tr
stringlengths 3
588
| en
stringlengths 3
558
|
---|---|
Bir oda ne kadar? | How much is a room? |
Vatan hainleri sınır dışı edilecek. | Traitors will be deported. |
Diyetisyenler gıda konusunda uzmandır. | Dieticians are experts in the food industry. |
1958'de, Brezilya ilk Dünya Kupası zaferini kazandı. | In 1958, Brazil won its first World Cup victory. |
Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum. | I'm having some problems compiling this software. |
Hayat konveks değildir. | Life is not convex. |
Uygun bir güvenlik duvarı sistemiyle bu sunucuyu yapılandırmam gerekiyor. | I need to configure this server with an appropriate firewall system. |
Neden gelmedin? | Why didn't you come? |
Neden ben? | Why me? |
Lütfen onu İngilizce olarak söyle. | Say it in English. |
Lütfen onu İngilizce olarak söyle. | Please say it in English. |
Ne yapıyorsun? | What are you doing? |
Ne yapıyorsun? | What're you doing? |
Ne yapıyorsun? | What are you making? |
Lütfen yerine otur. | Please sit down. |
O, kapıyı kapattı. | He closed the door. |
O, kapıyı kapattı. | He shut the door. |
O, kapıyı kapattı. | She slammed the door. |
Neden olmasın? | Why not? |
O ne söyledi? | What did he say? |
Neden o orada? | Why is he here? |
Bir kere daha dene. | Try it once again. |
Lütfen bir dolmakalem ile yaz. | Please write with a pen. |
Neden ağlıyorsun? | Why are you crying? |
Neden geç kaldın? | Why were you late? |
Onu başka bir şekilde söyle. | Say it in another way. |
Bu doğru olamaz. | It can't be true. |
Bu kayıt cihazı yeni değil. | This tape recorder is not new. |
Bu teyp yeni değil. | This tape recorder is not new. |
Bu kasetçalar yeni değil. | This tape recorder is not new. |
Bu kitabı sana vereceğim. | I will give you this book. |
Alfabeyi tersten oku. | Say the alphabet backwards. |
Öyle söyleme. | Don't say that. |
O çok iyi oynuyor. | He plays very well. |
Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir. | The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum. |
Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmî maç topudur. | The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup. |
Bir, üç ve beş tek sayılardır. | One, three, and five are odd numbers. |
Nereye gidiyorsun? | Where are you going? |
Nereye gidiyorsun? | Where are you bound? |
Nereye gidiyorsun? | Where are you heading? |
Nereye gidiyorsun? | Where are you off to? |
Nereye gidiyorsun? | Where are you headed? |
Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur. | It is difficult to translate a poem into another language. |
Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı? | Is the cat on the chair or under the chair? |
Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum. | I hear he has been ill since last month. |
Uzağa gidiyorum. | I'm going away. |
Ne dediniz? | What did you say? |
O çok güzel. | She's very beautiful. |
O çok güzel. | She is very pretty. |
O çok güzel. | She is very beautiful. |
O çok güzel. | She's very pretty. |
Son durum ne? | What is new? |
Ne eksik? | What is missing? |
Biz gölün etrafında yürüdük. | We have walked all around the lake. |
Biz gölün etrafında yürüdük. | We've walked all around the lake. |
Bir geceliğine Hakone'de kaldık. | We stayed overnight in Hakone. |
Acele işe şeytan karışır. | Haste makes waste. |
Acele ile menzil alınmaz. | Haste makes waste. |
Acele giden ecele gider. | Haste makes waste. |
Acele yürüyen yolda kalır. | Haste makes waste. |
Biraz kahve ister misin? | Would you like some coffee? |
10 kâğıt tabak kaç para? | How much do ten paper plates cost? |
Kim benimle gelecek? | Who will come with me? |
Yoruldum. | I'm tired. |
Bu benim için fazla zordu. | It was too difficult for me. |
Peki ya sen? | How about you? |
Peki ya sen? | And you? |
Peki ya sen? | What about you? |
Konserde çok fazla kişi vardı. | There were too many people at the concert. |
Ben bir elma yiyorum. | I am eating an apple. |
Pencereyi açıyor. | She is opening the window. |
Pencereyi açıyor. | He is opening the window. |
Lütfen gel. | Please come. |
Ben bir mühendisim. | I'm an engineer. |
Benimle dans etmek ister misin? | Would you like to dance with me? |
Önemli değil. | It's not important. |
Önemli değil. | That doesn't matter. |
Önemli değil. | It isn't important. |
Önemli değil. | It won't matter. |
O nedir? | What is it? |
O nedir? | What's that? |
O Tokyo'da. | He is in Tokyo. |
O kim? | Who is she? |
O kim? | Who is he? |
O kim? | Who is it? |
O kim? | Who's he? |
O kim? | Who's she? |
Nerede doğdun? | Where were you born? |
Lütfen otur. | Please sit down. |
Lütfen otur. | Please sit. |
Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor. | My brother lives in Tokyo. |
Köpeğimin uzun bir kuyruğu var. | My dog has a long tail. |
Bu benim bisikletim. | This is my bicycle. |
Bu benim bisikletim. | This is my bike. |
Bahar geldi. | Spring has come. |
Bahar geldi. | It's spring. |
Bahar geldi. | Spring is here. |
Bahar geldi. | Spring arrived. |
Masanın üzerinde bir kitap var. | There is a book on the table. |
Neden? | Why? |