Text
stringlengths 259
74.5k
| Label
stringclasses 2
values |
---|---|
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar turk kuvvetleri tsk kadar uzman olarak karar tarihi tarihinde posta komutam olarak yapmakta iken itfaiye tamir merdivenin sonucu bu kaza sonucu sol ti yerinden tedavisi askeri tip akademisi gata ve tarihinde kendisine iki ay istirahat raporu takip eden muhtelif tarihlerde raporlar ve tarihlerinde raporlarda spor faaliyetlerinden muaf ve yurt yerine tespitlerde ile tarihleri yurt de hava izinleri son olarak tarihli gata raporu ile sol ayak eklem nedeniyle tsk tespit ve tsk ile tarihinde milli savunma askeri nedeniyle ve malul hale gelmesi nedeniyle ileri tl maddi tl manevi tazmin edilmesini talep cevap verilmemek suretiyle ret tarihinde maddi ve manevi istemiyle askeri idare mahkemesi a nezdinde tam a ikinci dairesi mahkeme tarihli maddi ve manevi tazminat istemiyle tam sure ret tarihli ve askeri y tiksek idare mahkemesi kanununun dava yer verilerek idari eylemlerden haklan ihlal dava bu eylemlerin bildirimi veya baka suretle tarihten itibaren bir ve her halde eylem tarihinden itibaren be yetkili makama yerine getirilmesini istemelerinin art bu isteklerin veya tamamen reddi halinde ret tarihinden ve gun cevap takdirde bu tarihten itibaren gun tam meydana tedavi sonunda tarihli raporla eylem ve eylemden dogan zaran belirtilen tarihinden itibaren bir tazmini istemiyle idareye gerekirken tarihinde sure ifade nihai karan tarihinde etmesinin tarihinde bireysel iv ilgili hukuk ilgili hukuk bkz tolgahan orhon b no karar tarihi v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan zaran bir olarak tarihinde tanzim edilen raporu ile benzer durumda olan personel sure ve tazminata a nedeniyle ve bir mahkemece belirterek ve maddelerinin ihlal ileri b maddesinin birinci herkes ve yollardan faydalanmak suretiyle mercileri veya olarak iddia ve savunma ile adil sahiptir anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no mahkemenin lava hukuk bir yorumla mahkemeye kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de mahkemeye ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas a ve maddesinin birinci herkesin mercileri veya olarak iddiada bulunma ve savunma sahip mahkemeye maddesinde alman hak arama bir unsurudur diger yandan maddesine ile adil ibaresinin eklenmesine taraf de adil madde metnine dahil a insan haklan yorumlayan a insan haklan mahkemesi maddesinin mahkemeye belirtmektedir tur san ve tic ltd ti b no maddesinde hak arama bir temel hak diger temel hak ve gereken ve en etkili biridir bu karar tarihi bir mahkeme ve adil giren faydalanabilmesi isin ilk olarak ortaya koyma gerekir diger bir ifadeyle dava yoksa adil yararlanmak olmaz mohammed b no anayasa mahkemesi bireysel mahkemeye bir mahkeme ve etkili bir karara isteyebilmek ifade en b no somut olayda idari eyleme tam reddedilerek incelenmemesi nedeniyle mahkemeye bir b ihlal maddesinin ilgili temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu ilkesine olamaz yukanda amlan maddesinde belirtilen uygun takdirde maddesinin ihlalini tekil edecektir bu sebeple maddesinde ve somut uygun kanun bir sebebe dayanma ve ilkesine olmama uygun olup belirlenmesi gerekir kanunilik idari eylemden dogan tazmini istemiyle reddedilmesine mahkeme kanunun maddesine somut olayda mahkemeye kanuni mevcut arna dava bir ne hususu benzer nitelikteki anayasa mahkemesi defalar anayasa mahkemesi bu incelemelerinde idari ya da eylemlere davalarda en genel ifadesiyle maddesinde hukuk devleti ilkesinin bir olan idari eklinde bir daha isin bkz b no fatma altuner b no lojistik nakliyat denizcilik turizm sanayii ve ticaret limitet b no karar tarihi genel ilkeler anayasa mahkemesi bireysel mahkemeye engelleyen veya mahkeme hale getiren bir baka mahkeme mahkemeye ihlal ifade sen bu nedenle mahkemelerin usu uygularken hakkaniyetine zarar getirecek kati gibi kanunla usul ortadan neden olacak am esneklikten de gerekir b no bu kapsamda mevzuatta dava suresine hukuka olarak veya bu surelerin nedenleriyle dava ya da kanun engel mahkemeye ihlal edebilir tur san ve tic ltd ti bu dava suresinin ilemeye an da mahkemeye buyuk oban b no dava suresinin hangi tarihte belirleme ve bu yorumlama esasen derece mahkemelerine aittir bireysel ikincillik ilkesi dava suresinin tarihin belirlenmesi anayasa mahkemesinin bir anayasa mahkemesinin bu hususta rol dava suresinin hangi tarihten itibaren ilgili derece mahkemelerinin mahkemeye etkisini somut incelemektir ahmet b no bu kapsamda dava suresinin dava ya da hak sahibinin dava haberdar ve somut haberdar nedenlerin bir donemde ilemeye dava ilkesini zedeleyebilir benzer bkz oban ilkelerin olaya anayasa mahkemesince daha benzer nitelikte da uzere idari eylem nedeniyle tazmini istemiyle tam idarenin tazminle tutulabilmesi ortada idari eylem ve zarar aynca zararla idari eylem illiyet bu eylemin veya yol ya da illiyet eylemden sonra veya ortaya durumlarda dava suresinin bu tarihlerden sonra kabul edilmektedir bkz mehmet mar ve nuray mar b no bireysel konu olayda tarihinde askeri ve bu yaralanma sonucu raporlan ile ihtilaf ve takip eden muayeneleri ve raporlar bedensel haberdar ise de tarihli rapora bu engel tekil edecek boyutta haberdar karar tarihi tedavi devam etmekle birlikte tsk hatta ile tarihleri yurt de dikkate ileri zaran ancak tsk bildiren raporun tam olarak bu itibarla imkan tarihli rapor esas zararla ilgili idari yapmak suretiyle dava beklenmesi bir buna mahkemenin dava belirlemesine yorumunun mahkemeye kati bir yorum ve bu yorumun mahkemeye am derecede neredeyse hale bu yorumdan hareketle sure reddedilmesi suretiyle mahkemeye sonucuna maddesinde alman adil mahkemeye ihlal karar verilmesi gerekir adil mahkemeye ihlal sonucuna diger incelenmesine gerek kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan irin yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler mehmet dogan uygun giderim yolunun belirlenebilmesi ihlalin belirlenmesi buna ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile anayasa mahkemesi maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet karar tarihi anayasa mahkemesinin tespit edilen ihlalin giderilmesi yeniden hallerde ilgili usul yenilenmesi kurumundan olarak yenilenmesi sebebinin ve hususunda derece mahkemesinin herhangi bir takdir yetkisi zira ihlal karan verilen hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemesi anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan yeniden ihlalin giderilmesi ve tazminine karar verilmesi talebinde anayasa mahkemesi kanunun bir sonucu sure reddedilmesi nedeniyle mahkemeye ihlal sonucuna somut ihlalin mahkeme bu durumda mahkemeye ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve nihayet ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden ilgili mahkemeye karar verilmesi gerekir mahkemeye ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar sonucuna tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl har ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a adil mahkemeye ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman adil mahkemeye ihlal c bir adil ihlalinin ortadan yeniden maddesinin birinci e bendinin b alt bendi yetkili idari ayim ikinci dairesinin tarihli ve karan karar tarihi d tazminat talebinin reddine e tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin recep m dye dye | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile adalet bakanlığının görüşünde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu ağır ceza mahkemesince suç işlemek için kurulan örgütte yönetici olmak birden çok kasten adam öldürmek ve yağma suçlarını işlediği iddiasıyla ilgili olarak kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve bir tutuklama nedeninin bulunması nedeniyle tarihinde tutuklanmıştır başvurucu hakkında sayı ve tarihli iddianame ile suçlardan ağır ceza mahkemesinde kamu davası açılmıştır başvurucu tutukluluk süresinin beş yılı doldurması üzerine tahliye talebiyle ağır ceza mahkemesine başvurmuş mahkeme örgüt yöneticiliği adam öldürmeye azmettirme kez ve yağma suçu isnadıyla tutuklu bulunan başvurucunun tutukluluk süresinin beş yılı doldurması üzerine tutuklu bulunduğu süreyi de göz önüne alarak tarihinde tahliyesine karar vermiştir ancak aynı duruşmada başvurucunun müşteki ö k ye yönelik kasten yaralama suçundan dolayı üzerine atılı suçun mahiyeti kuvvetli suç şüphesi ve olguların varlığı nedenleriyle tutuklanmasına karar verilmiştir başvurucu mahkemenin tutukluluk kararına tarihinde itiraz etmiş ancak ağır ceza mahkemesi tarih ve sayılı kararla itirazı yerinde görmemiş ve ağır ceza mahkemesine göndermiştir anılan mahkeme tarih ve değişik sayılı kararla itirazın reddine karar vermiştir tarihinde ağır ceza mahkemesinde yapılan duruşmada başvurucunun tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir başvurucu tutukluluğun devamına ilişkin karara tarihinde itiraz etmiş mahkeme kasten yaralama suçu işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların varlığı dosyadaki delillerin durumu olay tutanakları otopsi tutanakları ve diğer delillerin değerlendirilmesi neticesinde serbest bırakmayı gerektiren bir durumun bulunmamasını gerekçe göstererek başvurucunun tahliye talebini reddetmiş ve tutukluluk halinin devamına tarihinde karar vermiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur başvurucu ağır ceza mahkemesinin ret kararına karşı ağır ceza mahkemesine itiraz etmiş mahkeme itirazı tarih ve değişik sayılı kararı ile sanığın üzerine atılı suçların niteliği mevcut delil durumu delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması atılı suç için yasada öngörülen ceza miktarları sanığın kaçma şüphesinin bulunması anılan nedenlerle maddesindeki tutuklama koşulları ortadan kalkmadığı sayılı yasanın cmknın maddesi ile değişik sayılı kanunun maddesi ile öngörülen adli kontrol hükümlerinin de yeterli olmayacağı anlaşılmakla verilen kararın usul ve yasaya uygun olup düzeltilmesini gerektiren bir durum bulunmadığı gerekçesiyle reddetmiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir ağır ceza mahkemesin tarih ve sayılı kararı ile başvurucunun yaralama tasarlayarak adam öldürme suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis iki kez ve yıl ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir sayılı ceza muhakemeleri usulü maddesinin numaralı fıkrası uyarınca başvurucu hakkında hükmolunan ceza yılın üzerinde olduğundan anılan hüküm resen temyiz incelemesine tabidir başvurucu hakkındaki dava temyiz aşamasında derdesttir başvuru numarası karar tarihi b hukuk tarih ve sayılı ceza muhakemesi ve maddeleri şöyledir kavramı madde bir kişi birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır davaların birleştirilerek açılması madde bağlantılı suçlardan her biri değişik mahkemelerin görevine giriyorsa bunlar hakkında birleştirilmek suretiyle yüksek görevli mahkemede dava açılabilir aynı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir ceza mahkemesinin görevine giren işlerde tutukluluk süresi en çok iki yıldır bu süre zorunlu hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir uzatma süresi toplam üç yılı geçemez sayılı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanık salıverilmesini isteyebilir anılan maddesinin numaralı fıkrasının a ve d bentleri ile son cümlesi şöyledir istemi madde suç soruşturması veya kovuşturması sırasında a kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen d kanuna uygun olarak tutuklandığı hâlde makul sürede yargılama huzuruna çıkarılmayan ve bu süre içinde hakkında hüküm verilmeyen kişiler maddî ve manevî her türlü zararlarını devletten isteyebilirler anılan maddesinin numaralı fıkrası şöyledir veya hükümlerin kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her hâlde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde tazminat isteminde bulunulabilir iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu muvazzaf astsubay statüsünde görev yapmakta iken yapılan idari bir tahkikat sonucunda sıralı sicil üstleri tarafından tarihinde düzenlenen ayırma sicil belgesiyle hakkında türk silahlı kuvvetlerinde kalması uygun değildir ortak kanaati bildirilmiştir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan astsubay sicil yönetmeliğinin maddesi gereğince hava kuvvetleri komutanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonda başvurucunun durumu değerlendirilmiş ve komisyon tarihinde a başvuru numarası karar tarihi başvurucu hakkında ayırma işlemi yapılmasına karar anılan karar tarihinde hava kuvvetleri komutanı tarafından onaylandıktan sonra genelkurmay başkanının onayına sunulmuş genelkurmay başkanı tarafından da tarihinde uygun bulunmuştur bunun üzerine hazırlanan ayırma kararnamesinin tarihinde milli savunma bakanı tarafından onaylanması ile ayırma işlemi tamamlanmıştır başvurucu tarihinde tskdan çıkarılmasını gerektiren bir disiplinsizliği olmadığı halde hukuka aykırı olarak yapılan bir sorgulama neticesinde ilişiğinin kesildiğini tesis edilen ayırma işleminin ölçülülük ilkesiyle bağdaşmadığını ve hukuka aykırı olduğunu belirterek ayırma işleminin iptali istemiyle milli savunma bakanlığı aleyhine askeri yüksek mahkemesi a birinci dairesinde dava açmıştır yargılama sırasında davalı idarenin tarihli yazısının ekinde gönderilen savunmasında tsknın itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunduğu anlaşılan başvurucunun ilişiğinin tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri personel kanununun maddesinin disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle ayırma başlıklı b fıkrası uyarınca kesildiği başvurucunun ahlaki durumunun tsk da görev yapmasını engelleyecek vahamet derecesine gelmiş olduğu dava konusu ayırma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir davalı idare savunma ekinde mahkemeye ayrıca tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi kapsamında gizli bilgi ve belge göndermiştir başsavcılığı başvurucunun cinsel hayatının ve yaşayış şeklinin kamu görevi ve asker kişilik sıfatı ile bağdaşmayacak bir yönünün bulunmadığını başvurucunun yaşadığı cinsel birlikteliklerin tamamen özel hayatın dokunulmaz sahası içerisinde değerlendirilmesi gereken mahiyet arz ettiğini ve sonuç olarak bu hayat tarzı nedeniyle başvurucu hakkında ayırma sicili tanzim edilmesinin ölçülülük ilkesini ihlal ettiğini başvurucunun statü dışına çıkarılması işleminin sebep unsuru yönünden hukuka aykırı olduğunu belirterek ayırma işleminin iptaline karar verilmesi yönünde düşünce bildirmiştir birinci dairesi tarihli ve sayılı kararı ile davayı reddetmiştir kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir davacının sicil taltif ve disiplin durumunun ayrıntılarına bakıldığında sicil ortalamasının üst sınırda iyi düzeyde gerçekleştiği herhangi bir sicil döneminde hakkında menfi kanaat bildirilmediği şimdiye kadar adet takdirname ile taltif edildiği askeri mahkemeler ya da adliye mahkemelerinden ceza almadığı buna karşın disiplin amirlerince çeşitli disiplinsizlikleri nedeniyle yılında gün izinsizlik şiddetli tevbih ve gün izinsizlik yılında gün izinsizlik gün oda hapsi gün izinsizlik ve gün izinsizlik yılında gün izinsizlik yılında gün izinsizlik yılında gün oda hapsi yılında gün oha hapsi yılında uyarı ve yılında uyarı disiplin cezalarıyla cezalandırıldığı bunların yanında tarihinde önceki kayın pederi tarafından silahla yaralandığı bu olaydan sonra değişikliğine tabi tutularak muharebe sınıfından levazım sınıfına geçirildiği olay nedeniyle kayın pederi hakkında adam öldürmeye teşebbüs suçundan dava açıldığı ayrıca aynı olay kapsamında davacı hakkında da tarihinde kayın pederine yönelik hareketleri nedeniyle silahla müessir fiile tam teşebbüs silahla şartlı tehdit silahla konut dokunulmazlığını bozmak ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı dosyasında bu davaların akıbetine ilişkin olarak da başkaca bilgi bulunmadığı anlaşılmakta ancak davacı hakkındaki ayırma işleminin bu disiplin durumundan ziyade başkanlığı tarafından yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen bilgilere ve başvuru numarası karar tarihi hazırlanan istihbarat raporuna dayandığı görülmektedir davalı idare tarafından gönderilen bilgi ve belgeler incelendiğinde ise davacının karşı cinse olan düşkünlüğünü gösterir bir takım tespit ve değerlendirmeler yapıldığı kendisi evli olduğu halde pek çok bayanla cinsel ilişkiye girdiği ilişkiye girdiği bayanların çoğunun davacının astsubay olduğunu bildikleri keza davacının yaşadığı cinsel ilişkileri her ortamda etrafındaki insanlara anlattığı dolayısıyla davacının bu tutum ve davranışının aleniyet kazandığı alınan ifadesinde davacının da bu ilişkilerini ikrar ettiği keza ifadesine başvurulan bir başka personel tarafından da davacının karşı cinse olan düşkünlüğünün belirtildiği bunun yanında kendisine askeri hizmet için tahsis edilmiş olan bilgisayarı hizmet dışı kullanarak gerek telekomünikasyon başkanlığı ve gerekse yönerge hükümleriyle yasaklanmış sitelere erişim sağladığı anlaşılmaktadır somut olay incelendiğinde davacının meslek hayatı süresince askeri disipline uyum konusunda belli bir zafiyet içinde olduğu ve askerlik mesleğinin değerlerini sergilemede istenen düzeye erişemediği keza tsk hizmet yönetmeliğinin maddesinin aradığı anlamda iyi ahlak sahibi olmak vasfını da taşımadığı karşı cinse olan düşkünlüğü nedeniyle ilk eşinin babasıyla karşılıklı fiil ve hareketleri yüzünden sanık durumuna düşmelerine ve devamında boşanmasına ikinci eşiyle de benzer sebeplerle evlilik birliğinin devamı konusunda sorunlar yaşamasına rağmen tavır ve davranışlarını düzenleyemediği kendisine askeri hizmet için tahsis edilmiş bilgisayarı emir ve talimatlara aykırı şekilde kullanmak suretiyle erişimi yasaklanmış cinsel içerikli sitelerine girdiği davacının bu disiplin ve ahlaki yapısının silahlı kuvvetlerin disiplinini esastan sarstığı gibi itibarını da zedelediği bu haliyle astsubay statüsünde kamu görevlisi olma nitelik ve yeterliliğini kaybettiği daha fazla statüde tutulmasının yürütülen özellikli kamu hizmetine zarar vereceği aynı değerlendirmelerle davacıyı statü dışına çıkaran davalı idarenin takdir yetkisini objektif ve kamu yararı dengesini gözeterek kullandığı işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır karara katılmayan bir üyenin karşıoy yazısında aşağıdaki açıklamalara yer verilmiştir il davacı hakkında tesis edilen ayırma işlemine esas alınan olguların davacının kendi ifadesine ve başka bir personelin ifadesine dayandırıldığı görülmektedir bu bağlamda davacının genel durumu ile birlikte ifadelere dayandırılarak esas alınan olguların ve yürütülen kamu hizmetini olumsuz etkilemesi durumunun irdelenmesi gerekmektedir davalı idarenin ayırma işlemindeki tek dayanağını iki adet ifade ve bunların içinde de özellikle davacıya ait ifade oluşturmaktadır gerçekte davacının kendisine ait ifade dışında diğer personelin ifadelerinde ayırma işlemine esas alınacak olgulardan söz etmek bile mümkün değildir bu bağlamda ayırma işlemine esas alınan tek dayanak olarak davacının somut bilgi belge ve olgularla desteklenmeyen soyut ifadesi kalmaktadır davacının ifadesinde soyut olarak geçen olguların somuta yansımasını ortaya koyamayan idarenin kaldı ki hizmet açısından somut yansıma olarak gözüken tek şey davacının üst sınırda iyi seviyedeki sicil ortalamasıdır sadece davacının ifadesine dayanarak ayırma işlemi tesis etmesini hukuk sınırları içinde görmek mümkün değildir diğer yandan yer ve zaman belirtilmeden ifadede ve istihbarat raporunda geçen olguların esas alınması tesis edilen işlemi ölçülülük ilkesi açısından da hukuka aykırı hale getirmektedir il li o başvuru numarası karar tarihi öncelikle belirtmek gerekir ki davacının ifadesi davacıya atfedilen belirli bir eylem veya eylemlere yönelik olarak değil davacının tüm yaşantısının özel hayatı dahil sorgulayan bir çerçeveyi kapsamaktadır böyle geniş çerçeveli bir ifade alım tarzını disiplin hukuku çerçevesinde değerlendirmek mümkün olmadığı gibi tabiri caizse bu tür bir ifade alma tarzı davacı hakkında sonradan tesis edilmesi planlanan bir işleme dayanak alınma zeminini oluşturmaktadır başka bir anlatımla geçmişte olduğu varsayılan ancak davacının ve başka bir personelin ifadeleriyle şimdiki zamana taşınmaya çalışılan olguların davacının kendi ifadesiyle kanıtlanması ve ayırma işlemine dayanak alınması çabası gibi gözükmektedir bu durum alınan ifadeyi disiplin hukuku çerçevesinde bile şüpheli kılmaktadır il başvurucunun karar düzeltme talebi de aynı dairenin tarihli ve sayılı kararı ile reddedilmiştir anılan karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur anayasa mahkemesinin tarihli yazısıyla yargılama dosyasına sunulmuş olan ve başvurucunun tsk ile ilişiğinin kesilmesi işlemine dayanak oluşturan belgelerin gönderilmesi istenmiştir hava kuvvetleri komutanlığının tarihli yazısında idari işlemin dayanağını oluşturan belgelerin yürütülen idari tahkikat kapsamında temin edilen ifade tutanaklarından ibaret olduğu bu belgelerin bazı bölümlerinin karartılması suretiyle sunulduğu belirtilmiştir anılan belgelerin incelenmesinden hava kuvvetleri komutanlığınca yürütülen bir idari tahkikat kapsamında tarihinde istihbarata karşı koyma hassasiyetleri çerçevesinde hava kuvvetleri komutanlığı ankara karargahında başvurucunun ifadesinin alındığı söz konusu ifade metninde hangi kapsamda başvurucunun ifadesine başvurulduğu hususunun belirtilmemiş olduğu anlaşılmıştır aynı şekilde söz konusu metnin ifadeyi alan kısmı karartılmış olduğundan ifadenin hangi birim tarafından alınmış olduğu anlaşılamamıştır anılan ifade metninde başvurucuya nerelerde görev yaptığı ve kimlerle ikamet ettiği ilişki yaşadığı bayanların kendisinden tsk hakkında bilgi almaya yönelik bir girişimde bulunup bulunmadığı uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığı herhangi bir ticari faaliyette bulunup bulunmadığı hususlarının sorulduğu görülmüştür başvurucunun anılan soruları yanıtladığı ve özellikle birlikte olduğu bayanlara ilişkin olarak geçmişte flört veya cinsel birliktelik yaşadığı tüm ilişkileri açıkladığı ve ifade metnini imzaladığı anlaşılmıştır başvurucu dışında bir rütbeli askerin ifadesinin tarihinde alınmış olduğu bu kişiye ilişki yaşadığı bayanların kendisinden tsk hakkında bilgi almaya yönelik bir girişimde bulunup bulunmadığı hususunun sorulduğu ve ayrıca başvurucu hakkında bildiklerini anlatmasının istendiği görülmüştür b hukuk sayılı kanununun çeşitli nedenlerle silahlı kuvvetlerden ayrılacak astsubaylar hakkında yapılacak işlem kenar başlıklı maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan b fıkrası şöyledir disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle ayırma disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle silahlı kuvvetlerde kalmaları uygun astsubayların hizmet sürelerine bakılmaksızın haklarında t c emekli sandığı kanunu hükümleri uygulanır b numarası karar tarihi bu sebeplerin neler olduğu ve bunlar hakkındaki sicil belgelerinin nasıl ve ne zaman tanzim edileceği nerelere gönderileceği inceleme ve sonuçlandırma ile gerekli diğer işlemlerin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı astsubay sicil yönetmeliğinde gösterilir bu gibi astsubaylardan durumlarının yüksek şura tarafından incelenmesi genelkurmay başkanlığınca gerekli görülenlerin silahlı kuvvetlerden ayırma işlemi yüksek şura kararı ile yapılır tarihli sayılı resmi gazetede yayımlanan astsubay sicil yönetmeliğinin yönetmelik işlem tarihinde yürürlükte olan disiplinsizlik ve ahlaki durumları nedeniyle ayırma usulleri kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir aşağıdaki sebeplerden biri ile disiplinsizlik veya ahlakı durumları gereği türk silahlı kuvvetlerinde kalmaları bulunduğu rütbeye veya bir önceki rütbesine ait bir veya birkaç belge ile anlaşılıp uygun görülmeyenler hakkında hizmet sürelerine bakılmaksızın emeklilik işlemi yapılır a disiplin bozucu hareketlerde bulunması ikaz veya cezalara rağmen ıslah olmaması b hizmetin gerektirdiği şekilde tavır ve hareketlerini ikazlara rağmen düzenleyememesi c aşırı derecede menfaatine içkiye kumara düşkün olması e türk silahlı kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunması işlem tarihinde yürürlükte olan disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ayırma sicil belgesi düzenlenmesi ve uygulanacak usuller kenar başlıklı maddesinin ilgili bölümü şöyledir disiplinsizlik ve ahlakı durum nedeniyle ayırma iki şekilde yapılır a ayırma işleminin sıralı sicil üstlerince başlatılması disiplinsizlik ve ahlakı durum nedeniyle ayırma sicil belgesinin düzenlenmesinde süre söz konusu olmayıp her zaman düzenlenebilir temel nitelikler hariç olmak üzere diğer niteliklere işaret konulmaz sicil üstleri sicil belgelerinin temel nitelikler ve son bölümdeki kendilerine ait olan kanaat hanelerine bu yönetmeliğin maddesindeki disiplinsizlik ve ahlakı durumlardan hangisine göre kesin kanaate vardıklarını belirttikten sonra silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir kanaatini yazarak imzalar ve gerekli belgeleri ekleyerek bekletmeden sıralı sicil üstlerinin tümünün kanaatlerinin yazılmasını sağladıktan sonra kuvvet komutanlıkları jandarma genel komutanlığı veya sahil güvenlik komutanlığı personel başkanlığına gönderirler kuvvet komutanlıkları jandarma genel komutanlığı veya sahil güvenlik komutanlığı personel başkanlıklarına gelen bu siciller ilgili şubelerce karargahta bulunan dosya ve diğer belgelerle karşılaştırılarak incelenir ve bunlar kuvvet komutanlıkları jandarma genel komutanlığı ve sahil güvenlik komutanlığı karargahında kurmay başkanının başkanlığında personel istihbarat ve harekat başkanları personel ve tayin dairesi başkanları ve gerekli gördükleri şube müdürleri ile kıdem personel yönetim şube müdürleri ve müşavir veya hukuk işleri müdürlerinden oluşan komisyona sevk edilir bu komisyon tarafından düzenlenen sicilin kanun ve yönetmeliklere uygunluğu ekli belgelerin yeterliliği ve geçerliliği yönünden incelendikten sonra bir değerlendirme yapılır gerekirse il b numarası karar tarihi sicil üstlerinin veya yazılı görüşleri alınır bilgi veya belge isteğinde bulunulabilir komisyon yapmış olduğu inceleme ve değerlendirme sonucunda almış olduğu kararı bir tutanak ile kuvvet komutanı jandarma genel komutanı veya sahil güvenlik komutanının onayına sunar ve alınacak onaya göre işlem yapılır kuvvet komutanı jandarma genel komutanı veya sahil güvenlik komutanı tarafından emekliliği uygun görülmeyenlerin sicilleri mazbata edilerek şahsı dosyalarına konur ve bunların görev yerleri değiştirilir emekliliği kuvvet komutanı jandarma genel komutanı veya sahil güvenlik komutanı tarafından onaylanan personelin dosyaları genelkurmay başkanlığına gönderilir genelkurmay başkanlığına gelen dosyalar personel başkanlığınca müşavirlikle koordine edilerek yüksek şura kararına sunulup sunulmaması yönünden incelenir ve genelkurmay başkanının tasvibine sunulur genelkurmay başkanı tarafından durumları yüksek şurada görüşülmesi gerekli görülenler hakkındaki istemler ilk yüksek şura toplantısında gündeme alınarak haklarında kesin karara varılır ve işlemleri tamamlanır genelkurmay başkanının durumlarını yüksek şurada görüşülmesine gerek görmediği astsubayların dosyaları kuvvet komutanlıkları jandarma genel komutanlığı ve sahil güvenlik komutanlığına iade edilir bu gibi astsubaylar hakkında kuvvet komutanı jandarma genel komutanı veya sahil güvenlik komutanının daha önce verdiği karara göre işlem yapılır bu yönetmeliğin maddesinin birinci fıkrasının e bendinde yazılı fiillerden dolayı haklarında silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir sicili düzenlenmesi gereken astsubaylar ile mevcut belgelerin ast kademelere intikali sakıncalı görülen astsubaylar hakkında bu belgelere dayanarak kuvvet komutanı jandarma genel komutanı veya sahil güvenlik komutanı tarafından sicil düzenlenebilir bu şekilde düzenlenen sicile göre kesin işlem yapılır b ayırma işlemlerinin personel başkanlıklarınca başlatılması sıralı sicil üstlerince haklarında silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir sicili düzenlenmemesine rağmen kuvvet komutanlıkları jandarma genel komutanlığı veya sahil güvenlik komutanlığı personel başkanlıklarınca bütün rütbelerdeki safahatı kapsayacak şekilde sicil belgeleri özlük dosyaları ve varsa kişi hakkındaki özel dosyaların incelenmesi sonucu durumları bu yönetmeliğin maddesinin birinci fıkrasında yazılı fiillerden biri birden fazlası veya hepsine birden uyan personelin tespiti halinde bunlar bu maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen komisyona sevk edilirler komisyon inceleme ve değerlendirme sonucunda aldığı kararı bir tutanak ile kuvvet komutanı jandarma genel komutanı veya sahil güvenlik komutanının onayına sunar emekli edilmesi uygun görülenler hakkında kuvvet komutanı jandarma genel komutanı veya sahil güvenlik komutanı ile genelkurmay başkanı tarafından silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir şeklinde sicil düzenlenir ve bunlar hakkında bu maddenin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen şekilde işlem yapılır tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun disiplin kenar başlıklı maddesi şöyledir disiplin kanunlara nizamlara ve amirlere mutlak bir itaat ve astının ve üstünün hukukuna riayet askerliğin temeli disiplindir disiplinin muhafazası ve idamesi için hususi kanunlarla cezai ve hususi kanun ve nizamlarla idari tedbirler alınır sayılı kanunun maddesi şöyledir silahlı kuvvetlerde askeri eğitim ile beraber ahlak ve maneviyatın yükseltilmesine ve milli duyguların kuvvetlendirilmesine bilhassa itina olunur cumhuriyete sadakat vatanını sevmek iyi ahlaklı olmak üste itaat hizmetin yapılmasında sebat ve gayret cesaret ve atılganlık icabında hayatını hiçe saymak bütün başvuru numarası karar tarihi silah arkadaşları ile iyi geçinmek birbirlerine yardım intizam severlik yapılması men edilen şeylerden kaçınmak sıhhatini korumak sır saklamak her askerin esas vazifesidir tarihli sayılı resmi gazetede yayımlanan türk silahlı kuvvetleri hizmet yönetmeliğinin maddesinin ilgili kısmı şöyledir asker kendisinden beklenen vazifeleri hakkıyla yapabilmek için yüksek ahlak ve kuvvetli maneviyata sahip olmalıdır her askerde bulunması lazım gelen ahlaki ve manevi vasıflar şunlardır h ahlak sahibi olmak askerin ahlakı ve yaşayışı kusursuz ve lekesiz olmalıdır asker esrarkeşlikten sarhoşluktan yalancılıktan borçtan ve kumardan dolandırıcılıktan ahlaksız kimselerle düşüp kalkmaktan hırsızlıktan yağmadan yakıp yıkmaktan ve sair bütün fenalıklardan sakınmalıdır bunlar vazifenin yapılmasına mani olurlar yaşayışı sıhhati azim ve cesareti bozar namusu lekeler manevi şahsiyeti öldürür ve her biri ayrı ayrı cezaları üstüne çeker iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir ili kadıköy ilçesi küçükbakkalköy mahallesi ada parsel sayılı taşınmaz türkiye cumhuriyeti başbakanlık toplu konut adına kayıtlı iken yılında kadıköy belediye başkanlığı belediye adına tescil edilmiş olup başvurucu anılan taşınmaz üzerinde tek katlı bir gecekondu inşa ettirmiş ve taşınmaz üzerine çok sayıda ağaç dikmiştir su ve kanalizasyon genel müdürlüğünün belediyeye gönderdiği tarihli ve sayılı yazı ile kurbağalıdere ıslah çalışmaları kapsamında atık su kaçaklarının tamamen kesilebilmesi için derenin ve kollarının sağında ve başvuru numarası karar tarihi solunda kadastral sınırları ihlal ederek yapılmış işgallerin kaldırılması kadastral sınırların kaçak yapılaşmaya karşı muhafaza edilmesi ve tecavüzlü parsellerin kadastral sınırlarına çekilmesi talep edilmiştir belediye müdürlüğü tarafından belediye zabıta müdürlüğüne gönderilen tarihli ve sayılı yazı ile kurbağalıdere ıslah çalışmaları kapsamında kalan ve aralarında başvurucunun da bulunduğu isimleri belirtilen kişilere ait gecekonduların boşaltılması için tebligat yapılması istenmiştir başvurucu sahibi bulunduğu gecekondunun bütünleyici parçaları ile birlikte maliyet inşaat ve yıkımın gerçekleşmesi halinde enkaz bedelinin tespit edilmesi için kadıköy sulh hukuk mahkemesinin değişik sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunmuş bu kapsamda alınan tarihli bilirkişi raporunda başvurucuya ait yaşları ile arasında değişen ağaçların toplam bedeli tl olarak tespit edilmiş tarihli bilirkişi raporunda ise başvurucuya ait bina ve eklentilerinin bedeli tl işçilik hariç enkaz bedeli tl olarak tespit edilmiştir başvurucunun gecekondusu tarihinde yıktırılmış ve ağaçları sökülmüştür başvurucu yılından bu yana hiçbir engelleme ile karşılaşmadan ailesi ile birlikte yaşadığı belediye hizmetlerinden yararlandığı emlak vergilerini yatırdığı gecekondusunun yıkılması ve ağaçlarının sökülmesi nedeniyle kendisine hiçbir bedel ödenmediğini belirterek tazminat istemiyle belediye ve büyükşehir belediye başkanlığı büyükşehir belediyesi aleyhine tarihinde kadıköy asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır mahkemenin tarihli ve sayılı kararı ile başvurucuya ait gecekondunun yıkılması veya yıkım kararı alınmasıyla ilgili hiçbir eylem ve işleminin bulunmadığı gerekçesiyle aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine bir hizmetin ifası sırasındaki idari eylemden dolayı uğranılan zararların tahsiline ilişkin davalarda idari yargı görevli olduğundan diğer davalılar aleyhine açılan davada yargı yeri bakımından dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamıyla derece mahkemesinin kararı onanmıştır yargıtay onama ilamından sonra başvurucu taleplerini tekrar ederek belediye ve büyükşehir belediyesi aleyhine tarihinde mahkemesinde tl tazminat talepli tam yargı davası açmıştır mahkemenin tarihli ve sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir gerekçe şöyledir kamu yararı doğrultusunda yürütülen kamu hizmetinin icrası amacıyla yıkılan bina veya gecekondunun değeri için bedel ödenebilmesi için üzerinde yer aldığı taşınmazın mülkiyetinin ilgiliye ait olması veya taşınmazı tapu tahsis belgesine istinaden kullanması gereklidir başka bir deyişle taşınmazı kullanmasını gerektiren hukuken haklı ve geçerli bir nedenin bulunması zorunludur olayda davacının gecekondusunun kamu yararı doğrultusunda dere ıslah çalışması kapsamında yıkıldığı gecekondunun üzerinde yer aldığı taşınmazın mülkiyetinin kadıköy belediyesine ait olduğu ve taşınmaz için tapu tahsis belgesi de bulunmadığı dolayısıyla davacının taşınmazda işgalci olduğu gecekondusu için korunmaya değer bir hakkının bulunmadığı görüldüğünden tazminat ödenebilmesi için gerekli şartların oluşmadığı sonucuna varılmaktadır başvuru numarası karar tarihi temyiz üzerine danıştay dairesinin tarihli ve sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir karar düzeltme istemi ise aynı dairenin tarihli ve sayılı ilamıyla reddedilmiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı maddesi şöyledir bu kanunda sözü geçen gecekondu deyimi ile imar ve yapı işlerini mevzuata ve genel hükümlere bağlı kalınmaksızın kendisine ait arazi veya arsalar üzerinde sahibinin rızası alınmadan yapılan izinsiz yapılar kastedilmektedir sayılı kanunun maddesinin ilgili bölümleri şöyledir bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra belediye sınırları içinde veya dışında belediyelere hazineye özel idarelere katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak daimi veya geçici bütün izinsiz yapılar inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın belediye veya devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılır yıkım sırasında lüzum hasıl olduğunda belediyeler ilgili mülkiye amirlerine başvurarak yardım mülkiye amirleri devlet zabıtası ve imkanlarından faydalanmak suretiyle izinsiz yapıların yıkım konusunda yükümlüdürler tarihli ve sayılı türk medeni kanununun maddesi şöyledir bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur ancak sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa malzeme sahibi gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir aynı koşullar altında arazinin maliki de rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrası şöyledir başkasının arazisi üzerinde kalıcı olması amaçlanmaksızın yapılan kulübe büfe çardak baraka ve benzeri bunların malikine aittir sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrası şöyledir bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir çözümlenmesi danıştayın idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir görevsiz yargı başvurma tarihi danıştaya idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun maddesinin ilgili bölümü şöyledir görevli olmayan adli ve askeri yargı mercilerine açılan tam yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak davalarda birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz iv | No violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve ulusal yargı ağı bilişim sistemi uyap ile erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu doğubayazıt cumhuriyet savcısının yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürülmesi eylemine ilişkin olarak bu fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vadetmek suretiyle suça iştirak ettiği gerekçesiyle doğubayazıt ağır ceza mahkemesinin tarihli kararıyla yıl hapis cezası ile cezalandırılmıştır söz konusu karar yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı başvuru numarası karar tarihi kararı ile onanarak kesinleşmiştir başvurucu bayburt m tipi kapalı ceza kurumunda bulunmaktadır doğubayazıt cumhuriyet başsavcılığı tarafından bayburt m tipi kapalı ceza kurumuna hitaben yazılan tarihli yazıda başvurucunun doğum tarihi olan oğlunun yüksekten düşme sonucu tarihinde vefat etmiş olduğu cenazenin kesin ölüm sebebinin tespiti için trabzon adli tıp grup başkanlığına gönderildiği belirtilmiş ve durumdan başvurucuya bilgi verilmesi istenilmiştir başvurucu tarihinde bayburt cumhuriyet başsavcılığına başvurarak oğlunun mahallesi adresinde yapılacak cenaze törenine katılabilmesi için izin talep etmiştir söz konusu dilekçede cenaze töreninin ne zaman yapılacağı veya iznin hangi tarihten itibaren başlayacağı açıkça belirtilmemiştir bununla birlikte ülkemizdeki yaygın inanca ve geleneklere bağlı olarak adli işlemler veya benzer zaruri haller dışında cenazenin mümkün olan en kısa sürede defin edilmesi dikkate alındığında başvurucunun dilekçe tarihi olan tarihinden itibaren izin almak istediği anlaşılmaktadır nitekim başvurucu bakanlık görüşüne verdiği cevap dilekçesinde cenazenin iki gün bekletildikten sonra defnedildiğini ifade etmiştir bayburt cumhuriyet başsavcılığı tarihli çok ibareli yazısıyla başvurucunun talebini erzurum ağır ceza mahkemesine ileterek talep hakkında karar verilmesi istenmiştir erzurum ağır ceza mahkemesince izin verilmesinin güvenlik bakımından sakınca oluşturup oluşturmayacağı araştırılmıştır bu kapsamda bayburt jandarma komutanlığının tarihli ve sayılı yazısında sevkin yapılacağı güzergahın terör yönünden riskli bölgede bulunduğu sevk edilecek hükümlünün tehlikeli hükümlülerden olduğu öngörülen sevk tarihlerinin erzurum jandarma bölge komutanlığınca bildirilen emniyetli yol günleri içinde olmadığı sevk tarihinden en az iki gün önce yol güzergahındaki birliklerin gerekli emniyet tedbirlerini alması maksadıyla mesaj çekilmesinin gerektiği cenaze töreninin yapılacağı yerde oluşabilecek provokasyonda başvurucunun ve devriye personelinin can güvenliği tehlikeye girebileceğinden bölgede gerekli emniyet tedbirleri alınmadan sevkin gerçekleştirilmesinin uygun olmayacağı bildirilmiştir erzurum ağır ceza mahkemesinin tarihli ve değişik sayılı kararıyla başvurucunun cenaze törenine katılmasının güvenlik yönünden uygun olmadığı gerekçesiyle talep reddedilmiştir kararın gerekçesi şöyledir hükümlünün dilekçesi ile oğlunun vefatı sebebi ile yapılacak cenazesine katılmak için mazeret izin talebinde bulunduğu anlaşılmış sayılı kanunun maddesi gereği güvenlik bakımından sanığın cenazeye katılmasının sakınca oluşturup oluşturmayacağı yönünden bayburt cumhuriyet başsavcılığından mütalaa istenilmiş gelen cevabi yazı ve ekindeki bayburt jandarma komutanlığının yaptığı araştırma tutanağında sanık ahmet in cezasına konu suçun ve mahiyeti açısından tehlikeli tutuklu ve hükümlülerden olduğu cenaze töreninin yapıldığı mahalde herhangi bir provakasyonun meydana gelmesi halinde hükümlü ve devriyenin can güvenliğinin tehlike altına girebileceği sevkin yapılacağı güzergahın terör yönünden riskli bölgede bulunduğu netice olarak mütalaada sanık ahmet in cenazeye katılmasının güvenlik bakımından sakıncalı olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür sayılı kanunun maddesi gereği sanığın oğlunun cenaze törenine katılması talebinin yukarıda belirtilen nedenlerle sanığın can bakımından sakınca oluşturduğu bu açıdan yasal koşulları oluşmadığından talebin reddine başvuru numarası karar tarihi başvurucu bu karara karşı itiraz yoluna başvurmuştur olan erzurum ağır ceza mahkemesinin tarihli ve değişik sayılı kararı ile başvurucunun itirazının reddine karar verilmiştir bu karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun tarihli ve sayılı kanun hükmünde kararname ile değişik maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü halinde tutukluya soruşturma evresinde soruşturmayı yapan cumhuriyet savcısı kovuşturma evresinde kovuşturmayı yürüten hakim veya mahkeme tarafından soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla dış güvenlik görevlisinin refakatinde yol süresi dışında iki güne kadar cenazeye katılması içil izin verilebilir ve üçüncü fıkraya göre verilen tutuklunun izin süresi içinde gece konaklaması gerektiği takdirde kendi evi veya ikinci fıkrada belirtilen bir yakınının evinde güvenli görülen başka bir yerde ya da gidilen yerde bulunan kapalı ceza infaz kurumunda kalmasına güvenlik hususu değerlendirilmek ve gerekli güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle gidilen yerin valisi tarafından karar verilir yurt dışına çıkmasını gerektirmesi durumunda tutukluya bu madde gereğince izin verilemez tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan hükümlü ve tutuklulara yakınlarının ölümü veya hastalığı nedeniyle verilebilecek mazeret dair yönetmelik maddesi şöyledir bu yönetmelikte geçen a dış güvenlik birimi mazeret izni verilen hükümlü veya tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumunun dış güvenliğinden sorumlu jandarma birimini b dış güvenlik görevlisi dış güvenlik biriminde görev yapan hükümlü veya tutukluya izin süresince refakat eden jandarma görevlilerini eder anılan maddesi şöyledir soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tutuklulara ikinci derece dahil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü halinde soruşturma evresinde soruşturmayı yapan cumhuriyet savcısı kovuşturma evresinde ilgili hakim veya mahkeme tarafından yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir hükümlü ve tutukluların izin sırasında gece konakladıkları ev ceza infaz kurumu veya diğer yerlerde geçirdikleri tüm süreler izin süresine dahildir ve sayılı bakanlar kurulu kararıyla yürürlüğe konulan ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün inci maddesinin altıncı fıkrası çerçevesinde bu maddeye göre izin verilen hükümlü ve tutuklulardan başvuru numarası karar tarihi a kapalı ceza infaz kurumlarında bulunanlar dış güvenlik görevlisi refakatinde b açık ceza infaz kurumları ile çocuk eğitim evlerinde bulunanlar ise refakatsiz izne gönderilir anılan maddesi şöyledir hükümlü veya tutukluya refakat eden dış güvenlik yetkilisinin bilgi vermesi ve talebi halinde izne gidilen yerdeki kolluk birimleri tarafından cenaze merasiminin yapılacağı veya konaklanacak yerde ya da talep edilen başka bir yerde gerekli güvenlik tedbirleri alınır hükümlü veya tutuklu izin süresince dış güvenlik görevlilerinin yakın nezareti altında bulundurulur konaklanacak yerin içi ve çevresi de dahil olmak üzere izin süresince alınacak tüm güvenlik tedbirlerinin nitelik ve kapsamı görevlendirilecek personelin sayısı ve giyeceği kıyafet ile gerektiğinde hükümlü veya tutukluya devamlı ya da geçici suretle kelepçe takılıp takılmayacağı dış güvenlik yetkilisi tarafından şahsın işlediği suç türü kişisel durumu koşullu salıverilme tarihi ve mevcut güvenlik riskleri dikkate alınarak belirlenir mazeret izni verilen tutuklu veya hükümlünün çocuk olması durumunda iznin geçirileceği ilin valiliği tarafından pedagog psikolog veya sosyal hizmet uzmanı görevlendirilebilir aynı maddesi şöyledir hükümlü veya tutuklunun konakladığı yerde kendisi ya da güvenlik görevlileri yönünden kontrolü mümkün olmayan güvenlik riski oluşması halinde dış güvenlik yetkilisinin kararı ve sorumluluğunda şahıs en yakın ceza infaz kurumuna veya güvenli görülen başka bir yere konulur ve bu durum tutanağa bağlanarak derhal valiliğe bildirilir iv | No violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde açtığı tescil davasında dava konusu taşınmazı imar ihya ettiğini tarım arazisi haline getirdiğini kadastro tespit çalışmalarından bu yana otuz yıldır taşınmazı kullandığını ve taşınmazın zilyedi olduğunu ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı yolu ile yaklaşık yüz dönüm taşınmazın adına tescilini talep etmiştir yargılama kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde devam etmekte iken anılan mahkemece dava dosyası aralarında hukuki ve fiili bağlantı görülen aynı mahkemenin sayılı dosyası ile birleştirilmiştir yargılamanın sonunda kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne ve yerin başvurucu adına tapuya tesciline birleştirilen sayılı dava dosyasındaki talebin reddine karar vermiştir temyiz incelemesi sonucunda yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilamı ile derece mahkemesinin kararını eksik inceleme ve araştırma yapıldığını ayrıca verilen kararın oluşa ve dosya içeriğine uymadığını belirterek bozmuştur bozma kararına uyarak dosyayı tekrar incelemeye alan kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile tekrar davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir bu kararın da temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilamı ile eksikliklerin tamamlanması için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar vermiştir eksikliklerin tamamlanmasından sonra tarihinde dosya temyiz incelemesi için yargıtaya gönderilmiştir temyiz incelemesi halen yargıtay hukuk dairesinde devam etmektedir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi tarih ve sayılı türk medeni maddesi tarih ve sayılı kadastro ve maddeleri iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir eğitim kamu görevlileri sendikası ile eğitim ve bilim emekçileri sendikasının sen tarihinde birleşerek oluşturduğu başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikasının sendika türkiyenin ilinde şubesi ve binden fazla üyesi bulunmaktadır sendika eğitim sektöründe çalışanların ekonomik sosyal demokratik kültürel haklarının korunması ve geliştirmesi ile özgür ve demokratik bir çalışma yaşamının oluşturulması iddiasıyla demokratik ve yaşanılası bir ülke talebiyle çalışmalarını sürdürmektedir amasya millî eğitim müdürlüğü yılında millî eğitim bakanlığı meb ile hak ve hürriyetleri yardım vakfının vakıf ortaklaşa yürütmek üzere anlaştıkları sınıfın bir yetim kardeşi var projesi ile ilgili olarak amasyada bulunan ilk ve orta dereceli okulların müdürlüklerine proje tanıtım afişlerinin okullarda öğrencilerin görebilecekleri yerlere asılması talimatını vermiştir başvurucu bu talimat üzerine projenin hayata geçirildiğini öğrendiğini belirterek meb yenilik ve eğitim teknolojileri genel müdürlüğünün söz konusu proje ile ilgili tarihli kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle dava açmıştır başvurucu açtığı bu davayı kendisine ait isimli internet sitesi üzerinden kamuoyuna bir yazı ile duyurmuştur sitesinin duyurular kısmında yayımlanan yazı şöyledir yardım vakfının meb ile yürüttüğü her sınıfın bir yetim kardeşi var projesine karşı dava açtık milli eğitim bakanlığı ile hak ve hürriyetleri yardım vakfı elbirliğiyle yürütülen her sınıfın bir yetim kardeşi var projesi kapsamında sınıflara kumbara konularak öğrenciler insani yardım amacıyla yönlendirilmekte ve her sınıftan lira para toplanmaktadır türkiyedeki okul öncesi ilkokul ortaokul ve liselerde özel ve devlet okulu ayrımı yapmaksızın gönüllülük esası çerçevesinde ilgili projeye desteğin sağlanması talimatını içeren meb kararı doğrultusunda söz konusu projenin tanıtımı için il il kampanyalar başlamıştır bakanlar kurulunun gün sayılı kararıyla vergi muafiyeti tanınan vakfı tarihinde de yardım toplamada izne tabi olmama statüsü verilmiştir adı pek çok yolsuzluk olayına karışan deniz feneri ve kimse yok mu derneklerinin de bu statüye sahip oldukları da hatırda tutulmalıdır bu nedenledir ki insani yardım adı altında toplanan hareketi kimlere ulaştığı hangi çevrelerle ilişki içerisinde yardımların dağıtıldığı gibi sayısı artırılabilir sorularla bu ilişkilerin denetimi ve insani yardımın amacına uygun yürütülüp yürütülmediği sorunu gündemimize gelmiştir belirtmek isteriz ki yardım vakfı izne tabi olmayan vakıflardan olmasına rağmen bildirim üzerine milli eğitim bakanlığının dava konusu ettiğimiz yazısı okullardan yardım toplanmasının biçim ve koşullarını içermediği gibi denetimin nasıl yapılacağı başvuru numarası karar tarihi konusunda da bir bilgilendirme içermemektedir ayrıca yasalarda iki yıl olarak getirilen yardım süresi sınırı da ilgili meb yazısında belirtilmemiştir zira aynı yardım öğretim yılında da yapılmış halen de yapılmaya devam etmektedir söz konusu projede yardımın miktarı da mevzuata aykırı biçimde sınıf içerisinde toplanacak olan doksan türk lirası tl olarak belirtilmiştir yardımı kimin yaptığı kayıtlara geçirilmektedir yardım edilenin de tüm bilgileri yardım edene verilmektedir tüm bunlar aleniyet gereği gibi görülse de gerçekte yardımın amacından uzaklaşılmakta ve zorunlu hale gelmektedir eğitim sen olarak belirtmek isteriz ki egemenlerin dünyada ve türkiyede yürüttüğü politikalar karşısında ezilenlere dost eli uzatmanın erdemi tartışma götürmezdir ancak bu el halihazırdaki biçimiyle uzanmamalıdır çocuklara yardım götürürken sadece bu çocukların gözlerine insanca bakabilmek için onların yetim kalmasına neden olan savaş politikalarına da karşı çıkmak gerekmektedir belirtmek isteriz ki okullar öğrencilerimizin eşit özgür adil ve barış içinde bir yaşamı var edebilecekleri düşüncesinin teşvik edildiği kurumları olarak görülmelidir ancak söz konusu projenin temel aktörü hakkında basında yer alan kimi çarpıcı haberleri de hatırlatmakta yarar bulunmaktadır basında yer alan haberlerde vakfı başkanı el kaideye para aktardığı iddiasıyla hakkında gizli bir soruşturma yürütüldüğü iddia edilmişti ayrıca yılı ağustos ayında suriyede el nusranın kontrolünde bulunan rakka bölgesinde iftar verdiği el nusra örgütüne tırlarla yardım götürdüğü ve el nusraya silah ve tıbbi malzeme gönderdiği haberleri de basında yer almıştı türkiyenin yangın yerine dönen suriyede iç savaşı büyütecek eğit donat politikaları düşünüldüğünde bu tablonun akıllarda çokça soru işareti yaratması kaçınılmazdır sonuç olarak ifade etmek isteriz ki böylesine hukuksuz ve akıllarda soru işareti bırakan bir projenin okullarda yürütülmesi oldukça sakıncalıdır bu nedenle söz konusu projenin okullarda uygulanmasına dayanak olan milli eğitim bakanlığı yenilik ve eğitim teknolojileri genel müdürlüğünün tarih ve sayılı kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle nisan tarihi itibariyle dava açmış bulunmaktayız yazıda bahsi geçen vakıf ile vakfın başkanı müştekiler internet sitesinde yer alan yazı içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek internet içeriğine erişimin engellenmesi talebinde bulunmuşlardır sulh ceza hâkimliği tarihinde haber içeriğine erişimin engellenmesine karar vermiştir kararın gerekçesi şöyledir yayından kaldırılması talep olunan haberin isimli sitede internet ortamında yayınlandığı bu haberin verilmesinde herhangi bir kamu yararı bulunmadığı haberin somut bir olaya dayanmadığı asılsız ve mesnetsiz bir takım isnat ve ithamlara karşı talep edenin rızası dışında yayınlanmasının talep edenin itibar ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu bu suretle söz konusu haberin talep edenin kişilik haklarını ihlal eder mahiyette olduğu bu nedenle yayından kaldırılması göre talebin haklı olduğu anlaşıldığından tarih ve sayılı yasanın maddesi ile değişik sayılı yasanın maddesi uyarınca talebin kabulü ile söz konusu haberin yayından çıkarılmasına erişimin verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur başvuru numarası karar tarihi başvurucunun anılan karara itirazı sulh ceza hâkimliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk hukuk için bkz ali kıdık b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvurucu emin orhan cumhuriyet başsavcılığınca cmk maddesi ile yetkili yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmış ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli tarihli ve sorgu sayılı kararı ile tutuklanmıştır başvurucu ali haydar keleş cumhuriyet başsavcılığınca cmk maddesi ile yetkili yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmış ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli tarihli ve sorgu sayılı kararı ile tutuklanmıştır başvurucular ali haydar keleş emin orhan ve diğer yirmi iki şüpheli hakkında cumhuriyet başsavcılığının cmk maddesi ile yetkili tarihli ve sayılı iddianamesi ile terör örgütüne üye olma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış ve dava ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli sayılı dosyasına kaydedilmiştir başvurucu yunis aydemir cumhuriyet başsavcılığınca cmk maddesi ile yetkili yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmış ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli tarihli ve sorgu sayılı kararı ile tutuklanmıştır başvurucu yunis aydemir hakkında cumhuriyet başsavcılığının cmk maddesi ile yetkili tarihli ve sayılı iddianamesi ile terör örgütüne üye olma ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış ve dava ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli sayılı dosyasına kaydedilmiştir ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli tarihli ve sayılı kararı ile sayılı dava dosyasının ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli ve tarihli kararları ile ve sayılı dava dosyalarının mahkemenin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir başvuru numarası karar tarihi kartal asliye ceza mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile başvurucu yunis aydemir hakkında nüfus cüzdanı kullanma ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediği iddiasıyla mahkemenin sayılı dosyasında açılan kamu davasının ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli tarihli ve sayılı kararı ile sayılı dava dosyasının ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli tarihli ve sayılı kararı ile sayılı dava dosyasının ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir ankara ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli tarihli ve sayılı kararı ile sayılı dava dosyasının ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir ağır ceza mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile sayılı dava dosyasının ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir ağır ceza mahkemesinin tarihli birleştirme kararına yaptığı itiraz üzerine yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı ilâmı ile birleştirme kararı kaldırılarak dosya ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir ağır ceza mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilen davada ve tarihli kararlar ile ve sayılı dava dosyalarının mahkemenin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar verilmiştir özel yetkili mahkemelerin kapatılması üzerine ağır ceza mahkemesince tarihli ve sayılı karar ile dava dosyasının görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir ağır ceza mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilen davada toplam kırk iki sanığın yargılaması halen devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası ve maddesinin numaralı fıkrası başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan fatih cumhuriyet başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda tarihinde görevsizlik kararı verilerek soruşturma dosyası cumhuriyet başsavcılığına cmk maddesi ile yetkili gönderilmiştir cumhuriyet başsavcılığınca tarihinde görevsizlik kararı verilerek soruşturma dosyası fatih cumhuriyet başsavcılığına gönderilmiştir fatih cumhuriyet başsavcılığı tarihinde tekrar görevsizlik kararı vererek soruşturma dosyasını cumhuriyet başsavcılığına göndermiştir cumhuriyet başsavcılığınca tarihli ve sayılı iddianame ile başvurucu ve diğer iki şüpheli hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştır ağır ceza mahkemesince cmk maddesi ile görevli tarihinde başvurucu ile diğer sanıklardan birinin savunması alınmış diğer sanığın savunmasının alınması için adres araştırması yapılmış ancak adresi tespit edilememiştir mahkeme tarihli ve sayılı kararla başvurucu ile savunması alınan diğer sanığın beraatine adresi tespit edilemeyen ve savunması alınamayan diğer sanık hakkında açılan kamu davasının tefrikine karar vermiştir cumhuriyet savcısının temyizi üzerine yargıtay ceza dairesi tarihli ve sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar vermiştir başvurucu yargılamanın makul sürede sonuçlanmadığı iddiasıyla tarihinde avrupa hakları mahkemesine başvurmuş başvuru tarafından kayda alınmış tarihli ve sayılı avrupa hakları mahkemesine yapılmış bazı başvuruların tazminat ödenmek suretiyle çözümüne dair yürürlüğe girmesi nedeni ile iç hukuk yollarının tüketilmediğine hükmederek yılında başvuruyu reddetmiştir sayılı kanun uyarınca adalet bakanlığı hakları tazminat komisyonu başkanlığı kurulmuş başvurucu kararının ardından tarihinde adalet bakanlığı hakları tazminat komisyonu başkanlığına başvurmuştur adalet bakanlığı hakları tazminat komisyonu başkanlığı tarihli ve sayılı karar ile iddianamedeki suçun niteliği iki sanık olması iki dereceli bir yargılama yapılması temyiz aşamasında önemli bir gecikmenin olmaması dikkate alındığında yargılamanın makul sürede sonuçlandığı gerekçesiyle dört yıl altı ay on altı gün süren yargılamada makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmediğine ve tazminat talebinin reddine karar vermiştir başvurucu tarafından anılan karara yapılan itiraz üzerine ankara bölge mahkemesi kurulu tarihli ve sayılı kararla suçun niteliği iki sanık olması iki dereceli bir yargılama yapılması temyiz aşamasında önemli bir gecikmenin olmaması dikkate alındığında dört yıl altı ay on altı gün süren yargılamada makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmediği kararın içtihatlarına da uygun olduğu ve kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle itirazın reddine karar vermiştir karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı terörle mücadele tarihli ve sayılı hakları ve özgürlüğü bağlamında bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair yapılan değişiklikten önceki maddesi şöyledir ve üncü maddelerle türk ceza kanununun ve inci maddeleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla bu kanunun inci maddesinin kapsamına giren örgütleri her ne nam altında olursa olsun kuranlar veya bunların faaliyetlerini düzenleyenler veya yönetenler beş yıldan on yıla kadar ağır hapis ve iki yüz milyon liradan beş yüz milyon liraya kadar ağır para cezası bu örgütlere girenler üç yıldan beş yıla kadar ağır hapis ve yüz milyon liradan üç yüz milyon liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılırlar yukarıdaki fıkra uyarınca meydana getirilen örgüt mensuplarına yardım edenlere ve örgütle ilgili propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve elli milyon liradan yüz milyon liraya kadar ağır para cezası hükmolunur sayılı maddesi şöyledir kanunun amacı avrupa hakları mahkemesine yapılmış bazı başvuruların tazminat ödenmek suretiyle çözümüne dair esas ve usullerin belirlenmesidir sayılı maddesi şöyledir bu kanun a ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı b mahkeme kararlarının geç veya eksik icra edildiği ya da hiç icra edilmediği iddiasıyla avrupa hakları mahkemesine yapılmış başvuruları kapsar sayılı maddesi şöyledir komisyon a müracaat konusu başvurunun avrupa hakları mahkemesince öngörülen iç hukuk yollarının tüketilmesi koşulu dışındaki diğer kabul edilebilirlik şartlarını taşımadığını b komisyona süresinde müracaat edilmediğini c müracaat edenin hukuki menfaati olmadığını ç müracaatın nci madde kapsamına girmediğini tespit ederse müracaatı reddeder sayılı maddesi şöyledir komisyon müracaat hakkında dokuz ay içinde karar vermek zorundadır başvuru numarası karar tarihi komisyon avrupa hakları mahkemesinin emsal kararlarını da gözetmek suretiyle müracaat konusunda gerekçeli olarak karar verir komisyon kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde komisyon aracılığıyla ankara bölge mahkemesine itiraz edilebilir dilekçesi müracaata ilişkin diğer tüm belgelerle birlikte derhal itiraz gönderilir bu itiraz öncelikli işlerden sayılarak üç ay içinde karara bağlanır mahkeme tarafından komisyon kararı yerinde görülmezse işin esası hakkında karar verilir üzerine verilen kararlar kesindir sayılı şöyledir bu kanun tarihi itibarıyla avrupa hakları mahkemesi nezdinde kaydedilmiş başvurular hakkında uygulanır iv | No violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu tarihinde avro karşılığında mercedes benz marka otomobili otomobil gıda san tic ltd şti şirket unvanlı firmadan satın almıştır başvuru numarası karar tarihi cumhuriyet başsavcılığı savcılık tarihli ve sayılı yaptırım kararı ile başvurucunun otomobilinin tarihinde üretildiği ithalatı gerçekleştirilmeden önce yurt dışında garantisinin başladığı yılı temmuz ayı içerisinde kmde teknik servis hizmeti aldığı hâlde sıfır km olduğu beyan edilerek ithalatının yapıldığı gerekçesiyle ithalatı gerçekleştiren şirketin ortağı ile imza yetkilisi ortağı ak ve aracın ithal edildiği tarihte vekâlet karşılığı şirketin işlerini yürüten adlı kişilerin tarihli ve sayılı kaçakçılıkla mücadele kanununun maddesinin numaralı fıkrası uyarınca kabahate konu otomobilin gümrüklenmiş değerinin iki katı idari para cezası ile cezalandırılmaları yönünde karar vermiştir savcılık tarafından ayrıca otomobil hakkında tarihli ve sayılı kabahatler ve sayılı maddeleri gereğince mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararı verilmesi talep edilmiştir savcılığın bu talebini inceleyen sulh ceza mahkemesi mahkeme tarihli ve değişik sayılı kararıyla dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda özetle dava konusu otomobilin tarihli ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile yeni olarak beyan edildiği ancak türkiye yetkili distribütörü ile yapılan yazışmalar neticesinde aracın yılı mayıs ayında üretildiği ithalatı gerçekleştirilmeden önce yurt dışında garantisinin başladığı yılı temmuz ayı içerisinde kmde teknik servis hizmeti aldığı sayılı eski kullanılmış veya yenileştirilmiş olarak edilecek maddelere tebliğde tebliğ yaşına kadar ithal edilecek mallara ilişkin listede gümrük tarife yer alan davaya konu otomobil cinsi eşyanın yer almadığı tarihli ve sayılı mükerrer resmî yayımlanan rejimi maddesi uyarınca eski kullanılmış yenileştirilmiş kusurlu defolu ve yatık zamanla dayanıklılığını yitirmiş malların ithalinin izne tabi olduğu bu nedenle davaya konu ithalat işleminin dış ticaret müsteşarlığından izin alınmak kaydı ile yapılması gerektiği hâlde izin alınmadan ithal işlemi gerçekleştirildiği için eylemin sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anılan kanunun maddesinde de maddenin ve fıkralarında tanımlanan kabahatlerin konusunu oluşturan eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir hükmü uyarınca otomobilin mülkiyetinin kamuya geçirilmesi gerektiği şeklinde görüş verildiğine değindikten sonra bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu ithalat işleminin dış ticaret müsteşarlığından izin alınmak kaydı ile yapılması lüzumlu iken bu izin alınmadan gerçekleştirilmesi nedeniyle sayılı maddesi ve sayılı maddesi gereğince söz konusu otomobilin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar vermiştir bu karara başvurucu tarafından yapılan itiraz asliye ceza mahkemesinin tarihli ve değişik numaralı kararı ile reddedilmiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk sayılı kanunun tarihli değişiklikten önceki maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir genel düzenleyici idarî işlemlerle ithali yasaklanan eşyayı ithal eden kişiye eşyanın gümrüklenmiş değerinin dört katı idarî para cezası verilir eşyanın değersiz artık başvuru numarası karar tarihi veya atık madde olması durumunda idarî para cezası dökme halinde gelen eşya için ton başına türk lirası ambalajlı gelmesi halinde kap başına türk lirası olarak hesaplanır lisansa şarta izne kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tâbi olan eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla ithal eden kişiye eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı idarî para cezası verilir eşyanın değersiz artık veya atık madde olması durumunda idarî para cezası dökme halinde gelen eşya için ton başına türk lirası ambalajlı gelmesi halinde kap başına yüz türk lirası olarak hesaplanır sayılı tarihli ve sayılı gümrük kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair maddesi ile mülga maddesinin numaralı fıkrası şöyledir üncü maddenin onuncu ve fıkralarında tanımlanan kabahatlerin konusunu oluşturan eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir bu kanunun arama ve elkoyma ile müsadereye ilişkin hükümleri bu kabahatlerin işlenmesinde kullanılan veya kullanılmak üzere hazırlanan eşya ve taşıma araçları ile ilgili olarak da uygulanır sayılı kabahatler maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ancak kanunda açık hüküm bulunan hallerde karar verilebilir sayılı eski kullanılmış veya yenileştirilmiş olarak edilecek maddelere tebliğ tarihli ve sayılı karayolları trafik maddesinin ilgili kısmı şöyledir süreleri satış ve devirler noterlerin sorumluluğu ile ilgili esaslar şunlardır a araç sahipleri tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak olan araçların satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren üç ay içinde tescili için bunların hurda durumuna gelmesi hâlinde ise bir ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik tescil kuruluşuna veya emniyet genel müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum veya kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerine başvurmak zorundadırlar b araçların giriş işlemlerini yapan gümrük idareleri bu durumu gün içinde araç sahiplerinin beyan ettikleri tescil kuruluşuna bildirmekle yükümlüdürler c tescil belgesi aracın başkasına satış veya devrine hurdaya çıkarılmasına veya araçta yönetmelikte belirtilen niteliklerin değişmesine kadar geçerli sayılır d tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi gecikme faizi gecikme zammı vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir başvuru numarası karar tarihi satış ve devir işlemi siciline işlenmek üzere üç işgünü içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu ile vergi dairesine bildirilir bu bildirimle birlikte alıcı adına trafik tescil işlemi gerçekleşmiş sayılır satış ve devir tarihi itibariyle sayılı motorlu taşıtlar vergisi kanunu hükümleri uyarınca eski malikin vergi mükellefiyeti sona erer yeni malikin vergi mükellefiyeti başlar yapılan satış ve devir işlemi üzerine noterler tarafından yeni malik adına bir ay süreyle geçerli tescile ilişkin geçici belge düzenlenir satış ve devir işlemlerinin bildiriminden itibaren bir aylık süre içerisinde ilgili trafik tescil kuruluşu veya emniyet genel müdürlüğünün uygun gördüğü kamu kurum veya kuruluşları tarafından yeni malik adına tescil belgesi düzenlenerek elden veya posta aracılığıyla teslim edilir tescil belgesinin bir ay içerisinde teslim edilememesi halinde yeni malike sorumluluk yüklenemez iv | No violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucunun murisi ve diğer davacılar tarihinde osmaniye asliye hukuk mahkemesinde açtıkları davada zilyetliğin tespiti ve kamulaştırma bedelinin ödenmesini talep etmişlerdir başvuru numarası karar tarihi mahkemece tarih ve sayılı görevsizlik kararıyla dava dosyası kadastro mahkemesine gönderilmiştir kadastro mahkemesi tarihli görevsizlik kararıyla dosyayı yeniden asliye hukuk mahkemesine göndermiştir asliye hukuk mahkemesi tarih ve sayılı kararla davanın reddine karar vermiştir gerekçeli karar tarihinde yazılmıştır karar başvurucu ve bir kısım davacılar tarafından temyiz edilmiş olup temyiz inceleme safhası devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi tarih ve sayılı yargıtay birleştirme büyük genel kurulu kararı tarih ve sayılı kamulaştırma geçici maddesi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen üyesi bir kamu görevlisidir sen yönetim kurulunun tarihli kararı ile ve mart tarihlerinde tüm ülke çapında grevi adı altında işe gelmeme eylemi yapılmasına karar verilmiştir başvurucu bahsi geçen tarihlerde işe gelmemiştir başvurucunun görev yaptığı tarsus milli eğitim müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleri hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonucunda tarihli kararı ile mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuyu uyarma cezası ile cezalandırmıştır başvurucunun söz konusu karara yapmış olduğu itiraz mersin valiliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir başvurucu ilk derece mahkemesinin kararına itiraz etmiş adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı onamıştır başvurucunun karar düzeltme istemi de adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir bölge mahkemesinin ilamı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır c aylıktan kesme memurun brüt aylığından arasında kesinti yapılmasıdır aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır b özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek sayılı maddesi şöyledir amirleri tarafından verilen uyarma kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir mercileri itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır kabulü hâlinde disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir başvuru numarası karar tarihi avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu aile mahkemesinin sayılı ilamı ile boşanmış ve müşterek çocuğun velayeti annesi olan başvurucuya verilmiştir başvurucu asliye hukuk mahkemesine verdiği tarihli dilekçe ile tarihli ve sayılı soyadı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır şeklindeki düzenlemenin anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile iptal edildiğini ve bahsedilen iptal hükmü sonrasında velayeti annesine verilen çocuğun soyadının anne tarafından değiştirilmesinin önünde bir engel kalmadığını belirterek çocuğunun soyadının boşandığı eşinin soyadı olan yerine olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir asliye hukuk mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile tarihli ve sayılı türk medeni maddesi uyarınca sahih nesepli çocuğun babanın soyadını taşıyacağı boşanma veya ölüm üzerine velayetin anneye geçmesinin çocuğun soyadında değişikliğe neden olamayacağı ve babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonucunda verilecek kararla değişmedikçe çocuğun soyadının da değişmeyeceği gerekçesiyle başvurucunun davasının reddine karar verilmiştir derece mahkemesi kararı temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararı ile derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilmek suretiyle onanmış karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararı ile reddedilmiş ret kararı tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir başvuru numarası karar tarihi tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur b hukuk sayılı kenar başlıklı maddesi şöyledir ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır ancak ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır sayılı değiştirilmesi kenar başlıklı maddesi şöyledir değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur ad değişmekle kişisel durum değişmez adın değiştirilmesinden zarar gören kimse bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir sayılı anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile iptal edilen maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği adı alır iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu doğumlu olup ankarada ikamet etmektedir başvurucu ile tarihleri arasında derby lastik fabrikaları anonim şirketinin şirket yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunmuştur şirket tarihinde tasarruf mevduatı sigorta fonuna tmsf devredilen yurtbank anonim şirketinin yurtbank hisseli ortağıdır ayrıca şirketin oranında hissesi yurtbankın hakim ortağı olan balkaner grubuna aittir başvurucu ile tarihleri arasında yurtbankın da yönetim kurulu üyeliği görevini yürütmüştür yurtbank tarihinde tmsfye devredilmiştir yurtbank hakkında bankalar yeminli murakıplarınca düzenlenen tarihli raporda yurtbankın balkaner grubuna ait yirmi üç şirkete dolaylı ve doğrudan yüklü miktarda kredi kullandırdığı bunların geri ödenmediği ifade edilmiştir raporda yurtbankın hakim ortaklarından olan balkaner grubunun banka kaynaklarını bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde kendi yararına kullandığı ve bu suretle bankayı zarara uğrattığı tespiti yapılmıştır raporda ayrıca neden olunan zararın başvurucunun yönetim kurulu üyeliğini yaptığı şirketin de aralarında bulunduğu balkaner grubu şirketleri ile bu şirketlerin hakim ortaklarından tahsili gerektiği görüşü açıklanmıştır şirket tarafından ve tarihlerinde yaşarbank anonim şirketinden yaşarbank sırasıyla tl abd doları ve tl kredi kullanılmıştır ancak bu krediler geri ödenmemiş olup tarihinde katedilmiştir yaşarbank tarihinde aynı bakanlar kurulu kararnamesiyle yurtbank ile birlikte tmsfye devredilmiştir şirketin yaşarbanktan kullandığı krediler tarihli sözleşme ile tmsfye devir ve temlik edilmiştir tmsf tarafından ve tarihlerinde şirketle tasfiye protokolleri imzalanmış ise de borcun ödenmemesi nedeniyle borçtan sorumlu olanlar aleyhine takibe geçilmesi kararlaştırılmıştır bu arada tmsfnin tarihli kararıyla şirketin yönetim ve denetim kurulları ile temettü hariç ortaklık haklarına el konulmuştur başvurucu adına tarihinde tarihli ve sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanunun mükerrer maddesi uyarınca tl tutarlı ödeme emri düzenlenmiştir başvurucu tarafından tarihinde mahkemesinde mahkeme ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır mahkemece tarihli kararla dava dilekçesinin usulüne uygun düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde usulüne uygun düzenlediği yeni bir dilekçe ile davayı yenilemiştir dava dilekçesinde diğer iddiaların yanında başvurucunun borcun doğduğu dönemde şirketin kanuni temsilcisi olmadığından sorumluluğunun bulunmadığı öne sürülmüştür mahkemece tarihli kararla dava reddedilmiştir kararın gerekçesinde tarihli ve sayılı mülga bankalar kanununun maddesinin numaralı fıkrasına atıfta bulunulmuştur bankacılık izni kaldırılan bankanın alacaklarının fon alacağı sayılacağının hatırlatıldığı kararda banka kaynaklarının hakim ortaklara bunların eş ve çocukları ile hısımlarına ya da bunlar adına hareket eden gerçek ve tüzel kişilere aktarıldığının tespiti halinde bu alacakların sayılı kanun uyarınca takip edileceği vurgulandıktan sonra somut olayda yurtbank kaynaklarının bankanın hakim ortaklarına ait şirketlere aktarıldığının tespit edildiği ifade edilmiştir mahkeme ayrıca yurtbankın şirketten olan kredi alacağının tmsfye devredilmesiyle kamu alacağına dönüştüğünün altını çizmiştir kararda tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile sayılı kanunun mükerrer maddesine eklenen ve şirketten tahsil edilemeyen kamu alacağından alacağın doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci olanların müteselsilen sorumlu tutulmalarını öngören beşinci fıkraya dayanılarak başvurucunun şirketin ödenmeyen borçlarından sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır kararda yaşarbanktan kullanılan ancak geri ödenmeyen kredilere yönelik herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir başvurucu bu karara karşı temyiz yoluna başvurmuştur temyiz dilekçesinde sayılı kanunun maddesi ile sayılı kanunun mükerrer maddesinde yapılan değişikliklerin değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalara da uygulanmasını öngören sayılı kanunun geçici maddesinin anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile iptal edildiği belirtilerek sayılı kanunla yapılan değişikliklerin geçmişe yürütülmesinin yasal dayanağının kalmadığı ifade edilmiştir başvurucu ayrıca doğmasında kusurunun bulunmadığı bir borçtan sorumlu tutulamayacağını ileri sürmüştür temyiz istemini inceleyen danıştay dairesinin daire tarihli ara kararıyla kredinin kaynağına ilişkin bilgi ve belgeler ile murakıp ve teftiş raporu istenmiştir tmsf tarafından ara karara cevap yazısında verilen yaşarbanka ilişkin bilgi ve belgeler de daireye sunulmuştur gönderilen bilgi ve belgeleri inceledikten sonra daire tarihli kararıyla mahkeme kararını onamıştır onama kararında sayılı kanunun mükerrer maddesinin beşinci fıkrasının yanında sayılı kanunla tarihli ve sayılı bankacılık kanununa eklenen geçici maddenin ikinci fıkrasına da dayanılmıştır daire banka kaynaklarının kredi kullanılmak suretiyle edinilmesi halinde kaynağın kullanıldığı tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca kaynağı kullanan şirketin kanuni temsilcisi sıfatını haiz kişilerin kamu alacağına dönüşen bu borçtan sorumlu olacağı görüşünü ifade etmiştir daire şirket tarafından yaşarbanktan kullanılan kredilerin ödenmesi gereken tarihlerde başvurucunun kanuni temsilci olması nedeniyle ödenmeyen kredilerden sorumlu bulunduğu kanaatine ulaşmıştır karar düzeltme istemi dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b numarası karar tarihi iv a ulusal hukuk el koyma tarihinde yürürlükte bulunan sayılı mülga kanunun tasarruf mevduatı ve sigorta fonu kenar başlıklı maddesinin ilgili bölümü şöyledir a fon alacağının tahsili bakımından yarar görmesi halinde ve fona borçlu olup olmadıklarına bakılmaksızın hisseleri kısmen veya tamamen kendisine intikal eden bir bankanın gerçek ve tüzel kişi ortaklarının yönetim ve denetimini doğrudan ya da dolaylı olarak tek başına veya birlikte elinde bulundurdukları şirketlerin ortaklarının bu şirketlerde sahip oldukları hisselerinin tamamına bir kısmına ilişkin temettü hariç ortaklık hakları ile bu şirketlerin yönetim ve denetimini devralmaya ve şirket ana sözleşmesinde belirlenen yönetim müdürler ve denetim kurulu üyelerinin sayılarıyla bağlı kalmaksızın ve imtiyazlı hisselere dayanılarak atanıp bakılmaksızın görevden almak üye sayısını artırmak eksiltmek suretiyle bu kurullara üye atamaya yetkilidir fon bu bentte sayılan gerçek veya tüzel kişilere ait şirket hisselerinin diğer tüm hak ve varlıklarının satışını gerçekleştirmeye ve bu satışlardan elde edilen tutarları fon alacaklarına mahsup etmeye veya şirketlerin kamu borçları sosyal sigortalar kurumuna borçları ile sair borçlarını ödemede kullanmaya yetkilidirler fon alacaklarının tahsilini teminen sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanun hükümleri uyarınca haczedilen aktif değerler ile diğer tüm hak ve varlıkları bir araya getirerek ticari ve iktisadi bütünlük oluşturarak alıcısına geçişini sağlayacak şekilde satışına fon kurulu yetkilidir sayılı mülga kanunun hazine alacağı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir fon alacaklarından yönetim ve denetimi fona intikal eden bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri kaldırılan bankaların yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak elinde bulunduran ortaklarının her ne ad altında olursa olsun kendilerine ait yurt içi ve yurt dışı şirket finans kuruluşu bankalara aktardıkları banka kaynakları veya bankaların hakim ortaklarının iştiraklerine ve bağlı şirketlerine ayni bankanın el değiştiren ortaklarının birbirlerine verdiği krediler bankanın yönetim ve denetim döneminde yeterli ticari faaliyeti olmaksızın kaynak aktarımı amacıyla kurulmuş şirketlere verilen krediler bankalarının bankalarındaki yargı kararları nedeniyle ödedikleri mevduatları ve bankaların bankaya izinli veya izinsiz aktardığı mevduatlar başkaca bir işleme gerek olmaksızın hazine alacağı haline gelmiş sayılır sayılı kanunun geçici maddesinin ilgili bölümü şöyledir bu kanunun yayımı tarihinden önce tarihine kadar temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi fona intikal eden bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri kaldırılarak tasfiyeleri fon eliyle yürütülen veya fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü fon alacakları tahsil edilinceye kadar bu kanunla yürürlükten kaldırılan sayılı kanunun maddeleri hükümlerinin uygulanmasına devam edilir sayılı kanuna sayılı kanunun maddesiyle eklenen geçici maddesinin ilgili bölümü şöyledir b numarası karar tarihi temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi fona intikal eden bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilişkili bakan bakanlar kurulu veya kurul tarafından kaldırılarak tasfiyeleri fon eliyle yürütülen veya fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bankalar hakkında başlatılan işlemler sonuçlanıncaya ve her türlü fon alacakları tahsil edilinceye kadar yönetim ve denetimi fon tarafından devralınan banka ve şirketlerin eski yöneticileri hakkında sayılı kanunun inci maddesi ile mükerrer inci maddesinin uygulanmasında ilgili kanun ve mevzuat veya ana sözleşmeleri uyarınca temsile yetkilendirilmiş veya tüzel kişilerin yetkili organlarınca temsil yetkisi verilmiş kişi veya kişiler ile tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerden a fon bankalarının yönetim ve denetimine sahip olduğu iştiraklerinden hakim ortağı olan tüzel kişilerden gerçek ve tüzel kişi hakim ortaklarının hakim ortak olduğu şirketlerden bu kişiler adına hareket eden veya onlar hesabına kendi adına para mal veya hak edinen şirketlerden olan fon alacaklarında banka kaynağının tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca b fon bankalarının kurumsal kredilerinden kaynaklanan fon alacaklarında kredinin kat edildiği tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca kanuni temsilci haiz kişiler kanuni temsilci olarak addedilir sayılı kanunun kanuni temsilcilerin sorumluluğu kenar başlıklı mükerrer maddesinin anayasa mahkemesince kısmen iptal edilmeden önceki halinin ilgili bölümü şöyledir tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edilir ek fıkra md amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur ek fıkra md kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair sayılı vergi usul kanununda yer alan hükümler bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmaz sayılı kanunun anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararıyla iptal edilen geçici maddesi şöyledir bu kanunla sayılı kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümler hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanır anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir sayılı kanunla sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanun da genel olarak şirket ortakları ve kanuni temsilcilerin kamu borcu nedeni ile sorumluluklarını arttıran genişleten ve müteselsil sorumluluk esası getiren düzenlemeler yapılmıştır kanun un geçici maddesi ile kanunla getirilen hükümlerin kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla tahsil edilmemiş bulunan amme alacakları hakkında da uygulanması öngörülmüştür b numarası karar tarihi sayılı kanunun maddesi ile de kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlere amme alacağının ödenmesinde müteselsilen sorumluluk esası getirilmiş ve vergi usul kanunu kapsamındaki amme alacaklarının takibinin bu şahıslar hakkında sayılı kanun un uygulanmasına engel oluşturmayacağı hüküm altına alınmıştır sayılı kanunun gerekçesinde sayılı kanunun mevcut hükümlerinin uygulamasına ilişkin yargı kararları dikkate alınarak uygulamaya açıklık getiren düzenlemelere yer verildiği öngörülen değişiklikler ile sayılı kanunun temel felsefesi korunarak amme alacaklarının daha süratle tahsiline imkan verilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir anayasanın maddesinde yer alan hukuk devleti insan haklarına dayanan bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren eylem ve işlemleri hukuka uygun olan her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren hukuk güvenliğini gerçekleştiren anayasa ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan yargı denetimine açık olan devlettir hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği ilkesi hukuk normlarının öngörülebilir olmasını bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılan ve temel hak güvencelerinde korunan ortak değerdir kural olarak hukuk güvenliği yasaların geriye yürütülmemesini zorunlu kılar bu nedenle kanunların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca yasalar yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki hukuki durumlara sonradan çıkan bir kanun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara uygulanmaz kamu alacaklarının tahsilinde geriye söz konusu olup olmadığının saptanabilmesi için alacağı doğuran olayın ne zaman meydana geldiğinin tespiti gerekir genel olarak kamu alacağı alacak konusu olayın meydana gelmesi veya hukuki durumun oluşması ile doğmaktadır dolayısıyla kamu alacağını doğuran olayın meydana geldiği veya hukuki durumun oluştuğu tarihte yürürlükte olan kanunun bu alacak için uygulanması gerekir konusu geçici maddeyle sayılı kanunla sayılı kanunda yapılan değişiklikler ve eklenen hükümlerin kanun un yürürlüğe girdiği tarihte henüz tahsil edilmemiş ancak daha önceki bir dönemde doğmuş ve ödenmesi gereken hale gelmiş kamu alacaklarına da uygulanması öngörülmek suretiyle kanun hükümleri geriye yürütülmüş olmaktadır buna göre amme alacağının sorumluluğunun tespitinde alacağı doğuran olayın gerçekleştiği zaman değil kanunun yürürlük tarihi itibariyle borcun halen tahsil edilmemiş olması esas alınmıştır kamu hizmetlerinin yürütülmesinde gerekli kaynağın elde edilmesi adına vergi ve diğer kamu alacaklarının takip ve tahsili için hukuki düzenlemeler ve ayrıcalıklı yetkilerle kolaylık ve hızlılık sağlanmasının doğal olduğu kabul edilmekle birlikte bu konuda bireylerin hakları ve hukukun genel ilkelerinin de göz önünde bulundurulması hukuk devletinin bir gereğidir kanunun değişmeden önceki hükümlerine göre şirket ortağı olan veya hisse devri yolu ile ortaklığı bırakan şahıslar ile kanuni temsilcilerin faaliyetlerini ve konumlarını o tarihte yürürlükte olan kurallara göre sahip oldukları ve üstlendikleri sorumluluk çerçevesinde belirlemeleri doğaldır bu şahıslardan sonraki yıllarda getirilecek sorumluluğa göre konumlarını belirlemeleri ve ticari faaliyetlerini sürdürmeleri beklenemez düzenlemeden beklenen kamu yararının kamu alacaklarında ilgililerinin sorumluluklarını arttırarak ve müteselsil sorumluluk getirerek daha hızlı ve daha yüksek oranda tahsilatın sağlanması olduğu anlaşılmaktadır buna karşı bireylerin sayılı kanunun yürürlük tarihinden önce doğmuş ve ödenmesi gereken kamu alacağından sorumlu oldukları dönemde öngörülmeyen sorumluluklar ile yükümlü tutulmaları diğer bir anlatımla başvuru numarası karar tarihi geçmişe yönelik sorumluluklarının arttırılması bireylerin hukuka olan güven duygusunu zedeler ve hukuk güvenliği ilkesi ile bağdaşmaz sayılı kanunda esas olarak bir kamu alacağı ile ilgili bireylerin sorumluluklarını arttıran ve müteselsil sorumluluk getiren düzenlemelerin kanunun geçici maddesi ile yürürlük tarihi itibari ile tahsil edilmemiş alacaklara da uygulanması hukuk kurallarının geriye yürütülmesi anlamına gelmekte ve anayasada yer alan hukuk devleti kapsamındaki hukuk güvenliği ilkesi ile bağdaşmamaktadır anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir il a kanunun mükerrer maddesine sayılı kanunun maddesiyle eklenen beşinci fıkranın konusu kuralın getiriliş amacının amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olması halinde bu şahısların sorumluluk uygulamasının amme alacaklarının düzenlendikleri kanunlardaki kanuni ödeme sürelerinde veya özel ödeme sürelerinde farklı şahısların olması halini de kapsadığı görülmektedir kanun koyucu amme alacağını güvenceye almak bakımından sorumluluğun yaygınlaştırılması yoluna gidebileceği gibi müteselsil sorumluluk da öngörebilir ancak amme alacağının doğduğu veya ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilcilerin farklı kişiler olabileceği gerçeği göz önüne alındığında kural ile getirilen düzenleme vergi ve diğer mali ödev ve sorumluluklarını zamanında ve eksiksiz olarak yerine getiren kanuni temsilcilerin sonradan kendilerinin görevde olmadığı ve müdahale şanslarının bulunmadığı bir dönemde gerçekleşen bir eylemden müteselsilen sorumlu tutulmaları sonucunu doğurmaktadır adalet ve hakkaniyet ilkeleri karşısında bireyin bu şekilde belirsiz ve güvencesiz bir biçimde kendi kusurundan kaynaklanmayan bir nedenle başkalarının eylem veya ihmali sonucu oluşacak sorumluluğa ortak olması adalet ve hakkaniyetle bağdaşmaz dolayısıyla itiraz konusu kural hukuk devleti ilkesine aykırıdır açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural anayasa maddesine aykırıdır gerekir b kanunun mükerrer maddesine sayılı kanunun maddesiyle eklenen altıncı fıkranın konusu kuralda kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair sayılı kanun da yer alan hükümlerin bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı öngörülmektedir amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahısların amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacağını düzenleyen kuralın iptaline yönelik yukarıda yer alan gerekçeler kanuni temsilcilerin sorumluluklarına dair sayılı kanun da yer alan hükümlerin bu maddede düzenlenen sorumluluğu ortadan kaldırmayacağını öngören kural bakımından da aynen geçerlidir hukuk devletinde kanunlarla kişilerin ekonomik sosyal ve hukuki yaşam alanlarına yöneltilen müdahaleler öngörülebilmeli ve geleceğe dönük planlar buna göre b numarası karar tarihi yapılabilmelidir belirlilik ilkesi vergi ve diğer kamu alacakları açısından miktar tarh ve tahsil zamanı ile biçimi gibi vergi ve diğer alacakların esaslı unsurlarının önceden belli ve kesin olmasını gerektirir sayılı kanun un maddesinde kanuni temsilciler için kabul edilen sorumluluk kusura dayalı sorumluluktur buradaki kusur vergilendirmeye dair ödevlerin ihlal edilmesidir buna göre sayılı kanun un maddesi uyarınca kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi vergilendirme ödevlerini yerine getirmemiş olması gerekmektedir konusu kuraldan kaynaklanan sorumluluk ise kusursuz sorumluluk esasına dayanmakta olup kamu alacağının borçlu şirketten tahsil edilememesinde kanuni temsilcilerin kusuru bulunmasa dahi sorumlu tutulmasına neden olmaktadır sayılı kanun un maddesinde kanuni temsilcilerin sorumluluklarına ilişkin hükümlerin düzenlenmiş olması bu kanun kapsamındaki amme alacaklarının takibinin itiraz konusu kurala göre yapılmasına engel teşkil etmemektedir dolayısıyla itiraz konusu kural nedeniyle sayılı kanun kapsamına giren amme alacakları da dahil olmak üzere tüm amme alacakları için takip yapılması mümkündür bu durumda her iki kanunun aynı maddi olaya uygulanabilmesi nedeniyle iki ayrı kanuni düzenlemeden hangisinin uygulanacağı konusunda belirsizlik oluşmaktadır dolayısıyla itiraz konusu kural hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural anayasa maddesine aykırıdır gerekir danıştay dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanunun mükerrer tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hüküm altına alınmıştır bu hükme göre asıl borçlu olan tüzel kişilik takip edilerek tahsil yolları araştırıldıktan sonra kamu alacağının tahsil edilemeyeceği anlaşılırsa ancak bu aşamada alacağın tüzel kişiliğin kanuni temsilcisinden tahsili yoluna gidilebilecektir uyuşmazlık konusu olayda tc merkez bankası antalya şubesinin tarih ve sayılı yazısı ile sözü edilen alacağın tahsilinin davalı idareden istenmesi üzerine davacının anılan şirketin kanuni temsilcisi olduğundan bahisle sözü edilen alacağın şirketten tahsil imkanı bulunmadığı ileri sürülerek borcun tamamı için davacı adına tarihli ödeme emri düzenlenmiştir kamu alacağının konusunu oluşturan kur farkı ve gecikme cezasının kesinleşmesi sonrası sayılı kanunun maddesine uygun olarak davacı şirkete tebliği ile tahakkuk etmiş olduğundan bu tarihten sonra şirketten tahsil imkanı araştırılarak tahsil edilemeyeceği anlaşılan alacağın sayılı kanun un mükerrer maddesi uyarınca kanuni temsilcinin mal varlığından tahsil edilmesi gerekmektedir bu durumda sözü edilen kamu alacağının tahakkuk ettiği tarih tespit edilerek kamu alacağının tahakkuk ettiği bu tarihte davacının anılan şirketin kanuni temsilcisi olup olmadığı araştırılmaksızın kamu alacağına ilişkin dönemlerde şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle uyuşmazlık konusu ödeme emrini iptal eden idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir b uluslararası hukuk avrupa hakları mahkemesi yaşarbankın bankacılık işlemleri yapma izninin kaldırılarak tmsfye devredilmesine ilişkin tarihli bakanlar başvuru numarası karar tarihi kurulu kararının şikayet konusu olduğu bir başvuruyu incelemiştir yaşar holding a b no mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin yasal dayanağının bulunmasının yeterli olmadığına söz konusu yasanın aynı zamanda hukuk devleti ilkesiyle uyarlı ve keyfiliğe karşı güvenceler içeren bir kalitede olması gerektiğine ilişkin genel yasallık ilkesini hatırlatmıştır yaşar holding a ayrıca mülkten yoksun bırakmanın dayanağını oluşturan yasal normun yeterli düzeyde erişilebilir kesin ve olması gerektiğini anımsatmıştır yaşar holding a yaşarbankın tmsfye devrine ilişkin tarihli bakanlar kurulu kararının dayanağını oluşturan sayılı kanunun maddesinin beşinci fıkrasının devir işleminden iki gün önce tarihinde yürürlüğe giren sayılı kanunla değiştirildiğine işaret ederek bunun mülkiyetten mahrum bırakan müdahalenin yasal dayanağının öngörülebilirliğini etkileyip etkilemediğini ele almıştır yaşar holding a sayılı kanunun maddesinin beşinci fıkrasının ilk halinin sadece bankacılık işlemleri yapma yetkisinin kaldırılmasına ve buna bağlı olarak bankanın yönetim ve denetimine el konulmasına imkan tanıdığına buna karşılık bankanın hisselerinin tmsfye geçirilmesine hiçbir şekilde yetki vermediğine tasfiye süreci boyunca hisselerin sahiplerinin mülkiyetinde kalmaya devam ettiğine dikkati çekmiştir yaşar holding a sayılı kanunla yapılan ve tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle banka hisselerinin de tmsfye devrine olanak sağlandığına vurgu yaparak önceki düzenlemede var olmayan hisse devir yetkisinin buna imkan sağlayan düzenlemenin yürürlüğe girmesinden iki gün sonra uygulanmış olmasının başvurucu açısından olmadığı sonucuna ulaşmıştır yaşar holding a v | No violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir disiplin soruşturması süreci başvurucu olay tarihinde sivas cumhuriyet üniversitesi ve bilimler fakültesi çalışma ekonomisi ve endüstriyel bölümünde sınıfta öğrenim görmektedir sivas emniyet müdürlüğü tarafından başvurucunun öğrenim gördüğü cumhuriyet üniversitesi rektörlüğüne rektörlük tarihli ve sayılı bir yazı gönderilmiştir söz konusu yazıda tarihinde sivas ilinde tertiplenen nevruz gösterilerinde başvurucunun da içinde bulunduğu sivas cumhuriyet üniversitesinde öğrenim gören bir kısım öğrencinin terör örgütünün gençlik yapılanması olan yurtsever özgür gençlik hareketi içinde faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği ve bu kişilerin tutuklandıkları bildirilmiştir bu bildirim üzerine rektörlüğün tarihli ve sayılı onayı ile üniversite yönetimince isimleri bildirilen öğrenciler hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır başvuru numarası karar tarihi tarihli soruşturma raporunda sivas ilindeki nevruz gösterilerinde çekilen kamera ve fotoğraf görüntülerinde başvurucunun örgütün marşı olarak bilinen adlı marşı söylediğinin tespit edilmesi nedeniyle yasa dışı örgüte üye olma ve örgüt adına faaliyette bulunma fiilinin sübuta erdiğinden bahisle hakkında yükseköğretim kurumları öğrenci disiplin maddesinin e bendinde dışı kuruluşlar adına faaliyet yapmak veya yardımda bulunmak şeklindeki eylemin gerçekleşmiş olması ve daha önce benzer eylemden dolayı almış olduğu üç disiplin cezası da gözönünde bulundurularak kurumundan çıkarma cezası ile tecziyesi yönünde teklif getirilmiştir bu teklif doğrultusunda üniversite disiplin kurulunca tarihli ve sayılı kararı ile yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası uygun bulunmuştur başvurucu tarihinde disiplin kurulu kararının iptali ve tazminat talebi ile sivas mahkemesinde dava açmıştır mahkeme yargılama sürecinde görülmekte olan davanın sonucunun başvurucu hakkında erzurum ağır ceza mahkemesinde görülen sayılı dosyanın sonucuna bağlı bulunduğu gerekçesiyle tarihinde bu dava sonuçlanıncaya kadar önündeki davanın bekletilmesine karar vermiştir başvurucu hakkında erzurum ağır ceza mahkemesinde görülen davada tarihinde karar verilmesi üzerine sivas mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile başvurucunun iptal ve tazminat taleplerini reddetmiştir kararın gerekçesi şöyledir dosyasının ve mahkememizin esas sayılı dava dosyasının birlikte incelenmesinden sivas emniyet müdürlüğü tarafından cumhuriyet üniversitesi rektörlüğüne yazılan tarihli ve sayılı yazıda tarihinde sivas tertiplenen nevruz gösterisinde aralarında davacı öğrencinin de bulunduğu cumhuriyet üniversitesinde öğrenim gören bir kısım öğrenciden terör örgütünün gençlik yapılanması olan içerisinde faaliyet gösteren öğrencilerin ortaya çıkartılması amacıyla yapılan operasyon sonucunda tutuklandıklarının bildirilmesi üzerine üniversite yönetimince bahsi geçen öğrenciler hakkında soruşturma başlatıldığı günlü soruşturma raporunda davacı ile ilgili olarak yasa dışı örgüte üye olmak örgüt adına faaliyette bulunmak fiilinin sübuta erdiğinden bahisle ve daha önce almış olduğu disiplin cezaları da göz önünde bulundurulmak suretiyle disiplin yönetmeliğinin maddesi kapsamında yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası ile tecziyesi yönünde teklif getirildiği teklif doğrultusunda üniversite diplin kurulunun tarih ve sayılı kararı ile davacı öğrencinin yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği bu işleme karşı yapılan itirazın reddine üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır olayda davacı hakkında yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına dayanak fiilleri ile ilgili olarak terör örgütünün yöneticisi olmak suçlarından dolayı erzurum ağır ceza mahkemesinin pkk terör örgütünün sivas faaliyet gösteren gençlik yapılanması içerisinde hareket eden diğer sanıklar ile birlikte esas sayılı dosyada yargılandığı bu yargılama sonucunda erzurum ağır ceza mahkemesinin tarih ve dosya karar sayılı kararı ile davacının sayılı yasanın maddesi ile aynı kanunun maddesinde sayılan suçları işlediğinden mahkumiyetine karar verildiği sayılı yasanın maddesi uyarınca verilen cezalar hakkında hükmün açıklanmasının ertelendiği anlaşılmaktadır başvuru numarası karar tarihi bu durumda davacının sayılı türk ceza kanununun maddesinde yer verilen terör örgütü üyesi olmak suçundan mahkum olduğu açık olduğundan durumuna uygun olarak yükseköğretim kurumları öğrenci disiplin yönetmeliğinin maddesinin e bendi hükmü uyarınca davacının yükseköğretim kurumundan çıkarılmasına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır başvurucunun temyizi üzerine danıştay sekizinci dairesinin tarihli ve kararı ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş bu karara karşı yapılan karar düzeltme talebi de aynı dairenin tarihli ve sayılı kararı ile reddedilerek başvurucu hakkındaki disiplin cezasına ilişkin işlem bu şekilde kesinleşmiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur cezai yargılaması süreci erzurum cumhuriyet başsavcılığının cmk madde ile görevli tarihli ve sayılı iddianamesiyle tarihli ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrasında düzenlenen üye olma ve maddesinde belirtilen ve suçluyu övme suçlarından cezalandırılması istemiyle başvurucunun da aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında kamu davası açılmıştır erzurum ağır ceza mahkemesinin sırasına kaydedilen dava mahkemenin tarihli ve sayılı kararıyla aynı mahkemenin sayılı dava dosyasında birleştirilmiştir mahkemenin sayılı dava dosyasında birleştirilen dosyalar nedeniyle birden çok iddianame bulunmaktadır başvurucu hakkında disiplin cezasının uygulanmasına neden olan suçlamalar ise başlığı altında anlatılmaktadır ilgili kısımları şöyledir pazar günü nevruz bayramı kutlamalarının alibaba mahallesi caddesi kızılırmak siteleri arka kısmında bulunan boş arazide yapıldığı kutlamalara cumhuriyet üniversitesinde öğrenim gören ve yasadışı terör örgütünün gençlik yapılanması olan yurtsever özgür gençlik hareketi içerisinde faaliyet gösteren öğrenciler esp ezilenlerin sosyalist platformu içerisinde faaliyet gösteren öğrenciler ve tokat ilinden gelen tokat gaziosmanpaşa üniversitesi öğrencileri oldukları belirlenen ve tokat içerisinde faaliyet gösteren öğrencilerin katıldığı nevruz bayramı kutlaması günü sırasında lastikler yakılarak başlamış topluluk tarafından yakılan lastiklerin etrafında zılgıtlar ve şarkılar eşliğinde halaylar çekilmiş kutlamalara katılan topluluk tarafından ellerinde yasadışı gel terör örgütünün sözde bayrağını temsil eden sarı kırmızı ve yeşil renkteki bez parçası gezdirilmiş topluluk tarafından nevroz öcalan serok apo başvuru numarası karar tarihi nevroz güneşe son ver yol ver ibareli sloganlar atılmış yine aynı topluluk tarafından terör örgütünün ey ve isimli sözde marşlarını okumuş kutlama sıralarında sona ermiş tokat gelen öğrenciler aynı gün sivastan ayrılmışlar ve yapılan etkinlik baştan sona kadar emniyet görevlileri tarafından teknik cihazlar ile kayıt edilmiştir nevruz kutlamaları sırasında atılan tüm yasadışı sloganların diğer illerde yapılan nevruz eylemlerinde de kullanıldığı illerden gelen resmi yazılardan anlaşılmıştır nevruz bayramı kutlamalarına sivas ve tokat illerinde yükseköğrenim gören kişilerin yoğun olarak katılmaları nedeniyle cumhuriyet üniversitesinde öğrenim gören ve yasadışı terör örgütünün gençlik yapılanması olan yurtsever özgür gençlik hareketi içerisinde faaliyet gösteren öğrencilerin eylemleri ile terör örgütünün içerisindeki faaliyetlerinin açığa çıkartılması şüphelilerin yakalanması ve suç delillerinin elde edilmesi amacıyla günü sivas sulh ceza mahkemesinin tarih ve değ sayılarına kayden alınan arama izni kararı ile şüphelilerin ikametgahlarında ve adresinde faaliyet gösteren arama yapılmış tokat gelerek sivasta yapılan nevruz kutlamalarına katılan gurup içerisinde aktif rol alarak grubu yönlendirdikleri tespit edilen şahısların eylem ve örgüt içerisindeki faaliyetlerinin tespiti amacıyla tokat sulh ceza mahkemesinin tarihli ve d sayılı arama izni kararı ile aşağıda ayrıntıları yazılı arama işlemleri yapılmıştır nevruz bayramı ile ilgili olarak günü sivas ili alibaba mahallesi caddesi kızılırmak siteleri arka kısmında bulunan boş alanda yapılan nevruz kutlamasında görevliler tarafından çekilen kamera ve fotoğraf görüntülerinin yapılan cd çözümünde cdde bulunan görüntünün saniyesinde üzerinde mavi kot pantolon ve lacivert mont olan başında kahverengi şapka bulunan ve elinde sarı kırmızı yeşil renkte sözde pkk bayrağını temsil eden bez parçası ile halay başı çeken şüpheli ş b görüntünün saniyesinde üzerinde kahverengi mont ve pantolon olan ve alkış eşliğinde nevruz güneşe şeklinde slogan atan ve attıran şüpheli s görüntünün saniyesinde şüpheli tarafından grubun toplandığı grup içerisinde şüpheli selçuk de yer aldığı görüntünün saniyesinde tarafından arkadaşlar duruşu diyerek sol elini zafer işareti yaparak havaya kaldırdığı görüntünün saniyesinde grubu yönlendiren şüpheli ve grup tarafından terör örgütünün sözde marşı olarak bilinen ey her topî zeman kes düşman kürt halki hala top felaketlerden kürt aslan ile başlayan ser ta be tacî jîyan kürt kurban hazir ölüme hazir ölüme hazir ölüme hazir ibareleri son bulan sözde marşı söyledikleri sözde marştan sonra hep birlikte alkışlar eşliğinde nevruz nevruz şeklinde slogan atmışlardır başvuru numarası karar tarihi görüntünün saniyesinde yukarıda açık kimliği yazılı tarafından son ver yol ver şeklinde gruba slogan attığı ve attırdığı görüntünün saniyesinde yukarıda açık kimliği yazılı tarafından ve yine yukarıda açık kimlikleri yazılı grupta bulunan şahıslarla birlikte nevruz nevruz şeklinde slogan attıkları görüntünün saniyesinde grubu yönlendiren ve yukarıda açık kimliği yazılı tarafından şüpheliler selçuk f b ile birlikte nevruz güneşe şeklinde slogan atıkları görüntünün saniyesinde tokat ilinden gelen grupla birlikte grubu yönlendiren üzerinde mavi kot pantolon siyah renkli deri mont bulunan içerisinde gri kazak olan şüpheli e birlikte öcalan şeklinde slogan atarak nevruz alanına gelmiştir nevruz alanında bulunan yukarıda açık kimliği yazılı şahıslar gelen gruba hitaben nevruz nevruz şeklinde karşılık verdikleri görüntünün saniyesinde gelen tokat grubu ile birlikte şüpheliler ve selçuk tarafından terör örgütünün sözde marşı olarak bilinen delal hun welat em herin güzel kürt ibaresi ile başlayan hesin ala rengîn hun em besin artik bayrak hep beraber ibaresi ile son bulan her isimli sözde marşın söylendiği görüntünün saniyesinde yukarıda açık kimliği yazılı e e ve selçuk tarafından nevruz şeklinde slogan atıldığı görüntünün saniyesinde yukarıda açık kimliği yazılı e e başını çektiği halayda şeklinde slogan attırdığı görüntünün saniyesinde grubu yönlendiren yukarıda açık kimliği yazılı tarafından alkışlar eşliğinde nevruz nevruz şeklinde slogan attırarak son bulduğu tespit edilmiş ve çözüm tutanağı dosyaya eklenmiştir başvurucunun tarihli nevruz gösterisine katılmasından ayrı olarak başka olaylardan da bahsedilmektedir bu olaylardan bazıları şunlardır yaptığı bütün etkinliklere katıldığı nevruz kutlamalarında etkin rol oynadığı yılı nevruzunu örgüt elebaşısının direktifleri doğrultusunda ilan etmek amacıyla diyarbakıra gittiği ve burada görüntülerinin operasyonunda ele geçirildiği abdullah öcalan posterleriyle poz verdiği örgüt üyesi olduğu yakalanan şüphelilerin alınan ifadesinde yapılanma içerisinde görev aldığı halen kızılırmak dergisinin imtiyaz sahipliğini yaptığı tespit edildiği nevruz kutlamalarda her türlü illegal slogan attığı örgütün marşlarını söylediği başvuru numarası karar tarihi şüpheliler ve selçuk tarihinde sivas ilinde ki nevruz kutlamalarında yine şüpheliler ve selçuk tarihinde sivas ili mevlana caddesinde yine şüpheliler ve selçuk tarihinde diyarbakır ilinde yapılan nevruz kutlamalarına katıldıkları terör örgütünün propagandası niteliğinde slogan attıkları şüphelilerin eylemlerinin suç tarihi itibariyle suç ve suçluyu övme niteliğinde bulunduğu şüphelilerin yaptıkları eylemlerin terör örgütünün yönlendirmesiyle ülke genelinde yapılan eylemlerle eş zamanlı ve aynı olduğu yakalanan şüphelilerin yapılan ev aramalarında elde edilen bazı cdlerin aynı içerikli ve birden fazla olduğu üzerlerinde bulunan yazıların benzerlik taşıdığı bahse konu cdlerin sivas ve tokat yurtsever özgür gençlik hareketi sorumluları olmaları terör örgütü ile bağlantılarının bulunduğunu göstermektedir yukarıda anlatılan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre şüphelilerin yasa dışı pkk terör örgütünün gençlik yapılanması olan yurtsever özgürlük gençlik hareketi adına faaliyette bulundukları şüpheliler e e e k d ve k d örgüt yöneticisi konumunda oldukları diğer şüphelilerden selçuk taşdemir ve diğerlerinin ise örgüt üyesi oldukları arama ve el koyma kararları cd disket kamera cep kart fotoğraf çözüm tutanakları inceleme tutanakları bilgisayar internet site çıktıları yakalama tutanakları telefon dinleme kayıtları el yazıları cmk md ile görevli adli emanetinin sayılı emanet makbuzu şüphelilerin beyanları nüfus ve sabıka kayıtları sorgu tutanakları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla tarihli ve ve nolu iddianame ile örgüt üyeliği suçundan cezalandırılmaları istenilen şüpheliler hakkında e e k d k d ve selçuk sivas ilinde terör örgütünün gençlik yapılanması içerisinde yer aldıkları terör örgütü adına faaliyet göstererek bu amaçla nevruz ve benzeri gösterilerde örgüt adına yönlendirmelerde bulundukları evlerinde çok sayıda yasak yayın ve öcalan posterleri bulundurdukları söz konusu gençlik yapılanması içerisinde organize bir şekilde hareket ettikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmakla başvurucunun da tarihinde sivas ilinde yapılan nevruz kutlamalarına katılarak güneşe selamdır serok öcalan ve benzeri terör örgütünün propagandası içerikli sloganlar attıkları suç tarihi itibariyle şüphelilerin eylemlerinin sayılı maddesi kapsamında suç ve suçluyu övme niteliğinde bulunduğu anlaşıldığından bu suçtan ayrı ayrı cezalandırılmaları da talep edilmiştir terör örgütünün türkiye gençlik yapılanması olduğuna ilişkin şu değerlendirmeler yapılmıştır terör örgütünün türkiye gençlik yapılanması olan bağımsız gençlik hareketi yeniden yapılandırılması maksadıyla türkiye konferansı ismi altında ilinde tarihinde yapılan sözde konferans sonrası gençliğin hareket alanını genişletecek kendi içinde demokratik sürece yanıt olabilecek bir yapılanma üzerinde karar kılındığı ve tüm gençleri kendi bünyesinde örgütlemek amacıyla edilerek yerine yurtsever özgür gençlik hareketi kurulduğu ilan edilmiştir terör örgütü özgür gençlik hareketi başvuru numarası karar tarihi temel hedeflerinin abdullah öcalanla pratikleştirmek olduğunu amaçlarının türkiyede öğrenci gençliğinin ve ihtiyaç olarak belirlenen işçi işsiz ve köylü gençlik kesimlerinin biraraya getirilmesi ve cumhuriyetin demokratikleştirilmesi olduğu toplum nezdinde yaşama geçirilmesi ihtiyaç olduğunu sözde oligarşik cumhuriyeti demokratik cumhuriyete dönüştürmek için sözde demokratik misyonunu önemli bulduklarını abdullah öcalana yönelik sözde kapsamlı ve sistemli bir saldırının olduğu abdullah öcalanın sözde geliştirdiği demokratik cumhuriyet ve üst kimlik gibi tartışmaların yürütüldüğü bir sırada sözde uygulanmasını kabul etmediklerini sözde kürt sorununun bir halk sorunu olduğunu ve muhatabının abdullah öcalanın olacağı abdullah öcalansız çözümün belirlemesinin çözümsüzlüğün formülü olduğunu ve buna kesimlere karşı tavır alacaklarını gençliğin irade olarak edildiğini meşru caydırıcı eylem tarzıyla topluma ve değerlerine yapılan bütün saldırılara cevap vereceğini işçi işsiz köylü ve öğrenci gençlikten oluşacak yapısının bundan sonra yapılacak olan çalışmalarda sistemin yürüttüğü planlı çalışma tarzını boşa çıkarıcı bir pratik içerisinde olacağını tüm gençlik kesimlerini davet ettiklerini abdullah öcalana yapılan sözde saldırıların gençliğin sorununun öznesi olarak hareket etmeyi gerektirdiğini bu sebeple gençleri örgütlenmeye çağırdıklarını gençliğin ve halkın sorunlarını kendi öz gücüyle çözeceği iddiasında olduğunu tarafından yapılan eylemlerin adıyla sahiplenmesi türkiye gençliğini kapsadığı her olduğu ancak her olmadığı sol ve devrimci gençlik örgütleriyle çeşitli ittifaklara gidilebileceği bu konudaki temel ilkenin terörist başı ve tarafından savunulan değerlere saygı olduğu abdullah öcalana yönelik hakaret ve karalamanın işbirliği ve ittifakları engelleyeceğini bildirmiş günü gözaltına alınan şüphelilerin yapılan ev aramalarında elde edilen dokümanların incelemesinde varlığının kabul edildiği tespit edilmiştir başvurucu soruşturma evresinde emniyetteki ifadesinde atılı suçlamaları kabul etmediğini cumhuriyet savcılığındaki ifadesinde yılındaki nevruz kutlamasına katıldığını ancak yasa dışı slogan atmadığını mahkemedeki savunmasında ise kızılırmak dergisinin imtiyaz sahibi olduğunu hiçbir örgüt ile ilgisinin olmadığını nevruz kutlamalarına katıldığını yasa dışı slogan atmadığını ifade etmiştir başvurucu hakkında erzurum ağır ceza mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile örgüt üyeliği suçundan sayılı maddesinin numaralı fıkrası uyarınca yıl ay hapis cezasıyla suç ve suçluyu övme suçundan sivas ve diyarbakır illerindeki nevruz kutlamalarındaki eylemleri ile sivas ili mevlana eylemlerinden dolayı her bir eylem için aynı maddesi gereğince gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir başvuru numarası karar tarihi mahkeme başvurucunun iddianame çerçevesinde örgüt üyeliği suçunu işlediğine gerekçe olarak e e k d ve k örgüt yöneticiliğinden cezalandırılması istenmiş ise de sanıkların örgüt yönetici olduğuna dair yeterli ve inandırıcı delil elde edilememiştir fakat bu sanıkların eylemleri değerlendirildiğinde örgüt üyesi oldukları kanaatine varılmıştır bu sanıklarla beraber selçuk eylemleri değerlendirildiğinde süreklilik çeşitlilik zayıfta olsa aralarında hiyerarşik bir bağ bulunduğu anlaşılmaktadır bu iddianame ile sanıkların bağlı suçları hakkında dava açılmamıştır anlatımından sanıkların suç tarihi itibariyle suç ve suçluyu övme ile propaganda suçlarını işledikleri anlaşılmaktadır sanıklara bağlı suçları iddianamede anlatıldığından ek savunma hakkı tanınmıştır sanıkların eylemlerini pkk terör örgütünün uzantısı konumundaki gençlik yapılanması adına yürüttüğünün anlaşıldığı bkz karar belirtmiştir mahkeme iddianamede anlatılan tarihindeki aynı olay nedeniyle başvurucu hakkında sayılı maddesinde belirtilen suç ve suçluyu övme suçundan da mahkûmiyet hükmü kurmuştur başvurucunun temyizi üzerine erzurum ağır ceza mahkemesinin kararı yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir b hukuk sayılı işlemek amacıyla örgüt kurma kenar başlıklı maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler örgütün yapısı sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır ancak örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir değişik md örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi örgüt üyesi olarak cezalandırılır örgüt üyeliğinden dolayı verilecek ceza yapılan yardımın niteliğine göre üçte birine kadar indirilebilir sayılı örgüt kenar başlıklı maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi on yıldan yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir sayılı ve suçluyu övme kenar başlıklı maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi olan bir suçu veya işlemiş olduğu suçtan dolayı bir kişiyi alenen öven kimse tarihli ve sayılı kanunun uncu maddesiyle değişik bu nedenle kamu düzeni açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması hâlinde iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır tarihli ve sayılı yükseköğretim giriş ve yerleştirme başlıklı maddesi şöyledir yükseköğretime giriş ve yerleştirme aşağıdaki şekilde yapılır a yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri imkân ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla yükseköğretim kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılır b yükseköğretim kurumlarına esasları yükseköğretim kurulu tarafından belirlenen merkezî sınavlarla girilir yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınır ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü iki yüz elli en büyüğü beş yüz olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülür ortaöğretim başarı puanının yüzde on ikisi yerleştirme puanı hesaplanırken merkezî sınavdan alınan puana eklenir c ortaöğretim kurumlarını birincilik ile bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra yükseköğretim kurulu kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilir d mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler istedikleri takdirde bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilir bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar milli eğitim bakanlığının görüşü üzerine yükseköğretim kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir e önlisans mezunları için ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde onunu geçmeyecek şekilde yükseköğretim kurulu kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilir f yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurt dışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları yükseköğretim kurulu tarafından belirlenir uluslararası andlaşmalar gereği yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri yükseköğretim kurulu tarafından yapılır g yükseköğretim kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile türkiye bilimsel ve teknolojik araştırma kurumunca tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilir ek cümle md türkiye bilimsel ve teknolojik araştırma kurumunca tespit edilen ve yükseköğretim kurulu tarafından kabul edilen ulusal ve uluslararası düzeyde düzenlenen bilimsel yarışmalarda ilk üçe giren öğrencilerin ilgili dallardaki lisans programlarına yerleştirilmelerinde merkezi sınavlardan almış oldukları puanlara bu maddenin b bendine göre hesaplanan ortaöğretim başarı puanı ve bu puanın yükseköğretim kurulu tarafından tespit edilecek katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak puan eklenir sayılı disiplin işlemleri başlıklı maddesi şöyledir yetkiler ve cezalar başvuru numarası karar tarihi a yükseköğretim kurumları içinde veya dışında yükseköğretim öğrenciliği sıfatına onur ve şerefine aykırı harekette bulunan öğrenme ve öğretme hürriyetini doğrudan doğruya veya dolaylı olarak kısıtlayan kurumların sükun huzur ve çalışma düzenini bozan boykot işgal ve engelleme gibi eylemlere katılan bunları teşvik ve tahrik eden yükseköğretim mensuplarının şeref ve haysiyetine veya şahıslarına tecavüz eden veya saygı dışı davranışlarda bulunan ve anarşik veya ideolojik olaylara katılan veya bu olayları tahrik ve teşvik eden öğrencilere eylem başka bir suçu oluştursa bile ayrıca uyarma kınama bir haftadan bir aya kadar veya bir veya iki yarıyıl için kurumdan uzaklaştırma veya yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları verilir b bir fakülte enstitü veya yüksekokulun içinde veya dışında öğrencilerin işlemiş oldukları disiplin suçlarından dolayı soruşturma yapmaya ve doğrudan gerekli cezayı vermeye veya disiplin kuruluna sevk etmeye ilgili fakülte dekanı enstitü veya yüksekokul müdürü yetkilidir c disiplin soruşturmasına olay öğrenilince derhal başlanılır ve soruşturma en geç on beş gün içinde sonuçlandırılır d hakkında kovuşturma yapılan öğrenciye sözlü veya yazılı savunma hakkı verilir tanınan süre içinde savunma yapmayan öğrenci bu hakkından vazgeçmiş sayılır e disiplin cezaları ilgili öğrenciye yazı ile bildirilir durum öğrenciye burs veya kredi veren kuruluşa ve yükseköğretim kuruluna duyurulur yükseköğretim kurumundan çıkarma kararlarına karşı on beş gün içinde üniversite yönetim kuruluna itiraz edilebilir cezalar öğrencinin dosyasına ve siciline işlenir f bu maddeye göre yapılacak işlemler sırasında gerekirse öğrenciye bağlı bulunduğu öğretim kuruluşunda ilan yoluyla tebligat yapılabilir g yükseköğretim kurumundan çıkarma kararı bütün yükseköğretim kurumlarına yükseköğretim kurulu emniyet makamları ve ilgili askerlik şubelerine bildirilir ikinci cümle anayasa tarihli ve e k sayılı kararı ile anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile sayılı maddesinin iptal edilen g fıkrasının ikinci cümlesi şöyledir kurumundan çıkarma cezası verilen öğrenciler bir daha herhangi başka bir yükseköğretim kurumuna alınamazlar sayılı maddesinin a fıkrasının dokuzuncu bendi şöyledir aşağıdaki hususlar yükseköğretim kurulu tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir öğretim elemanları memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemleri disiplin amirlerinin yetkileri ve disiplin kurullarının teşkili ve çalışması ile ilgili hususlar anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir maddesi ile maddesi birlikte değerlendirildiğinde eğitim ve öğrenim hakkının kapsamı belirlenirken anayasanın özüne ve ruhuna demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olarak yasayla bazı başvuru numarası karar tarihi sınırlamalar getirilebilirse de bunlar eğitim ve öğretim hakkını tamamen ortadan kaldıracak nitelikte olamaz demokrasiler temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence altına alındığı rejimlerdir temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunup tümüyle kullanılamaz hale getiren sınırlamalar demokratik toplum düzeni gerekleriyle uyum içinde sayılamaz eğitim ve öğretim kurumlarınca öğrenciler için eğitim ve öğretim faaliyetleri süresince uygulanacak disiplin kuralları içerisinde ağır disiplinsizlik eylemleri için eğitim veya öğretim kurumundan öğrencinin çıkarılmasını öngören düzenlemeler getirebilirse de hakkın kullanımı tümüyle engellenemez bir yükseköğretim kurumundan disiplin cezası sonucu çıkarılan öğrencilerin daha sonra başka bir yükseköğretim kurumunda öğrenimlerine devamını engelleyen düzenleme yükseköğrenim hakkından yararlanmayı imkânsız hale getirerek hakkın özüne dokunmaktadır tarihli ve sayılı resmî yayımlanan mülga yükseköğretim kurumları öğrenci disiplin kurumundan çıkarma cezasını gerektiren disiplin suçları başlıklı maddesinin e bendi şöyledir kurumundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır kanun dışı kuruluşlara üye olmak bu kuruluşlar adına faaliyet yapmak veya yardımda bulunmak tarihli cezaları başlıklı maddesinin e fıkrası şöyledir kurumundan çıkarma öğrenciye bir daha yükseköğretim kurumlarından herhangi birine alınmamak üzere öğrencilikten çıkarıldığının yazı ile bildirilmesidir tarihli ve sayılı resmî yayımlanan yükseköğretim kurumları öğrenci disiplin kurumundan çıkarma cezasını gerektiren disiplin suçları başlıklı maddesi ise şöyledir yükseköğretim kurumundan çıkarma cezasını gerektiren eylemler şunlardır a mahkeme kararıyla kesinleşmiş olmak kaydıyla suç işlemek amacıyla örgüt kurmak böyle bir örgütü yönetmek veya bu amaçla kurulan örgüte üye olmak üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak veya yardım etmek b yükseköğretim kurumlarında uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satmak satın almak başkalarına vermek ve ticaretini yapmak c sayılı ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna aykırı olarak ateşli silahlarla mermilerini ve bıçaklarla saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletleri patlayıcı maddeleri kullanmak ç kişilerin vücudu üzerinde cinsel davranışlarda bulunmak suretiyle cinsel dokunulmazlıklarını ihlal etmek iv | No violation |
a olaylar formu ve eklerinde ifade ekliyle ilgili olaylar karar tarihi anayasal ortadan etme ve devlet olma tarihinde tarihinde osmaniye nolu t tipi ceza infaz kurumunda infaz kurumu amlan tutuklu olarak ceza ve tevkifevleri genel genel tarihli ile ceza infaz ile ilgili tutuklu olarak ikinci bir talimata kadar bir din yararlanma uygun genel konusu infaz kurumu idare ve kurulu kurul tarihinde kurum ve dikkate diger engellenmesi tutuklu ikinci bir talimata kadar bir din yararlanma karar tutuklu olarak sure islam dininin randi mezhebine mensup bir din kurmak ya da onlarca ziyaret edilmek kurum idaresine konusu taleplerinin tarihli kurul karan olarak taleplerinin reddine dair karar de idarece kabul ifade konusu talebinin olarak reddedilmesi uzerine tarihinde osmaniye infaz hakimlik maddesi dinini daha iyi hanefi mezhebine mensup bir din hakimlik tarihinde hakimlik ilgili tutuklu fazla mevzuat bir ve yedi odalara bu kapsamda kurumda ve gerek aym grubuna mensup ve tutuklular gerekse diger ve tutuklularla yan yana getirilmemesi ikinci bir talimata kadar din ile talebinin reddine karar ret itiraz osmaniye agu ceza mahkemesi tarihinde mahkeme konusu kurumun ve dikkate birbirleriyle engellenmesi tarihinde bireysel b tarihinden sonra olaylar gen el tarihli ceza infaz ile tutuklu ve din faaliyetlerine ilgili mevzuat devam edilmesi bu konusu ve ve cezalan ile ceza infaz kurumu idareleri dikkatli bir ve gerek halinde ilgili faaliyete meydan vermeyecek personel nezaretinde veya kamera bulunan suretiyle devam edilmesi karar tarihi kurul tarihinde ilgili mevzuat infaz kurumunda bulunan her oda ayn ayn belirlenen gun ve saatlerde iki infaz koruma memuru suretiyle ve diyanet ileri din devam edilmesine karar amlan kararda iki infaz koruma memuru gereken bu kurumda fazla tutuklu ve birbirleriyle engellenmesi aynca kurumda rehin alma isyan ya da kurumdan firar etme gibi bu kapsamda infaz kurumunda odada il din ile tarihinde saat ile tutanak c hal durumuna olaylar turkiye temmuz gecesi darbe ve bakanlar kurulu genelinde tarihinden itibaren doksan gun sureyle hal ilan edilmesine karar hal tarihinde son darbe sure hal ilam ve hal tedbirlere bkz yavuz ve digerleri b no talepte tarihe kadar hal ile gerekesiyle diyanet ileri kamu amlan tarihten infaz kurumunda din tekrar tarihine kadar ise aym diyanet ileri personeli daha hal aynca talepte tarihe kadar ve sonraki surete hal ve ve egitimlerini toplam ceza infaz kurumu personeli ile ilgileri nedeniyle kamu din talebinin reddedilmesi uzerine tarihte infaz kurumunun olan toplam ve tutuklu tutukludur iv ilgili hukuk a ulusal hukuk tarihli ve ceza ve tedbirlerinin infaz kanunun din ve vicdan kenar maddesi u ceza infaz kurumunda mensup din in ibadetlerini bozmayacak ve engellemeyecek serbeste yerine getirebilir ve ibadette zorunlu olan kitap ve eserleri temin ve yerlerde muhafaza edebilir karar tarihi mensup dinin ziyaret edilmesine ve kurum tehlikeye izin verilir tarihli ve resmi gazetede giren ve ziyaret edilmeleri din ziyaret kenar maddesi u cumhuriyetinin yetkili faaliyetleri kabul dinlerin resmi temsilcileri veya din kendi dinlerine mensup ve tutuklularla istekleri halinde ve ceza infaz kurumunun tehlikeye cumhuriyet izniyle ile diyanet ileri tarihinde imzalanan tutuklu ve dini ve ahlaki protokol dini egitim ceza infaz din de dahil olmak islam dinine mensup tutuklu ve din hizmetleri ve ahlaki faaliyetleri diyanet ileri uzmanlarca b hukuk avrupa insan haklan mahkemesi b no b no ceza infaz kurumunda mahkum olarak bulunan dini bir rahiple isteklerinin kabul edilmemesi avrupa insan haklan maddesinde vicdan ve din amlan kararlarda tarihinde bulunan mevzuata mahkum bir rahiple bu nedenle konusu kanunilik vicdan ve din ihlal karar tarihinden iki sonra ilgili mevzuat mahkum edilen ibadet etmelerine dini kaynaklan ve bir rahiple imkan tarihlerinde ve ilgili mevzuat kadar iki boyunca rahiple taleplerinin reddedilmesi eklindeki kanunilik ihlal yeterli cumhuriyeti ve rusya b no da tutuklu olarak ceza infaz kurumunda bulunan dini rahiple iki kez reddedilmesinin izin ise zorunlu olarak bir kurum personeli vicdan ve din ihlal sonucuna m konusu kararda rahiple eklindeki kanunilik somut olay ifade buna somut olayda rahiple karar tarihi ve zorunlu olarak kurum bulundurma eklindeki bir amaca ve olup konusunda yetkili otoriteler sebep ve cumhuriyeti ve rusya v inceleme gereke mahkemenin tarihinde yap ml incelenip a adli talebi anayasa mahkemesinin mehmet serif ay b no belirtilen ilkeler dikkate zor duruma giderlerini yoksun dayanaktan yoksun olmayan adli talebinin karar verilmesi gerekir b din ve vicdan ihlal iddia iddialan ve tutuklu olarak ceza infaz kurumundayken islam dininin hanefi mezhebine mensup bir din reddedilmesi nedeniyle din ihlal ileri somut incelenirken tarihinde darbe hal ilan ve bu ulusal tehdit ile da konusu tutuklama ve ceza infaz ile ilgili tutuklunun sevk bu kapsamda konusu moral ve tutarak devam ettirmeye ifa kurumlarda her an isyan firar gibi toplu eylemlere zemin de olabilecekleri dikkate ve konusu uygulama da dahil olmak uzere tedbirler aynca darbe donemde ceza infaz kurumu personeli ile din olarak diyanet ileri personelinin de kamu ile ifade bu kapsamda donemin tarihinde konusu personelin yeterli bilgi nedeniyle faaliyetin ve engellenmesi devam eden selameti ve ceza infaz bu a kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de din ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir karar tarihi b esas kanunun maddesinin mensup dinin ziyaret edilmesine ve onlarla kurum tehlikeye izin bu kapsamda islam dinine mensup bir din talebinin islam dininin vurulabilir nitelikte bir konusunda bir gerek maddesi kabul edilmesi gerekir bu konuda bir bkz arslan b no tarihinde ceza infaz kurumunda tutuklu olarak bulunan bir din talebinin idaresince reddedilmesiyle din incelenmesinde dikkate maddesi u herkes vicdan dini inan ve kanaat sahiptir madde olmamak ibadet ve serbesttir kimse ibadete dini ve inan ve kanaatlerini zorlanamaz inan ve kanaatlerinden ve surlanamaz din ve egitim ve devletin ve denetimi din ve ilk ve okutulan zorunlu dersler yer bunun din egitim ve ancak kendi de temsilcisinin talebine kimse devletin sosyal ekonomik siyasi veya hukuki temel de olsa din veya siyasi veya yahut her ne suretle olursa olsun dini veya din yahut dince kutsal istismar edemez ve kullanamaz ihlal temel hak ve kenar maddesi seferberlik veya hallerde hukuktan dogan edilmemek durumun temel hak ve veya tamamen durdurulabilir veya bunlar anayasada tedbirler birinci belirlenen durumlarda da hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ve dokunulamaz kimse din vicdan ve kanaatlerini zorlanamaz ve bunlardan surlanamaz sur ve cezalar mahkeme ile kadar kimse surlu karar tarihi anayasa mahkemesi usullerinin alman tedbirlere bireysel incelerken maddesinde ortaya konulan hak ve imini dikkate yavuz ve digerleri konusu olayda ceza infaz kurumunda tutuklu olarak bulunan bir din talebinin reddine hal gerekli olaylarla ilgili bu itibarla din talebinin reddedilmesine inceleme maddesi bu inceleme ve maddelerinde yer alan olup tespit edilecek halinde ise maddesindeki bu ve bkz yavuz ve digerleri egitim bkz mehmet ali eneze b no aile ve bkz bayram sivri b no maddesi temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu ve ruhuna demokratik topum ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ilkesine olamaz maddesinde ve somut uygun kanun maddesinde belirtilen sebeplerden bir veya daha dayanma ve demokratik toplum gereklerine olmama uygun olup belirlenmesi gerekir kanunilik dayanak olan kanunun maddesinin kanunla sonucuna arna konusu olayda din ceza infaz kurumunun konusu anayasal ahmet sil b no demokratik toplum gereklerine uygunluk a genel ilkeler demokratik toplum din ve vicdan din ve vicdan maddesinde ifadesini bulan demokratik devletin din ve vicdan demokratik toplumun temellerinden biri dinin hem bir dine olan bireyler karar tarihi anlama ve temel kaynaklardan biri hem de toplumsal bir bu sebebiyle dinlerin olarak bireylerin belli din sahip kabul diger gibi din de uzun ve zorlu bir sonucunda belli yasal ve anayasal sahip nitekim din evrensel ve insan bildiri ve korunan bir haktir arslan esra nur maddesinin din hukukun dayanan etkili ve bir demokrasinin temellerinin ve hayati sahip nedeniyledir yandan din ancak ve ile temellendirilen bir demokraside korunabilir arslan esra nur maddesi herhangi bir inanca sahip veya serbeste bunlardan ve baski alarak din ve vicdan koruma aym konusu uygulama tek bama veya topluca ibadet ve ayin yapmak suretiyle dinini ya da vurma din ve vicdan alam da koruma arslan ve din ve vicdan ve tutuklular anayasada korunan temel hak ve kural olarak sahiptir mehmet arslan ve digerleri b no b no ahmet temiz b no bu tutuklu olarak ceza infaz kurumunda bulunan bir din talebi de maddesi din ve vicdan alam koruma demokratik toplum gereklerine uygun temel hak ve bir demokratik toplum gereklerine uygun kabul edilebilmesi zorunlu bir toplumsal ve bir gerekir ki bu ile bu ara temellenen ilkesinden maddesinde demokratik toplum gereklerine olmama ve ilkesine olmama iki ayn kritere yer olmakla birlikte bu iki kriter bir paralan olup bir ahmet sil b no aym zorunlu bir toplumsal bahsedilebilmesi din ve vicdan demokratik bir toplumda bir toplumsal ve istisnai nitelikte gerekir tedbirin zorunlu bir toplumsal kabul edilebilmesi amaca ulamaya en son are ve en hafif olarak kendisini gerekmektedir amaca ulamaya olmayan veya istenen amaca nazaran bariz bir agir olan bir zorunlu bir toplumsal birlikte bkz ahmet sil karar tarihi anayasa mahkemesinin bir de bireylerin din ve vicdan ile adil bir dengenin denetlemektir bir olayda ortadan olan bu hak artlan bir denge birlikte bkz ahmet sil esra nur ise istenen ama ile tedbiri am bir dengesizlik etmektedir diger bir ifadeyle bireyin ile kamunun menfaatleri veya korumak ise diger bireylerin hak ve menfaatleri adil bir dengenin etmektedir dengeleme sonucu bulunulan sahibine terazinin diger kefesinde bulunan kamu menfaati veya diger bireylerin menfaatine nazaran bir tespiti halinde ilkesi bir sorunun edilebilir kamu kullanan din ve vicdan ederken amlan kaynaklanan yarardan daha agir basan gereken bir menfaatin ve dengeleyici somut olgulara dayanarak gerekir birlikte bkz ahmet esra nur buna din ve vicdan bir zorunlu bir toplumsal ya da zorunlu bir toplumsal birlikte demokratik toplum gereklerine uygun bir olarak b ilkelerin olaya somut olayda bir din talebinde ve bu taleplerinin kurul buna formunda konusu taleplerin hangi tarihlerde bir gibi infaz de bu durumdan somut incelenmesinde infaz tarihinde mevcut olan talepte tarihte hal artlan konusudur amlan olarak kamu personelin ya da de devam etmektedir bu kapsamda dini egitim islam dinine mensup tutuklu ve sahip din diyanet ileri da gerek talep tarihine kadar gerekse talep tarihinden sonra kamu ile bkz tutuklunun ceza infaz kurumunda bkz bulunan bir din ile talebi bir araya gelmelerinin ve engellenmesi kurum ve talep tarihinde hem infaz kurumunda tutuklu hem de din diyanet ileri aym karar tarihi kamu ile kurum ve bozmadan infaz kurumunda bulunan ve din yararlanma organize etmeyi yandan somut olayda din talebinin reddedilmesi yerine hal da dikkate hakka daha az bir olup da din talebinin reddedilmesi yerine engellemek infaz kurumunca personel nezaretinde hakka daha az edilmesine olanak veren bir yol olarak bununla birlikte talepte tarihte ve ve egitimlerini ceza infaz koruma personelinin de ile olan ilgileri nedeniyle kamu devam bkz bu nedenle somut din talebinin reddedilmesinin kurum ve zorunlu bir sosyal ihtiyaca kabul edilmelidir son olarak konusu da infaz dinini daha iyi hanefi mezhebine mensup bir din buna formunda da aksine bir din mensubu dine zorunlu olarak yerine getirilmesi gereken bir ibadet olarak ileri dinini daha iyi bir din talep bu kapsamda kurum ve gereken mensup dinin bir ibadeti dinini daha iyi yoldan birine somut anayasa mahkemesince makul kabul edilen bir sure boyunca kendisinde manevi ibarettir bu konusu izlenen da din talebinin reddedilmesi nedeniyle din ihlal karar verilmesi gerekir buna din bu hakka dair maddesinde yer alan maddesinde yer alan aynca bir inceleme gerek a gizlilik talebinin reddine b adli talebinin karar tarihi c din ihlal kabul edilebilir d maddesinde alman din ihlal e tarihli ve hukuk muhakemeleri kanununun maddesinin tahsil edilmesi neden giderlerini tamamen muaf f bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye | No violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir a başvurucuların murisleri musa ve hasan öztürk aleyhine hüseyin öztürk ve arkadaşları tarafından tarihinde manavgat asliye hukuk mahkemesinde taşınmaza müdahalenin davası açılmıştır b mahkemece davanın takip edilmemesi nedeniyle tarihinde davanın sayılı mülga hukuk usulü muhakemeleri maddesi gereği müracaata bırakılmasına karar verilmiş tarih ve sayılı kararla davanın yenilenmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına hükmedilmiştir c hüseyin öztürk ve arkadaşlarının tarihli yenileme dilekçeleri üzerine dava dosyasının sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır d mahkemece tarih ve sayılı ilamla taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışması başladığı için mahkemenin görevsizliğine dosyanın manavgat tapulama mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat asliye hukuk mahkemesinde açılan tescil davası sonunda mahkemece tarih ve sayılı kararla taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışması başladığı için mahkemenin görevsizliğine dosyanın tapulama mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş yargılamaya manavgat tapulama mahkemesinin sayılı dosyasında başvurucuların murisleri aleyhine açılan müdahalenin davasıyla birlikte devam edilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik olarak başvurucuların murisleri tarafından hüseyin öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b mahkemece tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik olarak başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b mahkemece tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik olarak başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve başvuru numarası karar tarihi arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b mahkemece tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b mahkemece tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik olarak başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b mahkemece tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik olarak başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b tarih ve sayılı protokol ile manavgat nolu tapulama mahkemesi kurulmuştur c manavgat tapulama mahkemesince tarih ve sayılı kararla dava dosyasının nolu tapulama mahkemesine devrine karar verilmiştir d manavgat kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik olarak başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b mahkemece tarih ve sayılı kararla dava dosyasının nolu tapulama mahkemesine devrine karar verilmiştir başvuru numarası karar tarihi c manavgat kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir a aynı taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaza yönelik olarak başvurucuların murisleri tarafından avni öztürk ve arkadaşları aleyhine tarihinde manavgat tapulama mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır b mahkemece tarih ve sayılı kararla dava dosyasının nolu tapulama mahkemesine devrine karar verilmiştir c manavgat kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dava dosyası ile aralarında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle her iki dava dosyasının birleştirilmesine yargılamaya sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmesine karar verilmiştir maliye hazinesi ve orman genel müdürlüğü davalı sıfatıyla davaya katılmışlardır tapulama mahkemeleri kadastro mahkemesi adını alarak yargılamaya devam etmiştir manavgat kadastro mahkemesi asıl ve birleşen tüm dava dosyalarında yaptığı yargılama sonunda tarih ve sayılı ilamla tüm davaların reddine taşınmazların hisseleri oranında davacılar ve davalılar adlarına tapuya tescillerine karar vermiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla kararın davalıların tamamına tebliğinden sonra dosyanın yargıtaya gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir dosyanın eksikliklerin tamamlanmasından sonra yeniden yargıtaya gönderilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilamla dosyanın yargıtay hukuk dairesine gönderilmesine karar vermiştir yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı kararla hükmün bozulmasına karar vermiştir mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda tarih ve sayılı kararla tescil davalarının reddine meni müdahale davalarının ve kadastro tespitine itiraz davalarının kısmen kabulüne taşınmazların hisseleri oranında davacılar ve davalılar adlarına tapuya tescillerine karar verilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla hüküm onanmış ve karar düzeltme yoluna başvurulmaması üzerine karar kesinleşmiştir başvuru numarası karar tarihi b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı kadastro olarak görev kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi istek üzerine veraset belgesi de verebilir sayılı mahkemelerde görülmekte olan davaların devri ve eksik idari işler hakkında yapılacak işlem kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur sayılı davalarında usul kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hakimi askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir hakim duruşma gününü taraflara tebligat kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder sayılı usulü kenar başlıklı maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz hakim toplanması mümkün olan delilleri inceler ve uncu madde hükmünce işi karara bağlar bu kanunun tatbikinde ayrıca açıklık hallerde basit yargılama usulü uygulanır kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir sayılı ve hakimin takdiri kenar başlıklı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe yeniden dinlenmezler ancak hakim kadastro tutanağındaki beyanla duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir başvuru numarası karar tarihi kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir sayılı tebliği kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi kararları tebligat kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur sayılı giderleri kadastro harcı ve tahakkuku kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi şöyledir kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır sayılı geçici maddesi şöyledir kanunun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş tapulama mahkemeleri kadastro mahkemesi adını alır ve açılmış davaları bu kanundaki hükümlere göre yürütür iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde kızıltepe belediye başkanlığı aleyhine kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde mahkemesi sıfatıyla açtığı davada kanundan ve toplu iş sözleşmelerinden doğan alacaklarının ödenmesini talep etmiştir yargılama anılan mahkemenin sayılı dava dosyasında halen devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile maddesinin numaralı fıkrası tarih ve sayılı mahkemeleri maddesinin birinci fıkrası ile maddesinin birinci fıkrası ve maddesi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucunun ikamet etmekte olduğu van ili başkale ilçesi albayrak köyünde yıllarında tapu kadastro genel müdürlüğünce kadastro çalışmalarına başlanmış bu çalışmalar sonucunda birtakım taşınmazların başvurucu adına tespiti yapılmıştır yapılan tespite karşı tarihinde maliye hazinesini temsilen başkale mal müdürlüğü başkale kadastro mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açmıştır yargılamaya başkale kadastro mahkemesinin sayılı dava dosyasında halen devam edilmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu ve diğer beş şüpheli hakkında cumhuriyet başsavcılığının cmk maddesi ile yetkili tarih ve sayılı iddianamesi ile terör örgütüne üye olmak ve sayılı kanunlara muhalefet patlayıcı madde kullanmak kamu malına zarar vermek ve tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli sayılı dosyasına kaydedilmiştir ağır ceza mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile sayılı dava dosyasının mahkemenin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamaya bu dosya üzerinden devam edilmesine karar vermiştir ağır ceza mahkemesi başvurucu ve diğer beş sanığın suç tarihinde yaşından küçük olmaları nedeniyle dava dosyalarının ayrılmasına yargılamanın aynı mahkemenin sayılı dosyası üzerinden devam etmesine karar vermiştir ağır ceza mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile tarih ve sayılı terörle mücadele kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun maddesi gereğince görevsizlik kararı vererek dosyayı çocuk ağır ceza mahkemesine göndermiştir çocuk ağır ceza mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile suç yerinin bakırköy ilçesi içinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı bakırköy çocuk ağır ceza mahkemesine göndermiştir bakırköy çocuk ağır ceza mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile başvurucunun da aralarında bulunduğu sanıklara yüklenen suçların cezalarının üst sınırları dikkate alınarak yargılama görevinin ağır ceza mahkemelerinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı gaziosmanpaşa çocuk mahkemesine göndermiştir gaziosmanpaşa çocuk mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile başvurucunun da aralarında bulunduğu sanıklara isnat edilen fiillerin suç tarihinin tarihi olduğu başvurucunun bu tarihte yaşından küçük olmadığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine dava dosyasının görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir yargılama ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyasında devam etmektedir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı terörle mücadele maddesinin ikinci fıkrasının a ve b bentleri tarih ve sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri maddesinin b fıkrası maddesinin birinci fıkrası tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrasının c bendi maddesinin ve numaralı fıkraları ile maddesinin numaralı fıkrası iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde işçi alacaklarının tahsili istemiyle işveren aleyhine dava açmıştır kızıltepe asliye hukuk mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilen davanın ilk duruşmasında işveren şirketten davacı ile aralarında yapılan sözleşme örneği ile sözleşmenin feshine ilişkin kurum nezdinde bulunan evrakların mahkemeye sunulması istenmiştir anılan evrakların asıllarının tarihli duruşmada sunulmasını takiben dosya incelemeye alınmış bir sonraki duruşmaya davacı vekili mazeret dilekçesi sunarak katılmamıştır tarihli duruşmada dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiş davacının bilirkişi masrafını tarihli duruşmadan sonra yatırmasının ardından dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir bilirkişi raporunun okunduğu tarihli duruşmaya davacı vekili mazeret dilekçesi sunarak katılmamış bir sonraki duruşmada bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunmak üzere davacı vekiline süre verilmiştir yargılama halen mahkemenin sayılı dava dosyasında devam etmektedir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ve maddesinin numaralı fıkrası tarihli ve sayılı mahkemeleri maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası ve maddesi bkz b no iv | No violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir sonu elde karar tarihi bunun uzerine imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be surenin kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai uzerine bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava surecinde yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla toplum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin karar tarihi diger taraftan asil imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve karar tarihi esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan irin gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanun un maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir el hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya karar tarihi olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir y yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar tarihi f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin hakyemez | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu devlet güvenlik mahkemesi cumhuriyet başsavcılığınca yürütülmekte olan soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmıştır nolu devlet güvenlik mahkemesi yedek hakimliğince tarih ve sorgu sayılı karar ile başvurucunun madde ticareti yapmak suçundan tutuklanmasına karar verilmiştir başvurucu ve diğer üç şüpheli hakkında devlet güvenlik mahkemesi cumhuriyet başsavcılığının tarih ve sayılı iddianamesi ile madde ticareti yapmak suçunu işledikleri iddiasıyla nolu devlet güvenlik mahkemesinde kamu davası açılmıştır ağır ceza mahkemesi nolu devlet güvenlik mahkemesi yerine kurulan cmk madde ile görevli tarihinde başvurucunun tahliyesine karar vermiştir anılan mahkemece tarih ve sayılı karar ile başvurucunun madde ticareti yapmak suçundan yıl ay hapis ve tl adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir kararın savcılık makamı ve başvurucu tarafından temyiz edilmesi üzerine yargıtay ceza dairesi tarih ve sayılı ilâmıyla hükmün bozulmasına karar vermiştir bozma üzerine ağır ceza mahkemesince yapılan yargılamada tarih ve sayılı karar ile başvurucunun madde ticareti yapmak suçundan yıl ay hapis ve tl adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir başvurucunun temyizi üzerine yargıtay ceza dairesi tarih ve sayılı ilâmıyla önceki hükmün cumhuriyet savcısının temyizi üzerine sanık aleyhine bozulduğu tarih ve sayılı ceza muhakemesi kanununun maddesi gereğince sanıktan bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan sanık müdafiinin beyanı ile yetinilerek ve yazılı şekilde karar verilerek savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hükmün başvurucu açısından bozulmasına karar vermiştir bozma kararı sonrasında yargılama sürecinin halen devam ettiği anlaşılmıştır başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin ve numaralı fıkraları tarih ve sayılı ceza muhakemesi maddesinin ve numaralı fıkraları iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu tarihli dilekçe ile piraziz bolu çorum ve şişli asliye ceza mahkemelerinden almış olduğu cezalara ilişkin kararların kesinleşip yerine getirildiğini infaz tarihlerinin üzerinden yıla yakın bir sürenin geçtiğini ileri sürerek memnu hakların iadesi talebinde bulunmuştur bulancak asliye ceza mahkemesi tarihli kararı ile talebi reddetmiştir kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi hükümlünün uyap kayıtlarının incelenmesinden hakkında bulancak asliye ceza mahkemesinde tarihli esas karar sayılı ilamıyla petrol kaçakçılığı suçundan yapılan yargılamada atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle karar verildiği dosyanın temyiz edilerek yargıtaya gönderildiği ve henüz dönmediği anlaşılmıştır yasaklanmış hakların geri verilmesini düzenleyen sayılı adli sicil maddesi ile sayılı türk ceza kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir bunun için türk ceza kanununun üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla a mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren yıllık bir sürenin geçmiş olması b kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerektiği hükmü getirilmiştir yukarıda açıklandığı üzere talep eden hükümlünün yukarıda tarih ve sayıları belirtilen cezaların infaz tarihlerinden sonra yıllık süre içerisinde suç işlenmemiş ise de yıllarda hakkında soruşturma ve kovuşturma yapıldığı bu kapsamda hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığından talep yerinde görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur başvurucunun anılan karara itirazı giresun ağır ceza mahkemesinin tarihli kararıyla reddedilmiştir kararın gerekçesi şöyledir dosya ve eklerinin incelenmesinden ilgilinin adli sicil kaydının bulunmaması sabıka kaydında geçen kayıtların arşiv kaydı olması sayılı kanunun maddesine göre anayasanın maddesinde belirtilen suçlar için arşiv kaydının silinmesinin mümkün olmama talep sahibinin sabıka kaydında geçen suçların anayasa maddede sayılan suçlardan olması karşısında netice olarak vardığı sonuca göre usul ve yasaya uygun ola bulancak asliye ceza mahkemesinin tarih ve diş sayılı kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir ret kararı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk tarihli ve sayılı adli sicil kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir sayılı türk ceza kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir bunun için türk ceza kanununun üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla a mahkum olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bü sürenin geçmiş olması b kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir il v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihinde yasa dışı silahlı örgüte katılmak suçundan malatya kapatılan devlet güvenlik mahkemesinin tarihli kararı ile hükümlü olarak ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda kurumu bulunmaktadır kurumu eğitim kurulu eğitim kurulu tarihli kararında tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun maddesinin numaralı fıkrası uyarınca başvurucuya gelen azadiya welat isimli gazetenin aralık tarihli nüshasının ila sayfalarının başvurucuya verilmemesine karar vermiştir eğitim kurulu adı geçen dokümanın ilgili sayfalarında yayımlanan haberlerde kurumunda çalışan memur ve idarecilerden bazılarını topluma karşı deşifre eden ve kişiler hakkında doğruluğu henüz ispatlanmamış iddialar ile adı geçen kişileri küçük düşürücü ifadelere yer verildiğini tespit etmiştir başvuru numarası karar tarihi eğitim kurulu kararına karşı başvurucunun sincan hakimliğine hakimliği yaptığı şikayet hakimliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir kararın ilgili kısımları şöyledir eğitim kurulu kararına konu yazının da yasaklanmış bir kitaptan alındığı anlaşılmış olup kanundaki düzenleme gözetildiğinde eğitim kurulunun kararında hukuka aykırılık söz konusu değildir bu nedenle şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir başvurucu hakimliğinin ret kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen sincan ağır ceza mahkemesi hakimliğinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir bu karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan ulusal hukuk kaynakları için bkz halil bayık b no b uluslararası hukuk mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynakları için bkz ahmet temiz b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen üyesi bir kamu görevlisidir sen yönetim kurulunun tarihli kararı ile ve mart tarihlerinde tüm ülke çapında grevi adı altında işe gelmeme eylemi yapılmasına karar verilmiştir başvurucu bahsi geçen tarihlerde işe gelmemiştir başvurucunun görev yaptığı tarsus milli eğitim müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleri hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonucunda tarihli kararı ile mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuyu uyarma cezası ile cezalandırmıştır başvurucunun söz konusu karara yapmış olduğu itiraz mersin valiliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesi tarihli kararı ile davayı kabul ederek işlemin iptaline karar vermiştir davalı idare ilk derece mahkemesinin kararına itiraz etmiş adana bölge mahkemesi tarihli kararı ile itirazı kabul ederek derece mahkemesinin kararını bozmuş ve davanın reddine karar vermiştir başvurucunun karar düzeltme istemi de adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir bölge mahkemesinin ilamı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır başvuru numarası karar tarihi c aylıktan kesme memurun brüt aylığından arasında kesinti yapılmasıdır aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır b özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek sayılı maddesi şöyledir amirleri tarafından verilen uyarma kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir mercileri itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır kabulü hâlinde disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle başvuru numarası karar tarihi tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır iv | Violation |
Dataset Summary
This dataset is extracted from the following Github repo, which was created for the journal paper with URL https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0306457321001692.
https://github.com/koc-lab/law-turk
The dataset includes 1290 court case decision texts from the Turkish Court of Cassation. Each sample has one label, which is the ruling of the court. The possible rulings are "Violation" and "No violation". There are 1290 samples. 1141 of these samples are labeled as "Violation".
Supported Tasks and Leaderboards
Legal Judgment Prediction
Languages
Turkish
Dataset Structure
Data Instances
The file format is jsonl and three data splits are present (train, validation and test) for each configuration.
Data Fields
The dataset contains the following fields:
Text
: Legal case decision textsLabel
: The ruling of the court.- 'Violation': The court decides for the legal case that there is a violation of the constitution.
- 'No violation': The court decides for the legal case that there is no violation of the constitution.
Data Splits
The data has been split randomly into 70% train (903), 15% validation (195), 15% test (195).
Dataset Creation
Curation Rationale
This dataset was created to further the research on developing models for predicting Brazilian court decisions that are also able to predict whether the decision will be unanimous.
Source Data
The data were collected from Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (T.C. AYM, Turkish Constitutional Court).
Initial Data Collection and Normalization
The data were collected from the official website of the Turkish Contitutional Court: https://www.anayasa.gov.tr/tr/kararlar-bilgi-bankasi/.
Who are the source language producers?
The source language producers are judges.
Annotations
Annotation process
The dataset was not annotated.
Who are the annotators?
[More Information Needed]
Personal and Sensitive Information
The court decisions might contain sensitive information about individuals.
Considerations for Using the Data
Social Impact of Dataset
[More Information Needed]
Discussion of Biases
[More Information Needed]
Other Known Limitations
[More Information Needed]
Dataset Curators
The data collection was done by Emre Mumcuoğlu (Email).
Licensing Information
No licensing information was provided for this dataset. However, please make sure that you use the dataset according to Turkish law.
Citation Information
@article{mumcuoglu21natural,
title = {{Natural language processing in law: Prediction of outcomes in the higher courts of Turkey}},
journal = {Information Processing \& Management},
volume = {58},
number = {5},
year = {2021},
author = {Mumcuoğlu, Emre and Öztürk, Ceyhun E. and Ozaktas, Haldun M. and Koç, Aykut}
}
- Downloads last month
- 55