Text
stringlengths
259
74.5k
Label
stringclasses
2 values
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu çalıştığı döneme ve emekliliğine ilişkin olarak kendisine eksik ödeme yapıldığı ve bazı sosyal haklardan yararlandırılmadığı gerekçesiyle tarihinde işveren kızıltepe belediye başkanlığı aleyhine alacak davası açmıştır kızıltepe asliye hukuk mahkemesi mahkemesi sıfatıyla tarih ve sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir davalının temyiz istemi üzerine karar yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilâmıyla onanmıştır başvurucu yargılama devam ederken tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ve maddesinin numaralı fıkrası tarih ve sayılı mahkemeleri maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası ve maddesi bkz b no iv
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun uzerine imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be surenin kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai uzerine bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava surecinde yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir el hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli tabloda belirtilen ayn ayn olmak aynca tl vekalet de karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden ekli tabloda belirtilen mahkemelere d tazminat taleplerinin reddine e ekli tabloda belirtilen ayri ayri f tl vekalet g takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz h bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m recai akyel
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir mardin ili kızıltepe ilçesi kocalar köyünde bulunan ve parsel numaralı taşınmazlar kadastro tespit çalışmaları sırasında maliye hazine adına tespit edilmiş yapılan tespite karşı başvurucuların murisinin de aralarında bulunduğu kişiler tarafından tarihinde kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır kızıltepe tapulama mahkemesinin tarih ve sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilâmıyla derece mahkemesinin kararı bozulmuştur yapılan yargılama sonucunda kızıltepe kadastro mahkemesinin tarih ve sayılı kararıyla ve parsel numaralı taşınmazların maliye hazinesi adına tespit ve tesciline parsel numaralı taşınmazla ilgili tespitin iptali ve başvurucuların murisi ile diğer davacılar adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilâmıyla derece mahkemesinin kararı bozulmuş dava dosyası kızıltepe kadastro mahkemesinin kapatılması üzerine mardin kadastro mahkemesine gönderilmiştir mardin kadastro mahkemesinin tarih ve sayılı kararıyla ve parsel numaralı taşınmazların maliye hazinesi adına tespit ve tesciline parsel numaralı taşınmazla ilgili yapılan tespitin iptali ve başvurucuların murisi ile diğer davacılar adlarına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiştir anılan karar davalı maliye hazinesi tarafından temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi yargıtay hukuk dairesinin sayılı dosyasında devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır başvuru numarası karar tarihi b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi bkz b no iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu ile yılları arasında deniz lisesini dereceyle bitirmiş tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri personel kanununun maddesine göre muvazzaf subay olarak yetiştirilmek üzere genelkurmay başkanlığının izni ile gönderildiği amerika birleşik devletleri abd sahil güvenlik akademisinde silahlı kuvvetler hesabına ile yılları arasında eğitim almış dereceyle mezun olarak başvuru numarası karar tarihi tarihinde teğmenliğe ve sahil güvenlik komutanlığı emrinde göreve başlamıştır başvurucu abd sahil güvenlik komutanlığında eğitimde bulunduğu dönemde tsknın ve türk halkının sahip olduğu ahlak anlayışıyla bağdaşmayacak bazı ortamlarda bulunduğu ve bu ortamlarda ahlaka aykırı nitelikte fotoğraflar çektirdiği iddiasıyla ilgili olarak hakkında yapılan tahkikat kapsamında ilk olarak yılında sonrasında tarihinde sahil güvenlik komutanlığı karargahına mülakat maksadıyla çağrılmış ilkinde sahil güvenlik komutanı ikincisinde sahil güvenlik personel başkanı tarafından hakkındaki iddialarla ilgili olarak başvurucunun bilgisine başvurulmuştur söz konusu iddialar çerçevesinde yapılan tahkikat neticesinde sahil güvenlik komutanı tarafından tarihinde başvurucu hakkında uyarı disiplin cezası verilmiştir disiplin cezasının gerekçesi şöyledir il amerika birleşik devletlerindeki öğreniminiz sırasında türk silahlı kuvvetlerinin ve türk halkının sahip olduğu ahlak anlayışıyla bağdaşmayacak bazı ortamlarda bulunduğunuz bunları belgeleyen fotoğraflar çektirdiğiniz bu fotoğrafları kişisel bilgisayarınıza kaydederek türkiyeye getirdiğiniz ve akabinde bazı arkadaşlarınızla paylaştığınız anlaşılmıştır ayrıca fotoğraflarda yer alan ve türk silahlı kuvvetlerince benimsenen ahlak anlayışına uygun olmayan bazı görüntülerin de bulunduğunuz ortama göre normal kabul edilmesi gereken görüntüler olduğunu savunduğunuz tarafımdan müşahede edilmiştir sizi ilgili yönetmeliğin maddesinde tarif edilen ahlak anlayışını benimsemek üzere çaba saif ermeniz için uyarır aksi halde gerekli yasal işlemin başlatılacağını hatırlatırım cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen sayılı soruşturma kapsamında emekli bir subayın evinde yapılan aramalarda el konan dijital veriler içinde başvurucunun özel hayatına ilişkin bilgilerin yer aldığı bir dosyanın bulunması üzerine iki subay tarafından başvurucunun ifadesine başvurulmuştur tarihli ifade tutanağına göre başvurucuya söz konusu dijital dosyada yer alan fotoğrafların kendisine ait olup olmadığı nerede ne zaman ve kim tarafından çekildiği özel hayata ilişkin bu fotoğrafların herhangi bir kişiyle paylaşılıp paylaşılmadığı başkalarının eline nasıl geçmiş olabileceği söz konusu fotoğrafların kimler tarafından ve neden saklanmış olabileceği el konan belgelerde kendisi hakkında eş cinsel olduğunu belirten notların kim tarafından tutulmuş olabileceği fotoğraflar nedeniyle şantaja maruz kalıp kalmadığı hususlarında sorular sorulmuştur belirtilen sorulara verilen cevaplarda ise başvurucu fotoğrafların ile yılları arasında öğrenci olarak bulunduğu abdde arkadaşları ile eğlence amaçlı olarak çekildiğini ve bir kısmının kendisine bir kısmının da amerikalı öğrencilere ait olduğunu fotoğraflarda çıplak çıkan kişiler arasında olmadığını eğlence esnasında çekilen fotoğrafları kimseyle paylaşmadığını yalnızca kendi bilgisayarına kopyaladığını subay temel eğitimi aldığı ile yıllarında kendisini kıskanan kişiler tarafından fotoğraflarının bir şekilde ele geçirilmiş olabileceğini hakkında tutulan notlarda yer alan ahlaksız bir yaşam sürdüğüne ve eş cinsel olduğuna ilişkin ifadelere kesinlikle katılmadığını bu ifadeleri hakaret olarak kabul ettiğini söz konusu fotoğraflarının her atama döneminde ilgili komutanlıklara gönderilmesi nedeniyle sicilinin bozulduğunu notların kim tarafından tutulduğunu bilmediğini şantaja maruz kalmadığını ve özel hayatını ilgilendiren bu fotoğrafları ele geçiren hakkında notlar hazırlayan ve bunları başkalarına gönderen kişilerin tamamından şikayetçi olduğunu ifade etmiştir başvurucu ağır ceza mahkemesinde yürütülen yargılamada katılan sıfatıyla yer almıştır başvuru numarası karar tarihi bakanlığı mülkiye müfettişliğinin tarihli ve sayılı yazısı ile tarihli ve sayılı ihbar konulu yazılarından anlaşıldığı üzere başvurucu hakkında bakanlığı teftiş kurulu başkanlığına ekinde birtakım görüntülerin bulunduğu ihbar mektuplan ulaştırılmıştır söz konusu ihbar mektupları ve ekleri araştırılmak üzere anılan yazılarla birlikte sahil güvenlik komutanlığına gönderilmiş verilen cevapta ihbar mektubu ekinde gönderilen fotoğrafların incelendiği başvurucunun bir kadınla cinsel ilişki halinde olmayan ancak aralarında bir ilişki olduğunu doğrulayacak nitelikte fotoğraflarının bulunduğu ve bazı erkeklerle ahlak dışı nitelikte çıplak fotoğraflar çektirdiğinin tespit edildiği yapılan tahkikat sonucunda söz konusu fotoğraflar nedeniyle başvurucunun tarihinde uyarı disiplin cezasıyla cezalandırıldığının anlaşıldığı bu nedenle aynı hususlara ilişkin olarak mükerrer bir işlem yapılmadığı ifade edilmiştir müteakiben genelkurmay adli müşavirliğinden gönderilen yazı ile başvurucunun abd sahil güvenlik akademisinde yabancı bir kız öğrenci ile okul binasında ilişkiye girdiği ve eş cinsel olduğu iddialarının tsknın itibarını sarsacak nitelikte olması nedeniyle başvurucu hakkında tskdan ayırma işlemi yapılmasının uygun olacağı değerlendirmesinde bulunulmuştur sahil güvenlik komutanlığı bünyesinde oluşturulan komisyon tarafından başvurucunun durumu tarihinde görüşülmüş ve başvurucunun durumunun tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan subay sicil yönetmeliğinin mülga maddesinin e fıkrası kapsamında olmadığı değerlendirilerek sicil yolu ile tskdan ilişiğinin kesilmemesinin uygun olacağına bu hususun komutan tasvibine sunulmasına karar verilmiştir anılan karar sahil güvenlik komutanı tarafından tasvip edilmeyerek o tarihte kıdemli üsteğmen rütbesinde bulunan başvurucunun ilişiğinin kesilmesi yönünde karar alınmış ve hakkında silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir sicili düzenlenmiştir genelkurmay başkanı tarafından sahil güvenlik komutanının kararı doğrultusunda işlem yapılması uygun görülmüş ve bakanı başbakan ve cumhurbaşkanı tarafından imzalanan tarihli ve sayılı üçlü kararname ile resen emekliye sevk edilmek suretiyle ayırma işlemi tamamlanmıştır başvurucu gerek deniz lisesini gerekse ödüllendirilerek gönderildiği abd sahil güvenlik akademisini dereceyle bitirdiğini ve yıllarında gerçekleştirilen subay temel kursu ile sahil güvenlik temel eğitimini de birincilikle tamamladığını yılında başladığı subaylık mesleğinde sicil notları ortalamasının tam nota yakın çok iyi seviyede gerçekleştiğini sekiz ayrı takdir ve ödül belgesi ile taltif edildiğini hakkında verilmiş iki ayrı uyarı disiplin cezası dışında bir ikaz ya da ceza belgesinin bulunmadığını abd sahil güvenlik akademisindeki eğitimi sürecinde çekilen ve bilgisayarında muhafaza ettiği yaklaşık bin beş yüz fotoğraf içinden kimliği belirsiz kişilerce çalınan ve hakkında olumsuz imaj oluşturmak için kullanılan on bir fotoğraf nedeniyle yılından itibaren kimi zaman bilgisine başvurulduğunu kimi zaman da hakkında soruşturmalar açıldığını söz konusu fotoğrafların kendisi tarafından yılında silinmesine rağmen her atama döneminde servis edildiğini hatta sahil güvenlik komutanlığına eposta vasıtasıyla gönderildiğini bu nedenle yılında uyarı disiplin cezası ile cezalandırıldığını söz konusu fotoğraflarla ilgili olarak kamuoyunda askeri casusluk şantaj ve fuhuş davası olarak bilinen davada mağdur sıfatıyla ifade verdiğini ve kendisinin mağdur sıfatının yargılamayı yapan mahkemece tespit edildiğini uyarı cezası aldıktan sonraki dört yıl süre boyunca gemi komutanı olarak görev yapmasına bu görevlerinde iki kez takdir belgesi ile taltif edilmesine ve başka hiç bir neden bulunmamasına rağmen çalınan ve sürekli servis edilen fotoğraflara dayanılarak hakkında tskdan ayırma işlemi tesis edildiğini söz konusu fotoğrafların öğrenci olduğu dönemde sosyal ortamlarda çekilen eğlence amaçlı fotoğraflar olduğunu birçoğunun kendisi tarafından çekilmediğini arkadaşları tarafından çekilen ve elektronik başvuru numarası karar tarihi ortamda oluşturulan ortak havuzda toplanan fotoğrafları kendi bilgisayarına kopyaladığını söz konusu fotoğrafların subaylık dönemine değil askeri öğrencilik dönemine ait olduğunu paylaşıma açmadığı halde özel hayatına saygı gösterilmeden bir şekilde bilgisayarından alınarak sürekli olarak aleyhine kullanılan fotoğraflar nedeniyle ilişiğinin kesilmesinin ölçüsüz ve hukuka aykırı bir işlem olduğunu zira fotoğrafların yasak delil mahiyetinde olduğunu eş cinsel olduğu yönündeki ithamın kesinlikle gerçek dışı olduğunu öğrenci olarak bulunduğu abdde amerikan kültürü içinde yaşamak ve sosyal ilişkilerde bulunmak durumunda kaldığını örneğin eğitim aldığı sahil güvenlik akademisinde bulunan duş alanlarının perde ya da duvarla birbirinden ayrılmaması gibi türk kültür ve anlayışı ile bağdaşmayan bazı geleneklerin amerikan kültüründe normal karşılandığını fotoğrafların öğrenci olarak içinde yaşadığı kültüre özgü olan bu tür farklı durumlarda ya da bulunmak durumunda kaldığı bazı sosyal ortamlarda çekildiğini iddia edilenin aksine öğrencilik hayatı dahil olmak üzere bir türk askerinin taşıması gereken tüm değerleri taşıdığını ve korumaya çalıştığını arkadaş ortamlarının verdiği samimiyetle ve gençliğin verdiği heyecanla çekilmiş ancak hiçbir ahlak dışı niyetin bulunmadığı fotoğraflar nedeniyle tesis edilen işlemin kanunlara ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu üstelik özel hayata ilişkin söz konusu fotoğrafların hukuka aykırı yöntemlerle ele geçirilmesi nedeniyle yasak delil niteliği taşıdığını takdirlerle dolu başarılı bir sicile sahip olmasına rağmen bu durumun dikkate alınmadığını tesis edilen ayırma işleminin ölçülülük yönünden hukuka aykırı olduğu gibi sebep ve amaç unsurları yönünden de hukuka aykırı olduğunu belirterek ayırma işleminin iptali talebiyle bakanlığı aleyhine askeri yüksek mahkemesi a birinci dairesinde tarihinde dava açmıştır davalı idare tarafından sunulan savunma dilekçesinde her askerin ahlaki yaşayışının kusursuz ve lekesiz olması gerektiği ahlak olgusunun yalnızca arzu edilen bir durum değil görevin başarıyla icra edilebilmesi için bir koşul olduğu vurgulanmış kamu hizmetinin yürütülmesinde zararlı olacak kişilerin idare mekanizmasının dışına çıkarılmasının kaçınılmaz olduğu ve idarenin başvurucu hakkında tesis edilen ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif sınırları içinde kaldığı ayrıca ceza soruşturmasında kullanılamayan bir kısım delilin disiplin soruşturmasında kullanılabileceği bu nedenlerle dava konusu ayırma işleminde hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı belirtilmiş ayrıca tarihli ve sayılı sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi kapsamında gizli belge ve bilgiler gönderilmiştir başvurucu vekili tarafından sunulan tarihli dilekçe ile söz konusu belgelerin incelettirilmesine izin verilmesi talep edilmiş a genel sekreterliğinin tarihli kararıyla başvurucunun bu talebi reddedilmiştir başvurucu tarihinde ret kararına itiraz etmiş birinci dairesinin tarihli ve sayılı ara kararı ile itiraz kabul edilerek söz konusu belgelerin başvurucu davacı vekiline incelettirilmesine karar verilmiştir başvurucu vekilinin tarihinde söz konusu belgeleri incelediğine dair tutanak düzenlenmiştir başvurucu vekili daha sonra sunduğu dilekçeleriyle anılan gizli belgelere karşı beyanda bulunmuştur a başsavcılığı başvurucunun iyi ahlak sahibi olma vasfını yitirmiş olduğuna ilişkin değerlendirmenin imzasız ihbar mektuplarıyla gönderilen bazı fotoğraflara dayandırıldığını ancak bu fotoğrafların başvurucunun şahsi bilgisayarında muhafaza ettiği kişisel veriler arasından kimliği belirsiz kişilerce ve başvurucunun rızası hilafına ele geçirilerek ihbar mektuplarına eklendiğini bu nedenle özel hayata ait olan kişisel verilerin hukuka aykırı biçimde ele geçirilmiş olması karşısında bu fotoğrafların hukuki bir değer taşımadığını idari işleme ve üstelik en ağır disiplin yaptırımı olan statüden çıkarma cezasına meşru bir gerekçe teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını söz konusu fotoğrafların hukuka uygun bir şekilde elde edildiği kabul edilse dahi tesis edilen işlemin ölçülü başvuru numarası karar tarihi olmadığını fotoğrafların çekildiği dönemde başvurucunun henüz öğrenci olması ve fotoğrafların davacının mezuniyetinden iki yıl sonra ele geçirilmesi karşısında başvurucunun en ağır disiplin yaptırımı olan statü dışına çıkarma cezası ile cezalandırılmasının ölçülülük ilkesini ihlal edecek nitelikte olduğunu ayrıca başvurucu hakkında yılında söz konusu fotoğraflar nedeniyle uyarı disiplin cezası verildiğini fotoğrafların sürekli olarak imzasız ihbar mektuplarıyla idarenin değişik birimlerine gönderilmesinin başvurucunun aleyhine olacak şekilde işlem tesis edilmesi yönünde baskı oluşturulması çabası içerdiğini ilk kez yılında elde edilen ve yılında uyarı cezasına konu edilen fotoğraflara dayanılarak başvurucunun ahlaki yönden asker kişi olma vasfını yitirdiği gerekçesiyle yılında ayırma işlemi tesis edilmesinin sebep ve amaç unsurları yönünden hukuka aykırı olduğunu ve ölçülü olmadığını belirterek ayırma işleminin iptaline karar verilmesi yönünde düşünce bildirmiştir a birinci dairesinin tarihli ve sayılı kararı ile dava reddedilmiştir a ret gerekçesi şöyledir davacı hakkındaki ayırma işleminin subay sicil yönetmeliğinin maddesinin b fıkrasında öngörülen usule uygun olarak kuvvet personel başkanlığınca başlatıldığı durumunun sahil güvenlik k lığı bünyesindeki komisyonda incelenip değerlendirildiği alınan sahil güvenlik komutanı onayına göre hakkında tarihinde ayırma sicil belgesi düzenlenip nihayetinde bakanı başbakan ve cumhurbaşkanının imzaladığı kararname ile işlemin tesis edildiği dolayısıyla dava konusu işlemde yetki ve unsurları yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı saptanmıştır diğer unsurları yönünden yapılan incelemeye ilişkin olarak kamu hizmetinin iyi bir şekilde yürütülmesi için bir vasıta olan idarenin bu hizmetin ıyı yürümesi için gerekli tedbirleri alma yetkisi ile donatılmasının zorunlu olduğu kuşkusuzdur bu nedenle idarenin kamu hizmetini yürütecek olan ajanlarını alırken bir takım özelliklere sahip olmasını araması tabii olduğu gibi statüye alındıktan sonra da bunları verimli bir biçimde kullanması hizmeti aksatacak kendisinden artık verim alınması imkanı kalmamış aksine idare mekanizmasına ve kamu hizmetinin yürütülmesine zararlı olacak ajanlarını bünyesi dışına çıkarması da doğaldır silahlı kuvvetlerden ayırma işlemi de bu amaçla askeri idareye mevzuatla tanınmış bir yetkidir ne var ki bu yola başvururken çok dikkatli olunması kriterlerin titizlikle tespit edilmesi personeli çalışmaya yöneltebilecek çeki düzen verebilecek uygun vasıta ve yöntemler mevcutken disiplin cezası atama sicil teşvik ve yönlendirme vb statü dışına çıkarılma gibi sonuçları çok ağır bir yola başvurulmaması gerektiği aksi halde bu davranış biçiminin kamu yararına ve hukuka aykırı düşeceği izahtan varestedir hizmet yönetmeliğinin maddesinin ikinci fıkrasının h alt bendinde de her askerde bulunması lazım gelen ahlaki ve manevi vasıflardan iyi ahlak sahibi olmak vasfı askerin ahlakı ve yaşayışı kusursuz ve lekesiz olmalıdır asker esrarkeşlikten sarhoşluktan yalancılıktan borçtan ve kumardan dolandırıcılıktan ahlaksız kimselerle düşük kalkmaktan hırsızlıktan yağmadan yakıp yıkmaktan ve sair bütün fenalıklardan sakınmalıdır bunlar vazifenin yapılmasına mani olurlar yaşayışı sıhhati azim ve cesareti bozar namusu lekeler manevi şahsiyeti öldürür ve her biri ayrı ayrı cezaları üstüne çeker şeklinde tanımlanmıştır görüldüğü üzere her asker şahıslar için ahlaki değerlerin ve özel hayatını da kapsayan yaşam biçiminin özel bir önemi bulunmaktadır bu değer ve vasıflardan yoksun olan ya da büyük bir noksanı olan asker kişilerin statüde tutulmalarının kurumu olumsuz yönde etkileyeceği açıktır bu açıklamalar çerçevesinde dava konusu işlem değerlendirildiğinde davalı idarece sayılı kanununun maddesi kapsamında savunma ekinde gizlilik dereceli olarak gönderilen bilgi ve belgeler ile özlük sicil dosyasından davacının yılları arasındaki abd sahil güvenlik akademisindeki öğrenimi sırasında tsknın ve türk başvuru numarası karar tarihi halkının sahip olduğu ahlak anlayışıyla bağdaşmayacak ortamlarda bulunduğu bu ortamlarda hemcinsleriyle uygun olmayan bazı fotoğraflar çektirdiği yine aynı okulda öğrenci olan yabancı bir bayanla cinsel ilişki halinde olmayan ancak aralarında bir ilişki olduğunu doğrulayacak nitelikte fotoğraflarının bulunduğu davacının söz konusu ve bulunduğu ortamları normal şekilde karşıladığı eylemlerinin tsknın itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareket teşkil ettiği göz önüne alınarak tesis edilen ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif ölçütlerle hizmet gereklerine uygun kamu yararı dengesi gözetilerek ve ölçülü bir şekilde kullanıldığı özellikle davacının cinsel eğilimi noktasında farklı değerlendirmelere sebebiyet verebilecek fotoğraflar dikkate alındığında davacının bu durumunun daha önce amirlerince değerlendirilerek uyarı ile yetinilmesinin davacı hakkında ayırma işlemi başlatılmasına engel bir durum olmadığı zira bu tür fotoğrafların aleniyete intikal olması nedeniyle ileriki aşamalarda gündeme getirilmesinin olağan bir durum olduğu dolayısıyla tsknın itibarının sarsılacağı konusunda yapılan değerlendirmelerin hukuka uygun olduğu dolayısıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varılmıştır açıklanan nedenlerle hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verildi karara katılmayan bir üyenin karşı oy yazısında aşağıdaki gerekçeye yer verilmiştir dava konusu ayırma işlemine gerekçe gösterilen fotoğrafların ahlaken tasvibi mümkün olmamakla beraber bu fotoğrafların davacının yılları arasında abd sahil güvenlik akademisindeki askeri öğrencilik döneminde tesis edilen ayırma işleminden yaklaşık yıl kadar önce çekilmiş oldukları ve subaylık statüsüne girdikten sonraki bir tarihe ait olmadığı esasen bu fotoğraflar nedeniyle davacının tarihinde savunması alınarak sahil güvenlik komutanı tarafından uyarı disiplin cezası ile cezalandırılmış olduğu bu uyarı cezasından sonra davacının benzer fotoğraf tutum ve davranışları sürdürdüğüne dair herhangi bir delil bilgi belge ve iddianın söz konusu olmadığı ayrıca bahse konu fotoğrafların davacının bulundurmakta olduğu bilgisayarından davacının bilgi ve dahili olmaksızın başka kişilerce suç teşkil edecek şekilde ve hukuka aykırı bir şekilde elde edilmiş olduğu ve ilgili kişiler hakkında kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından dolayı ceza kovuşturması yapıldığı ve bu itibarla anayasanın maddesi uyarınca kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır diğer taraftan tsk disiplinine aykırı veya ahlaki yönden kınanmayı gerektiren her bir davranışın niteliği ve niceliği nazara alınmadan her durumda ilgilinin tskdan çıkarılmasını gerektirdiğini ileri sürmek de mümkün değildir diğer bir ifadeyle oranlılık elverişlilik ve gereklilik alt ilkelerini kapsayan ölçülülük ilkesine de uygun hareket edilmelidir bu yönüyle yapılan değerlendirmede de yaklaşık sekiz yıllık hizmet safahatı bulunan davacının sicil notlar ortalamasının tam nota yakın çok iyi seviyede gerçekleşmiş ve toplam sekiz adet takdirname ile taltif edilmiş olması nedeniyle başarılı bir personel olduğu gözetildiğinde disiplin ve ahlaki zafiyetinin kamu hizmetinde istihdamını imkansız kalacak vahamet düzeyinde olmadığı bu bağlamda durumunun normal sicil işleminde değerlendirilmesi vb orantılı yaptırım uygulanması olanağı varken hakkında tesis edilen ayırma işleminde birey ve kamu yararı dengesi gözetilmediği takdir yetkisinin ölçülülük ilkesi özellikle ilkenin alt ilkesi olan gereklilik ilkesi ile bağdaşmayacak şekilde objektif kullanılmadığı dolayısıyla dava konusu işlemin hukuki güvenlik idari istikrar ve ölçülülük ilkelerine aykırı bir şekilde tesis edilerek hukuka uyarlı olmadığı sonucuna varılarak işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken aksi yönünde oluşan sayın çoğunluk kararına katılamadım başvurucu tarafından yapılan karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiş ve karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur b hukuk başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun harb okulları kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir duyulan sınıflarda muvazzaf subay yetiştirilmek üzere genelkurmay başkanlığının izni ile silahlı kuvvetler hesabına yabancı devlet harp okullarında askeri öğrenci okutulabilir bunlar öğrenime başladıkları tarihten itibaren ilk bir aylık intibak süresini geçirdikten sonra kendilerine yapılmış olan masrafları ödeseler dahi öğrencilikten ayrılamazlar bu öğrencilerin harçlıkları bakanlar kurulu kararı ile tespit olunur yabancı devlet harp okullarından mezun olanların subaylığa nasıpları bu kanunun inci maddesinin a bendinin ve numaralı alt bentleri hükümleri saklı kalmak kaydıyla aşağıdaki esaslara göre yapılır a türk harp okullarında öğrenim gören emsallerinden daha önce mezun olanlar emsalleri ile birlikte teğmen nasbedilirler b türk harp okullarında öğrenim gören emsallerinden sonra mezun olanlar okulu bitirdikleri ayın sonundan geçerli olmak üzere teğmenliğe nasbedilirler bunların nasıpları emsallerinin nasıp tarihine götürülür yabancı devlet harp okullarında yetişen ve subay nasbedilenler harp okulu kaynaklı subaylarla aynı haklara sahip olurlar ve sınıflandırmaya tabi tutulurlar sayılı kanunun çeşitli nedenlerle silahlı kuvvetlerden ayrılacak subaylar yapılacak kenar başlıklı maddesinin mülga c bendi şöyledir disiplinsizlik veya ahlaki durumları sebebiyle silahlı kuvvetlerde kalmaları uygun görülmeyen subayların hizmet sürelerine bakılmaksızın haklarında t c emekli sandığı kanunu hükümleri uygulanır bu sebeplerin neler olduğu ve bunlar hakkında sicil belgelerinin nasıl ve ne zaman tanzim edileceği nerelere gönderileceği inceleme ve sonuçlandırma ile gerekli diğer işlemlerin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı subay sicil yönetmeliğinde gösterilir bu gibi subaylardan durumlarının yüksek askeri şura tarafından incelenmesi genelkurmay başkanlığınca gerekli görülenlerin silahlı kuvvetlerden ayırma işlemi yüksek şura kararı ile yapılır tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan subay sicil yönetmeliğinin subay sicil yönetmeliği işlem tarihinde yürürlükte olan disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ayırma kenar başlıklı mülga maddesinin ilgili kısmı şöyledir aşağıdaki sebeplerden biri ile disiplinsizlik veya ahlaki durumları gereği türk silahlı kuvvetlerinde kalmaları bulunduğu rütbeye veya bir önceki rütbesine ait bir veya birkaç belge ile anlaşılıp uygun görülmeyenler hakkında hizmet sürelerine bakılmaksızın emeklilik işlemi yapılır e türk silahlı kuvvetlerinin itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunması subay sicil yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte olan disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ayırma sicil belgesi düzenlenmesi ve uygulanacak usuller kenar başlıklı mülga maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi disiplinsizlik ve durum nedeniyle ayırma iki şekilde yapılır a ayırma işleminin sıralı sicil üstlerince başlatılması disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle ayırma sicil belgesinin düzenlenmesinde süre söz konusu olmayıp her zaman düzenlenebilir temel nitelikler hariç olmak üzere diğer niteliklere işaret konulmaz sicil üstleri sicil belgelerinin temel nitelikler ve son bölümündeki kendilerine ait olar kanaat hanelerine bu yönetmeliğin inci maddesindeki disiplinsizlik ve durumlardan hangisine göre kesin kanaate vardıklarını belirttikten sonra silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir kanaatini yazarak imzalar ve gerekli belgeleri ekleyerek bekletmeden sıralı sicil üstlerinin tümünün kanaatlerinin yazılmasını sağladıktan sonra kuvvet komutanlıkları personel başkanlıklarına jandarma subaylarının sicillerini jandarma genel komutanlığı personel başkanlığına general ve amiral sicillerini genelkurmay personel gönderirler disiplinsizlik ve ahlaki durum nedeniyle hakkında ayırma sicil belgesi düzenlenen bir subay hakkında bu görüşe katılmayan sicil üstü niteliklere işaret koymaksızın sicil belgesinin kendisine ait olan kanaat hanesine gerekçeli olarak silahlı kuvvetlerde kalması uygun değildir kanaatine katılmıyorum kanaatini yazar ve imza eder kuvvet komutanlıkları veya jandarma genel komutanlığı personel başkanlığına gelen bu siciller ilgili şubelerce karargahta bulunan dosya ve diğer belgelerle karşılaştırılarak incelenir ve bunlar kuvvet komutanlığı veya jandarma genel komutanlığı karargahında kurmay başkanının başkanlığında personel istihbarat harekat başkanları personel ve tayin dairesi başkanları ve gerekli gördükleri şube müdürleri ile kıdem personel yönetim şube müdürleri müşavir veya hukuk işleri müdürlerinden oluşan komisyona sevk edilir bu komisyon tarafından düzenlenen sicilin kanun ve yönetmeliklere uygunluğu ekli belgelerin yeterliliği ve geçerliliği yönünden incelendikten sonra bir değerlendirme yapılır gerekirse sicil üstlerinin şifahi veya yazılı görüşleri alınır bilgi belge isteğinde bulunulabilir komisyon yapmış olduğu inceleme ve değerlendirme sonucunda almış olduğu kararı bir tutanak ile kuvvet komutanı veya jandarma genel komutanının onayına sunar ve alınacak onaya göre işlem yapılır kuvvet komutanı veya jandarma genel komutanı tarafından emekliliği uygun görülmeyenlerin sicilleri mazbata edilerek şahsi dosyalarına konur ve bunların görev yerleri değiştirilir emekliliği kuvvet komutanı veya jandarma genel komutanı tarafından onaylanan personelin dosyaları genelkurmay başkanlığına gönderilir genelkurmay başkanlığına gelen bu emeklilik istemleri personel başkanlığınca adli müşavirlikle koordine edilerek yüksek askeri şura kararına sunulup sunulmaması yönünden incelenir ve genelkurmay başkanının tasvibine sunulur genelkurmay başkanı tarafından durumları yüksek askeri şurada görüşülmesi gerekli görülenlerin hakkındaki istemler ilk yüksek askeri şura toplantısında gündeme alınarak hakkında kesin karara varılır ve işlemleri tamamlanır genelkurmay başkanının durumlarını yüksek askeri görüşülmesine gerek görmediği subayların dosyaları kuvvet komutanlıkları ve jandarma genel komutanlığına iade edilir bu gibi subaylar hakkında kuvvet komutanı veya jandarma genel komutanının daha önce verdiği karara göre işlem yapılır yüksek asker şura tarafından durumları incelenen subaylardan göreve devam etmesi kararı verilenler hakkında yapılan işlemler ve sıralı sicil üstlerince düzenlenen sicil belgeleri mazbata edilerek personelin şahsi dosyasına konur ve bu görev yerleri değiştirilir tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir amir maiyetin ahlaki ruhi ve bedeni hallerini daima nezaret ve himayesi altında bulundurur başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun maddesi şöyledir silahlı kuvvetlerde askeri eğitim ile beraber ahlak ve maneviyatın yükseltilmesine ve milli duyguların kuvvetlendirilmesine bilhassa itina olunur cumhuriyete sadakat vatanını sevmek iyi ahlaklı olmak üste itaat hizmetin yapılmasında sebat ve gayret cesaret ve atılganlık icabında hayatını hiçe saymak bütün silah arkadaşları ile iyi geçinmek birbirlerine yardım intizam severlik yapılması men edilen şeylerden kaçınmak sıhhatini korumak sır saklamak her askerin esas vazifesidir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan türk silahlı kuvvetleri hizmet yönetmeliğinin maddesinin ilgili kısmı şöyledir asker kendisinden beklenen vazifeleri hakkıyla yapabilmek için yüksek ahlak ve kuvvetli maneviyata sahip olmalıdır her askerde bulunması ahlakı ve manevi vasıflar şunlardır h ahlak sahibi olmak askerin ahlakı ve yaşayışı kusursuz ve lekesiz olmalıdır asker esrarkeşlikten sarhoşluktan yalancılıktan borçtan ve kumardan dolandırıcılıktan ahlaksız kimselerle düşüp kalkmaktan hırsızlıktan yağmadan yakıp yıkmaktan ve sair bütün fenalıklardan sakınmalıdır bunlar vazifenin yapılmasına mani olurlar yaşayışı sıhhati azim ve cesareti bozar namusu lekeler manevi şahsiyeti öldürür ve her biri ayrı ayrı cezaları üstüne çeker iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir cumhuriyet başsavcılığınca cmk maddesi ile yetkili yürütülen soruşturma kapsamında başvuruculardan ali güney tarihinde ramazan bulut tarihinde gözaltına alınmıştır ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli tarih ve sorgu sayılı kararı ile başvuruculardan ramazan tutuklanmasına ali serbest bırakılmasına karar verilmiştir başvurucular hakkında cumhuriyet başsavcılığının cmk maddesi ile yetkili tarih ve sayılı iddianamesi ile silahlı terör örgütüne üye olmak ve sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştır ağır ceza mahkemesince cmk maddesi ile görevli tarih ve sayılı karar ile başvurucuların örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan ayrı ayrı yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına başvuruculardan ramazan tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliyesine sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet suçundan mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli ve yetkili gaziosmanpaşa asliye ceza mahkemesine gönderilmek üzere tefrikine karar verilmiştir başvurucuların temyizi üzerine karar yargıtay ceza dairesinin tarih ve sayılı ilâmı ile bozulmuştur ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli kapatılması üzerine mahkemece tarih ve sayılı karar ile mahkemenin görevsizliğine dava dosyasının görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir yargılama ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyasında devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucunun maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanı olarak ayrılmıştır başvurucu bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememiştir başvurucu bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmıştır derece mahkemesince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir kararda tarihinde yürürlüğe giren tarihli ve sayılı yatırımların proje bazında desteklenmesi ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununa birtakım hükümler eklendiği vurgulanmıştır bu bağlamda uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılan taşınmazların kamulaştırılması için öngörülen beş yıllık sürenin sayılı kanuna eklenen geçici madde gereğince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir başvurucu nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu cumhuriyet başsavcılığınca cmk maddesi ile yetkili yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmıştır ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli tarihli ve sorgu sayılı kararı ile başvurucunun tutuklanmasına karar vermiştir başvurucu ve diğer on bir şüpheli hakkında cumhuriyet başsavcılığının maddesi ile yetkili tarihli ve sayılı iddianamesi ile suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak ve örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapmak suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli sayılı dosyasına kaydedilmiştir mahkemece tarihli ve sayılı karar ile başvurucunun suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan beraatine uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan yıl ay hapis ve tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve tahliyesine karar verilmiştir karar başvurucu tarafından temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin ve numaralı fıkraları maddesinin numaralı fıkrası tarih ve sayılı ceza muhakemesi maddesinin numaralı fıkrasının e bendi iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvurucu kooperatif tarihinde söke asliye hukuk mahkemesinde açtığı tazminat davasında yaptırılan tespit sonucu kooperatife ait binaların sakat ve çürük olduğunun belirlendiğini bu kapsamda sorumlukları bulunduğunu ileri sürdüğü önceki kooperatif yönetimi ve diğer bir takım kişiler aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir başvuru numarası karar tarihi söke asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile davalıların bir kısmı yönünden davanın kabulüne hükmetmiştir temyiz incelemesi sonucu yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilamı ile derece mahkemesi kararını bozmuş karar düzeltme istemini de tarihli ve sayılı ilamla reddetmiştir başvurucu tarihinde söke asliye hukuk mahkemesinde yeni bir tazminat davası açarak kooperatif binalarının inşaatlarında taşeron olarak çalışmış olan bir kısım davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir söke asliye hukuk mahkemesi iki davanın birleştirilmesine karar vererek yaptığı yargılama sonunda tarihli ve sayılı kararı ile ilk açılan davanın kısmen kabulüne diğer davanın kabulüne hükmetmiştir temyiz incelemesi sonucu yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilamı ile derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiş karar düzeltme istemini de tarihli ve sayılı ilamı ile reddetmiştir bozma üzerine dava söke asliye hukuk mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir başvurucu yargılama devam etmekte iken tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur söke asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile her iki davanın da kabulüne hükmetmiştir temyiz üzerine karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamı ile düzetilerek onanmıştır onama ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmuş olup karar düzeltme incelemesi halen sonuçlanmamıştır b hukuk tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun usul ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir hâkim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir mardin ili kızıltepe ilçesi dikmen köyünde bulunan ve parsel numaralı taşınmazlara yönelik olarak başvurucu mehmet karaaslan ve arkadaşları tarafından tarihinde kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde maliye hazinesi ve dikmen köyü tüzel kişiliği aleyhine tescil davası açılmıştır taşınmazların bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmalarından sonra parsel numaralı taşınmaz vergi kaydı ve senetsizden karaaslan ve arkadaşları adına tespit edilmiştir kadastro komisyonuna yapılan itiraz üzerine anılan parselin kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğu gerekçesiyle tespit tutanaklarının malik hanesi iptal edilerek kadastro mahkemesine gönderilmiştir kızıltepe asliye hukuk mahkemesince dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde kadastro çalışması yapıldığı gerekçesiyle dava dosyasının kızıltepe kadastro mahkemesine devredilmesine karar verilmiş dosya mahkemenin sayısına kaydedilmiştir başvurucular ahmet öner ve süleyman öner dava konusu parsel numaralı taşınmazın bir kısmını ve tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleriyle haricen satın aldıklarını ileri sürerek müdahil olarak davaya katılmak istemişlerdir mahkemece tarihinde başvurucu ahmet tarihinde başvurucu süleyman müdahil davacı olarak davaya kabullerine karar verilmiştir mahkemece tarih ve sayılı kararla başvurucu mehmet karaaslan tarafından açılan davanın kısmen kabulüne ve parsel numaralı taşınmazların kısmen başvurucunun murisi muse karaaslan mirasçıları adına tapuya tesciline müdahil davacıların kadastro tespitinden sonraki bir hakka dayandıkları satış vaadi sözleşmesinin taraflarından ve dayanakları karaaslan tarafından açılan davanın reddine karar verildiği gerekçesiyle müdahiller tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla dava konusu taşınmazlara komşu parsellere ait tapu kayıtlarının gönderilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir kararın temyiz incelemesi devam etmekte olup henüz kesinleşmemiştir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür başvuru numarası karar tarihi tarih ve sayılı kadastro olarak görev kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi istek üzerine veraset belgesi de verebilir sayılı mahkemelerde görülmekte olan davaların devri ve eksik idari işler hakkında yapılacak işlem kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur sayılı davalarında usul kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hakimi askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir hakim duruşma gününü taraflara tebligat kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder sayılı usulü kenar başlıklı maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz hakim toplanması mümkün olan delilleri inceler ve uncu madde hükmünce işi karara bağlar bu kanunun tatbikinde ayrıca açıklık hallerde basit yargılama usulü uygulanır kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir sayılı ve hakimin takdiri kenar başlıklı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe yeniden dinlenmezler ancak hakim kadastro tutanağındaki beyanla duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir başvuru numarası karar tarihi sayılı tebliği kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi kararları tebligat kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur sayılı giderleri kadastro harcı ve tahakkuku kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi şöyledir kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucunun askerlik şubesi başkanlığı askerlik meclisince yapılan muayenesi sonucunda askerliğe elverişli olduğuna karar verilmiştir başvurucu bireysel başvuru formunda düztaban olması nedeniyle askerliğe elverişli olmadığını askere sevk işlemlerinin yürütüldüğü süreçte yetkililere söylediğini ancak bu iddiasının dikkate alınmadığını belirtmektedir başvurucu tarihinde askere sevk edilmiş askerlik hizmetini tamamlayarak tarihinde terhis edilmiştir başvuru numarası karar tarihi askerlik hizmeti sırasında başvurucu hakkında emre itaatsizlikte ısrar suçundan diyarbakır hava kuvvetleri komutanlığı askeri mahkemesinde mahkeme dava açılmıştır söz konusu dava başvurucunun terhisinden sonra da bir müddet devam etmiştir mahkeme yargılama sürecinde başvurucunun askerliğe elverişlilik durumunun tespiti için gümüşsuyu asker hastanesine sevk edilmesine karar vermiştir anılan hastane tarafından yapılan muayenesi sonucunda başvurucu hakkında düzenlenen tarihli sağlık kurulu raporunda başvurucunun küçüklükten beri düztabanlık şikayetinin mevcut olduğunu belirttiği ifade edilmiş düztaban kazanılmış tanısıyla suç tarihinde ve halen barışta askerliğe elverişli değildir seferde görev yapar tespiti yapılmıştır söz konusu rapor tarihinde milli savunma bakanlığı msb tarafından onaylanarak kesinleşmiştir mahkeme tarihinde başvurucunun yokluğunda yapılan duruşmada tarihli sağlık raporuna istinaden askerliğe elverişli olmadığı tespit edilen başvurucunun suç tarihinde asker kişi sıfatını taşımadığından emre itaatsizlikte ısrar suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir tarihinde kesinleşen söz konusu karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu söz konusu hastalık nedeniyle doğuştan askerliğe elverişli olmadığı halde idarece yeterli muayene yapılmadığı için bu durumun tespit edilememesi sonucu kendisine askerlik yaptırıldığını belirterek bu sebeple uğradığı zararların tazmini istemiyle tarihinde askeri yüksek mahkemesinde dava açmıştır dairesi daire oybirliğiyle verdiği kararla davayı süre aşımı nedeniyle reddetmiştir tarihli kararın gerekçesinde öncelikle davanın idari işlemden askerliğe elverişli olmadığı halde askere alma işlemi doğan bir tam yargı davası niteliğinde olduğu tespit edilmiştir başvurucunun en geç askerliğe elverişli olmadığının tespit edildiği sağlık raporunun onaylanarak kesinleştiği tarihinde bu işlemi öğrendiği kabul edilmiştir dolayısıyla tarihli ve sayılı mülga askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi uyarınca davanın en geç raporun onay tarihinden itibaren altmış gün içinde doğrudan veya aynı kanunun maddesi uyarınca davalı idareye ihtiyari müracaatta bulunularak ve bu müracaat üzerine idarenin cevabının niteliğine göre yine aynı maddede öngörülen usul uyarınca hesaplanacak süre içinde açılması gerektiği belirtilmiştir bu itibarla başvurucunun tarihinde açtığı davanın süresinde olmadığı ifade edilmiştir kararda ayrıca başvurucunun hakkındaki beraat kararıyla da söz konusu rapordan haberdar olduğu dolayısıyla öğrenme tarihi olarak beraat kararının kesinleştiği tarihi esas alınsa bile altmış günlük dava açma süresinin geçirildiği belirtilmiştir başvurucunun karar düzeltme istemi aynı dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir nihai karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv a ulusal hukuk sayılı mülga kanunun maddesinin müracaat kenar başlıklı a bendi şöyledir kesin işlem yapmaya yetkili makamlarca tesis edilen idari işlemlerin geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açmak için belli olan süre içinde istenebilir bu müracaat işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur başvuru numarası karar tarihi altmış gün içinde cevap verilmez ise istek reddedilmiş sayılır reddi üzerine dava açma süresi başlar ve müracaat tarihine kadar geçmiş olan süre de hesaba katılır aynı kanunun dava açma süresi kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir askeri yüksek mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gündür aynı kanunun ve tam yargı davaları kenar başlıklı maddesi şöyledir haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla askeri yüksek mahkemesinde doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davaları ile birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler bu halde de ilgililerin inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır b uluslararası hukuk sözleşme avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir herkes davasının medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar konusunda karar verecek olan bir mahkeme tarafından görülmesini isteme hakkına sahiptir avrupa hakları mahkemesi avrupa hakları mahkemesi sözleşmenin maddesinin birinci fıkrasının açık bir biçimde mahkeme veya yargı erişim hakkından söz etmese de maddede kullanılan terimler bir bütün olarak dikkate alındığında mahkemeye erişim hakkını da garanti altına aldığı sonucuna ulaşıldığını belirtmiştir krallık b no göre mahkemeye erişim hakkı sözleşmenin maddesinin birinci fıkrasında mündemiçtir bu çıkarsama sözleşmeci devletlere yeni yükümlülük yükleyen genişletici bir yorum olmayıp maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesinin lafzının sözleşmenin amaç ve hedefleri ile hukukun genel prensiplerinin gözetilerek birlikte okunmasına dayanmaktadır sonuç olarak sözleşmenin maddesinin birinci fıkrası herkesin medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili iddialarını mahkeme önüne getirme hakkına sahip olmasını kapsamaktadır adil yargılanmanın bir unsurunu teşkil eden mahkemeye erişim hakkının mutlak olmadığını doğası gereği devletin düzenleme yapmasını gerektiren bu hakkın belli ölçüde sınırlanabileceğini kabul etmektedir ancak bu sınırlamaların kişinin mahkemeye erişimini hakkın özünü zedeleyecek şekilde ve genişlikte kısıtlamaması ve zayıflatmaması gerektiğini ifade etmektedir göre meşru bir amaç taşımayan ya da uygulanan araç ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi kurmayan sınırlamalar sözleşmenin maddesinin birinci fıkrasıyla uyumlu olmaz sefer yılmaz ve meryem b no b no march b no dava hakkını süre sınırına bağlayan iç hukuk hükümlerinin yorumlanmasının öncelikli olarak kamu otoritelerinin ve özellikle mahkemelerin görevi başvuru numarası karar tarihi olduğunu belirtmekte rolünün bu yorumun etkilerinin sözleşmeyle uyumlu olup olmadığının tespitiyle sınırlı olduğunu ifade etmektedir süre sının getiren kuralların uygun adalet yönetiminin güvence altına alınması amacına dayandığına işaret eden bu kuralların veya bunların uygulanmasının ilgililerin ulaşılabilir başvuru yollarına müracaatlarını engelleyecek mahiyette olmaması gerektiğini değerlendirmektedir bu bağlamda her bir olayın somut başvuru yolunun özellikleri ışığında ve sözleşmenin maddesinin birinci fıkrasının amaç ve hedefleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir bu ilkeler uyarınca mahkemelerin dava açılabilmesi için öngörülen yasal yükümlülükleri uygularken hem yargılama adaletinin zayıflamasına yol açacak düzeyde aşın şekilcilikten hem de kanunlarda öngörülen usule ilişkin gereklilikleri abes hale getirecek seviyede aşırı esneklikten kaçınması gerektiğini belirtmektedir kuralların belirlilik ve iyi adalet yönetimini sağlama amacına hizmet etme işlevlerini yitirmesi halinde ve davaların esasının yetkili mahkeme tarafından karara bağlanmasını önleyecek birtakım bariyerler oluşturma fonksiyonu görmesi durumunda mahkemeye erişim hakkının zedeleneceğini ifade etmektedir v
No violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle ilgili olaylar olan olay tarihinde ankarada ikamet etmektedir karar tarihi pek faaliyet hizbut tahrir isimli ankara agu ceza mahkemesinin tarihli ay hapis ile karar ilgili isimli kurulan hizbut tahrir bir halifenin hilafet devleti halen ata isimli organizasyonunda urdun suriye lubnan sudan kuveyt malezya ve gibi halk ile ve sonra eri esaslara islam devletini kurma eklinde il bu yana vilayet olarak nitelendirdikleri faaliyetlerini vilayet eyalet nakipler ve eklinde alt kadrosu ile bir isimli ile propaganda faaliyetlerini koklu dergileri internet sitelerinde ve nakipler sempatizanlara yapmak suretiyle illerinde belirli ve ayda bir kez merkezden gelen sorumlunun ve faaliyet raporu operasyonlar sonucunda ait evlerde birden fazla silah ve silah ele gemi olup her ne kadar arzedici bir eyleme de ele ve adedi ama faaliyetleri ceza dairesinin hizbut tahrir maddesinde yer bulan olarak kabul bu mahmut ev dergisinin ait ok dergiler hilafet seri koklu dergileri yine dergiler adet cd ve dvd ve bir hizbut tahrir turkiye vilayeti bulunan adet cd belgesel propaganda ele mahmut zn tespit edilen telefon ergenekon bu dosyadan ile birlikte ve bu tespit edilemeyen isimli de bu mahmut diger koklu isimli dergileri ve koklu isimli tahrir isimli hilafetin ve raidi devletinin yeniden ile ilgili cd toplu olarak izledikleri bu ilerinden birinin evinde tarih ve yerin ilk olarak mahmut diger herhangi birine ile mahmut diger organize herhangi birinin mazereti nedeniyle durumunda herkesin uygun ve bir tarihe ve zn bir telefon organize ettikleri ile ilgili olarak halka yapmaktan bahsettikleri yine ile zn celse diye bahsettikleri ve in ile birlikte filistin e cihada gitmeye karar karar tarihi verip bu boylece mahmut zn eleman taban propaganda sohbetler yapmak bildiri ve kurucusunun eserlerini bulundurmak eylemlerinin organik ve bu eylemlerinin boyutuna kanaatine mahkememizce eylemlerine uyan yasa maddesi maddesi karar verilmesi amlan karar ceza dairesince tarihinde onama tarihinde haberdar tarihinde bireysel emniyet genel hizbut tahrir raporu ve bu ilgili mahkeme kararlan elik b no iv ilgili hukuk ilgili hukuk kaynaklan elik aym kararda bkz lir v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan derece mahkemelerindeki boyunca hizbut tahrir bir ve kendisinin de ispatlamaya ancak bu kapsamda delillerin kararda ilgili mevzuatta kendi durumuna olan etkisinin ilk derece mahkemesinin kendi sonucunda emniyet genel raporunda herhangi bir ile eklindeki tespiti yok iv ilk derece mahkemesinin hizbut tahrir bir dair muhtelif kararlan ve itibar yasal olarak halen piyasada bulunan dergi ve ne da ve bu nedenlerle adil ihlal ileri karar tarihi aynca evinde bulunan ve materyallerin bir ancak ilk derece mahkemesinin evinde bulunan materyallerden yola mahkumiyet karan bu nedenle ifade de ihlal iddia b anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no bir olarak adil incelenmesi elik hak arama kenar maddesinin birinci herkes ve yollardan faydalanmak le mercileri veya olarak iddia ve savunma ile adil sahiptir kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de adil ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym mahiyetteki elik aym kararda bkz anayasa mahkemesi derece mahkemelerinin hizbut tahririn bir olarak kabul edilmesine olarak yeterli bir ve derece mahkemelerinin olan hangi temele yeterince olarak belirtmediklerini tespit anayasa mahkemesi ilave olarak derece mahkemelerinin ve hizbut tahrir bir olup hi bir kere temel iddialan ile mahkemelerin resen tespit edecekleri ve sorulara cevap verebilecek nitelikte gerekirken bunu sonucuna mahkeme bu maddesinde alman adil karar ihlal karar ilk derece mahkemesinin mahkumiyetine ile hizbut tahririn bir olarak kabul edilmesine olarak yeterli bir temel mevcut da amlan elik gerektiren bir yon sonucuna bu nedenle maddesinde alman adil karar ihlal karar verilmesi gerekir karar tarihi kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir yenilenmesine karar verilmesi talebinde maddesinde adil gerekeli karar ihlal sonucuna somut ihlalin mahkeme bu durumda da aym kararda karar ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden ankara agu ceza mahkemesine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet top lam tl giderinin karar verilmesi gerekir a karar ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman adil karar ihlal c bir karar ihlalinin ortadan yeniden ankara agu ceza mahkemesine karar tarihi d tl hantan ve tl vekalet toplam tl giderinin e takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz f bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucuların murisi ali gülmez tarafından tarihinde antalya ili manavgat ilçesi şişeler köyünde bulunan parsel numaralı taşınmazı konu alan tescil davası açılmıştır manavgat asliye hukuk mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilen davadaki yargılama sonucunda görevsizlik kararı ile dosya manavgat tapulama mahkemesine devredilmiş ve mahkemenin sayılı dava dosyasına kaydedilmiştir manavgat tapulama mahkemesinin tarihli kısmen kabul kısmen kararının temyiz incelemesi neticesinde bozulması üzerine dava manavgat tapulama mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiş ve mahkemece verilen tarihli karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilâmı ile bozulmuştur bozma sonrası derece mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilen davanın yargılaması neticesinde mahkemece verilen tarihli karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilâmı ile bozularak mahkemenin sayılı dosyasına kaydedilmiş belirtilen esas üzerinden verilen tarihli karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilâmı ile bozulmuştur son bozma ilâmı üzerine manavgat kadastro mahkemesinin dosyasına kaydı yapılan davada yargılama halen devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi bkz b no tarih ve sayılı türk medeni maddesi iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde davalı maliye hazinesinin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık ve kıraç iken tarım arazisi haline getirilen seksen dönüm taşınmazın imar ve ihyaya dayalı kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tescili istemli dava açmıştır kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile davanın kabulüne ve yerin başvurucu adına tesciline karar vermiştir temyiz incelemesi sonucunda yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilâmı ile derece mahkemesinin kararını taraf teşkilinin eksiksiz olarak yerine getirilmesi ve uyuşmazlık hakkında daha ayrıntılı inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğini belirterek bozmuştur bozma kararına uyarak dosyayı tekrar incelemeye alan kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile yeniden davanın kabulüne hükmetmiştir davalı tarafın talebi üzerine temyiz incelemesinden geçen bu karar da yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilâmı ile derece mahkemesinin eksik araştırma ve incelemeye dayalı karar verdiği gerekçesi ile bozulmuştur dosya yeniden kendisine gelen kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarihli celsede bozmaya uyma kararı vermiş tarihli celsede ise taşınmazda keşif yapılmasına keşfin yapılabilmesi için başvurucunun iki haftalık kesin süre içinde keşif giderini yatırmasına hükmetmiş duruşmayı gününe ertelemiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarihli oturumda başvurucunun keşif ücretini yatırmadığını tespit ederek söz konusu bedelin yatırılması için başvurucuya yeniden iki haftalık kesin süre vermiş duruşmayı gününe ertelemiştir kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarihli sonraki duruşmada da keşif giderini yatırmayan başvurucunun söz konusu giderin suç üstü ödeneğinden karşılanması talebini reddederek gerekli gider yatırılmadığından sayılı kararı ile davanın reddine hükmetmiştir derece mahkemesinin davanın reddine yönelik gerekçeli kararı halen taraflara tebliğ aşamasındadır b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir hâkim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı türk medeni ve maddeleri iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir sigortalı sevk ve idaresinde bulunan motorsikletle tarihinde başvurucuya çarparak yaralanmasına neden olmuştur mersin üniversitesi eğitim ve başvuru numarası karar tarihi araştırma hastanesi tarafından düzenlenen tarihli rapora göre başvurucunun vücudunda oranında kalıcı fonksiyon kaybı oluşmuştur başvurucu kazaya karışan aracın zorunlu trafik sigortasını yapan sigorta şirketine tarihinde müracaat ederek zararın tazmini isteğinde bulunmuşsa da sigorta şirketi travma sonrası stres bozukluğunun kalıcı olmadığı gerekçesiyle isteği reddetmiştir talebinin şirket tarafından reddi üzerine başvurucu sigorta tahkim komisyonu hakem heyetine hakem fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla tl iş göremezlik tazminatının ödenmesi yönünde karar verilmek üzere başvuruda bulunmuştur hakem iddia ve savunmaları ile bu yöndeki delillerini ibraz etmeleri hususunda taraflara imkan vermiş ve başvurucunun uğramış olduğu iş gücü kaybı ile bu kayıptan doğan maddi zarar hususunda bilirkişi incelemesi yaptırmıştır başvurucu iş gücü kaybından doğan maddi zarara ilişkin bilirkişi raporundan sonra tarihli dilekçeyle talebini tl olarak artırmıştır hakem tarihli kararla kaza nedeniyle oluşan zarardan sürücü ile birlikte işleten ve aracın sigortacısının da sorumlu olduğunu ve kaza sonucunda başvurucunun toplam tl tutarında maddi zararının bulunduğunu saptamıştır hakem kaza ile ilgili belgelerin sigortacıya tesliminden itibaren sekiz gün içinde zararın ödenmesi gerekirken başvurucuya herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek talebi kabul etmiştir sigorta şirketi süresi içinde hakem kararına karşı sigorta tahkim komisyonu hakem heyetine hakem heyeti itiraz etmiştir hakem heyeti tarihli kararla başvurucunun iki yıl önce geçirdiği başka bir trafik kazası nedeniyle alınan raporunda başvurucuda oranında iş gücü kaybı bulunduğu yönünde bir tespit bulunmakla birlikte maluliyetin tarihinde meydana gelen kazayla olan illiyet bağının açık ve tartışmasız olarak kurulamadığını başvurucunun talebi zorunlu trafik poliçesinden kaynaklanmasına rağmen olayı trafik iş kazasına göre değerlendiren raporun usulüne uygun olmadığını ve tahkim için verilen süre içinde usulüne uygun rapor alınma imkanı bulunmadığı gerekçesiyle hakem kararını bozarak başvurunun reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar vermiştir hakem heyeti kararında aynca gerçekleşen kazayla başvurucuda meydana gelen iş gücü kaybı arasındaki illiyet bağının tahkim süresi içinde belirlenmesi mümkün değilse de başvurucunun genel hükümlere göre açacağı davada bu iddialarını ileri sürmekte muhtar olduğuna yer vermiştir hakem heyetinin başvurunun reddine dair bu karan tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş ve tarihli üst yazı ile anadolu asliye ticaret mahkemesine mahkeme saklanmak üzere gönderilmiştir mahkeme tarihinde kararın saklanmasına ve bir örneğinin ilgililere tebliğine karar vermiştir saklama karan tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde posta yoluyla yargıtaya gönderilmek üzere sigorta tahkim komisyonuna temyiz dilekçesi göndermiş temyiz harç ve giderlerini tarihinde yatırmıştır yargıtay hukuk dairesi daire tarihinde hakem heyeti karan tarihinde tebliğ edilmesine rağmen harç on beş günlük temyiz süresi geçtikten sonra tarihinde yatırıldığından temyiz isteğinin süre nedeniyle reddine karar vermiştir başvuru numarası karar tarihi hüküm başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk kanun hükümleri tarihli ve sayılı sigortacılık kanununun sigortacılıkta tahkim kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir kırk bin türk lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir değişik cümle md ancak tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her halükarda temyiz yolu açıktır temyize ilişkin usul ve esaslar hakkında hukuk usulü muhakemeleri kanunu uygulanır bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde hukuk usulü muhakemeleri kanununun hükümleri sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanır tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun hakem kararının şekli içeriği ve saklanması kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir hakem kararı hakem veya hakem kurulu başkanı tarafından taraflara bildirilir ayrıca kararın aslı dosya ile birlikte mahkemeye gönderilir ve mahkemece saklanır sayılı kanunun tebligat kenar başlıklı maddesi şöyledir taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligat tarihli ve sayılı tebligat kanunu hükümlerine göre yapılır sayılı kanunun diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir mevzuatta yürürlükten kaldırılan tarihli ve sayılı hukuk usulü muhakemeleri kanununa yapılan yollamalar hukuk muhakemeleri kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır hüküm tarihinde yürürlükte bulunan tarihli ve sayılı mülga hukuk usulü muhakemeleri kanununun maddesi şu şekildedir temyiz süresi on beş gündür temyiz süreleri ilamın usulen taraflardan her birine tebliği ile işlemeye başlar temyiz dilekçesi kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir başvuru numarası karar tarihi tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk muhakemeleri kanunu yönetmeliğinin yönetmelik hakem kararları saklama kaydı kenar başlıklı maddesi şöyledir hukuk muhakemeleri kanununun maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca mahkemece saklanacak hakem kararlarına ilişkin bilgilerin tutulduğu kayıttır hakem kararları saklama kaydı sıra numarası kararı veren hakem veya hakem kurulu üyelerinin ad ve soyadları tarafların varsa temsilcileri ile vekillerin ad soyadları t c kimlik numarası davanın konusu nihai karar ve tarihi ile düşünce le sütunlarını içerir temyiz kaydı kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir mahkemece veya ilgili hukuk dairesince verilen hükümler aleyhine yapılan temyiz başvurularına ilişkin olarak tutulan kayıttır temyiz kaydı sıra numarası dosya esas sıra numarası temyiz yoluna başvuranın taraf sıfatı adı ve soyadı aleyhine temyiz yoluna taraf sıfatı adı ve soyadı temyiz dilekçe tarihi davanın nev karar tarih ve numarası aleyhine temyiz olunana tebliğ tarihi temyiz şartlarının yerine getirilip getirilmediği dosyanın yargıtay ın hangi dairesine gönderildiği gönderilme tarihi dosyanın temyiz incelemesinden döndüğü tarih ve neticesi ile düşünceler sütunlarını içerir yargısal kararlar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir konu hakem heyeti kararının davalı sigorta şirketi vekiline tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir tebligat parçası dosya arasında bulunmamaktadır hal böyle olunca anılan tarafa hakem heyeti kararının tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması tebliğ edilmiş ise tebligat parçasının dosya arasına konulması tebliğ edilmemiş ise sayılı tebligat kanununun ilgili hükümleri uyarınca tebliğ edilerek temyiz sürelerinin beklenilmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için hakem heyeti kararını temyiz eden davalı sigorta şirketinin temyiz ilam harcının ünü peşin olarak yatırması gerekmektedir gün ve sayılı birleştirme kararı temyiz eden davalı sigorta şirketinin verdiği temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydı yapılmış olmasına rağmen peşin temyiz harcını yatırmadığı anlaşılmaktadır bu durumda gün ve sayılı k gözönünde tutularak davalı sigorta şirketine harcı ikmal etmesi için sayılı geçici maddesi delaletiyle sayılı maddesi gereğince süre verilmesi içerisinde harç yatırılmadığı takdirde aynı madde gereğince işlem yapılması süresi içerisinde harç yatırıldığı takdirde temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verildi yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir anadolu asliye ticaret mahkemesi gün sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen sigorta tahkim başvuru numarası karar tarihi komisyonu hakem heyetinin gün sayılı kararının yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekte dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü dosya üzerinde yapılan incelemede itiraz hakem heyeti kararının saklama mahkemesince davalı tarafa tebliğine ilişkin evraka rastlanmamış olup itiraz hakem heyeti kararının mahkemece davalıya tebliğinin sağlanması yasal temyiz süresinin beklenilmesi her halükarda davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi amacıyla gönderilmek üzere dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir b uluslararası hukuk sözleşme avrupa haklan sözleşmesinin sözleşme maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar konusunda karar verecek olan bir mahkeme tarafından davasının görülmesini istemek hakkına sahiptir avrupa hakları mahkemesi avrupa haklan mahkemesi mahkemeye erişim hakkını hukukun üstünlüğü ilkesinin temel unsurlarından biri olarak kabul etmekte mahkemeye erişim hakkının ve başvuru yapılabilmesi konusunda tutarlı bir sistemin var olmasını ve dava açmak isteyen kişilerin mahkemeye ulaşmada açık pratik ve etkili fırsatlara sahip olmasını gerektirdiğini ifade etmektedir bu sebeple hukuki belirsizliklerin ya da uygulamadaki belirsizliklerin tarafların mahkemeye erişimine zarar verdiği durumlarda bu hakkın ihlal edildiğine karar verilmektedir kk b no dava hakkını süre sınırına bağlayan iç hukuk hükümlerinin yorumlanmasının öncelikli olarak kamu otoritelerinin ve özellikle mahkemelerin görevi olduğunu belirtmekte ve rolünün bu yorumun etkilerinin sözleşme ile uyumlu olup olmadığının tespitiyle sınırlı olduğunu ifade etmektedir süre sınırı getiren kuralların uygun adalet yönetiminin güvence altına alınması amacına dayandığına işaret eden bu kuralların veya bunların uygulanmasının ilgililerin ulaşılabilir başvuru yollarına müracaatlarını engelleyecek mahiyette olmaması gerektiğini değerlendirmektedir bu bağlamda her bir olayın somut başvuru yolunun özellikleri ışığında ve sözleşmenin maddesinin birinci fıkrasının amaç ve hedefleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir b no göre mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkansız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkının ihlaline yol açabilir ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini kabul etmek gerekir b no başvuru numarası karar tarihi mahkemeye erişim hakkı sadece ilk derece mahkemesine dava açma hakkını değil eğer iç hukukta itiraz istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkanı tanınmış ise üst mahkemelere başvurma hakkını da içerir bayar ve b no v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu ege üniversitesi tıp fakültesi hastanesi göğüs cerrahisi kliniğinde tarihli ve sayılı yükseköğretim kanunu hükümlerine tabi uzman doktor olarak görev yapmaktadır tarihli ve sayılı kanunun ve başvuru numarası karar tarihi maddeleri uyarınca yükseköğretim kurumlarına tahsis edilen okutman uzman çevirici planlamacısı kadroları kaldırılarak bunların yerine öğretim görevlisi kadrosu ihdas edilmiş olup başvurucunun kadrosu da öğretim görevlisi kadrosuna dönüşmüştür başvurucu göğüs cerrahisi uzmanı olarak tuttuğu acil yoğun bakım ve icap nöbetlerine ilişkin nöbet ücretlerinin ödenmesi talebiyle ege üniversitesi rektörlüğüne başvuruda bulunmuştur başvuruya süresinde cevap vermemiştir başvurucu söz konusu idari işleme karşı aleyhine tarihinde mahkemesinde mahkeme iptal davası açmıştır dava dilekçesinde işlemin hukuka aykırı olduğu aynı nitelikte kamu hizmeti veren fakat farklı mevzuat hükümlerine göre istihdam edilen emsal personele ve nöbet tutan tıpta uzmanlık öğrencilerine nöbet ücreti ödemesi yapıldığı hekim olarak istihdam edilen personele nöbet ücreti ödenmesine cevaz vermeyen bir hüküm bulunmadığı belirtilmiştir başvurucu bu nedenle kendisine nöbet ücreti ödenmemesinin eşitlik ilkesine ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek dava konusu işlemin iptali ile ödenmeyen nöbet ücretleri toplamı olan tlnin yasal faizi ile birlikte tazminini istemiştir mahkeme tarihinde davanın kabulü ile dava konusu işlemin iptaline ve ödenmeyen nöbet ücretleri toplamı olan tlnin davalı başvuru tarihi olan tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar vermiştir mahkeme kararına karşı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş istinaf incelemesi sonucunda bölge mahkemesi dava dairesinin tarihli kararı ile istinaf başvurusunun kabulüyle kesin olarak davanın reddine karar verilmiştir kararın gerekçesinde öncelikle tarihli ve sayılı devlet memurları kanununun ek maddesinde sayılan sağlık kuruluşlarında normal acil veya branş nöbeti tutan personele ödenecek nöbet ücretlerinin düzenlendiği belirtilmiştir sayılı kanuna tabi uzman doktor olan başvurucunun sayılı kanunun nöbet ücreti ödenmesine ilişkin ek maddesinde sayılan personel arasında yer almadığı tespiti yapıldıktan sonra yine anılan maddede atıf yoluyla gösterilen sayılı kanunun maddesinin e bendi kapsamına da girmediği sonucuna varılmıştır anılan gerekçe doğrultusunda davacıya nöbet ücreti ödenmesinin mümkün bulunmadığına hükmedilmiştir nihai karar başvurucu vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk sayılı kanunun ek maddesi şöyledir tedavi kurumları seyyar hastaneler ağız ve diş sağlığı merkezleri aile sağlığı merkezleri toplum sağlığı merkezleri ve acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal acil veya branş nöbeti tutarak bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele izin suretiyle karşılanamayan her bir nöbet saati için nöbet süresi kesintisiz saatten az olmamak üzere başvuru numarası karar tarihi aşağıda gösterilen gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpılması sonucu hesaplanacak tutarda nöbet ücreti ödenir ek md bu ücret yoğun bakım acil servis ve acil sağlık hizmetlerinde tutulan söz konusu nöbetler için yüzde elli oranında artırımlı ödenir ancak ayda aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde saatten diğer yerlerde ve hiçbir şekilde saatten fazlası için ödeme yapılmaz bu ücret damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz değişik tablo md gösterge a eğitim görevlisi başasistan uzman tabip b tabip tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzmanlık belgesi alan tabip dışı personel aynı dallarda doktora belgesi alanlar c diş tabibi ve eczacılar ç mesleki yükseköğrenim görmüş sağlık personeli d lise dengi mesleki öğrenim görmüş sağlık personeli e diğer personel bu madde hükmü üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve tarihli ve sayılı yükseköğretim kanununun nci maddesinin e bendi kapsamında bulunanlar ile yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve tarihli ve sayılı kanunun ek üncü maddesinin dördüncü fıkrası kapsamında bulunanlar hakkında da uygulanır nöbeti tutan ve bu nöbet karşılığında kurumunca izin kullanmasına müsaade edilmeyen memurlar ile sözleşmeli personele izin suretiyle karşılanamayan her bir icap nöbeti saati için icap nöbeti süresi kesintisiz saatten az olmamak üzere yukarıda nöbet ücreti için belirlenen ücretin yüzde tutarında icap nöbet ücreti ödenir bu şekilde ücretlendirilebilecek toplam icap nöbeti süresi aylık saati geçemez bu madde uyarınca yapılacak ödemeler döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermaye bütçesinden karşılanır sayılı kanunun maddesinin ve n bentleri şöyledir değişik md öğretim elemanları yükseköğretim kurumlarında görevli öğretim üyeleri öğretim görevlileri ve araştırma görevlileridir n değişik md öğretim görevlisi yükseköğretim kurumlarında okutulan dersleri vermek uygulama yapmak veya yaptırmakla yükümlü olan öğretim elemanıdır sayılı kanunun maddesinin e bendi şöyledir uzmanlık öğrenimi yapanlara verilecek aylık veya ödeneklerin tespitinde aynı durumda bulunan sağlık ve sosyal yardım bakanlığındaki personelin aylık ve ödenekleri gözönünde tutulur başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun maddesi şöyledir öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun bu kanunda belirtilmeyen hususlar için üniversite personel kanunu üniversite personel kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler uygulanır tarihli ve sayılı yükseköğretim personel kanununun maddesi şöyledir kanunda hüküm bulunmayan hallerde sayılı yükseköğretim kanunu ile sayılı devlet memurları kanunu hükümleri uygulanır tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan lisansüstü öğrenim görenlerden öğretim yardımcısı kadrolarına atanacakların hak ve yükümlülükleri ile tıpta uzmanlık öğrencilerinin giriş sınavları hakkında yönetmelik maddesinin numaralı fıkrası şöyledir uzmanlık öğrencileri ile yüksek lisans sanatta yeterlik ve doktora öğrencilerinin öğretim yardımcılığı kadrolarına atanmaları sayılı kanunun maddesi esaslarına uyulmak kaydıyla aynı kanunun sayılı kanunla değişik maddesindeki usule göre yapılır maddesi şöyledir sayılı kanunun maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp yükseklisans doktora sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yükseklisans doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkileri kendiliğinden kesilir hizmetlerine ihtiyaç görülenlerin sayılı kanunun sayılı kanunla değişik maddesine göre öğretim yardımcısı olarak yeniden atanmaları mümkündür b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün mülkiyetin korunması kenar başlıklı birinci maddesi şöyledir her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır bir kimse ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir yukarıdaki hükümler devletlerin mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez sözleşmenin maddesi ise şöyledir bu tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma cinsiyet ırk renk dil din siyasal veya diğer kanaatler ulusal veya toplumsal köken ulusal bir azınlığa aidiyet mülkiyet doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır başvuru numarası karar tarihi avrupa hakları mahkemesinin yerleşik içtihadına göre sözleşmenin maddesi sözleşme ve eki protokollerde yer alan diğer hak ve özgürlükleri tamamlayıcı bir nitelik taşımaktadır dolayısıyla sadece güvence altına alınan diğer hak ve özgürlüklerden yararlanılması bağlamında uygulanan bu hakkın bağımsız bir şekilde uygulanabilmesi ise söz konusu değildir b no b no zira madde yalnızca bulunan hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından yapılan ayrımcılığı yasaklamaktadır b no bu sebeple bu hakkın ihlal edildiğine ilişkin şikâyet hangi hak veya özgürlük bakımından ayrımcılık yapıldığı iddiasını da içermelidir zira sözleşme ve protokollerin güvence altına aldığı başka hak ve özgürlüklerin kapsamına girmedikçe maddenin uygulanma imkânı yoktur göre farklı muamele nesnel ve makul bir gerekçeye sahip olmaması hâlinde ayrımcı olarak nitelendirilir diğer bir deyişle meşru bir amaç taşımadığı veya kullanılan araçlarla gerçekleştirilmek istenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunmadığı tespit edilen farklı muamele ayrımcılık oluşturur b no taraf devletlerin başka koşullarda benzer durumlar teşkil eden farklılıkların ayrımlı bir muameleyi gerektirip gerektirmediğinin ve ne ölçüde gerektirdiğinin değerlendirmesinde takdir yetkileri bulunduğunu kabul etmektedir bu takdir alanının kapsamı koşullara olayın konusuna ve arka planına göre değişiklik gösterir b no özellikle ekonomik ve toplumsal stratejiye ilişkin genel tedbirlerin uygulanması söz konusu olduğunda devletin geniş bir takdir yetkisinin olduğu kabul edilmektedir b no sözleşmenin maddesine ilişkin başvurularda ölçülülük kriteri çerçevesinde izlendiği iddia edilen amacın önemi bu amaca özgülenen ayrımcı müdahalenin başvurucunun mülkiyet hakkına müdahalesinin ağırlığı ayrımcı müdahalenin amacın gerçekleştirilebilmesi için uygun ve elverişli olup olmadığı söz konusu amacın izlenebilmesi için ayrımcı müdahalenin yapılmasının zorunlu olup olmadığı başvurucunun ayrımcı müdahaleden mağduriyetinin giderilmesi için devlet tarafından önlem alınıp alınmadığı gibi unsurları denetlemektedir ayrıca meşru bir kamu politikasını destekleyen bir müdahalenin uygulamada kabul edilemez derecede geniş olup olmadığını veya bazı kişilere makul olanın ötesinde veya aşırı bir yük yükleyip yüklemediğini saptamaya çalışmaktadır b no b no maggio ve b no kararına konu olayda başvurucuların emekli aylıklarının çalıştıkları dönemde ödedikleri primlere göre daha fazla hesaplanması gerektiğini belirterek yaptıkları talepler ulusal makamlarca reddedilmiştir buna göre başvurucuların ilki emekli aylığı almaya başladığı yılından yılına kadar avro yerine avro almış yılından sonra da kendisine avro yerine avro ödenmiştir bununla birlikte başvurucuların bütünüyle sosyal güvenlik aylığından yoksun bırakılmadığını yurt dışında çalıştıkları dönemde ödedikleri primlerin daha az olduğunu ve bu azaltmanın genel bir eşitliği sağlamaya yönelik olduğunu vurgulamıştır sonuç olarak devletin sosyal güvenlik alanındaki geniş takdir yetkisine başvuru numarası karar tarihi de işaret ederek müdahalenin başvuruculara aşırı bir külfet yüklemediği sonucuna varmıştır maggio ve mülkiyet hakkının ayrımcılık yasağı ile bağlantılı olarak incelenmesi neticesinde de müdahalenin makul ve nesnel bir amacı olduğu belirtilerek ihlal olmadığına karar verilmiştir maggio ve b no kararına konu olayda ise ceza infaz kurumunda hükümlü olunan sürede yapılan çalışmaların emekliliğe esas alınmaması şikâyet edilmiştir öncelikle sözleşmeye ek nolu protokolün maddesinin mülk edinme hakkı tanımadığını belirterek taraf devletlerin sosyal güvenlik yardım veya ödemelerini nasıl yapacağı konusunda takdir haklarının bulunduğunu kabul etmiştir ancak bir taraf devletin sosyal güvenlik ödemesi yapılmasına dair yasal bir düzenleme yapması durumunda bu yasal düzenlemeye dayalı olarak söz konusu ödemelerin veya yardımların sözleşmenin anılan maddesi çerçevesinde mülk oluşturduğunu vurgulamıştır ayrıca somut olayda olduğu gibi başvurucuya kısmen veya tamamen ödeme yapılmamasının şikâyet edildiği hâllerde sözleşmenin maddesinin ek nolu protokolün maddesi ile bağlantılı olarak incelenebileceğine değinmiştir diğer bir deyişle mülkiyet hakkına ilişkin söz konusu sözleşme maddesi herhangi bir biçimde sosyal güvenlik ödemesi alınması hakkı içermese dahi taraf devletin böyle bir ödeme oluşturması durumunda bu ödemenin sözleşmenin maddesine uygunluğunun incelenmesi gerektiği belirtilmiştir sözleşmenin maddesinde yer alan diğer statü kavramının sınırlı olmadığını belirterek hükümlü olmanın anılan maddenin amacı çerçevesinde ayrımcılığa temel oluşturabilecek kişisel statü hâllerinden biri sayılabileceğini kabul etmiştir kararda başvurucu hükümlünün diğer çalışanlar ile benzer durumda oldukları tespit edilmiş önemli sayılabilecek prim ödemesi yapılmadığı gözetilerek sosyal güvenlik sisteminin korunması çerçevesinde müdahalenin meşru bir amacının olduğu belirtilmiştir son olarak makul ve nesnel bir amacı bulunduğu belirtilen müdahalenin başvurucuya aşırı bir külfet yüklemediğinden ölçülü olduğu sonucuna varılmıştır v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu temmuz tarihli darbe teşebbüsünün hemen ardından tarihinde anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan adana sulh ceza hakimliğince tutuklanarak adana ceza kurumuna gönderilmiştir başvurucu tarihinde osmaniye nolu t tipi kapalı ceza kurumuna ceza kurumu nakledilmiştir başvurucunun beyanına göre adana ceza kurumuna giriş yaptığı sırada yanında bulunan kuranı kerim osmaniye ceza kurumuna nakledilince posta ile aynı ceza kurumuna gönderilmiştir osmaniye ceza kurumu idaresi başvurucunun kendisine ait kuranı kerim nüshasını talep etmesine rağmen teslim etmemiştir ceza kurumu eğitim kurulu başkanlığı tarihli ve sayılı kararında terör örgütü mensuplarının ailelerinden ve kargo yoluyla gelen kitapların ceza infaz kurumuna alınmamasına karar verildiğini belirterek başvurucunun talebini reddetmiştir başvuru numarası karar tarihi söz konusu karara başvurucu tarafından yapılan itiraz osmaniye hakimliğinin hakimliği tarihli karan ile reddedilmiştir hakimliği kuranı kerimin ceza kurumu kütüphanesinden bedelsiz temin edilebilme imkanı olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir başvurucunun bu karara yaptığı ise osmaniye ağır ceza mahkemesinin tarihli karan ile bir gerekçeye yer verilmeden reddedilmiştir ret karan başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun din ve vicdan özgürlüğü kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir hükümlü ceza infaz kurumunda mensup bulunduğu dinin ibadetlerini düzeni bozmayacak ve çalışmayı engellemeyecek biçimde serbestçe yerine getirebilir ve ibadette kullanılan eşyayı yaşamı bakımından zorunlu olan kitap ve eserleri temin ve bulunduğu yerlerde muhafaza edebilir sayılı kanunun süreli veya süresiz yayınlardan yararlanma hakkı kenar başlıklı maddesinin ilgili kısımlan şöyledir hükümlü mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir kurum güvenliğini tehlikeye düşüren hiçbir yayın hükümlüye verilmez v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu işvereni şirket aleyhine tarihinde bakırköy mahkemesinde açtığı davada ilâ tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığını davalının iş akdini gerekçe göstermeden feshettiğini ileri sürerek tl kıdem tazminatı tl ihbar tazminatı tl fazla mesai alacağı ve tl hafta tatili alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir davalı işveren başvurucunun tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir başvurucu yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek tazminat talebini artırmıştır mahkemece tarih ve sayılı kararla başvurucunun iş akdinin davalı işveren tarafından maddesine göre tazminatlar ödenmek şartıyla sona erdirildiği başvurucunun alacak ve tazminatlarının ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne tl kıdem tazminatı tl ihbar tazminatı ve tl fazla mesai ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir davalının temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür sayılı kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde bu kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır tarih ve sayılı mahkemeleri maddesinin birinci fıkrası şöyledir kanununa göre işçi sayılan kimselerle o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin ç d ve e fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur sayılı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemelerinde şifahi yargılama usulü uygulanır oturumda mahkeme tarafları sulha teşvik eder uzlaşamadıkları ve taraflar veya vekillerinden birisi gelmediği takdirde yargılamaya devam olunarak esas hakkında hüküm verilir başvuru numarası karar tarihi sayılı maddesi şöyledir kanunda sarahat hallerde hukuk muhakemeleri usulü kanunu hükümleri uygulanır tarihli ve sayılı fesih kenar başlıklı maddesi şöyledir süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir sözleşmeleri a altı aydan az sürmüş olan işçi için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra b altı aydan yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra c yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra d üç yıldan fazla sürmüş işçi için bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir bildirim şartına uymayan taraf bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir iv
Violation
a başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu bölge müdürlüğünde mühendis olarak çalışmaktayken tarih ve sayılı işlem ile oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmıştır başvurucu tarihinde anılan işlemin iptali istemiyle idare aleyhine bursa mahkemesinde dava açmıştır mahkeme tarih ve sayılı kararıyla dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir davanın reddine dair idare mahkemesi kararı tarihinde başvurucunun vekiline tebliğ edilmiş başvurucunun vekili tarafından tarihinde bursa mahkemesine temyiz dilekçesi verilmiştir danıştay dairesi tarih ve sayılı kararıyla tarih ve sayılı yargılama usulü kanununun maddesinin bendinde belirtilen süreler geçirildikten sonra temyiz dilekçesinin verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle temyiz isteminin süre aşımı yönünden reddine karar vermiştir başvurucunun karar düzeltme talebi aynı dairenin tarih ve sayılı kararıyla reddedilmiştir anılan karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuruda süre aşımı bulunmadığı tespit edilmiştir b hukuk başvuruya konu karar tarihinde yürürlükte olan sayılı tarih ve sayılı kanunun maddesi ile değişik maddesi şöyledir bölge idare idare ve vergi mahkemeleri her yıl ağustosun birinden eylülün beşine kadar çalışmaya ara verirler ancak yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi dışında kalan idare ve vergi mahkemeleri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar bu mahkemeler nci maddedeki sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler sayılı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi a uyuşmazlığın arka planı başvurucu yılında doğmuştur başvurucu yunanistan uyruklu olup atinada ikamet etmektedir başvurucu türkiye cumhuriyeti vatandaşı iken tarihli ve sayılı mülga türk vatandaşlığı kanununun maddesinin birinci fıkrasının a bendi uyarınca izin almaksızın kendi isteğiyle yabancı devlet vatandaşlığını kazandığı gerekçesiyle bakanlar kurulu tarafından tarihinde hakkında türk vatandaşlığını kaybettiğine karar verilmiştir beyoğlu ilçesine bağlı pürtelaş mahallesinde bulunan ada parsel sayılı taşınmazın payları tapuda ve adlarına kayıtlıdır tapu maliklerinden tarihinde bekâr olarak ise tarihinde dul ve çocuksuz olarak ölmüştür başvurucu ölen kayıt maliklerinin kardeşi dimitrinin oğludur b mirası yönünden maliye hazinesi tarafından tarihinde beyoğlu sulh hukuk mahkemesinden mirası ile ilgili olarak mirasçılık belgesi verilmesi talebinde bulunulmuştur mahkeme tarihinde murisin ölümüyle geriye tek mirasçısı olarak başvurucuyu bıraktığını onun da türk vatandaşlığını kaybettiğini belirterek müteveffanın son mirasçısının hazine olduğu gerekçesiyle bu talebi kabul etmiş ve mirasının tamamının hazineye ait olduğuna karar vermiştir başvurucu tarihinde beyoğlu sulh hukuk mahkemesinden hazineye verilen mirasçılık belgesinin iptali talebinde bulunmuştur maliye hazinesinin de davalı olarak dâhil edildiği yargılama neticesinde mahkeme tarihinde bu talebin reddine karar vermiştir kararın gerekçesinde başvurucunun türk vatandaşlığını kaybettiği ve yunan vatandaşı olduğu belirtilmiştir mahkemeye göre miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla taşınmaz malların tasarrufu ve intikali yönünden karşılıklılık bulunmadığından talebin reddi gerekmektedir başvurucunun temyiz ettiği bu karar yargıtay hukuk dairesi tarafından tarihinde onanmıştır c mirası yönünden başvurucu mirası ile ilgili olarak başvuru formu ve eklerinde belirtilmeyen bir tarihte beyoğlu sulh hukuk mahkemesinden mirasçılık belgesi talebinde bulunmuştur mahkeme bakanlık uluslararası hukuk ve dış genel müdürlüğünden genel müdürlük karşılıklılık hakkında görüş talebinde bulunmuştur genel müdürlüğün tarihli yazısının ilgili kısımları şöyledir yunanistan hükümetinin yunanistanda bulunan türklere ait gayrimenkuller üzerinde mülkiyet hakkını tamamen kısıtlayan uygulamalar nedeniyle türk hükümetinin de sayılı kanuna dayanarak bakanlar kurulunun tarihli ve sayılı kararı ile yunan uyruklu gerçek ve tüzel kişiler hakkında tedbiri aldığı bu kararname hükümlerine göre yunan vatandaşı kişilerin türkiyedeki taşınmaz malları başvuru numarası karar tarihi üzerinde mülkiyet hakları ile mülkiyet hakları dışındaki temliki tasarrufları durdurulmuş ve bu kişilerin türkiyedeki taşınmaz mallarından doğan ve her türlü bedel hasılat ve diğer gelirleri istisnasız blokaja tutulduğunu kararnamenin yunan asıllı yunan uyruklu kişiler hakkında çıkarıldığını türk soylu yunan uyrukluların söz konusu yasakların dışında bırakıldığını anılan kararnamenin bakanlar kurulunun tarih ve sayılı kararı ile yürürlükten kaldırıldığını ve sayılı kararname zamanında ölüme bağlı tasarruf yoluyla leh ve aleyhlerinde hak tesisi amaçlanan kişiler veya veraset yoluyla yasal mirasçılar adına tescil edilmemiş olan gayrimenkullerin anılan kişiler adına tesciline imkân sağlanmasının kararlaştırıldığı mevcut hukuki duruma göre yunan vatandaşlarının herhangi bir ayrıma tabi tutulmadığı ve yabancılar için öngörülen haklardan yunan uyrukluların da yararlandırıldığı ancak yabancıların türkiyede gayrimenkul edinmelerinin yasal ve fiili karşılıklılık şartına bağlanması sebebiyle yunan mevzuatı hükümleri ve fiili uygulama yönünden yapılan araştırmada yunanistan medeni kanununun maddesinde yabancı yunan vatandaşları gibi aynı medeni haklardan yararlanır hükmü bulunduğu ancak çeşitli yasa ve cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile sınır bölgelerinde yabancıların taşınmaz mal edinmelerinin yasaklandığı ve izin şartına bağladığı yunanistanda gayrimenkul edinimini düzenleyen temel yasanın yılında kabul edilen sınır ve kıyı bölgelerinde alım satım hakkının yasaklanması hakkında sayılı mebni kanun ile söz konusu bölgelerde gayrimenkul alım ve satımının yasaklanmasının öngörüldüğü yunanistanın at üye olması ile temmuz tarihinde kabul edilen düzenlemeler ile sınır bölgelerinde yunanistan ve avrupa topluluğu üyesi ülkelerin vatandaşları ile rum asıllı diğer ülke vatandaşlarına izinle gayrimenkul edinme ve tasarruf imkânı getirildiği bu üç grup dışındaki üçüncü ülke vatandaşlarının sınır ve kıyı bölgelerinde gayrimenkul edinme ve tasarruflarının ise milli savunma bakanlığının izni ile mümkün olabileceği hükmüne yer verildiği yunanistan topraklarının yaklaşık oranının bu yasa kapsamında bulunduğu bu kanun kapsamı dışında kalan bölgelerde de yabancıların ve dolayısıyla türklerin mülk edinmelerinin ve sahibi oldukları taşınmazlar üzerinde tasarrufta bulunmalarının teorik olarak mümkün olduğu ancak geçen dönemlerde türk soylu türk vatandaşlarının sahip oldukları gayrimenkullerin hazine tarafından el konulması zamanaşımı yoluyla özel şahıslara intikal kamulaştırma ve satmaya teşvik suretiyle elden çıkmış olduğu bu çerçevede türk soylu türk vatandaşlarının verasete ve tasarrufa konu olabilecek taşınmazlarının kaldığının şüpheli olduğu neticede rum soylu olmayan türk vatandaşlarının yasa uyarınca yunanistanın kapsayan birçok bölgede ancak izinle ve teorik olarak gayrimenkul edinme hakkını haiz oldukları ancak uygulamada izin şartının türklerin gayrimenkul edinmelerini önleyici bir mekanizma olarak işletildiği mahkeme tarihinde başvurucunun mirasçılık talebini gayrimenkullerde kıyılar hudutlar köyler adalar ve askeri bölgeler dışındakiler yönünden kabul etmiştir ancak hazine tarafından tarihinde aynı mahkemede başvurucu aleyhine mirasçılık belgesinin iptali davası açılmıştır mahkeme genel müdürlükten karşılıklılık hakkında görüş talebinde bulunmuştur genel müdürlüğün tarihli yazısının ilgili kısımları şöyledir türk hukukunda yabancı devlet uyruklularının gayrimenkul edinmelerine diğer bazı mevzuat hükümleriyle birtakım şartlar ve kısıtlamalar getirildiği yabancı gerçek kişilerin gayrimenkul mala ilişkin miras haklarına ilişkin genel genel kuralın sayılı tapu kanununun maddesinde düzenlendiği bu maddeye göre türkiyede gayrimenkulleri kısıtlayıcı kanun hükümleri saklı kalmak ve karşılıklı olmak kaydı ile temellük miras yolu ile edebildikleri başvuru numarası karar tarihi bunun yanında sayılı kanununun maddesinde idare kararları veya fevkalade veya istisnai kanunlarla türk vatandaşlarının mülkiyet hakkını kısmen veya tamamen sınırlandıran devletlerin türkiyedeki vatandaşlarının mülkiyet hakkını olmak üzere kısmen veya tamamen tahdit ve taşınır ve taşınmaz mallarına el konulmasına bakanlar kurulu kararı ile imkan verildiği bu kıyı ve hudut bölgelerinde yabancı uyruklu kişilerin taşınmaz mal edinimlerini sınırlayan ve yasaklayan ülkelerin vatandaşlarına uygulanacak esaslara ilişkin tarih ve sayılı kararın yürürlüğe konulmasının tarihli ve sayılı kanunun maddesine göre bakanlar kurulunca kararlaştırıldığı kararnamenin maddesi ile kıyı ve hudut bölgelerinde türkiye vatandaşı gerçek kişilerin taşınmaz mal edinmelerini yasaklayan veya özel izin ve şartlara bağlayan devlet vatandaşlarının türkiyenin kıyı ve hudut bölgelerinde taşınmaz mal edinmeleri ve bu mallara ilişkin tasarrufta bulunmalarının kararname uyarınca oluşturulan komisyonun iznine tabi tutulduğunu yunanistanın türk vatandaşlarının kıyı ve hudut bölgelerinde taşınmaz mal edinmelerini idari izne bağladığı için yunan uyruklu kişilere de bu uygulamanın yapıldığı mahkeme tarihinde davayı kabul ederek mirasçılık belgesini iptal etmiştir kararın gerekçesinde yunanistanda yaşayan türkler açısından miras yoluyla taşınmaz edinimi yönünden yasal bir engel olmasa dahi izne tabi tutulduğu yönündeki genel müdürlüğün yazısına değinilmiştir mahkeme sonuç olarak genellikle türklere taşınmaz edinimi yönünden izin verilmediğini belirterek karşılıklılık şartları oluşmadığı için davanın kabulü gerektiği sonucuna varmıştır temyiz edilen karar daire tarafından tarihinde onanmıştır başvurucunun karar düzeltme talebi de aynı dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir d başvuruya konu dava başvurucu tarihinde asliye hukuk mahkemesinde hazine aleyhine mirasçılık belgesinin iptali davası açmış dava dilekçesinde kendisinin ve tek mirasçısı ve yunan vatandaşı olduğu gerekçesiyle mirasçılık hakkının elinden alınarak anılan taşınmazın hazine adına tescil edildiğini belirtmiştir başvurucu bu tescilin dayanağı olan beyoğlu sulh hukuk mahkemesinin tarihli kararının uluslararası hukuka ve anayasaya aykırı olduğunu öne sürmüştür başvurucu ayrıca tarihinde türk vatandaşlığından çıktığını ve yunan vatandaşı olduğunu yunanistanın da tarihinden itibaren rum asıllı türk vatandaşlarına taşınmazlar yönünden mirasçılık hakkı tanıdığını belirterek karşılıklılık koşulunun mevcut olduğunu belirtmiştir mahkeme konu hakkında hukukçu bir bilirkişiden rapor aldırmış ve bu rapora dayalı olarak tarihinde davanın reddine karar vermiştir kararın gerekçesinde bilirkişi raporuna atıfla miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla türkiye ile yunanistan arasında karşılıklılık bulunmamasından dolayı beyoğlu sulh hukuk mahkemesinin mirasının hazineye kaldığına dair tarihli mirasçılık belgesinin usule ve kanuna uygun olduğu belirtilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi başvurucunun temyiz ettiği karar daire tarafından tarihinde onanmıştır iv hukuk a ulusal hukuk mevzuat hükümleri olay tarihi itibarıyla yürürlükte olan tarihli ve sayılı mülga türk kanunu medenîsinin maddesi şöyledir gayrimenkul mülkiyetini iktisap için tapu siciline kayıt şarttır bununla beraber işgal miras istimlak cebri icra tarikleriyle veya mahkeme ilamı ile bir gayrimenkulü kimse tescilden evvel dahi ona malik olur fakat tescil merasimi ikmal edilmedikçe temliki tasarrufta bulunamaz tarihli ve sayılı tapu kanununun maddesinin ilk hâli şöyledir tahdidi kanunî hükümler yerinde kalmak ve karşılıklı olmak yabancı hakikî şahıslar türkiyede gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler sayılı kanunun yeniden düzenlenmiş ve değiştirilmiş hâliyle maddesinin ilgili kısımları şöyledir yeniden düzenleme md değişik md kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde cumhurbaşkanı tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişiler taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemez cumhurbaşkanı kişi başına ülke genelinde edinilebilecek miktarı iki katına kadar artırmaya yetkilidir cumhurbaşkanı ülke menfaatlerinin gerektiği hallerde yabancı uyruklu gerçek kişiler ile yabancı ülkelerde kendi ülkelerinin kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinimlerini ülke kişi coğrafi bölge süre sayı oran tür nitelik ve miktar olarak belirleyebilir sınırlandırabilir kısmen veya tamamen durdurabilir veya yasaklayabilir bu madde hükümlerine aykırı olarak edinilen edinim amacına aykırı kullanıldığı ilgili bakanlık ve idarelerce tespit edilen süresi içinde ilgili bakanlığa başvurulmayan veya süresi içinde projeleri gerçekleştirilmeyenler ile bu maddenin birinci fıkrası kapsamındaki sınırlamalar dışında miras yoluyla edinilen taşınmazlar ve sınırlı ayni haklar maliye bakanlığınca verilecek bir yılı geçmeyen süre içinde maliki tarafından tasfiye edilmediği takdirde tasfiye edilerek bedele çevrilir ve bedeli hak sahibine ödenir başvuru numarası karar tarihi tarihli ve sayılı mülga milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkında kanunun maddesi şöyledir miras ölenin milli hukukuna tabidir türkiyede bulunan taşınmaz mallar hakkında türk hukuku uygulanır mirasın açılmasına iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu yer hukukuna tabidir türkiyede bulunan mirasçısız tereke devlete kalır tarihli ve sayılı milletlerarası özel hukuk ve usul hukuku hakkında kanunun maddesi şöyledir miras ölenin millî hukukuna tâbidir türkiyede bulunan taşınmazlar hakkında türk hukuku uygulanır mirasın açılması sebeplerine iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir türkiyede bulunan mirasçısız tereke devlete kalır tarihli ve sayılı hudutları dahilinde tebaamızın emlakine vaziyet eden devletlerin türkiyedeki tebaaları emlakine karşı hakkında kanunun maddesinin birinci fıkrası şöyledir mukarrerat veya fevkalade veya istisnai kanunlarla türkiye tebaasının hukuku mülkiyetini kısmen veya tamamen tahdit eden devletlerin türkiyedeki tebaasının hukuku mülkiyeti dahi cumhurbaşkanı hükümet tarafından olmak üzere kısmen veya tamamen tahdit ve ve vaziyet olunabilir sayılı mülga kanunun maddesinin ilgili kısımları şöyledir aşağıdaki kişilerin türk vatandaşlığına kaybettiklerine bakanlar kurulu tarafından karar verebilir a md almaksızın kendi istekleri ile yabancı bir devlet vatandaşlığını kazananlar sayılı mülga kanunun maddesi şöyledir bu kanun gereğince türk vatandaşlığını kaybeden kişiler kayıp tarihinden başlayarak yabancı muamelesine tâbi tutulur ancak doğumla türk vatandaşı olup da bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları türkiye cumhuriyetinin millî güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla askerlik hizmetini yapma başvuru numarası karar tarihi yükümlülüğü ve kamu görevlerine girme ve araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tâbi olmak şartıyla türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler kanunun ve inci madde hükümleri saklıdır yargıtay yargıtay hukuk genel kurulunun tarihli ve sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir uyuşmazlık davaya konu taşınmazın hazine lehine hükmen tesciline dair bir karar bulunup bulunmadığı ve bu tescilin geçerli hukuki bir nedene dayanıp dayanmadığı tescilden önce davacı murisi yunan vatandaşının bu taşınmaz yönünden mirasçılık sıfatı taşıyıp taşımadığı dolayısıyla da davacı lehine düzenlenen vasiyetnamenin bu taşınmaz yönünden geçerli olup olmadığı infazının gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır öncelikle somut olayın açıklanan özelliklerine göre uyuşmazlığın çözümünde etkili kanun bakanlar kurulu kararnameleri ve konuya dair yargısal uygulamanın içtihatların irdelenmesinde yarar vardır sayılı kanunu ve bu kanuna göre çıkarılmış olan tarihli sayılı bakanlar kurulu kararnamesi ile mütekabiliyet karşılıklılık esasına göre yunan uyruklu şahısların türkiyedeki taşınmaz malları üzerinde mülkiyete ve mülkiyetten gayri ayni haklara dair ve bu sonucu doğurabilecek bilcümle temliki tasarruflarının durdurulması ve buna bağlı sınırlamalar getirilmesi ve bu hususların mahkemelerle sair adli ve idari merciler tarafından göz önünde bulundurulması ve bu kararname hükümlerine aykırı düşecek muameleler tespit olunduğu takdirde durumun derhal mahalli maliye dairesine bildirilmesi kararlaştırılmıştır yunan hükümetinin her çeşit tedbir ve muamelelerine karşılık olmak üzere düzenlenen bu kararname el koyma amaçlı olmayıp sadece yunan uyruklu kişilerin türkiyedeki taşınmaz malları üzerindeki temliki tasarruflarının durdurulması amaçlanmıştır yunan uyrukluların mülkiyet hakkını ortadan kaldıran veya mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili olarak yapabilecekleri borçlandırıcı işlemleri tamamen geçersiz ve hükümsüz kılan bir düzenlemeye kararnamede yer verilmemiştir nitekim bu husus yargıtay k sayılı kararında kabul edilmiş ve gerek anılan kanunda gerekse tarihli kararnamede sadece yunan uyruklu kişilerin türkiyede bulunan malları üzerindeki mülkiyet ve mülkiyetten gayrı ayni haklara dair olarak temliki tasarrufların durdurulması amaçlanmış olup sadece mülkiyeti geçiren işlemler geçici bir süre durdurulmuştur şeklinde ifade edilmiştir hemen belirtilmelidir ki temliki tasarruf sözcüğü hukukta kazandırıcı işlem başka bir ifadeyle mülkiyet geçiren işlem yani taşınmazlarda tescil ve teslim işlemini ifade eder durdurma sözcüğü de türkçede şimdilik ve geçici bir süre için önlem alma manasında kullanılır şu hale göre anılan kanunun ve kararnamenin amacı temliki tasarruflar dışındaki hukuksal işlemleri temelinden geçersiz kılmak değildir başvuru numarası karar tarihi öyleyse gerek satış vaadi gibi hayatta iken hüküm ifade eden borçlandırıcı işlemler gerekse mirasçı nasbı ve muayyen mal vasiyeti gibi tasarruflar birer borç doğurucu işlem olarak geçerlidirler ve hukuki sonuçlarını meydana getirirler ne var ki tarihli bakanlar kurulu kararnamesi gereğince temliki tasarruflar durdurulmakla borç doğuran bu hukuksal işlemlerin ifası ve yerine getirilmesi yani taşınmazların satışı edilen yahut mirasçı edilen vasiyet edilen adına tapuya tescili talep edilemeyeceğinden kararname yürürlükte bulunduğu süre içinde adli ve idari makamlar bu işlemleri yapamayacaklarından bu kararname yürürlükte olduğu sürece anılan işlemlerin gerçekleşmesi olanaklı değildir dahası bu kararnamenin getirdiği önlemler geçici olduğu gibi yine bu kararnameye dayanılarak verilen mahkeme kararı dahi geçici niteliktedir ve bir hakkın varlığını veya yokluğunu eden veya bir hakkı ihdas eden yahut ortadan kaldıran kesin hüküm niteliğinde değildir nitekim temliki tasarrufların durdurulması ile ilgili tarihli bakanlar kurulu kararnamesi tarih sayılı bakanlar kurulu kararı ile yürürlükten kaldırılmış bu kararnameye ek olarak çıkarılan bakanlar kurulu sayılı kararnamesi ile de yürürlükten kaldırılmış bulunan tarih sayılı bakanlar kurulu kararnamesi zamanında ölüme bağlı tasarruf yolu ile lehlerine hak tesisi amaçlanan kişiler veya veraset yolu ile yasal mirasçılar adına tescil edilmemiş olan gayrimenkullerin anılan kişiler adına tesciline imkan sağlanması kararlaştırılmış ve bu kararname gün ve sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır böylece siyasi organ artık bundan sonra tarihli kararnamede öngörülen önlemlerin devamını gerekli görmemiş ve bu kararname sebebiyle gerçekleşemeyen tescil işlemine düzenlediği yeni bir kararname ile açıkça olanak sağlamıştır yukarıda ayrıntılı bir biçimde açıklanan nedenler karşısında tarihli kararname döneminde yapılan borçlandırıcı işlemlerin geçerliliğini koruduğu kuşkusuzdur tescil engeli de yeni bir kararname ile açıkça ortadan kaldırılmıştır bunun doğal sonucu olarak o tarihe kadar durdurulmuş olan temliki tasarrufların icrasına yani geçerli bir satış vaadi veya vasiyetnamenin ifasına herhangi bir hukuksal engel kalmamış hatta yapılan yeni düzenleme ile de geçmişte yapılamayan tescil işleminin ilgilileri adına gerçekleştirilmesinin yolu açılmıştır hal böyle olunca kural olarak talep üzerine yargı organlarınca başkaca hukuksal bir engel mevcut olmadığı takdirde tescile veya olayda olduğu gibi vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesine yasal bir engel bulunmamaktadır ancak başkaca hukuksal bir engelin mevcut olduğunun tespiti halinde tescil ve vasiyetnamenin tenfizi istemi bu engel de gözetilerek değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir bu halde artık salt kararname değil başka bir yasal engel söz konusu olduğundan sadece kararnamelerin değerlendirilmesiyle yetinilmesi olanaklı değildir böylece temliki tasarrufların yapılmasına engel teşkil eden kararname ortadan kalkmakla bu kararname zamanında ölüme bağlı tasarruf yolu ile lehlerine hak tesisi amaçlanan kişiler veya veraset yolu ile yasal mirasçılar adına tescil edilmemiş olan gayrimenkullerin anılan kişiler adına tescili de olanaklı hale gelmiştir başvuru numarası karar tarihi hemen belirtilmelidir ki davaya konu taşınmazın tapuya tesciline dayanak alınan ve k vnin mirasçılık belgesinin iptali ile hazinenin mirasçılığını belirleyen veraset belgesi niteliğindeki karar tarihli bakanlar kurulu kararnamesinin getirdiği geçici önlemlere dayalı olarak oluşturulmakla geçici niteliktedir ve bir hakkın varlığını veya yokluğunu eden veya bir hakkı ihdas eden yahut ortadan kaldıran kesin hüküm mahiyetinde de değildir o nedenle kesin hüküm niteliği taşımayan veraset belgesi niteliğindeki karara dayanılarak kazanılan mirasçılık sıfatına bağlı olarak gerçekleştirilen hazine adına tescil işlemi de bu geçici önlemlerin kalkmasıyla hukuki dayanağını yitirecektir eş söyleyişle aynı zamanda hazinenin mirasçılığının hukuksal dayanağı da ortadan kalkmakla hazinenin bu yolla kazandığı mirasçılığına dayanılarak hazine adına yapılan tescil de dayanağını yitirmiştir öte yandan kök muris türk vatandaşı mirasçıları arasında yabancı bulunması halinde ve bu olmasa bile mirasçısı vasiyet eden yunan uyruklu knın yabancı olduğunun belirgin olması karşısında türkiyede bulunan taşınmazlar hakkında türk hukuku uygulanacağı s möhuk m yabancı uyruklu gerçek kişilerin karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak şartıyla türkiye cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilecekleri sayılı tapu kanunu m kanuni miras yoluyla edinmede de aynı koşul ve sınırlamalar aranacağı gözetilerek somut olay yönüyle yunanistan ile türkiye arasında kanuni miras yoluyla taşınmaz mülkiyeti edinmede edan sonraki tüm intikaller yönünden miras bırakanların ölüm tarihleri itibariyle özellikle de knın ediniminde karşılıklılık bulunup bulunmadığının adalet bakanlığı uluslararası hukuk ve dış genel müdürlüğü vasıtasıyla dışişleri bakanlığından sorularak tespiti gerekmektedir yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir mirasçılık belgesi mirasçıların murisle irs ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir hukukumuzda mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların kural olarak hasımsız olarak açılması ve çekişmesiz yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması gerekmekte ise de hukuki yarar bulunması koşulu ile bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilmek suretiyle hasımlı olarak açılması ve çekişmeli yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması da mümkün bulunmaktadır yabancıların taşınmaz edinimi ve mirasçılığı türk hukukunda sıklıkla mevzuat değişikliklerine konu olmuş olup cumhuriyetten önceki dönemde tarihine kadar osmanlı devletinde bir kısım istisnalar hariç yabancı gerçek kişilerin taşınmaz mal edinmelerine ilişkin bir hak tanınmamıştır tarihinde kabul edilen emlâke mutasarrıf olmaları hakkında kanun safer kanunu ile buna dayalı imzalanan tarihli protokol uyarınca hicaz toprağı hariç fransa norveç belçika avusturya danimarka prusya yunanistan rusya felemenk abd portekiz ve romanya vatandaşlarının osmanlı tebasıyla eşit durumda bulundukları kabul edilmiş ve bu durum kapitülasyonların kaldırılması hakkındaki kanunun yürürlüğe girdiği yılına kadar devam etmiştir tarihinde imzalanan lozan antlaşması ile yabancıların taşınmaz edinmelerinde karşılıklılık başvuru numarası karar tarihi aranacağı hükme bağlanmıştır tarihli ve sayılı tapu kanununun maddesinde sınırlamaya ilişkin diğer kanuni hükümler saklı kalmak üzere ve karşılıklı olmak şartıyla yabancı gerçek kişilere türkiyede taşınmaz edinme ve miras hakkı tanınmıştır sayılı yasa ile tapu kanununun maddesinde değişiklik yapılarak yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanının özel mülkiyete konu ilçe yüzölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemeyeceği belirtilmiştir türk medeni kanununun maddesine göre başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir sayılı türk medeni kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunun maddesine göre mirasçılık ve mirasın geçişi murisin ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir somut olayda mahkemece murisin ölüm tarihinde mirasın intikal tarihinde türkiye ile yunanistan arasında taşınmazların miras yoluyla intikaline ilişkin olarak karşılıklılık mevcut olup olmadığı konusunda adalet bakanlığı uluslararası hukuk ve dış genel müdürlüğü aracılığıyla dış bakanlığından sorularak gelecek yazı cevabına göre dosyadaki diğer deliller de birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün mülkiyetin korunması kenar başlıklı maddesi şöyledir her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır bir kimse ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir yukarıdaki hükümler devletlerin mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez avrupa hakları mahkemesinin ve b no kararına konu olayda yunan asıllı türk vatandaşı olan murisin ölümüyle terekesindeki taşınmaz mirasçı bırakmadan vefat ettiği gerekçesiyle bir vakıf adına tapuya tescil edilmiştir başvurucuların mirasçılık belgesi verilmesi talebi kabul edilerek taşınmazın başvurucular adına tescili sağlanmış ancak dışişleri bakanlığı ile bakanlığın görüşlerine istinaden iki ülke arasında karşılıklılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurucuların miras yoluyla taşınmaz edinemeyeceklerine karar verilmiştir ve öncelikle mülkün varlığını incelemiş ve başvurucular adına tescilin yapıldığına ayrıca mirasçılık belgesi verilen dönem için başvurucuların kayıt malikinin mirasçısı olduğuna dikkat çekerek mülkün mevcut olduğu sonucuna varmıştır ve ayrıca mirasçılık belgesinin iptal edilmesinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiğini kabul ederek müdahalenin genel kural çerçevesinde incelenmesi gerektiğini belirtmiştir ve murisin vefat ettiği tarihte ve yargılama sırasında miras yoluyla taşınmaz edinilmesine yönelik bir kısıtlamanın mevcut olmadığına vurgu yapmıştır bu bağlamda bakanlığın mahkemeye gönderdiği yazıya göre yunanistanda miras yoluyla mal edinmeye yönelik herhangi bir başvuru numarası karar tarihi engelin olmadığı aksine raporda miras yoluyla mal edinen türk uyruklu vatandaşlardan söz edildiği ifade edilmiştir buna ek olarak bakanlar kurulunun tarihli kararı ile mal edinimini sınırlandıran önceki tarihli kararın kaldırıldığı açıklanmıştır ayrıca sayılı kanunun maddesiyle yapılan karşılıklılık olmasa dahi miras hakkı tanıyan kanun değişikliğine de dikkati çekmiştir sonuç olarak miras yoluyla taşınmaz edinimine ilişkin olarak yunanistanda türk uyruklu vatandaşlara karşılıklılık ilkesinin uygulandığının ortaya konulamadığı gözönüne alınarak sayılı kanunun maddesinin yeterince öngörülebilir biçimde uygulanmadığı gerekçesiyle kanunilik ölçütü yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir ve ve b no kararına konu olayda türkiye cumhuriyeti vatandaşı murisin yılında ölmesinin ardından başvurucular mirasçılık belgesi talebinde bulunmuşlar hazine de murisin tek kanuni mirasçısının kendisi olduğu iddiasıyla talepte bulunmuştur birleştirilerek görülen davada bakanlıktan karşılıklılık hususunda görüş istenmiş ve yapılan yargılama neticesinde asliye hukuk mahkemesi taşınmazlar yönünden yunanistan ile türkiye arasında karşılıklılık ilkesinin gereğinin yerine getirilmemiş olduğunu belirterek başvurucuların mirasçılık sıfatını tanımamıştır ve başvurucuların iddialarının aksine murisin ölümüyle doğrudan veraset hakkı iktisap edemediklerini zira sayılı kanunun maddesine göre ilgili dönemde yabancıların veraset yoluyla mülk edinebilmeleri için karşılıklılık koşuluna tabi tutulduklarını belirtmiştir türk hukukuna göre murisin mallarının hiçbir zaman başvuruculara intikal de ettirilmediğini ifade ederek başvurucuların mevcut bir mülkleri olmadığını tespit etmiştir bununla birlikte somut olayda türk hukukunda karşılıklılık ilkesinin başvurucular yönünden etkilerinin sözleşme bağlamında incelenmesi gerektiğini vurgulayan yunan hükûmetinin sunduğu belgelere göre türk vatandaşlarının tarihli kanun ile getirilen kısıtlamaya konu bölgede bulunan taşınmazları miras yoluyla edinebildiğini belirtmiştir olayın meydana geldiği tarih itibarıyla karşılıklılık ilkesi çerçevesinde yabancıların taşınmaz edinebildiklerini murisin öldüğü tarihte yürürlükte olan tarihli bakanlar kurulu kararı ile de yılında çıkarılan taşınmaz edinimini sınırlandıran kararın kaldırılmış olduğunu açıklamıştır muris ile aralarında bir nesep bağı olduğu açıkça ortaya konulan başvurucuların taşınır mallarda olduğu gibi taşınmazlar yönünden de mirasçı sıfatlarının tanınması için gerekli bütün koşulların sağlandığını belirterek murisin taşınmazlarının mülkiyetini edinme yönünde başvurucuların meşru bir beklentileri olduğunu kabul etmiştir ve başvurucuların taşınmazlar üzerinde mirasçı sıfatlarının tanınmamasının mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiğini ifade etmiş ve müdahaleyi birinci kural çerçevesinde incelemiştir ve sonuç olarak ve kararına atıfla sayılı kanunun maddesinin yeterince öngörülebilir biçimde uygulanmadığı gerekçesiyle kanunilik ölçütü yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir ve yunan uyruklu tapu kayıt maliklerince satışa konu edilen bir taşınmazın tapu kaydının murisin ölümüyle mirasının hazineye intikal ettiği gerekçesiyle iptal edilmesinin şikâyet edildiği günaydın turizm ve ticaret b no kararında da benzer bir gerekçeyle kanunilik ölçütü yönünden mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir başvuru numarası karar tarihi v
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu silivri açık ceza kurumunda ambar memuru olarak görev yapmakta iken bir bayan gardiyanın aşk maceraları başlıklı görüntünün internette yer aldığı duyumu üzerine silivri adli yargı derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlığınca silivri açık ceza kurumuna hitaben yazılan tarihli yazı üzerine hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır silivri açık ceza kurumunun tarih ve sayılı kararı ile başvurucunun devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilerek disiplin evrakı adalet komisyonu başkanlığına iletilmiştir silivri adli yargı derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlığının tarih ve sayılı kararı ile başvurucunun devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılması kanaatiyle disiplin evrakı karara bağlanmak üzere adalet bakanlığı yüksek disiplin kurulu başkanlığına gönderilmiştir adalet bakanlığı yüksek disiplin kurulu başkanlığının tarih ve sayılı kararıyla başvurucunun fiilinin memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak şeklinde değerlendirildiği belirtilerek başvurucuya tarih ve sayılı devlet memurları maddesinin birinci fıkrasının e bendinin g alt bendi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmiştir başvurucu tarafından verilen disiplin cezasının iptali ile mahrum kalınan parasal ve özlük haklarının faiziyle ödenmesi talebiyle adana mahkemesinde açılan dava mahkemenin tarih ve sayılı kararı ile reddedilmiştir başvurucu tarafından yapılan temyiz talebi danıştay dairesinin tarih ve sayılı kararı ile reddedilmiştir başvurucu tarafından yapılan karar düzeltme başvurusu danıştay dairesinin tarih ve sayılı kararı ile reddedilerek karar bu tarihte kesinleşmiş ve tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir yürütülen soruşturma sırasında başvurucunun adalet bakanlığı ceza ve tevkif evleri genel müdürlüğünün tarih ve sayılı yazısı ile karataş kadın kapalı ceza kurumuna ataması yapılmıştır belirtilen soruşturma sürecinde silivri ceza kurumları kamu konutları yönetim ve kurulunun tarihli kararı ve silivri açık ceza kurumunun tarihli konut tahliye kararı ile başvurucunun ikamet etmekte olduğu lojmanı tahliyesine karar verilmiştir disiplin soruşturması sürecinde silivri açık ceza kurumu müdürlüğü tarafından disiplin soruşturmasına konu görüntüleri içerir silivri cumhuriyet başsavcılığına iletilmesi üzerine yürütülen soruşturma neticesinde silivri cumhuriyet başsavcılığının tarih ve sayılı kararı ile disiplin soruşturmasına konu görüntüleri çeken ve yayan şahsın açık kimlik bilgilerinin tespit edilemediği suçun sayılı türk ceza maddesi kapsamında kaldığı ve soruşturulmasının şikâyete bağlı olduğu ancak mağdur sıfatını taşıyan başvurucu tarafından müracaatta bulunulmadığı belirtilerek kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir başvurucu tarafından hakkındaki disiplin sürecinin başlatıldığı tarihten sonra tarihinde disiplin soruşturmasına konu cinsel içerikli görüntülerdeki erkek şahıs başvuru numarası karar tarihi olduğu belirtilen kişi tarafından kendisine ait çıplak resim ve video kayıtlarının yayınlayacağı şeklinde tehdit edildiği iddiasıyla yapılan şikâyet üzerine açılan dava sonucunda karataş sulh ceza mahkemesinin tarih ve sayılı kararı ile belirtilen şahsın sayılı maddesi uyarınca tehdit suçundan tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir başvuruya konu disiplin evrakı ve yargılama dosyası içeriğinden başvurucu hakkında başvuruya konu disiplin sürecinden önce verilen iki adet disiplin cezasının ve disiplin cezalarına konu eylemlerle ilgili olarak yürütülen ceza davalarının bulunduğu anlaşılmaktadır başvurucunun silivri nolu tipi kapalı ceza kurumu müdürlüğünün tarihli bir kararı kapsamında görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranma ve verilen emirlere itiraz etme şeklindeki eylemlerine istinaden uyarma cezası ile ayrıca belirtilen disiplin amirliğinin tarihli başka bir kararı ile de devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunma şeklinde tanımlanan eylemine istinaden uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği görülmektedir ayrıca başvurucunun yukarıda belirtilen disiplin cezalarına da konu olduğu anlaşılan çalıştığı ceza infaz kurumunda infaz koruma baş memuru olarak görev yapan şahsa karşı işlediği eylem nedeniyle silivri sulh ceza mahkemesinin tarih ve sayılı kararı kapsamında hakaret suçundan tl adli para cezası ile ayrıca silivri adli yargı derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlığında görevli bir memura karşı işlediği eylem nedeniyle silivri sulh ceza mahkemesinin tarih ve sayılı kararı kapsamında basit tehdit suçundan tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir b hukuk sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının e bendinin g alt bendi şöyledir memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır e devlet memurluğundan çıkarma bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır g memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvurucunun temsilcileri müşterek çocukları olan muhammet tarihinde evlerinin üzerinden geçen yüksek gerilim hattındaki elektrik akımına kapılarak yaralanması üzerine tarihinde zararın giderilmesi talebiyle enerji ve tabii kaynaklar bakanlığına başvurmuşlardır başvurucunun temsilcileri idarece taleplerinin reddedilmesi üzerine tarihinde aydın mahkemesinde açtıkları tam yargı davasında başvurucu muhammet evlerinin üzerinden geçen yüksek gerilim hattındaki elektrik akımına kapılarak yaralanması sonucunda uğradıkları zararın tazminini talep etmişlerdir mahkemece tarih ve sayılı kararla polis tarafından olay yeri incelemesi sırasında çizilen krokide enerji nakil hattının evin ikinci katının üzerindeki düz çatıdan üç buçuk metre yüksekte olduğunun çatının bir metre yükseklikteki duvarla çevrilmiş olduğunun çatıda üç buçuk metre uzunluğunda bir demir çubuk bulunduğunun belirtildiği ve polis memurları tarafından tutulan görev tespit tutanağı ile bu durumun belirlendiği polis tarafından ifadesi alınan başvurucu muhammet annesi zeynep olay sırasında ev işleri ile meşgul olduğu başvurucu temsilcilerinin enerji nakil hattının altında inşa ettikleri evin çatısında bulunan demir çubukla evin üç buçuk metre üzerinden geçen elektrik tellerine dokunan muhammet elektrik çarpması sonucu yaralandığı hizmetin görülmesi sırasında gerekli güvenlik standartlarına uygun davranan idarenin herhangi bir hizmet kusurunun bulunmadığı gerek ev başkanının üç buçuk metre uzunluğundaki demir çubuğu herkesin çıkabileceği evin düz çatısında bırakarak tedbirsiz davranması gerekse annenin ev işleriyle meşgul olduğu sırada dikkatinin zayıflaması sonucunda idarece yürütülen hizmet ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının koptuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir kararın yürütmesinin durdurulması ve temyizi talebi üzerine tarihinde dava dosyası danıştaya gönderilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir başvurucunun temsilcileri tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı yargılama usulü kanununun kapsam ve nitelik başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir danıştay bölge idare mahkemeleri idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde yapılır sayılı kanunun dilekçeler üzerine başlıklı maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir değişik md dilekçeler danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından başvuru numarası karar tarihi a görev ve yetki b merci tecavüzü c ehliyet d davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı e süre aşımı f husumet g ve inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla incelenir değişik md dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir tek hakimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve inci madde hükümleri ilgili hakim tarafından uygulanır üncü fıkraya göre yapılacak inceleme ve bu fıkra ile inci fıkraya göre yapılacak işlemler dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç gün içinde sonuçlandırılır sayılı kanunun dosyaların başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir değişik md danıştay bölge idare idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar bu kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile danıştay için başkanlar kurulunca diğer mahkemeler için hakimler ve savcılar yüksek kurulunca konu itibariyle tespit edilip resmi gazetede ilan edilecek öncelikli işler göz önünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır sayılı kanunun temyiz ve yürütmenin durdurulması başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir değişik md temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması hakim mahkeme veya danıştay kararlarının yürütülmesini durdurmaz ancak bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına temyiz istemini incelemeye yetkili danıştay dava dairesi kurulu veya istinaf başvurusunu incelemeye yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir ek cümle md davanın reddine ilişkin kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması halinde dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi maddede öngörülen koşulun varlığına bağlıdır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucular recep tarhan ve afife tarhan sırasıyla ve doğumlu olup ankarada ikamet etmektedirler a başvuru konusu olayın arka planına vakıalar başvurucuların müşterek maliki bulundukları taşınmazın kain olduğu ankara ili çankaya ilçesi mahatma gandi caddesi kahraman kadın sokak büyükelçiliğinin güvenliğinin sağlanması amacıyla ankara ulaşım koordinasyon merkezinin ukome tarihli kararıyla araç ve yaya trafiğine kapatılmıştır il li başvuru numarası karar tarihi ukome tarihli ve sayılı büyükşehir belediyesi kanununun maddesi uyarınca büyükşehir içindeki kara deniz su göl ve demiryolu üzerindeki her türlü taşımacılık hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediyeleri bünyesinde kurulan bir idari birimdir ukomenin temel görevi anılan kanunla büyükşehir belediyesine verilen trafik hizmetlerini planlama koordinasyon ve güzergah belirlemesi taksi dolmuş ve servis araçlarının durak ve araç park yerleri ile sayısının tespit edilmesidir bölge sakinlerinin başvurusu üzerine ukome genel kurulu tarihli kararla başvurucuların taşınmazının bulunduğu kahraman kadın sokaktaki engel ve bariyerlerin kaldırılmasının uygun olacağına karar vermiştir ancak bu karar uygulanmamıştır başvurucular ve diğer iki bölge sakini ankara valiliğine verdikleri dilekçeler ile ukomenin anılan kararının uygulanması için gereken işlemlerin yapılmasını talep etmişlerdir valilikçe bu talebe cevap verilmeyerek istemin zımnen reddedilmesi üzerine başvurucular tarafından talebin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle ankara mahkemesinde dava açılmıştır mahkemece davanın reddi yolunda verilen tarihli karar danıştay sekizinci dairesince tarihinde onanmış karar düzeltme istemi ise tarihinde reddedilmiştir bu arada ukome genel kurulunun tarihli toplantısında büyükelçiliğinin bulunduğu alanda güvenlik sorunu olup olmadığının ankara valiliğinden sorulması kararlaştırmıştır ankara valiliğinin engel ve bariyerlerin kaldırılmasının güvenlik açısından yaratacağı yolunda görüş bildirmesi üzerine ukome genel kurulunca tarihinde daha önce kaldırılması kararlaştırılan engel ve bariyerlerin mevcut yerinde bırakılmasına karar verilmiştir başvuru dilekçesindeki anlatımlara göre anılan bölgede bulunan taşınmazlarını daha önce tl aylık kira bedeli karşılığında kiraya veren başvurucular tarihinde sokağın bariyerlerle kapatılması üzerine kiracıyla uzlaşabilmek amacıyla kira bedelini tlye indirmek zorunda kalmışlardır başvurucular ay boyunca tl olarak tahsil ettikleri kira bedelini tarihinden itibaren tekrar tl olarak belirlemiş iseler de kiracının iş yapamaması nedeniyle tarihinde kira akdi sona erdirilerek taşınmaz fiilen tahliye edilmiştir başvurucular tarafından sunulan banka hesap dökümlerine göre başvurucuların anılan taşınmazın kiraya verilmesi karşılığında yılının aylarında aylık tl yılının aralık ayından sonra ve yılının sonuna kadar aylık tl yılının döneminde tekrar aylık tl kira geliri elde ettikleri görülmektedir b davasına yargısal süreç başvurucular ukomenin tarihli işlemi ve bu işlemin dayanağını oluşturan valilik kararının iptali istemiyle ankara mahkemesinde dava açmışlardır mahkeme tarihli kararıyla işlemin iptaline karar vermiştir kararın gerekçesinde türkiye taraf bulunduğu tarihli viyana diplomatik sözleşmesinin maddesinin ikinci fıkrası uyarınca devletin yabancı misyon şeflerinin binalarının güvenliğini sağlama ve bu konuda gereken her türlü tedbiri alma yükümlülüğünün bulunduğu belirtildikten sonra somut olayda bölge sakinlerinin ulaşım gibi doğal bir gereksiniminin sürekli bir biçimde kısıtlanması sonucunu doğuracak olan sokağın bariyerle kapatılması tedbirinin idarece detaylı bir araştırma ve inceleme yapılmadan ve kısıtlamayı haklı kılacak somut tespitlere dayanmadan salt potansiyel tehlikenin varlığından hareketle uygulanmasının hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır li başvuru numarası karar tarihi davalı idarece temyiz edilen söz konusu karar danıştay sekizinci dairesinin tarihli kararıyla bozulmuştur daire gerekçesinde büyükelçiliğinin güvenliğinin sağlanması amacıyla alındığında tereddüt bulunmayan söz konusu tedbirlerin gerekliliğini ortaya koyacak ciddi birtakım olayların gerçekleşmesinin ve somut belirlemelerin yapılmasının hayatın olağan akışına ve diplomatik ilişkilerin doğasına aykırı düşeceğini ifade etmiştir derece mahkemesince daire kararına uyularak tarihli kararla ve aynı gerekçeyle davanın reddi yolunda hüküm tesis edilmiştir söz konusu karara karşı yapılan temyiz istemi tarihinde karar düzeltme istemi de tarihinde reddedilmiş ve hüküm bu şekilde kesinleşmiştir kararın düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin karar tarihinde başvurucular vekiline tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır c tam yargı davasına yargısal süreç başvurucular tarihinde ankara valiliği ve ankara büyükşehir belediye başkanlığı aleyhine tl maddi tl de manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle ankara mahkemesi nezdinde tam yargı davası açmışlardır başvurucular dava dilekçesinde taşınmazı kiraya verdikleri yılında emsal kira bedeli tl olduğu halde ukome kararı nedeniyle taşınmazlarını tlye kiraya vermek zorunda kaldıklarını tarihinden itibaren ise kirayı tlye düşürdüklerini kırk dokuz ay boyunca bu miktar üzerinden tahsil ettikleri kira bedeli tarihinden itibaren tekrar tl olarak belirlenmiş ise de kiracının iş yapamaması nedeniyle tarihinde taşınmazın tahliye edildiğini belirtmiş ve yılı ağustos ayına kadar taşınmazın boş kalması nedeniyle uğradıkları kayıpların da hesaba katılması suretiyle toplamda tl maddi zararlarının bulunduğunu ileri sürmüşlerdir derece mahkemesi tarihli kararıyla davanın reddine karar vermiştir kararda idarenin kusura dayalı sorumluluğu tartışılmıştır kararın gerekçesinde idarenin kusur sorumluluğundan söz edilebilmesi için hukuka aykırı işlem veya eyleminin bulunması gerektiği saptaması yapıldıktan sonra somut olayda zarara neden olduğu ileri sürülen idari işlemin viyana diplomatik sözleşmesinin maddesinin ikinci fıkrası uyarınca devlete yüklenen yabancı misyon şeflerinin binalarının güvenliğini sağlama ve bu konuda gereken her türlü tedbiri alma ödevi kapsamında tesis edilmiş olması nedeniyle hukuka aykırılık koşulunun oluşmadığı belirtilerek tazminat isteminin reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır mahkeme kusursuz sorumluluk ilkelerinin olayda uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin herhangi bir tartışma yapmamıştır başvurucular bu karara karşı mahkemeye sundukları temyiz dilekçesinde idarenin hukuki sorumluluğunun sadece kusur sorumluluğu sebebine dayanmadığı idarenin kusursuz sorumluluk hallerinin de bulunduğu idarenin işlemi hukuka uygun olsa bile hakkaniyetin gerektirmesi durumunda kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi gereğince idarenin hukuki sorumluluğunun söz konusu olduğu belirtilmiş ve bu konuda örnek danıştay içtihatlarına yer verilmiştir temyiz talebini inceleyen danıştay sekizinci dairesi tarihli kararıyla derece mahkemesi kararının dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu bozulmasını gerektiren bir nedenin bulunmadığı yolundaki gerekçelerle temyiz istemini reddederek kararı onamıştır başvurucuların aynı iddialarının öne sürüldüğü kararın düzeltilmesi istemi de aynı dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir başvuru numarası karar tarihi kararın düzeltilmesi isteminin reddine ilişkin daire kararı tarihinde başvurucular vekiline tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv anayasanın maddesinin son fıkrasında idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir bu hüküm türk hukukunda idarenin mali sorumluluğunun anayasal temelini oluşturmaktadır kamu hukukundan kaynaklanan mali sorumluluğunun anayasanın maddesinin son fıkrası haricinde bir yasal dayanağı bulunmamaktadır özel hukuktan farklı olarak somut bazı konuları düzenleyen birkaç istisna dışında idarenin idari nitelikteki işlem ve eylemlerinden doğan zararlara ilişkin mali sorumluluğunu düzenleyen genel bir kanun hükmü yoktur kamu hukuku alanından kaynaklanan mali sorumluluğunun çerçevesi ile hüküm ve esasları anayasanın anılan hükmünden yola çıkılmak suretiyle danıştay içtihatlarıyla belirlenmiştir danıştay içtihatlarına göre idarenin mali sorumluluğu kusur sorumluluğu ve kusursuz sorumluluk şeklinde ikiye ayrılmakta kusursuz sorumluluk da dayandığı sebebe göre tehlikeli faaliyetler mesleki risk sosyal risk ve fedakarlığın denkleştirilmesi biçiminde tasnif edilmektedir kusur sorumluluğunda idarenin kusurlu bulunması hizmet kusuru sorumluluğun temel şartı iken kusursuz sorumluluk hallerinde idarenin kusuru bulunmasa dahi diğer koşulların gerçekleşmesi şartıyla idarenin mali sorumluluğu söz konusu olabilmektedir öte yandan kusursuz sorumluluk hallerinden olan tehlikeli faaliyetler mesleki risk ve sosyal risk ilkelerinde idari işlem veya eylemin hukuka aykırı olması idarenin mali yönden sorumlu tutulabilmesi için zorunlu bir unsur olarak görülmekte iken yine bir kusursuz sorumluluk sebebi olan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesinde ise idarenin sorumluluğuna gidilebilmesi için işlemin hukuka aykırı olması gerekmemektedir kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi olarak da adlandırılan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi hakkaniyet ve nesafet düşüncesinden neşet etmektedir kamu yararının gerçekleştirilmesi amacıyla hukuka uygun şekilde tesis ettiği işlem veya gerçekleştirdiği eylemlerden toplumun bir kesimi veya tamamı yarar görürken bunlardan kaynaklanan külfetin sadece bir kesime yüklenmesinin adalet ve hakkaniyetle bağdaşmayacağı kabul edilmektedir adalet ve hakkaniyet idarenin kamuya yararlı işlem ve eylemlerinden doğan nimet ve külfetlerin topluma eşit bir şekilde pay edilmesini gerektirmektedir nimetlerinden tüm kamunun veya belli bir toplumsal kesimin yararlandığı kamusal faaliyetlerin külfetlerine sadece belli kişilerin katlanmasını beklemek sosyal adalet ve ölçülülük ilkelerini de zedeler bu düşünceler temelinde haklılaştırılan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi danıştay kararlarında idarenin hukuka uygun ancak bazı kişi veya kişilere aşırı külfet yükleyen işlem ve eylemlerinden doğan zararlara ilişkin tazminat taleplerinde sıklıkla başvurulan bir sorumluluk ilkesidir danıştay sekizinci dairesinin tarihli ve sayılı kararında fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine ilişkin şu tespitlerde bulunulmuştur fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi veya kamu külfetleri karşısında vatandaşların eşitliği ilkesi idarenin nimetleri tüm toplum tarafından paylaşılan hukuka uygun eylem ve işlemlerin külfetlerinin belli kişi veya kişilerin üzerine kalmamasını uğranılan zararın idarenin bir kusuru olmasa bile tazmin edilmesini öngörmektedir kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince idarenin hukuka uygun eylemlerinden doğan zararı da tazmin etme yükümlülüğü bulunmaktadır il b numarası karar tarihi danıştay sekizinci dairesinin tarihli kararına konu olayda davacıya ait taşınmaz üzerinde kurulu bulunan tesisin davalı idarece yürütülen yol yapım çalışmaları nedeniyle zarar gördüğünden bahisle dava açılmıştır derece mahkemesi idarenin kara yollarındaki güvenlik ve konforu artıran çalışmaları nedeniyle oluşan zararlardan idarenin sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir daire şu gerekçesiyle kararı bozmuştur olayda da idare kamu yararını gerçekleştirmek toplumsal bir ihtiyacı karşılamak için hizmet yürütmüş ve bir faaliyette bulunmuştur bu hizmetinden tüm toplum yararlanacak olmasına karşın davacılar bir külfet altına sokulmuş ve kamu yararı lehine özel bir fedakarlığa katlanmak zorunda bırakılmıştır bu şekilde bozulan kamu külfetlerinin dağılımındaki dengenin bir denkleştirilme ile yeniden kurulması gerekir bu denkleştirme ise kamu yararını gerçekleştirmek için girişilen bu hizmet nedeniyle zarara uğramış olan davacıların zararlarının idarece tazmin edilmesi suretiyle gerçekleşecektir danıştay sekizinci dairesinin tarihli ve sayılı kararına konu olayda davacının maliki olduğu taşınmaz üzerinde bulunan kuyuya malatya belediyesi çöp toplama sahasından atık su sızması nedeniyle kayısı bahçesinde ve kuyuda meydana gelen zararın tazmini istemiyle dava açılmıştır mahkemesince zararın davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir daire temyiz aşamasında kararı onamış ise de karar düzeltme safhasında tarihli kararında belirtiği ilkelere aynen yer verdikten sonra şu gerekçeyle kararı bozmuştur olayda davalı belediye kamu yararını gerçekleştirmek toplumsal bir ihtiyacı karşılamak için hizmet yürütmüş ve bir faaliyette bulunmuştur bu hizmetinden toplumun geneli yararlandığı halde hizmetin külfeti davacı üzerinde bırakılmış ve davacı kamu lehine özel bir fedakarlığa katlanmak zorunda bırakılmıştır bu şekilde bozulan kamu külfetlerinin dağılımındaki dengenin bir denkleştirilme ile yeniden kurulması gerekir bu denkleştirme ise kamu yararını gerçekleştirmek için girişilen bu hizmet nedeniyle zarara uğramış olan davacının zararının idarece tazmin edilmesi suretiyle gerçekleşecektir danıştay sekizinci dairesinin tarihli ve sayılı kararında davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan binaların önünden geçen yolun yükseltilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada davalı idare tarafından kamu yararına yönelik olarak yapılan yol düzenleme çalışmasından tüm toplumun yararlanması nedeniyle davacının uğramış olduğu zararın fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi çerçevesinde davalı idarece tazmininin gerektiği gerekçesiyle tazminata hükmeden derece mahkemesi kararı onanmıştır danıştay onuncu dairesi tarihli ve sayılı kararında hayvancılıkla uğraşan davacının avlanması yasaklanan üç ayının saldırması sonucu bir büyükbaş hayvanının telef olması üçünün yaralanması nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle açılan davayı idarenin bir hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle reddeden derece mahkemesi kararını şu gerekçeyle bozmuştur mahkemesince davalı bakanlığın yaban hayvanlarının fiillerinden sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir ancak yukarıda aktarılan idarenin sorumluluğunun temel prensipleri uyarınca davalı bakanlığın yaban hayvanlarını koruma görevi kapsamında boz ayıları mutlak koruma altına alması diğer bir deyişle insanların kendilerini ya da başka canlılar ile mallarını koruması bakımından herhangi bir istisna öngörmemesi halinde kişilerin uğradıkları zararı kusursuz sorumluluk fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca tazmin yükümlülüğü doğacaktır zira böyle bir durumda çevrenin ve toplumun genel menfaatine yönelik idari faaliyetten doğan külfetin tek kişi üzerinde bırakılmaması bu kişinin özel zararının topluma pay edilmesi gerekmektedir bu itibarla mahkemesinin söz konusu gerekçesi yerinde görülmemektedir il b numarası karar tarihi danıştay dava daireleri kurulu kararlarında da fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi bir sorumluluk sebebi olarak işlenmiştir tarihli ve sayılı kararında davacıya ait taşınmazların davalı idarece yaptırılan bölünmüş yol inşaatı sırasında su kanalının yıkılması nedeniyle sulanamaması sonucu uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davayı idarenin eyleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden derece mahkemesi kararını idarenin kusurunun bulunup bulunmadığı hususu yeterince araştırılmadığı gibi ayrıca kusuru bulunmasa bile kamu külfetleri karşısında eşitlik ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri çerçevesinde olayda idarenin kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının da araştırılmadığı gerekçesiyle bozmuştur anılan kararın gerekçesinin ilgili kısmı şu şekildedir anayasanın maddesinde idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra son fıkrasında idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup idari eylem işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru hizmetin kötü işlemesi geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır bu bağlamda hizmet kusuru özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesneleşen anonim bir niteliğe sahip bağımsız karakteri olan bir kusurdur hizmet kusurundan dolayı sorumluluk idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır kusursuz sorumluluk ise kamu hizmetinin görülmesi sırasında kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı zararların idarece tazmini esasına dayanmakta olup kusur sorumluluğuna oranla ikincil derecede bir sorumluluk türüdür başka bir anlatımla idare yürüttüğü hizmetin doğrudan sonucu olan idari faaliyet ile nedensellik bağı kurulabilen özel ve olağan dışı zararları kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazminle yükümlüdür kusursuz sorumluluk sebeplerinden olan külfetleri karşısında eşitlik d ya da diğer adıyla ilkesi nimetlerinden tüm toplum tarafından yararlanılan idarenin eylem ve işlemlerinden doğan külfetlerin sadece belli kişi veya kişilerin üstünde kalması durumunda bu kişi veya kişilerin uğradığı zararların kusuru olmasa dahi idarece tazminini öngörmektedir risk sorumluluğundan farklı olarak burada kazalardan kaynaklanmayan diğer bir deyişle arızi nitelikte olmayan önceden öngörülebilen zararların tazmini söz konusudur faaliyetin doğal sonucu olan bu zarar etki alanı bakımından sınırlı özel ve olağan dışı nitelik arz etmektedir tarihli ve sayılı kararında devletin yasama faaliyetlerinden doğan zararların dahi kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi uyarınca tazmin edilmesi gerektiği içtihadında bulunmuştur anılan karara konu olayda bankacılık düzenleme ve denetleme kurulu üyesi ve ikinci başkanı olarak görev yapan davacının kanunla görevine son verilmiştir söz konusu kanunun anayasa mahkemesince iptal edilmesi üzerine davacı görevine iadesi istemiyle idareye başvurmuştur talebin reddi üzerine iptal ve tam yargı davası açılmıştır davacının zamanında dava açmamış olması karşısında söz konusu anayasa mahkemesi kararının davacının eski görevine atanması sonucunu doğurmayacağı gerekçesiyle idari işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşmakla birlikte tazminat isteminin kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi uyarınca kabulü gerektiğine hükmetmiştir anılan kararının gerekçesinin ilgili bölümü şu şekildedir il li başvuru numarası karar tarihi kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup idari eylem işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkesi gereği tazmin edilmektedir yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru hizmetin kötü işlemesi geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır devletin yasama faaliyetinden dolayı sorumsuzluğu esas olmakla birlikte bazı durumlarda devletin yasama faaliyetinden dolayı sorumluluğu kabul edilmelidir nitekim süt mahsullerinin himayesi hakkında haziran günlü kanunun yapay süt mahsullerinin imalini ve alım satımını yasaklaması dolayısıyla yapay krema üretimi ile uğraşan firmaların açtığı tazminat davasını inceleyen fransız danıştayı ocak günlü kararında r sarıca kaza kamu yararı gözetilerek yürürlüğe konulan yasa nedeniyle ortaya çıkan zararın hazine tarafından karşılanması gerektiğine karar vermek suretiyle kusursuz sorumluluk ilkesinden bahisle yasama faaliyeti sonucu oluşan zararın idarece tazmini gerektiğine hükmetmiştir görüldüğü üzere kamu yararı taşıdığı kabul edilen bir yasanın uygulanmasından dolayı kişilerin uğradıkları özel ve olağan dışı ağırlıktaki zararların yasada kural olmasa bile kamu külfetleri karşısında eşitlik kuralı uyarınca tazminine fransız danış tayı daha yılında karar verilmiş bulunmaktadır v
Violation
a olaylar başvuru dilekçesi ve ekleri ile başvuruya konu dosya içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi ağır ceza mahkemesinin tarihinde soruşturma sayılı tutuklama kararıyla tutuklanan başvurucunun ağır ceza mahkemesinin değişik e değişik sayılı kararı ile ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma resmi belgede sahtecilik devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun beraberinde bir başka suç işleme tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme yangın su baskını tahrip batırma bombalama ya da nükleer biyolojik kimyasal silah kullanarak öldürme suçunu işlediği kanaati ile yıl ay gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir başvurucu hapis cezasını çekmekte olduğu tekirdağ nolu f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumunda kurumu bulunduğu sırada isimli arkadaşına mektup göndermek istemiştir anılan dört sayfalık mektupta başvurucunun mektup alıcısıyla olan ilişkisinden anılarından tarafların ailelerinden ve gündelik hayatından bahsettiği görülmektedir tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında maddesinin numaralı fıkrası uyarınca anılan mektubu inceleyen kurumu disiplin kurulu tarihli ve sayılı kararıyla mektubun ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olduğu gerekçesine istinaden sayfasının paragrafının ve satırlarının tamamının karalanmak suretiyle alıcısına gönderilmesine karar vermiştir mektubun kurumunca sakıncalı olduğuna karar verilen kısmı şöyledir bu süreçte en çok canımı sıkan şeyler hem önderimiz üzerindeki ağır tecrit hem de bazı yakın arkadaşlarımın yaşamlarını yitirip şehit düşmeleridir biliyorsun tam bir yıldır önderimiz da yoğun tecrit altında ne ailesi ne de avukatları görüşebiliyor bir de bunun üzerine avukatını da tutukladılar ayrıca ekim ayında çok sevdiğim rc ocak ayında c ve iki hafta önce de s isminde bir arkadaşımın şahadeti gerçekleşti s haberini yeni aldım ama epeydir şehit düşmüş düştükçe çoğalırlar biliyorum fakat yüreğim çok acıdı zor günlerde güzel anılarımız olmuştu hepsini sana bir gün anlatacağım mektupta olmuyor hatırlıyor musun sana bazı internet adresleri vermiştim başvurucu bu karara karşı tekirdağ hâkimliği nezdinde şikâyet başvurusunda bulunmuştur hâkimliği tarihli ve sayılı kararıyla kurumu disiplin kurulu kararına atıfta bulunarak başvurucunun şikâyetini reddetmiştir başvurucu hâkimliğinin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen tekirdağ ağır ceza mahkemesi tarihli ve değişik sayılı kararıyla hâkimliğinin kararındaki gerekçeye atıf yaparak kararın usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir anılan karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk sayılı maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi bu maddede belirlenen kısıtlamalar dışında kendisine gönderilen mektup faks ve telgrafları alma ve ücretleri kendisince karşılanmak koşuluyla gönderme hakkına sahiptir hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup faks ve telgraflar mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez hükümlü tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup faks ve telgraflar denetime tâbi değildir sayılı maddesine dayanılarak çıkarılan tarihli ve sayılı resmî yayımlanan tarihli ve sayılı ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğü maddesinin numaralı fıkrası şöyledir asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez maddesi şöyledir inci maddeye göre mektup alma ve gönderme hakkı kapsamında hükümlüler tarafından yazılan mektup faks ve telgraflar zarfı kapatılmaksızın bu işle görevlendirilen ikinci müdür başkanlığında idare memuru ve yüksek okul mezunu iki infaz ve koruma memuru tarafından oluşturulan mektup okuma komisyonuna iletilmek üzere güvenlik ve gözetim servisi personeline verilir yapılan incelemeden sonra gönderilmesinde sakınca görülmeyen mektuplar üzerine görüldü kaşesi vurulur zarf içerisine konularak kapatılır ve postaneye teslim edilir resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilenler hakkında inci maddenin dördüncü fıkrası hükmü uygulanır hükümlülere gönderilen ve açılıp incelendikten sonra verilmesinde sakınca olmadığı anlaşılan mektup faks ve telgraflar zarfları ile birlikte verilir maddesi şöyledir mektup okuma komisyonunca mahalline gönderilmesi veya hükümlüye verilmesi sakıncalı görülen mektuplar en geç yirmi dört saat içinde disiplin kuruluna verilir mektubun disiplin kurulu tarafından kısmen veya tamamen sakıncalı görülmesi hâlinde mektup aslı çizilmeden veya yok edilmeden şikâyet ve itiraz süresinin sonuna kadar muhafaza edilir mektubun kısmen sakıncalı görülmesi hâlinde aslı idarede tutularak fotokopisinde sakıncalı görülen kısımlar okunmayacak şekilde çizilerek disiplin kurulu kararı ile birlikte ilgilisine tebliğ edilir mektubun tamamının sakıncalı görülmesi hâlinde sadece disiplin kurulu kararı tebliğ edilir tebliğ tarihinden itibaren infaz hâkimliğine başvuru için gereken süre beklenir bu süre içinde infaz hâkimliğine başvurulmamış ise disiplin kurulu kararı yerine getirilir hâkimliğine başvurulmuş ise infaz hâkimliği kararının tebliğinden itibaren itiraz süresi beklenir hâkimliği kararına itiraz edilmemiş ise bu karara göre itiraz edilmiş ise mahkemenin kararına göre işlem yapılır başvuru numarası karar tarihi hükümlüye yapılacak tebligatta tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde infaz hâkimliğine şikâyet hakkının kullanılmaması veya infaz hâkimliği kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz edilmemesi hâlinde disiplin kurulu kararının kesinleşerek mektubun sakıncalı görülen kısımlarının okunmayacak şekilde çizilerek verileceği veya tamamı sakıncalı görülen mektubun verilmeyeceği bildirilir kısmen veya tamamen sakıncalı görülen mektuplar iç hukuk veya uluslararası hukuk yollarına başvuru yapılması durumunda kullanılmak üzere idarece saklanır iv
No violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una in una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una ise uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir karar tarihi kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan irin gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanun un maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden uzere bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek uzere gereken yapmakla mehmet dogan karar tarihi bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar sonu olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl har ve tl vekalet toplam tl giderinin olarak karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine k karar tarihi d tazminat taleplerinin reddine e tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serruh kaleli hasan tahsin dye dye kadir yusuf sevki hakyemez
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu doğumlu olup şanlıurfanın hilvan ilçesinde ikamet etmektedir şanlıurfa ili hilvan ilçesi mahallesinde bulunan ve toplam büyüklüğü m olan ada parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmaz tapuda başvurucu adına kayıtlıdır bu taşınmazın m yüz ölçümlü kısmının üzerinden kamulaştırma yapılmaksızın türkiye elektrik dağıtım aş ye bağlı olan dicle elektrik dağıtım aş dedaş tarafından yılında enerji nakil hattı geçirilmiş ve bu kısma elektrik direği de dikilmiştir başvurucu tarafından tarihinde hilvan asliye hukuk mahkemesinde mahkeme dedaş aleyhine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açılmıştır başvurucu dava dilekçesinde taşınmazın enerji nakil hattının altında kalan kısmı yönünden tam bedelinin diğer kısmı yönünden ise el atma nedeniyle taşınmazın değerinde meydana gelen azalmanın tazminat olarak hesaplanmasını talep etmiştir dilekçede taşınmazın enerji nakil hatları altında kalan kısmı üzerinde ilgili mevzuat uyarınca inşaat yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle bu kısmın tam bedelinin ödenmesi gerektiği belirtilmiştir davalı ise savunmasında tazminata hükmedilmesi gerekiyorsa bunun enerji nakil hattının koruma bandı altında kalan bölümünün mülkiyet bedeli üzerinden değil irtifak hakkı bedeli üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür mahkemece hilvan belediyesinden enerji nakil hattı altında kalan yerlere yapılaşma izni verilmesinin mümkün olup olmadığı sorulmuş gelen cevap yazısında ilgili mevzuat uyarınca bu alanlara yapılaşma izni verilmesinin mümkün olmadığı ve buraların yol park veya yeşil alan olarak ayrılması gerektiği ifade edilmiştir mahkeme tarihinde uzman bilirkişilerle mahallinde keşif yapmıştır mühendisi iki bilirkişi tarafından hazırlanan raporda öncelikle emsal alınması gereken satış bedeli tespit edilmeye çalışılmıştır bilirkişi raporunda özetle emsal teşkil ettiği değerlendirilen taşınmazın daha gelişmiş bir mahallede bulunması şehir merkezine daha yakın bir mesafede olması ve konut alanının içinde yer alması emsal taşınmazın piyasada gördüğü rağbet ve satış kabiliyeti hususları dikkate alınarak başvurucunun taşınmazının değerinin emsal taşınmaza nazaran kat daha az olduğu kanaati açıklanmıştır taşınmazın bir bölümü üzerinden enerji nakil hattının geçmesi nedeniyle doğabilecek yaşamsal muhtemel tehlikelere ve tesislerin bakım ile onarımı sırasında oluşabilecek muhtemel kazaların artacağı gerçeğine bağlı olarak taşınmaza olan talebin düşeceği belirtilmiştir başvuru numarası karar tarihi yüksek gerilimin muhtemel tehlikesinden dolayı taşınmaz üzerinde inşaat yapılmasının çevredeki diğer taşınmazlara göre gecikebileceği ve yapılacak yapıların geri dönüşüm riskinin artacağı hususları gözönünde bulundurularak el atma nedeniyle taşınmazın değerinin toplam oranında azaldığı sonucuna ulaşılmıştır iv sonuç olarak taşınmazda yer alan pilon yeri için tl pilon yeri bedeli hesaplanmış ardından toplam büyüklüğünde olan taşınmazın pilon yeri olan toplam bölümü dışında kalan sinin el atma nedeniyle değerinde meydana gelen azalma dikkate alınarak ödenmesi gereken tazminat tl olarak belirlenmiştir mahkeme tarafından tarihinde verilen kararla bilirkişi raporunda belirlenen tl ile pilon yeri bedeli olan tlden oluşan toplam tl tazminata hükmedilmiş taşınmazın enerji nakil hattı koruma bandı altında kalan kısmı üzerinde idare adına daimi irtifak hakkı tesis edilerek tapuya tescil edilmesine karar verilmiştir mahkeme ayrıca söz konusu bir adet direk yerinin tapusunun iptali ile yeni parsel numaraları verilerek kullanım hakkının idare adına tapuya tescil edilmesine karar vermiştir kararda taşınmazın enerji nakil hattı geçirilen bölümü üzerinde irtifak hakkı tesisinin amaca ulaşmak bakımından yeterli olduğu ve tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununun maddesinin son fıkrası uyarınca kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilen durumlarda taşınmazın değerinde meydana gelen düşüklüğün kamulaştırma bedeli olduğu belirtilerek tazminat miktarının irtifak değeri üzerinden hesaplanmasının gerekçesi açıklanmıştır kararın temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesi daire tarihli kararıyla dava konusu taşınmazın geometrik durumu yüz ölçümü henüz parsellenmemiş arsa niteliğinde olması ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının taşınmazın tüm değerinin geçemeyeceği gerekçesiyle kararı bozmuştur anılan karara karşı başvurucu tarafından yapılan karar düzeltme istemi de dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir bozma kararına uyularak yapılan yargılamada daire kararı doğrultusunda yeni bir bilirkişi raporu alınmış ve bilirkişilerce yeniden yapılan hesaplama sonucu idari irtifak bedeli tl tl direk yeri bedeli tl irtifak hakkı bedeli olarak belirlenmiş taşınmazın enerji nakil hattı koruma bandı altında kalan kısmı üzerinde idare adına daimi irtifak hakkı tesis edilerek tapuya tescil edilmesine karar verilmiştir mahkeme ayrıca söz konusu adet direk yerinin tapusunun iptali ile direk yerine yeni parsel numaraları verilerek kullanım hakkının idare adına tapuya tescil edilmesine karar vermiştir mahkeme kararı dairenin tarihli kararıyla onanmış karar düzeltme istemi de tarihli kararıyla reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi iv hukuk a ulusal hukuk sayılı kanunun kamulaştırma şartları kenar başlıklı maddesi şöyledir kanunlarla yapmak yükümlülüğünde bulundukları kamu hizmetlerinin veya teşebbüslerinin yürütülmesi için gerekli olan taşınmaz malları kaynakları ve irtifak haklarını bedellerini nakden ve peşin olarak veya aşağıda belirtilen hallerde eşit taksitlerle ödemek suretiyle kamulaştırma yapabilirler bakanlar kurulunca kabul olunan büyük enerji ve sulama projeleri ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi yeni ormanların yetiştirilmesi kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda bir gerçek veya özel hukuk ödenecek kamulaştırma bedelinin o yıl genel bütçe kanununda gösterilen miktarı nakden ve peşin olarak ödenir bu miktar kamulaştırma bedelinin altıda birinden az olamaz bu miktarın üstünde olan kamulaştırma bedelleri peşin ödeme miktarından az olmamak ve en fazla beş yıl içinde faiziyle birlikte ödenmek üzere eşit taksitlere bağlanır taksitlere peşin ödeme gününü takip eden günden itibaren devlet borçları için öngörülen en yüksek faiz haddi uygulanır kamulaştırılan topraktan o toprağı doğrudan doğruya işleten küçük çiftçiye ait olanların bedeli her halde peşin ödenir ek md yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma işlemlerine başlanılamaz sayılı kanun un hakkı kurulması kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir taşınmaz malın mülkiyetinin kamulaştırılması yerine amaç yeterli olduğu takdirde taşınmaz malın belirli kesimi yüksekliği derinliği veya kaynak kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulabilir sayılı kanun un kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili kenar başlıklı maddesinin birinci ve sekizinci fıkraları şöyledir kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare nci maddeye göre topladığı bilgi ve belgelerle inci madde uyarınca yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle bu bedelin peşin veya kamulaştırma üncü maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesini ister tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hakim tarafından gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hakim tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder mahkemece tespit edilen bu bedel taşınmaz mal kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir tarafların anlaşması halinde kamulaştırma bedeli olarak anlaşılan miktar peşin ve nakit olarak hak sahibi adına bankaya yatırılır başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun kamulaştırma bedelinin tespiti esasları kenar başlıklı maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir taşınmaz malın değerinin tespitinde kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kar dikkate alınmaz kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir sayılı kanun un dava hakla kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir kamulaştırmaya konu taşınmaz malın maliki tarafından uncu madde gereğince mahkemece yapılan tebligat gününden kendilerine tebligat yapılamayanlara tebligat yerine geçmek üzere mahkemece gazete ile yapılan ilan tarihinden itibaren otuz gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal ve maddi hatalara karşı da adli yargıda düzeltim davası açılabilir b uluslararası hukuk avrupa haklan sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün mülkiyetin korunması kenar başlıklı maddesi şöyledir her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır bir kimse ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir yukarıdaki hükümler devletlerin mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip olduklar hakka halel getirmez avrupa haklan mahkemesi kamulaştırmasız el atmanın hukukilik ölçütü yönünden mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığını çeşitli kararlarında kabul etmiştir ve b no b no sarıca ve b no ve kararına konu olayda başvurucunun taşınmazına donanma tarafından askeri bir üs yapılmak üzere kamulaştırma yapılmadan el atılmıştır başvurucunun mülkünün iadesi için açtığı dava ise kabul edilmiştir kamulaştırmasız el atmaya ilişkin süreçte giderimin sağlanmasına yönelik yeterli güvencelerin mevcut olmadığına işaret ederek müdahalenin başvurucuların fiili olarak mülklerinden yoksun bırakılması gibi ağır bir sonuca yol açtığı gerekçesiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir ve adil tazmin yönünden ise in ilkesinin gereği olarak taraf devletin taşınmazı aynen iade etmesine veya güncel değerinin ödenmesine karar vermiştir davalı devletin başvurucuların taşınmazının otoriteler tarafından gasp edilmesi olarak nitelediği yirmi beş yıl süren kamulaştırmasız el atma nedeniyle oluşan fiili zararlar ile başvuru numarası karar tarihi mülkten yararlanamama dolayısıyla oluşan kayıplar için arazinin güncel değerine ek olarak yetkililer tarafından inşa edilen binadan kaynaklanan değer artışının da başvuruculara ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir ve at b no b no kararına konu olayda ise hukukunda olağan usulün dışında farklı bir usulün uygulanarak idare tarafından başvurucunun taşınmazına el atılması söz konusudur başvurucu yararına tazminata hükmedilerek taşınmazına olağan usul uygulanmadan el atıldığını ve açtığı davada derece mahkemelerinin nihai kararı ile birlikte mülkünden yoksun bırakıldığını belirterek kararını sadece tam tazminat ödenmemesine dayandırmanın uygun olmadığını vurgulamıştır uygulanan ve el atmaya yol açan söz konusu usulün öngörülebilir olmadığını ve mülkiyet hakkının korunması bakımından yeterli güvenceler içermediğini belirtmiştir göre bu usulün uygulanması kamu makamlarına olağan kamulaştırma usulünü gözardı etme imkanı tanımakta olup bu durum mülk sahipleri yönünden öngörülemez veya keyfi sonuçlara yol açmaktadır her durumda bu usulün benimsenmesinin hukuka aykırı olan fiili bir durumun onaylanması anlamına geldiği özellikle vurgulanmıştır bu sebeplerle uygulanan söz konusu mekanizmanın yeterli derecede hukuki belirlilik sağlayamadığına işaret etmiştir sonuç olarak hukuka dayalı olmadığından mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin sözleşmeye ek nolu protokolün maddesinin ihlaline yol açtığı sonucuna varmıştır adil tazmin yönünden ise başvurunun ve kararından ayrılan yönlerine değinmiştir buna göre ilk olarak söz konusu başvurudan farklı olarak başvurucu yararına tazminata hükmedildiği ayrıca ilk karara konu olaydan farklı olarak bildirilmiş bir kamu yararına dayalı belirli bir usulün söz konusu olduğu belirtilmiştir buna göre mülkten yoksun bırakma tarihi itibarıyla taşınmazın rayiç değerinin ve bu değerde oluşan değer kaybının giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir at b no sarıca ve kararına konu olayda başvurucuların taşınmazlarına askeri eğitim sahası olarak kamulaştırma yapılmaksızın el atılmıştır başvurucuların miras bırakanı tarafından açılan kamulaştırmasız el atma davası kabul edilmiş ve başvurucular yararına tazminata hükmedilerek taşınmaz idare adına tescil edilmiştir derece mahkemelerinin tescil kararıyla birlikte mülkten yoksun bırakmanın gerçekleştiğini belirtmiştir öncelikle kamulaştırmasız el atma uygulamasının taşınmazların maliki olarak kalan başvurucuları herhangi bir kamu yararı gerekçesi ile eylemini haklı kılmayan idareye karşı dava açmak zorunda bıraktığını vurgulamıştır bu bağlamda derece mahkemelerince kamulaştırmasız el atmanın tespit edilmesinin her durumda idare tarafından oluşturulmuş kanuna aykırı bir durumun hukuki olarak kabul edilmesine ve idarenin kanuna aykırı davranışından fayda sağlamasına imkan tanıdığını açıklamıştır buna göre kamulaştırmasız el atma uygulaması idareye bir taşınmazı kullanma ve taşınmazın malikine önceden ödeme yapmadan devretme imkanı sağlamaktadır bunun sonucu olarak tazminat davası açması gereken ve bu sebeple haklarını ileri sürmek için yargılama masraflarından yükümlü olan ise başvuruculardır halbuki olağan kamulaştırmada süreç satın alma usulünün başarısız olması durumunda ilke olarak yargılama masraflarından yükümlü olması gereken ve kamulaştırmayı yapan idare tarafından başlatılmaktadır sarıca ve başvuru numarası karar tarihi yukarıda belirtilenler ışığında idareye resmi kamulaştırma kurallarının ötesine geçme imkanı sağlayan böyle bir uygulamanın başvurucular yönünden öngörülemez ve keyfi sonuçlara yol açtığını belirtmiştir göre söz konusu uygulama yeterli derecede hukuki güvence sağlaması gereken ve yöntemince gerçekleştirilecek bir kamulaştırmanın alternatifini oluşturamaz somut olayda idarenin başvuranların taşınmazlarını resmi kamulaştırma kurallarına aykırı olarak ve kamulaştırma tazminatı ödemeden sahiplendiğini tespit etmiştir bu bağlamda özellikle türk hukukunda derece mahkemelerinin idarenin kamu yararı amacıyla kullandığı gerekçesine dayalı olarak başvurucuların taşınmazlarından yoksun kaldıklarına hükmetmek suretiyle kamulaştırmasız el atma uygulamasını benimsediği eleştirisinde bulunmuştur sonuç olarak anayasanın maddesinde öngörülen en yüksek gecikme faizi uygulamasının somut olayda uygulanmadığını da belirterek kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaza el atılması yoluyla yapılan müdahalenin mülkiyet hakkını kanunilik boyutu yönünden ihlal ettiği sonucuna varmıştır sarıca ve ihlalin sonuçlarının giderilmesi çerçevesinde sözleşmenin maddesi kapsamında yaptığı değerlendirmede benzer ihlallere yol açılmaması için şu tedbirlerin uygulanması gerektiğine karar vermiştir ve en önemli gereklilik taşınmazlara idare tarafından başından beri veya başlangıçta izin verilmiş olsa da sonradan hukuka aykırı olarak yapılan el atmaların önüne geçilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasıdır bu bağlamda taşınmazların kullanılması ancak kamulaştırma kararlarının ve projesinin hukuk kurallarına uygun olarak alınması suretiyle haklı kılındığında ve ilgililere vakit kaybetmeden yeterli bir tazminat ödenmesini güvence altına alacak bir bütçe sağlandığında mülkiyetin korunmasının gerekliliklerine uygun olur bunlara ek olarak taraf devletin kamulaştırma kurallarına aykırı uygulamalara yol açılmaması için caydırıcı tedbirler alması ve bu uygulamaları yapanlara yaptırım uygulaması gerekir halil b no kararına konu olayda başvurucunun taşınmazı ile ilgili olarak kamulaştırma kararı alınmış ancak kamulaştırma kararı tebliğ edilmeden taşınmaza idare tarafından el atılmıştır başvurucunun açtığı tazminat davası kabul edilmiştir idarenin kamulaştırmayı düzenleyen kuralları dikkate almayarak başvurucunun taşınmazına el atması nedeniyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin hukuki dayanağının bulunmadığı kanaatine ulaşmış ayrıca tazminata ilişkin yargılama sürecinde gerekli usule ilişkin güvencelerin de sağlanmadığını belirterek ihlal sonucuna varmıştır halil v
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar tarihinde trafik sonucunda el ve ime sakarya ili yenikent devlet hastanesine burada muayeneyi yapan doktorun bunun sonucunda sol uyuma ve his meydana ve topal hale amlan kurumuna kez ancak tedaviden bir asker hastanesinin raporunda uyluk kaslan ile birlikte diz kaslarda sinir lezyonuna hasar tespiti ve karar tarihi sakarya konu on inceleme sakarya egitim ve hastanesi uzmam yrd dr dk verilen tarihli raporunda tespit edilen p sinir muhtemelen enjeksiyon ile ilgili kanaatine raporda en nedeninin derin sinirin enjeksiyon travmaya olarak bu bir nedeninin yere enjeksiyon diger bir nedeninin de derin sinirin anatomik varyasyonuna raporda aynca o donem y dev hastanesinde acil servis doktoru olan vs ile telefonda kendisinin hastaya o gun ampul ayak ifade ancak enjeksiyonu yapan tespit edemediklerini uygulayan ifade aleyhine sakarya idare mahkemesinde mahkeme maddi ve manevi tazminat mahkeme konu adli tip kurumundan raporu tarihli raporunda enjeksiyon enjekte edilen doku ile sinir neden olabileceklerinin uygun durumunda da daha ve ortaya ve bu durumun her herhangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olarak raporda enjeksiyonun ve uygulanan bir delil bulgular bir olarak enjeksiyonu uygulayan personeline ve enjeksiyon veren hekime herhangi bir kusur izafe ve tedavi bir hizmet kusuru mahkeme tarihli karar a tkdan al man raporunda herhangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olarak tespit bu durumda idarenin hizmet kusurundan ve tazminat sorumlu ifade muhalif ise alman raporunda sadece enjeksiyon sonucu somut olaya bir ve incelemenin bu nedenle raporun esas konusu karar dairesinin tarihli karar istemi aym dairenin tarihli nihai karar tarihinde tarihinde bireysel karar tarihi iv ilgili hukuk a ulusal hukuk tarihli ve tababet ve dair kanun un maddesinin birinci tabipler tabipleri ve her nevi ameliye hasta veya hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde cerrahiyeler bu muvafakatin tahriri veli veya vasisi veya veya ameliye ifadeye muktedir takdirde muvafakat hareket para verilir tarihli hekimlik meslek maddesi hekim durumu ve konulan tanz tedavi ve tedavi verilen ve yan etkileri tedaviyi kabul etmemesi durumunda tedavi ve riskleri toplumsal ve ruhsal durumuna bir uygunlukta bilgiler hasta verilmelidir bilgilendirilecek hasta kendisi belirler ilgili her ve ile alman tehdit eksik ya da yoluyla acil durumlar ile veya bilincinin ya da karar durumlarda yasal temsilcisinin izni hekim temsilcinin vermemesinin niyete ve bu durum tehdit ediyorsa durum adli mercilere bildirilerek izin bunun durumunda hekim bir ya da kurtarmaya bulunur acil durumlarda etmek hekimin takdirindedir tedavisi yasalarla zorunlu topum tehdit has ta veya yasal temsilcisinin da gerekli tedavi hasta zaman geri alabilir tarihli ve resmi gazetede hasta haklan maddesinin tarihli hali has ta durumunu kendisine uygulanacak ve muhtemel alternatif usulleri tedavinin kabul edilmemesi halinde ortaya muhtemel ve seyri ve neticeleri konusunda veya olarak bilgi istemek sahiptir durumu ile ilgili gereken bilgiyi bizzat hasta veya temyiz kudretinden yoksun veya halinde velisi veya vasisi isteyebilir hasta durumu bilgi almak bir da yetki verebilir gerek hallerde yetkinin belgelendirilmesi istenilebilir maddesinin tarihli hali karar tarihi veya temsilcisinin konusu bilgilendirilip uygulanacak bu sair de kapsar ancak bu ve diger mevzuatta belirlenen ihlal edilmemesi ihtimam b hukuk avrupa insan haklan ve aile kenar maddesinin oy ledir herkes ve aile konutuna ve sahiptir a insan haklan mahkemesi fiziksel ve ruhsal kendilerine uygulanan tedaviye dahil bu hususta ve maruz risklerini olan bilgilere maddesi yer kabul etmektedir kk b no karakoca ve huseyin kk b no devletler ister kamu isterse kurululan yerine getirilsin hizmetlerini ile fiziksel ve ruhsal gerekli tedbirlerin ve karakoca ve huseyin taraf devletler planlanan hastalara bilgi vermelerini gerekli tedbirleri almak bunun bir sonucu olarak bilgilendirilmesi konusu olmadan nitelikte bir riskin ortaya durumunda ilgili devlet hastaya bilgi verilmemesinden sorumlu tutulabilmektedir serif kk b no bir ve hastane hizmetlerindeki eksikliklerin maddesi devlete atfedilmesi yeterli olup hususunda ve hatta her hata ve ihmalin ihtimal bir davada b no her bu veya sahip bilgilerden hareketle tahminlere olarak fikir b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip karar tarihi a iddialan enjeksiyonu yapan kim y devlet hastanesi dahi derece mahkemesince ve a tk verilen raporda da bu hususun ortaya eksik incelemeyle enjeksiyonun muhtemel yan etkileri ve riskleri konusunda da kendisine bilgi bu nedenlerle maddi ve manevi koruma ve adil ihlal ileri b dayanak maddi ve manevi kenar maddesinin birinci herkes ve koruma ve sahiptir maddesinin herkesin beden ve ruh insan ve madde tasarruf ve verimi tek elden hizmet vermesini anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no maddesinin birinci herkesin maddi ve koruma ve sahip belirtilmekte olup konusu maddesi hayata alman fiziksel ve zihinsel gelmektedir anayasa mahkemesi daha konusu hekim kusuru nedeniyle zarar eklindeki ihmale dair maddesinin birinci maddi ve manevi koruma melahat b no ahmet sevim b no hilmi b no amlan kararlar somut olayda ihmale ve usule dair ilgili maddi dair inceleme maddesinin birinci maddi ve manevi koruma incelenmesi gerekmektedir kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de maddi ve manevi koruma ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir karar tarihi esas a gene ilkeler maddesinin birinci herkesin maddi ve manevi koruma ve sahip belirtilmektedir bu kapsamda amlan anayasa ile maddi ve manevi gerek kamusal yetkilerle gerekse en b no maddesinin esas olarak bireylerin maddi ve manevi devlet keyfi bunun devletin nedeniyle maddi ve manevi etkili olarak koruma ve maddi ve manevi eklinde pozitif de ahmet b no nitekim maddesinde de pozitif faaliyetleri de ve digerleri b no devlet bireylerin ile maddi ve manevi koruma ister kamu isterse kurululan yerine getirilsin hizmetlerini ile maddi ve manevi gerekli tedbirlerin ahmet ilke olarak ihmallere konusunda temel yolu hukuki tespit takip edilecek olan hukuk veya idari tazminat yoludur nail b no maddi ve manevi koruma hukuki ortaya koymak adli ve idari tazminat makul derecede dikkatli ve inceleme yerine getirilmesi gerekmektedir derece mahkemelerinin bu olaylara maddesinin seviyede derinlik ve bir inceleme ya da ne da anayasa mahkemesi derece mahkemeleri bu konuda hassasiyet sisteminin daha sonra ortaya benzer hak ihlallerinin sahip zarar engel yasin b no tevfik gayretli b no diger taraftan belirtmek gerekir ki delillerin idari ve yasin bulunan bilgi ve belgelerden hareketle fikir anayasa mahkemesinin mehmet b no ancak maddi ve manevi koruma yerine getirmek zorunda usul somut olayda yerine getirilip nesnel bir ilgili anayasal kurallar derece mahkemelerinin kendilerine takdir yetkileri hareket edip etmediklerinin denetlenmesi gerekir bu one ilgili ve yeterli olup incelenmelidir murat b no karar tarihi bu derece mahkemelerinin kanun yoluna etkili kullanabilmesini surette olarak ortaya yeterli bilimsel ve raporlar gibi somut nesnel verilere murat bilgilendirilerek maddi ve manevi koruma ihlaline sebep olabilir istisnai haller ilgili bilgilendirilerek sonra durumun olarak karar verebilmelerini tedavi ve bununla kendilerine bilgi bu ya da gerekli halinde bile meydana gelebilecek veya olumsuz da bunun sira bilgilendirme ile bir kanaate kadar uygun bir zaman hilmi ahmet b ilkelerin olaya anayasa mahkemesi yukanda maddesi devlete pozitif somut olay yerine getirilip denetlemek tevfik gayretli bu sebeple konu olay devletin maddi ve manevi koruma ve pozitif somut olayda verilen ve derece mahkemesi esas alman raporda soyut olarak enjeksiyon sonucu ortaya komplikasyonlardan buna raporda meydana gelen duyu ilgili doktor ve kusurundan somut olaya enjeksiyonu kim dahi aym uygulanan enjeksiyonun olup konusunda herhangi bir bu durumda raporunda sakat yol enjeksiyon hata olup konusunda yeterli somut bulgu ve tespitlere yer sonucuna diger taraftan konusu kendisinin yeterince ve bir de hukukumuzda hasta haklan bu ve ve hizmetler sunan kurumlar denetim konusunda ve yeterli mevcut bkz ahmet ancak bu teorik olarak mevcut yeterli maddesindeki pratikte de etkin bir mehmet b no karar tarihi somut kendisine enjeksiyon ve konusunda bilgi ve bu sebeple uygun a tk raporunda enjeksiyonun bu bir aynca konusu derece mahkemeleri ancak idare mahkemesi ve bu yer sonu meydana doktor ve kusurundan somut bulgulara yeterli bir ortaya aym enjeksiyon ve de derece herhangi bir konuyla ve yeterli bir ortaya iddia ve sonucuna etki mahiyettedir bu nedeniyle maddi ve manevi kamu pozitif yerine kanaatine maddesinde maddi ve manevi karar verilmesi gerekir c kanunun maddesi ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun kararlar kenar maddesinin esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan irin gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak uzere dosya ilgili mahkemeye tespitine tazminat anayasa mahkemesinin b no anayasa mahkemesince bir sonucuna ve ortadan hususunda yer mehmet meydana gelen ilgili doktor ve kusurundan somut enjeksiyonu kim dahi aynca ve konusunda derece ve yeterli bir ortaya maddi ve manevi sonucuna karar tarihi somut ihlalin mahkeme bu durumda maddi ve manevi ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve nihayet ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden sakarya idare mahkemesine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl giderinin karar verilmesi gerekir a maddi ve manevi koruma ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman maddi ve manevi ve ihlal c bir maddi ve manevi ihlalinin ortadan yeniden sakarya idare mahkemesine d tl giderinin e takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz f bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu rize ili kalkandere ilçesi soğuksu köyü nolu parselde yer alan dört katlı bir binanın malikidir rize ili havzasında a enerji üretimi san ve tic aş şirket tarafından yapılmak istenen cevizlik hidroelektrik santrali için çevre ve orman bakanlığının tarihli ve sayılı çed olumlu kararı verilmiş daha sonra tarihli ve sayılı orman kanununun maddesinin üçüncü fıkrası gereğince orman genel müdürlüğü kadastro ve mülkiyet dairesi başkanlığının tarihli izni ile ormanlık alan tarihine kadar şirkete tahsis edilmiştir bu kapsamda alınan tarihli ve sayılı çed olumlu kararının iptali istemiyle rize mahkemesinin sırasına kayden açılan dava cevizlik regülatöründen bırakılacak suyla ilgili biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilirliği için bir debiye ihtiyaç bulunduğu oysa projede dereye su bırakılmasının taahhüt edildiği bu nedenle anılan çed olumlu kararının sucul hayatın devamı için bırakılacak hayat suyunun hesaplanması dışında çevresel etkilerinin kabul edilebilir seviyelerde olduğu gerekçesiyle tarihli ve sayılı kararla kabul edilerek söz konusu işlem iptal edilmiştir bunun üzerine şirket tarafından tarihinde ankara noterliğinde düzenlenen taahhüt ile mahkeme kararında belirtilen miktar olan suyun dereye bırakılmasının taahhüt edilmesi üzerine tarihli ve sayılı çed olumlu kararı verilmiş bu kararın iptali istemiyle rize mahkemesinin sırasına kayden açılan davada rize mahkemesinin sırasına kayden açılan davada verilen tarihli kararda projenin sucul hayatın devamı için bırakılacak hayat suyunun hesaplanması dışında çevresel etkilerinin kabul edilebilir seviyede olduğu ilk mahkeme kararında belirlenen eksiklik giderilip su miktarının yıl boyunca dere yatağına bırakılacağı taahhüt edilerek alınan tarihli ve sayılı çed olumlu kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle tarihli ve sayılı kararla davanın reddine hükmedilmiştir başvuru numarası karar tarihi orman genel müdürlüğü kadastro ve mülkiyet dairesi başkanlığının tarihli izni ile ormanlık alan cevizlik hidroelektrik santrali için tahsis edildikten sonra izin verilen saha içindeki şalt sahasının genel müdürlüğü tarafından uygun bulunmaması üzerine izinli sahanın izninin iptal edilerek yeni belirlenen ormanlık sahada ek izin verilmesi talep edilmiştir bunun üzerine çevre ve orman bakanlığı orman genel müdürlüğü kadastro ve mülkiyet dairesi başkanlığının tarihli bakanlık olurunu taşıyan sayılı işlemi ile rize ili kalkandere ilçesi soğuksu köyü hudutlarında bulunan ormanlık sahada şalt sahası yapımı amacıyla ilgili şirkete tarihine kadar ek izin verilmiş başvurucu ve diğer üçüncü kişi tarafından söz konusu işlemin iptali hususunda rize mahkemesi nezdinde idari dava açılmıştır başvurucu tarafından söz konusu yargılama sürecinde verilen dava dilekçesi ile bilirkişi raporuna itiraz ve cevaba cevap dilekçelerinde şalt sahası inşaatının soğuksu köyünde olacağına dair mevcut çed raporunda herhangi bir bilgi olmadığı yapılan her değişikliğin çed raporuna tabi olduğu tarım alanları dışında tahsis yapılması gerektiği hâlde buna uyulmadığı çevresel etki değerlendirmesi maddesi uyarınca proje ünitesi olan şalt sahası hidroelektrik santralinin esaslı bir unsuru olduğu için söz konusu tesisin çed raporu dışında bırakılamayacağı buna rağmen daha önce alınan çed raporunda şalt sahası ve çevresel etkileri bağlamında hiçbir değerlendirmenin yapılmamış olduğu bu kapsamda şalt sahasının jeolojik yönden flora ve fauna yönünden yerleşim alanında kalması nedeniyle sosyolojik tarım alanlarında kalması nedeni ile zirai orman içinde kalması nedeni ile ormancılık yönünden hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadığı şalt sahasının mevcut çed raporuna uygun olup olmadığı açısından ilgili tesisin belirtilen çed raporunda değerlendirilip değerlendirilmediği değerlendirmenin yeterli ve kapsamlı olup olmadığı çevresel etkiler noktasında gerekli tedbirlerin öngörülüp öngörülmediği hususunda değerlendirme yapmayan bilirkişilerin görevlerinin kapsamına ve hukuka aykırı olarak tesisin çevresel etki değerlendirmesi uygun olduğu tespitinde bulundukları tesisin inşa edildiği yerin yerleşime açık bir alan olduğu ve tesisin hemen yakınında kendi evinin bulunduğu inşa edilecek yüksek gerilim hatlarının evin çok yakınından geçeceği bu hatların m etrafına radyasyon yayması nedeniyle kanser dâhil bazı hastalıklara neden olduğu ifade edilmiştir rize mahkemesinin sırasına kayden yapılan yargılama neticesinde mahkemenin tarihli ve sayılı kararı ile dava reddedilmiş olup ret gerekçesi şöyledir alandaki şalt sahası alanının genel uygun bulunmaması nedeniyle sahanın izninin iptal edilip yeni belirlenen ormanlık sahada ek izin verilmesine dair davaya konu edilen işlem ile ormanlık alanın doğal yapısının ne tür bir özellik arz ettiği bu alanda yapılacak çalışma sonucunda bitki örtüsünün doğal yaşamın hangi düzeyde etkileneceği bu etkinin kabul edilebilir bir düzeyde olup olmadığı alanda verilen ek izin için sırf bu alana münhasır ayrı ve yeni bir çed olumlu kararı alınmasının gerekli olup olmadığının belirlenebilmesi amacıyla uyuşmazlığa konu edilen alanda keşif ve bilirkişi incelemesine karar verildiği tarihinde yapılan keşif sonucunda bilirkişiler tarafından düzenlenip tarihinde mahkememiz kaydına giren bilirkişi raporunda özetle elektrik üretildikten sonra dağıtım şebekesine verilmesi için gerekli düzenlemelerin yapıldığı açık trafo merkezlerinin şalt sahası olarak adlandırıldığı bu merkezlerde elektriği toplamak veya dağıtmak için gerekli ekipmanın ayırıcılar kesiciler baralar transformatör ve yardımcı gereçlerin bulunduğu cevizli hidroelektrik santrali için elektrik üretimi gerçekleştirildikten sonra elektrik dağıtım şebekesine düzenlenmiş akım olarak verilmesini sağlamak için soğuksu çayı dere kenarında bir adet şalt sahası için tesis kurulduğu hes projesinde trafolarda yapılan elektriğin iletim başvuru numarası karar tarihi hattı gerilimine kv yükseltgenme işleminin çed raporunda m kotunda olduğu belirtilen santral tesisin üzerindeki bir bölgede yapıldığı santralin trafolarının şalt sahası içinde yer almadığı soğuksu deresi güney yamacında kurulan şalt sahasının sadece düzenlenen elektrik akımının dağıtım şebekesine iletileceğinin keşif sırasında belirtildiği daha önce üstlenici firma tarafından belirlenen şalt sahasının kısmının tarafından teknik nedenlerle uygun bulunmaması nedeniyle yeni şalt sahasının belirlendiği şalt sahası kurulacak alanın m yüksekliğindeki bitki örtüsü çeşitliliğinin bu yüksekliklerde diğer benzer alanlarla ortak özellikler gösterdiği bu alanın endemik bitkiler bakımından zengin olmadığı alanda göze çarpan ve türkiyenin diğer yörelerine göre yağızlı ve nemli ikliminden dolayı bolca bulunan bitkilerin bulunduğu ayrıca yerleşim alanının önemli kısmının çay haraları ile kaplı olduğu keşif bölgesinde olduğu belirlenen bitki örtüsünün karadeniz bölgesinin tipik özelliklerini taşıdığı bu bölgenin yerleşim ve yaşam etkileri nedeniyle değişime uğradığı kurulmuş olan tesisin gerekli koruma planları uygulandığı sürece doğal dokuyu tahrip etmeyeceği dava dosyasında yer alan kv cevizlik salt merkezi yer tespit tutanağı başlıklı belgede şalt sahası için daha önce bir yer seçiminin yapıldığı ancak belirlenen yerin yetkilileri tarafından uygun bulunmadığı ve bu nedenle seçilen yerin değiştirildiğini belgelediği sonuç olarak belirlenen şalt sahasının soğuksu deresi güney yamaçlarında çay tarımı faaliyetlerinin yapıldığı küçük bir yerleşimi içeren bir bölge olduğu temmuz tarih ve sayılı resmi yayımlanarak yürürlüğe giren çevresel etki değerlendirmesi yönetmeliği şalt sahaları için çevre etki değerlendirme sürecinin işletilmesini kv gerilimli ve km uzunluğunda iletim hattı olan projeler için zorunlu kıldığı gerilimin kv ve iletim hattı uzunluğu km ise projenin çevre etki değerlendirme işlemine tabi olması seçme ve eleme kriterine dayandırılarak yapıldığı yani projenin yapılacağı yerin hassasiyetine projenin etkisine göre çed gereklidir veya değildir kararı verildiği uyuşmazlığa konu olan olayda ise iletim hattına erişimin mesafe içinde sağlandığı şalt sahasının yapıldığı alanın alan doğal özgünlük taşıyan bir alan olmadığı soğuksu şalt sahasının yerleştirildiği yer ve büyüklüğü değerlendirildiğinde yürürlükte olan çed yönetmeliğine uygun göründüğü belirtilmiştir öte yandan mahkememizin tarihli ara kararıyla ormanlık sahanın sayılı yasa kapsamında tarım arazisi olup olmadığı tarım arazisi ise hangi sınıf tarım arazisi olduğunun sorulması üzerine cevabi yazı ekindeki rize tarım müdürlüğünün tarih ve sayılı yazısında sözü edilen ormanlık sahanın sayılı yasa kapsamında tarım arazisi olmadığı bu nedenle tarımsal anlamda sınıflandırma yapılmadığının belirtildiği görülmüştür dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden cevizlik hidroelektrik santralinin yapımı için çevre ve orman bakanlığı tarafından tarih ve sayılı kararla verilen çevresel etki değerlendirilmesi olumlu kararına karşı mahkememizde açılan davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda projenin genel olarak çevresel etkisinin kabul edilebilir düzeyde bulunduğu sadece deredeki sucul hayatın devamı için bırakılması öngörülen yıllık su miktarının yeterli olmadığı en az suyun bırakılması gerektiği belirtilerek çed olumlu kararının iptal edilmesi üzerine proje sahibi olan müdahil şirket tarafından noterde düzenlenen taahhütname ile yıllık suyun dereye bırakılacağının taahhüt edildiği bunun üzerine çevre ve orman bakanlığı tarafından cevizlik hidroelektrik santrali için tarih ve sayılı çed olumlu kararı verildiği bu kararın da mahkememizde dava konusu edildiği tarih ve sayılı mahkememizin kararıyla son verilen çed olumlu kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddedildiği ancak hidroelektrik santrali için belirlenen şalt sahası alanının genel uygun bulunmaması nedeniyle saha izni iptal edilerek yeni belirlenen ormanlık sahada dava konusu işlemle ek izin verildiği proje için ormanlık alanda alan içindeki şalt sahası alanının iptal edilip şalt sahası kurulabilmesi amacıyla tahsis edilen ormanlık alanın sayılı yasa kapsamında tarım arazisi niteliği taşımadığı karadeniz bölgesinde başvuru numarası karar tarihi görülen tipik bitki örtüsünün hakim olduğu endemik bitkiler bakımından zengin olmadığı çay haralarının bulunduğu hidroelektrik santrali için kurulacak tesisin gerekli koruma planları uygulandığı sürece doğal dokuyu tahrip etmeyeceği santral için oluşturulan iletim hattının kv geriliminde km uzunluğunda olduğu ile şu anda yürürlükte bulunan çevresel etki değerlendirilmesi yönetmeliğinin listesinin sırasında yer alan düzenleme nedeniyle seçme eleme kriterlerine tabi olduğu zaten hidroelektrik santrali için son olarak tarih ve sayılı çed olumlu kararının verildiği ancak iletim hattı konusunda yetkili olduğu ve şalt sahası olarak belirlenen ve tarafından teknik nedenlerle iptal edilen ormanlık alanın yerine yeni oluşturulan şalt sahası alanının doğal özgünlük taşıyan bir alan olmadığı tarih ve sayılı çed olumlu kararından ayrı değerlendirmeyi gerektiren bir nedenin bulunmadığı bu nedenle davaya konu edilen şalt sahası için ek izin verilmesine dair tarih ve sayılı işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır derece mahkemesi kararı temyiz edilmekle danıştay sekizinci dairesinin tarihli ve sayılı kararı ile bozulmuş olup bozma ilamının gerekçesi şöyledir ne kadar mahkemesince keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak santral için oluşturulan iletim hattının kv kilovolt geriliminde ve km uzunluğunda olması nedeniyle çevresel etki değerlendirmesi yönetmeliğinin listesinin sırasında yer alan düzenleme nedeniyle seçme eleme kriterlerine tabi olduğu son olarak verilen gün ve sayılı çed olumlu kararından ayrı değerlendirmeyi gerektiren bir nedenin bulunmadığından bahisle dava reddedilmiş ise de orman sayılan alanlarda verilecek hakkında yönetmelik gereği cevizlik hidroelektrik santrali yapımı için izin verilen sahanın kısmının çıkarılması sonrası yeni belirlenen ormanlık sahanın projeye eklendiği proje sahasının genişletildiği genişletilen proje sahasında gerçekleştirilmesi planlanan proje için yapılan ek izin başvurusunda izin talep edilen yerin ili ilçesi köyü mevkii ve yüzölçümünün belirtilerek diğer kanunlar uyarınca alınması gereken görüş belge ve ve tabi ki ormanlık sahanın projeye eklenmesi sonrası meydana gelen proje sahasının çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerin belirleyen olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemleri seçilen yer ile teknoloji alternatifleri belirleyen çevresel etki değerlendirmesi olumlu ya da olumsuz gereklidir ya da gerekli olmadığı kararının orman sunulmasının zorunlu olduğu tartışmasızdır bu bağlamda cevizlik hidroelektrik santrali yapımı için izin verilen saha içerisindeki şalt sahasının genel müdürlüğünce uygun bulunmaması nedeniyle izinli sahanın izninin iptal edilerek yeni belirlenen ormanlık sahada ek izin başvurusunda bulunulması üzerine davalı idarece ek izin başvurusunda belirtilen sahanın izin verilen sahaya eklendiğinin ve proje sahasının genişletildiğinin dikkate alınması gerektiği açık olup orman sayılan alanlarda verilecek hakkında yönetmeliğe aykırı olarak çevresel etki değerlendirmesi olumlu ya da olumsuz gereklidir ya da gerekli olmadığı kararı alınmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık tersi yaklaşımla gün ve sayılı çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararından ayrı değerlendirmeyi gerektiren bir nedenin olmadığından bahisle davayı reddeden mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamıştır davalı idare tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine danıştay sekizinci dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla dairenin tarihli kararı kaldırarak derece mahkemesinin kararı onanmıştır karar tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiş tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur başvuru numarası karar tarihi belirtilen idari yargı sürecinin yanı sıra tarafından başvurucu ve üçüncü bir kişi aleyhine açılan kamulaştırma davasının yargılaması sonucunda kalkandere asliye hukuk mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile rize ili kalkandere ilçesi soğuksu köyü nolu parselde bulunan taşınmazın bilirkişi raporunda gösterilen ve şalt sahası ile iletim hatlarının inşa edileceği kısmının irtifak hakkının adına tesciline taşınmaz irtifak bedeli için hesaplanan miktarın taşınmazın maliki olduğu belirtilen üçüncü kişi adına bina irtifak bedeli olarak hesaplanan ise bina maliki olan başvurucuya ödenmesine hükmedilmiştir b hukuk tarihli ve sayılı çevre kanununun başlıklı maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir bu kanunda geçen terimlerden çevre canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik fiziksel sosyal ekonomik ve kültürel ortamı çevresel etki değerlendirmesi gerçekleştirilmesi plânlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmaları eder sayılı kanunun etki değerlendirilmesi başlıklı maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir plânladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum kuruluş ve işletmeler çevresel etki değerlendirmesi raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlüdürler çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı veya çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay izin teşvik yapı ve kullanım ruhsatı verilemez proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez çevresel etki değerlendirmesine tâbi projeler ve stratejik çevresel değerlendirmeye tâbi plân ve programlar ve konuya ilişkin usûl ve esaslar bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir tarihli ve sayılı resmî yayımlanan çevresel etki değerlendirmesi etki değerlendirmesi başvuru dosyası çevresel etki değerlendirmesi raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlama yükümlülüğü başlıklı maddesi şöyledir bu yönetmelik kapsamındaki bir projeyi gerçekleştirmeyi planlayan gerçek ve tüzel kişiler çevresel etki değerlendirmesine tabi projeler için çevresel etki değerlendirmesi başvuru dosyası çevresel etki değerlendirmesi raporu seçme eleme kriterlerine tabi projeler için proje tanıtım dosyası hazırlamak ilgili makamlara sunmak ve projelerini verilen karara göre gerçekleştirmekle yükümlüdürler başvuru numarası karar tarihi kamu kurum ve kuruluşları bu yönetmelik hükümlerinin yerine getirilmesi sürecinde proje sahiplerinin isteyeceği konuya ilişkin her türlü bilgi doküman ve görüşü vermekle yükümlüdürler bu yönetmeliğe tabi projeler için çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı veya çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı alınmadıkça bu projelere hiç bir teşvik onay izin yapı ve kullanım ruhsatı verilemez proje için yatırıma başlanamaz ve ihale edilemez belirtilen etki değerlendirmesine tabi projeler başlıklı maddesi şöyledir bu yönetmeliğin a eki listesinde yer alan projelere b seçme eleme kriterlerine tabi olup çevresel etki değerlendirmesi gereklidir kararı verilen projelere c bu yönetmelik kapsamında ya da kapsamı dışında bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı genişletilmesi halinde kapasite artışı toplamı bu yönetmeliğin belirtilen eşik değer veya üzerindeki projelere çevresel etki değerlendirmesi raporu hazırlanması zorunludur belirtilen maddesi şöyledir bu yönetmeliğin a listesinde yer alan projeler b bu yönetmelik kapsamında ya da kapsamı dışında bulunan projelere ilişkin kapasite artırımı genişletilmesi halinde kapasite artış toplamı bu yönetmeliğin eşik değer veya üzerindeki projeler seçme eleme kriterlerine tabidir belirtilen ek sayılı listesinin maddesi şöyledir kv kilovolt ve üzeri gerilimde uzun enerji iletim tesisleri iletim hattı trafo merkezi şalt sahaları belirtilen ek sayılı listesinin maddesi şöyledir kv üzeri gerilimdeki enerji iletim tesisleri km ve üzeri sayılı kanunun maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir ulaşım enerji haberleşme su atık su petrol doğalgaz altyapı katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin baraj gölet sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların devlete ait sağlık eğitim ve spor tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde çevre ve orman bakanlığınca izin verilebilir devletçe yapılan işletilenlerden bedel alınmaz bu izin süresi kırk dokuz yılı geçemez bu alanlarda devletçe yapılanların dışındaki her türlü bina ve tesisler iznin sona ermesi halinde eksiksiz ve bedelsiz olarak orman genel müdürlüğünün tasarrufuna geçer söz konusu tesisler orman genel müdürlüğü veya çevre ve orman bakanlığı ihtiyacında kullanılabilir veya kiraya verilmek suretiyle değerlendirilebilir amaç ve şartlarına uygun olarak faaliyet gösteren hak sahiplerinin izin süreleri yer bina ve tesislerin rayiç değeri üzerinden belirlenecek yıllık bedelle doksan dokuz yıla kadar uzatılabilir bu durumda devir işlemleri uzatma süresi sonunda yapılır verilen izinler amaç dışında kullanılamaz başvuru numarası karar tarihi tarihli ve sayılı resmî yayımlanan orman sayılan alanlarda verilecek hakkında ve özel hukuk tüzel kişilerine verilecek izinler başlıklı maddesi şöyledir ve özel hukuk tüzel kişilerine kamu yararı ve zaruret bulunması halinde savunma ulaşım enerji haberleşme iletişim panosu su arama su kuyusu su isale hattı su deposu su dolum tesisi atık su petrol doğalgaz alt yapı ve katı atık bertaraf tesisi sanatoryum baraj ve gölet tesisleri için bedelli izin verilebilir belirtilen başlıklı maddesi şöyledir ve özel hukuk tüzel kişileri izin talep edilen yerin ilini ilçesini köyünü mevkiini ve yüzölçümünü belirten yazılarına talep sahasını gösterir koordinat değerleri belli ölçekli harita ile yapılması planlanan tesislerin ölçekli vaziyet planını talep sahasının işlendiği haritasını dört takım halinde ekleyerek bölge müdürlüğüne müracaat ederler belirtilen değerlendirilmesi ve izin verilmesi başlıklı maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir talep sahibince talep edilen sahaya ait ölçekli harita ile memleket nirengisine bağlı yersel ölçü yapıldığına dair ölçü ve hesap cetvellerini talep sahasının üzerinde gösterildiği ölçekli vaziyet planını ve diğer kanunlar uyarınca alınması gereken görüş belge ve çed sit su tahsis ve benzeri orman idaresine verilmesi halinde savunma yol enerji nakil hattı su isale hattı su kuyusu su arama su deposu petrol ve doğalgaz boru hattı baraj gölet telefon iletim hattı iletişim panosu tesisleri verici istasyonları ve antenleri gsm baz istasyonları ölçüm istasyonları ve alt yapı gibi talepler için bölge müdürlüğünce teşkil edilecek heyetçe gerekli incelemeler yapılarak tesislerin devlet ormanlarında yapılmasında zaruret olup olmadığı hususunu da içeren bedelli kesin izin raporu düzenlenir bunların dışındaki ulaşım enerji haberleşme su dolum tesisi atık su katı atık bertaraf tesisi sanatoryum talepleri için gerekli incelemeler yapılarak tesislerin devlet ormanlarında yapılmasında zaruret olup olmadığı hususunu da içeren bedelli ön izin raporu düzenlenir yılında rio de janeiroda yapılan birleşmiş milletler çevre ve kalkınma konferansı sonucunda kabul edilen çevre ve kalkınma üzerine rio numaralı prensibi şöyledir sorunlarını ele almanın en iyi şekli ve uygun olan çözüm konuyla ilgili her aşamada ilgili bütün vatandaşların kararlara katılımını sağlamaktır ulusal düzeyde her kişi tehlikeli faaliyet ve maddeler ile ilgili bilgiler dahil olmak üzere kamu makamlarının sahip olduğu çevre ile ilgili tüm bilgilere ulaşabilmeli ve karar alma sürecine katılma olanağına sahip olmalıdır devletler bu bilgilere halkın ulaşmasını sağlamalı ve ayrıca halkın alınacak kararlara katılımını ve duyarlılığını kolaylaştırmalı ve özendirmelidir devletler ayrıca ilgililerin bu konuda yapabilecekleri idari ve yargısal başvuru haklarının kolaylaştırılmasını sağlamalıdır avrupa konseyi parlamenterler meclisinin çevre ve insan haklarına ilişkin tarihli ve sayılı tavsiye ilgili kısmı şöyledir meclisi üye devletlerin hükümetlerine şu hususları tavsiye eder hükümetler avrupa hakları ve maddelerinde ve eki maddesinde güvence altına alındığı gibi kişinin yaşam hakkı sağlık hakkı özel yaşamı ve aile yaşamı ile vücut ve mal bütünlüğünü özellikle çevrenin korunması gerekliliğini de gözönüne alarak etkili biçimde koruyucu tedbirler almalıdır başvuru numarası karar tarihi hükümetler tercihen anayasal düzeyde ve fakat en azından yasal düzenlemeler sonucunda çevre hakkının devlet açısından mutlak olarak korunması gereken nesnel bir insan hakkı olduğunu kabul etmelidirler hükümetler aarhus anlaşmasında kabul edildiği üzere çevre alanında bireylerin bilgi edinme ve alınan kararlara katılım hakları ile kişisel nitelikteki yargısal başvuru haklarını güvence altına almayı kabul etmelidirler iv
Violation
a olaylar başvuru dilekçesi ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi hatip olarak görev yapmakta iken hakkında yapılan bir ihbar üzerine başlatılan soruşturma sonucu başvurucunun görevine son verilmiş ve aynı zamanda terör örgütünün sair efradı olmak suçundan aleyhine kamu davası açılmıştır başvurucunun görevine son verilmesi işlemine karşı açtığı dava diyarbakır mahkemesinin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiş karar danıştay dairesinin tarihli ve sayılı ilamıyla onanmıştır başvurucu hakkında açılan ceza davasında ise diyarbakır ağır ceza mahkemesinin sayılı kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir başvurucu ceza mahkemesi kararının ardından göreve dönme istemiyle diyanet başkanlığına başvurmuş başvurusu tarihli ve sayılı işlemle reddedilmiştir başvurucu tarafından anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada ankara mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile davayı reddetmiştir karar gerekçesi şöyledir kamu görevine açıktan veya yeniden atama yapmak konusunda idarelere takdir yetkisinin tanınmış bulunduğu idarenin bu konuda yargı kararı ile zorlanamayacağı diğer bir ifadeyle idari işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği ancak bu takdir yetkisinin de mutlak olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu takdire dayanan işlemlerin sebep ve maksat bakımından yargı denetimine bağlı bulunduğu hususu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir bir başka ifadeyle bu takdir yetkisi açıktan atamaya ilişkin bir işlemde kullanılmış ise bunun kadro ihtiyaç hizmet gerekleri ve atama isteminde bulunan kişinin kişisel konumu gibi durumlar dikkate alınarak kullanılıp kullanılmadığının yargı incelenmesi idari eylem ve işlem niteliğinde karar vermeyi değil idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden yargı denetiminin işlevini sağlamak olarak kabulü gerekir dosyanın incelenmesinden davacının mardin nusaybin beldesi camii hatibi olarak görev yapmakta iken hakkında yapılan soruşturma sonucunda davacının hizbullah terör örgütüne özgeçmiş ve fotoğraf verdiği bu vesile ile örgütün sair mensuplarından olmayı kabul ettiği ve örgüt adına çeşitli faaliyetlerde bulunduğu bu nedenle davalı idarece davacının siyasi amaçlı devleti yıkmaya yönelik yasadışı terör örgütü ile ilişkisi olması nedeniyle diyanet başkanlığı sınav atama nakil ve görevde yükselme yönetmeliğinin maddesinde belirtilen şartları kaybettiği anlaşılan davacı hakkında sayılı devlet memurları kanununun maddesi uyarınca görevine son verildiği bu işleme karşı diyarbakır mahkemesinin esasına kayden dava açıldığı ve mahkemenin gün ve nolu kararıyla davanın reddedildiği ve bu kararın danıştay dairesinin gün ve nolu kararıyla onandığı anlaşılmıştır bilindiği üzere din görevlilerinin görevlerini ifası sırasında ve gündelik yaşantıları itibariyle eğitici olmaları ve yanlış inanışları düzeltici davranışlar içerisinde din adamı imajına uygun olarak davranış sergilemeleri gerekmektedir dava konusu olayda ise hizbullah terör örgütüne özgeçmiş ve fotoğraf vererek örgütün mensubu olma yönünde irade koyan ve örgüt adına sair faaliyetlerde bulunması görevine son verilen davacının bu işleme karşı açtığı davanın diyarbakır başvuru numarası karar tarihi mahkemesi kararıyla reddedilerek söz konusu kararın danıştay dairesi kararıyla onanması karşısında davacının yeniden eski görevine atanması hususunda davalı idarenin sahip olduğu takdir yetkisinin davalı idarece değerlendirilerek hizmetin özelliği ve hassasiyeti dikkate alınarak atanmama yönünde kullanılmasında hukuka aykırılık görülmemiştir her ne kadar davacı tarafından terör örgütünün sair efradı olmak suçundan cezalandırılması istemi ile hakkında açılan kamu davasının görüldüğü diyarbakır nolu ağır ceza mahkemesinin gün ve nolu kararıyla hakkında beraat kararı verildiği bu nedenle suçsuz olduğunun mahkeme kararıyla ortaya konulması nedeniyle yeniden görevine iade edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de söz konusu mahkeme kararında suç türünün zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldığı belirtildiğinden bu durumun suçun varlığını ortadan kaldırmadığı da açık olup bu yöndeki iddiaları dava konusu işlemi sakatlar nitelikte görülmemiştir temyiz talebi danıştay dairesinin tarihli ve sayılı ilamıyla reddedilerek karar onanmıştır karar düzeltme talebi de aynı dairenin tarihli ve sayılı ilamı ile reddedilmiştir nihai karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuru yapmıştır b hukuk tarihli ve sayılı devlet memurları sona ermesi kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının a bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması b memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi c hallerinde memurluğu sona erer iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir halihazırda bolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda hükümlü olarak bulunan başvurucunun kırıkkale f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda iken kutsal kitap bilgilendirme merkezi adlı bir yayınevine ve dönem türkiye büyük millet meclisi tbmm üyesi olan eski milletvekilleri melda onur ile hüseyin aygüne göndermek istediği mektuplar ceza kurumu disiplin kurulu başkanlığının tarihli ve sayılı kararıyla sakıncalı olarak değerlendirilerek gönderilmemiştir başvurucunun göndermek istediği mektupların alıkonulmasını ayrı bir başvuru formuyla ve numaralı bireysel başvuru numarasıyla şikayet ettiği anlaşılmaktadır gönderilmek istenen mektupların muhataplarının farklı olması sebebiyle anılan mektuplarla ilgili bireysel başvuruları ayrı ayrı ele almanın daha uygun olacağı değerlendirilerek dosyalar birleştirilmemiştir söz konusu mektubun ilgili kısımları şöyledir kutsal kitap bilgilendirme merkezine merhaba mesihin sevgisi üzerinizden eksik olmasın dileklerimle sevgi ve saygılarımla ben tarihinde barkod numaralı mektupla merkezi bakırköy adresine başvurdum kutsal kitabı almak istedim bu mektuptan sonra cezaevinde şahsıma yönelik saldırılar başladı bu tarihten sonra gönderdiğim mektuplar engellendi engellendi yasal herhangi bir hakkım tanınmıyor bu nedenle tarihinde avrupa hakları mahkemesine başvuru yaptım mektupla yaptığım bu başvuru kayıptır bu mektubum kayıp olduğu için defalarca savcılığa suç duyurusunda bulundum ancak işleme konmuyor tarihinde kırıkkale nüfus müdürlüğüne dilekçe yazarak hıristiyan olmak istediğimi kimliğimdeki silinip dinimin hıristiyan olduğunu yazmanızı istiyorum diye dilekçe verdim yapılan uygulamalar karşısında tahammül gücüm kalmadığımdan tarihinde süresiz açlık başlıyorum bu nedenle aşağıda yazacaklarım benim vasiyetimdir bu niteliktedir zaten ayrı bir durum ben ölür isem kişiler sorumludur ben ölür isem beni hıristiyanlık geleneklerine göre defin etmenizi rica ediyorum ve eyer mümkün ise bir rahip ya da papaz aracılığı ile vaftiz olmak istiyorum ben dinimiz hristiyanlık üzerinde yaklaşık olarak yıldır çalışıyor ve inceliyorum devletten bazı kesimler niye hıristiyanlığı bu kadar önemsiyorsun diye bana çeşitli sorular soruyorlar verdiğimi cevaptan anlamadıkları için diyorum hıristiyanlar bana para yardımını yapıyorlar bu bir masum yalandır ancak türkiye toplumu felsefeden kültürden öyle koparılmış ki verecek başka bir cevap yok selam ve sevgilerimi sunarken mesihin sevgisine emanet olun kahraman güvenç not zarfın içinde hıristiyan yaşam programının tanıtım kaydı başvuru numarası karar tarihi okuyucu kuponu anket vardır büyük ihtimal ile bu size son mektubum olacak maddi imkanım el vermiyor şayet imkanım olur ise size yazarım mektubun eklerinde hristiyan inancı ile ilgili bir program tanıtım kartının ve bir kitapla ilgili olduğu anlaşılan okuyucu kuponunun bulunduğu bu kuponda ve dinin ötesinde adındaki bir kitapçıkta yer alan anketlerin işaretlenip mektupla beraber yayınevine gönderilmek istendiği anlaşılmaktadır okuyucu kuponunun bir bölümünde inanç ile ilgili veya buna benzer yaşamsal önemi olan sorularınız varsa mektubunuzu bekliyoruz kitapçıkta yer alan anketlerin yer aldığı kağıdın başında ise anket sorularını cevaplayarak bize gönderirseniz hristiyan inancını açıklayan diğer kitaplarımıza hiç bir ücret ödemeden sahip olacaksınız denilmektedir milletvekillerine gönderilmek istenen mektuplarla beraber anılan mektuplar değerlendirilmiş ve kurumu disiplin kurulunca bunların tamamının sakıncalı bulunarak alıcısına gönderilmemesine karar verilmiştir gerekçenin ilgili kısımları şu şekildedir hükümlünün mektubunun içeriğinde yer alan kuruma ilk girişi esnasında eşyalarının kayıt altına alınmadığına ilgili yerlere yazdığı mektupların alıcılarına gönderilmediğine veya kaybolduğuna kuruma yazdığı dilekçelerinin işleme konulmadığına dair yalan yanlış ve de aksinin kanıtlanması mümkün iddialar ile kurum ve hedef göstermeye yönelik çaba içerisinde olduğu anlaşılmış olmakla birlikte iddiasında yer alan gönderilmediğini ifade ettiği mektuplarının gönderildiği ptt onaylı çıktılarından eşyalarının ise kayıt altına alındığına dair hükümlünün imzası bulunan belgeden ve dilekçelerinin gönderildiği uyap kayıtlarından anlaşılmıştır bu sebep ile hükümlü kahraman güvenç tarafından chp milletvekili melda onura chp tunceli milletvekili hüseyin aygüne kutsal kitap bilgilendirme merkezine gönderilmek istenen mektupların tamamının sakıncalı bulunarak alıcılarına gönderilmemesine karar verilmiştir başvurucu bu karara karşı kırıkkale hakimliği nezdinde şikayet başvurusunda bulunmuştur hakimliği tarihli ve sayılı kararla başvurucunun şikayetini reddetmiştir şikayetin reddedilme sebebi şu şekildedir hükümlü kahraman güvenç tarafından gönderilmek istenen mektuplarda cezaevi idaresince yapılan işlemlerin kanuna aykırı olarak yapıldığı uyandıracak şekilde yalan yanlış yazılar bulunduğundan kurumu hedef gösterme gayesi söz konusu olduğundan cezaevi idaresince sakıncalı bulunarak mektupların gönderilmemesi kararı ceza kurumlarının yönetimi ve ceza güvenlik tedbirlerinin hakkındaki tüzükün maddesine uygun olduğundan hükümlünün şikayetinin reddine başvurucu hakimliğinin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen kırıkkale ağır ceza mahkemesi tarihli ve değişik sayılı kararla hakimliğinin kararını usul ve yasaya uygun bularak başvurucunun itirazını reddetmiştir anılan karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiş başvurucu başvuru numarası karar tarihi tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk anayasa mahkemesinin ahmet temiz b no kararında hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektuplara cezaevi idareleri tarafından yapılan müdahalelere ilişkin mevzuata yer verilmiştir iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu ciro yoluyla devraldığı vade tarihli tl bedelli vade tarihli tl bedelli ve vade tarihli tl bedelli bonolara dayalı olarak keşideci borçlu g mühendislik san dış tic ltd ştiye karşı şanlıurfa müdürlüğünün sayılı dosyasında icra takibi başlatmıştır başvurucu takip sırasında borçlu şirketin iflas ettiğini öğrenmiş tarihinde alacağının iflas masasına kaydı için başvurmuştur başvuru numarası karar tarihi o tarihli ve sayılı kararı ile icra takibinin iflas kararından sonra başlatıldığını takibe dayanak kambiyo senetlerinin tek başına alacağın varlığını ispata elverişli olmadığını alacağın varlığının somut kanıtlarla ispatlanamadığını belirterek başvurucunun talebini reddetmiştir başvurucu kararının iptali ve alacağın iflas masasına kaydı için ankara asliye ticaret mahkemesinde dava açmış mahkeme tarihli ve sayılı kararıyla davayı süre yönünden reddetmiştir mahkemenin tarihli hüküm celsesi tutanağında dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmıştır gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir il müdürlüğünden celp edilen evraklara göre davacı vekili vasıtası ile tarihinde kayıt kabul başvurusunda bulunmuş bu talebi tarih ve nolu iflas ve idare memurluğu kararına göre reddedilmiş kararı başvuruda bulunan av ndye tarihinde tebliğ edilmiştir davacının yeni vekili ankara müdürlüğüm tarihinde vekaletname ibraz ederek vekil olarak kabulünü istemiş o tarihinde de yeni vekile iflas idare memurluğunun kararı ve ikinci alacaklılar toplantısının davet yazısı tebliğ edilmiştir tebliğ gideri avans olarak alındığından maddesinin fıkrası hükmüne göre davanın açma süresi bu tarihten başlayacağından dava en geç tarihinde açılması gerekirken süre geçtikten sonra o tarihinde açılmıştır toplanan delillere göre davacının vekili vasıtası ile yapmış olduğu masaya kayı başvurusunun tarihli karar ile reddedildiği yeni vekilin vekaletname ibraz etmesi üzerine bu vekile tarihinde iflas idare memurluğunun kararı ile ikinci alacaklıların toplanmasına ilişkin davet yazısının tebliğ edilmesine rağmen davanın günlük süre geçildikten sonra açıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur hüküm gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere dava hak düşürücü süre geçtikten sonra reddine dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren günlük yasal süre içerisinde yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup gerekçeli karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde anılan kararı temyiz etmiştir yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilamıyla temyiz istemini süre yönünden reddetmiştir ilgili kısmı şöyledir mahkemece kayıt kabul talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden davacı vekiline günü tebliğ edildiği halde temyiz dilekçesi maddesinde öngörülen günlük yasal süre geçirildikten sonra tarihinde verilmiştir süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi gün ve sayılı birleştirme kararında yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla temyiz isteminin reddi gerekmiştir sonuç yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden il karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı ilamıyla reddedilmiştir ret kararı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş tarihinde yapılan başvuruda süre aşımı olmadığı tespit edilmiştir başvuru numarası karar tarihi b hukuk tarihli ve sayılı ve kanununun maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir idaresi toplantıları idare memurlarının veya herhangi bir alacaklının gündem belirlemek suretiyle yapacağı talep üzerine iflas dairesi müdürünün toplantı gününden en az yedi gün önce göndereceği çağrı üzerine yapılır idaresi kararlarını çoğunlukla alır ancak toplantıya her üç iflas idare memurunun da katılmaması halinde iflas dairesi müdürü iflas idaresinin görevini yüklenir ve iflas idaresi adına tek başına karar alır toplantıya iflas idaresi memurlarından birinin veya ikisinin iştiraki halinde iflas müdürü de bu toplantıya katılır karar alınamaması halinde iflas dairesi müdürünün oyu doğrultusunda işlem yapılır masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar tebligata elverişli adres göstermek ve adalet bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflas idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmı şöyledir alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflas idaresinin seçilmesinden itibaren en geç üç ay içinde iflas idaresi tarafından ve nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel yapılır ve dairesine bırakılır il sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmı şöyledir sıra cetvelinde kabul edilmeyen alacaklar sebepleri ile birlikte gösterilir sayılı kanunun maddesi şöyledir idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları maddenin nci fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder tamamı veya bir kısmı reddedilen yahut iddia ettikleri sıraya kabul alacaklılara doğrudan doğruya haber verilir sayılı kanunun maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şöyledir ticaret mahkemesince verilen kararlar maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece resen taraflara tebliğ olunur bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir ve temyiz incelemeleri hukuk usulü muhakemeleri kanunu hükümlerine göre yapılır tarihli ve sayılı mülga hukuk usulü muhakemeleri kanununun maddesinin birinci fıkrası şöyledir temyiz süresi gündür bu süre tarih ve sayılı kanuna tabi kamu kuruluşları hakkında otuz gündür temyiz süreleri ilamın taraflardan her birine tebliği ile işlemeye başlar tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun geçici maddesinin ve numaralı fıkrası şöyledir bölge adliye mahkemelerinin tarihli ve sayılı adli yargı derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş görev ve yetkileri hakkında kanunun geçici nci maddesi uyarınca gazete de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar sayılı kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur başvuru numarası karar tarihi bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar sayılı kanunun tarihli ve sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki ila üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur iv
Violation
a olaylar başvuru dilekçesi ekleri ile başvuruya konu dosya içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir erzurum ağır ceza mahkemesi kararı ile egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçunu işlediği gerekçesiyle başvurucunun hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir başvurucu hükümlü olarak bulunduğu bolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumundan kurumu genel merkezine bir mektup göndermek istemiştir söz konusu mektupta de takip ettiğiniz gibi eylül tarihinden bu yana bir çok cezaevinde cezaevindeki tecridin son bulması ve anadilin önündeki tüm engellerin kaldırılması talepleriyle başlayan açlık grevi eylemleri sürmektedir bizler de tarihinden itibaren arkadaşlarımıza destek vermek amacıyla hem kapalı hem de açık aile ziyaretlerine çıkmıyoruz arkadaşlarımızın talepleri yerine getirilene kadar bu eylemimiz sürecektir bu konuda gereken duyarlılığı göstereceğinize inanıyoruz ifadeleri yer almaktadır tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında maddesinin numaralı fıkrası uyarınca anılan mektubu inceleyen kurumu disiplin kurulu tarihli ve sayılı kararla mektubun alıkonulmasına karar vermiştir anılan kararla başvurucunun mektubunun yanı sıra diğer hükümlülerin çeşitli sivil toplum kuruluşlarına göndermek istedikleri mektuplar da alıkonulmuştur kararın ilgili kısmı şöyledir disiplin kurulu tarihinde kurum müdürü başkanlığında aşağıda yazılı üyelerden müteşekkil toplanarak mektup okuma komisyonu tarafından incelemesi yapılarak tutanak tanzim edilen hükümlü ramazan genel merkezine göndermek istediği mektup incelenmiş olup mektup içeriğinde örgütü mensuplarının örgütsel olarak haberleşmesi kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan yanlış bilgiler içermesi alıkonulmasına karar verilmiştir başvurucu bu karara karşı bolu hâkimliğine şikâyet başvurusunda bulunmuştur hâkimi tarihli ve sayılı kararla başvurucunun şikâyetini reddetmiştir kararın ilgili kısımları şöyledir sayılı kanunun maddesinde asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütü mensuplarının haberleşmesini sağlayan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise ibaresi yer aldığından konu mektubun incelenmesinde dosya kapsamı da hep birlikte değerlendirildiğinde ceza kurumu kararı usul ve yasaya uygun olduğundan itirazın reddine karar vermek gerekmiştir başvurucu infaz hâkiminin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen bolu ağır ceza mahkemesi tarihli ve sayılı kararla başvuru numarası karar tarihi hâkimliğinin kararındaki gerekçelere atıfta bulunarak kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir anılan karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında şöyledir bu maddede belirlenen kısıtlamalar dışında kendisine gönderilen mektup faks ve telgrafları alma ve ücretleri kendisince karşılanmak koşuluyla gönderme hakkına sahiptir hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup faks ve telgraflar mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez hükümlü tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup faks ve telgraflar denetime tâbi değildir sayılı maddesine dayanılarak çıkarılan tarihli ve sayılı resmî yayımlanan tarihli ve sayılı ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün maddesinin numaralı fıkrası şöyledir asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün maddesi şöyledir inci maddeye göre mektup alma ve gönderme hakkı kapsamında hükümlüler tarafından yazılan mektup faks ve telgraflar zarfı kapatılmaksızın bu işle görevlendirilen ikinci müdür başkanlığında idare memuru ve yüksek okul mezunu iki infaz ve koruma memuru tarafından oluşturulan mektup okuma komisyonuna iletilmek üzere güvenlik ve gözetim servisi personeline verilir yapılan incelemeden sonra gönderilmesinde sakınca görülmeyen mektuplar üzerine görüldü kaşesi vurulur zarf içerisine konularak kapatılır ve postaneye teslim edilir resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilenler hakkında inci maddenin dördüncü fıkrası hükmü uygulanır hükümlülere gönderilen ve açılıp incelendikten sonra verilmesinde sakınca olmadığı anlaşılan mektup faks ve telgraflar zarfları ile birlikte verilir ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi mektup okuma komisyonunca mahalline gönderilmesi veya hükümlüye verilmesi sakıncalı görülen mektuplar en geç saat içinde disiplin kuruluna verilir mektubun disiplin kurulu tarafından kısmen veya tamamen sakıncalı görülmesi hâlinde mektup aslı çizilmeden veya yok edilmeden şikâyet ve itiraz süresinin sonuna kadar muhafaza edilir mektubun kısmen sakıncalı görülmesi hâlinde aslı idarede tutularak fotokopisinde sakıncalı görülen kısımlar okunmayacak şekilde çizilerek disiplin kurulu kararı ile birlikte ilgilisine tebliğ edilir mektubun tamamının sakıncalı görülmesi hâlinde sadece disiplin kurulu kararı tebliğ edilir tebliğ tarihinden itibaren infaz hâkimliğine başvuru için gereken süre beklenir bu süre içinde infaz hâkimliğine başvurulmamış ise disiplin kurulu kararı yerine getirilir hâkimliğine başvurulmuş ise infaz hâkimliği kararının tebliğinden itibaren itiraz süresi beklenir hâkimliği kararına itiraz edilmemiş ise bu karara göre itiraz edilmiş ise mahkemenin kararına göre işlem yapılır hükümlüye yapılacak tebligatta tebliğ tarihinden itibaren gün içinde infaz hâkimliğine şikâyet hakkının kullanılmaması veya infaz hâkimliği kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz edilmemesi hâlinde disiplin kurulu kararının kesinleşerek mektubun sakıncalı görülen kısımlarının okunmayacak şekilde çizilerek verileceği veya tamamı sakıncalı görülen mektubun verilmeyeceği bildirilir kısmen veya tamamen sakıncalı görülen mektuplar iç hukuk veya uluslararası hukuk yollarına başvuru yapılması durumunda kullanılmak üzere idarece saklanır tarihli ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası şöyledir ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi sayılır iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu türkiye elektrik dağıtım aş tedaş genel müdürlüğü edremit başmühendisliği emrinde işçi statüsüyle başteknisyen olarak çalışmakta iken irtikap suçundan hakkında yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde tutuklanmış akabinde burhaniye ağır ceza mahkemesinin sayılı dosyasında dava açılmıştır mahkeme tarihli ve sayılı kararı ile başvurucuyu görevi kötüye kullanma suçundan yıl ay hapis cezası ile cezalandırmıştır bu arada başvurucu hakkında disiplin soruşturması başlatılmış disiplin kurulunun tarihli ve sayılı kararı ile başvurucunun rüşvet almak suçundan yargılanarak görevi kötüye kullanma suçundan hüküm giydiği belirtilmiş dönem toplu sözleşmesinin maddesindeki rüşvet almak ve vermek suçuna kıyasen iş akdi sona erdirilmiştir başvurucunun karara yaptığı itiraz tedaş genel müdürlüğü merkez disiplin kurulunun tarihli ve sayılı kararı ile reddedilmiştir burhaniye ağır ceza mahkemesinin mahkûmiyet kararı temyiz edilmiş yargıtay ceza dairesi tarihli ve sayılı ilamı ile sanığın görevi kötüye kullanmaya teşebbüs suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur bozma üzerine dosya mahkemenin esasına kaydedilmiş mahkeme tarihli ve sayılı kararla başvurucunun görevi kötüye kullanma suçuna teşebbüsten ay on beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiş karar itiraz edilmeden tarihinde kesinleşmiştir başvurucu işe iadesine karar verilmesi istemiyle bursa mahkemesine dava açmış mahkeme tarihli ve sayılı kararıyla davayı reddetmiştir temyiz üzerine karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamıyla onanmıştır onama ilamı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur b hukuk tarihli ve sayılı maddesi şöyledir sözleşmesi feshedilen işçi fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde bu iddiasını ispatla yükümlüdür dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır mahkemece verilen kararın temyizi halinde yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir sayılı maddesinin ilgili kısımları şöyledir başvuru numarası karar tarihi geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde işveren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur sayılı maddesinin ilgili kısımları şöyledir belirli olsun veya olmasın işveren aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri e işverenin güvenini kötüye kullanmak hırsızlık yapmak işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvuruculardan ali hıdır akyol doğumlu olup elazığ ili karakoçan ilçesinde cafer akyol doğumlu olup ankarada hıdır akyol hüseyin akyol murat akyol ve musa akyol sırasıyla ve doğumlu olup ikamet etmektedir başvurucular elazığ ili karakoçan ilçesi akkuş köyünde kain pafta parsel numaralı taş arıdır bakanlar kurulunca tarihli kararnameyle enerji piyasası düzenleme kurulu epdk tarafından yapılacak kamulaştırmalarda tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununun maddesinde düzenlenen acele kamulaştırma usulünün uygulanması kararlaştırılmıştır epdk tarafından tarihli kararla elektrik üretim anonim şirketine elektrik şirketi elazığ ili karakoçan ilçesinde ve başvuranların taşınmazlarını da kapsayan bir bölgede pembelik barajı ve hidroelektrik santralinin yapımı ve işletilmesi hususunda kırk dokuz yıllık üretim lisansı verilmiştir epdknın tarihli kararıyla bakanlar kurulunun anılan kararına dayanılarak pembelik barajının havzasında bulunan taşınmazların kamulaştırılmasına ve kamulaştırma işlemlerinde acele usulünün uygulanmasına karar verilmiştir epdknın o tarihli kararı ile bakanlar kurulunun tarihli kararı danıştay altıncı dairesinde daire dava konusu edilmiştir daire sayılı kararla her iki işlemin de yürütmesini durdurmuştur kararın gerekçesinde sayılı kanunun maddesi uyarınca acele kamulaştırma usulünün uygulanabilmesi için başka hiçbir idari otoriteye devredilmeksizin doğrudan bakanlar kurulunca aciliyet halinin varlığının takdir edilmesi ve bu kapsamda kamulaştırılacak taşınmazlar ile kamulaştırmanın çerçevesinin açıkça belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır gerekçede somut olayda tarihli bakanlar kurulu kararında aciliyet halinin hususundaki yetkinin epdkya devredilmesi ve a erinin konusu yönünden bir sınır çizilmeksizin epdkya genel nitelikte bir yetki verilmesi nedenleriyle ş erin hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir epdk dairenin tarihli asına ili kararından sonra baraj havzasında bulunan taşınmazların aştırılmasından vazgeçilmesine dair işlem tesis etmiştir bunun üzerine bakanlar kurulunca ve tarihli kararnamelerle e ilinde tesis edilecek pembelik barajı ve hidroelektrik santralinin başvuru numarası karar tarihi yapımı amacıyla kararname eklerinde tek tek sayılan ve başvuruculara ait olanların da aralarında bulunduğu taşınmazların epdk tarafından acele kamulaştırılmasına karar verilmiştir öte yandan epdknın ve tarihli kararlarıyla bakanlar kurulu kararlarında sayılan taşınmazlar hakkında acele kamulaştırma kararı verilmiştir epdk tarafından dosyadan anlaşılamayan bir tarihte karakoçan asliye hukuk mahkemesine mahkeme başvurularak başvurucuların paydaşı bulunduğu taşınmaza el konulması talep edilmiş ve mahkemece tespit edilen bedel maliklere ödendikten sonra talebin kabulüne karar verilmiştir başvurucular tarafından bakanlar kurulunun tarihli kararının iptali istemiyle danıştayda dava açılmıştır daire tarihinde bakanlar kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir kararın gerekçesinde kanunda bir yöntem olarak düzenlenen acele kamulaştırma usulünün uygulanabilmesi için olağanüstü durumların bunu gerekli kılması kamu yararının ve kamu düzeninin sağlanmasının amaçlanması ve ayrıca bakanlar kurulunca durumun aciliyetine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş somut olayda acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren hallerin ortaya konulmaması ve aciliyet halinin üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin açıklanmaması nedenleriyle işlemin hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir epdk ayrıca satın alma usulüyle taşınmazın devralınması yolunu işletmiş ise de önerilen bedelin başvurucularca kabul edilmemesi üzerine tarihinde başvuruculara karşı karakoçan asliye hukuk mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açmıştır mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra tarihli kararla bilirkişiler tarafından belirlenen taşınmaz bedelinden acele kamulaştırma sırasında ödenen miktar düşüldükten sonra kalan kısım üzerinden tazminata hükmedilmiş ve ayrıca taşınmazın hazine adına tapuya tesciline kesin olarak karar verilmiştir mahkeme dairece bakanlar kurulu kararının yürütmesinin durdurulduğu ve anılan davada esas hakkında karar verilinceye kadar bu davada bekletme kararı verilmesi gerektiği yolunda davalıların öne sürdükleri itirazı reddetmiştir mahkeme dairede görülen davanın konusunun kamulaştırma işlemi olmadığı ve verilen yürütmenin durdurulması kararının kamulaştırma işlemine ilişkin bulunmadığı gerekçesine dayanmıştır mahkeme ayrıca başvurucuların taşınmazlarına el konulmak suretiyle acele kamulaştırmanın tamamlanması nedeniyle danıştay kararının uygulanma kabiliyetinin bulunmadığını da gerekçesinde belirtmiştir daire uyuşmazlığın esasına ilişkin tarihli kararında davayı reddetmiştir daire bakanlar kurulu kararının sadece mahkemece taşınmaza el konulmasına ilişkin karara dayanak teşkil ettiğini kabul etmiş idarenin sonradan olağan kamulaştırma sürecini başlatmış olmasını bu kapsamda taşınmaz bedelinin tespiti ve tescil davasının da açılmış bulunmasını gözeterek acele kamulaştırma ve olağan kamulaştırma ayrımı yapılmaksızın davanın konusunun bir bütün olarak taşınmaz mülkiyetinin kamulaştırılması biçiminde aşılması suretiyle inceleme yapılması gerektiğini ifade etmiştir daire netice olarak mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kamu yararı amacına yönelik olduğu ve işlemin hukuka uygun bulunduğu sonucuna ulaşmıştır anılan kararın temyizi üzerine danıştay dava daireleri kurulunun tarihli kararıyla daire kararı bozulmuş ve dava konusu bakanlar kurulu kararının iptaline kesin olarak karar verilmiştir kararının gerekçesinde kanunda bir yöntem olarak düzenlenen acele kamulaştırma usulünün uygulanabilmesi için olağanüstü durumların bunu gerekli kılması kamu yararının ve kamu düzeninin sağlanmasının amaç anması ayrıca bakanlar kurulunca durumun aciliyetine karar verilmesi başvuru numarası karar tarihi gerektiği belirtilmiş somut olayda bu koşullar gerçekleşmediğinden bakanlar kurulu kararlarının hukuka aykırı olduğu açıklanmıştır bu arada baraj havzasında taşınmazı bulunan başka malikler tarafından yılı içinde bakanlar kurulunun taşınmazların acele kamulaştırılmasına ilişkin epdkya yetki tanıyan ve tarihli kararnameleri ile bunlara dayanılarak epdk tarafından taşınmazların kamulaştırılması yolunda tesis edilen ve tarihli işlemlerin de iptali istemiyle dairede iki ayrı dava açılmıştır daire tarafından yukarıda anılan gerekçelere dayanılarak tarihinde verilen kararlarla her iki dava da reddedilmiştir ancak söz konusu kararlar tarihli kararlarıyla bozulmuş ve dava konusu bakanlar kurulu kararları ile bunlara dayanılarak tesis edilen epdk işlemlerinin iptaline karar verilmiştir bakanlar kurulu kararının iptalinin başvurucular tarafından açılan davaya ilişkin olarak verilen kararlarla aynı gerekçeye dayandığı anlaşılmaktadır kararların gerekçesinde ayrıca epdk tarafından tesis edilen kamulaştırma işlemleri yönünden de değerlendirme yapılmıştır kararlarda daire kararında bakanlar kurulunca alınan acele kamulaştırma kararının sadece mahkemece taşınmaza el konulmasına ilişkin karara dayanak teşkil ettiğinin belirtilmiş olması nedeniyle acele kamulaştırma ile olağan kamulaştırmanın hukuki niteliği irdelenmiştir acele kamulaştırmada taşınmaz mülkiyetine el konulmasından sonraki aşamalarda yapılan normal kamulaştırma sürecine ilişkin işlemlerin acele kamulaştırma sürecinin bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır kararlarda sonuç olarak epdknın kamulaştırma işlemlerinin dayanağı olan bakanlar kurulu kararlarından bağımsız değerlendirilemeyeceği ifade edilerek bunların da hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir asliye hukuk mahkemesince verilen tarihli kararın başvuruculara tarihinde tebliği üzerine başvurucular kararın bedel tespitine ilişkin hüküm fıkrasını temyiz etmiş kesin nitelik taşıyan tescile ilişkin hüküm fıkrasına karşı ise tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk a ulusal hukuk mevzuat sayılı kanunun maddesinin ikinci fıkrası şöyledir bakanlar kurulunca kabul olunan büyük ve sulama p ile iskan projelerinin gerçekleştirilmesi yeni ormanların kıyıların korunması ve turizm amacıyla yapılacak kamulaştırmalarda bir gerçek veya özel hukuk tüzelkişisine ödenecek kamulaştırma bedelinin o yıl genel bütçe kanununda gösterilen miktarı nakden ve peşin olarak ödenir bu miktar kamulaştırma bedelinin altıda birinden az olamaz bu miktarın üstünde olan kamulaştırma bedelleri peşin ödeme miktarından az olmamak ve en fazla beş yıl içinde faiziyle birlikte ödenmek üzere eşit taksitlere bağlanır taksitlere peşin gününü takip eden günden itibaren devlet borçları için öngörülen en haddi sayılı kanunun maddesinin ilgili bölümleri şöyledir kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare nci maddeye göre topladığı bilgi ve belgelerle inci madde uyarınca yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma tespitiyle hu hedefin peşin veya kamulaştırma üncü maddenin ikinci göre yapılmış ise ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesini ister başvuru numarası karar tarihi mahkemece malike doğrudan çıkarılacak meşruhatlı davetiyede veya ilan yolu ile yapılacak tebligatta j üncü maddede öngörülen süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı yargıda iptal davası açanların dava açtıklarım ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve hu karar tapu dairesine ve paranın bankaya bildirilir tescil hükmü kesin olup tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır üncü maddede belirtilen süre içinde kamulaştırma işlemine karşı hak sahipleri tarafından idari yargıda iptal davası açılması ve idari yargı mahkemelerince de durdurulması kararı verilmesi halinde mahkemece idari yargıda açılan dava bekletici mesele kabul edilerek hunun sonucuna göre işlem yapılır sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi şöyledir mülkiyetin idareye geçmesi mahkemece verilen tescil kararı ile olur sayılı kanunun maddesi şöyledir sayılı milli müdafaa mükellefiyeti kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine bakanlar kurulunca karar alınacak hallerde veya öze kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın değişik ibare md uncu madde esasları dairesinde ve inci madde uyarınca bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına değişik ibare md o uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir bu kanunun üncü maddesinin nci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar ödenecek ilk taksit bedelidir kamulaştırma usulü sayılı kanunun maddesine göre kamulaştırma yapılabilmesi için öncelikle idarenin ödenek temin etmesi gerekmektedir yeterli ödeneği temin ettikten sonra kamu yararı kararı alır kamu yararı kararından sonra kamulaştırılacak taşınmaz belirlenir kamulaştırılacak taşınmazın belirlenmesinin akabinde kamulaştırma kararı alınır bununla birlikte onaylı imar planına veya ilgili bakanlıklarca onaylı özel plan ve projeye göre yapılacak hizmetler için aynca kamu yaran kararı alınmasına ve bu kararın onaylanmasına gerek yoktur sayılı kanunun maddesine göre idarenin kamulaştırma kararı aldıktan sonra öncelikle satın alma usulünü uygulaması gerekmektedir satın alma usulünde idarenin teklif edeceği bedel idare içinde oluşturulan bir kıymet takdir komisyonunca belirlenir tarafların satın alma usulüyle bir sonuca ulaşamamaları durumunda tarihli ve sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki dönemden farklı olarak bedel tespiti ve tescil için malikin değil idarenin yetkili asliye hukuk mahkemesinde dava açması gerekmektedir asliye hukuk mahkemesince sayılı kanunda belirtilen usul uyarınca tespit edilen bedelin tamamı veya taksitle ödeme koşullarının bulunması durumunda ilk taksidinin nakden veya hesabına yatırılarak malike ödenmesinden sonra tescil kararı verilir başvuru numarası karar tarihi kararın tescile ilişkin hüküm fıkrası kesin olup bedele ilişkin hüküm fıkrasına karşı temyiz yoluna başvurulabilir mülkiyetin idareye geçmesi mahkemece tescil karan verilmesi ile olur öte yandan sayılı kanunun maddesi uyarınca malikin kamulaştırma kararının iptali istemiyle idari yargıda dava açması da mümkündür kural olarak bu davanın açılması idare tarafından açılan bedel tespiti ve tescil davasını etkilemez diğer bir ifadeyle asliye hukuk mahkemesi idari yargıda kamulaştırma işlemine karşı açılan iptal davasını bekletici mesele yapmak zorunda değildir bununla birlikte sayılı kanunun maddesinin on dördüncü fıkrası uyarınca kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda açılan davada yürütmenin durdurulması kararı verilmesi durumunda asliye hukuk mahkemesince idari yargıdaki davanın bekletici mesele olarak kabul edilmesi zorunludur acele kamulaştırma usulü olağan kamulaştırma usulünde idarenin taşınmaza el koyması ancak taşınmazın idare adına tescilinden sonra mümkün olabilmektedir taşınmazın tescili ise tarafların anlaşamaması durumunda yukarıda ifade edildiği üzere ancak asliye hukuk mahkemesince verilecek tescil kararı üzerine gerçekleşir bununla birlikte idare bazı durumlarda taşınmaza hemen ihtiyaç duyabilir bu durumda kamulaştırma sürecinin neticelenmesinin beklenmesi kamu hizmetlerinin yürütülmesinde ciddi aksamalara yol açabilir kanun koyucu bu gibi sakıncaların belli ölçüde bertaraf edilmesi amacına yönelik olarak sayılı kanunun maddesinde düzenlenen acele kamulaştırma usulünü öngörmüştür anılan maddede düzenlenen acele kamulaştırma usulü idareye kamulaştırma işlemlerinin neticelenmesini beklemeden kamulaştırılan taşınmaza el koyma imkanı tanıyan olağanüstü bir kamulaştırma usulüdür buna göre tarihli ve sayılı milli müdafaa mükellefiyeti kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacının doğması durumunda aciliyetine bakanlar kurulunca karar alınacak hallerde özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın kanunda belirtilen usule göre bilirkişilerce tespit edilecek değeri idare tarafından mal sahibi adına bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir acele kamulaştırma usulü olağan kamulaştırmada malik lehine getirilen usule ilişkin güvenceleri bertaraf etmemekte yalnızca bu usullerin işletilmesinden önce idareye kamulaştırılacak taşınmaza el koyma imkanı tanımaktadır taşınmaza el konulduktan sonra idare tarafından öncelikle satın alma yolunun işletilmesi bunun mümkün olamaması durumunda ise asliye hukuk mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açılması gerekmektedir bu davada belirlenecek bedelin el koyma istemiyle açılan davada belirlenen bedelden yüksek olması durumunda aradaki fark idare tarafından malike düşük olması durumunda ise malik tarafından idareye ödenir acele kamulaştırma uygulanabilecek hallerden biri olan aciliyetine bakanlar kurulunca karar verilmesi halinin söz konusu olduğu durumlarda idarenin acele kamulaştırma kararı alabilmesi için öncelikle bakanlar kurulunca kamulaştırma ihtiyacı duyulan proje veya yatırımın aciliyet niteli taşıdığına karar verilmesi gerekmektedir b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün maddesi şöyledir her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır bir kimse ancak kamu yaran sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden bırakılabilir başvuru numarası karar tarihi yukarıdaki hükümler devletlerin mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip olduklar hakka halel getirmez avrupa hakları mahkemesi sözleşmeye ek nolu protokolün maddesinin kamu otoritelerince mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kanuna dayanmasını zorunlu kıldığını ifade etmiştir aynca demokratik toplumun temel ilkelerinden olan hukuk devletinin sözleşmede mündemiç bir kavram olduğunu vurgulamıştır b no ancak kanunilik ilkesinin sağlanması bakımından müdahalenin iç hukukta yasal bir temelinin varlığının tek başına yeterli olmadığım kanunun belli bir kaliteye de sahip olması gerektiğini vurgulamış bu bağlamda kanunun hukuk devleti ilkesine uygun olmanın yanında keyfiliğe karşı güvenceler içermesi gerektiğine de işaret etmiştir ve göre mülkiyetten yoksun bırakma yetkisi tanıyan bir yasa kuralının kanunilik kriterini taşıdığından söz edilebilmesi için yeterli düzeyde erişilebilir kesin ve öngörülebilir olması gerekir öngörülebilirliğin derecesinin tespitinde söz konusu kanunun içeriği düzenlediği alanın mahiyeti ve temas ettiği kişilerin sayısı ile statüsü büyük önem taşımaktadır öngörülebilirlik özellikle kamu otoritelerinin keyfi müdahalelerine karşı koruma önlemleri getirilmiş olmasını gerektirmektedir öte yandan kanunun öngörülebilirlik ilkesinin önemiyle orantılı asgari usule ilişkin güvenceler içermesi gerekir ve her hukuk sisteminde kanun hükümlerinin yargısal yoruma tabi tutulmasının kaçınılmaz olduğunun altını çizmektedir göre müphem hususların açıklığa kavuşturulması ve değişen koşullara uyum sağlanması her zaman için bir ihtiyaçtır kanunun kesinliği arzulanan bir husus olmakla birlikte değişen koşullara uyum sağlama kapasitesine sahip olması da önemlidir birçok kanun kaçınılmaz olarak az veya çok belli bir derecede muğlaklık içerir muğlaklık barındıran bu kanunların yorumlanması ve uygulanması ise bir pratik sorunudur bu çerçevede kanunların müphem yönlerini açıklığa kavuşturmak ve yorumda ortaya çıkan şüpheleri dağıtmak mahkemelerin görevidir b no bu yüzden kanunilik şartı hukuk kurallarının yargısal makamlarca yorumlanmasını dışladığı biçiminde anlaşılamaz iç hukukun yorumlanmasının ve uygulanmasının öncelikli olarak ulusal otoritelerin yetkisinde olduğuna dikkat çekmektedir bununla birlikte iç hukukun yorumlanmasının ve uygulanmasının sonuçlarının sözleşme ve içtihatlarıyla uyumlu olup olmadığını denetlemenin görevi olduğunu ifade etmektedir ukrayna b no v
No violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir ili kartal ilçesi soğanlık mahallesi ada parsel sayılı taşınmazın payı kadastro edinimli olarak tarihinde başvurucuların miras bırakanı hüseyin oğlu arif adına tapuya tescil edilmiştir b numarası karar tarihi taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine tarihinde askeri güvenlik bölgesi içinde kalmaktadır şeklinde bir belirti yapılmıştır ayrıca taşınmazın sınırlarına başvuru formu ve eklerinden anlaşılamayan bir tarihte jandarma merkezi komutanlığınca tel örgü çekilmiştir jandarma merkezi komutanlığı tel örgü ile çevrilerek kışlaya dahil edilen söz konusu taşınmazın kamulaştırılması için talepte bulunmuş ancak jandarma genel komutanlığının tarihli yazısı ile kamulaştırma teklifinin uygun görülmediği bildiri imiştir bunun üzerine jandarma merkezi komutanlığınca düzenlenen tarihli tutanakta başvuruculara ait taşınmazın kartal kadastro müdürlüğünce yapılan aplikasyonu çerçevesinde kışlanın sınırlarının tahsisli taşınmazlar üzerine çekilmek suretiyle yeniden belirlendiği ifade edilmiştir ayrıca tarihli bir yazıyla bu taşınmazın maliklerine teslim edileceği duyurulmuştur bu yazının ilgili kısımları şöyledir kamulaştırmasız el atmanın sona erdirilmesi maksadıyla bahse konu parselin aplikasyonu yapılmış kartal kadastro müdürlüğünce çizilen kroki doğrultusunda kışlamız tel örgüleri geriye çekilmiş ve parsel teslime hazır hale getirilmiştir bahse konu taşınmazın aktif maliklere tutanak tanzim edilmek suretiyle teslimini rica ederim jandarma merkezi komutanlığının tarihli yazısıyla kartal belediye başkanlığından imar planında taşınmazın askeri güvenlik bölgesi olarak tahsisinin kaldırılması yönünde revizyona gidilmesi istenilmiştir bu yazının ilgili kısımları şöyledir aynı plan içerisinde yer alan ve sivil şahıslar adına kayıtlı tapunun soğanlık pafta ada notu parselinde bulunan taşınmaz askeri alan olarak gözükmektedir bahse konu taşınmaz kışla sınırları geriye çekilmek suretiyle tarihinde arsa maliklerine teslim edilmiştir öncesinde sehven kışla sınırları içinde kalan ve tapu kayıtlarına askeri güvenlik bölgesi şerhi konan bu taşınmaz ile ilgili gerekli yazışmalar yapılmaktadır jandarma merkezi komutanlığı askeri güvenlik bölgesi sınırlarının yeniden belirlenmesi çalışmaları sonuçlandırılmak üzere olup bitimini müteakiben en kısa süre içerisinde tapu kayıtlarındaki mevcut şerh kaldırılacaktır ada notu parselde kayıtlı taşınmazın askeri güvenlik bölgesinden çıkarılmasında sakınca olmadığı şehir planlama müdürlüğüne bildirilmiş olmasına rağmen yeni planda aynı bölgenin askeri güvenlik bölgesi olarak tahsis edildiği tespit edilmiştir başvurucular paydaşı oldukları ada parsel sayılı taşınmaza tel örgü çekilmek suretiyle el konulduğunu ileri sürerek milli savunma bakanlığı ve jandarma genel komutanlığı aleyhine tarihinde kartal asliye hukuk mahkemesinde ecrimisil haksız işgal tazminatı davası açmıştır başvurucular dava ve tarihli ıslah dilekçeleriyle ile tarihleri arası dönem için tl tazminat talebinde bulunmuşlardır mahkeme tarihli ve sayılı kararı ile davanın reddine karar vermiştir kararın gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir dava hukuki niteliği itibariyle tapulu taşınmazın haksız işgali nedeniyle tazminat isteminden ibarettir getirtilen tapu kayıt sureti ile dosyada bulunan veraset ilamlarından davacıların kartal ilçesi soğanlık mahallesi ada parsel sayılı taşınmazın kayıt maliklerinden hüseyin oğlu arif mustafa esentepe veysel paren ve mustafa dönmez in mirasçıları oldukları anlaşılmaktadır b numarası karar tarihi mahkememizce yerinde günü yapılan keşif ve buna dayalı bilirkişi cem sevilmiş tarafından düzenlenen tarihli rapor ile tel örgünün dava konusu taşınmaza tecavüzü olmadığı belirlenmiştir dava konusu taşınmazın tapu kaydında askeri güvenlik bölgesi içindedir şerhi yer almaktadır kartal belediyesi ve şehircilik müdürlüğünün tarihli cevabi yazısında ada parsel sayılı taşınmazın kartal güneyi nazım planında askeri alanda kaldığı bildirilmiştir dosyada bulunan davalı hazine vekilinin tarihli dilekçesine ekli yazılar ile jandarma merkezi komutanlığının günlü yazı örneklerinden askeri güvenlik bölgesi olan dava konusu taşınmazın sehven kışla sınırları içerisine alındığı ve kışla sınırları geriye çekilerek tarihinde maliklerine teslim edildiği anlaşılmaktadır tapu kaydı ve imar planında açıkça yer aldığına göre davalı idare dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgeyi askeri güvenlik bölgesi olarak ilan etmiştir burada sayılı kanunun kendisine tanıdığı yetkileri kullanarak dava konusu taşınmazı tel örgü içerisine alarak müdahalede bulunmuştur davalının tasarrufu yasaya dayandığından haksız olduğu kabul edilemez hal böyle olunca davanın reddi gerektiği sonucuna varılmaktadır temyiz edilen karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamıyla onanmıştır başvurucuların karar düzeltme istemleri aynı dairenin tarihli ve sayılı ilamıyla reddedilmiştir nihai karar başvurucular vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarihli ve sayılı türk medeni kanununun maddesi şöyledir bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir sayılı kanunun maddesi şöyledir taşınmaz mülkiyetinin konusu şunlardır arazi tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler sayılı kanunun maddesi şöyledir taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur miras mahkeme kararı cebri icra işgal kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır ancak bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır sayılı kanunun maddesi şöyledir olmayan zilyet geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır tarihli ve sayılı askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri kanununun maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi bu kanunun amacı a yurt savunması bakımından hayati önemi haiz askeri tesisler ve bölgeler ile sınırların güvenlik ve gizliliğini sağlamak için bunların çevrelerinde kıyılarında ve havalarında kara deniz ve hava askeri yasak bölgelerinin b yurt savunması veya yurt ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunan veya kısmen dahi tahripleri veya devamlı olarak ya da geçici bir zaman için faaliyetten alıkonulmaları halinde milli güvenlik veya toplum hayatı bakımından olumsuz sonuçlar doğurabilecek diğer askeri tesis ve bölgeler ile kamu veya özel kuruluşlara ait her türlü yer ve tesislerin etrafında güvenlik bölgelerinin kurulması kaldırılması ve gerektiğinde genişletilmesine ilişkin esas ve yöntemlerin düzenlenmesidir sayılı kanunun maddesi şöyledir güvenlik bölgeleri özel güvenlik bölgeleri ve askeri güvenlik bölgeleri olmak üzere ikiye ayrılır sayılı kanunun maddesinin b bendi şöyledir birinci derece kara ve deniz askeri yasak bölgesi olarak ilan edilmeyen silahlı kuvvetlere ait kışla kıta karargah kurum ordugah ve tesisler ile sualtı ve tesislerinin her türlü patlayıcı yanıcı akaryakıt ve gizlilik dereceli maddelerin konmasına tahsis edilmiş sabit ve seyyar depo ve cephaneliklerle bu gibi maddeleri dolduran boşaltan tesisler ve atış poligonlarının çevresinde bu yerlerin dış sınırlarından itibaren en fazla metreye kadar geçen noktaların birleştirilmesi ile tespit edilecek askeri güvenlik bölgeleri genelkurmay başkanlığınca tesis edilebilir bu bölgelerin çevresinin işaretlenmesine ilişkin esaslar yönetmelikte gösterilir sayılı kanunun maddesi şöyledir güvenlik bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır a bölge içindeki gerçek ve ait mallar kamulaştırılabilir b değişik md güvenlik bölgelerinin dış sınırlarından itibaren en çok metreye kadar olan saha dahilinde yangın ve patlama tehlikesi gösteren her türlü maddenin imali depolanması ve satış yerlerinin açılması yasaklanabilir bu yasakla ilgili sınır özel güvenlik bölgelerinde mahalli mülki amirler askeri güvenlik bölgelerinde ise askeri tesisin teknik özellikleri ve hassasiyeti dikkate alınarak garnizon komutanı ve mahalli mülki amirler tarafından birlikte tespit edilir c ek md kamulaştırma yapılan güvenlik bölgelerine ve güvenlik bölgesi tesis edilen deniz sahasına buradaki tesislerde görevli olanlarla askeri güvenlik bölgelerinde yetkili komutanlığın kamu ve özel kuruluşlara ait tesislerde ise bu konuda yetkili makamın izin verdiği kişilerden başkası giremez ve oturamaz d bu bölgelerin güvenliğinin sağlanması bölgeye giriş ve kamulaştırılmayan taşınmaz mallardan yararlanma esasları yönetmelikte gösterilir tarih ve sayılı bazı kurum ve kuruluşların korunması ve güvenliklerinin sağlanması hakkında kanun hükümleri saklıdır e ek md askeri güvenlik bölgesi olarak tespit edilen türk silahlı kuvvetlerine ait kışla kıta karargah kurum ordugah gibi tesislerin fotoğraf ve filminin çekilmesi harita resim ve krokisinin yapılması not alınması veya harita uygulaması gibi faaliyetlerde bulunulması bölgenin savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak bozacak ve açıklayacak cihazlar kullanılması bu amaçla görevlendirilmiş olanlar ile ilgili birlik komutanlığı tarafından izin verilmiş olanlar dışındakilere yasaktır tarihli ve sayılı bakanlar kurulu kararı ile kabul edilen ve tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri yönetmeliğinin maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi kamulaştırma yapılan güvenlik bölgelerinin çevresi askeri güvenlik bölgelerinde yetkili komutanlıkça özel güvenlik bölgelerinde yetkili makam tarafından arazide tel ve duvar gibi engellerle çevrilir kamulaştırma yapılmayan güvenlik bölgelerinin çevresi a arazide işaretlenmez b bu bölgelerdeki kamulaştırma yapılmayan taşınmaz malların tapu kaydına taşınmazın güvenlik bölgesi içinde olduğu işletilir ve taşınmaz mal sahiplerine gerekli tebligat yapılır varsa imar planlarında güvenlik bölgeleri belirtilir anılan maddesi şöyledir bu bölgeler içinde kalan ve kamulaştırılmayan malların maliklerinin ve diğer türk vatandaşlarının bölgede oturmaları zirai faaliyetleri meslek ve sanatlarını icra etmeleri serbesttir ancak bölgede oturanlar dışındaki türk vatandaşlarının bölgede oturmaları zirai faaliyetlerini meslek ve sanatlarını icra etmeleri a askeri güvenlik bölgelerinde yetkili komutanlığın isteği üzerine genelkurmay başkanlığının uygun görmesi halinde milli savunma bakanlığının b özel güvenlik bölgelerinde bölgeye girip çıkma müsaadesi vermeye yetkili makamın isteği üzerine bu özel güvenlik bölgesi kurulmasına ilişkin kararnameyi çıkaran makamın teklifi ile alınacak bakanlar kurulu kararı ile sınırlandırılabilir değişik ikinci paragraf k askeri güvenlik bölgelerindeki kamulaştırılmayan mallar yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilere satılamaz devredilemez ve kiralanamaz özel güvenlik bölgelerinde bulunan taşınmazlar yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındaki yabancı tüzel kişilere satılamaz devredilemez ve kiralanamaz bu taşınmazların yabancı uyruklu gerçek kişilere satılması devredilmesi ve kiralanması taşınmazın bulunduğu yerdeki valiliğin iznine tabidir valilik iznine tabi hususlar sayılı tapu kanununun maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmelik gereğince oluşturulan komisyon tarafından taşınmaz edinimi ya da kiralamanın ülke güvenliğine uygunluğu değerlendirilerek karara bağlanır bu mallar üzerinde inşaat hafriyat tadilat orman yetiştirme veya kesmek gibi hususlar uncu maddenin ve uncu hükümlerine tabidir özel güvenlik bölgelerinde uncu maddenin inci bendinde sözü edilen yetkili komutanlık bu bölgeler içinde yetkili makamdır bu bölgeler içinde kalan ve kamulaştırılmasına gerek duyulmayan mallar yetkili komutanlık veya yetkili makam tarafından tespit edilir tarihli ve sayılı yargıtay birleştirme büyük genel kurulu kararı şöyledir başkasının gayrimenkulünü haksız olarak zaptedip kullanmış olan kötü niyetli kimsenin o gayrimenkulü elinde tutmuş olmasından doğan zararları ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği tazminle mükellef olup bir zarara uğramamış olan malik veya zilyede ecrimisil adı veya başka bir ad altında herhangi bir tazminat vermekle mükellef olmadığına tarihinde çoklukla karar verildi tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununun geçici maddesinin birinci fıkrası şöyledir kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen tarihi ile tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek başvuru numarası karar tarihi suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle mülkiyet hakkından doğan talepler bedel talep edilmesi halinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi mardin cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde başvurucuya ait ev ve arazide arama yapılmıştır başvurucu ve diğer şüpheli hakkında mardin cumhuriyet başsavcılığının tarih ve sayılı iddianamesi ile ticaret maksadıyla uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava mardin ağır ceza mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir mardin ağır ceza mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli diyarbakır ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir diyarbakır ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli tarih ve sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli mardin ağır ceza mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir mardin ağır ceza mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile başvurucunun uyuşturucu madde bulundurmak satışa arz etmek ve nakletmek suçundan yıl hapis ve tl adli para esrar maddesi elde etmek için kenevir ekmek suçundan yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir karar tarihinde başvurucu tarafından temyiz edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur yargıtay ceza dairesi tarih ve sayılı ilâmı ile başvurucu hakkında esrar maddesi elde etmek için kenevir ekmek suçundan verilen hükmün zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle bozulmasına ve kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine uyuşturucu madde bulundurmak satışa arz etmek ve nakletmek suçundan kurulan hükmün onanmasına karar vermiştir b hukuk tarih ve sayılı mülga türk ceza maddesinin birinci fıkrasının numaralı bendi maddesinin üçüncü fıkrası maddesinin numaralı fıkrası tarih ve sayılı uyuşturucu maddelerin murakabesi hakkında maddesinin beşinci fıkrası iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu hükümlü olarak adana f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda kurumu bulunmaktadır başvurucu avukatı olan tarihinde bir mektup göndermek istemiştir on bir sayfadan oluşan mektubun bazı ifadelerde koyulaştırma yapılan ilgili kısımları şöyledir abi ben sizi kolay kolay rahatsız etmek istemedim ancak sıkıntılarımı ciddi sağlık sorunlarımı çözemedim sizden hukuki bir yardım talebinde bulunacağım ama en azından bu konu hakkında aileme anlatmazsan sevinirim aramızda kalmasını rica ediyorum şahsımda kronik hastalığım mevcut hastalığa ilişkin gerek sivil hayatta gerekse ceza infaz kurumunda beş kez cerrahi operasyon ameliyat oldum halen her ay düzenli olarak hastalığa ilişkin şahsıma ait ilaç reçetesi düzenleniyor medical ilacı yanı sıra diyet yemek uygulaması mevcuttur hastalığım beslenme paraleldir ben diyet yemeği listesi talep ettim listeyi bana vermediler vermemelerin nedeni tarafıma verilen diyet yemeği ile listede belirtilen ürünlerin uyuşmaması kurum hergün çıkan yemek çeşitleri kayıt altına aldığı gibi genel müdürlüğüne de bilgilendirme listesi gider yani kısacası sahte ve gerçeğe aykırı liste hazırlanıyor bunca baskıya rağmen diyetten vazgeçtiğime dair dilekçe yazmadım ekmek konusunda da sıkıntı bulunmaktadır benim rahatsızlığımdan dolayı tarafıma kepekli ekmek tükettiğimi tarafıma ekmeği günlük olarak verilmediği toplu bir şekilde verildiği cezaevi şartları ve koşulları gözönüne alındığında ekmekleri muhafaza edilmesi olanağının bulunmadığı gibi diğer günlere ait ekmeklerin küflenmesinden ötürü tüketilemediği çöpe atılmasına sebep olmaktadır adana ili dışında hiçbir ceza infaz kurumunda böyle toplu şekilde ekmek dağıtımı yapılmamaktadır neden ve niçin diyet yemeği kurumda düzenli olarak çıkmıyor yapılacak hukuki işlemler abi siz daha etkin bir başvuru yapabilirsiniz şahsımın kuruma yaptığım sözlü ya da yazılı taleplerim dikkate alınmadı ancak bir hukukçu tarafından başvurulması daha sağlıklı ve güvenli olacağından size yazmayı uygun gördüm adana hakimliğine uygulaması şikayeti kapsamında başvurulabilir sayılı kanunun maddesinde yer alan hükümlü ve tutukluların beslenmelerinin ve sağlıklarının korunmasına yönelik aynı kanunun maddesine idarenin aykırı işlem yaptığına dair başvuru yapılabilir dilekçenin sonuç bölümünde işlemin kasıtlı ve bilinçli yapıldığı gerekçesiyle dilekçenin bir sureti gereğinin takdiri için a cumhuriyet başsavcılığına görevi kötüye kullanmak suçlarından suç duyurusu yapılabilir hakimliği ancak şikayetinin kabulü ve reddine ilişkin karar verebilir şikayet kabul edilirse diyet yemeği düzenli bir şekilde verilmesi sağlanır abi her türlü başvurularda müvekkilimin verdiği bilgilerin yalan veya yanlış olması halinde kendisi hakkında yalan beyanda bulunmak iftira suçlarından işlem yapılmasını talep etmeni rica ediyorum yalnızca diyet yemeğin düzenli bir şekilde verilmesini başvuru numarası karar tarihi kepekli ekmeğin de diğer hükümlü ve tutuklulara her gün düzenli şekilde günlük taze ekmeğin sağlık sorunları nedeniyle kepekli ekmeğinde günlük olarak verilmesine ilişkin başvuru yapmanı rica ediyorum eğer sizde uygun görürseniz olayların içeriği yaptığınız başvuruya paralellik gösteren hususlar içeriyor ek delil olarak sunabilirsiniz abi aynı zamanda konuya ilişkin sorumlu personel hakkında disiplin soruşturması talep edin abi başka bir konuda ise size ekte sunduğum savcılık evrakı ile ilgilidir yalnızca bilgilendirme amacı taşır herhangi bir işlem yapmaya gerek yoktur kurum hiçbir konuda şeffaf ve objektif olmadığı gibi profesyonelce hileli yöntemlere başvurmaktadır ben yalnızca bilgilendirme amaçlı bazı örnekler verdim konuya ilişkin bilgileri kimseyle paylaşmayın abi tekrar hatırlatayım size sağlık sorunlarına ilişkin diyet yemeği konusu dışında hiç bir işlem yapmayın kurumu disiplin kurulu başkanlığının disiplin kurulu tarihli sakıncalı mektup değerlendirme kararıyla mektubun gönderilmemesine karar verilmiştir karar gerekçesinde mektubun kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri içeren bir mektup olduğu vurgulanarak tarihli ve sayılı resmî gazetede yayımlanan tarihli ve sayılı ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzükün tüzüğü ve maddelerine göre sakıncalı olduğu belirtilmiştir başvurucu tarafından disiplin kurulu kararına karşı adana hâkimliğine hâkimliği yapılan şikâyet tarihli kararla reddedilmiştir karar gerekçesinde disiplin kurulu kararında usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı belirtilmiştir başvurucu tarafından hâkimliğinin kararına karşı adana ağır ceza mahkemesine yapılan itiraz tarihli kararla reddedilmiştir karar gerekçesinde itirazın dayanağı oluşturan disiplin kurulu kararının mevzuata uygun olduğuna ilişkin değerlendirmeye yer verilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk anayasa mahkemesi hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektupların denetlenmesine dayanak oluşturan mevzuata daha önceki kararlarında yer vermiştir ahmet temiz b no somut olaya ilişkin mevzuat aşağıda ayrıca belirtilmiştir tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun hükümlünün mektup faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkı kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup faks ve telgraflar denetime tâbi değildir başvuru numarası karar tarihi tüzüğünün hükümlünün mektup faks ve telgrafları alma ve gönderme hakkı kenar başlıklı maddesinin ilgili fıkraları şöyledir asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez hükümlü tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup faks ve telgraflar denetime tâbi değildir ancak hükümlünün savunması için avukatına gönderilen mektup faks veya telgraflar üncü maddenin ikinci fıkrasının c bendinin numaralı alt bendinde belirtilen hâllerin gerçekleşmesi hâlinde bu gönderiler hakkında da üncü maddenin ikinci fıkrasının c bendinin numaralı alt bendinde belirtilen esas ve usuller uygulanır tüzüğünün avukat ve noterle görüşme hakkı kenar başlıklı maddesinin ikinci fıkrasının c bendinin numaralı alt bendi şöyledir sayılı kanunun nci maddesinde kitap dördüncü kısım dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçlardan mahkûm olan hükümlülerin avukatları ile ilişkisinde avukatın savunmaya ilişkin olduğunu beyan ettiği belge ve dosyalar fiziki olarak aranabilir konusu suç teşkil eden fiilleri işlediğine infaz kurumunun güvenliğini tehlikeye düşürdüğüne terör örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde cumhuriyet başsavcılığının istemi ve infaz hâkiminin kararıyla bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi bu kişilerin avukatlarına verdiği veya avukatlarınca bu kişilere verilen belgeler infaz hâkimince incelenebilir hâkimi belgenin kısmen veya tamamen verilmesine veya verilmemesine karar verir bu karara karşı ilgililer sayılı kanuna göre itiraz edebilirler v
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde yap ml incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek uzere gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden uzere ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden uzere yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden ankara idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal top al dye dye m
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen üyesi bir kamu görevlisidir sen yönetim kurulunun tarihli kararı ile ve mart tarihlerinde tüm ülke çapında grevi adı altında işe gelmeme eylemi yapılmasına karar verilmiştir başvurucu bahsi geçen tarihlerde işe gelmemiştir başvurucunun görev yaptığı tarsus milli eğitim müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleri hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonucunda tarihli kararı ile mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuyu uyarma cezası ile cezalandırmıştır başvurucunun söz konusu karara yapmış olduğu itiraz mersin valiliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir başvurucunun karar düzeltme istemi de adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir bölge mahkemesinin ilamı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır başvuru numarası karar tarihi c aylıktan kesme memurun brüt aylığından arasında kesinti yapılmasıdır aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır b özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek sayılı maddesi şöyledir amirleri tarafından verilen uyarma kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir mercileri itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır kabulü hâlinde disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle başvuru numarası karar tarihi tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuruya konu olayların yaşandığı dönemde barış ve demokrasi partisi bdp milletvekilidir başvurucu pkknın neden olduğu ve uzun süredir devam eden terör olaylarının sona erdirilmesi amacıyla başlatılan ve demokratik açılım olarak adlandırılan süreçte aktif olarak rol almış ve söz konusu süreçte yer alan halkların demokratik partisi hdp heyetinin sözcülüğünü yapmıştır bu süreçte başvurucu ve diğer bazı kişiler abdullah öcalan aö ile de görüşmüştür yılının ocak ayında bu süreç devam ederken kendisini feshedecek olan bdp heyeti adasına giderek aö ile görüşmüştür söz konusu görüşmenin ardından tarihinde bdp yönetimi ve halkın demokratik kongresi isimli oluşum tarafından zeytinburnu ilçesinde açık hava toplantısı şeklinde düzenlenen bir nevruz etkinliğinde başvurucu alanda toplanan kalabalığa hitaben bir konuşma yapmıştır söz konusu konuşmanın video kaydı daha sonra ilk derece mahkemesinde yapılan duruşmada izlenmiş ve bu kaydın çözümü duruşma zaptına işlenmiştir duruşma zaptına göre başvurucunun anılan etkinlikteki konuşması şöyledir demokratik kongresi adına burayı dolduran bugüne kadar bütün mücadele alanlarında olduğu gibi bu alanı da dolduran bütün temsiliyetlere bütün bileşenlerine halkların temsilcilerine selam olsun hoşgeldiniz newrozunuz kutlu olsun barışa vesile olsun yoldaşlar yeni bir sürece başlıyoruz bu adına barış masası diyorlar ama masada kotarılan bir şey değildir bu yeryüzüne ve gökyüzüne bütün türkiye halklarının başta kürt halkı olmak üzere ermenilerin süryanilerin kafkas halklarının çerkezlerin mücadelesi ile yeryüzüne ve gökyüzüne yazıldı bu masalarda kotarılmadı bu barış başta kürt halkı olmak üzere emekçiler mazlumlar olmak üzer hepinizin eseridir barışınız da kutlu olsun başvuru numarası karar tarihi biz de olarak onun onurlu evlatlarıyla onur duyuyoruz yoldaşlar çok değil bundan sene önce yine bu alanlardaydık yine elimizde ve kalbimizde barış iradesi ile gelmiştik bu alana sokulmadık o gün de barış diyorduk bugün de barış diyoruz yarın da barış diyeceğiz halkların iradesi işte yan yana durmanın erdemi ve kararlılığının eseri budur ne oldu geçen yıl bu meydana almadılar giremedik mi girdik barış masaların değil bu inadın bu iradenin sonucudur onun için barış size kutlu olsun onun için bize kutlu olsun biz biz bir mücadelenin sonuna gelmedik bir mücadele bitmiş değil biz bir mücadelenin en acı bölümünün sonuna geldik en yakıcı bölümünün ölümlü kanlı bölümünün sonuna geldik bundan sonrası artık yeni bütün halklarla birlikte inşa etmenin zamanıdır tam bir demokrasi ile emekçisi ile ezilenleri ile mazlumlarıyla bu mücadelemiz ta ki tüm halkların tüm ezilenlerin kurtuluşuna kadar devam edecek ama artık bu hikayenin ki anlatılan bizim hikayemizdir sizin hikayenizdir acıklı bölümün acılı bölümün sonuna geldik peki ne pahasına bu halk siz bizi öldürmekten yorulacağınız güne kadar direneceğiz dedi biz yorulmayacağız biz direneceğiz dedi sonucu bu biz siz bizi kabristanla mı korkutuyorsunuz biz o kabristanı gülistan ederiz dedi ölerek bu barışı getirdi siz bizi zindanlarla mı korkutuyorsunuz biz o zindanları bir mücadele alanı bir newroz alanı mayıs alanı yaparız yine getiririz dedi bu barış onun eseridir onun için de kıymetini en çok bizler bileceğiz en çok sizler bileceksiniz bütün türkiye halkları bilecek bütün ezilenler bilecek dolayısıyla bu barış iradesini güvercin kasaplarının eline boğdurtmayacağız boğdurtmayacağız boğdurtmayacağız sayın öcalan hepinize iletilmek üzere dedi ki ne eskisi gibi savaşacağız ne eskisi gibi yaşayacağız bütün halklar türkiye halkları özgürleşene kadar tam demokratik bir ortamda yaşayana kadar da mücadelemiz barış azmimiz ve irademiz devam edecek dedi biz de bu iradeyi olarak bu iradeyi güçlendireceğiz bu iradenin yanında olacağız bugüne kadar nasıl bu mücadelenin kavgasını verdiysek bundan sonra da barış iradesini yere düşürmemek için bundan sonra da ne gerekiyorsa hep birlikte yan yana omuz omuza yapacağız bu irademizi bir kez daha sizinle birlikte haykırmak istiyorum biji yaşasın halkların kardeşliği yaşasın barış yoldaşlar genel başkanımız sayın selahattin demirtaş da burada ben adına hepinizi tekrar selamlıyorum esas konuşmayı sayın eş genel başkanımız yapacak ben sadece hem adına hem sayın ve onun yoldaşlarının selamını iletmek üzere çıktım hep birlikte haykıralım an an an azadi an azadi yaşasın barış newroz be hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum kalın derece mahkemesinin kısmen dayandığı polis raporuna göre başvurucu konuşmasına video kaydında yer almayan şu sözlerle başlamıştır merhaba nasılsınız halkım hoş geldiniz nevroz be nevruzunuz kutlu olsun size kürt halk önderi sayın öcalanın selamını getirdim bu soğuk havada güneş gibi içimizi ısıtsın diye sayın öcalanın selam gönderdiği siz evlatlarımızın kardeşlerimizin selamını getirdim selam olsun başvuru numarası karar tarihi bazı kişilerin söz konusu toplantıda terör örgütünün propagandasının yapıldığı iddiasıyla şikâyette bulunması üzerine bakırköy cumhuriyet başsavcılığı anayasanın maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili meclisin kararı olmadıkça tutulamaz sorguya çekilemez tutuklanamaz ve yargılanamaz hükmü uyarınca yasama dokunulmazlığına sahip olan başvurucunun dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle bir fezleke düzenlemiştir savcılık fezlekeyi türkiye büyük millet meclisine tbmm sunulmak üzere bakanlık ceza genel müdürlüğüne göndermiştir başvuruya konu konuşmanın yapıldığı toplantıdan dört gün sonra tarihinde aönün mektubu düzenlenen nevruz etkinliklerinde okunmuş aö silahların susması ve silahlı terör örgütü mensuplarının ülkeyi terk etmesi çağrısında bulunmuştur pkknın silah bırakması ve şiddetin sona erdirilmesi amacıyla yürütülen çözüm süreci devam ederken pkk terör örgütü yılının haziran ayından itibaren şiddeti tırmandırarak çözüm sürecinin devam ettirilmesi çabalarını sonuçsuz bırakmıştır tbmm genel kurulunda kabul edilen tarihli ve sayılı kanunun maddesiyle anayasaya geçici madde eklenmiştir kural şöyledir bu maddenin türkiye büyük millet meclisinde kabul edildiği tarihte soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden adalet bakanlığına başbakanlığa türkiye büyük millet meclisi başkanlığına veya anayasa ve adalet komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyon başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında bu dosyalar bakımından anayasanın üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren gün içinde anayasa ve adalet komisyonları üyelerinden kurulu karma komisyon başkanlığında türkiye büyük millet meclisi başkanlığında başbakanlıkta ve adalet bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar gereğinin yapılması amacıyla yetkili iade edilir anayasa değişikliği tarihli resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir yapılan değişiklikle anılan maddenin tbmm tarafından kabul edildiği tarihi itibarıyla maddede sayılan mercilere intikal etmiş olan dosyalar hakkında anayasanın maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan yasama dokunulmazlığına ilişkin hükmün bkz uygulanmaması öngörülmüştür bu kapsamda başvurucu hakkındaki fezlekeye konu olan soruşturma dosyası da yılının haziran ayında bakırköy cumhuriyet başsavcılığına başsavcılık gönderilmiştir başsavcılık başvurucunun bahsi geçen etkinlikteki bazı ifadeleri nedeniyle terör örgütünün propagandasını yapma suçundan cezalandırılması için kamu davası açmıştır ağır ceza mahkemesinde yargılanan başvurucu tarihli kararla terör örgütünün propagandasını yapma suçundan yıl ay hapis cezasına mahkûm edilmiştir mahkûmiyet kararının gerekçesinde ilk derece mahkemesi öncelikli olarak tarihli ve sayılı terörle mücadele kanununun terör örgütleri kenar başlıklı maddesinde düzenlenen terör örgütünün propagandasını yapma suçuna ve daha sonra ifade özgürlüğüne ilişkin genel bazı değerlendirmelerde bulunmuştur derece başvuru numarası karar tarihi mahkemesine göre bir eylemin terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olması suçun oluşması için yeterlidir derece mahkemesi nefret içerikli söylemler ile şiddet silahlı ayaklanma ve isyan çağrılarının ifade özgürlüğünün korumasından yararlanamayacağını belirtmiştir mahkûmiyet kararının gerekçesinde ağır eleştiri sınırları içinde kalan siyasi nitelikteki söylemlerin propaganda olarak değerlendirilemeyeceği pkknın şiddete başvuran bir terör örgütü olduğunda ve aönün de birçok kişinin ölümünden sorumlu bu örgütün lideri olduğunda kuşku bulunmadığı belirtilerek başvurucunun sözlerinin değerlendirilmesine geçilmiştir kararın ilgili kısımları şöyledir sayılı yasanın sayılı yasayla değişik maddesinde terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişinin cezalandırılacağı düzenlenmiştir fikir hürriyeti konusunda sözleşmenin maddesiyle ilgili verdiği kararlar da bu maddeyle aynı yöndedir bu madde ile bilinmesi gereken önemli bir husus propaganda kabul edilen eylemin bizzat kendisinin şiddet içerikli olması nefret cebir ya da tehdit içermesi gerekmediğidir propaganda olan eylemin kendisi şiddet nefret tehdit veya cebir içerikli olması ve terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde olması halinde bu madde gereğince suç oluşur kaldı ki terör örgütünün şiddet içerikli eylemlerini öven meşru gösteren veya teşvik eden eylemler bu haliyle zaten şiddeti teşvik eder hale gelir örneğin pkknın yapmış olduğu eylemleri destekliyoruz şeklinde atılan bir sloganda kullanılan kelimelerin hiç biri şiddeti çağrıştırmamaktadır ancak cümle bir bütün halinde değerlendirildiğinde bölücü terör örgütü pkknın eylemlerinin desteklendiği ve şiddeti övücü nitelikte olduğu sonucuna varılmalıdır dolayısıyla bu suç için önemli olan propaganda teşkil eden eylemin terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermesi veya övmesi ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik etmesidir bu bir slogan şeklinde olabileceği gibi pankart taşımak şarkı söylemek basın açıklaması yazmak yazı yazmak resim çizmek gibi çok çeşitli şekillerde olabilir verdiği kararlarda özellikle nefret içerikli hiçbir eylemin maddesi kapsamında korunmayacağını özellikle belirtmektedir yine şiddet çağrısı silahlı ayaklanma çağrısı isyan çağrısı içeren eylemler de maddenin korumasından yararlanmaz göre ağır eleştiri söz konusu olduğu durumlar ile şiddet çağrısının birbirinden ayrılması gerekir mahkemenin özellikle üzerinde durduğu husus eylemin şiddeti övmesi teşvik etmesi veya meşru göstermesidir hatta mahkeme kararında şiirde geçen şiddet içerikli ifadeleri sanatsal özgürlük nedeniyle korunması gerektiğini belirtmiştir buna ilişkin diğer bir örnek kararıdır yine gül ve kararında yasal bir toplantıda atılan basmakalıp sol sloganların şiddet içerseler bile fikir hürriyeti bağlamında korunması gerektiğini belirtmiştir sürek türkiye davasında ise mahkemeye göre başvurucunun makalesinde türkiyenin bir bölümünü kürdistan olarak nitelemesinde ve burası ile ilgili ulusal bir bağımsızlıktan bahsetmesi tek başına müdahaleyi haklı kılmaz ancak aynı makalede kullanılan topyekun bir bağımsızlık mücadelesi istiyoruz tc güçlerine karşı yöneltilmiş bir savaş gibi sözlerin kendisini pkk ile özdeşleştirdiği ve bağımsızlığı gerçekleştirmek için silahlı güç kullanmaya teşvik ettiği için fikir hürriyeti kapsamında değerlendirilemez bütün bu hususlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde bir eylemin terör propagandası olarak nitelendirilip cezalandırılması için mutlak surette şiddete veya silahlı direnişe ya da isyana teşvik ediyor olması terör örgütünün varsa bu tarz eylemlerinin başvuru numarası karar tarihi övülmesi ya da meşru gösterilmesi gerekir ağır eleştiri sınırında kalan siyasi nitelikli söylemlerin bu kapsamda değerlendirilmesi mümkün değildir ayrıca şiddet içerseler bile sanatsal faaliyetlerin daha özel olarak değerlendirilmesi ve maddesinin bu durumlarda daha geniş yorumlanması gerekir kanun maddesinde her ne kadar cebir tehdit ve şiddet ayrı ayrı belirtmiş kararlarında ise şiddet olgusu üzerinde durulmuş ise de cebir ve tehdit zaten şiddetin bir parçası olduklarından kararlarında belirtilen şiddet olgusunun tehdit ve de içerdiği kabul edilmelidir kararımızda pkknın bir terör örgütü olduğu kabul edilerek bu konuda ayrıntıya yer verilmeyecektir yine öcalanın bu örgütün lideri olması nedeniyle bir çok kişinin ölümünden sorumlu tutulduğu yargılandığı ve bu nedenle ceza aldığı ve cezasının kesinleştiği sabittir sanıklar sırrı süreyya önder ve sdnin tarihinde ili zeytinburnu ilçesinde yapılan nevruz kutlaması ve miting şeklindeki açık hava toplantısında konuşma yaptıkları sanık sırrı süreyya önderin size kürt halkı önderi sayın öcalanın selamını de kürdistanda onun onurlu evlatlarıyla onur duyuyoruz şeklinde sözler söyledikleri sanıkların savunmalarından dosyada mevcut tutanak ve görüntü kayıtlarından anlaşılmıştır sanık sırrı süreyya önder yönünden yapılan değerlendirmede sanığın terör örgütü lideri öcalanın fotoğrafının asılı bulunduğu sahnede gerçekleştirdiği konuşmasında söylediği size kürt halkı önderi sayın öcalanın selamını getirdim bugün de kürdistanda onun onurlu evlatlarıyla onur duyuyoruz şeklindeki sözleri ile terör örgütü liderini kürt halkının lideri olarak göstererek terör örgütü pkkyı ve yöneticisini meşru göstermeye çalışmış ülke topraklarının bir bölümünü terör örgütünün bölücü ideolojisinde yer aldığı şekli ile kürdistan olarak tabir etmiş ve bu suretle terör örgütünün propagandasını yapmıştır bütün bu nedenlerle her ne kadar sanıklar suçlamaları kabul etmemiş iseler de sanıkların hüküm fıkralarında belirtilen gerekçeler ile birlikte yukarıda belirtildiği gibi nevruz kutlaması ve miting şeklindeki açık hava toplantısında yaptıkları konuşmalar sırasında bölücü silahlı terör örgütü pkk ile yönetici ve üyeleri lehine terör örgütü pkknın kullanmış olduğu şiddet yöntemini meşru gösteren destekleyen ve öven türkiye cumhuriyeti devletinin güvenlik güçlerince yürütülen meşru ve haklı terörle mücadele operasyonları ile ilgili olumsuz bir algı oluşturmaya çalışan yukarıda yazılı olduğu şekilde sözler sarf ederek ve türkiye cumhuriyeti devleti topraklarının bir kısmını sözde kürdistan olarak nitelendirerek örgütün bölücü ideolojisini yaymaya ve meşru göstermeye çalışarak tmknın maddesinde düzenlenen terör örgütü propagandası suçunu işledikleri anlaşılmakla sanıkların bu madde gereğince yine hüküm fıkralarında belirtilen gerekçeler ile birlikte suç kasıtlarının yoğunluğu propaganda oluşturan sözlerin ve paylaşımların içerikleri göz önüne alınarak kanunda belirtilen ceza miktarlarında alt sınırdan ayrılmak sureti ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmiştir başvurucu mahkûmiyet kararına karşı istinaf yoluna başvurmuştur bölge adliye mahkemesi ceza dairesi tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir başvurucu karardan tarihinde haberdar olmuş ve tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi iv hukuk a ulusal hukuk mevzuat sayılı kanunun terör örgütleri kenar başlıklı maddesinin propaganda suçunu düzenleyen ikinci fıkrasının ilk hâlinin ilgili kısmı şöyledir örgütle ilgili propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve liradan liraya kadar ağır para cezası hükmolunur sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmının yılında yapılan değişiklikten sonraki hâli şöyledir terör yöntemlerine başvurmaya özendirecek şekilde örgütle ilgili propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve liradan liraya kadar ağır para cezası verilir sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmının yılında yapılan değişiklikten sonraki hâli şöyledir şiddet veya diğer terör yöntemlerine başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapanlara fiilleri başka bir suç oluştursa bile ayrıca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve liradan liraya kadar ağır para cezası verilir sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmının yılında yapılan değişiklikten sonraki hâli şöyledir terör örgütünün propagandasını yapan kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmının tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile değiştirilen ve somut olayda başvurucu hakkında uygulanan hâli şöyledir örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır anılan değişikliğin gerekçesi şöyledir şiddeti teşvik edici nitelikte olmayan açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek içeriğinde şiddete başvurmayı cesaretlendirici ifadeler yer almayan ya da kişileri silahlı isyana teşvik edici nitelikte olmayan açıklamalar nedeniyle başvuru numarası karar tarihi bireylerin terörle mücadele kanununun nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde cezalandırılmasını ifade özgürlüğüne aykırı bulmaktadır yapılan düzenlemeyle maddenin ikinci fıkrasında yer alan suçun unsurları yeniden belirlenmekte maddeye cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde ibaresi eklenerek suçun kapsamı standartlarına uyumlu hale getirilmektedir tarihli ve sayılı türk ceza işlemek amacıyla örgüt kurma kenar başlıklı maddesinin tarihinde yürürlüğe giren ilk hâlinin örgüt propagandasına ilişkin numaralı fıkrası şöyledir örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrasının tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile yapılan değişiklikten sonraki nihai hâli şöyledir örgütün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır anılan fıkradan amaç propagandası ifadesinin çıkarılmasının gerekçesi şöyledir maddede yapılan değişiklikle terörle mücadele kanununun nci maddesinde yapılan düzenlemeye paralel olarak örgüt propagandası suçunun unsurları yeniden belirlenmekte ve hangi fiillerin propaganda suçunu oluşturacağı hususu daha somut hale getirilerek standartlarıyla uyum sağlanmaktadır yargıtay yargıtay çok sayıda kararında sayılı kanunun maddesinin terör örgütünün propagandasını yapma suçuna ilişkin ikinci fıkrasında yılında yapılan değişikliğin anlamını açıklamış ve bu kararlarda terörle mücadelenin uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerin ihmal edilebileceği bir alan olmadığının altını çizmiştir yargıtaya göre söz konusu değişiklik sonucunda terör örgütünün propagandası suçunun oluşabilmesi için örgütün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da teşvik edecek şekilde yapılması zorunlu kılınmıştır yargıtay toplantı veya gösteri yürüyüşü sırasında olsun veya olmasın yazı veya sözlerle atılan slogan taşınan pankart veya giyilen üniforma verilen mesajın şiddete çağrı tahrik ve teşvik edici ya da silahlı direnişe ve isyana davet şeklinde veya insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir nefret yaratarak şiddetin doğmasına uygun bir ortamın oluşmasını körükleyecek nefret söylemi niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi doğrudan veya dolaylı şiddete çağrı var ise sanığın kimliği konumu konuşulan yer ve zaman gibi açık ve yakın tehlike testi bakımından analize tabi tutulması gerektiğini ifade etmiştir yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı tarihli ve sayılı tarihli ve sayılı kararları nitekim başvuru numarası karar tarihi yargıtayın bu yaklaşımı neticesinde serok apo yaşasın başkan apo şeklindeki bir sloganın terör örgütünün cebir şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven meşru gösteren ya da teşvik eden içerik taşımadığına olayın meydana geldiği yer ve muhatap kitle de dikkate alındığında propaganda suçunun unsurlarının oluşmadığına karar verilmiştir yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı tarihli ve sayılı kararları yargıtay bir kararında da önceki uygulamalarına ve avrupa hakları mahkemesinin yerleşik içtihatlarına atıf yaparak ifade özgürlüğünün sınırlandırılmasını makul gösterebilecek hâlleri saymıştır yargıtaya göre yapılan bir düşünce açıklamasında şiddet bir araç olarak görülüyorsa kişiler hedef gösterilip kanlı bir intikam isteniyorsa benimsenen düşünceler için şiddete başvurmanın meşru bir yol olduğu ileri sürülüyorsa insanda saldırgan duygular uyandıracak biçimde anlamsız bir nefret yaratarak şiddetin doğmasına uygun ortam kışkırtılıyorsa ifade özgürlüğüne müdahale edilmesi mümkündür yargıtay söz konusu kararda somut olayda çeşitli sendikalar ve legal sivil toplum kuruluşlarının gerekli bildirimleri yaparak organize ettiği barışçıl bir mayıs gösterisinde hüseyin ulaş kurtuluşa kadar savaş şeklindeki sloganın şiddeti çağrıştırsa bile toplumda bilinen ve kalıplaşmış sözlerden olduğu izinli ve olaysız gösteride atıldığı ulusal güvenlik ve kamu düzeni üzerindeki potansiyel etkisinin sınırlı olduğu ve ciddi bir tehlike yaratmadığı gibi diğer sloganlarla birlikte değerlendirildiğinde genelinde hükûmet eleştiri mahiyetinde ifadeler içerdiği sloganda ismi geçen kişilerce yapılan şiddet eylemlerinin olay tarihinden uzunca bir zaman önce gerçekleştirildiği gibi gerekçelerle propaganda suçunun unsurlarının oluşmadığına karar vermiştir yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı kararı b uluslararası hukuk avrupa konseyi terörizmin önlenmesi sözleşmesi tarihli türkiyenin de taraf olduğu avrupa konseyi terörizmin önlenmesi sözleşmesinin terörizmin önlenmesi sözleşmesi terör suçunun işlenmesine alenen teşvik kenar başlıklı maddesi şöyledir bu sözleşmenin amaçları açısından bir terör eylemini işlemeye alenen teşvik terör suçunun işlenmesini kışkırtmak niyetiyle böyle bir eylemin dolaylı olsun veya olmasın terör suçlarını savunarak bir veya birden fazla suçun işlenmesi tehlikesine yol açacak bir mesajın kamuoyuna yayılması veya başka bir şekilde erişilebilir hale getirilmesi anlamına gelir her bir taraf paragrafta tanımlandığı şekilde yasadışı olarak ve kasten işlendiği durumlarda terörizm suçunu işlemeyi alenen teşviki ulusal mevzuatı açısından cezai suç olarak ihdas etmek üzere gerekli olabilecek tedbirleri alacaktır terörizmin önlenmesi sözleşmesinin açıklayıcı raporu şiddet içeren terör suçlarına doğrudan veya dolaylı teşvik oluşturacak mesajlara yönelik belirli sınırlamaların avrupa hakları sözleşmesine uygun olduğunu hatırlatmıştır açıklayıcı raporda bkz açıklayıcı raporda daha sonra terör suçlarının işlenmesine dolaylı teşvik ile meşru eleştiri hakkı arasındaki sınırın nerede olduğu meselesinin önemine değinilmiştir başvuru numarası karar tarihi doğrudan tahrik çoğu hukuk sisteminde bir şekilde suç teşkil ettiğinden özel bir soruna yol açmamaktadır dolaylı tahriki bir suç haline getirmenin amacı uluslararası hukukta veya uygulamada mevcut olan boşluğu bu alanda hükümler ekleyerek telafi etmektir bu hüküm suçun tanımı ve uygulaması bakımından taraflara belirli miktarda takdir yetkisi tanımaktadır örneğin bir terör suçunu gerekli ve haklı göstermek dolaylı teşvik suçunu oluşturabilir ancak uygulanmasında iki şartın karşılanmasını gerektirmektedir ilk olarak bir terör suçunun işlenmesi hususunda özel bir kastın varlığı gerekir aşağıda verilen paragraftaki diğer bir gerekliliğe göre de tahrik hukuka aykırı bir şekilde ve kasten işlenmelidir olarak böyle bir eylemin sonucu bu tip bir suçun işlenmesi tehlikesine neden olmalıdır böyle bir tehlikeye neden olup olmadığı değerlendirilirken yazarın ve mesajın muhatabının niteliği yanında suçun hangi bağlamda işlendiği oluşturduğu içtihat anlamında dikkate alınacaktır tehlikenin önemi ve inandırıcılığı iç hukukun gereklerine uygun olarak ele alınmalıdır terör örgütünün ve liderinin övülmesi eylemine yaklaşımı slogan atılması suretiyle veya başka bir biçimde terör örgütünün ya da örgüt liderinin övüldüğü hâllerde düşünce açıklamalarının doğrudan şiddete teşvik edip etmediği üzerinde durmuştur nitekim abdullah öcalanın kürtlerin lideri olarak ifade edilmesinin tek başına şiddete teşvik etmediği kanaatine ulaşmıştır bahçeci ve b no kararında yaşasın abdullah öcalan yaşasın başkan yaşasın halkların kardeşliği yaşasın kürdistan sözlerini değerlendirmiş ve söz konusu mesajın içerik olarak şiddete başvurmayı silahlı direnişi ve başkaldırıyı teşvik etmediğini kin ve husumet dolu bir söylemin de söz konusu olmadığını ifade etmiştir b no kararında abdullah başkan olarak anıldığı mesajların ve sloganların şiddete teşvik etmeyeceği görüşüne ulaşmış öner ve b no kararında da başvuranın adı geçeni kürtlerin lideri olarak tanımladığı konuşmasının şiddete teşvike yol açmadığına karar vermiştir lütfiye zengin ve b no kararında da bir pankartın üzerinde bulunan sayın abdullah öcalan siyasi irademizdir yazısının şiddet kullanımına silahlı direnişe ya da başkaldırıya teşvik etmediğini ifade etmiştir e göre benzer olaylarda nefret içeren düşünce açıklamalarının dikkate alınması gerekse de somut olayda böyle bir açıklama söz konusu değildir benzer olaylardaki değerlendirmelerinde düşünce açıklamasının şiddeti destekleyip desteklemediğine ilave olarak açıklama nedeniyle herhangi bir zarar doğup doğmadığını da değerlendirmektedir nitekim kılıç ve b no kararında ayaklanalım başkanımız öcalan şeklindeki sloganın şiddet içeren bir tonlamayla atıldığı sonucuna varmakla birlikte anılan sloganın atılmasının anlık olarak herhangi bir kişiye zarar vermediğinin altını çizmiştir bahse konu sloganın ulusal güvenlik ve kamu düzeni üzerindeki potansiyel etkisini sınırlandıran yasal ve barışçıl bir toplantı sırasında atıldığını bu nedenle şiddeti teşvik etmediğini belirtmiştir göre benzer bir slogan nedeniyle kişilerin cezalandırılması başvuru numarası karar tarihi için açık ve olası bir tehlike bulunduğunun gösterilmesi gerekir bahsi geçen kararda maddesinin yalnızca ifade edilen fikirlerin esasını ve bilgileri değil aynı zamanda bunların ifade edilme şekillerini de koruduğunu vurgulamıştır göre düşünce açıklamasının kamu düzeni üzerinde olumsuz bir etkisinin olup olmadığı incelenmelidir nitekim b no kararında terör örgütü ve abdullah öcalan lehine içinde şiddet çağrısı da bulunan sloganların atıldığı adı geçenin fotoğraflarının taşındığı bir toplantıda konuşma yapan ve kürtlerin lideri diyen başvurucunun cezalandırılmasını ifade özgürlüğüne aykırı bulduğu kararında konuşmanın yapıldığı kapsamı ve göstericilerin davranışlarını dikkate almıştır ayrıca başvuranın konuşmasının kamu düzeni üzerinde olumsuz bir etkisinin olup olmadığını incelemiş başvuruya konu toplantının barışçıl olmadığını veya gösteriye katılan kişilerin başvuranın konuşmasını dinledikten sonra şiddet içeren eylemlerde bulunduğunu gösteren herhangi bir delil olmadığını belirtmiştir v
Violation
başvuru dilekçesi başvuruya konu dava ve soruşturma dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu jandarma komutanlığı emrinde asker iken tarihinde yaşamını yitiren doğumlu rıdvan şıhın babasıdır a rıdvan şıh ın askerlik süreci ve ölümü başvurucunun oğlu rıdvan şıh askerlik hizmetine başlamadan önce tarihinde yapılan son yoklamada sağlık sorununuz var mı herhangi bir sağlık raporunuz var mı devamlı kullandığınız bir ilaç ya da madde var mı gibi sorulara hayır cevabını başvuru numarası karar tarihi aynı gün sağlık muayenesinden geçirilen ve askerliğe elverişli olduğu değerlendirilen rıdvan şıh tarihinde askere sevk edilmiş ve tarihinde jandarma eğitim alay bilecik teslim olmuştur rıdvan şıh tarihinde yapılan psikososyal risk faktörü tarama anketinde daha önceden psikolojik bir rahatsızlık geçirdiniz mi son bir yıl içerisinde psikolojik bir rahatsızlık geçirdiniz mi son zamanlarda kendinizi öldürmeyi düşündünüz mü gibi sorulara hayır cevabını vermiştir bilecikteki askerlik eğitimini tarihinde tamamlayan rıdvan şıh yedi gün izin kullanmış ve tarihinde almus jandarma komutanlığındaki birliğine teslim olmuştur birliğe katılış işlemleri sırasında yapılan çeşitli anketler neticesinde rıdvan şıhın sağlık durumu normal olarak değerlendirilmiştir yapılan anket ve görüşmelerde psikolojik bir sorunu olmadığı değerlendirilen rıdvan şıh bu nedenle rehberlik ve danışma merkezi takibine de alınmamıştır rıdvan şıh tarihinde sol elindeki ağrı nedeniyle almus devlet hastanesine sevk edilmiştir burada yapılan muayene neticesinde rıdvan şıhın tokat devlet hastanesi ortopedi polikliniğine sevki uygun görülmüştür bunun üzerine almus jandarma komutanlığı tarafından tokat devlet hastanesi baştabipliğine tarihli sevk yazısı yazılarak rıdvan şıhın tedavisinin yapılması ve bu hususta kendilerine bilgi verilmesi istenmiştir bu kapsamda anılan hastanenin ortopedi polikliniğinde tarihinde muayene edilen rıdvan şıh sol elde travmaya dayalı romatizma teşhisiyle iki ay spor faaliyetlerinden muaf tutulmuş ayrıca hastanenin psikiyatri polikliniğe sevk edilmiştir psikiyatri polikliniğinde tarihinde yapılan muayene sonucunda rıdvan şıha bozukluk tanısı konmuş ve mevcut ilaçlarına devamı önerilmiştir tokat devlet hastanesi psikiyatri polikliniğince konulan bozukluk tanısı askeri yetkililerin dikkatinden kaçtığından rıdvan şıh bu kapsamda bir tedavi görmemiştir rıdvan şıh tarihinde saat silahlıktan rastgele aldığı bir silahla kendisini yaralamış ve akabinde kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir b ceza soruşturması süreci olay hakkında bilgilendirilen piyade eğitim tugay komutanlığı askeri savcılığı askeri savcılık nöbetçi savcısı yetkililere delillerin tespiti ve muhafazası için gerekli tedbirlerin alınması talimatını vermiştir resen başlatılan soruşturma kapsamında olay yeri incelemesi ile ölü muayene ve otopsi işlemleri gerçekleştirilmiş olay yerinde bulunan deliller muhafaza altına alınmıştır olay yeri incelemesi sırasında rıdvan şıhın dolabında bazı ilaçlar bulunmuştur bu ilaçlar üzerinde sivas asker hastanesinde görevli öd tarafından yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde söz konusu ilaçların antibiyotik ve ağrı kesici niteliğinde ilaçlar olduğu tespit edilmiştir bilirkişi raporunda ayrıca rıdvan şıhın dolabında bulunan hiçbir ilacın antidepresan türü rahatsızlıklarda kullanılan ilaçlardan olmadığı belirtilmiştir ölü muayene ve otopsi tutanağında vücudun ön yüzünden giren ateşli silah mermi çekirdeğinin önden arkaya vücuda paralel seyrederek karaciğer kalp sol akciğer ve diyaframda yaralanmaya neden olduğu şahsın kesin ölüm sebebinin ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı iç organ yaralanması ve iç kanama olduğu belirtilmiştir askeri savcı rıdvan şıhın vurulma anına şahitlik eden kişiler ile diğer bazı kişilerin ifadesini tarihinde almıştır bu kapsamda dinlenen cbnin ifadesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi ben olay tarihinde jandarma komutanlığı nda nöbetçi astsubay idim nöbet değişim saati olan sularında özal onbaşı ile birlikte silahlığı açtım daha sonra özal onbaşı nöbet defterini doldurmak için içeriye girdi ben de diğer nöbetçilere bakmak için biraz daha ileriye gittim bu sırada rıdvan içeriye girerek bir tane piyade tüfeği alarak dışarıya silahlığın metre ilerisinde bulunan barfiks demirlerinin arkasındaki çimenlik alana gitmiş ben de rıdvan ile özal onbaşının arasında geçen yüksek sesli konuşmayı duyduğumda ne olduğunu anlamak için silah lığın önüne geldim bu esnada rıdvan ı duvarın önünde direklerinin arkasındaki çimenlik alanda gördüm rıdvan silahın dipçiğini yere dayayıp silahın üzerine doğru eğilmiş ve namlusunu karın boşluğuna doğru dayamış bir şekilde duruyordu ve sürekli olarak gelmeyin öldüreceğim kendimi şeklinde bağırıyordu ben de kendisini ikna etmek amacıyla seni çarşı iznine gönderirim seni hizmet bölüğüne alırım şeklinde ikna edici sözler söyledim daha sonra rıdvan ın etrafında bulunan askerlere bir zarar gelmemesi amacıyla askerlere geri çekilmesini söyledim onlar geri çekildikten sonra ben tekrar rıdvan ile konuştum bu sırada karanlık olduğu için rıdvan duvara tam yaslanıp yaslanmadığını göremedim ancak duvarın önünde duruyordu ben rıdvan ı yaklaşık olarak beş dakika kadar ikna etmeye çalıştım ki rıdvan dört beş kere kelimei şehadet getirdi ve bismillah deyip tetiğe bastı tetiğe bastıktan sonra kısa süre havalandıktan sonra etrafında dönüp yere yıkıldı daha sonra hazırda bekleyen aracı rıdvan ın bulunduğu yere çektirdim ve rıdvan ı araca koyup almus devlet hastanesine m ç ile götürdüm oradan da tokat devlet hastanesine ambulans ile götürdük tokat devlet hastanesinde tedavi devam ederken jandarma er rıdvan şıh kısa bir süre sonra hayatını kaybetti s c rıdvan benimle çok samimi idi bana komutanları ya da herhangi bir arkadaşı ile problemi olduğundan bahsetmedi eğer karakolda bulunan rütbeli ya da erlerden herhangi birisiyle bir husumeti olsaydı benim haberim olurdu kendisi şaka yapmayı seven komutanları tarafından sevilen bir askerdi ailevi sorunları olup olmadığını bilmiyorum sadece ablasının rahatsız olduğunu söylemişti uyuşturucu madde kullanmıyordu kız arkadaşı olup olmadığını bilmiyorum niçin intihar ettiğini bilmiyorum alınan beyanı şöyledir benim evim bölüğe çok yakındır ben olay günü evimde istirahat etmekte idim adliyede katip olan komşum a vnin beni arayarak komutanım bölükte bir panik var bir bakar mısınız dedi bunun üzerine ben de balkona çıkıp askerlerin toplaş tığını uzmanın rıdvan ı ikna etmeye çalıştığını gördüm rıdvan ile benim evin arasında duvar olduğu için rıdvan ın ne şekilde durduğunu göremedim ancak duvar kısa olduğu için eğer rıdvan ayakta dik bir şekilde durmuş olsaydı evden görebilirdim cemal uzmanınız yaklaşık beş dakika boyunca rıdvan ı ikna etmeye çalıştı rıdvan a oğlum yapma beni de yakacaksın kendini de yakacaksın sen deli değilsin sana kim deli dedi dedi sen akıllısın çarşı istiyorsan çarşıya göndereyim ne sıkıntın varsa gidereyim yeter ki yanıma gel şeklinde ikna edici sözler söyledi rıdvan ise başta ben deli değilim diyordu ama cemal uzmanımızın ikna edici sözlerinden sonra rıdvan sustu bunun üzerine ben de rıdvan ı ikna etmek amacıyla balkonda hazırlanıp bölüğe gidecektim ki bir el çok az ateş sesi duydum tahminimce rıdvan çok yakından ateş ettiği için ses çok az geldi daha sonra ben jandarma komutanına haber verdim daha sonra bölüğe geçip delillerin kaybolmasını engellemek amacıyla olay mahallini şeritle çevirip başına asker diktim ve gerekli bütün önlemleri aldım daha sonra da ilçe jandarma komutanımız olay yerine intikal etti s c rıdvan ın komutanları ya da asker arkadaşları ile herhangi bir husumeti yoktur annesi kendisinin anlattığına göre trafik kazasında ölmüş babası ile de arası iyi olmadığı için kendisini dedesi büyütmüş bir tane ablası vardı o da hasta imiş bildiğim kadarıyla birkaç hafla önce tim komutanı astsubaydan ablasını ziyaret etmek için izin talebinde bulunmuş bu talebi uygun bulunmuş ancak daha sonra gelip izne gitmekten vazgeçtiğini bildirmiş ve bunun üzerine izne gönderilmemiş sivil yargıda alacak verecek meselesi yüzünden bir iki davası varmış çarşı iznine gittiğinde adliyedeki a v ile bu davası başvuru numarası karar tarihi hakkında bu davası ile ilgili olarak yardımcı olmuş uyuşturucu madde kullanmıyordu hatta bildiğim kadarıyla çok dindar birisiydi benim bildiğim kadarıyla arkadaşı yoktu ancak olaydan sonra arkadaşlarından öğrendiğime göre gürcü asıllı bir bayan ile imam nikahlı olarak yaşıyormuş maddi durumu iyiydi s c kendisi panik atak askerdi ama verilen görevleri çok iyi bir şekilde yerine getirirdi niçin intihar etmiş olabileceği konusunda bir bilgim yoktur alınan jandarma er beyanı şöyledir ben hizmet muhafız birliğinde görev yapmaktayım olay günü saat sularında bizim koğuşa üç defa geldi daha sonra kimseyle muhatap olmadan aşağıya silahlığın olduğu yere indi bu sırada ben ranzamda uzaktaydım sesler duymam üzerine aşağıya indim rıdvan ın ben deli değilim diye bağırdığını duydum bu sırada rıdvan silahının dipçiğini yere dayayıp silahın üzerine eğilerek namlusunu karın boşluğuna getirmişti cemal uzman yanına yaklaşmaya ve kendisini ikna etmeye çalışıyordu ancak rıdvan kimseyi yanına yaklaştırmıyordu gelmeyin vururum manevrayı çıkarttım diye bağırıp kelimei şahadet getiriyordu ondan sonra aradan birkaç dakika daha geçince rıdvan bismillah deyip tetiğe bastı bu sırada rıdvan duvara yaslanmış bir şekilde duruyordu biraz tökezleyip yere düştü rıdvan ı ben m ç ve cemal uzman beraber kaldırıp askeri araca koyduk cemal uzman ve m ç rıdvan ı hastaneye götürdüler s c rıdvan ın komutanlarımızla herhangi bir arkadaşımızla husumeti yoktu kendisinin ailevi problemi olup olmadığını bilmiyorum ancak annesinin camdan düşüp öldüğünü bu nedenle de babasını kalbinden sildiğini anlatıyordu ayrıca ablasının rahatsız olduğunu beyan ediyordu arkadaşları arasında askerlikten kurtulmak istiyorum ya da intihar etmek istiyorum gibi sözler söylediğine dair bir şey bilmiyorum yabancı uyruklu bir kız arkadaşının olduğunu biliyorum rıdvan ın ailesi bu kızı istemiyordu ancak rıdvan yine de bu kız arkadaşı ile görüşüyordu uyuşturucu kullanmıyordu neden intihar ettiğini bilmiyorum arkadaşları ile çok iyi geçinen bir askeri idi intihar etmesine çok şaşırdım alınan jandarma er banın beyanı şöyledir ben olay günü saatleri arasında nolu kule nöbetçisi idim olayın olduğu yer benim bulunduğum kulenin altı yedi metre kadar yakınındaydı sesler duyunca olay yerine doğru yöneldim rıdvan ın silahın dipçiğini yere koyup üzerine doğru eğilerek silahın namlusunu karnına dayadığını ve bir eliyle de tetiği tuttuğunu gördüm bu sırada sürekli üst üste kelimei şahadet getiriyordu ve ben deli değilim diyordu cemal uzman özal onbaşı rıdvan a doğru yaklaşmaya çalışıyordu rıdvana dört beş metre yaklaştığı sırada rıdvan ın gelme vururum demesi üzerine geri çekilmek zorunda kaldı daha sonra cemal uzman ikna etmek için rıdvan ile konuşmaya başladı rıdvan cemal uzmanımızı dinlemiyordu ve sürekli olarak ben deli değilim deyip kelimei getiriyordu konuşmalar bu şekilde devam ederken bir süre sonra rıdvan silahını ateşledi ve yukarıya doğru irkildi bir iki adım atmaya çalıştı ve düştü cemal uzman ve ismini hatırlayamadığım bir kaç arkadaşım yanına gelip rıdvan ı kaldırıp askeri bir araca bindirip hastaneye götürdüler s c rıdvan ın komutanlarımızla ya da arkadaşlarımızla herhangi bir husumeti yoktu yeni geldiği için ve sempatik olduğu için komutanlarımız tarafından da sevilen bir kişiydi ailevi sorununun olup olmadığı hususunda rıdvan ile birebir bir görüşmemiz olmamıştı ancak arkadaşlardan duyduğum kadarıyla annesi ve babası vefat ettiği için rıdvan dedesiyle birlikte yaşıyordu ayrıca bana bir keresinde ablasının ciddi bir rahatsızlığı olduğundan bahsetmişti uyuşturucu madde kullanmıyordu kız arkadaşı olup olmadığı konusunda bir bilgim yoktur neden intihar ettiği hususunda bir bilgim yoktur ancak bana kağıt göstermişti bakırköy asliye ceza mahkemesinde davasının olduğuna ilişkin bilgiler yer alıyordu başvuru numarası karar tarihi soruşturma kapsamında ifadesi alınan diğer tanıklar genel olarak rıdvanın kimseyle bir husumetinin bulunmadığını maddi durumunun iyi olduğunu şaka yapmayı seven dışa dönük bir asker olduğunu belirtmiştir alınan diğer tanıklar olay anına ilişkin olarak ise yukarıdaki ifadelere benzer şekilde beyanda bulunmuştur askeri savcılık soruşturma kapsamında elde ettiği tüm verileri değerlendirerek rıdvan şıhın ölümünde herhangi bir kişiye atfı kabil kusur ve ihmal bulunmadığı kanaatine varmış tarihli ve sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir başvurucunun anılan karara yaptığı itiraz ordu komutanlığı askeri mahkemesinin askeri mahkeme tarihli kararıyla reddedilmiştir c askeri yüksek mahkemesinde açılan tam yargı davası süreci başvurucu maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle idareye müracaat etmiş idare dilekçeye süresi içinde cevap vermeyerek başvuruyu zımnen reddetmiştir başvurucu zımni ret üzerine tarihinde askeri yüksek mahkemesinde jandarma genel komutanlığı aleyhine tam yargı davası açmıştır başvurucu dava dilekçesinde özetle oğlunun ölümüne neden olan olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğunu söz konusu olayın meydana gelmemesi için oğlunun silahsız olarak askerlik yapmasının sağlanması yahut askerlik durumunun değerlendirilerek terhis edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür dairesi tarihli ve sayılı karar ile başvurucunun dilekçelerini rıdvan şıhın ölüm olayı hakkında yürütülen ceza soruşturmasında bulunan bilgi ve belgeleri dikkate alarak davanın reddine karar vermiştir anılan kararın ilgili kısmı şöyledir dava konusu ölüm olayında hizmetin kurulması ve işletilmesinden doğan idareye atfı kabil bir hizmet kusurunun varlığından söz edilemez zira zararlı sonuç idarenin bir eyleminden veya ajanlarının kusurlu davranışından kaynaklanmayıp doğrudan doğruya davacının oğlunun kendi kusurlu fiili intihar ile meydana gelmiştir inci piyade eğitim tugay komutanlığı askeri savcılığı kovuşturmaya yer olmadığı kararında da belirtildiği gibi davacının oğlu birlik silahlığından aldığı silahı kendi iradesi ile tam dolduruşa getirerek yapılan tüm ikna çalışmalarına rağmen kendisine ateş etmek suretiyle intihar etmiş olup davacılar yakınını intihar etmeye yönlendiren veya bu konuda onu teşvik eder herhangi bir idari eylem veya davalı idare ajanı şahıs mevcut değildir her ne kadar ölüm olayı askeri hizmeti esnasında vuku bulmuş ise de davacı yakınının kendi kusurundan dolayı zararlı sonucu doğuran eylem ile hizmet arasında illiyet bağı kesildiğinden müteveffanın kişisel kusurundan doğan olayda kusursuz sorumluluk kuram ve ilkesinin uygulanmasını gerektiren bir durum da bulunmamaktadır bu bakımdan idare hukuku ilkelerine ve anayasanın maddesine göre ölüm olayından idarenin sorumlu tutulamayacağı sonucuna varılmıştır her ne kadar davacı vekili müteveffanın başta silahsız askerlik yapmasının sağlanması askerliğe elverişlilik durumunun değerlendirilmesi ve silahlıktan gizlice silahı almasında idarenin hizmet kusuru bulunduğunu iddia etmiş ise de gerek askere sevkten önce yapılan sağlık muayenesinde müteveffanın askerliğe elverişli olduğunun tespit ve gerekse de müteveffanın bu yönde itirazının veya aksi bir beyanının nedeniyle müteveffanın askerliğe elverişsiz olduğu konusunda makul bir şüphenin oluşmadığı müteveffanın intihar eyleminde kendisi dışında üçüncü bir kişinin illiyet bağı kurulabilecek eylemi olmaması ayrıca davacı vekilinin müteveffanın silahsız olarak askerlik hizmetini yapması gerektiği yönündeki iddiası ise müteveffanın görevi nedeniyle verilen bil silah ile intihar etmemesi nedeniyle esasa etkisinin olmadığı değerlendirmiştir davacı yakınının kendi kusurundan dolayı zararlı sonucu doğuran eylem ile hizmet başvuru numarası karar tarihi arasında illiyet bağı kesildiği ve eylemin idari eylem olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığı aynca müteveffanın kişisel kusurundan doğan olayda kusursuz sorumluluk kuram ve ilkesinin uygulanmasını gerektiren bir durum da olmadığı değerlendirildiğinden talep edilen maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine karara katılmayan iki üyenin karşıoy yazısının ilgili kısmı ise şöyledir dava konusu olayda müteveffa j er rıdvan şıh ın rahatsızlığı olduğu bilinmesine rağmen takibinde tutulmadığı silahtan ve mühimmattan uzak tutulması için gerekli tedbirlerin alınmadığı aksine mühimmatın kolay ulaşılabilecek şekilde soyunma konmasına müsaade edildiği silahlıktan silah alınmasında gerekli kontrol ve nezaretin sağlanmadığı ve kullanması için gerekli takip kontrol ve nezaretin sağlanmadığı anlaşılmakla müteveffanın intihar suretiyle ölümünde idarenin kısmen de olsa hizmet kusuru bulunduğu dolayısıyla davacının zararının müteveffanın müterafik kusuru da dikkate alınarak hizmet kusuru ilkesince karşılanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan aksi yönde değerlendirme ile davanın reddine karar veren sayın çoğunluğun görüşüm katılamadık başvurucu tarihli dilekçe ile özetle tokat devlet hastanesinde yapılan muayenede oğluna obsesif bozukluk tanısı konularak ilaç tedavisi önerildiğini ancak yetkili kişilerce oğlunun takibinin yapılmadığını oğlunun intihar etmeden hemen önce ben deli değilim şeklinde ifadeler kullandığını dolayısıyla psikolojik rahatsızlığı bulunan oğlunun tedavi ve denetim altına alınması gerektiğinin tartışmasız olduğunu ancak somut olayda bunların yapılmadığını belirterek karar düzeltme isteminde bulunmuştur başvurucunun karar düzeltme talebi dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiştir anılan kararın tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmesiyle tarihli mevcut başvuru yapılmıştır iv hukuk tarihli ve sayılı askerlik kanununun rıdvan şıhın askere alındığı tarihte yürürlükte bulunan maddesi şöyledir son yapılan kimseler türk silahlı kuvvetleri beden kabiliyeti yönetmeliğine göre ikiye askerliğe elverişli olanlar askerliğe elverişli askerliğe elverişli asker edilmezler askerliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti için yoklama kurullarınca bir hastane sağlık kurulu muayenesine gönderilmelerinde zaruret görülenlerin yönetmelikte tespit edilecek esaslara göre yol ve iaşe masrafları devletçe ödenir tarihli resmi gazetede yayımlanan sayılı mülga türk silahlı kuvvetleri sağlık yeteneği yönetmeliğinin yönetmelik rıdvan şıhın askere alındığı tarihte yürürlükte bulunan maddesinin ilgili kısmı şöyledir bu yönetmeliğe bağlı ekler aşağıda gösterilmiştir türk silahlı kuvvetlerinde görevli general amiral üstsubay subay yedek subay astsubay uzman jandarma uzman erbaş askeri öğrenci yedek subay adayan yükümlüler ve erlerin sağlık yeteneklerine göre gösteren hastalık ve listesi anılan rıdvan şıhın askere alındığı tarihte yürürlükte bulunan maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi yükümlülerin ilk sağlık muayeneleri askerlik kanunu son yoklama sırasında askerlik şubelerinde toplanan askerlik meclisindeki iki tabip birisi sivil olabilir tarafından aşağıdaki şekilde yapılır ruh ve beden durumları ile iç organları dikkatle gözden geçirilir nabız sayılır kan basıncı ölçülür çıplak olarak belirlenen boy ve kilolar tespit edilir soluk alma ve vermedeki göğüs genişlikleri ve muayene sonunda bulunan hastalık ve arızalar kaydedilir yükümlünün bildiği herhangi bir hastalık veya arızası olup olmadığına ilişkin ve muayene sırasında herhangi bir sağlık yakınması bulunup bulunmadığına ilişkin ekte yer alan yükümlülere yoklamalarda uygulanacak sağlık durumu hakkında bilgi formuna uygun yazılı beyanı alınır yükümlünün beyan ettiği hastalık veya arızasına ilişkin elinde mevcut bulunan tıbbi belgelerin birer örnekleri de alınarak yükümlünün beyanı ile birlikte askerlik şubesinde muhafaza edilir yükümlünün beyan ettiği hastalık veya arızası ya da fizik muayene ile bozuklukları nedeniyle muayene sonucunda karar gözlem altında bulunmaları uzman tabip tarafından değerlendirilmeleri veya laboratuar ya da görüntüleme tetkikleri gibi ileri tetkiklerle değerlendirilmeleri gerekenler en yakın asker hastanesine gönderilir anılan rıdvan şıhın askere alındığı tarihte yürürlükte bulunan maddesi şöyledir askerlik çağına giren yükümlüler son yoklamaları sırasında askerlik veya asker hastanelerinin sağlık kurullarında askerliğe elverişli olanlar ve askerliğe elverişli olmayanlar olmak üzere gruplandırılır askerliğe elverişli olanlar sağlık yetenekleri bakımından hiçbir hastalık arızası bulunmayanlar ile hastalık ve arızaları hastalık ve arızalar listesinin a dilimlerine girenlerdir askerliğe elverişli olmayanlar hastalık ve arızaları hastalık ve arızalar listesinin b ve d dilimlerine girenlerdir anılan rıdvan şıhın askere alındığı tarihte yürürlükte bulunan maddesi şöyledir son yoklamaları yapılan yükümlüler askerliğe elverişli olanlar ve askerliğe elverişli olmayanlar olmak üzere gruplandırılır son yoklamaları sırasında askerlik meclislerince askerliğe elverişli olmadığı tespit edilen yükümlüler askere alınmazlar bunlardan arızaları gözle görülebilecek kadar belirgin olanların raporlarına arızayı gösteren ön ve her iki yan cepheden çekilmiş üçer adet boy fotoğrafı eklenerek üç nüsha yabancı askerlik şubesince işlem yapılıyor ise dön nüsha rapor düzenlenerek onay makamlarına gönderilir ve onaylanan raporlar kesinleşir kesinleşen raporlardan biri ilgiliye verilir biri onay makamınca diğeri ise yerli ve askerlik şubesi başkanlığınca muhafaza edilir sağlık durumları geçici olarak bozuk olan son yoklamaya tabi yükümlülere yıla bırakma sevke tabi olanlara sevk tehiri kararı verilir ve üç nüsha rapor düzenlenerek onay makamlarına gönderilir raporları onaylanan bu yükümlülere ertesi yıla bırakma veya sevk tehiri işlemi yapılır onay makamlarınca tekrar muayenesine lüzum görülen yükümlüler yeniden muayeneye gönderilir ve bunlara muayene sonucu alacakları rapor kararlarına göre işlem yapılır ertesi yıla bırakılanlar veya herhangi bir sebeple bir defadan fazla sağlık muayenesine tabi tutulanlar hakkında her bir işlem öncesinde yükümlülere yoklamalarda uygulanacak sağlık durumu hakkında bilgi formu doldurtulur tabipler tarafından kesin karar verilemeyenler en yakın asker hastanelerine gönderilir bunların kesin kararları bu hastanelerin sağlık kurullarınca verilir başvuru numarası karar tarihi anılan rıdvan şıhın askerlik yaptığı dönemde yürürlükte bulunan maddesi şöyledir askere alındıktan sonra asker hastanelerinin sağlık kurullarından askerliğe elverişli değildir kararı alan erler raporlarının onaylanmasını beklemek üzere bu hastaneler tarafından yerli kayıtlı bulunduğu askerlik şubesi emrine gönderilir ayrıca durum silah altında bulunanların birliklerine duyurulur terhis işlemleri raporları ilgili makamlarca onaylanıp askerlik şubesine geldikten sonra ilgili yönergeye göre yapılır askerliğe elverişli değildir kararı alanlar gerektiğinde ilgili makamlarca yeniden asker hastanelerinin sağlık kurullarına muayeneye gönderilerek alacakları son rapor kararına göre ilgili yönerge gereğince işlem görür askerliğe elverişli değildir kararı alanlar emsalinin kanunda yazılı yaş sınırı dışına çıkma tarihine kadar milli savunma bakanlığınca gerektiğinde tekrar muayene ettirilerek alacakları son rapor kararına göre işlem görür anılan maddesi şöyledir geçici hastalık veya arızaları olan yükümlülerle er ve erbaşlara aşağıdaki işlemlerden biri yapılır ertesi yıla bırakma sevki geciktirme hava değişimi bu işlemleri gerektiren hastalık ve arızalar bu yönetmeliğin arızalar listesinin c dilimlerinde gösterilmiştir anılan rıdvan şıhın askere alındığı tarihte yürürlükte bulunan maddesi şöyledir son yoklamada veya son yoklamadan sonra gönderildikleri sağlık kurullarında yapılan muayeneleri sonucu geçici bir hastalık veya arızaları edilenlere ertesi yıla bırakma işlemi yapılır anılan rıdvan şıhın askere alındığı tarihte yürürlükte bulunan maddesi şöyledir askerliklerine karar verilen yükümlülere sevkleri tarihine kadar geçecek süre içerisinde hastalanır veya askerlik şubelerince gönderilecekleri sağlık kurullarında muayene sonucu alacakları raporlara göre sevki geciktirme işlemi yapılır anılan rıdvan şıhın askerlik yaptığı dönemde yürürlükte bulunan maddesi şöyledir askerlik şubelerince birliklerine sevklerinden sonra geçici bir hastalığı edilen er ve erbaşlara hava değişimi işlemi yapılır anılan ekli hastalık ve arızalar listesinin ruh sağlığı ve hastalıkları üst başlıklı ila maddelerinde ruh sağlığı bozukluklarının farklı çeşitleri a b c ve d şeklinde kısımlara ayrılarak ayrıntılı şekilde belirtilmiştir v
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz in ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde yap ml incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir karar tarihi b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden sakarya idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde mp aleyhine açtığı tapu iptali ve tescil davasında kızıltepe ilçesi aşağı azıklı köyünde bulunan bir kısım taşınmazların muvazaalı olarak davalıya satıldığını ileri sürmüş söz konusu taşınmazların davalı adına kayıtlı tapularının iptalini ve taşınmazların murisi olan babası adına tapuya tescilini talep etmiştir kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile dinlenen tanık beyanları yapılan keşif alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamındaki diğer bilgi ve belgeler doğrultusunda ispatlanamayan davanın reddine karar vermiştir temyiz incelemesi sonucunda yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmında dava konusu taşınmazlarda iştirak hâlinde mülkiyet söz konusu olduğu için tüm mirasçılar tarafından davanın takibi veya miras şirketine temsilci atanması gerektiğini belirterek derece mahkemesinin kararını bozmuştur kızıltepe asliye hukuk mahkemesi bozma ilâmına uyarak sayılı dava dosyasında yargılamaya devam etmiştir yargılama devam ederken başvurucu davaya ilişkin talebini daraltarak miras payı oranında tapu iptal ve tescil istediğini beyan etmiş bu talebi mahkemece kabul edilmiştir yargılama sonunda kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile dosya kapsamındaki deliller doğrultusunda davanın reddine karar vermiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvurucunun temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmı ile bozma kararı vermiştir bu karar taraflara tebliğ aşamasındadır b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun usul ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir hâkim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı türk medeni maddesi şöyledir mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır ölüme bağlı tasarruflar ve mal rejimi sözleşmeleri kendilerine özgü şekillere tâbidir sayılı maddesi şöyledir kazanılmasına esas olacak bir hukukî sebebe dayanarak malikten mülkiyetin kendi adına tescilini istemek hususunda kişisel hakka sahip olan kimse malikin kaçınması hâlinde hâkimden mülkiyetin hükmen geçirilmesini isteyebilir başvuru numarası karar tarihi tarih ve sayılı türk borçlar maddesi şöyledir satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmî şekilde düzenlenmesi şarttır taşınmaz satışı vaadi geri alım ve alım sözleşmeleri resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz tarih ve sayılı tapu maddesi şöyledir mülkiyetin gayrı ayni haklara ve müşterek bir arzın hissedarları veya birbirine muttasıl gayrimenkullerin sahipleri arasında bunlardan birinin veya bir kaçının o gayrimenkul üzerinde mevcut veya inşa edilecek binanın muayyen bir katından veya dairesinden yahut müstakillen istimale elverişli bir bölümünden istifadesini temin gayesiyle medeni kanunun üncü maddesi hükümlerine göre irtifak hakkı tesisine veya tesisi vadine mütedair resmi senetler tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından tanzim edilir iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir doğumlu olan başvurucu ankarada ikamet etmekte ve inşaat işleri ile uğraşmaktadır pek çok ülkede faaliyet gösteren hizbut tahrir isimli örgütün üyesi olduğu iddiasıyla başvurucunun yılından itibaren yargılanmasına başlanmıştır a birinci dava ankara cumhuriyet başsavcılığı tarihli iddianamesiyle başvurucu ve arkadaşlarının silahlı terör örgütüne üye olma ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açmıştır sanıklara isnat edilen eylemler özetle şunlardır hizbut tahrir türkiye vilayeti resmi sözcüsü yılmaz çelik ismi ve unvanı ile yılında basılıp dağıtıldığı anlaşılan hizbut tahrir türkiye vilayeti hilafetin yıkılışının yıl dönümünde tüm müslümanları yeniden raşidi hilafeti kurmaya davet eder katliamdan bataklıktaki yöneticiler sorumludur aziz ve hakim olan allah ın katından başka nusret yoktur başlıklı bildirilerin başvurucuda bulunması hakkında toplatma karan bulunan ve örgütün kurucusu yazan olduğu demokrasi kültür nizamıdır isimli kitabın ve bir adet raşidi hilafet dergisi ile eğitim amaçlı bulundurulduğu anlaşılan hızlı düşün hızlı karar ver hizbi kitleleşme allah a kulluk ve zafer hizbut tahririn yola çıkışı hilafet nizamının şeri esasları tek çıkar yol isimli kitapların başvurucuda bulunması üzerinde hilafet nasıl yıkıldı hizbut tahrir türkiye vilayeti yazılı dvdnin başvurucuda bulunması savcılığa göre bahsi geçen dvdde mustafa kemal atatürk ve arkadaşları hakkında bazı iddialar ile hilafetin yıkılmasının dış devletler tarafından gerçekleştirildiği ileri sürülmektedir dvdde başka birçok fikrin yanı sıra devletlerinin başında bir halifenin bulunmasının farz olduğu bu farzı iptal edenlerin büyük cürüm işlediği gibi tekrar halifeliği ihdas etmeyenlerin de büyük cürüm işlediği savunulmakta hizbut tahririn hilafeti yeniden kurmak için fikri ve siyasi çalışma içinde olduğu ifade edilmektedir iv sanık rcde el yazması bir not defteri bulunması adı kodlanmış kişilerce el yazısı ile doldurulmuş bir anketin de olduğu bu bilgi notlarında aileniz hizb başvuru numarası karar tarihi biliyor mu aileden destek verenler ve destek boyutlarını detaylıca açıklayınız ailenizden olumsuz tavır gösterenleri ve nedenlerini açıklayınız hizb den birisi daha önce ailenizle görüştü mü görüştü ise kim kiminle ve neler görüştü açıkça yazınız ailenizde lider olan kim ve şahsi özellikleri nelerdir sizce ailenizin desteğini nasıl kazanabiliriz akrabalarınızdan kimler hizb ile çalıştığınızı biliyor ve tepkileri nasıl kaç kişiye beyan veriyorsunuz ve onlar kimler tepkileri nasıl bu konu ile ilgili farklı görüşleriniz varsa yazınız şeklinde sorular yer almaktadır bahsi geçen defterde ayrıca halkaya almadan temas edilen kişide gerçekleşmesi gereken özellikler başlıklı örgütün çalışma tarzını ortaya koyan bir yazı da bulunmaktadır başvurucu yargılamanın aşamalarında hizbut tahrir örgütünün üyesi ve sözcüsü olduğunu örgüt adına bildiri hazırlayarak koyduğunu kabul etmiştir başvurucu örgüte isnat edilen dokümanların sorumluluğunu kabul etmemiştir hizbut tahrir örgütünün silahlı bir örgüt olmadığını dünyanın hiçbir yerinde herhangi bir şiddet eylemi gerçekleştirmediğini cebir şiddet veya baskı yöntemini benimsemediğini resmi kurumların da bunu bildiğini ifade etmiştir başvurucu savunmasında hizbut tahrir örgütünün amacının coğrafyasında hilafetin tekrar tesisini sağlamak olduğunu belirtmiştir başvurucu düşüncelerini şiddete başvurmadan ve bilhassa basın yolu ile yaymaya çalıştıklarını ifade etmiştir ankara ağır ceza mahkemesi tarihinde başvurucunun terör örgütüne üye olma suçundan yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir mahkeme başvurucuyu ayrıca terör örgütü propagandası yapma suçundan ay hapis cezası ile cezalandırmıştır mahkeme kararında ilk olarak hizbut tahrir örgütü hakkında kısa bir değerlendirmeye yer verilmiştir derece mahkemesinin değerlendirmelerine göre yılında ürdünde kurulan örgüt ümmetçilik anlayışı kapsamında bir halifenin etrafında hilafet devleti kurmayı planlamakta halen bir yöneticinin liderliğinde ürdün suriye lübnan sudan kuveyt kudüs malezya ve özbekistan gibi müslüman ülkelerin yanı sıra batı ülkelerinde de örgütlenmektedir kararda örgütün kültürlenme halk ile bütünleşme ve halkı örgütledikten sonra şeri esaslara göre devleti kurma şeklinde üç aşamalı bir yöntem belirlediği türkiyeyi yılından itibaren vilayet olarak nitelendirdiği ve türkiyede vilayet sorumlusu mutemet veya emir de denmektedir önderliğinde üst yapı eyalet komitesi vilayet encümeni bölge sorumluları nakipler mahalle sorumluları şeklinde alt kadro ile hiyerarşik bir yapıda örgütlendiği belirtilmektedir buna göre örgüt propaganda faaliyetlerini köklü değişim isimli yayın organı kurucusu kitapları sitelerinde yapmış oldukları yayınlar ve bölge sorumluları nakipler vasıtasıyla sempatizanlarla toplantılar yapmak suretiyle gerçekleştirmektedir karara göre türkiyenin değişik illerinde haftanın belirli günlerinde örgüt mensupları tarafından toplantılar yapılmakta ayda bir kez merkezden gelen sorumlunun başkanlığında değerlendirme amaçlı toplantılar icra edilmekte ve toplantılarda hiyerarşik yapı içinde örgüt elemanları üstlerine faaliyet raporu sunmaktadır kararda ayrıca örgüte geçmişte yapılan operasyonlar sonucunda örgüte ait hücre evlerinde birden fazla silah ve ağır silah ele geçirildiği ifade edilmiştir mahkeme bu silahların kimden ve ne zaman ele geçirildiğini başvuruya konu yargılamalarla bir ilgisinin olup olmadığını belirtmemiş ele geçirilen silahlarla ilgili yargılamalar hakkında da herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır mahkeme örgüt mensuplarının silahlı bir eyleme katılmadıkları tespitini yapmış ancak yargıtay ceza dairesinin müstakar kararları ile tafsilatı verilmeyen silahların niteliği adedi örgütün amaç ve faaliyetlerini gözönüne alarak başvuru numarası karar tarihi hizbut tahrir örgütünü tarihli ve sayılı türk ceza kanununun maddesinin numaralı fıkrasında belirtilen nitelikte bir silahlı terör örgütü olarak kabul ettiğini ifade etmiştir mahkeme daha sonra başvurucu hakkındaki gerekçesini açıklamıştır gerekçenin ilgili kısmı şöyledir sanık yılmaz çelikin hizbut tahrir türkiye vilayeti resmi sözcüsü sıfatıyla ortamında bildiriler hazırladığı bu bildirilerin örgüt üyeleri tarafından kullanıldığı dağıttığı bildirilerden bir tanesinde yine hizbut tahrir türkiye vilayeti resmi sözcüsü yılmaz çelik adının yazılı olduğu sanığın savunmasında hizbut tahririn parti olduğunu belirterek kendisine hizbut tahrir türkiye vilayeti resmi sözcüsü sıfatının verildiğini ismini vermek istemediği bir kişi tarafından bu sıfatın kendisine verildiğim beyan ederek bu görevi kabul ve ikrar ettiği söz konusu bildirileri kendisinin hazırladığını suç tarihi öncesinde hakkında yasadışı hizbut tahrir örgütü üyesi olmak suçundan dolayı mahkumiyet hükmü kurulduğu ve kesinleştiği yine sanık hakkında örgüt üyeliği suçlamasıyla mahkememizin esasında dava dosyasının derdest olduğu anca devam eden dava ile iş bu dava arasında hukuki ve fiili kesinti bulunduğu sanığın örgütsel faaliyetlerini devam ettirerek örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda hazırlanmış bildiri ve cdleri dağıttığı örgütsel propaganda yaptığı böylelikle sanık yılmaz çelikin örgüte eleman kazandırma örgüte taban oluşturma çabaları doğrultusunda propaganda amaçlı bildiri ve cdler dağıtmak hizbut tahrir türkiye vilayeti resmi sözcüsü başlıklı örgütse dökümanlar düzenlemek şeklindeki eylemlerinin örgütle organik bağ oluşturacak şekilde çeşitlilik ve yoğunluk gösterdiği bu şekilde eylemlerinin terör örgütü boyutuna ulaştığı kanaatine varılarak mahkememizce eylemine uyan sayılı yasa maddesi yollamasıyla sayılı maddesi gereği mahkumiyeti cihetine gidilmiştir anılan kararın temyizi üzerine yargıtay ceza dairesi tarihli ilamı ile ankara ağır ceza mahkemesinin kararını terör örgütüne üye olma suçu yönünden onamış terör örgütü propagandası yapma suçu yönünden ise bozmuştur başvurucu karan tarihinde öğrendiğini bildirmiş tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b dava ankara cumhuriyet başsavcılığı tarihli iddianame ile başvurucunun silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açmıştır savcılığa göre başvurucu türkiyede kanun dışı olarak kabul edilen hizbut tahrir örgütünün türkiye sorumlusudur hizbut tahrir örgütünün amacının cebir ve şiddet kullanarak baskı korkutma yıldırma sindirme veya tehdit yöntemlerinden biri ile cumhuriyetin laik niteliğini değiştirmek ve yerine şeri hükümlere dayalı bir hilafet devleti kurmak olduğu faaliyet gösterilen ülkelerin örgüt tarafından vilayet olarak isimlendirildiği ve kurulması hedeflenen devlete raşidi hilafet devleti denildiği belirtilmiştir savcılık hizbut tahriri terör örgütü olarak nitelendirmesine rağmen örgütün veya sanığın herhangi bir şiddet eylemine iddianamesinde yer vermemiştir başvurucu ilk derece mahkemesindeki savunmalarında hizbut tahrir örgütünün silahlı bir örgüt olmadığını cebir şiddet veya baskı yöntemini benimsemediğini ve amacının hilafeti tekrar getirmek olduğunu savunmuştur başvuru numarası karar tarihi ankara ağır ceza mahkemesi tarihli kararında ilk olarak hizbut tahrir örgütü hakkında birinci davadaki açıklamalara benzer açıklamalarda bulunmuş ve örgütün bir terör örgütü olarak kabul edilmesinin dayanağı olan yargıtay görüşüne şu şekilde değinmiştir hizbut tahrir örgütünün yargıtay ceza dairesinin tarih esas karar nolu ilamı ile sayılı yasanın maddesinde tanımlanan cebir ve şiddet kullanarak baskı korkutma yıldırma sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle anayasada belirtilen cumhuriyetin niteliklerini siyasi hukuki sosyal laik ekonomik düzeni değiştirmek türk devletinin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek devlet otoritesini uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek amacı ile kurulmuş terör örgütü olduğu tespit edilmiştir derece mahkemesi daha sonra başvurucunun eylemlerini değerlendirmiş ve başvurucunun yıl ay hürriyeti bağlayıcı ceza ile cezalandırılmasına karar vermiştir mahkemenin değerlendirmelerinin ilgili kısmı şöyledir sanık yılmaz çelikin örgüte eleman kazandırma örgüte taban oluşturma çabaları doğrultusunda propaganda amaçlı olarak tarihinde yasadışı tahrir örgütü tarafından kokuşmuş küfür kanunlarında merhamet yoktur raşidi hilafet devleti gerçekleşecektir şeklinde göndermek işyerinde üzerinde yılmaz çelik resmi sözcüsü türkiye vilayeti yazılı kartvizit adet resmi sözcüsü türkiye vilayeti yazılı bayram kartı bulundurmak ato başkanı s aya ramazan bayramı nedeniyle göndermiş olduğu kartta kendisini hizbut tahrir resmi sözcüsü türkiye vilayeti sorumlusu olarak göstermek şeklindeki eylemlerinin örgütle organik bağ oluşturacak şekilde süreklilik çeşitlilik ve yoğunluk gösterdiği sanığın bu şekildeki eylemlerinin terör örgütü boyutuna ulaştığı ancak sanığın sabit olarak kabul edilen bu eylemlerinin sanığın örgüt yöneticisi ve kurucusu olduğu şeklinde kanaat oluşturmadığı sanığın eyleminin örgüt üyeliği boyutunda olduğu ve sanığın da savunmalarında hizbut tahririn türkiye vilayeti resmi sözcüsü olduğu hususunu kabul ettiği kanaatine varıl anılan kararın temyizi üzerine yargıtay ceza dairesi tarihli ilamı ile ankara ağır ceza mahkemesinin kararını onamıştır başvurucu karan tarihinde öğrendiğini bildirmiş tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur c bakanlığı emniyet genel müdürlüğünün raporu emniyet genel müdürlüğünden hizbut tahrir örgütünün silahlı terör örgütü olarak kabul edilmesine dayanak olan bilgi ve belgeler ile mahkeme kararları anayasa mahkemesince istenmiştir tarihli kapsamlı raporda özetle aşağıdaki hususlara değinilmiştir hizbut tahrir yılların başında mısırda faaliyet gösteren müslimin müslüman kardeşler örgütünden ayrılan tarafından ürdünde kurulmuştur raporda örgütün nihai hedefi olarak gördüğü devletinin kurulması için gerekli olan halk hareketinin yönlendirilmesi konusunda hareketinin öngördüğü tabandan tavana yönelimin aksine tavanda yapılacak değişiklikle tabanı yönlendirmeyi hedeflemesi ihvan hareketiyle ayrılmalarındaki en başvuru numarası karar tarihi önemli etken olarak ifade edilmektedir kurulması planlanan sözde devletinin önce arap ülkelerine daha sonra diğer ülkelerine nüfuz etmesi öngörülmektedir hizbut tahrir kurtuluş partisi anlamında kullanılmaktadır örgüt tüm müslümanları bir halife etrafında toplayarak hilafet devleti kurmayı amaçlamaktadır bu devlete raşidi hilafet devleti de denmektedir örgüt kültürlenme halk ile bütünleşme ve halkı örgütledikten sonra dini esaslara göre devletini kurma şeklinde üç aşamalı bir strateji benimsemektedir örgüt mensupları her fırsatta geçmişteki hilafet kurumuna atıfta bulunmakta bu kurumun yeniden ihyası için propaganda faaliyetlerine girişmektedir bu yönde yılı ağustos ayında başkenti londrada bir stadyumda ülkemizde hilafetin kaldırılışının yılı dolayısıyla düzenlenen konferansa yaklaşık kişinin katıldığı bilinmektedir örgüt mensuplarının kimliğin oluşumu için kültürel faaliyetlere ağırlık vermekte oldukları da gözlenmektedir özellikle hilafet kurumunun kaldırılmasını eleştiren mahiyette bildiriler ile örgüt propagandasının yapıldığı metinler elektronik ortamda ve dergiler vasıtasıyla dağıtılmaktadır iv örgütün başta türkiye ürdün suriye lübnan ve endonezya gibi ülkeler olmak üzere asya ve avrupa ülkelerinde de teşkilatlandığı bilinmektedir faaliyet gösterilen her ülke örgüt tarafından vilayet olarak isimlendirilmektedir bu sözde vilayetlerde oluşturulan o kişilik komitelerle faaliyetlerini yürüten örgüt gizli başkanlık konseyine bağlı olarak faaliyet göstermektedir v örgüt mevcut ideolojileri kapitalist demokrasi ve komünizm olmak üzere üç bölüme ayırmakta ve haricinde kalanları ile çelişen küfür ideolojisi olarak nitelendirmektedir ayrıca dünyadaki müslümanların eziyet altında olduğu günümüzde faaliyet gösteren siyasi partilerin hiçbirine oy verilmemesi gerektiği hepsinin küfür olarak kabul edildiği bu partilere oy verenlerin büyük bir günah işleyeceği savunulmaktadır hizbut tahrir örgütünün faaliyetlerinin mısır ürdün ve lübnanda rejim karşıtı çalışmaları nedeniyle yasaklandığı bilinmektedir örgüte yönelik ilk operasyonun yapıldığı yılından raporun hazırlandığı tarihe kadar geçen süre içinde örgüt silahlı eyleme karışmamıştır örgüte yönelik gerçekleştirilen soruşturma ve kovuşturmaların tamamının örgüt propagandası yapma örgüte eleman kazandırmak için çalışma örgütsel dokümanları basma ve dağıtma örgüt adına üzerinden yayın yapma örgütsel toplantılar yapma suçlamaları nedeniyle yürütüldüğü anlaşılmaktadır yılında yapılan bir operasyonda adet uzun namlulu silah adet tabanca adet tüfek ve adet kuru sıkı tabanca ele geçirilmiştir örgüt üyesi şahısların silahlı faaliyet yürütmeye psikolojik olarak hazır oldukları ve uygun bir bulmaları halinde silahlanabilecekleri değerlendirilmektedir başvuru numarası karar tarihi d hizbut tahrir örgütü ile mahkeme kararları hizbut tahrir örgütü ile ilgili yargıtayın dört karan ve bunlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararlan anayasa mahkemesine bildirilmiştir söz konusu kararlardan yargıtay ceza dairesinin tarihli kararına konu olayda sanık tarihinden önce gerçekleşen ve hizbut tahrir örgütüne üye olma ve eğitimlerine katılma bildiri dağıtma eylemleri yüzünden tarihli ve sayılı terörle mücadele kanununun maddesinin ikinci fıkrası gereğince adana ağır ceza mahkemesi tarafından yargılanmıştır derece mahkemesi sayılı yasa maddesi gereğince cezalandırılması isteğiyle açılan kamu davasında sanıkların sayılı yasanın maddesinde tanımlanan örgütü kurmadıkları cebir şiddete dayalı eylemlerinin bulunmadığı gerekçesi ile suç unsurlarının oluşmadığından bahisle sanık hakkında beraat kararı verilmesine karar vermiştir yargıtay ceza dairesinin tarihli kararında hizbut tahrir örgütünün devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak ya da ele geçirmek amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır hizbut tahrir örgütünün bir terör örgütü olduğuna ilişkin daha sonraki tüm mahkeme kararlan ile yargıtay kararlan bu karara dayanmıştır ve bunun gerekçesi zikredildiği kadardır yargıtay ceza dairesi kısa bir süre sonra tarihli kararında aynı içtihadını tekrarlamıştır ankara cumhuriyet başsavcılığınca bazı sanıklar aleyhine açılan aynı nitelikteki davada ankara ağır ceza mahkemesi tarihli ve e sayılı kararında yukarıda alıntılanan kararlara göre daha fazla değerlendirme yaparak hizbut tahrir örgütünün bir terör örgütü olduğuna karar vermiştir aşağıda yer verilen hüküm yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı bir gerekçeye yer vermeyen ilamı ile onanarak kesinleşmiştir bakanlığı emniyet genel müdürlüğünün tarihli suça konu hizbut tahrir örgütünün amaç ve stratejisi hakkındaki bilgi notunda örgütün terörle savaşım mücadele yasasının sayılı yasa ile değişik maddesi kapsamında tarif edilen terör örgütüne ideoloji ve örgüt boyutları itibariyle tipik olarak uyduğu ancak cebir ve şiddet boyutu itibariyle uymadığı yargıtay içtihatları gereğince örgütün amacının devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek devletin otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde olduğunun kabul edildiği belirtilmiştir diğer sanıkların ise açık da görüldüğü üzere yas hizbut tahrir örgütü üyesi oldukları örgüt adına çeşitli tarihlerde bildiri dağıttıkları bu amaçla çoğalttıkları bildirileri işyerlerinde bulundurdukları bu suretle hizbut tahrir örgütü üyesi olmak suçunu işledikleri sübuta ermiştir hizbut tahrir örgütünün devletin ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde olduğu sübuta erdiğinden sanıkların belirtilen örgüte üye olmak suçundan anılan maddeler gereğince cezalandırılmalarına karar verilmesine gerek duyulmuştur ankara ağır ceza mahkemesinin yukarıda zikredilen kararından kısa bir süre sonra verdiği tarihli ve sayılı kararına da değinilmelidir bu hüküm daha sonra yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı karan ile onanmıştır derece mahkemesinin bu kararına başvuru numarası karar tarihi konu yargılamada sanıkların bir bölümü suçla ilgilerinin olmadığını savunmuş sanıkların bir bölümü ise örgütün ideolojisini benimsediğini kabul etmiş ve örgütün görüşlerini dergi gösteri toplantı vb araçlarla yaymayı sürdüreceğini ifade etmiştir sanıklar yargılamaya konu toplantının valilik izniyle gerçekleştirildiğini hiçbir zaman zora maddi ve manevi şiddete cebir yıldırma ve korkutma yöntemlerine başvurmadıklarını aksine sadece fikir çatışması ve siyasi mücadele ilkesini benimsediklerini ileri sürmüşlerdir mahkeme kararında yılında ankara abdi parkında köklü değişim dergisi tarafından özbekistandaki olaylara karşı çıkmak amacıyla yapılan toplantıda bildiri okunduğu ve hilafet devletinin kurulmasının savunulduğu belirtilmiştir mahkemeye göre sanıklar zulmedenlerden hesap sorulacağını müslümanların öldürüldüğünü özbekistanda akan kana ve zulme ses çıkarmayan yöneticilerin dilsiz şeytan ve katil olduklarını ifade etmişlerdir kararda şu anlatımlara yer verilmiştir sanıklar her ne kadar şiddete başvurmadıklarını söyleseler de demokrasiyi benimsemedikleri mevcut rejimden memnun olmadıkları bunu yıkarak raşidi hilafet devletini kurmak istediklerini ifade ettikleri ılımlı demokratik bir hakkı kullandıklarını ifade etmekten ziyade yıkıcı ve hırçın şekilde devirip yerine yenisini kurmak şeklindeki tarz ve tutumları ile savunma içerikleri ele geçen bildiriler bütünlüğü değerlendirildiğinde sanıkların sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılan örgütsel faaliyetin kapsamında suç tarihinde de etkinliğe katılarak faaliyet gösterdikleri ve bu şekilde bir örgüte üye oldukları sonuç ve kanaatine varılmıştır yargıtay ceza dairesi tarihli ve sayılı tarihli ve sayılı iki kararında aynı içtihadını devam ettirmiştir yargıtay hizbut tahririn neden bir terör örgütü olarak kabul edildiğine ilişkin daha detaylı bir değerlendirme yapmamıştır yargıtay ceza dairesi tarihli ve sayılı yeni kararında daha ileri bir değerlendirmeye yer vermeksizin yargıtayın önceki içtihadını devam ettirmiş ve hizbut tahririn bir terör örgütü olduğuna karar vermiştir ile alınan yakın tarihli bu kararda bir üye sonuç olarak hizbut tahrir örgütü anayasal düzeni değiştirme veya ortadan kaldırmayı hedeflemesi nedeniyle yasalarımız tarafından himaye görmesi mümkün olmayan bir örgüt olmakla birlikte cebir ve şiddeti öngörüp başvurmadığı için de terör örgütü sayılması anayasa ve ceza kanunumuza uygun düşmemektedir biçiminde özetlenebilecek bir gerekçeyle karara muhalif kalmıştır söz konusu muhalefet şerhinde diğer pek çok argümanın yanında hizbut tahrir yargılamalarında türk ceza mevzuatında yapılan değişikliklerin anlamına değinildiği görülmüştür iv hukuk sayılı kanunun terör örgütleri kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir cebir ve şiddet kullanılarak baskı korkutma yıldırma sindirme veya yöntemleriyle inci maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere örgütü kuranlar yönetenler ile bu örgüte üye olanlar türk ceza kanununun üncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır örgütün faaliyetini düzenleyenler de örgütün yöneticisi olarak cezalandırılır sayılı kanunun silahlı örgüt kenar başlıklı maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi on yıldan yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler bu suç açısından aynen uygulanır v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu elektrik üretim aşnin seyitömer termik santralinde işçi olarak çalışmaktayken tarihli dilekçe ile dayanışma aidatı ödeyerek dönem toplu sözleşmesi hükümlerinden faydalanmak istemiş başvurucu ile aralarında iş akdi bulunmadığı gerekçesiyle talebi reddetmiştir başvurucu bu defa hizmet kolunda faaliyette bulunan türkiye enerji su ve gaz sendikasına üye olma talebinde bulunmuş sendikanın üyelik talebini kabul edip üyelik başvuru formunu ilgili göndermesi üzerine eüaş başvurucunun kendi personeli olmadığını belirterek belgeleri iade etmiştir başvurucu kendisi ile birlikte eüaşa ait iş yerinde çalışan sendikaya üye işçilerin asıl işverenin işçisi olduğu hâlde muvazaalı olarak alt işveren işçisi gibi gösterildiğini daha az maliyetle işçi çalıştırmak için bu yola başvurduğunu bu açıdan bireysel ve kollektif haklarının kısıtladığını sendika üyeliği nedeniyle hâlen yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini ileri sürerek sözleşmeden kaynaklanan işçilik alacaklarının tahsili istemiyle dava açmıştır kütahya mahkemesi tarihli kararında yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen aynı mahiyetteki çok sayıda dosyayı da emsal göstermek suretiyle başvurucunun eüaş bünyesinde değişik hazırlanan tek tip sözleşmeler ile ihaleyi alan firmalar değişse dahi çalışmalarını kesintisiz devam ettirdiğini bu firmalar ile alt işverenlik sözleşmelerinin tarihli ve sayılı kanununun maddesine aykırı ve muvazaalı olduğunu alt yaptıkları asıl işin işçi temini olduğunu belirterek davayı kabul etmiştir mahkemenin benzer nitelikteki çok sayıda kararı ile birlikte anılan hüküm temyiz edilmiş yargıtay hukuk dairesi tarihinde tarihli ve sayılı enerji piyasası düzenleme kurumunun teşkilat ve görevleri hakkında kanunun maddesini ilk defa somut olay çerçevesinde değerlendirdiğini belirterek elektrik üretimi yapan davalı şirketin bu madde kapsamında tanınan imtiyazlara sahip olması gerektiğini bu nedenle asıl işin tamamı veya bir kısmını alt işverene devredebileceğini bu açıdan muvazaalı alt işverenlik ilişkisinden bahsedilemeyeceğini belirterek benzer nitelikteki birçok dosya ile birlikte hükmü bozmuştur yargıtay hukuk dairesinin bozma kararları üzerine aralarında başvurucunun da bulunduğu bazı işçiler tarafından açılan davalar kütahya mahkemesine bazı davalar da kütahya mahkemesine tevzi edilmiştir kütahya mahkemesi bozmadan sonra yaptığı yargılamada fazla dosya ile ilgili direnme kararı vermiştir bu kararların temyizi üzerine dosya yargıtay hukuk genel kuruluna hgk gönderilmiştir hgk tarihli kararında davalı kamu tüzel kişiliği ile yapılan hizmet alım sözleşmelerinin içeriği alt işverenlerin değişmesine rağmen çalışan işçilerin değişmemesi alınacak işçilerin unvanlarının şartnamede ayrı ayrı belirtilmesi alt işverenin ücret bordrolarını tutan bir işçi dışında diğer işçileri sevk ve idare eden işçisinin bulunmaması puantaj kayıtlarının eüaş tarafından belirlenen kişilerce tutulması işe alan ve işten çıkaranın eüaş olması davacı ve alt işveren şirket işçilerinin asıl işveren eüaş işçileri ile aynı şekilde ve üretimin her bölümünde çalışması emir ve talimatların eüaş tarafından verilmesi çalışma şartlarının ve yıllık izinlerin eüaş başvuru numarası karar tarihi tarafından belirlenmesi alt işveren işçilerinin yapılan iş ve hizmette eüaş tarafından temin edilen ve yine davalıya ait araçları kullanması gibi nedenleri gözönünde tutarak davalı şirket ile alt işveren arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ve başvurucunun asıl işveren şirketin işçisi olduğunu belirterek yerel mahkemenin direnme kararını yerinde bulmuş daire tarafından incelenmeyen diğer temyiz itirazlarının incelenmesi amacıyla dosyaları özel daireye göndermiştir daire hgk tarafından davalı imzaladığı alt işverenlik sözleşmesinin muvazaa sebebiyle geçersiz ve davacıların baştan itibaren asıl işçisi olduğu hususunun kabul edildiğini uygulama birliği ile hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkelerini gözönüne aldığını belirterek bu nitelikteki dosyaları onamıştır başvurucunun da bulunduğu dava dosyalarına bakan kütahya mahkemesi ise birçok dosyada yargıtay hukuk dairesinin tarihli bozma ilamına uymuş kütahya asliye hukuk mahkemesindeki benzer dosyaların kesinleşmesini beklemeden tarihinde davanın reddine karar vermiştir temyiz üzerine daire tarihli kararında bozma ilamına uyularak karar verilen diğer dosyalarla benzer şekilde değerlendirme yaparak hgknın tarihli kararıyla olayda muvazaanın varlığının kabul edildiğini bozma kararındaki görüşünü korumasına rağmen hukuki istikrar adına hgkdan geçen dosyaları onadığını ancak ilk derece mahkemesince bozmaya uyulması nedeniyle hgknın önüne çıkmayan somut olayda davalı lehine usule ilişkin müktesep hak oluştuğunu belirterek hükmün onanmasına karar vermiştir bu arada aralarında başvurucunun vekillerinin de bulunduğu avukatlar tarafından tarihli dilekçeyle yargıtay hukuk dairesi ve yargıtay hukuk dairesi ile yargıtay hukuk dairesi kararları arasında asıl ile alt işveren arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı hususunda içtihat aykırılığı bulunduğu ileri sürülerek içtihadın birleştirilmesi talep edilmiştir yargıtay birinci başkanlık kurulu tarihli ve sayılı kararı ile muvazaa iddiasının her somut olayın özelliğine göre çözümlenmesi gerektiğini belirtmiş içtihadı birleştirme yoluna gidilmesine gerek olmadığına karar vermiştir onama kararı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur iv hukuk konu hakkında ilgili hukuk için bkz hakan altıncan b no v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde milli savunma bakanlığı ve maliye hazinesi aleyhine kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde açtığı davada taşınmazı üzerine kamulaştırma işlemi yapılmaksızın ve bedel ödenmeksizin karakol yapıldığını ileri sürerek ecrimisil tazminatı ödenmesini talep etmiştir mahkeme tarih ve sayılı kararla dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı gerekçesiyle davalıdan tahsiline karar vermiştir karar tebliğ aşamasında olup henüz kesinleşmemiştir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı türk medeni maddesinin birinci fıkrası şöyledir olmayan zilyet geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır tarih ve sayılı mülga borçlar maddesi şöyledir bir sebep olmaksızın aharın zararına mal kimse onu iadeye mecburdur hususiyle muteber olmayan veya tahakkuk etmemiş bulunan bir sebebe yahut vücudu nihayet bulmuş olan bir sebebe müsteniden şeyin iadesi lazımdır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucular hükümlü olarak bolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda kurumu bulunmaktadırlar başvuruculara ceza sisteminde sivil toplum derneği demek tarafından tarihinde bir mektup gönderilmiştir sayfalık mektup muhataba yöneltilen sorular ile amaçları ve çalışma başlıkları altında derneği tanıtan bir yazıdan oluşmaktadır mektubun ilgili kısımları şöyledir ceza sisteminde sivil toplum cezaevlerinde yaşanan her türlü sorunla ilgilenmeye çalışan bağımsız bir dernektir hasta mapusların sorunlarını doktorlarla cezaevi çalışanları ile tartışarak daha iyi tedavi edilmelerini sağlayacak önerileri oluşturmaya çalışıyoruz hiçbir soruyu cevaplamak zorunda değilsiniz cevapları kitap veya medyadan yayınlamak istiyoruz bilgileri paylaşmamızda bir sakınca olup olmadığını ayrıca istemediğiniz takdirde bilgileriniz kimseyle paylaşılmayacaktır kendinizi tanıtır mısınız kendinizi istediğiniz gibi tanıtabilirsiniz ne zamandır cezaevindesiniz hastalığınız var mı cezaevinde revire çıkmakta doktorla görüşmekte sıkıntınız oldu mu cezaevinde olduğunuz için hastalığınızın teşhisi ve tedavisinde herhangi bir aksama oldu mu sağlık çalışanlarından olumsuz bir tavırla karşılaştınız mı hasta haklarını biliyor musunuz türkiyede hapishanelerin şartlarını uluslararası standartlara ulaştırmak için sivil toplumun mobilize edilmesi hapishanelerin şeffaflaştırılması mapusların haklarının ve özgürlüklerinin korunması yazılı ve görsel medya ile sosyal medyanın ve internetin etkin kullanımı yoluyla hapishaneler konusunda ve hassasiyet yaratılması sözel fiziksel ve psikolojik her türlü şiddeti reddeder altındaki grupların ayrım yapmaksızın tüm tutuklu hükümlü ve tahliye sonrası desteğe ihtiyacı olan eski ceza infaz kurumunda çalışan personelin hak sorun ve ihtiyacını kapsar ceza sistemi iyileştirme çalışmalarına sivil toplum desteğini güçlendirmek kurumlara arası koordinasyonu sağlamak sivil toplum örgütleri için ceza ve tevkif evleri genel müdürlüğü ile öncülük etmek ceza sistemi hakkında kamuoyunu bilgilendirmek ve biliçlendirmek bülten ve başka yayınlar ile ceza hakları uluslararası ulusal ve yerel kurum ve derneklerin aktiviteleri hakkında tarafsız doğru ve net bilgi iletmek kurumu disiplin kurulu başkanlığının disiplin kurulu tarihli sakıncalı mektup değerlendirme kararıyla posta yoluyla gönderilen mektubun alıkonulmasına karar verilmiştir karar gerekçesinde mektubun tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun maddesinin numaralı fıkrasına göre sakıncalı olduğu belirtilmiştir başvurucular tarafından disiplin kurulu kararına karşı bolu hakimliğine hakimliği yapılan itiraz tarihli kararla reddedilmiştir karar gerekçesinde hükümlü ve tutukluların hak ihlalleri veya benzeri olumsuz bir durum ile karşılaştıkları takdirde şikayet ve başvuru mercilerinin kanunda düzenlendiği belirtilmiş ve derneğin hükümlülere ait kişisel bilgiler hakkında ve ceza infaz kurumunda hak ihlali olup olmadığı başvuru numarası karar tarihi hususunda bilgi isteme ve almış oldukları bilgileri yayınlama yetkisinin bulunmadığına vurgu yapılmıştır başvurucular tarafından hakimliğinin kararına karşı bolu ağır ceza mahkemesine yapılan itiraz tarihli kararla reddedilmiştir karar gerekçesinde hakimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğuna ilişkin değerlendirmeye yer verilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk anayasa mahkemesi daha önceki kararlarında hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektupların denetlenmesine dayanak oluşturan mevzuata yer vermiştir ahmet temiz b no v
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu yılı ağustos ayı celp dönemi öncesinde son yoklama sırasında yapılan sağlık muayenesinin ardından askere alınmış yıllarında ve er olarak on sekiz ay askerlik hizmetini yaptıktan sonra terhis olmuştur başvurucu askerlik hizmeti sırasında sağ gözündeki şaşılık nedeniyle ameliyat edilmiş sağlığına kavuşmasının ardından askerlik hizmetine devam ederek askerlik hizmetini normal süresinde tamamlamıştır başvurucu hakkında silah ruhsatı için düzenlenen tarihli sağlık kurulu raporunda sağ yok sağ tanısı konularak başvurucunun silah ruhsatı alamayacağı belirtilmiştir başvurucu anılan rahatsızlığın kendisinde doğuştan var olduğu askerlik sırasında anılan rahatsızlığından dolayı ameliyat olduğu buna rağmen kendisine askerlik yaptırılarak zarara uğratıldığı iddiası ve maddi manevi tazminat istemiyle tarihinde millî savunma bakanlığına başvurmuş başvurusu tarihli işlemle reddedilmiştir başvurucu bu karar üzerine aynı taleple dava açmış dairesinin tarihli ve sayılı kararı ve davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir karar gerekçesi şöyledir sayılı kanunun maddesinde askeri yüksek mahkemesinde dava açma süresinin her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gün olduğu maddesinde ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla askeri yüksek mahkemesinde doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davaları ile birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilecekleri bu halde de ilgililerin madde uyarınca idareye başvurma haklarının saklı olduğu belirtilmiştir davacının ağustos celp döneminde askere alındığı tarihleri arasında deniz er eğitim alay komutanlığı ve tcg karayel komutanlığında ay er olarak askerliğini yaptığı ve terhis olduğu bu durumda idari işlemden kaynaklanan iş bu tam yargı davasında sayılı kanunun nci maddesi uyarınca davacının terhis olduğu tarihinden itibaren gün içerisinde doğrudan tam yargı davası açılması yahut madde uyarınca ihtiyari müracaatta bulunularak ihtiyarı müracaat tarihine kadar geçen sürede dikkate alınarak yazılı cevabın tebliğ tarihinden veya zımni suresi geçtikten sonra kalan dava açma süresi içerisinde dava açılmış olması gerekirken bu süre geçirildikten çok sonra tarihinde idari müracaatta bulunulduktan sonra ordu mahkemesinde müteakiben görevsizlik kararı üzerine askeri yüksek mahkemesinde açılan bu davada süre aşımı bulunduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır bu karara katılmayan üyelerin karşıoy yazısının ilgili kısmı şöyledir konusu olayda davacının askerliğe elverişli olup olmadığının tespiti amacıyla ağustos celp dönemi öncesinde son yoklama sırasında muayenesinin yapıldığı bu muayene sırasında davacının doğuştan var olduğu ileri sürülen sağ yok sağ hastalığı olduğu halde gerekli muayene yapılmadığından bu hususun tespit edilemediği ve sağlam kabul edilerek askerliğine karar alındığı bu şekilde askerlik hizmetini tamamladıktan sonra fatsa devlet hastanesinde yapılan muayenesi sonucunda tarihli raporla bu hususun tespit edildiği böylece askerliğe alınmasına dayanak teşkil eden muayene sırasında da askerliğe elverişli olmadığının bu muayeneyle birlikte başvuru numarası karar tarihi öğrenildiğinin iddia edildiği zarar ortaya çıktığında dava açma süresinin geçirilmiş olduğunun kabulünün dava açma hakkının kullanılmaması sonucunu doğuracağı zararın ortaya çıkmasıyla kullanılması mümkün olan dava açma hakkını ortadan kaldırır biçimde süre hesabı yapılmasının hak arama özgürlüğü ile bağdaşmayacağı dolayısıyla da davacının söz konusu askere alma işlemi dolayısıyla hak ihlaline uğradığını tarihli raporla öğrendiği anlaşılmakla bu yönüyle davada süre aşımı bulunmadığı değerlendirilmiş ancak davacının bu zararına ilişkin ordu mahkemesine davayı hangi tarihte açtığı ve anılan mahkemenin görevsizlik kararının davacıya hangi tarihte tebliğ edildiği dosya içeriğinden anlaşılmadığından bu hususların araştırılmasına müteakip davanın süresinde açılıp açılmadığına karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan aksi yönde oluşan sayın çoğunluk görüşüne katılamadık başvurucunun karar düzeltme istemi de aynı dairenin tarihli ve sayılı kararı ve yine reddedilmiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur b hukuk maddesinin son fıkrası şöyledir kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi müracaat başlıklı maddesinin a bendi şöyledir işlem yapmaya yetkili makamlarca tesis edilen idari işlemlerin geri alınması kaldırılması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açmak için belli olan süre içinde istenebilir bu müracaat işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur altmış gün içinde cevap verilmez ise istek reddedilmiş sayılır reddi üzerine dava açma süresi başlar ve müracaat tarihine kadar geçmiş olan süre de hesaba katılır anılan açma süresi başlıklı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir yüksek mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gündür anılan ve tam yargı davaları başlıklı maddesi şöyledir haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla askeri yüksek mahkemesinde doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davaları ile birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler bu halde de ilgililerin inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır iv
No violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu hava kuvvetleri komutanlığı emrinde muvazzaf astsubay olarak görev yapmakta iken tsknın itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle hakkında idari tahkikat başlatılmış bu tahkikat sonucunda sıralı sicil üstleri tarafından türk silahlı kuvvetlerinde kalması uygun değildir ortak kanaatini içeren tarihli ayırma sicil belgesi düzenlenmiştir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan astsubay sicil yönetmeliğinin sicil yönetmeliği maddesi gereğince hava kuvvetleri komutanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonda başvurucunun durumu değerlendirilmiş ve komisyon tarihli kararı ile başvurucu hakkında ayırma işlemi yapılmasına karar vermiştir anılan karar tarihinde hava kuvvetleri komutanı tarafından onaylandıktan sonra genelkurmay başkanının onayına sunulmuş genelkurmay başkanınca da hava kuvvetleri başvuru numarası karar tarihi komutanlığı kararı doğrultusunda işlem yapılmasının uygun görüldüğü belirtilmiştir bunun üzerine hazırlanan sayılı kararnamenin tarihinde milli savunma bakanı tarafından onaylanmasıyla başvurucunun tsk ile ilişiği kesilmiştir başvurucu istihbarat birimindeki görevliler tarafından tarihinde sorgulandığını sorgu esnasında cinsel yaşamına ilişkin ayrıntılı sorular sorulduğunu sonrasında savunması alınmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ilişiğinin kesildiğini belirterek yürütmenin durdurulması ve ayırma işleminin iptali talebiyle milli savunma bakanlığı aleyhine askeri yüksek mahkemesi birinci dairesinde tarihinde dava açmıştır sunduğu dava dilekçesinde başvurucu ilişik kesme kararında herhangi bir disiplinsizlik eyleminin gösterilmediğini yalnızca özel hayatını yaşama biçimi nedeniyle ilişiğinin kesildiğinin anlaşıldığını sorgu yönteminin mevzuata aykırı olarak aldatıcı biçimde ve baskı altında tutularak yapıldığını hukuka aykırı usuller içeren ve göreviyle ilgisi olmayan tamamen özel yaşantısına ilişkin mahrem sorulardan oluşan sorgu neticesinde elde edilen beyanların delil olarak kullanılamayacağını başarılı bir sicile sahip olmasına rağmen bu durumun dikkate alınmadığını tesis edilen ayırma işleminin ölçülülük yönünden hukuka aykırı olduğu gibi sebep ve amaç unsurları yönünden de hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür davalı idare tarafından sunulan savunma dilekçesinde tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri personel kanununun maddesinin disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle ayırma başlıklı b fıkrası uyarınca başvurucunun ilişiğinin kesildiği her askerin ahlaki yaşayışının kusursuz ve lekesiz olması gerektiği ahlak olgusunun yalnızca arzu edilen bir durum değil görevin başarıyla icra edilebilmesi için bir koşul olduğu ifade edilmiştir ayrıca kamu hizmetinin yürütülmesinde zararlı olacak kişilerin idare mekanizmasının dışına çıkarılmasının kaçınılmaz olduğu ve idarenin başvurucu hakkında tesis edilen ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif sınırları içinde kaldığı dava konusu ayırma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir davalı idare tarafından ayrıca tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi kapsamında gizli belge ve bilgiler gönderilmiştir birinci dairesinin tarihli ara kararı ile dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde başvurucu hakkında tesis edilen ayırma işleminin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiştir a başsavcılığı tarafından sunulan tarihli düşünce yazısında başvurucunun cinsel hayatına ilişkin olarak alınan duyumlar üzerine başlatılan bir idari tahkikat kapsamında elde edilen bulgular ile başvurucunun beyanları dikkate alınarak ayırma işleminin tesis edildiği ancak başvurucunun yaşadığı bu ilişkilerin rıza dışı veya menfaate dayalı olduğunu gösteren bir bilgi veya belgenin dava dosyasında bulunmadığı vurgulanmıştır ayrıca başvurucunun cinsel zafiyeti nedeniyle görevini suistimal ettiğinin ya da askeri disiplini olumsuz etkilediğinin söylenemeyeceği dava konusu işleme dayanak gösterilen ilişkilerin tamamıyla özel hayat sınırları içinde kaldığı ve dış aleme yansımadığı bizzat başvurucu tarafından dile getirilen beyanları içeren istihbarat raporlarına dayanılarak işlem tesis edilmesinin mümkün olmadığı ölçülülük ilkesi gözetilmeden gerçekleştirilen ayırma işleminin hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği belirtilmiştir birinci dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla dava reddedilmiştir kararda tsknın itibarını sarsacak derecede ahlak dışı başvuru numarası karar tarihi hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle başkanlığınca yürütülen tahkikat kapsamında başvurucunun ifadesine başvurulduğu tarihinde ifadesi alınan başvurucunun yaşadığı cinsel birliktelikleri detaylı şekilde anlattığı ve ikrar ettiği başvurucu dışında ifadesine başvurulan diğer askeri personelin de anlatımlarında başvurucunun ahlaka aykırı davranışlarına yer verdiği ve başvurucunun cinsel yaşamına ilişkin ayrıntıları aktardığı geçmiş sicil ve disiplin durumu itibarıyla başarılı bir personel portresi çizmesine karşın başvurucunun iyi ahlak sahibi olmak vasfını taşımadığı tsknın itibarını zedeleyecek tavır ve davranışlar içinde bulunduğunun anlaşıldığı ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif kriterlere göre kullanıldığı ve kamu yararı ile birey yararı dengesinin gözetildiği belirtilmiş tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır kararda ayrıca herhangi bir soruşturma veya kovuşturma olmasa dahi kamu personeli hakkında disiplin soruşturması yapılabileceği vurgulanmıştır bunun yanında başvurucunun tarihli ifadesinin bir suç isnadıyla ceza soruşturması ya da kovuşturması kapsamında değil disiplin hukuku çerçevesinde değerlendirilmek üzere idari tahkikat kapsamında alınmış olduğu ve başvurucunun bu şekilde tespit edilen ifadesi sırasında iradesinin fesada uğratıldığı yanıltıldığı ya da ifadesinin hukuka aykırı şekilde yasak yöntem ve usullerle alınmış olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir somut bilgi belge ve kanıt bulunmadığı belirtilmiştir başvurucu tarafından yapılan karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiş ve karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur anayasa mahkemesinin tarihli yazısı ile yargılama dosyasına sunulmuş olan ve başvurucunun ayırma işlemine dayanak oluşturan gizli ibareli belgelerin gönderilmesi istenmiştir anayasa mahkemesine tarihinde sunulan söz konusu belgelerin incelenmesinden hava kuvvetleri komutanlığınca istihbarata karşı koyma hassasiyetleri çerçevesinde tarihinde başvurucunun ifadesinin alındığı söz konusu ifade metninde hangi kapsamda başvurucunun ifadesine başvurulduğu hususunun belirtilmemiş olduğu anlaşılmıştır aynı şekilde söz konusu metnin ifadeyi alan kısmı karartılmış olduğundan ifadenin hangi birim tarafından alınmış olduğu tespit edilememiştir anılan ifade alma işlemi sırasında başvurucuya bugüne kadar nerelerde görev yaptığı kimlerle ikamet ettiği sosyal yaşantısının nasıl olduğu sosyal çevresini kimlerin oluşturduğu ortamında sosyal paylaşım sitelerinden hangilerine üyeliklerinin bulunduğu vasıtasıyla veya yüz yüze tanıştığı kadınlardan ilişki yaşadıklarının kimler olduğu bu kadınların tsk hakkında bilgi almaya yönelik herhangi bir girişimlerinin olup olmadığı grup halinde cinsel birliktelikler yaşayıp yaşamadığı uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı mesai arkadaşları içerisinde ahlak dışı yaşantısı olan kişilerin bulunup bulunmadığı hususlarının sorulduğu görülmüştür başvurucunun anılan soruları yanıtladığı ve özellikle birlikte olduğu kadınlara ilişkin olarak cinsel birliktelik içeren geçmişteki ilişkilerini açıkladığı ve ifade metnini imzaladığı anlaşılmıştır soruşturma konusu olaylara ilişkin olarak başvurucu dışındaki kişilerin de ifadelerinin alınmış olduğu bu kişilerden başvurucu hakkında bildiklerini anlatmalarının istendiği görülmüştür b hukuk sayılı kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan maddesi tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun ve maddeleri tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri disiplin kanununun geçici maddesinin numaralı fıkrası tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan türk silahlı başvuru numarası karar tarihi kuvvetleri hizmet yönetmeliğinin maddesi sicil yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte olan ve maddeleri iv
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar ve belgesine uygun ismi olarak alman nufus tarihte turk da olan on ismi turk nufus de olarak karar tarihi isminin talebiyle ilgili nufus uzerine cumhuriyet ve asliye hukuk mahkemesinin tarihli on isminin beyhan olarak karar itibaren almanyada turkiye cumhuriyeti bakanlar kurulunun tarihli turk izin verilmesine tarihli turk tarihli ve turk kanununun maddesi mavi kart sahibi olan alman tc stuttgart tarihinde verilen mavi kartta on ismi beyhan olarak turk s ate ile evlenen ve iki mavi kaydettirmek ilgili nufus turk nufus alman nufus isim konusunda talebinin belirterek nufus beyhan olan on isminin alman nufus gibi olarak istemiyle isim tashihi dava nufus ile mavi konusu giderilmesi talebinde amasya asliye hukuk mahkemesinin tarihli reddine kararda tarihli ve nufus hizmetleri kanununun maddesi ve turk kaybedilmesi nedeniyle nufus uzerinde aynca mavi nufus esas bu nedenle olan nufus mavi ifade kararda talebine dayanak olarak nedenlerin idari mercilerce gereken nedenler eklinde de yer karar hukuk dairesinin tarihli karar tale de aym dairenin tarihli nihai karar tarihinde tarihinde bireysel iv ilgili hukuk a ulusal hukuk kanunun ve yeniden kenar maddesi karar tarihi nufus gaiplik turk evlenme evlat edinilme veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir uzerinde hale getirilmesidir sebep ortadan veya yeniden gerektirecek yeni bir sebep ortaya yeniden sonra durumda meydana olan olaylar kanunun izni almak suretiyle turk kaybeden haklar kenar maddesinin ilgili turk olup da izni almak suretiyle turk kaybedenler ve dereceye kadar olan bu maddede belirtilen istisnalar turk haklardan aynen yararlanmaya devam ederler milli ve kamu bu madde bulunan ve veya ev ithal etme ile askerlik hizmetini yapma yoktur bu sosyal olup bu ilgili kanunlardaki tabidirler bu madde yararlanacak olan ile soy belgelendirmesi bu madde bulunan talepleri halinde bu maddede belirtilen haklardan faydalanabileceklerini mavi kart bu maddenin mavi yeterlidir ibraz edilememesi durumunda kimlik sistemi mavi ve bulunulan devlet kimlik bilgilerini ile bu kimlik bilgilerinde durumunda devlet eski ve yeni kimlik bilgilerini belgenin tasdik ile birlikte zorunludur bu madde bulunan tespit esaslar kimlik verilir turkiye cumhuriyeti kimlik aranan yerlerde bu kimlik kamu kurum ve bu madde her turlu tedbiri ve gerekli yapar b hukuk ahvali komisyonunca imzaya tarihinde onaylanan ve tarihinde giren tarihli ve ad ve sekline nolu maddesinin birinci karar tarihi edilen belgelerde ad ve halinde ilgili tespit eden veya belgelerin hangi devletin ise o belgelere nolu maddesi taraflar iki veya daha fazla kimsenin ad veya halinde her akit yetkili giderilmesi tedbirler akit bu a insan haklan ve aile kenar maddesi herkes ve aile konutuna ve sahiptir bu bir kamu ancak yasayla ve demokratik bir toplumda ulusal kamu ekonomik veya veya hak ve gerekli bir tedbir durumunda konusu olabilir hayata alt kategorisinde hayat a insan haklan mahkemesi da geni yorumlanmakta ve bu kavrama bir b no bununla birlikte denetim bireyin ve hayata belirlenmesinde temel sadece mahremiyet serbeste uyumlu hukuksal bu dahil bu kapsamda ile kurma son derece olan isim da denetim organlan on ismi ve soy ismi kapsayacak maddenin alam maddesinin isim ve soy ismi konusunda bir belirtmekle beraber ve aile belirlenmesinde bir ara nedeniyle belirli bir dereceye kadar diger da hayata ve aile ilgili ve bir kamu hukuku konusu olarak toplumun ve devletin isimlerin konusuyla ilgilenmesinin bu unsuru hayat ve aile kabul etmektedir b no b no bu kapsamda isimleri hususunda ciddi nedenleri bulunan belirli artlar bu imkana sahip maddesinin koruma girmektedir ancak bilgilerinin eksiksiz olarak kaydedilmesi belirlenmesi veya belli isimdeki belli bir aile ile kurulabilmesi gibi kamu durumlarda isim yasal getirilmesi kemal ve digerleri b no karar tarihi v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan ve halen almanyada ismini ve alman nufus bu ismin turk nufus on isminin olarak ve talebi on isminin beyhan eklinde turk izin alarak sonra turk nufus esas mavi kartta on isminin beyhan olarak sonraki gelen mavi kart sahibi talebiyle on isim konusunda turk ve alman nufus ileri zamanlarda nedeniyle annesi kendisine ve ilgili zorluklar iddia turkiye ile olan ifade eden nufus giderilmesi talebiyle reddedilmesi nedeniyle isim ve aile ihlal ileri b anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no mahiyetinin bir olan isim dikkate maddesinde hayata sonucuna kabul edilebilirlik konu edilen dava ile almak suretiyle turk turk nufus ve almanya nufus giderilerek resmi ortadan nitekim amlan nufus anne isminin nedeniyle mavi dikkate nufus talebiyle resmi ve bu nedenle ya da nitelikte bir yol dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de hayata ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas dayanak maddesinin birinci ilgili herkes isteme sahiptir karar tarihi uygun bulma kenar maddesinin kanun bunlar anayasaya ile anayasa mahkemesine md temel hak ve aym konuda nedeniyle esas maddesinin birinci herkesin isteme sahip bireyin ve bir unsuru haline gelen birey olarak belirlenmesinde en unsurlardan biri ve devredilmez surette bir olan isim da bir unsuru cinsiyet gibi kimlik bilgileri ve aile ilgili bilgiler ile bunlarda ve isteme isim da maddesi a genel ilkeler belirlenmesinde en unsurlardan biri olan ismin devredilemezlik ve surette olma niteliklerinin mevcut etkilemesi muhakkak devletin isminin ve kamu imkan pozitif konusu pozitif somut bulundurularak idari ve karar vericiler bu makul taleplerinin veya taleplerin reddi durumunda buna ilgili ve yeterli belirtilmesini gerektirir devletin hizmetleri temel niteliklerini medeni hukuk ve hukuk alan hukuki ve teknik bir hizmettir bu hizmetin yerine getirilmesi kimliklerinin her zaman belirlenmesini gerekli aym zamanda bir y hallerine da devletler konusu kamu hizmetinin bir olarak kabul edilmektedir ahvali komisyonu olan bu kari da yerine getirilmesi gerekmektedir aslan faruk toprak ve aile eksiksiz ve engel gibi onlara resmi de koruma en temel resmi makamlar bu ulusal de sorunsuz tutan kamusal ve aslan faruk toprak isim kamu engel olmayan isim taleplerinin kamusal makamlarca da hususu konuyla ilgili anayasa mahkemesinin aslan faruk toprak bu kamusal makamlarca isim taleplerinin ileri ve incelenmesine olanak idari ya da ve belirli ulusal ve uygun taleplerin gerekir aslan faruk toprak b no karar tarihi amlan kararda anayasa mahkemesi isim gibi halleri ile ilgili olan ulusal hayata meselenin yapan hukukunu dar bir ele ifade ve girilen durumlara yer anayasa mahkemesi isim taleplerinin hangi olumlu ve bu taleplerin hangi usullerle hususunda takdir isim taleplerinin yolunu tamamen kapatacak ve alabilmeyi bu ve isim taleplerinin dile ve etkili gerekir bu yollar belirli ve durumlarda de asian faruk toprak anayasa mahkemesi kamusal makamlarca takdir ahvali komisyonuna tiye devletler halleri imzalanan ve dikkate asian faruk toprak mahkeme aileye ve konularda temel hak ve belgelerden olan nolu buna nolu ile taraf devletler belirlenmesinde temel olan isim ve soy isimlerin nolu aym birden fazla isim veya soy isimlerin birbirinden durumlarda bu asgari bir asian faruk toprak isimleri tasarrufta gerekli durumlarda maddesinin koruma alam geni bu yorum isim konusunda mevzuat ve konu ile ilgili olan ve taraf olunan yer alan koruyucu asgari mutlaka hayata de asian faruk toprak durumlarda maddesinin son dikkate ve bir ya da bir temel hak ve esas yoluna gidilmelidir anayasa mahkemesi isim belirli bireylerin bir unsuru olan belirlenmesi bir gereklilik edilmemelidir asian faruk toprak b ilkelerin olaya konu olayda turk izin ile beyhan olan on isminin almanyadaki resmi kimlik ve belgelerde olarak yetkili idari ve merciler izin verilmemesi konusudur somut olayda irdelenmesi gereken husus kanunun maddesinin olanak eklinde yorumlanarak karar tarihi maddesinin ve bu kapsamda devletin amlan pozitif yerine isim taleplerinin ileri ve yetkili makamlarca incelenmesine olanak yollan kanun ile tarihli ve turk medeni kanunu nufus ile ilgili kanunun maddesinde nufus nedenlerle uzerinde hale getirilmesi olarak ve sebep ortadan veya yeniden gerektirecek yeni bir sebep ortaya yeniden durumda meydana ancak sonra bu nufus verilen temyiz incelemesini yapan hukuk dairesinin muhtelif nufus olan meydana gelen ancak yeniden bilgileri mahiyette eklinde hukuk dairesi yerel mahkemenin konusu edilen da y asian faruk toprak isim taleplerinin ileri bu taleplerin idari ve merciler incelenmesine ve neticede uygun talep yerine getirilmesine imkan ancak kanunun maddesinin konusu somut olaydaki ekliyle durumunda nufus uzerinde isim talebinde bulunabilmeleri tamamen ortadan bu durum baka bir kamusal makamlan nufus ile nufus durumlarda konusu neden olabilmektedir asian faruk toprak bu noktada bu hangi ve ne giderilmesi hususunun genel ve soyut kanun kanun ile diger ulusal dikkate bu sorunun ve sorundan kaynaklanan giderilebilmesine imkan bir aksine kanunun maddesinin somut olaydaki gibi konusu soruna neden asian faruk toprak kamusal makamlar kanunun maddesi boylesi bir durumda ne bir care hususunun ihmal oysa ve nufus meydana gelecek izlenmesi ve hallerinin kurulan ve ahvali komisyonunun imzaya olan ve tarihinde giren nolu nufus ve konusunda taraf devletleri sokan nolu ile belirlenmesinde temel olan isim ve soy isimlerin hallerine her karar tarihi ve belgelerde uygun olarak kaydedilmesi isim ve soy isimlerin aslan faruk toprak nolu maddesi aym birden fazla isim veya soy isimlerin birbirinden durumlarda bu asgari bir buna konusu nolu isim veya soy isimlerdeki giderilmesi taraf devletlerin yetkili tedbirler alma bu kapsamda taraf devletlerin makamlan tedbir alma sahip aynca maddesi de ibraz edilen belgelerde isim ve soy isimlerin halinde gereken buna bu halinde olarak ortaya koyan tarihte ilgili hangi devletin ise giderilmesinde olunan konusu devlet tutulan belgelerin esas aslan faruk toprak konu olan somut olayda almanya tarihinde turk beyhan on ismiyle ve on ismiyle alman sunulan belgelerden almanyadaki resmi da itibaren on isminin on ismiyle devam eden ve kanun mavi kart sahibi olan ile resmi bundan sonraki donemde de ile bu devam bu nedenle ibraz resmi ismi ile ismi gereke deki kamusal makamlar nezdinde resmi engellerle bir durumdur nitekim somut isim altsoyu mavi bir olarak ele bir olan belirlilik isin giderilmesini sarelerin ancak bu isim bir giderilmesi konusunda nolu kamusal makamlara da olsa ve on isminin ailesinin giderebilecek olanak isinde somut derece mahkemeleri imkan ele ulusal ve giderilmesini engelleyecek kati bu maddesinin kanunun maddesi bata nolu asgari olmak diger de ve dile getirilen derece mahkemelerince gerekir aslan faruk toprak konu giderilmesine ve bir olan ismi olanak veren nolu dikkate ve kanunun karar tarihi maddesinin giderebilecek yorumlanabilmesi bu hususta bir dahi kanunun maddesinin nolu dikkate nedeniyle derece mahkemelerinin somut olaydaki yorum ve maddesinin son mahkeme konusu bu haliyle kamunun ve bireylerin ve adil bir denge derece mahkemeleri kanunun maddesinin somut olaydaki gibi benzer dava konusu durumlarda bireylerin isim bir koruma amlan olaya mevcut hayata ihlaline neden ve ihlalin bizatihi kanunun maddesinin nolu edilerek ve kanaatine neticede amlan isim talebinin reddedilmesi eklindeki mevcut uygulamayla hayata devletin pozitif yerine maddesinde alman hayata ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ilgili ile esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler mehmet dogan uygun giderim yolunun belirlenebilmesi ihlalin belirlenmesi buna ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile anayasa mahkemesi maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden uzere bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi mehmet dogan anayasa mahkemesi yeniden yapmakla derece mahkemelerinin ve ihlalin gidermek derece mahkemelerince gerekenlere buna anayasa mahkemesinin tespit edilen ihlalin giderilmesi yeniden hallerde ilgili usul yenilenmesi kurumundan olarak yenilenmesi sebebinin ve hususunda derece mahkemesinin herhangi bir takdir yetkisi zira ihlal karan verilen hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemesi anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek uzere gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak bu ihlal usule bir veya yerine getirilmeyen usule bir eksiklikten konusu usul hak ihlalini giderecek yeniden veya daha hi ilk defa icap etmektedir buna ihlalin idari veya eylemin kendisinden ya da derece mahkemesince veya usul de derece mahkemesi sonucundan anayasa mahkemesi tespit hallerde derece mahkemesinin usule dair herhangi bir yapmadan dosya uzerinden aksi karar vererek ihlalin ortadan gerekir mehmet dogan ihlalin tespitiyle birlikte lehine manevi tazminata karar verilmesini talep anayasa mahkemesi isim talebinin reddedilmesi eklindeki mevcut uygulamayla hayata devletin pozitif yerine sonucuna somut ihlalin mahkeme bu durumda hayata ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve nihayet ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden uzere ilgili karar verilmesi gerekir yandan tazminat talebinde olmakla birlikte yeniden uzere ilgili karar verilmesinin ihlalin ve ortadan yeterli bir giderim tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir karar tarihi dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a hayata ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman hayata ihlal c bir hayata ihlalinin ortadan yeniden amasya asliye hukuk mahkemesine ilgilidir d tazminat talebinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure y asal faiz g bir ilgili dairesine h bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m recai akyel
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir bayram askerliğe alınması ve ölümü başvuruculardan sıddıka ve kazım oğlu diğer başvurucuların kardeşi bayram bozukluk tanısı olarak adlandırılan psikolojik bir rahatsızlıktan muzdarip iken tarihinde jandarma eğitim alay komutanlığı emrinde jandarma komando olarak askerlik hizmetini ifaya başlamıştır bayram zorunlu askerlik hizmetine başlamadan önce psikolojik muayenenin de dahil olduğu rutin tıbbi muayeneden geçmiştir bayram bu sağlık muayenesi sırasında özel bir hastanece düzenlenen sağlık raporunu doktorlara sunarak psikolojik sorunları olduğunu beyan etmiştir doktorlar bayram askerlik hizmetini yapmaya elverişli olduğu kanısına varmışlardır bayram askerliğe başlarken doldurduğu bilgi formunda kronik bir sorun nedeniyle sıkıntı yaşadığını belirtmiştir birlik doktoru tarafından ve tarihlerinde muayene edilen bayram bozukluk teşhisiyle hastaneye sevk edilmiştir bayram tarihinde asker hastanesi psikiyatri polikliniğinde muayene edilmiştir hastaya askerlik hayatına adapte olma sürecine bağlı olarak oluşan anksiyete teşhisi koyan doktorlar tıbbi tedavinin bir ay boyunca devamına ve bayram beş gün karar vermiştir bayram tarihinde birlik doktoru tarafından tekrar muayene edilmiştir doktor raporunda hastanın bozukluk nedeniyle sıkıntı yaşamaya devam ettiği ve intihar eğilimi olduğu belirtilmiş hastanın tarihinde asker hastanesine sevk edilmesine karar verilmiştir bayram haziran tarihinde sabah saat askerlik yaptığı komutanlığın hizmet binasının alt katında koğuşlar mahallinde bulunan tuvaletler bölümünde asılı halde ölü olarak bulunmuştur başvurucuların açtığı tam yargı davası başvurucular söz konusu olay nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle tarihinde milli savunma bakanlığına başvurmuştur bakanlığın tarihli cevap yazısında müteveffanın jandarma genel komutanlığı bünyesinde görev yapması nedeniyle bu konunun bakanlığınca değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir bu yazı üzerine başvurucular tarihinde bakanlığına müracaat etmiş fakat bu başvurudan olumlu bir netice alamamışlardır müracaatları reddedilen başvurucular sundukları tarihli dilekçelerinde özetle yakınlarının askerliğe hiç alınmaması ya da iyileştiği sabit oluncaya kadar alınmaması gerektiği halde sağlıklı bir tıbbi inceleme yapılmaksızın askerliğe alındığını yakınlarının askerliğe alınması üzerine görevli komutanlara yakınları hakkında gerekli bilgiler verilmesine rağmen tedavi için herhangi bir işlem yapılmadığını belirterek tam yargı davası açmışlardır başvurucuların açtığı tam yargı davası a dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla olayda idarenin kusurlu ve kusursuz sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir başvurucular tarihli dilekçe ile özetle anılan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu yakınları hakkında askerliğe elverişli olduğuna dair rapor düzenlenmesinin başvuru numarası karar tarihi bile idareye sorumluluk yüklemek için yeterli olduğunu bu yanlışın yakınlarının birliğe teslim olmasını takiben en geç sevk edildiği hastanede düzeltilmesi ve askerliğe elverişlilik açısından verilen ilk kurul kararının düzeltilerek yakınlarının iyileşme süreci tamamlanana kadar birliğine teslim edilmemesi gerektiğini belirterek karar düzeltme talebinde bulunmuştur dairesi tarihli ve gensek sayılı karar ile davacıların kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler yerinde görüldüğü gerekçesiyle karar düzeltme talebinin kabulüne ve verilen kararın kaldırılmasına karar vermiştir karar düzeltme talebinin kabul edilmesi üzerine yargılamaya devam eden a dairesi bayram askere alınması aşamasında asker hastanesindeki tanı ve tedavisinde idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla gazi üniversitesi tıp fakültesi psikiyatri anabilim dalında görevli üç profesörden oluşan bilirkişi heyetinden rapor almıştır alınan raporda özetle müntehirin önceden rahatsızlığının bozukluk olduğu bu rahatsızlığın intihar düşüncelerine yol açabildiği bunun bünyesel bir durum olduğu askerliğin buna neden olmaması yanında stres sıkıntısını artırabileceği teşhis ve tedavide herhangi bir ihmal ve gecikmenin olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir bilirkişi raporunu esas alan a dairesi tarihli ve sayılı kararı ile idarenin kusurlu ve kusursuz sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir başvurucular önceki dilekçelerinde ileri sürdüğü iddiaları yineleyerek ikinci defa karar düzeltme talebinde bulunmuştur başvurucuların karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla davacı vekilinin kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçesinde ileri sürdüğü sebepler yerinde görülmediği gibi düzeltilmesi istenen karar kanuna ve usule uygun bulunduğu gerekçesiyle reddedilmiştir kararı ve sonrasında yaşanan süreç başvurucular davalarının reddedilmesi üzerine yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasıyla başvuru yapmıştır dairesi özetle somut olayda askeri makamların bayram intihar etmesine neden olabilecek gerçek ve yakın bir tehlikenin varlığını bilip bilmedikleri ya da bilmelerinin gerekip gerekmediği bu tehlikeyi bilmeleri halinde ise bunu önlemek için kendilerinden makul olarak beklenen her şeyi yerine getirip getirmedikleri hususlarının araştırılması gerektiğini dolayısıyla askeri makamlara düşen pozitif yükümlülükler ışığında somut olayın koşullarının inceleneceğini bayram in ruhsal bir hastalıktan muzdarip olduğu ve psikolojik sorunlarından doktorların haberdar edildiği hususunda tartışmanın bulunmadığını bayram bulunan bozukluğun ayrıca tıbbi raporlarla da kanıtlandığını bayram ifadelerine ve kendisi hakkında düzenlenen tıbbi rapora rağmen doktorlarca askerlik hizmetine elverişli olduğu kanaatine varıldığını asker adayı bir gencin sağlık durumunun askerlik hayatına uyumlu olup olmadığını veya fiziksel ve ruhsal bütünlüğü için bunun hangi ölçüde risk oluşturabileceğini tespit etmek amacıyla kişinin hastalıklarını ve bu hastalıkların önemini ve derecesini belirlemeye çalışmalarının doktorlardan beklenmesinin makul olacağını olayların meydana geldiği sırada uygulanan iç hukuk kuralları gereğince askerliğe geçici olarak elverişli olmayanlar için askerliğin ertelenmesi gibi tedbirlerin öngörüldüğünü askerliğin ertelenmesini gerektiren askerliğe elverişsiz olduğunu gösteren hastalık ve arızalar listesinin ilgili yönetmeliğin ekinde bulunduğunu gibi bir ruhsal hastalığı bulunan ve ardından intihar eden kişinin yetkili makamlarca askerlik hizmetine elverişli olduğuna üstelik komando olarak karar verilmesi gerçeğinin bile uygulanan mevzuatta eksiklikler bulunduğu b numarası karar tarihi kanaatine ulaşılması için yeterli olduğunu davanın koşulları çerçevesinde hükumetin psikolojik sorunlarını paylaşan askerlerin uygun muayeneye tabi tutuldukları yönündeki iddiasına özellikle ağırlık verilemeyeceğini bayram askere alınmasının ve askerlik hizmetini sürdürmeye devam etmesinin ruhsal ve fiziksel bütünlüğü konusunda gerçek bir risk oluşturduğunu askeri makamların bilmeleri gerektiğini askerliğe alınma sistemindeki aksaklıklar ve bu aksaklıkların neticeleri sonucunda meydana gelen olumsuz durumlar nedeniyle sözleşmeci devletin sorumlu olması gerektiğini belirterek avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme maddesinde tanımlanan yaşam hakkının ihlal edildiğine başvurucuların tazminat talebinde bulunmadıkları gerekçesiyle tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir ve b no başvurucular kararının tarihinde kesinleştiğini beyan edip tarihli dilekçeyle yeniden başvurarak yargılamanın yenilenmesi kendilerine maddi ve manevi tazminat ödenmesi isteminde bulunmuştur başvurucuların yargılamanın yenilenmesi istemi a dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiştir gerekçenin ilgili kısmı şöyledir verilen kararların demokratik bir hukuk devletindeki adil yargılanma hakkı uygulamalarının doğru bir biçimde belirlenmesinde önemli bir yol gösterici olduğu anlaşılmakta ise de kararında dosya kapsamı karşısında hakları mahkemesi bayram ın fiziksel ve psişik dokunulmazlığı için askere alınmasının gerçek risk oluşturduğunu askeri makamların bilmesi gerekirdi şeklinde yorum yapmak suretiyle askeri makamların haksızlığı kanısına varmıştır söz konusu ölümde ana nedenin mağdurun düşüncesizliği ve kabahati olarak değerlendirilmeksizin hakları mahkemesi askeri hizmet için celp edilenlerin askere alınma sistemindeki ve bunun sonuçlarından davalı devleti sorumlu tutmuştur şeklinde gerekçe belirtmiş ise de davacılar vekillerinin tarihinde nöbetçi mahkemesinde açtıkları dava ile ilgili dilekçeleri incelendiğinde tazminat taleplerine dayanak olarak hem askere alınmaması alınması hem de askerlik hizmeti sırasında gerekli özenin gösterilmemesinin gösterildiği askere alınmaması gerekirdi şeklinde gerekçe gösterilerek yapılan talebin kaynaklanan tazminat davası olduğu bu talebin de süresinde sayılı kanununun maddesi uyarınca içerisinde açılmamasından dolayı intihar olayı tarihinde meydana gelmiş davalı idareye tarihinde müracaat edilmiştir davanın süre aşımından dolayı incelenemeyeceği reddinin gerektiği bu sebeple dairemizce dava konusu olayın sadece askerlik hizmeti sırasındaki özen yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği noktasından değerlendirildiği dairemizin tarih ve e k sayılı kararında davacının askerlik hizmetine kısa bir süre önce başlamış olduğu da göz önüne alınarak intihar olayında askerlik görevinin neden ve etkisinin olmadığı zararlı sonucu doğuran eylem ile hizmet arasında illiyet bağının bulunmadığı davalı idareye yüklenebilecek bir nedensellik bağının mevcut olmadığı davalı idarenin herhangi bir hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluk şartlarının mevcut olmadığı gerekçesiyle davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddedildiği anlaşılmakla davacılar vekillerinin beyan ettiği tarih ve sayılı kararının gerekçesinin işbu davada uygulanamayacağı yargılamanın iadesi isteminin reddinin gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır başvurucular tarihli dilekçelerinde özetle kararının çok dar bir kapsamda değerlendirildiğini sadece askerliğe alımdaki dolayı ihlal bulduğu askerliğe alındıktan sonraki eylemlerle ilgili olarak ihlal bulmadığı şeklindeki bir yaklaşımın doğru olmadığını davanın bayram ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle açıldığını belirterek kararın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi başvurucuların karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiştir kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir il sayılı kanunun maddesinin linci fıkrasında daireler ile daireler kurulundan verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere kararın düzeltilmesi istenebilir denilmektedir bu konuya ilişkin gün ve sayılı birleştirme kararında da karar düzeltme yoluna bir defa gelinebileceğini vurgulamıştır doğaldır ki yargılamanın bir fasit daireye dönüştürülmemesi amacının ürünü olan bu uygulamalar özellikle a karar düzeltme yoluna bir defa gelinmesi b esasen olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın reddine dair karara karşı karar düzeltme yolunun kapatılması ve yargılamanın ilanihaye devamına son verilmesi kabul değerlendirmesi şeklinde istikrar bulmuştur diğer yandan kararın düzeltilmesi yolu yargılama sürecinin kesin sonuçlanmadan önce verilen nihai kararlara karşı kabul edilmiş olan olağan kanun yolu niteliğindedir yargılamanın yenilenmesi yolu ise yargılama sürecinin kesin hükümle sonuçlanmasından sonra söz konusu olan olağan üstü kanun yoludur dava konusu olayda da kesin bir şekilde sonuçlanmış yargısal bir süreç söz konusu olup sayılı kanunun maddesi uyarınca başvurulacak kanun yolu yargılamanın yenilenmesi yoludur davacılar bu yola başvurup talebi reddedildiğine göre artık yargılamanın kesin bir biçimde sonuçlanmasından önceki evreye ilişkin bir kanun yolu olan kararın düzeltilmesi yoluna başvurulmasına olanak kalmadığından davacıların yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair karara karşı karar düzeltme isteminin inceleme kabiliyeti bulunmamaktadır açıklanan nedenlerle yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine dair kararın karar düzeltme isteminin inceleme kabiliyeti bulunmadığından karar verildi anılan karar tarihinde başvurucular vekiline tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun askeri yüksek mahkemesinin görevlen başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir askeri yüksek mahkemesi türk milleti adına askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen görevleri yapar ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz sayılı kanunun müracaat ve idari makamların başlıklı maddesi şöyledir a müracaat kesin işlem yapmaya yetkili makamlarca tesis edilen idari işlemlerin geri alınması kaldırılması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açmak için belli olan süre içinde istenebilir bu müracaat işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur başvuru numarası karar tarihi altmış gün içinde cevap verilmez ise istek reddedilmiş sayılır reddi üzerine dava açma süresi başlar ve müracaat tarihine kadar geçmiş olan süre de hesaba katılır b makamların sükutu haklarında idari davaya konu olabilecek bir eylem veya işlemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler bu halde yetkili makamlar en çok altmış gün içinde bil cevap verirler bu süre içinde cevap verilmez ise istek reddedilmiş sayılır altmış günün bitiminden itibaren idari dava açma süresi içinde askeri yüksek mahkemesinde dava açabilirler dava açılmayan haller ile davanın altmış günlük süre geçtikten sonra açılması sebebiyle dilekçenin reddi halinde altmış günlük sürenin bitmesinden sonra cevap verilirse bunun tebliğinden itibaren dava açma süresi yeniden işlemeye başlar müracaatçıya kayıt tarihi ve sayısını gösterir imzalı ve mühürlü pulsuz bir kağıdı verilir sayılı kanunnun dava açma süresi başlıklı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi şöyledir askeri yüksek mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gündür sayılı kanunnun ve tam yargı davaları başlıklı maddesi şöyledir haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla askeri yüksek mahkemesinde doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davaları ile birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler bu halde de ilgililerin inci madde uyarınca idareye başvurma hakları saklıdır sayılı kanunnun doğrudan doğruya tam yargı davası açılması başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların askeri yüksek mahkemesinde dava açmadan önce bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde yetkili makama başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri lazımdır bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliği tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler sayılı kanunnun kararın düzeltilmesi başlıklı maddesi şöyledir daireler ile daireler kurulundan verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere ilamın tebliği tarihinden itibaren gün içinde aşağıda yazılı sebepler kararın düzeltilmesi istenebilir a kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların kararda karşılanmamış olması b bir ilamda birbirine aykırı hükümler bulunması c kararın usul ve kanuna aykırı bulunması kanunun inci maddesine göre verilen kararların düzeltilmesi işlemi kabul edilerek davaya yeniden bakılması ve esas hakkında karar verilmesi halinde de karar düzeltilmesi isteminde bulunulabilir başvuru numarası karar tarihi daireler ile daireler kurulu kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle bağlıdır sayılı kanunun yargılamanın iadesi başlıklı maddesi başvuru konusu kararın verildiği tarihte şöyledir daireler ile daireler kurulundan verilen kararlar hakkında aşağıda yazılı sebepler dolayısıyle yargılamanın iadesi istenebilir a zorlayıcı sebepler veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması b karara esas olarak alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da yargılamanın iadesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması c karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesin hüküm halini alan bir kararla bozularak ortadan kalkması d bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyan ve ihbarda bulunduğunun hükümle tahakkuk etmesi e lehine karar verilen tarafın karara etkisi olan bir hile kullanmış olması j vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler huzuru ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması g çekilmeye mecbur olan başkan veya üyenin katılması ile karar verimi olması h tarafları ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir karar verilmesine sebep olabilecek bir madde yokken aynı daire veya diğer daireler yahut daireler kurulu tarafından evvelki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması tarihinde yürürlüğe giren sayılı kanunun maddesi uyarınca sayılı kanunun yargılamanın yenilenmesi kanun yolunu düzenleyen maddesine aşağıdaki hükümler eklenmiştir ek md kararın haklarını ve ana hürriyetleri korumaya dair sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının avrupa hakları mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması ek fıkra md birinci fıkranın ı bendi kapsamına giren kararlar hakkında yargılamanın iadesi avrupa hakları mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir sayılı kanunun muhakemenin iadesinde süre başlıklı maddesi başvuru konusu kararın verildiği tarihte şöyledir muhakemenin iadesinde hukuk usulü muhakemeleri kanununun süreye ait hükümleri benzetme yolu ile uygulanır sayılı kanunun maddesi şöyledir bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yargılama usulü kanunu ile hukuk usulü muhakemeleri kanununun hakimin davaya bakmaktan memnuiyetini gerektiren haller ehliyet üçüncü şahısların davaya katılması davanın ihbarı bağlılığı tarafların vekilleri feragat ve kabul teminat mukabil dava bilirkişi keşif delillerin tespiti yargılama giderleri adli yardım ve duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri uygulanır başvuru numarası karar tarihi tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun yargılamanın iadesi sebepleri başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir kararın haklarını ve ana hürriyetleri korumaya dair sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin avrupa hakları mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması il sayılı kanunun süre başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir yargılamanın iadesi süresi inci maddenin birinci fıkrasının bendinde yazılı sebepten dolayı avrupa hakları mahkemesinin kesinleşmiş kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde iade talebine konu olan hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıldır tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun yargılamanın yenilenmesi başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir danıştay ile bölge idare idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında aşağıda yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir ek md hükmün haklarını ve ana hürriyetleri korumaya dair sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin avrupa hakları mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması yargılamanın yenilenmesi süresi numaralı fıkranın h bendinde yazılı sebep on yıl numaralı fıkranın ı bendinde yazılı sebep için avrupa hakları mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için gündür bu süreler dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır ölüm olayının meydana geldiği dönemde yürürlükte bulunan sayılı mülga türk silahlı kuvvetleri sağlık yeteneği yönetmeliğinin yönetmelik maddesinin ilgili kısmı şöyledir bu yönetmeliğe bağlı ekler aşağıda gösterilmiştir türk silahlı kuvvetlerinde görevli general amiral üstsubay subay astsubay uzman jandarma uzman erbaş askeri öğrenci yedek subay aday yükümlüler ve erlerin sağlık yeteneklerine göre gösteren hastalık ve arızalar listesi anılan gruplandırma başlıklı maddesi şöyledir askerlik çağına giren yükümlüler askerlik yoklamasında veya askeri hastanelerin sağlık kurullarında askerliğe elverişli olanlar ve askerliğe elverişli olmayanlar olmak üzere gruplandırılır askerliğe elverişli olanlar sağlık yetenekleri bakımından hiç bir hastalık ve arızası bulunmayanlar ile hastalık ve arızaları hastalık ve arızalar listesinin a dilimine girenlerdir askerliğe elverişli olmayanlar hastalık ve arızaları hastalık ve arızalar listesinin b ve d dilimlerine girenlerdir anılan maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi askere alındıktan sonra askeri hastanelerin sağlık kurullarından askerliğe elverişli değildir kararı alan erler raporlarının onaylanmasını beklemek üzere bu hastaneler tarafından yerli kayıtlı bulunduğu askerlik şubesi emrine gönderilir aynca durum ilgililerin birliğine duyurulur terhis işlemleri ilgili makamlarca askerlik şubesine geldikten sonra yapılır askerliğe elverişli değildir karan alanlar gerektiğinde ilgili makamlarca yeniden askeri hastanelerin sağlık kurullarına muayeneye gönderilerek son rapor kararına göre tsk personelinin sağlık muayeneleri yönergesi gereğince işlem görürler askerliğe elverişli değildir kararı alanlar emsalinin çağ dışı kalma tarihine kadar milli savunma bakanlığı gerektiğinde tekrar muayene ettirilerek son rapor kararına göre işlem görürler anılan maddesi şöyledir geçici hastalık veya arızaları olan yükümlülerle er ve erbaşlara aşağıdaki işlemlerden biri yapılır ertesi yıla bırakma sevki geciktirme hava değişimi bu işlemleri gerektiren hastalık ve arızalar bu yönetmeliğin arızalar listesinin c dilimlerinde gösterilmiştir anılan ekli hastalık ve arızalar listesinin ruh sağlığı ve hastalıkları üst başlıklı ila maddelerinde ruh sağlığı bozukluklarının farklı çeşitleri a b c ve d şeklinde kısımlara ayrılarak ayrıntılı şekilde belirtilmiştir askeri yüksek mahkemesi genel kurulunun tarihli ve k sayılı içtihadı birleştirme kararı şöyledir sayılı as k maddesinde öngörülen bütün şartlara uygun biçimde yapılacak karar düzeltme istemi ve bu isteme bağlı inceleme her iki tarafın iddia def ve itirazların muhassalası olarak sonuçlanacağından nci kez aynı mercice inceleme sonunda tesisi edilen karar yargısal yolla bir kere daha değerlendirilmekte kanun yoluna müracaattan umulan fayda bu aşamada kesinlikle tahakkuk ettirilmektedir karşı tarafın savunma yapmaması cevap vermemesi karar düzeltmeye ait incelemede cevap hakkında tazammum bu husus karar düzeltme müessesesinin usuli veçhesine ayn bir yorum getirebilecek muhtevada gözükememektedir ayrıca karar düzeltmeye ilişkin olmak üzere yasaca alınması öngörülen savunmadan beklenen fayda ile savunmanın sağlayacağı hukuki yardımın nitelik ve içeriği karşısında diğer tarafın savunma yapmaması fakat aleyhine karar tesis edildiği anda karar düzeltme yoluna başvurması bir ölçüde hakkın kötüye kullanılması yorumunda vücut verebilecek bir mahiyet arz etmektedir karar düzeltme yoluyla düzeltilen kararın yeni bir karar yeni bir ilam olarak kabulü kanun yolunda fasit bir dairenin doğumuna neden olabileceğinden daire ve daireler kurulundan verilen kararlar ibaresine geniş bir yorum getirmek kanun koyucunun maksadını aşmaktadır özellikle kararı tesis edenle karar düzeltme istemini tetkik eden merci aynı olduğundan ve düzeltme istemi konusunu aynı mahiyetteki daire veya daireler kararı teşkil ettiğinden düzeltme isteminin kabulü halinde tesis edilen kararı yeni bir karar olarak değil düzeltilen kararın yerini alan bir karar şeklinde yorumlayıp değerlendirmek gerekmektedir sayılı as yük mah k maddesinde yer alan kanunun nci maddesine göre kararların düzeltilmesi işlemi kabul edilerek davaya yeniden bakılması ve başvuru numarası karar tarihi esas hakkında karar verilmesi halinde de karar düzeltilmesi isteminde bulunulabilir biçimindeki istisnai hükümde karar düzeltme yoluna bir defa gelinebileceği ilkesini doğrulamaktadır sonuç açıklanan nedenlerle sayılı askeri yüksek idare mahkemesi k nci madde hükmünün öngördüğü biçimde karar düzeltmeye bir defaya mahsus olmak üzere gelinebileceğine oy çokluğuyla karar verildi üçüncü daire başkanlığının tarihli ve sayılı kararı şöyledir dosyanın incelenmesinden davacının tarihinde kayda giren dilekçesinde askerlik hizmet süresinin borçlanılması istemi kabul edilerek malulen emekli aylığı bağlanılması işlemi yapılması gerekirken toptan ödeme yapılması işleminin iptali istemiyle dava açtığı ayim dnin tarih e k sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği davacının kararın düzeltilmesi isteminde bulunduğu tarih ve sayılı başkanlar kurulu kararıyla emeklilik konusunda açılan davaların nci daire tarafından bakılmasına karar verildiği bu nedenle karar düzeltme talebinin nci daire tarafından incelendiği ayim nci dairesinin tarih e sayılı kararıyla kararın düzeltilmesi istemi edilerek işlemin iptaline karar verildiği bu kez davalı idare kararın düzeltilmesi isteminde bulunduğu başkanlar kurulunun tarih ve sayılı kararıyla daireler arasında yeniden işbölümü yapılarak emeklilik konusunda açılan davaların dairede bakılacağının hükme bağlanması üzerine dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır askeri yüksek mahkemesi genel kurulunun tarih ve e sayılı birleştirme kararında rg sayı sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi uyarınca karar düzeltmeye bir defaya mahsus olmak üzere gelinebileceği hüküm altına alınmıştır açıklanan nedenlerle bulunmayan birinci daire başkanlığının tarihli ve sayılı kararı şöyledir söz konusu kanun maddesinde karar düzeltme isteminin ancak bir defaya mahsus istenebileceği açıkça belirtilmiş olup bunun tek istisnası sayılı kanunun maddesinde düzenlenen ve ilk inceleme üzerine verilecek kararlara ilişkin olarak yapılan karar düzeltme isteminin kabulü ile esastan ayrı bir karar verilmesi durumudur davacı vekilinin talebinin bu istisnai kapsam içinde kalmadığı açıktır yargılamanın yenilenmesi yolu olağanüstü bir kanun yoludur bu olağanüstü kanun yolu ile ulaşılmak istenen amaç sayılı kanunun maddesinde belirtilen şartlar kapsamında hukuka aykırı kararların düzeltilmesine yöneliktir bu olağanüstü karar yolunun yargılamanın yenilenmesi kullanılması üzerine yargı yeri tarafından verilen karara karşı karar düzeltme talebiyle tekrar inceleme istenmesi hukuken mümkün gözükmemektedir danıştay birleştirme kurulunun mart gün ve sayılı kararı ve d eylül gün ve e k sayılı nisan gün ve e sayılı kararları da bu yöndedir davacı birinci dairesinin mart gün ve sayılı kararının kanuna aykırılığını ileri sürerek haziran günü kayda geçen başvuru numarası karar tarihi dilekçesi ile düzeltilmesini istemiş istemi dairemizin eylül gün ve sayılı kararı ile reddedilmiş ekim günü kayda geçen dilekçesi ile de yargılamanın yenilenmesi talebiyle başvuruda bulunmuş koşulları bulunmadığı gerekçesi ile bu istemi dairemizin ocak gün ve sayılı kararı ile reddedilmiştir bu durumda olağanüstü kanun yolu bir kez kullanıldığından davacı vekilinin yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine ilişkin kararın düzeltilmesi yönündeki şubat tarihinde kayda giren isteminin inceleme kabiliyeti bulunmamaktadır açıklanan nedenlerle davacının yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi hakkındaki kararın düzeltilmesine ilişkin talebinin inceleme kabiliyeti bulunmadığından iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir hatay emniyet müdürlüğünce sürücü belgesi olmaksızın araç kullanan sürücünün aynı zamanda araç sahibi olmaması nedeniyle aracı kiralayan firma sahibine başvurucuya de tl idari para cezası verilmiştir başvurucu hakkındaki tarihli ve seri numaralı trafik idari para cezası karar tutanağı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu anayasa mahkemesince iptal edilen hükme istinaden kendisine idari para cezası verildiğini belirterek kapatılan hatay sulh ceza mahkemesine süresinde başvuruda bulunmuştur anılan başvuru kapatılan hatay sulh ceza mahkemesinin tarihli ve değişik sayılı kararıyla kesin olarak reddedilmiştir ret gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi er ne kadar itiraz eden kendisinin oto kiralama firması sahibi olduğunu k plakalı aracı s kya kiraya verdiğini bu şahsın da sürücü belgesiz olan kendi kardeşi m kya kendisinin bilgi ve izni dışında verdiğini belirtmiş ise de itiraz eden hakkında sürücü belgesi olmayan kişiye araç kullandırtmaktan dolayı maddeleri gereğince idari para cezası verilmiş olup itiraz eden bizzat kendisi aracını sürücü belgesiz kişiye vermemiş olsa dahi araç kiralama firması sahibi olarak kiraya verdiği araçların kendi bilgi ve rızası dışında olsa da bu kişilerce başkalarına da verilebileceğini ve kullandırılabileceğini öngörmesi gerektiğinden ve kanun maddesinin bu noktada açık olduğu anlaşıldığından itiraz yerinde görülmemiştir anılan karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir bireysel başvuru tarihinde yapılmıştır iv a ulusal hukuk tarihli ve sayılı kabahatler kanununun maddesi şöyledir hangi fiillerin kabahat oluşturduğu kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir kabahat karşılığı olan yaptırımların türü süresi ve miktarı ancak kanunla belirlenebilir tarihli ve sayılı türk ceza kanununun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir zaman yürürlükte bulunan kanuna göre suç sayılmayan bir fiilden dolayı kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz tarihli ve sayılı karayolları trafik kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir motorlu araçların sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesi yasaktır buna göre a sürücü belgesi olmayanların araç kullanarak trafiğe çıktıklarının tespiti halinde bu kişilere türk lirası idari para cezası verilir ayrıca aracın sürücü belgesiz kişilerce sürülmesine izin veren araç sahibine de tescil plakası üzerinden aynı miktarda idari para cezası verilir aynı kanunun maddesinin anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile iptal edilen üçüncü fıkrasının dördüncü cümlesi şöyledir sürücü aynı zamanda araç sahibi değilse ayrıca tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir anayasanın maddesinin birinci fıkrasında kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz üçüncü fıkrasında ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur denilerek suçun ve cezanın kanuniliği esası benimsenmiş ise ceza sorumluluğunun b numarası karar tarihi şahsi olduğu belirtilerek herkesin kendi eyleminden sorumlu tutulacağı başkalarının suç oluşturan eylemlerinden dolayı cezalandırılamayacağı kabul edilmiştir ceza sorumluluğunun şahsiliği ceza hukukunun temel kurallarındandır cezaların şahsiliğinden amaç bir kimsenin işlemediği bir fiilden dolayı cezalandırılmamasıdır diğer bir anlatımla bir kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulmamasıdır bu ilkeye göre asli ve feri failden başka kişilerin bir suç sebebiyle cezalandırılmaları olanaklı değildir anayasanın maddesinin yedinci fıkrası ile ilgili gerekçede de fıkra ceza sorumluluğunun şahsi olduğu yani failden gayri kişilerin bir suç sebebiyle cezalandırılamayacağı hükmünü getirmektedir bu ilke dahi ceza hukukuna yerleşmiş ve kusura dayanan ceza sorumluluğu ilkesine dahil terki mümkün olmayan bir temel kuralıdır denilmektedir anayasanın maddesinde idari ve adli cezalar arasında bir ayrım yapılmadığından idari para cezaları da bu maddede öngörülen ilkelere tabidir konusu kuralda sürücü belgesi olmadan araç kullanan kimsenin aynı zamanda araç sahibi olmadığı durumlarda tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenleneceği belirtilmekte araç sahibinin kusurunun bulunup bulunmadığı aracı sürücü belgesi olmayan kişiye bilerek verip vermediği değerlendirilmeden idare tarafından yaptırım uygulanmaktadır bu durum ise işlemediği bir fiilden dolayı araç sahibine yaptırım uygulanmasına neden olabilecek niteliktedir dolayısıyla sürücü belgesiz araç kullanılması ve sürücünün araç sahibi olmaması halinde tescil plakası sahiplerine sadece ruhsat sahibi olmaları nedeniyle yaptırım uygulanması cezaların şahsiliği ilkesine aykırılık oluşturmaktadır öte yandan anayasa ve ceza hukukunun temel kuralları uyarınca kişilere ceza verilebilmesi için hukuka aykırı eylemin kanunda belirtilmiş olması ve bu eylemin o kişi tarafından gerçekleştirilmiş olduğunun kanıtlanması gerekmektedir konusu kuralda araç sahibinin hangi eyleminin suç sayıldığı açık bir şekilde gösterilmediği gibi araç sahibi olma ile suç arasındaki illiyet bağının ne suretle oluştuğu da belirtilmemiştir b uluslararası hukuk sözleşme avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme adil yargılanma hakkı kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kendisine bir suç isnat edilen herkes suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır avrupa hakları mahkemesi avrupa hakları mahkemesi suçluluk karineleri ve ispat yüküne ilişkin olarak ilkeler belirlemiştir buna göre ispat yükünün iddia makamından alınıp savunma makamına verilmesi halinde masumiyet karinesi ihlal edilebilir b no b no başvurusunda fiili veya hukuki karinelerin her hukuk sisteminde bulunabileceğini belirttikten sonra ceza hukukundaki karinelerin belli koşulların oluşması durumunda kabul edilebileceğini ifade etmiştir mahkemeye göre fiili veya hukuki karinelerin bulunduğu durumlarda suç isnadı altındaki kişiye bunun aksini ortaya koyma olanağının mutlaka tanınması ve kişinin savunma hakkının kısıtlanmaması gerekir bu karinelerin kabul edilebilirliği ceza davasında risk altında bulunan menfaatle de doğrudan ilgilidir sözleşmeci devletler ceza hukuku kapsamında karinelere başvururken dava konusunun önemi ile savunmanın hakları arasında adil bir denge kurmalıdırlar yararlanılan araçlar ulaşılması gereken meşru amaçla orantılı olmalıdır b no özet olarak savunma hakkının kısıtlanmaması suç isnadı altındaki kişilere karinelerin aksini ortaya koyma olanağının tanınması ve hakimin sanığı şüpheden başvuru numarası karar tarihi yararlandırmak konusunda mutlak takdir hakkının bulunması durumunda masumiyet karinesinin ihlal edilmiş sayılmayacağını kanun koyucuların bu tür hükümler ihdas etmesinin masumiyet karinesine aykırı olmayacağını belirtmektedir b no v
Violation
başvuru formu ve ekleri ile ulusal yargı ağı bilişim sistemi uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgelere göre olaylar özetle şöyledir başvurucu doğumlu olup yaşamaktadır başvurucu kadar türk ve yabancı uyruklu kişinin iştirakiyle kamuya açık mekanda bir sitesi etkinliği çerçevesinde düzenlenen müzikli bir organizasyona katılmıştır anılan sitesi bir ev sahipliği hosting oluşumu olup amacı üyelerinin farklı ülke ve kültürlerle tanışmasını kolaylaştırmaktır bu sayede bir üye gezip kültürünü tanımak istediği başka bir ülke veya şehirdeki diğer bir üyenin evinde kalarak konaklama ihtiyacını karşılamaktadır oluşumun ulusal ve uluslararası düzeyde oldukça geniş bir üye kitlesinin mevcut olduğu ve başvuruya yansıdığı gibi zaman zaman çeşitli organizasyonlar düzenlediği bilinmektedir başvurucunun tarihinde katıldığı organizasyonda diğer bir katılımcı olan yabancı uyruklu olay günü aralarında başvurucunun da bulunduğu kadar katılımcıyı organizasyondan sonra evinde ağırlamak üzere davet etmiştir yine organizasyona müzisyen olarak katılan gc de davet üzerine bu grupla birlikte evine gitmiştir evde konaklamak isteyenlerden olan başvurucu ev sahibi gösterdiği odada tek başına uyuduğu sırada bir süre müzikle birlikte eğlenip sohbet eden gruptan bazı kişiler evden ayrılmıştır evde başvurucu ev sahibi ve müzisyen olan gc kalmıştır ev sahibi kalmak istediği için gcye de ayn bir oda tahsis ederek salonda uyumuştur odada uyumaya devam eden başvurucu sabah saatlerinde bir anda uyanmış ve gcnin belden aşağı kısmının çıplak bir şekilde karşısında olduğunu görmüştür derece mahkemelerinin kabulüne göre halen giyinik kot pantolon ve tişört şeklinde olduğunu fark eden başvurucu gcnin başvurucunun göğüslerine ve kamına dokunarak mastürbasyon yaptığını algılayınca bağırarak yataktan çıkmış salonda bulunan ev sahibinin yanına koşmuş arkasından da gc yan çıplak bir halde salonda bulunan ile başvurucunun yanına gitmiştir ev sahibi olaydan haberdar olması üzerine başvurucunun talebiyle kolluk görevlilerine haber verilmiş görevlilerce olay yerine gelinerek soruşturmaya başlanmıştır cumhuriyet başsavcılığınca savcılık yürütülen soruşturma kapsamında öncelikle başvurucunun ve ev sahibi beyanları alınmış olay yeri tespit tutanağı düzenlenmiş başvurucunun kıyafetleri ve yatak eşyaları incelenmek üzere delil olarak muhafaza altına alınmıştır gc tüm suçlamayı en başından beri reddetmiş aldığı alkolün etkisiyle uyuyamadığını bulunduğu evi dolaşırken başvurucunun uyuduğunu gördüğünü sabah olduğu için onu uyandırmak istediğini sonrasında tuvalete gittiğini çıktığında salonda ev sahibi ile başvurucunun kendisi hakkında konuş tuğunu duyduğunu ifade etmiştir gc gözaltına alınarak verdiği savunmasının ardından aynı gün tutuklamaya sevk edilmiş sulh ceza mahkemesi tarafından tutuklanmıştır tarihinde olaydan dört gün sonra savcılık tarafından gc hakkında basit cinsel saldırı suçunun işlendiği iddiasıyla düzenlenen iddianameyle asliye ceza mahkemesinde dava başvuru numarası karar tarihi açılmıştır sanık gcnin tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tarihinde asliye ceza mahkemesi tarafından tahliyesine karar verilmiştir ardından başvurucunun olay nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespit edilebilmesi amacıyla ege üniversitesi adli tıp kurulundan sağlık raporu aldırılmıştır ege üniversitesi tıp fakültesi erişkin adli kurulu tarafından düzenlenen tarihli rapora göre başvurucunun ruh sağlığının bozulduğu travma sonrası stres bozukluğu tanısı olduğu bozulmanın kalıcı olup olmadığı hususunda başvurucunun bir yıl süreyle psikiyatri hekimi tarafından aylık kontrollerle takip ve tedavi sonrası karar verilmesi gerektiği bildirilmiştir anılan rapor doğrultusunda asliye ceza mahkemesince tarihinde davaya konu eylemin nitelikli cinsel saldırı suçu kapsamında kalabileceği kanaatiyle görevsizlik kararı verilerek dosya ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir ağır ceza mahkemesince mahkeme başvurucunun istemi nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığının saptanmasına yönelik olarak alınan adli tıp kurumu adli tıp kurulunun düzenlediği tarihli rapora göre olaydan kaynaklanmış bozukluğunun belirtilerle seyreden travma sonrası stres bozukluğu tespit edildiği bu tablonun ruh sağlığını etkilediği ancak bu etkilenmenin ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olmadığı belirtilmiştir başvurucu her iki rapor arasında çelişki bulunduğundan incelemenin adli tıp kurumu başkanlığı genel kurulu tarafından yapılmasını talep etmiş ise de ilk raporun olayın hemen akabinde alınan geçici rapor olduğu belli bir süre geçtikten sonra alınan ikinci raporun yeterli olduğu gerekçesine istinaden mahkemece söz konusu talep reddedilmiştir tanık anlatımları ve toplanan deliller doğrultusunda mahkeme tarafından tarihli kararıyla gcnin başvurucunun uyuduğu odaya girdiği ve belden aşağısını çıplak olarak bir eliyle katılanın karın ve göğüs bölgesini okşadığı ve diğer eliyle penisini tutup mastürbasyon yaptığı bu sırada vücuduna dokunulduğunu fark eden uyandığı ve sanığa sen ne yapıyorsun buraya nasıl girdin diyerek bağırdığı ve hızlı bir şekilde odadan çıktığı na kanaat getirilerek gcnin cinsel saldırı suçunu işlediği kabul edilmiştir adli tıp kurumu adli tıp kurulunun raporu dayanak alınarak başvurucunun ruh sağlığının bozulmamış olduğu görüşüyle tarihli ve sayılı türk ceza kanununun maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ceza arttırım yoluna gidilmemiştir gcnin duruşmadaki iyi hali ve yargılama sürecindeki davranışları gözönünde bulundurularak cezasında takdiri indirim uygulanmış sonuç olarak yıl ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair hüküm kurulmuştur cezanın miktarı gcnin sabıkasız geçmişi kişilik özellikleri dikkate alınarak verilen bu hükmün açıklanması geri bırakılmıştır başvurucu tarafından karara yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince tarihinde reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk ulusal mevzuat sayılı kanunun başvuruya konu suçun işlendiği iddia edilen tarihte yürürlükte olan cinsel saldırı kenar başlıklı maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi mağdurun şikayeti üzerine iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır başvuru numarası karar tarihi suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur tarihli ve sayılı kanunun maddesiyle değişen sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi mağdurun şikayeti üzerine beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir tarihli ve sayılı ceza muhakemesi kanununun maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza iki yıl veya daha az süreli hapis veya para cezası ise mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir uzlaşmaya ilişkin hükümler saklıdır hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurulan hükmün sanık hakkında bir sonuç doğurmamasını ifade eder hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için a sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması b mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması c suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade suçlar önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir sanığın etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez yargıtay yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı karan şöyledir tüm dosya içeriğine göre sanığın baygın vaziyetteki katılanın üzerindeki tayt ve külotlu çorabını alt kısmından yırtarak cinsel organına dokunması şeklinde eyleminin sarkıntılık düzeyini aşarak basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kaldığından bahisle tcknın cümlesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi yerine tcknın cümlesi gereğince hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı karan şöyledir olay gecesi sanığın aynı yerde birlikte çalıştığı otuzbir yaşındaki katılanla birlikte iş çıkışı yürüyerek evlerine gittikleri sırada ani hareketle katılanın kalçasına dokunmak suretiyle gerçekleştirdiği eylemin sarkıntılık düzeyinde kalması nedeniyle suç tarihinde yürürlükte bulunan sayılı tcknın maddesinde yer alan basit cinsel saldırı suçunu oluşturup anılan maddede öngörülen yıldan yıla kadar hapis cezasının alt ve üst sınırları nazara alınıp mahkemece gerekçe gösterilerek sanık hakkında yıl ay hapis cezası tayin edilmiş ise de hükümden sonra tarihinde yürürlüğe sayılı kanunun maddesiyle yeniden düzenlenen sayılı tcknın maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde yıldan yıla kadar hapis cezasına hükmedileceğinin kabul edilmesi karşısında mahkemece belirlenecek temel cezanın üst sınırının yıldan yıla sebebiyle anılan düzenlemenin lehe olduğu gözetilerek mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir yargıtay ceza genel kurulunun tarihli ve sayılı karan şöyledir başvuru numarası karar tarihi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade suçtan önceki hail getirme veya tamamen giderilmesidir burada uğranılan zararlardan kast edilen maddi zararlar olup manevi zararlar bu kapsamda değerlendirilmemelidir b uluslararası hukuk uluslararası mevzuat avrupa hakları sözleşmesi sözleşme yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir hiç kimse işkenceye insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muamelelere tabi tutulamaz tarihli ve sayılı resmi gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren tarihli birleşmiş milletler bm medeni ve siyasi haklar sözleşmesinin maddesi şöyledir hiç kimse işkenceye ya da zalimane insanlık dışı ya da küçük düşürücü muamele ya da cezalandırmaya maruz bırakılamaz özellikle hiç kimse kendi özgür rızası olmadan tıbbi ya da bilimsel deneylere tabi tutulamaz avrupa hakları mahkemesi bir muamele veya cezanın kötü muamele olduğunu söyleyebilmek için eylemin minimum ağırlık eşiğini aşması beklenir b no erdoğan b no b no krallık b no avrupa hakları mahkemesi devletin pozitif yükümlülüklerinin özel kişilerin eylemlerini de içerdiğini belirtmiştir devlet kamu görevlilerinde olduğu gibi özel kişiler tarafından gerçekleşebilecek kötü muamelelere karşı da yeterli korumayı ve yasal çerçeveyi sağlamakla yükümlüdür denis b no yehovanın şahitleri cemaatinin üyesi ve diğer b no krallık b no b no ve b no devletin pozitif yükümlülüklerinin kapsamının sözleşmenin maddesine aykırı muamelelerde bulunanların devlet memuru olması veya şiddetin özel kişiler tarafından uygulanmış olmasına göre farklılık gösterdiğini kabul etmektedir b no sözleşmenin maddesinin tartışılabilir ve makul şüphe uyandıran kötü muamele iddialarının etkin biçimde soruşturma yükümlülüğü getirdiğine dikkat çekmektedir b no içtihadında tanımlanan etkinlik için minimum standartlar soruşturmanın bağımsız tarafsız kamu denetimine açık olmasını ve yetkili makamların titizlikle ve çabuklukla çalışmasını gerektirmektedir b no çelik ve b no hukuka aykırı öldürme eylemlerine ilişkin türkiyede yürürlükte bulunan ulusal hukukun mahkemelere hükmün açıklanmasının geri bırakılması hagb kararı vermelerine olanak sağladığını ancak mahkemelerin takdir yetkilerini ilgili eylemlere hiçbir şekilde müsamaha edilmeyeceğini göstermek için kullanmaktan ziyade ciddi bir suç teşkil eden eylemin sonuçlarını hafifletmek ya da ortadan kaldırmak için kullandıklarını belirtmektedir b no kasap ve diğerleri b no sayılı kanun ile düzenlenen hagb kararının başvuru numarası karar tarihi faillerin cezadan muaf tutulması ile sonuçlandığını çünkü belirtilen müessesenin uygulanması sonucunda failin denetimli serbestlik tedbirlerine uyması koşuluyla verilen kararın içerdiği ceza ile birlikte tüm hukuki sonuçlarıyla ortadan kalktığını ifade etmektedir kasap ve üçüncü kişiler arasında gerçekleşen kasten yaralama olayına ilişkin mevcut davaya özgü koşullan dikkate alarak ceza davası sonucunda verilen mahkumiyet hükmünün yeterli caydırıcı etkiye sahip olduğunu ve hagb kararının sözleşmenin maddesine aykırı muamelelere karşı bireylerin korunmasının amaçlandığı caydırıcı yasal önlemleri etkisiz kılmadığını belirterek devletin sözleşmenin maddesi gereğince üstüne düşen pozitif yükümlülükleri yerine getirdiğini dile getirmiştir b no v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu cumhuriyet başsavcılığının sayılı soruşturması kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği iddiasıyla ağır ceza mahkemesinin tarihli ve sorgu sayılı kararında vasıf ve mahiyeti başvuru numarası karar tarihi toplanan delil durumu şüphelinin atılı suçu işlediği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve suçun cmk maddesinde sayılan suçlardan olması gerekçe gösterilerek tutuklanmıştır cumhuriyet başsavcılığının tarihli soruşturma sayılı iddianamesi ile başvurucu hakkında terör örgütüne üye olma resmi belgede sahtecilik korku kaygı veya panik yaratabilecek tarzda patlayıcı madde kullanma mala zarar verme devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya merminin satın alınması taşınması bulundurulması suçlamalarından kamu davası açılmıştır söz konusu iddianamede başvurucuyla birlikte on yedi şüpheli ile otuz mağdur ve müşteki bulunmaktadır başvurucunun karargâh örgütü üyesi olduğuna dair bilgilerle örgüt adına işlediği suçlar iddianamede ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır günü saat sıralarında üsküdar belediye binası arkasından selimiye kışlası istikametine doğru karacaahmet mezarlığı içerisinde kurulmuş olan bir düzenek vasıtasıyla havan mermileri ile yapılan saldırı sonrasında üsküdar belediyesi ek hizmet binasının alt tarafında bulunan ve konteynırlı çöp kamyonlarının bulunduğu alanda hasar meydana gelmiş belediye çalışanları ve vatandaşların da aralarında bulunduğu kişi tedavileri hastanede ayakta yapılacak şekilde hafif olarak yaralanmışlardır olaya müteakip çevrede uzman ekiplerce yapılan ilk incelemede üsküdar karacaahmet mezarlığı nolu adada bulunan tanyeli aile mezarlığı üzerinde kurulan adet basit el yapımı düzeneğin havan rampası olarak kullanılarak havan mermilerinin ateşlendiği eylem adlı internet sitesinde karargâh ismiyle üstlenilmiş örgütün yayınladığı nolu bildiride bağlı şehit ongan müfrezesi tc ordusunun ordu karargâhına yönelik bir havan saldırısı girişiminde bulunmuştur savaşçılarımız üslerine dönmüşlerdir eylemle ilgili olarak devrimci kamuoyu daha sonra ayrıntılı olarak aydınlatılacaktır şeklinde açıklamada bulunulmuştur üstlenme metninde eylemi gerçekleştirenlerin devrimci bağlı şehit ongan müfrezesi olarak üstlenilmesi üzerine yapılan çalışmalarda isimli kişinin b r o olduğu şahsın hikmet görüşlerini benimseyen haziran hareketi örgütü mensubu olduğu geçmişte yayınlanan vardiya dergisinin sorumlu yazı müdürlüğünü yaptığı ve tarihinde binasına bomba koyarken öldüğü tespit edilmiştir olay yerinden elde edilen materyaller üzerinde ceza mahkemesinin maddesi ile tarih ve soruşturma sayılı ve el koyma kararlarına istinaden olay yeri ve kimlik tespit şube müdürlüğünce yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen tarih ve sayılı yazıları ekinde gönderilen ekspertiz raporlarında geçmiş dönemlerden parmak izi arşiv bilgileri bulunan olay yerinden elde edilen dokümanlar üzerinde devam eden parmak izi incelemesinde tarihli ekspertiz raporunda geçmiş dönemlerden arşiv bilgisi bulunan şüpheli özgür isimli şahsın sağ el baş parmak izinin de tespit edildiği belirlenmiştir günü saat sıralarında üsküdar belediye binası arkasında meydana gelen patlamaya ilişkin olay yerine giden görevlilerce yapılan tespitlerce suça konu patlamanın karacaahmet mezarlığı içerisine kurulmuş bir düzenek vasıtasıyla adet havan mermisinin üsküdar belediyesinin arka kısmında bulunan belediyeye ait çöp kamyonlarının bulunduğu alana isabet etmesi neticesinde meydana geldiği patlamada mağdurlar s m yy ve ş k basit şekilde yaralanmış olduğu ayrıca patlama sırasında başvuru numarası karar tarihi üsküdar belediyesine ait ey ey ve plaka sayılı otolar ile binasının harita ofis odası duvarı ve camlarının hasar gördüğü ve yine şikayetçiler a ait n a ya ait t a ya ait ve h t ye ait plaka sayılı otoların zarar görmüş oldukları belirlenmiştir parmak izleri elde edilen şüphelilerin yapılan arşiv tetkiklerinde şüpheli özgür isimli şahsın sosyalist partisi içerisinde faaliyet yürüttüğü bir çok defa izinsiz gösteriye katılmaktan hakkında işlem yapıldığı tespit edilmiş şüphelilerin yakalanmalarına yönelik çalışmalar devam ederken günü saat sıralarında üsküdar selimiye mahallesi dr eyüp aksoy caddesi üzerinde bulunan karacaahmet mezarlığı içerisindeki nolu ada ve nolu ada içerisinde kimliği meçhul şahıs veya şahıslar tarafından bırakılan adet şüpheli paketin bulunduğunun bildirilmesi üzerine olay yerine intikal eden uzman görevlilerce nolu ada içerisinde bulunan ve üzerinde doktor nüzhet çevik ailesi yazılı aile mezarlığının üzerinde şüpheli paketin görüldüğü şüpheli paketin fünye ile patlatıldığı ve üzerinde ibaresi yazılı termos içerisinde parça ve basınç etkili bomba bulunduğu ve patlamasına dakika kala etkisiz hale getirildiğinin belirlendiği anlaşılmış olup nolu adada bulunan şüpheli paketin fünye ile patlatıldığında içerisinden herhangi bir patlayıcı maddenin olmadığı anlaşılmış ve olay yerinde adet bez atlet bulunarak muhafaza altına alınmıştır üsküdar sulh ceza mahkemesinin tarih ve d sayılı kararları ile elde edilen materyaller üzerinde inceleme yapılması amacıyla el konulmasına ve üsküdar sulh ceza mahkemesinin tarih ve d sayılı kararı ile materyaller üzerinde moleküler genetik inceleme yapılmasına dair karar alınmasına istinaden yapılan araştırmalar sonucunda olay yeri ve kimlik tespit şube müdürlüğünün tarih ve sayılı yazılarında olay yerinden elde edilen materyaller üzerinde yapılan incelemede şüpheli f a isimli şahsın sağ el parmak izinin bulunduğu belirlenmiştir her ne kadar mevcut materyallerde sadece şüpheli f a parmak izi çıkmış olsa da örgüt mensupları müfreze olarak faaliyet yürüttüklerinden şüpheli c b ile şüpheli özgür in de bu eylemde birlikte oldukları değerlendirilmiştir soruşturma kapsamında yapılan aramada başvurucu ile ilgili ele geçirilen deliller iddianamede şöyle belirtilmiştir özgür in sivas ili kangal ilçesi dereköy nüfusuna kayıtlı oğlu üsküdar doğumlu aslen balçova fevziçakmak nüfusuna kayıtlı oğlu eskişehir doğumlu s ga ile birlikte kaldıkları üsküdar ilçesi selami ali mahallesi güner sokak murat apartmanı no sayılı adreste yapılan aramada görevli memurlara kapıyı süleyman gürkan açtığı yapılan arama sırasında girişe göre soldaki ikinci odada kimliğini esenler habiller mahallesi nüfusuna kayıtlı oğlu bakırköy doğumlu yahya olarak beyan eden ancak görevli memurlarca daha önceden özgür olarak bilinen bu şahıs s g a ile birlikte yakalanmış olup adreste yapılan aramada adet üzerinde özgür in fotoğrafı bulunan yahya adına tanzim edilmiş sahte kimlik adet üzerinde özgür in fotoğrafı bulunan murat adına tanzim edilmiş sahte kimlik adet üzerinde özgür in fotoğrafı bulunan yahya adına tanzim edilmiş ssk kartı adet dell marka dizüstü adet marka harici harddisk adet kingston marka hafıza kartı adet kingston marka flash disk adet cd adet ve kaset başvuru numarası karar tarihi yapılan aramada ele geçirilen mektup ve bu mektupla ilgili değerlendirme iddianamede tarihinde adalet ve kalkınma partisi başkanlığı girişine bomba konulması olayı ile ilgili olarak aranmakta olan şüpheli özgür in ikamet adresi olarak belirlenen kartal mahallesi emek sokak deniz apartmanı sayılı adreste yapılan aramada ele geçirilen ve ailesi tarafından özgür in göndermiş olduğu belirtilen sayfadan ibaret el yazısı mektubun incelenmesinde şüpheli özgür in yurt dışında kişinin bulunduğu bir kampta olduğunu telefon etme olanağının bulunmadığını bulunduğu yerde daha çok cezayir ve mültecilerin olduğunu hakkındaki davaların ve askerlik problemlerinden dolayı dönmeyeceğini kampta den gelen ölüm orucu direnişçisi arkadaşının daha bulunduğunu beyan etmiş olduğu bu durumun şüphelinin yurt dışındaki terör kamplarında eğitim aldığı iddiasını doğruladığı değerlendirilmiştir şeklinde belirtilmiştir karargâh örgütü hakkında yapılan değerlendirmeler ise şu şekildedir mensuplarının kullandıkları fatih örgüt evinde yapılan aramada ele geçirilen yırtılmış küçük not kâğıtlarının birleştirilmesi sonucunda çıkan yazılarda genellikle kimya tarım gübre alanlarında faaliyet gösteren firma ve iş yerlerine ait isim adres ve telefonların bulunduğu belirlenmiş olup bu durumların birlikte değerlendirilmesinde şüpheliler c b f a ve özgür in suça konu olaylar ile doğrudan irtibatlı olarak karargah terör örgütü ile birlikte hareket ettikleri kanaatine varılmıştır günü üsküdar karacaahmet mezarlığından yapılan havanlı saldırı olayının adlı internet sitesine yayınlanan nolu bildiride ve tarihinde yayınlanan nolu bildiride havanlı saldırı olayı üstlenilmiş olup nolu bildiride bağlı şehit ongan müfrezesi tc ordusunun ordu karargahına yönelik bir havan saldırısı girişiminde bulunmuştur savaşçılarımız üslerine dönmüşlerdir eylemle ilgili olarak devrimci kamuoyu daha sonra ayrıntılı olarak aydınlatılacaktır denildiği yine günü beyoğlu sütlüce semtinde bulunan adalet ve kalkınma partisi başkanlığı girişinde kurye vasıtasıyla olarak gönderilen bombanın patlaması eylemine ilişkin aynı internet sitesinde nolu bildiri başlığı altında türkiye proletaryasına ve emekçi halklarına duyurulur bağlı bir savaşçı grubumuz akp merkezine yönelik bir sabotaj eylemi düzenlemiştir şeklinde üstlenildiği ve yine günü ortaköy bank önünde meydana gelen patlamanın isimli sitesinin nolu bildirisinde üstlenilmiştir yine tarihli karargah örgütüne yönelik yapılan operasyonlarda kadıköy bostancı mahallesi emanet sokak pınar apartmanı bulunan örgüt evinde meydana gelen çatışmada öldürülen örgüt mensubu orhan terör örgütü eğitim kamplarındaki silahlı eğitim aldığına ilişkin değişik video görüntülerinin de karargah bildirisi olarak internet sitelerinde yayınlandığı operasyonlar neticesinde yakalanan şüphelilerden f a soruşturma aşamasında susma hakkını kullandığı ancak terörle mücadele şube müdürlüğünde gözaltında tutulduğu süre içerisinde görevli memurlar ile yapmış olduğu mülakatlara ilişkin terörle mücadele şube müdürlüğünce tutulan tarihli mülakata ilişkin tutanakta şüpheli f a başvuru numarası karar tarihi askerlik yapmadığını yoklama kaçağı durumunda olduğunu halkla ilişkiler bölümünde okuduğunu yılında yazılama suçundan ay kadar ceza evinde yattığını karargah terör örgütü içerisinde faaliyet gösterirken askeri ve siyasi eğitim almak için yılında kuzey gittiğini örgüt içerisinde kendisinin deniz k ismini orhan hamdi k ismini şüpheli c b kenan k ismini ve şüpheli özgür in de ercan k ismini kullandığını terör örgütü kamplarında askeri eğitim gördüklerini sorumlularının orhan olduğunu yılında geçerek a döndüğünü dükken kiraladıklarını buraya çağrı reklam tabelasını astıklarını ve burada bir müddet kaldıklarını kirası fazla geldiği için daha sonra burayı boşalttıklarını ayrıldıktan sonra mavi çalışmaya başladığını bunun dışında elektrik işlerini de yaptığını adalet ve kalkınma partisi binasının bombalanmasında kendisinin bombayı hazırladığını bomba yapımında gübre ve patlayıcı kullandığını bulanan hücre evinde saat ayarlı bombayı hazırladığını karton kutunun içine koyduğunu içinde bomba bulunan kutuyu bir poşete koyarak kenan k isimli şüpheli cemal verdiğini bombanın saat hesaplarını şüpheli cemal yaptığını selimiye kışlasına yapılan saldırıdaki havan mermisini evde bir plastik siyah poşete koyarak halk otobüsü ile ercan k şüpheli özgür in kadar götürdüğünü kadıköy civarında buluştuklarını kendisi ve şüpheli c b şüpheli özgür tarafından getirilen havan mermisine kırmızı marka motosiklet ile mezarlığa götürdüklerini motosikleti mezarlığın dışında bıraktıklarını kenan k şüpheli c b ile birlikte havanı kurduklarını hedeflerinin selimiye ordu olduğunu kışlaya doğru adet havan attıklarını tanesinin selimiye kışlasına ve tanesinin de belediye tesisine düştüğünü kendilerinin de motosiklet ile hızla oradan uzaklaştıklarını kadıköy civarına geldiklerinde şüpheli ayrıldığını kendisinin de fenerbahçe stadı yakınlarında ara sokakların birinde marka motosikleti terk ederek uzaklaştıklarını motosikletin anahtarını çöpe attığını ruhsatını ise yaktığını plakasını hatırlamadığını marka motosikleti internet üzerinden satın aldığını ki kaldığı eve gittiğini arama sırasında evde elde edilen silahtan el yapımı olduğunu bu silahları kendisine hamdi k isimli orhan getirdiğini evinde yapılan aramada ele geçirilen diğer patlayıcıların da orhan kendisine getirdiğini orhan bu eve zaman zaman geldiğini evdeki silahların kendisinde yıldan beri bulunduğunu herhangi bir olayda kullanmadığını silahların önceki akıbetlerini bilmediğini beyan etmiş olduğu tarihinde şırnak habur kapısında güvenlik görevlilerine teslim olan s k m knın ifadesinde belirtmiş olduğu yılı ağustos ayı sonlarında gare alanında taburunda faaliyet gösterdiği sırada gara bölgesinden karadeniz bölgesine gitmek için türk soluna mensup kişilik terör örgütü mensubunun suriye üzerinden amanoslar bölgesine hareket ettiğinin yaklaşık bir ay sonra geriye döndüklerini zap bölgesinde tepesinin yamaçlarında eğitim gördüklerini terör örgütünün silah ve eğitim yönünden bu örgüte destek verdiklerinin bu örgüt mensuplarının barındığı yerde üzerinde yazan bezler bulunduğunu beyan ettiği internet sitesinin incelenmesi ve ifadelerin birbirleri ile örtüştüğü değerlendirilmiştir başvurucunun genel bilgi toplama gbt sorgulamasında şahıs olarak kartal emniyet müdürlüğünce adet kaydı bulunmaktadır başvurucu hakkında iddianamede yer alan suçlamalar şu şekildedir şüphelinin karargâh terör örgütü üyesi olarak işlemiş olduğu eylemlerin niteliği ve örgütün amacı da dikkate alındığında devletin birliğine ve ülke başvuru numarası karar tarihi bütünlüğünü bozmak suçu oluşturduğundan sayılı sayılı maddesi b şüphelinin karargah terör örgütü üyesi olmak suçu nedeniyle sayılı sayılı maddesi c tarihli karacaahmet mezarlığından ordu karargahına yönelik havanlı saldırı eylemleri nedeniyle a olayda kullanılan havan ve mermilerin taşımak ve bulundurmak suçundan sayılı yasanın ve ek maddesi ile sayılı maddenin maddeleri b aynı olayda ait araç ve binaların zarar görmesi nedeniyle kamu malına zarar verildiğinden sayılı sayılı maddeleri c aynı olayda şikâyetçiler ayhan özer necati altunay temel aydin ve hüseyin ait araçların zarar görmesi nedeniyle sayılı ve sayılı maddelerinin ayrı ayrı kez uygulanmak suretiyle d aynı olayda kullanılan patlayıcının korku ve panik yaratacak şekilde patlaması olayı nedeniyle sayılı ve sayılı maddeleri uyarınca d günü üsküdar karacaahmet mezarlığı içerisindeki bulunan nolu ada içerisindeki mezarlığa termos tipi bomba bırakılması eylemi nedeniyle ve sayılı maddeleri uyarınca e günü beyoğlu sütlüce semtinde bulunan adalet ve kalkınma partisi binasına gönderilen paket bombanın patlaması olayına ilişkin bombanın ki hücre evinde şüpheli fatih aydin cemal bozkurt ve özgür tarafından hazırlandığı değerlendirildiğinden a suça konu bombanın şüpheli tarafından hazırlandığından eylemine uyan sayılı sayılı maddeleri uyarınca b patlamada polis memuru hüsnü ölümü nedeniyle sayılı c sayılı maddeleri uyarınca c patlama neticesinde mağdur şikayetçiler cahit ayten cem güngör deniz okan bucak kemal filiz sinan hasan turhan gürkan tülek ve tuğba değişik yerlerinden yaralandıkları ve patlamanın öldürme kastıyla işlenmesi nazara alındığında sayılı maddesi delaletiyle sayılı sayılı maddeleri uyarınca ayrı ayrı kez uygulanmak suretiyle d patlama sonucu binada meydana gelen zararlar nedeniyle sayılı a sayılı maddeleri uyarınca f şüphelinin sahte kimlik ile yakalanması ve birden fazla sahte kimlik bulundurması eylemleri ile ilgili sayılı maddesi delaletiyle ve sayılı maddeleri uyarınca ve ve maddelerinin uygulanması suretiyle ayrı ayrı cezalandırılmalarına değerlendirme kısmında şu ifadeler yer almıştır başvuru numarası karar tarihi günü saat sıralarında üsküdar belediye ek hizmet binası arkasından selimiye kışlası istikametine doğru karacaahmet mezarlığı içerisinde kurulmuş olan bir düzenek vasıtasıyla havan mermileri ile yapılan saldırı sonrasında üsküdar belediyesi ek hizmet binasının alt tarafında bulunan ve konteynırlı çöp kamyonlarının bulunduğu alanda hasar meydana gelmiş belediye çalışanları ve vatandaşların da aralarında bulunduğu kişi tedavileri hastanede ayakta yapılacak şekilde hafif olarak yaralanmışlar olaya müteakip çevrede uzman ekiplerce yapılan ilk incelemede üsküdar karacaahmet mezarlığı nolu adada bulunan tanyeli aile mezarlığı üzerinde kurulan adet basit el yapımı düzeneğin havan rampası olarak kullanılarak havan mermilerinin ateşlendiği anlaşılmıştır ten eylemin bağlı şehit ongan müfrezesi olarak üstlenilmesi üzerine yapılan çalışmalarda isimli kişinin bülent ramazan ongan olduğu şahsın hikmet görüşlerini benimseyen haziran hareketi örgütü mensubu olup geçmişte yayınlanan dergisinin sorumlu yazı müdürlüğünü yaptığı ve tarihinde binasına bomba koyarken öldüğü belirlenmiştir olay yerinden elde edilen materyaller üzerinde yapılan incelemelerde sivas ili kangal ilçesi dereköy nüfusuna kayıtlı oğlu üsküdar doğumlu şüpheli özgür isimli şahısların parmak izleri tespit edilmiştir şüphelilerin yakalanmalarına yönelik çalışmalar devam ederken günü saat sıralarında üsküdar selimiye mahallesi dr eyüp aksoy caddesi üzerinde bulunan karacaahmet mezarlığı içerisinde bulunan nolu ada ve nolu ada içerisinde kimliği meçhul şahıs veya şahıslar tarafından bırakılan adet şüpheli paketin bulunduğunun bildirilmesi üzerine olay yerine intikal eden uzman görevliler nolu ada içerisinde bulunan üzerinde doktor nüzhet çevik ailesi yazılı aile mezarlığının üzerinde bulunan şüpheli paketi fünye ile patlatmışlar üzerinde ibaresi yazılı termos içerisinde parça ve basınç etkili zaman ayarlı bomba patlamasına dakika kala etkisiz hale getirilmiş nolu adada bulunan şüpheli pakette fünye ile patlatıldığında içersinden herhangi bir patlayıcı olmadığı anlaşılmış adet bez atlet elde edilmiş materyaller üzerinde yapılan incelemelerde şüpheli fatih isimli şahsın sağ el parmak izi tespit edilmiştir günü saat sıralarında beyoğlu sütlüce semtinde bulunan ak binasının girişinde kurye şüpheli tarafından getirilen bombanın patlaması neticesinde polis memuru ile vatandaş yaralanmış eylem örgütün adlı internet sitesinde nolu bildiri başlığı altında üstlenilmiş olduğu patlama sonucu ağır yaralanan polis memuru hüsnü uyan ise tedavi gördüğü okmeydanı ssk hastanesinde günü şehit olduğu anlaşılmıştır ayrıca günü saat sıralarında beşiktaş ilçesi konaklar mahallesinde bulunan pozitif isimli bankanın girişine bırakılan bombanın patlaması sonucu bankada ve banka önünde park halinde bulunan araçlarda maddi hasar meydana gelmiş eylem karargah örgütü tarafından internetteki sitelerinde üstlenilmiştir şüpheli c b den elde edilen telefon numaralarının incelenmesi sonucunda a k isimli şahsa ulaşılmış terörle mücadele şube müdürlüğünce a k dan alınan beyanlarında şahsın fatih ilçesi mahallesinde bir dükkânını yılı temmuz aylarında yahya isimli şahsa kiraya verdiği kiralayanların reklam işleri yaptıkları kiracısı yahya ın gerçek kimliğinin şüpheli özgür olduğu bu şahsın kendisine tanıştırdığı özcan isimli kişinin şüpheli c b ismini hatırlayamadığı kişinin de gerçek kimliğinin şüpheli f a olduğu tespit edildiği şüpheli orhan da dükkanda gördüğü kişi olarak teşhis ettiği olay yeri ve kimlik tespit şube müdürlüğünce boş dükkan içerisinde yapılan çalışmalarda da şüpheliler özgür f a c b parmak izlerinin tespit edildiği belirlenmiştir gerçekleştirilen bu eylemlere müteakip yapılan çalışmalar sonucunda tespit edilen örgüt mensuplarının yakalanmalarına yönelik olarak tarihinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda kadıköy ilçesi bostancı mahallesi emanet sokak pınar apartmanı no sayılı örgüt evinde çatışma çıkmış orhan isimli örgüt mensubu başvuru numarası karar tarihi ölü olarak ele geçirilmiş emniyet amiri şehit olmuş yoldan geçmekte olan bir vatandaş hayatını kaybetmiş polis memuru ile vatandaş yaralanmıştır yukarıda açıklandığı üzere belirtilen eylemlerin karargah terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği ve bu eylemlerde bizzat şüpheliler f a c b özgür ve o y eylemlere katılmış oldukları belirlenmiştir ağır ceza mahkemesinin tarihli ve e sayılı tensip ara kararında başvurucunun işlediğine dair haklarında kuvvetli suç şüphesini gösteren bulguların varlığı kaçma şüphesi suçun yasal yaptırımı suçun fıkrada belirtilen suçlardan olması nedeniyle tutukluluğun devamına karar verilmiştir ağır ceza mahkemesi tarihli birinci duruşmasında atılı suçun yasal yaptırımı kuvvetle suç şüphesinin devam ettiğini gösterir mevcut bulgular dikkate alınarak tutukluluk hallerinin devamına koşullar oluşmadığından cmk maddesi kapsamında koruma tedbirinin uygulanmasına yer olmadığı gerekçeleriyle başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar vermiştir ağır ceza mahkemesi tarihli dördüncü duruşmasında başvurucunun atılı suçun yasal yaptırımı kuvvetle suç şüphesinin devam ettiğini gösterir mevcut bulgular dikkate alınarak tutukluluk hallerinin devamına koşullar oluşmadığından cmk maddesi kapsamında koruma tedbirinin uygulanmasına yer olmadığı gerekçesiyle tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir ağır ceza mahkemesinin tarihli on ikinci duruşmasında başvurucunun tahliye talebi atılı suçları işlediklerine ilişkin kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların olması sanıkların üzerlerine atılı suçun cmk de sayılan katalog suçlardan olması yine bu suçlar için ceza yasasında belirtilen cezanın üst sınırı göz önüne alındığında cmk maddesi kapsamında koruma tedbirinin uygulanmasının yeterli olmayacağı gerekçesiyle reddedilmiştir ağır ceza mahkemesinin tarihli on altıncı duruşmasında olunan suçların mahiyetine sanıkların bir kısmının birden fazla suçtan tutuklu olması ve bu suçlara dair kuvvetli suç şüphelerini gösteren olgular yasada gösterilen olası cezaların sınırlarına sanıklara isnat edilen suçların sayılı maddesinde gösterilen katalog suçlardan olmasına soruşturma aşamasında ele geçirilen ve düzenlenen iddianamede gösterilen bir kısım sanık ikrarları tüm dosya kapsamındaki yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı olay fiziki takip arama yakalama ve el koyma tutanağı ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamındaki deliller değerlendirildiğinde mevcut olan bu delillerin sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren bu olgu olarak kabul edilerek bu durumun kuvvetli suç şüphesinin varlığının bu açıdan halen devam ediyor olmasına gerek avrupa hakları mahkemesi içtihatlarına ve gerekse sayılı yasanın ve devamı maddeleri ile değişik sayılı ve devamı maddeleri hükümlerine göre tutuklulukta geçen makul süreyi aşan bir durumun bulunmamasına sanıkların serbest kalması halinde kaçma şüphesinin sanıkların üzerine atılı suçların ağırlığına göre karine olarak kabul edilmesinde zorunluluk bulunmasına tutuklamaya alternatif koruma tedbirlerinin bu aşamada sanık açısından yetersiz kalacağı ve tc anayasasının maddesinde ifade olunan ölçülülük ilkesi uyarınca sanıklar hakkında daha hafif koruma önlemi olan adli kontrol tedbiri uygulanmasının dava konusu açısından yetersiz kalacağı gerekçesiyle başvurucunun tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir başvuru numarası karar tarihi ağır ceza mahkemesinin tarihli duruşmasında başvurucunun tahliye talebi olunan suçların mahiyetine sanıkların bir kısmının birden fazla suçtan tutuklu olması ve bu suçlara dair kuvvetli suç şüphelerini gösteren olgular yasada gösterilen olası cezaların sınırlarına sanıklara isnat edilen suçların sayılı maddesinde gösterilen katalog suçlardan olmasına soruşturma aşamasında ele geçirilen ve düzenlenen iddianamede gösterilen iddia bir kısım sanık ikrarları tüm dosya kapsamındaki yakalama ve muhafaza altına alma tutanağı olay fiziki takip arama yakalama ve el koyma tutanağı ekspertiz raporu ve tüm dosya kapsamındaki deliller değerlendirildiğinde mevcut olan bu delillerin sanıklar hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren bu olgu olarak kabul edilerek bu durumun kuvvetli suç şüphesinin varlığının bu açıdan halen devam ediyor olmasına gerek avrupa hakları mahkemesi içtihatlarına ve gerekse sayılı yasanın ve devamı maddeleri ile değişik sayılı ve devamı maddeleri hükümlerine göre tutuklulukta geçen makul süreyi aşan bir durumun bulunmamasına sanıkların serbest kalması halinde kaçma şüphesinin sanıkların üzerine atılı suçların ağırlığına göre karine olarak kabul edilmesinde zorunluluk bulunmasına tutuklamaya alternatif koruma tedbirlerinin bu aşamada sanık açısından yetersiz kalacağı ve tc anayasasının maddesinde ifade olunan ölçülülük ilkesi uyarınca sanıklar hakkında daha hafif koruma önlemi olan adli kontrol tedbiri uygulanmasının dava konusu açısından yetersiz kalacağı gerekçesiyle reddedilmiştir ağır ceza mahkemesinin tarihli kararı ile başvurucunun düzeni ortadan kaldırmaya değiştirmeye ve fiilen bu düzenin uygulanmasını önlemeye teşebbüs suçundan tarihli ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası ve madde gereğince müebbet hapis cezası ile vahim nitelikte tam otomatik ve yarı otomatik silah taşımak suçundan on iki yıl altı hapis ve adli para cezası ile malına zarar vermek suçundan beş yıl hapis cezası ile zarar verme suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası ile belgede sahtecilik suçundan yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına diğer suçlardan ise ceza ve miktarları ile tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak hükmen tutukluluk hâlinin devamına karar verilmiştir kararın incelenmesinde devrimci karargâh örgütü ana davasının ağır ceza mahkemesinin sayılı dava dosyası olduğu bağlantıları bulunması nedeniyle aynı mahkemenin ve sayılı dosyalarının bu dosya ile birleştirildiği ve birleşen dosyalarla birlikte söz konusu davada mağdur müşteki ve katılan sayısının toplam kırk şüpheli sayısının ise yetmiş beş olduğu anlaşılmıştır derece mahkemesinin kararı başvurucunun hazır bulunduğu duruşmada başvurucuya tefhim edilmiştir başvurucu etkili bir hukuk yolu bulunmadığı gerekçesiyle karara itiraz etmediğini beyan etmiştir başvurucunun temyizi üzerine ağır ceza mahkemesinin tarihli ve sayılı mahkumiyet kararı yargıtay ceza dairesinin tarihli ve sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk sayılı maddesinin ve numaralı fıkrası şöyledir başvuru numarası karar tarihi değişik md devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin egemenliği altına koymaya veya devletin bağımsızlığını zayıflatmaya veya birliğini bozmaya veya devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işleyen kimse ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun işlenmesi sırasında başka suçların işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı ilgili hükümlere göre cezaya hükmolunur sayılı maddesi şöyledir bu kısmın dördüncü ve beşinci bölümlerinde yer alan suçları işlemek amacıyla silahlı örgüt kuran veya yöneten kişi on yıldan yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır birinci fıkrada tanımlanan örgüte üye olanlara beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir tarihli ve sayılı ceza muhakemesi maddesi şöyledir kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir önemi verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde tutuklama kararı verilemez aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir a şüpheli veya sanığın kaçması saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa b şüpheli veya sanığın davranışları delilleri yok etme gizleme veya değiştirme tanık mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde tutuklama nedeni var sayılabilir anayasal düzene ve bu düzenin karşı suçlar madde sayılı maddesi şöyledir soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından üncü madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir hâkim veya mahkeme tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da birinci fıkrada öngörülen süre içinde de resen karar verir başvuru numarası karar tarihi iv
No violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucuların maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucular bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememişlerdir başvurucular bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmışlardır derece mahkemelerince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir kararda tarihli ve sayılı yatırımların proje bazında desteklenmesi ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununa birtakım hükümler eklendiği vurgulanmıştır bu bağlamda uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılan taşınmazların kamulaştırılması için öngörülen beş yıllık sürenin sayılı kanuna eklenen geçici madde gereğince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir başvurucular nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde türkiye şeker fabrikaları aş bor şeker fabrikası ö ltd şti ve mg aleyhine aksaray asliye hukuk mahkemesinde açtığı tazminat davasında tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle sağ bacağının koptuğunu sol bacağının kırıldığını sağ bacağının yerine dikilmesine rağmen çalışamaz duruma geldiğini yaşanan bu olayda davalıların sorumluluğunun bulunduğunu belirterek tazminat talebinde bulunmuştur aksaray asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile davanın davalılardan türkiye şeker fabrikaları aş yönünden kabulüne diğer davalılar yönünden reddine karar vermiş başvurucu lehine tazminata hükmetmiştir davalı türkiye şeker fabrikaları aş tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilâmı ile derece mahkemesi kararının bozulmasına hükmetmiştir karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı ilâmı ile reddedilmiştir bozma ilâmına uyan aksaray asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir davalının temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilâmı ile kararın bozulmasına hükmetmiştir aynı daireye yapılan karar düzeltme istemi tarihli ve sayılı ilâm ile reddedilmiştir bozma ilâmı sonrasında aksaray asliye hukuk mahkemesinde yargılama devam ettiği sırada başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur aksaray asliye hukuk mahkemesi yaptığı yargılama sonucunda tarihli ve sayılı kararı ile bozma ilamındaki hususları dikkate alarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir derece mahkemesi kararı davalı türkiye şeker fabrikaları aş tarafından temyiz edilmiş yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilâmı ile kararın onanmasına hükmetmiştir onama ilâmı üzerine karar düzeltme talebinde bulunulmuş olup karar düzeltme incelemesi yargıtayda devam etmektedir b hukuk tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi tarihli ve sayılı türk borçlar maddesinin birinci fıkrası maddesi tarihli ve sayılı mülga borçlar ve maddeleri iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi kararı öncesi süreç başvurucu baba tarafından tarihinde evlendiği eşi ve aynı zamanda evlilik birliği içinde doğan müşterek çocuk doğumlu annesi olan skya karşı ilk olarak tarihinde bakırköy aile mahkemesinde boşanma davası açılmış ve çocuğun velayetinin kendisine verilmesi talep edilmiştir dava sürecinde eşler ortak bir yaşam sürmediklerinden müşterek çocuk davalı anne yanında ikamet etmeye devam etmiş başvurucu baba ile çocuk arasındaki ilişkinin devamının sağlanması amacıyla başvurucuya belli zamanlarda ziyaret hakkı tanınmıştır davalı anne başvurucunun kendisine şiddet uyguladığını ancak boşanmak istemediğinden davanın reddedilmesini başvurucu ise çocuğu ile kişisel ilişki kurma girişimlerine davalı tarafından engel olunduğunu ileri sürmüş yapılan yargılama neticesinde bakırköy aile mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile başvurucunun aile içi şiddet eyleminde bulunması sebebiyle aldığı mahkumiyet hükmü gerekçe gösterilerek boşanma davası reddedilmiştir karar temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir başvurucu baba davalı anne ile evlilik birliğinin uzun süredir fiilen bitmiş olduğu ve ortak yaşamın devamında fayda bulunmadığı gerekçesiyle tarihli dava dilekçesi ile yeniden boşanma davası açmış çocuğu ile arasında öncelikle kişisel ilişki kurulmasını dava sonunda velayetinin kendisine verilmesini ve lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir davalı anne tarafından ise nafaka talebiyle karşı dava açılmıştır belirtilen davaların birleştirildiği şişli aile mahkemesine anne tarafından sunulan cevap dilekçesinde başvurucunun boşanma isteğine karşı çıkılmış velayet hakkının anneye tanınması ile kendisi ve müşterek çocuk için tedbir iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi talep edilmiştir bu süreçte çocuk annesi ile birlikte ikamet etmektedir mahkeme tarihli ara kararı ile annenin tedbir nafakası talebini kabul etmiş ve çocukla başvurucu arasında mahkemece belirlenmiş zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına kişisel ilişkinin bitiş saatinde çocuğun anneye teslim edilmesine karar vermiştir kişisel ilişki kararının icrası için başvurucu baba tarafından müdürlüğünün numaralı dosyasında takip başlatılmıştır başvurucu tarihli dilekçesi ile kişisel ilişki kurulması yönünde verilmiş mahkeme kararı olmasına rağmen çocuğu ile görüşme ve ziyaret hakkının davalı anne tarafından engellendiğini bu nedenle çocuk ile kişisel ilişki kuramadığını engellemelerin kaldırılmasını ve kişisel ilişki kapsamının genişletilmesini talep etmiştir başvurucu süreç içinde farklı zamanlarda sunduğu benzer içerikli dilekçeler ile oğlunun annesinin tesiri altında kaldığından onun istekleri doğrultusunda kendisine karşı saldırgan bir tutum sergilediğini annenin uzlaşmaz tavırları nedeniyle oğlu ile arasındaki bağların kopma noktasına geldiğini ayrıca bu durumun sorumlusu olarak gösterdiği annenin psikolojik rahatsızlıklarının bulunduğunu kişisel ilişkinin gerçekleşmesi için tüm önlemlerin alınması gerektiğini belirterek şikayetlerini yinelemiştir bu talepler karşısında mahkeme çocuk ile başvurucu arasında kişisel ilişki kurulması yönündeki hükmünü tekrarlayarak kişisel ilişkinin kapsamına ve şekline yönelik farklı zamanlarda birden fazla karar vermiştir tarihinde başvurucu baba kişisel ilişki kurulması hakkı kapsamında kendisine tanınan ziyaret hakkını bir polis memuru bir psikolog ve bir icra memuru eşliğinde kullandığında çocuğu ile yarım saat kadar görüşebilmiş ancak çocuk kendisi ile gelmek istememiştir tavsiyeler neticesinde ertesi gün çocuk ile görüşebilmek için tekrar davalı annenin evine gittiğini belirten başvurucu davalı eşinin ailesi tarafından darbedildiğini ileri sürmüştür başvurucu tarihinde kişisel ilişkinin kurulması talebiyle tedbir alınması için yeniden talepte bulunmuştur davalı anne ise başvurucunun oğluna şiddet uyguladığını ve onu kaçırmak istediğini ileri sürerek babaya tanınan kişisel ilişki imkanının kaldırılmasını başvuru numarası karar tarihi talep etmiştir mahkeme velayet hakkının hangi tarafa verileceğini belirlemek üzere atanacak uzmanların ebeveyn ve çocuk ile görüşüp haklarında rapor hazırlamaları yönünde ara kararı vermiş ve bu doğrultuda hazırlanan iki farklı bilirkişi raporu mahkemeye sunulmuştur tarafların tümü ile gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde mahkemece atanan psikolog tarafından hazırlanan tarihli raporda tarafların ayrılık sürecinden sonra birbirlerine karşı devam ettirdikleri uzun süren çeşitli davaların zaman zaman şiddete varan tartışmaların ve tarafların birbirlerine gösterdiği olumsuz tutumların çocuğu duygusal yönde olumsuz şekilde etkilediği tarafların arasında devam eden uzun süreli çatışma halinin tarafların birbirlerine olan güvenlerinin sarsılmasına neden olduğu bu durumun da çocuğun ebeveyn algısının olumsuz yönde etkilenmesine birlikte yaşadığı ebeveyne daha çok yakınlaşmasına diğer ebeveynden ise uzaklaşmasına neden olduğu çocuğun birlikte yaşadığı annesinden ve çevresinden etkilenmesi nedeniyle anneye karşı bağlılık geliştirdiği uzun süredir görüşmediği babaya karşı ise aşırı reddedici tutum gösterdiği bu durumun çocuğun babadan duygusal olarak uzaklaşmasına neden olacağı dolayısıyla çocuğun ruhsal gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği bu olumsuz durum ile taraflar arasındaki gerginliğin çocuğa aktarılmaması için çocuk ve ebeveynin uzman yardımı almaları gerektiği mevcut durumda uzun süredir annesi ile birlikte yaşayan çocuğun alışmış olduğu yaşam şartlarının ev ve okul düzeninin şu an değiştirilmesinin doğru olmayacağı bu nedenle çocuğun velayet hakkının annede kalmasının ve farklı şehirde yaşayan baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının uygun olacağı yönünde değerlendirmelere yer verilmiştir yine tarafların tümü ile gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde mahkemece atanan pedagog tarafından hazırlanan tarihli raporda çocuğun doğduğundan itibaren annesi ile yaşamış olması nedeniyle alışmış olduğu düzenin değiştirilmesinin onu olumsuz etkileyeceği düşünüldüğünden velayet hakkının anneye tanınmasının uygun olacağı ancak anne tarafından çocuğun babası ile iletişim kurmasının dolaylı olarak engellenmesi amacıyla çocuğun yanında baba ile ilgili eleştiriler ve düşmanca düşünceler dile getirildiği çocuğun annenin bu yaklaşım ve yönlendirmesinden etkilendiği babanın çocuk ile görüşmesine yönelik annenin engelleyici davranışlarının devam etmesi durumunda velayet hakkının kötüye kullanımı söz konusu olacağından anneye tanınan bu hakkın kendisinden alınması hususunun yeniden değerlendirilmesinin gerekeceği mevcut durumda çocuk ile babanın kişisel ilişkilerinin düzenli olarak devam ettirilmesinin uygun olacağı yönünde kanaat bildirilmiştir şişli aile mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine başvurucuyla çocuk arasında aynı şehirde yaşamaları halinde her ayın birinci ve üçüncü cuma akşamı saat pazar akşamı saat kadar dini bayramların ikinci günü saat üçüncü günü saat kadar milli eğitim bakanlığınca belirlenecek yarı yıl tatillerinde tatilin ilk hafta başı olan pazartesi günü saat ikinci hafta başı olan pazartesi günü saat kadar ayrıca her yıl yaz tatillerinde temmuz saat temmuz saat kadar ayrı şehirlerde yaşamaları halinde her ayın son cuma akşamı saat pazar akşamı saat kadar dini bayramların birinci günü saat üçüncü günü saat kadar milli eğitim bakanlığınca belirlenecek yarı yıl tatillerinde tatilin ilk hafta başı pazartesi günü saat ikinci hafta başı pazartesi saat kadar ayrıca her yıl yaz tatillerinde temmuz saat temmuz saat kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir ayrıca başvurucunun davalı anne ve müşterek çocuk için yoksulluk ve iştirak nafakası ödemesine hükmedilmiştir mahkeme velayet hakkının anneye tanınmasının gerekçesini ise küçüğün yaşına ve uzman raporlarına dayandırmıştır derece mahkemesi kararı yargıtay hukuk dairesinin o tarihli ve sayılı ilamı ile boşanma velayet hakkının tayini kişisel ilişki tesisi ve nafakanın belirlenmesi yönünden onanmış aynı dairenin tarihli ve başvuru numarası karar tarihi sayılı ilamıyla karar düzeltme isteminin reddedilmesi neticesinde kesinleşmiştir boşanma davasının kesinleşme sürecinde başvurucu baba ile davalı anne birbirleri hakkında farklı zamanlarda karşılıklı suç duyurularında bulunmuşlardır tarihinde bakırköy sulh ceza mahkemesince başvurucu aleyhine aile içi şiddet uyguladığı gerekçesiyle yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş temyiz incelemesi neticesinde kararın bozulmasına karar verilmesi nedeniyle dosyayı yeniden inceleyen derece mahkemesince zamanaşımı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verilmiştir bu defa başvurucu tarafından davalı anne ve yakınları aleyhine çocuğun hayatının tehlikeye düşürüldüğü mahkeme kararına rağmen çocuğun gösterilmediği gibi hakaret edilip kendisinin darbedildiği çocuğun teslimi emrine muhalefet edildiği yalan yere tanıklık yapıldığı gerekçeleriyle tarihlerinde suç duyurularında bulunulmuştur davalı anne tarihli ve sayılı ve kanununun çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası başlıklı maddesinde düzenlenen ve çocuk teslimi hakkındaki ilamın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişi hakkında tazyik hapsi cezası verilmesine hükmeden düzenleme gereğince başvurucunun şikayeti üzerine şişli ceza mahkemesinde yargılanmış ise de mahkeme tarihli kararıyla çocuğun babasını görmeyi reddetmiş olmasını gerekçe göstererek anne hakkında beraat kararı vermiştir bu karara karşı yapılan itiraz reddedildiğinden hüküm kesinleşmiştir çocuk teslimi emrine muhalefette bulunduğu gerekçesiyle davalı anne aleyhine farklı zamanlarda başvurucu tarafından birçok defa şikayette bulunulmuş bu şikayetlerin bir kısmı davalı annenin başvurucunun ziyaret hakkını engelleyici bir davranış sergilemediği gerekçesiyle reddedilmiştir yine benzer bir şikayette tarihinde başvurucu babanın ziyaret hakkı kapsamında psikolog ve icra memuru eşliğinde davalı anne ile müşterek çocuğun birlikte yaşadıkları eve gittiği ancak çocuğun baba ile görüşmek istemediği tutulan tutanakta çocuğun annesi tarafından etki altına alınması neticesinde bu tepkiyi verdiği çocuğun babası ile kişisel ilişkinin gerçekleşmesi için davalı anne tarafından bir hazırlık yapılmadığının gözlemlendiği tespitine yer verilmesi nedeniyle davalı anne hakkında sayılı kanun un maddesinde yer alan düzenleme gereği annenin cezalandırılması talep edilmiştir sanık anne hakkında yapılan yargılamada şişli ceza mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile çocuğu teslimden kaçınması suretiyle kişisel ilişki kurulmasına engel olduğu tebliğe rağmen belirtilen gün ve saatte çocuğu teslim etmediği gerekçesiyle annenin altı ay süreli tazyik hapsi ile cezalandırılmasına hükmedilmiş ise de itiraz üzerine inceleme yapan şişli ceza mahkemesi tarihli ve değişik iş sayılı ilamı ile bu hükmü kaldırmış annenin beraatine karar vermiştir süreci cengiz b no başvurucu çocuğu ile kişisel ilişki kurması yönünde kesinleşmiş mahkeme kararları olmasına rağmen davalı annenin engellemeleri bu engellemelerin şahsi girişimlerine rağmen kaldırılmaması sorumluların cezalandırılmaması ve çocuğu ile kişisel ilişki kararlarının icrasını sağlayacak imkanların sunulmaması ya da etkin tedbirlerin alınmaması nedenleriyle çocuğuyla olan aile bağlarının kopmak üzere olduğunu aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek tarihinde başvuruda bulunmuştur tarihinde aldığı karar ile her iki boşanma davası sürecinde başvuru numarası karar tarihi başvuranın oğlu ile kişisel ilişkilerinin devamının sağlanması için en az on kez talepte ya da kendisine tanınan ziyaret hakkının çocuğun annesi tarafından engellendiği yönünde şikayetlerde bulunduğunu baba ile çocuğun çok sınırlı bir temas kurduğunu ya da hiç kuramadığını ebeveynin ve çocuğun psikolojik muayenelerinin ilk olarak çiftin fiili olarak ayrı yaşamaya başlamalarının üzerinden yaklaşık yedi yıl geçtikten sonra gerçekleştirildiğini uzman psikolog raporlarına göre çocuğun babasına karşı olan isteksiz tavrının önemli bir nedeninin başvurucu baba ile oğlu arasında uygun bir kişisel ilişki kurulamadan geçen süre olduğunun anlaşıldığını velayet ziyaret ve misafir etme haklarında karşılaşılan direnmelerin mahkemeler kanalıyla çözülmesinin zor olduğunun kabulüyle birlikte aile mahkemesinin tarafları uzlaştırma ve bu uzlaşma neticesinde mahkeme kararlarının tarafların kendi istekleriyle icra edilmesini sağlama yönünde tedbirler aldığını gösteren unsurların bulunmadığını kendisine kişisel ilişki kurma hakkı tanınan başvurucu baba ile oğlunun aile bağlarının yeniden tesisini sağlayacak tedbirler alınmasının hassas bir alan oluşturduğunu çocuklara karşı zorlayıcı tedbirler uygulanmasının istenen bir durum olmadığını ancak gerektiğinde çocuğun birlikte yaşadığı ebeveynin açıkça kanun dışı davranışlarının cezalandırılmasından kaçınılmaması gerektiğini hatırlatarak çocuğun davranışlarının cezalandırılması konusunda ulusal mahkemelerin tedbir almakta çekingen davrandığını ulusal makamlarca dava koşullarına uygun olarak kendisinden beklenen makul tüm tedbirlerin alınmadığını belirtmiş ve avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme maddesinde yer alan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir cengiz b no diğer yandan ebeveyn ile çocuğun bir araya getirilmesi konusunda devletin üzerine düşen pozitif tedbir alma yükümlülüğünün mutlak olmadığını hatırlatmış tüm tarafların anlayış ve iş birliği içinde olmalarının yanı sıra uygun ve çocuğun psikolojik durumunu dikkate alan bir çözüm yöntemi belirlenmesinin önemli olduğunu ve aile içi sorunların çözümünde rol alacak ara buluculuk yöntemlerinin ulusal makamlarca değerlendirilmesi gerektiğine atıfta bulunmuştur sözleşmenin maddesinin yanı sıra maddesinin ve madde ile bağlantılı olarak maddesinin de ihlal edildiğini tespit ederek başvurucuya euro manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir kararı sonrası süreç a velayet hakkına ve kişisel yönelik yargısal kararlar başvurucu baba tarafından müşterek çocuğun annesi aleyhine tarihinde nafakanın kaldırılması talebiyle aile mahkemesinde ve tarihinde velayetin değiştirilmesi talebiyle aile mahkemesinde açılan davalar bağlantılı görüldüğünden aile mahkemesinde birleştirilmiş ve mahkemenin tarihli ve sayılı kararıyla dava reddedilmiştir velayetin değiştirilmesi talebinin reddi gerekçesinde mahkeme değişiklik için velayet hakkına sahip olan tarafın ya da velayet hakkına konu çocuğun durumunda boşanmadan sonra önemli sürekli ve esaslı değişikliklerin olması gerekliliğini esas almış ve dava konusu olayda davacı tanıklarının görgüye dayalı bir beyanda bulunmadıklarını mahkemece atanmış uzmanlarca hazırlanan raporlarda davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğine ilişkin bir olgudan bahsedilmediğini davalı annenin davacı baba ve çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi engellediğine dair iddia olunan olayların ise velayet hakkının düzenlenmesine ilişkin hükmün kesinleşmesinden önceki döneme ait olduğunu ayrıca bu yönde yapılan suçlamaların tamamından davalının beraat ettiğini beraat kararlarının da usulünce kesinleştiğini sonuç olarak boşanma kararı ile birlikte tayin edilen velayet hakkı sahibinin değiştirilmesini gerektirecek yeni bir durumun oluştuğunun kanıtlanamadığı gibi küçüğün menfaatinin de böyle bir değişikliği gerektirdiğine ilişkin bir sebebin de ortaya konulamadığından velayet başvuru numarası karar tarihi değişikliğine ilişkin davanın reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir derece mahkemesi kararı yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamıyla onanmış karar düzeltme isteminin aynı dairenin tarihli ve sayılı ilamıyla reddedilmesi neticesinde kesinleşmiştir müşterek çocuk bu davanın kesinleşmesi sürecinde yılının temmuz ayında kişisel ilişki kapsamında uzmanlar eşliğinde anneden teslim alınmış ve başvurucunun evinde bir ay süreyle misafir edilmiştir müşterek çocuğun annesi tarafından tarihli dilekçe ile çocuk ve baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ve nafakanın artırılması talebiyle aile mahkemesinde dava açılmıştır dava devam ederken bu defa başvurucu tarafından velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması talebiyle aile mahkemesinde başka bir dava açılmıştır bağlantılı olan davalar aile mahkemesinde devam eden sayılı dava dosyasında birleştirilmiştir başvurucu baba tarafından sunulan cevap dilekçesinde çocuğuyla kişisel ilişki kuramamasının çocuk ile annesi arasındaki ilişkilerden kaynaklandığı ve çocuğun sağlığının annesi tarafından bozulduğundan kişisel ilişki kurabilmesi için bu konuda mahkemece etkin önlemlerin alınması talep edilmiştir uzman raporlarına başvuran mahkeme talebi değerlendirmiş ve tarihli ara kararı ile çocuk ile görüşme neticesinde hazırlanan uzman raporunda çocuğun babasıyla görüşmek istemediğinin ve bu konuda çocukta aşırı olumsuz yaklaşım belirlendiğinin tespit edilmesi üzerine tarihli ve sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun maddesinin fıkrası ile tarihli ve sayılı çocuk koruma kanununun maddesinin fıkrası gereğince anne ve çocuk hakkında danışmanlık ve sağlık tedbiri uygulanmasına tedbir kararının gereğinin yerine getirilmesi için alınan ara kararı örneğinin valiliği aile ve sosyal politikalar müdürlüğüne müdürlüğü gönderilmesine hükmetmiştir sağlık tedbiri kararı gereğince çocuk hakkında hazırlanan raporlar valiliği halk sağlığı müdürlüğü şişli toplum sağlığı merkezinin tarihli ve sayılı yazısı ve şişli hamidiye etfal eğitim ve araştırma hastanesi çocuk psikiyatrisi polikliniğinin tarihli ve sayılı yazısı ile mahkemeye sunulmuş yine danışmanlık tedbiri kararı gereğince müdürlüğünce talimatlandırılan beyoğlu sosyal hizmet merkezi müdürlüğünün tarihli ve numaralı raporu müdürlüğünce mahkemeye ulaştırılmıştır yine mahkemece taraflar ve müşterek çocuk hakkında üniversitesi tıp fakültesi çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları ana bilim dalı başkanlığına müzekkere yazılarak çocuk ile babası arasındaki kişisel ilişkinin durumu hakkında tıbbi değerlendirme yapılması ve rapor düzenlenmesi istenmiştir anılan başkanlık tarafından hazırlanan tarihli raporda çocuk hakkında klinik ortamında değerlendirme ve muayenenin yapıldığı babası ile yılında görüştüğünde kendisine şiddet uyguladığını ifade ettiği annesi ile mutlu olduğunu ve babasıyla kesinlikle görüşmek istemediğini söylediği muayene ve değerlendirmede çocuğun görünümünün yaşına uygun olduğu görüşmeye kısmen istekli olduğu tutumunun iş birliğine kısmen açık olduğu bilincinin açık kişi yer ve zaman yöneliminin yaşı ile uyumlu olduğu çocukta algısal bir patoloji saptanmadığı duygulanımının zaman zaman kaygılı olduğu çocuğun babası tarafından fiziksel istismara maruz kaldığını dile getirmesi ve sonrasında bazı anksiyete bozukluğu belirtilerinin gelişmiş olması nedeniyle babayla görüşmekten kaçındığının tespit edildiği bu durumda baba ile görüşme şekil ve sıklığının minimum başvuru numarası karar tarihi tutularak küçüğün isteğine bırakılmasının uygun olduğu değerlendirilmiştir bu rapora karşı başvurucu baba tarafından yapılan itiraz üzerine bu defa üniversitesi tıp fakültesi adli tıp ana bilim dalı başkanlığınca bir rapor hazırlanmıştır taraflar ve müşterek çocuk hakkındaki tıbbi değerlendirmeler ayrıntılı ruhsal durum muayenelerinden elde edilen bulgular velayet durumu hakkında dava dosyasında yer alan raporlar ve çocuk hakkında düzenlenmiş tıbbi belgelerden elde edilen bilgi ve bulgular birlikte değerlendirildiğinde çocuğun annesiyle yaşamak ve zamanının büyük bölümünü annesiyle paylaşmak istediği annesinin yanında kendisini daha mutlu ve huzurlu hissettiğini açık olarak ifade ettiğinin belirlendiği türkiye açısından tarihinde imzalanan ve tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren tarihli çocuk haklarına dair sözleşme gereği algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yetişmiş çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasının ve bu görüşe önem verilmesinin gerektiğinin bildirildiği velayet hakkı ile ilgili düzenlemede asıl olanın çocukların üstün yararı olduğu bunlar dikkate alındığında on dört yaşında ve ergen olan çocuğun bedensel zihinsel ve cinsel gelişimi ile anlatımlarının değerlendirilmesi sonucunda velayetinin annesinde kalmasının ve babası ile kurulacak kişisel ilişkide her ay on beş günde bir yatılı olmaksızın sadece gündüz saatlerinde görüştürülmesinin ve bunun beş ila yedi saat ile sınırlı bırakılmasının uygun olduğu bildirilmiştir tarihli duruşmada müşterek çocuk mahkeme huzurunda psikolog eşliğinde dinlenmiş ve ben cengiz kılıçta kalmak istemediğimi söylemek için geldim cengiz kılıç benim babam olur ama babalığını yapmıyor benimle ilgilenmiyor bana kötü davranıyor ben babamla kalmak istemiyorum onunla yaşamak istemiyorum babamla en son yılının temmuz ayında görüşmüştük ben istemiyordum ama pedagoglar geldi beni korkutup götürdüler pedagoglar bana annemin ay hapis yatacağını söylediler ben de annemin hapis yatmasını istemediğim için istemeyerek gittim şeklindeki ifadeleri duruşma tutanağına aktarılmıştır neticede aile mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile çocuk haklarına dair sözleşmenin maddesine göre görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip her çocuğa kendisini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkı tanınmasının çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak taraf devletlerin özen yükümlülüğü altında olduğu müşterek çocuğun doğumlu olduğu ve tarihli oturumda mahkemece dinlendiği sırada kendini ifade edebilecek durumda olduğunun anlaşıldığı düzenlenen uzman raporlarında da çocuğun annesinin yanında kendisini daha mutlu ve huzurlu hissettiğini açıkça ifade ettiğinin belirlendiği gerekçelerine dayanılarak çocuğun velayeti konusunda isteği dikkate alınmış ve velayetin değiştirilmesi talebinin reddine hükmedilmiştir baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişki kurulması kararının kaldırılması talebi ise kişisel ilişkinin devamlılığının baba ile çocuk arasındaki ilişkinin kopmaması için gerekli olduğu mevcut zayıf ilişkinin daha da zarar görmemesi için kişisel ilişkinin devam etmesi gerektiği yönünde mahkemede oluşan kanaat gereğince reddedilmiştir son olarak müdürlüğünce aile mahkemesine sunulan havale tarihli yazı ile tarihinde çocuk hakkında verilen danışmanlık tedbiri kararının yapılan sosyal incelemeler ve periyodik takipler sonucu elde edilen sonuçlara göre sonlandırılmasının uygun olacağı kanaatine ulaşıldığından tedbir kararının kaldırılması talep edilmiştir talep yazısının ekinde yer alan tarihli ve numaralı raporda çocuğun annesi ile birlikte yaşamaktan mutlu olduğu annenin çocuğun bakım ve sorumluluğu ile ilgilenebilecek entelektüel kapasiteye sahip bir yetişkin olduğu çocuğun iletişime açık olduğu konuşurken göz kontağı kurulabildiği fiziksel ve zihinsel yaşının takvim yaşı ile başvuru numarası karar tarihi orantılı görüldüğü kendini ifade edebildiği öz bakımının iyi olduğunun gözlemlendiği öte yandan çocuğun babası ile görüşmek istemediği ilişkisi açısından kaliteli bir ilişki biçiminin bulunmadığı çocuğun babası ile birlikte geçirdiği zamanlarda babasından şiddet gördüğünü dile getirdiği babası ile ilgili konuşurken anksiyete seviyesinin arttığı bu durumun çocuğu endişelendirdiğinin gözlemlendiği çocuğun yüksek yararı gözetilerek babası ile görüşme sıklığının en düşük düzeye indirilmesi görüşme yapıldığı takdirde bunun yetişkin bir birey veya uzman eşliğinde gerçekleşmesi baba ile görüşme durumunun çocuğun kanaatine bırakılmasının uygun olduğu çocuğun fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının annesi tarafından bire bir ilgilenilerek karşılandığı ve takibinin sağlandığı çocuğun örgün eğitime devam etmesi ve yoğun bir akademik temposu olması sebebi ile çocuğun eğitim yaşamının sekteye uğramaması için danışmanlık tedbiri kararının sonlandırılmasının uygun olacağının anlaşıldığı yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda çocuğun yaşamını aile ortamında sürdürmeye devam etmesi nedeniyle çocuk hakkında bir tedbir alınmasına gerek olmadığı yönünde değerlendirmelerde bulunulmuştur tarihli ara kararı ile mahkeme danışmanlık tedbiri uygulanmasına rağmen çocuğun babası ile arasında düzenli kişisel ilişki tesis edilmediğinin anlaşılması nedeniyle tedbirin amacının gerçekleşmediğini belirterek bu talebi reddetmiştir danışmanlık tedbiri uygulaması devam etmektedir b ceza yargılamaları cumhuriyet başsavcılığının sayılı evrakı üzerinde hazırlanan tarihli ve sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda mahkeme kararına rağmen annenin müşterek çocuğu ile babası arasında kişisel ilişki kurulmasına kasten engel olduğu bu sebeple çocuk teslimi emrine muhalefet suçunu işlediği başvurucu baba tarafından her ne kadar ileri sürülmüş ise de toplanan delil bilgi ve belgelerden soyut iddia dışında şüpheli anneye yüklenen suçun işlendiğini gösteren dava açmaya yeterli herhangi bir kanıt ve emarenin bulunmadığı belirtilmiştir kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine bakırköy ağır ceza mahkemesinin tarihli ve değişik sayılı kararı ile iddianın niteliğine ve ileri sürülüş şekline dosyada mevcut kanıt durumuna göre cumhuriyet başsavcılığı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetçi başvurucunun itirazının reddine karar verilmiştir söz konusu karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir yine başvurucu tarafından farklı tarihlerde mahkeme emrine rağmen çocuğunun teslim edilmediği ve kişisel ilişki tesisini sağlayacak tedbirlerin alınmadığı şikayetiyle anne hakkında icra ceza mahkemesine başvuruda bulunulmuştur çocuk teslimi ile ilgili olarak icra takibinin derdest olduğu dairesinin sayılı dosya üzerinden gerçekleştirilen girişimlere engel olunduğu bu durumun en son tarihinde yaşandığı gerekçesiyle tarihinde başvurucu tarafından verilen şikayet dilekçesi ile annenin cezalandırılması ve kişisel ilişkinin sağlanmasına yönelik tedbirler alınması talep edilmiştir şikayeti inceleyen ceza mahkemesinde sanık sıfatıyla savunma yapan anne müşteki baba ile boşanmalarına karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini boşanma kararı ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini ayrıca müşterek çocuk ile müşteki babanın kişisel ilişkilerinin ne şekilde sürdürüleceğini düzenleyen mahkeme kararı bulunduğunu bu karara aykırı davranmasının söz konusu olmadığını müştekinin icra marifeti ile gelip çocuğunu görebileceğini ancak pedagog yardımıyla yapılan görüşme sırasında müşterek çocuğun babası ile görüşmek istemediğini başvuru numarası karar tarihi kendisinin şahsi olarak bu konuda herhangi bir eyleminin bulunmadığını ileri sürmüştür tarihli ve sayılı kararı ile mahkeme ilama dayalı olarak müşteki babanın müşterek çocukla kişisel ilişkisinin temini için icra takibi yapıldığı en son tarihinde gerçekleşen infaz işleminde tutulan tutanak içeriğine göre ise çocuğun davranışları nedeniyle baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisinin sağlanamadığı bunda sanığa atfedilecek bir kusurun olmadığı bu nedenle somut olayda sanığa isnat edilen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar vermiştir başvurucu tarafından yapılan itiraz ceza mahkemesinin tarihli ve değişik sayılı ilamıyla yerinde görülmeyerek reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir çocuk teslimi emrine muhalefet suçunun dışında başvurucu baba ile anne birbirleri aleyhine farklı suç tiplerine ilişkin farklı zamanlarda suç duyurularında bulunmuşlardır anne sk yaralama tehdit resmi belgeyi bozma suçlarından yargılanmış yaralama suçundan kısa süreli hapis cezasına mahkum olmuş ve hakkındaki hapis cezası ertelenmiş başvurucu baba yaralama suçundan yargılanmış ancak yargılandığı davada düşme kararı verilmiş ayrıca nafaka borcunu ödemediği gerekçesiyle hakkında yapılan şikayetler neticesinde ise birden fazla kez tazyik hapsi ile cezalandırılmıştır b hukuk tarihli ve sayılı türk medeni kanununun hakimin takdir yetkisi kenar başlıklı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır sayılı kanunun koruma önlemleri kenar başlıklı maddesi şöyledir çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde ana ve baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse hakim çocuğun korunması için uygun önlemleri alır sayılı kanunun hakim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir bu kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hakim tarihli ve sayılı çocuk koruma kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile sayılı kanun hükümlerine göre velayet kayyım nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir sayılı kanunun amaç başlıklı maddesi şöyledir bu kanunun amacı korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen korunmasına haklarının ve esenliklerinin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir sayılı kanunun temel ilkeler başlıklı maddesi şöyledir bu kanunun uygulanmasında çocuğun haklarının korunması amacıyla a çocuğun yaşama gelişme korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması başvuru numarası karar tarihi b çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi c çocuk ve ailesinin herhangi bir nedenle ayrımcılığa tabi tutulmaması d çocuk ve ailesi bilgilendirilmek suretiyle karar sürecine katılımlarının sağlanması e çocuğun ailesinin ilgililerin kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde çalışmaları j haklarına dayalı adil etkili ve süratli bir usul izlenmesi g soruşturma ve kovuşturma sürecinde çocuğun durumuna uygun özel ihtimam gösterilmesi h kararların alınmasında ve uygulanmasında çocuğun yaşına ve gelişimine uygun eğitimini ve öğrenimini kişiliğini ve toplumsal sorumluluğunu geliştirmesinin desteklenmesi çocuklar hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı tedbirler ile hapis cezasına en son çan olarak başvurulması j tedbir kararı verilirken kurumda bakım ve kurumda tutmanın son çare olarak görülmesi kararların verilmesinde ve uygulanmasında toplumsal sorumluluğun paylaşılmasının sağlanması k çocukların bakılıp gözetildiği tedbir kararlarının uygulandığı kurumlarda yetişkinlerden ayrı tutulmaları çocuklar hakkında yürütülen işlemlerde yargılama ve kararların yerine getirilmesinde kimliğinin başkaları tarafından belirlenememesine yönelik önlemler alınması gözetilir sayılı kanunun koruyucu ve destekleyici tedbirler başlıklı maddesi şöyledir koruyucu ve destekleyici tedbirler çocuğun öncelikle kendi aile korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık eğitim bakım sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir bunlardan a danışmanlık tedbiri çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye b eğitim tedbiri çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devamına iş ve meslek edinmesi amacıyla bir meslek veya sanat edinme kursuna gitmesine veya meslek sahibi bir ustanın yanına yahut kamuya ya da özel sektöre ait işyerlerine yerleştirilmesine c bakım tedbiri çocuğun bakımından sorumlu olan kimsenin herhangi bir nedenle görevini yerine getirememesi halinde çocuğun veya özel bakım yurdu ya da koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması veya bu kurumlara yerleştirilmesine d sağlık tedbiri çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbı bakım ve rehabilitasyonuna bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına e barınma tedbiri barınma yeri olmayan çocuklu kimselere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara uygun barınma yeri sağlamaya yönelik tedbirdir hakkında birinci fıkranın e bendinde tanımlanan barınma tedbiri uygulanan kimselerin talepleri halinde kimlikleri ve adresleri gizli tutulur tehlike altında bulunmadığının tespiti ya da tehlike altında bulunmakla birlikte veli veya vasisinin ya da bakım ve gözetiminden sorumlu kimsenin desteklenmesi suretiyle tehlikenin bertaraf edileceğinin anlaşılması halinde çocuk bu kişilere teslim edilir başvuru numarası karar tarihi fıkranın uygulanmasında çocuk hakkında birinci fıkrada belirtilen tedbirlerden birisine de karar verilebilir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren çocuk koruma kanununa göre verilen koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanması hakkında yönetmelik danışmanlık tedbiri başlıklı maddesinin birinci ikinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir danışmanlık tedbiri çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda çocuklara da eğitim ve gelişimleri ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye yönelik rehberlik tedbirleridir danışmanlık tedbirleri çocuğun ailesi yanında korunmasını sağlamak veya çocuk hakkında verilen tedbir kararlarının uygulanması sırasında onu desteklemek ya de uygulanması muhtemel tedbirler hakkında bilgilendirmek amacıyla uygulanır özel veya kamu sosyal hizmet kurum veya kuruluşlarında ya da ailesi yanında kalmakta olan ve hakkında danışmanlık tedbirine karar verilen çocukların bedensel zihinsel psikososyal duygusal gelişimini desteklemek okul aile ve sosyal çevresi ile uyumunu güçlendirmek ve yeteneklerine uygun bir meslek sahibi olarak hayata hazırlanmalarını sağlamak amacıyla okul başarısını arttırma madde kullanımı davranış bozukluğu ergenlik sorunları aile içi iletişim gibi çocuğun ailesinin ve çocuğun bakımını üstlenen ihtiyaçlarına uygun konularda uzmanlaşmış bir veya birden fazla kişi danışman olarak görevlendirilebilir çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere anne baba eğitimi aile danışmanlığı aile tedavisi gibi konularda danışmanlık hizmetleri sunulur ayrıca davranış değişikliği için bu anne ve babalar aile eğitimi programlarına yönlendirilebilir tedbir kararlarının uygulanması takibi ve denetimi başlıklı maddesinin birinci ikinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir tedbir kararlarını yerine getirmekle görevli kişi kurum veya kuruluşlarca bu tedbir kararlarının nasıl yerine getirileceği konusunda bir plan hazırlanarak uygulamaya konulur bu plan çocuğun teslim edildiği ya da teslim alındığı tarihten itibaren en geç on gün içerisinde mahkeme veya çocuk hakiminin onayına sunulur mahkeme veya çocuk hakim gerektiğinde uygulama planının değiştirilmesini isteyebilir uygulama planı hazırlanırken çocuk hakkında düzenlenmiş sosyal inceleme raporundan da yararlanılabilir uygulama planında kararın uygulanmasından sorumlu kişi tedbirin türü ve süresi tedbirin uygulanmasında hangi kurumlarla işbirliği yapılacağı ve hangi hizmetlerin sağlanacağı nelerin amaçlandığı ve ilerlemenin nasıl ölçüleceğine ilişkin bilgilere verilir tedbir kararını veren mahkeme veya çocuk hakimi tedbir kararlarının uygulanmasını tedbirden beklenen gayenin gerçekleşip gerçekleşmediğini uygulanan tedbirin çocuğun gelişimini hangi yönde etkilediğini en geç üçer aylık sürelerle tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren danışmanlık tedbiri kararlarının uygulama usul ve esasları hakkında tebliğin danışmanlık tedbiri süreci başlıklı maddesi şöyledir danışmanlık tedbiri süreci aşağıdaki hususları içerecek biçimde yapılır a çocuk aile bakmakla yükümlü kişi veya kişiler ile ilgili bilgiler ve dosya bilgiler toplanarak incelenir b çocuk aile bakmakla yükümlü kişi veya kişiler ile tanışılır c danışman görev ve sorumlulukları hakkında çocuğu aileyi bakmakla yükümlü kişi başvuru numarası karar tarihi veya kişileri bilgilendirir ç sorunun tarafları olabilecek aile öğretmen idareci ve bunun gibi kimseleri görüşülerek problemin sınırları belirlenir d çocuğa ve aileye mahkeme kararı ve yükümlülüklerinin tanıtımı uymama halinde ve devamının kesilmesinde sonuçları ile aileye çocuğuyla ilgili sorumlulukları anlatılır e danışmanlık hizmeti ile ilgili bir uygulama planı hazırlanır çocuğun ailesinin yanında yaşadığı durumlarda çocuk ve aile sürece birlikte dahil edilir ilgili kişilerle de görüşme sağlanır çocuğun ailesinin yanında yaşamadığı ve ailesinden uzak olduğu durumlarda ailenin sürecin gelişiminden ve üstüne düşen görevlerden haberdar edilmesi için gerekli önlemler alınarak danışmanlık hizmeti başlatılır en az çocukla haftada bir kez aileyle iki haftada bir kez gerçekleştirilecek görüşmeler planlanır ve bu plan doğrultusunda takip edilir ayrıca duruma göre öğretmen ya da ilgili kişilerle de görüşme sağlanır j danışmanlık tedbirinin uygulama sürecinin değerlendirilmesinde kullanılacak izleme kriterleri bu hizmeti sunacak danışman tarafından belirlenerek uygulama planında gösterilir g uygulama planı doğrultusunda üçer aylık periyotlarla sürecin değerlendirmesine ve varsa tedbirin değiştirilmesine ilişkin öneriyi de içeren rapor yönetmeliğin inci maddesinde belirtilen usule göre mahkeme veya çocuk hakimi tarafından üzere mahkemeye ulaştırılır h danışmanlık hizmeti danışmanın bu tedbirde istenen amaca ulaşıldığına dai raporu üzerine mahkeme veya çocuk hakiminin vereceği kararla sona erer danışmanlık tedbirlerini uygulayan görevlilerin mahkeme veya çocuk hakimine sunulan uygulama planı doğrultusunda yaptıkları işlem ya da görevlerin izlenmesi tedbirle ulaşılmak istenen amacı gerçekleştirecek etkinlik ve verimlik için gerekli desteğin sağlanması bu tedbiri yerine getirmekle yükümlü kurumların sorumluluğundadır sayılı kanunun çocuk teslimi başlıklı maddesi şöyledir çocuk teslimine dair olan ilam icra dairesine verilince icra memuru üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde çocuğun teslimini emreder borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede bulunursa bulunsun ilam hükmü zorla icra olunur çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir sebep olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla elinden alınıp öbür tarafa teslim olunur sayılı kanunun çocuk teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrasında uzman bulundurulması başlıklı maddesi şöyledir çocukların teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası icra müdürü ile birlikte sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu tarafından görevlendirilen sosyal çalışmacı pedagog psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi bir uzmanın bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması suretiyle yerine getirilir sayılı kanunun çocuk teslimi emrine muhalefetin cezası başlıklı maddesi şöyledir çocuk teslimi hakkındaki ilamın veya ara kararının gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirilmesini engelleyen kişinin lehine hüküm verilmiş kimsenin şikayeti üzerine altı aya kadar tazyik hapsine karar verilir hapsin tatbikine başlandıktan sonra ilamın veya ara kararının gereği yerine getirilirse kişi tahliye edilir çocuk haklarına dair sözleşmenin maddesi şöyledir kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları mahkemeler idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde çocuğun b numarası karar tarihi yararı temel düşüncedir taraf devletler çocuğun anababasının vasilerinin ya da kendisinden hukuken sorumlu olan diğer kişilerin hak ve ödevlerini de gözönünde tutarak esenliği için gerekli bakım ve korumayı sağlamayı üstlenirler ve bu amaçla tüm uygun yasal ve idari önlemleri alırlar taraf devletler çocukların bakımı veya korunmasından sorumlu kurumların hizmet ve faaliyetlerin özellikle güvenlik sağlık personel sayısı ve uygunluğu ve yönetimin yeterliliği açısından yetkili makamlarca konulan ölçülere uymalarını taahhüt ederler çocuk haklarına dair sözleşmenin maddesinin ilgili fıkraları şöyledir yetkili makamlar uygulanabilir yasa ve usullere göre ve temyiz yolu açık olarak ayrılığın çocuğun yüksek yararına olduğu yolunda karar vermedikçe taraf devletler çocuğun anababasından onların rızası dışında ayrılmamasını güvence altına alırlar ancak anababası tarafından çocuğun kötü muameleye maruz bırakılması ya da edilmesi durumlarında ya da anababanın birbirinden ayrı yaşaması nedeniyle ikametgahının belirlenmesi amacıyla karara varılması gerektiğinde bu tür bir ayrılık kararı verilebilir bu maddenin birinci fıkrası uyarınca girişilen her işlemde ilgili bütün taraflara işleme katılma ve görüşlerini bildirme olanağı tanınır taraf devletler anababasından veya bunlardan birinden ayrılmasına karar verilen çocuğun kendi yüksek yararına aykırı olmadıkça anababanın ikisiyle de düzenli bir biçimde kişisel ilişki kurma ve doğrudan görüşme hakkına saygı gösterirler çocuk haklarına dair sözleşmenin maddesi şöyledir taraf devletler görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar bu amaçla çocuğu etkileyen herhangi bir adli veya idari kovuşturmada çocuğun ya doğrudan doğruya veya bir temsilci ya da uygun bir makam yoluyla dinlenilmesi fırsatı ulusal yasanın usule ilişkin kurallarına uygun olarak çocuğa özellikle sağlanacaktır çocuk haklarına dair sözleşmenin maddesi şöyledir taraf devletler çocuğun yetiştirilmesinde ve gelişmesinin sağlanmasında anababanın birlikte sorumluluk taşıdıkları ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterirler çocuğun yetiştirilmesi ve geliştirilmesi sorumluluğu ilk önce anababaya ya da durum gerektiriyorsa yasal vasilere düşer bu kişiler herşeyden önce çocuğun yüksek yararını gözönünde tutarak hareket ederler bu sözleşme de belirtilen hakların güvence altına alınması ve geliştirilmesi için taraf devletler çocuğun yetiştirilmesi konusundaki sorumluluklarını kullanmada anababa ve yasal vasilerin durumlarına uygun yardım yapar ve çocukların bakımı ile görevli kuruluşların faaliyetlerin ve hizmetlerin gelişmesini sağlarlar taraf devletler çalışan anababanın çocuk bakım hizmet ve tesislerinden çocuklarının da bu hizmet ve tesislerden yararlanma hakkını sağlamak için uygun olan her türlü önlemi alırlar iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu cumhuriyet başsavcılığınca cmk maddesi ile yetkili yürütülmekte olan soruşturma kapsamında tarihinde yakalanarak gözaltına alınmıştır ağır ceza mahkemesince tarihinde başvurucunun terör örgütüne üye olma suçundan tutuklanmasına karar verilmiştir cumhuriyet başsavcılığının cmk maddesi ile yetkili tarih ve sayılı iddianamesi ile başvurucu hakkında terör örgütüne üye olma suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır ağır ceza mahkemesince cmk maddesi ile görevli yapılan yargılama sonunda tarih ve sayılı kararla başvurucunun terör örgütüne üye olma suçundan yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tahliyesine karar verilmiştir karar başvurucu tarafından temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası tarih ve sayılı terörle mücadele ve maddeleri iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu gökalp sezer tarihinde doğmuştur adana valiliği halk sağlığı müdürlüğü sağlık bakanlığının tarihli ve sayılı genişletilmiş bağışıklama programı genelgesi çerçevesinde ile tarihleri arasında hepatit b doz aşısı ile bazı rutin aşıların yapılmasının gerektiği başvurucunun temsilcisine bildirilmiştir baba mehmet sezer tarihinde vermiş olduğu dilekçede başvurucuya aşı yapılmasını istemediğini beyan etmiştir yüreğir sosyal hizmetler merkezi müdürlüğünün istemi üzerine kapatılan adana çocuk mahkemesinin tarihli karan ile tarihli ve sayılı çocuk koruma kanununun maddesinin birinci fıkrasının d bendi uyarınca aşı ile başvuru numarası karar tarihi korunabilir hastalıkların ortaya çıkmasını önlemek dolayısıyla bu hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin ve sakatlıkların önüne geçmek için sağlık tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir başvurucunun temsilcisinin itirazı adana çocuk mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir gerekçenin ilgili kısmı şu şekildedir il sayılı yasanın maddesine göre çocuklar hakkındaki hakim tarafından alınacak koruyucu ve destekleyici tedbirlerden biri de çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbi bakım ve rehabilitasyonu için verilecek olan sağlık tedbiridir adana çocuk mahkemesince aşılamanın çocuk ve toplum sağlığı açısından fayda oluşu dikkate alınarak aşı yapılabilmesi amacıyla küçük hakkında sağlık tedbiri kararı verilmiştir bu kararın çocuğun vücut bütünlüğüne y keyfi bir saldırı ve zararlı sonuçlara yol açabilecek tıbbi bir ameliyenin başlangıcını oluşturduğu tezi kabul edilemez dünya sağlık örgütü nisan tarihlerini dünya aşı haftası olarak etmiştir ülkemizde de dünya sağlık örgütünün kabul ettiği aşı takvimine göre başlamak üzere ilköğretim kadar genişletilmiş bağışıklık programı çerçevesinde çocukların aşılanması benimsenmiştir tarihi boyunca hastalıklara bağlı yeni doğan ölümleri ve sakatlanmaları tıbbın gelişme çağında olduğu ve aşılamanın yaygınlaşmadığı dönemlerde oldukça yaygın iken dünyada olduğu gibi ülkemizde de aşılamanın yaygınlaşması sayesinde çocuk hastalıklarında önemli ölçüde azalma olmuş bazı hastalıkların artık görülmediği gözlenmiştir öte yandan aşının kızarıklık ateş gibi görülen bazı yan etkileri dışında sağlığa zarar veren maddeler içerdiği otizme ya da hiperaktiviteye neden olduğu iddiaları bilimsel olarak kanıtlanmış tezler değildir yine aşıların sağlık için zararlı maddeler içermiş olabileceği hususundaki itirazcının iddiası da vehimden öteye geçmediği gibi bu iddia hiçbir bilimsel çalışma laboratuvar analizi gözlem ya da başkaca kabul gören bir yöntemle de ortaya konulmuş değildir bu durumda sağlığı ile ilgili tercihleri yapacak yaşta an küçük sezerin babası ve kanuni temsilcisi dahi olsa itirazcı mehmet sezerin oğlunun gelecekte yaşayacağı sağlık problemlerini kalıcı hastalıkları sakatlıkları bir takım kulaktan dolma bilgiler nedeniyle göze alma pahasına küçüğün aşılanmasına karşı çıkması hem küçüğün hem de bulaşıcı hastalıklar nedeniyle toplumun sağlığı bakımından kabul edilebilir bir davranış tarzı değildir anne ve baba küçüğün menfaatine olan tedbirler almaktan kaçınır ya da zararına olacak bir tutum içerisine girer ise devletin müdahalesi şarttır birey ve kamu sağlığı açısından kamu yararı söz konusu olduğundan bu durum kişi hak ve hürriyetlerine kişinin vücut bütünlüğüne müdahale sayılamaz anılan karar başvurucunun temsilcisine tarihinde tebliğ edilmiştir tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur sağlık bakanlığı türkiye halk sağlığı kurumu halk sağlığı kurumu tarafından anayasa mahkemesine gönderilen tarihli yazıda zorunlu aşı uygulamasının ve sağlık bakanlığının tarihli ve sayılı genişletilmiş bağışıklama programı genelgesinin genelge kanuni dayanağı bağlamında tarihli ve sayılı umumi hıfzıssıhha kanununun ve maddeleri çerçevesinde sağlık bakanlığına verilen yetkilerden bahsedilmiştir genelgenin uygulamaya konulduğu tarihte yürürlükte bulunan tarihli ve sayılı mülga sağlık bakanlığının teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname khk ile halihazırda başvuru numarası karar tarihi yürürlükte bulunan tarihli ve sayılı sağlık bakanlığı ve b ağlı kuruluşlarının teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname khk hükümlerinden söz edilerek halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi sağlık için risk oluşturan faktörlerle mücadele edilmesi bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar belirli hastalık ve risk grupları ile ilgili izleme inceleme araştırma bağışıklama ve kontrol çalışmaları yapılması görevinin halk sağlığı kurumuna verildiği belirtilmiştir söz konusu yazıda ayrıca sayılı kanunun maddesinde yer alan hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum ve aşı tatbiki ifadesini içeren hükümle zorunlu aşı uygulamasının sayılı kanunun maddesinde belirtilen hastalıklardan birinin zuhuru veya zuhurundan şüphelenilmesi durumunda alınacak tedbirler arasında sayıldığı ifade edilmiştir bunun yanı sıra sayılı kanunun maddesi uyarınca maddede belirtilen hastalıklardan başka bir hastalığın şekil alması veya böyle bir tehlikenin baş göstermesi durumunda da ilgili hastalığa karşı sayılı kanunda yer alan tedbirlerin alınması vazifesinin de sağlık bakanlığına verildiği söz konusu düzenleme karşısında maddede belirtilen hastalıklar haricinde olmakla birlikte diğer bulaşıcı ve salgın hastalıkların da zorunlu aşı uygulaması kapsamında değerlendirilebilmesi imkanı bulunduğu belirtilmiştir iv hukuk a ulusal hukuk sayılı kanunun tanımlar kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir bu kanunun uygulanmasında a çocuk daha erken yaşta ergin olsa bile yaşını doldurmamış kişiyi bu kapsamda korunma ihtiyacı olan çocuk bedensel zihinsel ahlaki sosyal ve duygusal gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan ihmal veya istismar edilen ya da suç mağduru çocuğu eder sayılı kanunun koruyucu ve destekleyici tedbirler kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir koruyucu ve destekleyici tedbirler çocuğun öncelikle kendi aile korunmasını sağlamaya yönelik danışmanlık eğitim bakım sağlık ve barınma konularında alınacak tedbirlerdir bunlardan d sağlık tedbiri çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi için gerekli geçici veya sürekli tıbbi bakım ve rehabilitasyonuna bağımlılık yapan maddeleri kullananların tedavilerinin yapılmasına yönelik tedbirdir tarihli ve sayılı tababet ve şuabatı sanatlarının tarzı dair kanunun maddesinin ilk cümlesi şöyledir tabipler diş tabipleri ve dişçiler yapacakları her nevi ameliye için hastanın hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli veya vasisinin evvelemirde muvafakatını alırlar sayılı kanunun maddesi şöyledir kolera veba veya zatürree şekli lekeli humma karahumma tiroidi daimi surette basil çıkaran mikrop hamilleri dahi humması veya her nevi gıda maddeleri çiçek difteri kuşpalazı bütün dahi sari beyin başvuru numarası karar tarihi humması müstevli uyku hastalığı sari dizanteri basilli ve amipli lohusa humması ruam kızıl şarbon felci kızamık cüzam miskin ve malta humması hastalıklarından biri zuhur eder veya bunların birinden şüphe edilir veyahut bu hastalıklardan vefiyat vuku bulur veya mevtin bu hastalıklardan biri sebebiyle husule geldiğinden şüphe olunursa aşağıdaki maddelerde zikredilen kimseler vakayı haber mecburdurlar kudurmuş veya kuduz şüpheli bir hayvan tarafından ısırılmaları kuduza müptela hastaların veya kuduzdan ölenlerin ihbarı da mecburidir sayılı kanunun maddesi şöyledir nci maddede zikredilenlerden başka her hangi bir hastalık şekil aldığı veya böyle bir tehlike baş gösterdiği takdirde o hastalığın veya her hangi bir hastalık şeklinin memleketin her tarafında veya bir kısmında ihbarı mecburi olduğunu ilana ve o hastalığa karşı bu kanunda mezkür kaffesini veya bir kısmını sıhhat vı muavenet vekaleti salahiyettardır sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir nci maddede zikredilen hastalıklardan biri zuhur ettiği veya zuhurundan şüphelenildiği takdirde aşağıda gösterilen tedbirler tatbik olunur hastalara veya hastalığa maruz bulunanlara serum veya aşı sayılı kanunun maddeleri tarihli ve sayılı resmi gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren hasta hakları yönetmeliğinin yönetmelik kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir sağlık hizmetlerinin sunulmasında aşağıdaki ilkelere uyulması şarttır d tıbbi zorunluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında rızası olmaksızın kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına dokunulamaz rızası olmaksızın tıbbi ameliyeye tabi tutulmama kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere kimse rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz hastanın rızası ve izin kenar başlıklı maddesi şöyledir tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir hasta küçük veya mahcur ise velisinden veya vasisinden izin alınır hastanın velisinin veya vasisinin olmadığı veya hazır bulunamadığı veya hastanın ifade gücünün olmadığı hallerde bu şart aranmaz kanuni temsilcinin rızasının yeterli olduğu hallerde dahi anlatılanları anlayabilecekleri ölçüde küçük veya kısıtlı olan hastanın dinlenmesi suretiyle mümkün olduğu kadar bilgilendirme sürecine ve tedavisi ile ilgili alınacak kararlara katılımı sağlanır sağlık kurum ve kuruluşları tarafından engellilerin durumuna uygun bilgilendirme yapılmasına ve rıza alınmasına yönelik gerekli tedbirler alınır kanuni temsilci tarafından rıza verilmeyen hallerde müdahalede bulunmak tıbben gerekli ise velayet ve vesayet altındaki hastaya tıbbi müdahalede bulunulabilmesi tür medeni kanununun ve inci maddeleri uyarınca mahkeme kararına bağlıdır tıbbi müdahale sırasında isteğini açıklayabilecek durumda bulunmayan bir hastanın tıbbı müdahale ile ilgili olarak önceden açıklamış olduğu istekleri göz önüne alınır başvuru numarası karar tarihi yeterliğin zaman zaman kaybedildiği tekrarlayıcı hastalıklarda hastadan yeterliği olduğu dönemde onu kaybettiği dönemlere ilişkin yapılacak tıbbi müdahale için rıza vermesi istenebilir hastanın rızasının alınamadığı hayati tehlikesinin bulunduğu ve bilincinin kapalı olduğu acil durumlar ile hastanın bir organının kaybına veya fonksiyonunu ifa edemez hale gelmesine yol açacak durumun varlığı halinde hastaya tıbbi müdahalede bulunmak rızaya bağlı değildir bu durumda hastaya gerekli tıbbi müdahale yapılarak durum kayıt alınır ancak bu durumda mümkünse hastanın orada bulunan yakını veya kanuni temsilcisi mümkün olmadığı takdirde de tıbbi müdahale sonrasında hastanın yakını veya kanuni temsilcisi bilgilendirilir ancak hastanın bilinci açıldıktan sonraki tıbbi müdahaleler için hastanın yeterliği ve ifade edebilme gücüne bağlı olarak rıza işlemlerine başvurulur tedaviyi reddetme ve durdurma kenar başlıklı maddesi şöyledir kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere hasta kendisine uygulanması planlanan uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir bu halde tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcilerine veyahut yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekir bu hakkın kullanılması hastanın sağlık kuruluşuna tekrar müracaatında hasta aleyhine kullanılamaz sayılı mülga khknın maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir sağlık bakanlığının görevleri şunlardır b bulaşıcı salgın ve sosyal hastalıklarla savaşarak koruyucu tedavi edici hekimlik ve rehabilitasyon hizmetlerini yapmak c ana ve çocuk sağlığının korunması ve aile planlaması hizmetlerini yapmak sayılı mülga khknın maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir temel sağlık hizmetleri genel müdürlüğünün görevleri şunlardır a toplum sağlığını ilgilendiren her türlü koruyucu sağlık hizmetinin verilmesini sağlamak bu hizmetlere halkın katkı ve iştirakini temin etmek b bulaşıcı salgın sosyal ve hastalıklarla mücadele ile aşılama ve bağışıklık hizmetlerini yürütmek sayılı khknın maddesinin ve numaralı fıkralarının ilgili kısımlan şöyledir bakanlığın görevi herkesin bedeni zihni ve sosyal bakımdan tam bir iyilik hali içinde hayatını sürdürmesini sağlamaktır bu kapsamda bakanlık a halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi hastalık risklerinin azaltılması ve önlenmesi ilgili olarak sağlık sistemini yönetir ve politikaları belirler sayılı khknın maddesinin ve numaralı fıkralarının ilgili kısmı şöyledir bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli bakanlığa bağlı türkiye halk sağlığı kurumu kurulmuştur başvuru numarası karar tarihi kurumun görev yetki ve sorumlulukları şunlardır a halk sağlığını korumak ve geliştirmek sağlık için risk oluşturan faktörlerle mücadele etmek c bulaşıcı bulaşıcı olmayan kronik hastalıkla ve kanser ile anne çocuk ergen yaşlı ve engelli gibi risk gruplarıyla ilgili olarak izleme inceleme araştırma bağışıklama ve kontrol çalışmaları yapmak bununla ilgili verilerin toplanmasını sağlamak belirlenen hedefler doğrultusunda plan ve programlar hazırlamak a koymak denetlenmesini sağlamak değerlendirmek gerekli önlemleri almak bu konuda politika ve düzenlemelerin oluşturulması için bakanlığa teklifte bulunmak sağlık bakanlığının tarihli ve sayılı genişletilmiş bağışıklama programı genelgesi b uluslararası hukuk avrupa haklan sözleşmesi sözleşme özel ve aile hayatına saygı hakkı kenar başlıklı maddesi şöyledir herkes özel ve aile hayatına konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik kamu güvenliği ülkenin ekonomik refahı düzenin korunması suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir durumunda söz konusu olabilir avrupa haklan mahkemesi bireylerin fiziksel ve psikolojik bütünlüğünün onlara sağlanan tıbbi bakımın seçimine katılımlarının ve bu husustaki rızalarının ve maruz kaldıkları sağlık risklerini değerlendirebilmelerine olanak tanıyan bilgilere erişimin sözleşmenin maddesi kapsamında olduğuna dikkat çekmektedir marie therese kk b no zorunlu aşı uygulamalarının sözleşmenin maddesi kapsamında içtihadına da konu edildiği ve mahkemece uygulanan tıbbi müdahalenin boyutuna bakılmaksızın söz konusu müdahalenin fiziksel bütünlük hakkına bir müdahale teşkil ettiği tespitine yer verildiği görülmektedir mahkemece ele alınan ve kanunilik şartını sağladığı tespit edilen müdahaleler açısından genel olarak söz konusu uygulamanın bireyin ve toplumun sağlığını korumaya ilişkin meşru amaç dikkate alınarak yapılan dengelemede bireyin vücut bütünlüğünün korunmasına ilişkin menfaat karşısında kamu sağlığının korunması şeklindeki menfaate üstünlük tanındığı ve söz konusu müdahalelerin özel hayata saygı hakkını ihlal etmediğine hükmedildiği görülmektedir ve marina kk b no ukrayna b no tarihli ve sayılı biyoloji ve tıbbın uygulanması bakımından haklan ve haysiyetinin korunması sözleşmesi haklan ve sözleşmesinin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun ile onaylanması uygun bulunarak tarihinde yürürlüğe giren biyoloji ve tıbbın uygulanması bakımından haklan ve haysiyetinin korunması sözleşmesinin sözleşmesi genel kural kenar başlıklı maddesi şöyledir sağlık alanında herhangi bir müdahale ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş olarak muvafakat vermesinden sonra yapılabilir başvuru numarası karar tarihi bu kişiye müdahalenin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında önceden uygun bilgiler verilmelidir kişi muvafakatını her zaman serbestçe geri alabilir sözleşmesinin muvafakat verme yeteneği olmayan kişilerin korunması kenar başlıklı maddesi şöyledir muvafakat verme yeteneğine sahip olmayan bir kimse üzerinde tıbbi müdahale aşağıdaki ve nci maddelere uygun olarak sadece onun doğrudan yararı için yapılabilir yasal olarak bir müdahaleye muvafakat verme yeteneği bulunmayan bir küçüğe sadece temsilcisinin veya kanun tarafından belirlenen yetkili makam kişi veya kurumun izni ile müdahalede bulunulabilir küçüğün fikri yaşı ve olgunluk derecesiyle orantılı bir şekilde artan belirleyici bil etken olarak dikkate alınmalıdır bir yetişkin yasal olarak akıl hastalığı bir hastalık veya benzer nedenlerden dolayı müdahaleye muvafakat etme yeteneğine sahip değilse ancak temsilcisinin veya kanun tarafından belirlenen yetkili makam kişi veya kurumun izni ile müdahalede bulunulabilir kişi mümkün olduğu kadar izin verme sürecine katılmalıdır madde belirtilen bilgiler benzer koşullarda yukarıda nci ve üncü paragraflarda belirtilen temsilci yetkili makam kişi veya kuruma da verilmelidir yukarıda nci ve üncü paragraflarda belirtilen izin ilgili kişinin menfaatine daha uygun olacaksa her zaman geri çekilebilir sözleşmesinin acil durum kenar başlıklı maddesi şöyledir acil bir durum nedeniyle uygun muvafakat alınamadığında ilgili kişinin sağlığı için gerekli olan herhangi bir tıbbi müdahale derhal yapılabilir v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir tarihinde muşun varto ilçesi hüseyinoğlu köyünde ikamet etmekte olan ve olay tarihinde dokuz yaşında olan başvurucular yakını ey kamuya ait verici binasının yıkılması sonucu hayatını kaybetmiştir tanık anlatımları ve bilirkişi raporundan anlaşılan ve soruşturma makamlarınca da kabul edilen şekliyle olayın meydana gelişi şu şekildedir başvurucular yakını ey arkadaşlarıyla birlikte köye yaklaşık beş yüz metre mesafede bulunan tek katlı betonarme metruk binanın içine yanında bir büyükbaş hayvanla eşek girmiştir bağlamaya çalıştığı hayvanın duvara çarpması sonucu bina çökmüş çöken kolonlardan birinin altında kalan ey hayatını kaybetmiştir yıkılan binanın yıllarında posta ve telgraf teşkilatı genel müdürlüğü ptt van başmüdürlüğü tarafından radar binası olarak yapıldığı ancak hiç kullanılmayarak tarihli ve sayılı kanun gereği türkiye radyo televizyon kurumuna trt devredildiği yapımından bugüne kadar binanın trt ya da ptt tarafından kullanılmayarak atıl vaziyette bekletildiği anlaşılmaktadır başvurucular tarafından varto sulh hukuk mahkemesinde tespit davası açılmıştır anılan davada yapılan keşif sonrasında düzenlenen tarihli inşaat bilirkişisi raporunda binanın deprem şartnamesine uygun inşa edilmediği bina yapılırken zemin etüdünün yapılmadığı kullanılan demirin ve kirişlerin binanın tabliyesini taşımaya elverişli olmadığı binanın çatısı bulunmadığından tahliyede biriken karın eriyerek betonun çatlamasına ve demirin korozyona uğramasına sebep olduğu belirtilmiştir bilirkişi raporunda ayrıca binanın korumaya alınmadığı bina çevresinde hiçbir uyarıcı işaret ya da levhanın bulunmadığı tespit edilmiştir varto cumhuriyet başsavcılığı tarafından kazaya ilişkin soruşturma başlatılmıştır soruşturma kapsamında müşteki ve tanık beyanları alınmış ölü muayene tutanağı ve otopsi tutanağı düzenlenmiş keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır dosya kapsamından ulaşılamayan ancak bakanlık tarafından içeriği anayasa mahkemesine sunulmuş olan tarihli bilirkişi raporundan eynin annesi syye kusur atfedilmesinin mümkün olmadığı kanaatinin bildirildiği anlaşılmaktadır tarihli ek bilirkişi raporunda ise ceza sorumluluğu açısından kusur oranlarının tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiştir soruşturma kapsamında alınan tarihli bilirkişi kurulu raporunda ise köye metre mesafede bulunan ve yılında ptt tarafından yapılan verici binasının yılında sayılı kanun ile trt kurumuna devredildiği ancak uydu sistemleri devreye girdiği için trt tarafından hiç kullanılmadığı binanın ilk yapıldığında çevresinde tel örgü bulunduğu ancak binanın tel örgü kapı ve pencere gibi müştemilatının zaman içinde üçüncü kişiler tarafından sökülerek içine girilebilir hale getirilmiş olduğu tespit edilmiştir binanın inşaat tekniklerine aykırı olarak inşa edilmiş olduğu ancak bu hatalı inşanın dışarıdan çıplak gözle anlaşılmasının mümkün olmadığı teknik bir inceleme sonucu tespit edilebileceği belirtilmiştir anılan bilirkişi raporunda yapı müteahhidinin binayı inşaat tekniklerine aykırı olarak inşa ettiği bu nedenle kazadan asli sorumlu olduğu binanın yapımında denetimle görevli ptt personelinin binanın kapı pencere tel örgü gibi müştemilatın sökülmesi neticesinde binanın giriş çıkışlara müsait hale gelmiş olması nedeniyle bunları hurda amaçlı söken kimliği belirsiz üçüncü kişilerin bir başkasına ait binaya yanında bulunan eşekle girerek hayvanın duvara çarpması sonucu binanın yıkılmasına sebep olan maktul eynin başvuru numarası karar tarihi kazada asli sorumlu oldukları kanaati belirtilmiştir raporda ayrıca binanın kaza tarihinde maliki olan trtnin binayı kanun gereği devraldığı bu kurumun personelinin kazada kusurlarının bulunmadığı kanaati bildirilmiştir varto cumhuriyet başsavcılığınca tarihinde bina müteahhidinin ve binayı denetlemekle görevli ptt çalışanlarının kimliklerinin tespit edilemediği belirtildikten sonra söz konusu binaya büyükbaş hayvanla girerek hayvanın çarpması sonucu binanın yıkılmasına sebep olan maktul eynin kendi kusuru nedeniyle ölümüne sebep olduğu müteveffanın ve binayı tahrip eden şahısların eylemlerinin kaza ile ptt görevlileri ve yapı müteahhidinin cezai sorumluluğu arasındaki illiyet bağını kestiği başkaca kusur yüklenebilecek kimse bulunmadığı gerekçeleriyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir müteveffanın bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihlal etme suçu yönünden ise anne hakkında kamu davası açılmasına yer olmadığına karar verilmiştir başvurucuların kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yaptıkları itiraz muş sulh ceza hakimliğinin tarihli kararıyla reddedilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvurucular ayrıca binanın kaza tarihinde maliki olan trt aleyhine tarihinde tazminat davası açmışlardır varto asliye hukuk mahkemesinin tarihli kararıyla ceza soruşturması kapsamında alınan tarihli bilirkişi raporunda trtye kusur atfedilmemiş olduğu gerekçesiyle başvurucuların tazminat talepleri reddedilmiştir yargıtay hukuk dairesinin tarihli kararıyla ceza sorumluluğu ile tazminat sorumluluğunun farklı esaslara tabi olduğu tarafların sorumluluklarını ve kusur oranlarını ayrı ayrı gösterecek şekilde yargıtay denetimine uygun bir bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle anılan karar bozulmuştur bozma kararı sonrası yargılama sürecinin devam ettiği anlaşılmaktadır iv hukuk a ulusal hukuk sayılı kanunun maddesi şöyledir sayılı radyo ve televizyon verici posta telgraf ve telefon genel müdürlüğü tarafından kurulması ve ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanunun anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararıyla iptal edilmiş bulunan hükümleri uyarınca t c posta telgraf ve telefon genel müdürlüğüne devredilen bütün radyo ve televizyon ve aktarıcı istasyonları program linkleri tv yayınlarının uydudan alınmasında kullanılan sistemler uydu ile türksat ve diğer uydu sistemlerine ait karasal program linkleri hariç bunlara ait taşınır ve taşınmaz mallar her türlü teçhizat yedekler enerji nakil hatları antenler mefruşat araç ve gereçler yeni kurulacak tesisler için edinilmiş bulunan her türlü taşınır ve taşınmaz mallar ile türk telekomünikasyon anonim şirketinin devir tarihinden sonra radyo ve televizyon için edindiği istasyonlar münhasıran bu istasyonlar ile ilgili hizmetlere ait televizyon ve radyo yayınlarının uydudan alınmasında kullanılan sistemler program linkleri enerji nakil hatları antenler yeni kurulacak tesisler için edinilmiş veya tarihine kadar siparişi verilerek taahhüde bağlanmış bulunanlar da dahil olmak üzere her türlü taşınır ve taşınmaz mallar tarihine kadar net aktif değeri katma değer vergisi dahil hazine tarafından karşılanmak üzere türkiye kurumuna devredilir başvuru numarası karar tarihi b uluslararası hukuk avrupa haklan sözleşmesinin sözleşme haklarına saygı yükümlülüğü kenar başlıklı maddesi şöyledir yüksek sözleşmeci taraflar kendi yetki alanları içinde bulunan herkesin bu sözleşmenin birinci bölümünde açıklanan hak ve özgürlüklerden yararlanmalarını sağlarlar sözleşmenin yaşam hakkı kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrasının ilgili bölümü şöyledir herkesin yaşam hakkı yasayla korunur avrupa haklan mahkemesi içtihatlarında sözleşmenin maddesinin ilk cümlesinin devletin yalnızca kasti ve hukuka aykırı olarak ölüme sebebiyet vermekten kaçınmasını değil aynı zamanda devletlerin egemenlik yetkileri içinde bulunan kişilerin yaşamlarını korumak için gerekli tedbirleri almalarına dair devletlere pozitif yükümlülük yüklediği de hatırlatılmaktadır b no göre sözleşmenin maddesi devletin sorumluluğunu gerektirebilecek şartlar altında can kaybının bulunduğu durumlarda devlete elindeki tüm imkanları kullanarak yaşama hakkını korumak için oluşturulan yasal ve idari çerçevenin gereği gibi uygulanmasını ve bu hakka yönelik ihlallerin durdurulup cezalandırılmasını sağlayacak yeterli yargısal veya diğer tedbirleri alma görevi yüklemektedir b no paul ve audrey b no mahkeme bu yükümlülüğün kamusal olsun veya olmasın yaşama hakkının tehlikeye girebileceği her türlü faaliyet bakımından da geçerli olduğu kanaatindedir b no b no kararında devletin yaşama hakkını güvence altına alma görevinin kamuya açık alanlarda bireylerin güvenliğini sağlamaya yönelik makul tedbirler almayı ve ciddi bir yaralanma ya da ölüm olayının yaşanması durumunda olayların tespit edilmesi hatalı kişilerin sorumlu tutulması ve mağdura uygun telafinin sağlanması bakımından yeterli nitelikteki yasal yolların mevcut olduğunu güvence altına alan etkili ve bağımsız bir adli sisteme sahip olmayı kapsadığını kaydetmiştir ancak göre sözleşmenin maddesi kapsamında yetkililerin pozitif yükümlülükleri değildir yaşama yönelik varsayılan her tehdit yetkilileri riski önlemek için özel önlemler almaya zorlamaz özel önlemler alma yönünde bir görev sadece yetkililerin yaşama yönelik gerçek ve yakın bir riskin bulunduğunu bildikleri ya da bilmeleri gerektiği ve yetkililerin durum üzerinde belirli derecede hakimiyetlerinin bulunduğu hallerde ortaya çıkar ve b no ve diğer taraftan söz konusu pozitif yükümlülük modem toplumların güvenliğini sağlamadaki zorlukları insan davranışlarının öngörülemezliğini ve belirli bir faaliyete ilişkin tercihlerin önceliklere ve kaynaklara göre yapılması gerektiğini akılda tutarak yetkililere imkansız veya aşırı bir sorumluluk yüklemeyecek şekilde yorumlanmalıdır ve diğerleri b no v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihinde devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda kurumu hükümlü olarak bulunmaktadır kurumu eğitim kurulu eğitim kurulu tarihli kararında başvurucuya gelen demokratik adlı derginin sayısı ila sayfalarının çıkarılarak talebi halinde başvurucuya verilmesine karar vermiştir eğitim kurulu adı geçen dokümanın ila sayfaları arasında hakkında toplatma ve el koyma kararı bulunan demokratik toplum manifestosu ortadoğuda uygarlık krizi ve demokratik uygarlık başvuru numarası karar tarihi çözümü dördüncü kitap isimli kitaptan ve sayfalarında ise kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunmak beşinci kitap isimli kitaptan birebir alıntılara yer verildiğini tespit etmiştir kararda hakkında toplatma ve el koyma kararı bulunan kitaplardan alıntı yapılan sayfalar da açıkça belirtilmiştir eğitim kurulu kararına karşı başvurucunun sincan hakimliğine yaptığı şikayet hakimliğin tarihli kararı ile reddedilmiştir kararın ilgili kısımları şöyledir eğitim kurulu kararına konu yazının da yasaklanmış bir kitaptan alındığı anlaşılmış olup kanundaki düzenleme gözetildiğinde eğitim kurulu kararında hukuka aykırılık söz konusu değildir bu nedenle şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir başvurucu hakimliğin ret kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen sincan ağır ceza mahkemesi hakimliğinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle tarihinde başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur diyarbakır sulh ceza hakimliği tarihinde anayasa mahkemesinin tarih ve sayılı kararı doğrultusunda kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunmak beşinci kitap isimli kitap hakkında devam eden toplatma ve el koyma kararının kaldırılmasına hükmetmiştir anayasa mahkemesinin anılan kararında söz konusu kitabın toplatılmasıyla ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü olmadığı değerlendirilmiştir abdullah öcalan b no iv hukuk a ulusal hukuk sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun süreli veya süresiz yayınlardan yararlanma hakla başlıklı maddesinin ilgili kısımları şöyledir hükümlü mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir kurum güvenliğini tehlikeye düşüren hiçbir yayın hükümlüye verilmez tarihli adalet bakanı oluru ile yürürlüğe giren ceza kurumları kütüphane ve kitaplık yönergesi kuruma kabul edilmeyecek yayınlar kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir a mahkemelerce yasaklanmış olan b mahkemelerce yasaklanmamış olsa bile kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğü eğitim kurulu kararıyla tespit edilen hiçbir yayın kuruma kabul edilmez b uluslararası hukuk mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında göz önünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynakları için bkz ahmet temiz b no v
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde karar tarihi bunun uzerine imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be surenin kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai uzerine bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava surecinde yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla toplum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin karar tarihi diger taraftan asil imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve karar tarihi esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan irin gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanun un maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir el hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya karar tarihi olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir y yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar tarihi f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin hakyemez
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucunun tarihinde halsizlik şikâyeti ile başvurduğu buca seyfi demirsoy hastanesi acil servisinde vücuduna enjekte edilen iğne nedeniyle sağ bacağı felç olmuştur başvurucu uğradığı zararların tazmini istemiyle idareye yaptığı başvurunun reddi üzerine sağlık bakanlığı aleyhine tarihinde mahkemesinde tam yargı davası açmıştır mahkeme tarih ve sayılı kararıyla dosyasındaki bilgi ve belgeler ile adli tıp kurumu raporunun birlikte değerlendirilmesinden davacıda enjeksiyon sonrası gelişen bulguların enjeksiyon ile uyumlu olduğu enjeksiyonun doğru uygulanması sonrası dahi ödem gibi nedenlerle sinire bası oluşabileceği gibi ilacın sinire sonucu ilacın toksik etkisiyle de nöropati gelişebileceği bu nedenlerle idareye yüklenecek bir kusurun bulunmadığı sonucuna varıldığı bu itibarla maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davayı reddetmiştir başvurucu tarafına tarihinde tebliğ edilen kararı tarihinde temyiz etmiştir başvuru tarihi itibarıyla dava danıştay dairesi önünde derdesttir b hukuk sayılı ve nitelik kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir bölge idare mahkemeleri idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde yapılır sayılı üzerine ilk inceleme kenar başlıklı maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir dilekçeler danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından a görev ve yetki b merci tecavüzü c ehliyet d davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı e süre aşımı f husumet g ve inci maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla incelenir dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir tek hakimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve inci madde hükümleri ilgili hakim tarafından uygulanır üncü fıkraya göre yapılacak inceleme ve bu fıkra ile inci fıkraya göre yapılacak işlemler dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç gün içinde sonuçlandırılır sayılı incelenmesi kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir başvuru numarası karar tarihi bölge idare idare ve vergi mahkemelerinde dosyalar bu kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik durumları ile danıştay için başkanlar kurulunca diğer mahkemeler için hakimler ve savcılar yüksek kurulunca konu itibariyle tespit edilip resmi gazetede ilan edilecek öncelikli işler gözönünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır bunların dışında kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırılır sayılı işleri ve ücretler kenar başlıklı maddesi şöyledir ile bölge idare idare ve vergi mahkemelerine ait her türlü tebliğ işleri tebligat kanunu hükümlerine göre yapılır bu suretle yapılacak tebliğlere ait ücretler ilgililer tarafından peşin olarak ödenir iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu adresindeki bağımsız ağı isimli web sitesi üzerinden internet haberciliği yapmaktadır bahse konu internet haber sitesinde tarihinde aradaki farkı bulun başlıklı bir haber yayımlanmıştır haber şöyledir eğitim bakanlığı gibi bir görevde bulunan kişinin böyle bir suçla anılıyor olması kabul edilemez ya intihal yapmadığını kanıtlaması ve herkesi ikna etmesi ya da tanışması gerekiyor bilgi üniversitesi medya sistemlerinin ilk dersiydi bölüm başkanı sınıfa girdi yanılmıyorsam söylediği ilk şeydi will not be bizim dilde tolerans gösterilmeyecektir oluyor çünkü intihal hırsızlık başkasının fikrini tezini çalışmasını alıp kendininmiş gibi sunmaktır akademik bir suçtur cezası vardır ağırdır kariyerinizi bitirebilir itibarınızı sıfırlayabilir olması gereken budur mesela almanyada böyle olur yaşındaki savunma bakanı guttenberg sayfalık doktora tezinin bazı bölümlerinde intihal yaptığı ortaya çıkınca martında görevinden istifa etmişti kararını açıklarken doktora teziyle ilgili yapılacak araştırmaya kendisinin de katılacağını söyledi ve daha fazla almanyada kalamayarak amerikaya yerleşti şimdi guttenbergin siyasetteki hızlı yükselişi ve doktora tezindeki intihal nedeniyle yaşadığı düşüş bir filme konu oluyor peki türkiyede ne oluyor hakkında intihal suçlamaları olan türkiyede milli eğitim bakanı olarak görev yapıyor üniversite konseyleri derneği geçtiğimiz gün yönetimine giriş ve yönetimi kitaplarındaki intihal iddialarını karşılaştırma yaparak raporladı ve yayımladı sonuç olarak da milli eğitim bakanının akademik unvanlarının geri alınması çağrısında bulundu boyutuna bakar mısınız aslında intihal ortaya çıktığında yükseköğretim kurulu yök ye üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası verdi çünkü yükseköğretim kurumları yönetici öğretim elemanı ve memurları disiplin yönetmeliğinin maddesi açık bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak belirtmeden kendi eseri gibi göstermek üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren bir fiildir başvuru numarası karar tarihi ama beş yıl sonra aralık tarihli yök müşterek raporunda eserinde tam olarak intihal yapılmadığına karar verildi danıştay yök disiplin yönetmeliğinde değişiklik yaptı ve profesör unvanı geri alınmadı iddiaları reddetti hakkındaki iddiaların ergenekonun bir parçası olduğunu ve bunları organize edenin de emekli tuğgeneral olduğunu söyledi iddiası tam bir faciadır beni en çok yaralayan bir olaydır ergenekonun benim müsteşarlıktan alınmam için hazırladığı özel bir projedir kendini devlet yerine koyanları korumadığım için bunlar başıma geldi benimle ilgili operasyonu başlatan şu anda içeride ergenekondan tutuklu olan bir paşa dedi burada intihale konu olan kitabının ilgili sayfaları intihal yapıldığı söylenen kitabıyla karşılaştırmalı olarak sunuluyor kendiniz bakıp karar verebilirsiniz kimler intihalle suçlanmıştı daha önce ösym ölçme seçme ve yerleştirme merkezi başkanı prof dr teknik ve tekstil dergisinde dokuz bölüm süren yazı dizisinde intihal yaptığı ortaya çıkmıştı özür diledi ve görevinde kaldı türkiye büyük millet meclisi tbmm onur ödülüne layık görülen ilk yök başkanı prof dr intihal yaptığı iddiasını gazeteci gündeme getirmişti yargıtay hukuk genel kurulu uzun zaman sonra imzasını taşıyan annenin el kitabı adlı eserde intihal olmadığına karşı oyla karar vermişti kitabın aslı amerika birleşik devletlerinin en ünlü çocuk hastalıkları uzmanlarından benjamin baby and child care adlı çok bilinen çalışmasıydı üniversitesi rektörü da adı uzun süre intihalle anıldı laparoskopik cerrahi eserinde intihal yaptığı için rektörlükten alındı türk tabipler birliği iki ay süreyle meslekten men etti danıştay dairesi ise meslekten men cezasına ait kararın yürütmesini durdurdu türkiye intihale alışkın ancak milli eğitim bakanlığı gibi bir görevde bulunan kişinin böyle bir suçla anılıyor olması kabul edilemez ya intihal yapmadığını kanıtlaması ve herkesi ikna etmesi ya da guttenbergle tanışması gerekiyor haberde bahsi geçen bakan müşteki haberin yayımlandığı sitesinin de aralarında bulunduğu birçok internet haber sitesinde yer alan haber içerikleri nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek internet içeriğine erişimin engellenmesi talebinde bulunmuştur sulh ceza hâkimliği tarihinde haber içeriğine erişimin engellenmesine karar vermiştir gerekçeli karar şöyledir talep konusu içeriklerin yayınla talepte bulunan hakkında bırakılan intiba ve saik de dikkate alındığında basın özgürlüğü düşünce açıklama özgürlüğü haber verme ve eleştiri hakkı sınırlarında değerlendirilemeyecek talepte bulunanın kişilik haklarını ihlal edici nitelikte olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmış bu nedenle talebin kabulü yönünde aşağıdaki karar tesis edilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucunun anılan karara itirazı sulh ceza hâkimliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk ulusal ve uluslararası hukuk kuralları için bkz ali kıdık b no kararı v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu zorunlu askerlik görevini ifa ederken tarihinde silopide teröristlerle girdiği çatışma esnasında başından yaralanmıştır başvuru numarası karar tarihi gördüğü tedavilerin ardından ankara gülhane askeri tıp akademisi hastanesi gata tarafından düzenlenen tarihli sağlık kurulu raporu ile hakkında sol kulağında tip iş itme kaybı teşhisine istinaden askerliğe elverişli değildir kararı verilen başvurucu tarihinde terhis edilmiştir aynı raporda maluliyet oranı olarak belirlenen başvurucuya dereceden vazife malullüğü aylığı bağlanmıştır başvurucu terhisinden sonraki süreçte de baş ve omuz ağrısı ellerinde kasılma unutkanlık uykusuzluk çarpıntı gibi şikayetlerle muhtelif tarihlerde askeri hastanelere müracaat etmiştir başvurucuya belirtilen rahatsızlıklarına yönelik olarak çeşitli ilaç tedavileri uygulanmıştır başvurucunun söz konusu tedavileri sırasında gata radyoloji bölümünde tarihinde çekilen tomografisinde vücudunda yabancı cisim mermi görüntüsü saptanmıştır bu husus tomografi neticesinde düzenlenen raporda sol kası superior komşuluğunda mm ebatlarında yabancı cisim izlenmektedir değerlendirmesiyle ifade edilmiştir başvurucunun tarihinde türk silahlı kuvvetleri rehabilitasyon ve bakım merkezinde yapılan muayenesi neticesinde düzenlenen raporda da a tarafından düzenlenen tarihli rapordakiyle aynı bulguya rastlandığı belirtilmiştir vücudundaki merminin ameliyatla çıkarılmasının riskli olduğu gerekçesiyle başvurucuya cerrahi müdahale yapılamamış ancak şikayetlerinin azaltılmasına yönelik olarak yeni bir ilaç tedavisine başlanmıştır tarihinde bursa devlet hastanesi tarafından düzenlenen engelli sağlık kurulu raporunda başvurucunun tüm vücut fonksiyon kaybı oranı olarak tespit edilmiştir başvurucu tarihinde milli savunma bakanlığına msb başvurmuş ve yılında teröristlerle girdiği çatışma sırasında yaralanması nedeniyle askeri hastanelerde yapılan muayene ve tetkiklerinde olay sırasında başına isabet eden merminin tespit edilememesinde idarenin ağır hizmet kusurunun bulunduğunu belirterek bu sebeple uğradığı maddi ve manevi zararın karşılanmasını talep etmiştir başvurucu söz konusu dilekçesinde çok ciddi bir hayati risk oluşturan ve aslında çok basit bir inceleme yöntemiyle tespit edilebilecek olan bu durumun zamanında tıbbi esaslara uygun şekilde muayene edilmemesi nedeniyle olayın üzerinden ancak yirmi yıl geçtikten sonra tespit edilebildiğini bu süreçte söz konusu rahatsızlığına yönelik bir tedavi uygulanmaması nedeniyle yıllardır ağrı ve acı içinde yaşamak zorunda bırakıldığını ifade etmiş ayrıca maluliyet derecesinin düşük olarak tespit edilmesi nedeniyle tarafına hak ettiğinden daha düşük maaş bağlandığını belirtmiştir başvurucu söz konusu başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine askeri yüksek mahkemesinde tam yargı davası açmıştır başvurucu tarihli dava dilekçesinde idareye başvuru dilekçesindeki açıklamalarına ilaveten sağlık hizmetinin kötü ve geç işlediği eğitimsiz sağlık personeli tarafından konulan eksik tanı nedeniyle kendisine hatalı tedavi uygulandığı gerekli tedaviye ancak yılında başlanabildiği hususlarına da yer vermiş mevcut rahatsızlığı zamanında tedavi başvuru numarası karar tarihi edilmediğinden fiziksel ve ruhsal acılar çektiğini belirtmiştir başvurucu dava dilekçesinde aynca vazife malulü olarak emekliye sevk edildiği maluliyet oranı ile halihazırdaki oranı arasındaki farka dikkat çekerek düşük maluliyet derecesi üzerinden tarafına eksik maaş bağlanması nedeniyle uzun yıllar maddi kayba uğratıldığını ifade etmiş bu sebeplerle uğradığı maddi ve manevi zararın tazminine hükmedilmesini talep etmiştir dairesi mahkeme tarihinde verdiği kararla davayı süre aşımı nedeniyle reddetmiştir kararın gerekçesinde başvurucunun tarihli sağlık kurulu raporu ile sol kulağındaki işitme kaybı teşhisine istinaden askerliğe elverişsiz olduğunun tespit edilmesi üzerine tarihinde terhis edildiği bu itibarla başvurucunun en geç terhis tarihi itibarıyla zararını öğrendiği vurgulanmıştır başvurucunun bu tarihten itibaren bir yıl ve her halükarda eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde zorunlu idari başvuruda bulunması gerektiği belirtilen kararda bu süreler geçtikten sonra tarihinde yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine tarihinde açtığı davanın süresinde olmadığı ifade edilmiştir kararda aynca başvurucunun müracaatı üzerine ve tarihlerinde düzenlenen sağlık kurulu raporlarının da dava açma süresine bir etkisinin bulunmadığı belirtilmiştir karşıoyda ise başvurucunun yılında meydana gelen olay nedeniyle vücudunda mermi olduğunun yaklaşık yirmi yıl sonra tespit edildiği iddiasının bulunduğuna dikkat çekilmiş bu hususun doğruluğunun araştırılması gerektiği belirtilmiştir doğru olması halinde olay tarihindeki zarar ile halihazırdaki zarar arasında bir fark olup olmadığının ortaya konulması ve buna göre davada süre aşımı bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir başvurucunun karar düzeltme istemi aynı mahkemenin tarihli kararıyla reddedilmiştir nihai karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur bireysel başvurunun incelenme sürecinde tarihli ve sayılı kanun ile anayasaya eklenen geçici maddenin birinci fıkrasının e bendiyle a kaldırılmıştır iv hukuk hukuk için bkz yılmaz b no v
Violation
uru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir su ve kanalizasyon genel müdürlüğü emrinde şube müdürü olarak görev yapan başvurucu kurumun disiplin kurulunun tarihli kararıyla kınama cezası ile cezalandırılmıştır b kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle mahkemesinde dava açmıştır başvurucu dava dilekçesinde tebligat adresi olarak çalıştığı kurumun adresini başvuru numarası karar tarihi mahkemesi tarihli kararıyla yürütmenin durdurulması istemini reddetmiştir bu karar tarihinde dava dilekçesinde gösterdiği işyeri adresinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucunun yürütmenin durdurulması talebinin reddine dair karara karşı yaptığı itiraz bölge mahkemesinin tarihli kararıyla reddedilmiştir bu karar da başvurucunun dava dilekçesinde gösterdiği işyeri adresine tebliğe çıkarılmış ancak tebligatın gerçekleştirilememesi nedeniyle tebliğ evrakı iade edilmiştir tebliğ evrakının iade edilmesi üzerine mahkemesi tarihli kararı bu kez mernis adresi açıklamasıyla g mahallesi sokak iç kapı na adresine tebliğe çıkarmıştır bu tebligat tarihinde bizzat teslim edilmek suretiyle gerçekleştirilmiştir dava tarihli kararıyla reddedilmiştir karar bir önceki tebligatın gerçekleştirildiği g mahallesi sokak no kapı no adresine tebliğe çıkarılmıştır ancak bu tebliğ zarfında bir önceki tebligattakinin bkz aksine söz konusu adresin merkezi nüfus sistemi adresi olduğuna dair herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir tebliğ memuru tarafından tebliğ mazbatasının üzerindeki adreste yer alan sokak kısmı çizilerek el yazısıyla k sokak lojmanları no olarak düzeltilmiştir başvurucu bireysel başvuru formunda yaklaşık on beş yıldır ikamet adresinin aynı olduğunu ancak belediyenin sokak isimlerini değiştirdiğini tebligatın sokak ismi yönünden güncellenmeyen eski adresine gönderilmesi sonucu adresin karıştırılmış olması ihtimalinin bulunduğunu belirtmektedir bu şekilde düzeltilen adrese gidildiğinde başvurucunun bulunamadığı belirtilerek tarihli ve sayılı tebligat kanununun maddesi uyarınca kapıya haber kağıdı yapıştırılmak suretiyle tebliğ evrakı tarihinde muhtara teslim edilmiştir tebliğ mazbatasının üzerine isimli komşuya haber verildiği şerhi düşülmüştür başvurucu tarihinde mahkemesinin esas hakkındaki tarihli kararına karşı bölge mahkemesi nezdinde itiraz yoluna başvurmuştur başvurucu itiraz dilekçesinde itiraza konu kararın kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini kararı dosyanın hangi aşamada olduğunu öğrenmek için mahkeme kalemini telefonla araması üzerine tarihinde karardan haberdar olduğunu belirtmiştir başvurucu ayrıca dava dilekçesinde gösterdiği işyeri adresinin tebligata elverişli bir adres olduğunu adresine yönelmeyi gerektiren bir durum bulunmadığını kaldı ki tebliğ zarfına yazılan adresinin de güncel olmayıp davanın açıldığı tarihteki adresi olduğunu ifade etmiştir başvurucu muhtarlıktan yaptığı araştırmada tebligattan en yakın komşu olarak haberdar edildiği belirtilen ancak kendisinin tanımadığı isimli ın farklı bir sokakta oturduğunu tespit ettiğini dolayısıyla adı geçen kişinin komşusu olmadığını belirterek usulsüz tebligat nedeniyle itirazının süresinde yapıldığının kabul edilmesini talep etmiştir başvurucu isimli şahsın g mahallesi z sokak no blok daire de ikamet ettiğine dair tarihli muhtarlık yazısını itiraz dilekçesi ekinde bölge mahkemesine sunmuştur başvurucu aynı belgeyi bireysel başvuru formuna da eklemiştir başvuru numarası karar tarihi bölge mahkemesi tarihli kararıyla itirazı süre aşımı nedeniyle reddetmiştir kararın gerekçesinde mahkemesinin itiraza konu kararının başvurucuya tarihinde tebliğ edildiği bu tarihten itibaren otuz günlük itiraz süresi geçirildikten sonra tarihinde itirazda bulunulduğu belirtilmiştir süre aşımından reddine dair karar adresi açıklamasıyla g mahallesi k sokak no kapı no adresine tebliğe çıkarılmış ve başvurucuya tebliğ edilmiştir bu aşamada dava dosyasına ibraz edilen tarihli vekaletnameye istinaden ulusal yargı ağı bilişim sistemine uyap başvurucu vekili eklenmiştir başvurucunun karar düzeltme istemi bölge mahkemesi birinci kurulunun tarihli kararıyla reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir b tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun idari davaların açılması kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir da danıştay idare mahkemesi ve vergi mahkemesi hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır dilekçelerde a tarafların ve varsa vekillerinin adresleri gösterilir sayılı kanunun olay tarihi a yürürlükte olan e kenar başlı maddesinin ilgili şöyledir ve vergi mahkemelerinin c kamu görevlilerine uyarma ve kınama cezası verilmesine ilişkin işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak verdikleri nihai kararlar ile tek hakimle verilen nihai kararlara başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi mahkemelerin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir ve vergi mahkemelerinin yukarıdaki fıkra verdikleri nihai kararlara karşı itiraz süresi tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz gündür sayılı kanunun bilinen adreste tebligat kenar başlıklı maddesi şöyledir tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır şu kadar ki kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü her yerde yapılması caizdir ek fıkra s mad bilinen en son adresin tebligata elverişli veya tebligat yapılamaması halinde adres sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır sayılı kanunun tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina kenar başlıklı maddesi şöyledir kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır ek fıkra f gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır sayılı kanunun usulüne aykırı tebliğin hükmü kenar başlıklı maddesi şöyledir tebliğ usulüne yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur b uluslararası hukuk sözleşme avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar konusunda karar verecek olan bir mahkeme davasının görülmesini istemek hakkına sahiptir avrupa hakları mahkemesi avrupa hakları mahkemesi mahkemeye erişim hakkını hukukun üstünlüğü ilkesinin temel unsurlarından biri olarak kabul etmekte mahkemeye erişim hakkının ve başvuru yapılabilmesi konusunda tutarlı bir sistemin var olmasını ve dava açmak isteyen kişilerin mahkemeye ulaşmada açık pratik ve etkili fırsatlara sahip olmasını gerektirdiğini ifade etmektedir bu sebeple hukuki belirsizliklerin ya da uygulamadaki belirsizliklerin tarafların mahkemeye erişimine zarar verdiği durumlarda bu hakkın ihlal b no dava hakkını süre sınırına bağlayan iç hukuk hükümlerinin yorumlanmasının öncelikli olarak kamu otoritelerinin ve özellikle mahkemelerin görevi olduğunu belirtmekte rolünün bu yorumun etkilerinin sözleşme ile uyumlu olup olmadığının tespitiyle sınırlı olduğunu ifade etmektedir süre sınırı getiren kuralların uygun adalet yönetiminin güvence altına alınması amacına dayandığına eden bu kuralların veya bunların uygulanmasının ilgililerin ulaşılabilir başvuru yollarına başvuru numarası karar tarihi müracaatlarını engelleyecek mahiyette olmaması gerektiğini değerlendirmektedir bu bağlamda her bir olayın somut başvuru yolunun özellikleri ışığında ve sözleşmenin maddesinin birinci fıkrasının amaç ve hedefleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir b no göre mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkansız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkının ihlaline yol açabilir bununla birlikte dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi bu süreler dava açmayı imkansız kılacak ölçüde kısa olmadıkça hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırılık oluşturmaz ne var ki öngörülen süre koşullarının açıkça hukuka aykırı olarak yanlış uygulanması ya da yanlış hesaplanması nedeniyle kişiler dava açma ya da kanun yollarına başvuru hakkını kullanamamışsa mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini kabul etmek gerekir b no mahkemeye erişim hakkı sadece ilk derece mahkemesine dava açma hakkını değil eğer iç hukukta itiraz istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkanı tanınmış ise üst mahkemelere başvurma hakkını da içerir bayar ve b no sözleşme bazı durumlarda sözleşmeci devletlerin sözleşmenin maddesiyle güvence altına alınan haklardan etkili olarak yararlanılmasını sağlamak için gerekli tedbirleri almasını gerektirdiğini b no bunun her şeyden önce hakkında dava açılan kişinin durumdan haberdar edilmesini içerdiğini ifade etmektedir dilipak ve b no asliye hukuk mahkemesinde açılan tazminat davasında davalı tarafın adresinin tespit edilememesi nedeniyle ilan yoluyla tebligat yapılarak hakkındaki davanın bildirilmesi ve yargılamanın davalının yokluğunda neticelendirilmesinin şikayet konusu edildiği başvuruda yetkili makamların hakkında açılan davayla ilgili olarak başvuranı bilgilendirmek amacıyla gerekli özeni gösterip göstermediklerinin be lirlenmesi gerektiğine dikkat çekmiştir dilipak ve karakaya türkiye somut uyuşmazlıkta sayılı kanunun maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen kişiye tebligatta bulunulduğu varsayımının sözleşme ile kendiliğinden ı halinde yine de bilinen son adresin başvurana ait olduğundan ya da yargılamadan başvuranın haberdar edildiğinden emin olunması gerektiğini belirtmektedir dilipak ve v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu yılında hava kuvvetleri komutanlığında astsubay olarak göreve başlamıştır evli değildir hava kuvvetleri komutanlığına gelen isimsiz bir ihbar üzerine bazı askeri personel hakkında hava kuvvetleri komutanlığı daire başkanlığı tarafından karşı koyma zafiyeti konusunda idari tahkikat başlatılmıştır hava kuvvetleri komutanlığı tarafından anayasa mahkemesine sunulmuş belgelere göre karşı koyma zafiyeti kapsamında ilgili askeri personelin ifadeleri alınmıştır tutanaklarında ifadeyi alan ve ifadeyi yazan kısmı ve ifadelerin bazı bölümleri karartılmıştır başvurucuya ait ifade tutanağında bugüne kadar nerelerde görev yaptığı kimlerle kaldığı sorulmuştur ayrıca bugüne kadar aracılığıyla veya yüz yüze tanışmak suretiyle birlikte olduğu bayanların kimler olduğu ve bu bayanlardan il başvuru numarası karar tarihi kendisinden bilgi almaya çalışan olup olmadığı sorulmuştur başvurucunun imzalamış olduğu tarihli ifade tutanağında görev yaptığı birlik içinde evli olan ve subay olarak görev yapan bir bayanla ilişkisi olduğu askeri lojmanda bu bayanla cinsel birliktelik yaşadığı anılan kişiyle görev yerindeki rahat davranışları nedeniyle amirinin bu bayanla olan ilişkilerine dikkat etmesi konusunda kendisini uyardığını söylediği belirtilmiştir söz konusu ifade tutanağında başvurucunun görev yerinde evli bir sivil memurla da cinsel ilişki yaşadığını ayrıca pek çok bayanla ilişkisinin olduğunu söylediği yazılmıştır tahkikat sonucunda hazırlanan raporunda başvurucunun davranışlarının itibarını sarsacak nitelikte ahlak dışı davranış kapsamında olduğu belirtilerek ayırma işlemi tesis edilmesi teklifi getirilmiştir bu teklif doğrultusunda başvurucu hakkında tarihinde tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri personel kanununun maddesi uyarınca ayırma işlemi tesis edilmiştir başvurucu ayırma kararına karşı askeri yüksek mahkemesinde iptal davası açmıştır oybirliğiyle davayı reddetmiştir göre başvurucuya isnat edilen davranışlar itibarını sarsacak nitelikte ahlak dışı davranış kapsamındadır ve bu nedenle başvurucunun görevini devam ettirmesi olanaklı değildir başvurucunun söz konusu karara karşı karar düzeltme istemi de reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir başvurucu vekili tarafından tarihinde bireysel başvuru yapılmıştır iv a ulusal hukuk sayılı kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan maddesi tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun ve maddeleri tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan astsubay sicil yönetmeliğinin sicil yönetmeliği işlem tarihinde yürürlükte olan disiplinsizlik ve ahlakı durumları nedeniyle ayırma usulleri kenar başlıklı ve maddeleri b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme özel ve aile hayatına saygı hakkı kenar başlıklı maddesi şöyledir herkes özel ve aile hayatına konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik kamu güvenliği ülkenin ekonomik refahı düzenin korunması suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir kamu makamlarının özel hayata saygı hakkına keyfi bir şekilde müdahale etmelerinin önlenmesi sözleşmenin maddesi ile sağlanan güvenceler kapsamında yer almaktadır avrupa hakları mahkemesi devletin özel hayata saygı hakkı kapsamında bulunan bir menfaate müdahale ettiğini tespit ettiğinde maddenin ikinci fıkrasında belirtilen koşulları incelemektedir buna göre kamu makamlarının müdahalesinin yasal bir dayanağı olup olmadığı anılan fıkrada yer alan meşru amaçlara dayalı olup olmadığı demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı olup olmadığı araştırılmaktadır benzer il başvuru numarası karar tarihi yöndeki kararı için bkz krallık b b no de souza b no ayrıca kararlarına göre sözleşmenin maddesi açıkça usul şartları içermemekle birlikte anılan maddeyle güvence altına alınan haklardan etkili bir şekilde yararlanılabilmesi için müdahaleyi doğuran karar alma sürecinin bu maddeyle korunan hak ve özgürlüklere gerekli saygıyı sağlayacak nitelikte ve adil olması gerekir bu şekildeki bir süreç başvurucunun maddedeki haklarını deliller ve kanıtlama konuları dahil adil şartlarda savunabileceği usule ilişkin etkili güvencelerden yararlandırılmasını gerektirir göre bu şekildeki güvencelerin amacı maddede yer alan haklara keyfi şekilde müdahalede bulunulmasını önlemek ve müdahalenin gerekçelendirilmesini sağlamaktır benzer yöndeki kararı için bkz b no tp ve km birleşik krallık b no göre gerek negatif yükümlülükler gerekse pozitif yükümlülükler bakımından söz konusu usule ilişkin etkili güvencelerin sunulması gerekmektedir benzer yöndeki kararı için bkz b no krallık b no b no abdulaziz ve krallık b no gerek negatif yükümlülük alanındaki usule dair güvencelere örnek olması ve gerekse anayasa mahkemesi önündeki mevcut başvuruyla benzerlikler içermesi bakımından smith ve krallık kararı incelenmelidir bu davada başvurucular kraliyet hava kuvvetlerinde görevli personeldir ve eşcinsel olmaları nedeniyle görevlerine son verilmiştir başvuruculardan bayan smith hemşire olarak bay grady ise pilot olarak görev yapmıştır görevden alınmaları işlemine karşı açtıkları davada verilen kararda her ikisinin de sicil ve görev performansının mükemmel derecede olduğu herhangi bir disiplinsizliklerinin bulunmadığı belirtilmiştir benzer yöndeki kararı için bkz smith ve krallık b no başvurucular kraliyet hava kuvvetleri polisi karşı koyma ve güvenliğin sağlanması konularında görevlidir tarafından sorgulanmışlardır bu sorgulama sırasında sorgulama yapılmasının amacı açıklanmış eşcinsel olanların silahlı kuvvetlerde çalıştırılmayacağı yönündeki devlet politikası hatırlatılarak başvurucuların karşılaşacağı sonuçlar belirtilmiştir başvuruculara hiç bir şey söylemek zorunda olmadıkları ancak konuşmaları halinde söyleyecekleri şeylerin aleyhe delil olarak kullanılabileceği uyarısı yapılmıştır bunun yanı sıra başvurucuların talepleri üzerine avukatlarıyla görüşerek hukuki yardım almalarına müsaade edilmiştir bayan smithin sorgusu sırasında bir kadın soruşturmacı da görüşmelere katılmıştır ayrıca görüşmelere başlanmadan önce bayan smithe bazı soruların utanmasına sebep olabileceği eğer böyle hissederse bunu belirtebileceği hatırlatılmıştır bayan smith sorgudan önce bir avukatla görüşmüş ve avukatı hiç bir şey söylememesi bazı basit sorulara cevap verebileceği yönünde tavsiyede bulunmuştur bay talebi üzerine de avukatının ve yine kraliyet hava kuvvetlerinde pilot olarak görev yapan bir personelin objektif gözlemci olarak sorgulama sürecine katılması sağlanmıştır smith ve krallık her iki başvurucunun özel hayata saygı hakkına müdahalede bulunulduğu tespitini yapmıştır müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığını incelerken özel hayata saygı hakkının cinsellik ve mahremiyet hakkı gibi yönleri söz konusu olduğunda kamu makamlarının takdir yetkisinin daha dar tutulması gerektiğini bu alanlara yönelik müdahaleler için özellikle ciddi nedenlerin varlığının şart olduğunu vurgulamıştır smith ve krallık krallık b numarası karar tarihi demokratik toplumda gereklilik unsuru yönünden müdahale için gösterilen gerekçeleri incelediği sırada her iki başvurucu yönünden sorgulama sürecini değerlendirmiştir göre sorgulama süreci son derece müdahaleci niteliktedir başvurucuların özel hayatlarının en mahrem yönlerine cinsel hayatlarına aile ilişkilerine dair çok ayrıntılı sorular sorulmuştur sorgu tarzı oldukça saldırgan ve müdahalecidir hatta hükümet görüşünde de bayan smithe sorulan üvey kızıyla cinsel ilişkisi olup olmadığı sorusunun savunulacak bir tarafı olmadığı belirtilmiştir smith ve krallık ayrıca eşcinselliğin silahlı kuvvetlerden erken ayrılabilmek için bahane olarak kullanılıp kullanılmadığını anlamak amacıyla sorgulama yapıldığı belirtilmişse de söz konusu soruşturmaya kadar başvurucular cinsel yönelimlerini gizli tutmuşlardır ve görevden ayrılmak istemedikleri açıktır bu nedenle sorgulamanın devam ettirilmiş olmasının makul bir gerekçesi bulunmamaktadır hükümetin sorgulamanın devam ettirilmesiyle ilgili olarak ileri sürdüğü tıbbi riskler veya güvenlik riskleri disiplinle ilgili sebeplerin de somut olayda mevcut olmadığını bu yüzden başvurucuların cinsel yönelimlerini kabul etmelerine rağmen sorgu sürecinin devam ettirilmesi konusunda hükümetin ikna edici ve ciddi gerekçeler ortaya koyamadığını vurgulamıştır smith ve krallık o v
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle ilgili olaylar karar tarihi olan tarihte istanbulda ikamet etmektedir istanbul devlet mahkemesi dgm cumhuriyet tarihli iddianamesi ile dhkpc olma yk isimli kamu yk tarihinde kollukta da yer iddia yasa dhkpc tarihinde yakalanarak tarihinde ise istanbul cumhuriyet tarihli iddianamesi ile da yer bir sair olma ve yapma kamu istanbul agir ceza mahkemesinin cmk madde ile mahkeme tarihli karan ile beraat etmesine ceza dairesinin tarihli karan ile bozma baka dosya yakalanma ve dosya mahkumiyetlerine karar verilmesi takdirde beraatlerine karar verilmesi bozma uyularak devam edilen tarihli celsesinde aleyhinde beyanda bulunan kollukta ikence ileri belirterek bu delil iddia mahkemenin tarihli karan ile dhkpc olma ay hapis ilgili dosya tarihinde dhkpc duvarlara yazarken ynin dhkpc mensubu ve muhtelif ey lemler tespit bunun kamu ynin diger bilgiler vermesi aramaya onur tarihinde sureti dosyada bulunan de hukuk yok mu polis sahte dernek an tutukluyor ibarelerine havi bildirileri boylece onur ve bozma da dhkpc olma bilerek ve isteyerek kasten sabit ve ve vicdani kanaate karar tarihi esas alman zora olarak daha sonra bu beyanlan belirterek temyiz y ceza dairesinin tarihli karan ile nihai karardan tarihinde haberdar beyan ederek tarihinde bireysel iv ilgili hukuk a ulusal hukuk tarihli ve ceza muhakemesi kanununun soru kenar maddesinin cumhuriyet veya vekil katzlan avukat katzlana ve diger duruma disiplinine uygun olarak soru ve katzlan da mahkeme veya ile soru soruya itiraz sorunun gerekip mahkeme karar verir ilgililer yeniden soru sorabilir kanunun delillerin ortaya ve reddi kenar maddesinin cumhuriyet ile veya birlikte dinlenmesinden veya baka herhangi bir ortaya kanunun zorunlu ve tutanaklar kenar maddesinin naip veya istinabe yoluyla sorgusu ait sorgu naip veya istinabe yoluyla dinlenen ifade ile muayene ve gibi deli olarak belgeler ve diger sicil ve ve ekonomik durumuna bilgilerin yer belgeler okunur kanunun okunmayacak belgeler kenar maddesinin oy ledir delili bir ibaret ise bu mutlaka dinlenir daha dinleme veya bir dinleme yerine kanunun yetinilebilecek belgeler kenar maddesi a veya su veya tutumu olur veya yer karar tarihi b veya su veya giderilmesi bulunmayan bir nedenle belli olmayan bir sure irin c derecesi gerekli bu dinlenmesi yerine daha dinleme tutanaklar ile kendilerinin okunabilir cumhuriyet katzlan veya vekili veya birinci belirtilenlerin kalan birlikte kanunun delilleri takdir yetkisi kenar maddesi hakim ancak ve huzurunda delillere bu deliller kanaatiyle takdir edilir sur hukuka uygun bir elde her delile ispat edilebilir b hukuk avrupa insan avrupa insan haklan adil kenar maddesinin d bendi bir sur ile itham edilen herkes asgari haklara sahiptir d sorguya veya savunma da iddia davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin istemek avrupa insan mahkemesi a insan haklan mahkemesine ulusal hukuktaki nitelemeye bir damir b no bu kavram duruma sm b no vladimir b no ve b no kapsayabilir bu ister okunsun ister ifadeleri mahkeme bulunan ve mahkeme dikkate alman maddesinin d bendi olarak kabul edilmektedir b no karar tarihi duruma salonunda bulunmayan mahkumiyet esas bir iki hususa vurgu ilk olarak nedenlerin olup incelemektedir ikinci olarak makul bir durumda bile sorgulama sahip bir verilen ifadenin tek veya belirleyici temel olup veya bu nitelikteki ifadesine durumunda incelemelere tabi ve b no cevat b no yukanda bahsi ilkelere ek olarak maddesinin ve aym maddenin d bendinin aleyhte ifade veren veya ifadesinin ya da daha sonraki bir itiraz kabul etmektedir van mechelen ve b no b no b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan unsuru bir bildiri yasa herhangi bir eylem halde mahkumiyet esas alman tek delilin baka dosyada bir kolluk ancak bu delil haiz nitekim konusu daha sonra beyan sahibi belirterek ve ile adil ihlal ileri b anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil sorgulama incelenmesi maddesinin birinci herkes ve yollardan faydalanmak suretiyle mercileri veya olarak iddia ve savunma ile adil sahiptir kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de bu kabul edilebilir karar verilmesi gerekir karar tarihi esas a genel ilkeler maddesinin birinci herkesin ve olarak ve bunun sonucu olarak da iddia savunma ve adil maddesine adil ibaresinin eklenmesine taraf de alman adil madde metnine dahil nitekim maddesinin d bendinde bir ile itham edilen herkesin iddia sorguya maddesinde adil sorgulama da kabul edilmesi gerekir anayasa mahkemesi benzer ileri olarak sorgulama ile ilgili ilkeleri buna bir ceza aleyhine olan sorguya veya ceza soru onlarla ve sahip adil bir gereklidir diger yandan bir sadece veya belirleyici veya sorgulama veya sorgulatma bir kimse verilen ifadelere ise haklan maddesindeki olur atila b no az m b no levent b no ismet b no bu adli makamlar dayanak edilmesi makul bir sergileme somut bir veya haricinde elde edilen ifadelerinin delil olarak zarar verip iki bir test ilk olarak mahkemede edilmemesi bir nedenin mevcudiyetine ikinci olarak ise yetinilen ifadenin karara tek ya da belirleyici halinde savunma adil gerekleriyle abdurrahim b no nitekim bu anayasal gereklilikler ilgili usul da kanunun maddesinin de delili bir ibaret ise bu mutlaka dinlenir daha dinleme veya bir dinleme yerine konusu olayla ilgili sadece bir baka bir delilin hallerde bu mutlaka dinlenilmesi ifade edilerek ilkesine bir vurgu tek delilinin bir ibaret halinde kanunun maddesinin bu dinlenmesi yerine ile yetinilebilmesi az m karar tarihi b ilkelerin olaya somut olayda aleyhinde beyanda bulunan yk dhkpc olarak bir kollukta ifadesinde diger ve da iddia bu bilgi uzerine arama listesine alman tarihinde bildiri yakalanarak ve kamu mahkeme mahkum mahkumiyet karan buyuk mahkeme aleyhinde beyanda bulunan yk dinlememi bu baka bir kollukta ifadeyi esas aleyhinde beyanda bulunan sorgulama formunun ekinde yer verilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden bahsi neden hususunda mahkemece herhangi bir de bu itibarla hakkaniyete uygun olan sorgulama bir nedene somut olayda kamu ifa yandan dinlenmemesi hususunda makul bir adil ihlal sonucuna tek bama yeterli bu nedenle dinlenmemi ve genel olarak hakkaniyetini zedeleyip de belirlenmelidir bu mahkumiyet veya buyuk sorgulama sahip bir verilen ifadeye olup aynca veya buyuk sorgulama sahip bir verilen ifadeye durumunda savunma dengeleyici bir takip edilip dengeleyici imkanlar tespit edilmelidir karar baka bir davada olan evresinde aleyhine ifadenin hususunda derece mahkemesince herhangi bir bununla birlikte edilen ifadesinin mahkumiyet tek olmasa da belirleyici bkz sonra yasal ve isnat edilen ile bu beyana ve temyiz kollukta ikence ileri sonradan geri belirterek bu beyanlara itiraz ilk derece mahkemesi bu hususta herhangi bir bkz temyiz bu itirazlarla ilgili bir telafi edici kendi versiyonunu ve ifadesinin hususundaki mahkemeye bildirme elde not etmek gerekir yandan derece mahkemesinin dinlenmeyen ifadesine ek olarak bildiri da ancak ifadesi mahkumiyette belirleyici olan dinlenmemesini telafi etmeye yeterli aleyhinde beyanda bulunan karar tarihi maruz ve sonradan bu beyanlan geri iddia mahkemece hususunda somut olayda dinlenmeyen ifadesine mahkumiyet bir olarak hakkaniyetini sonucuna olarak beyanlan mahkumiyette belirleyici esas alman sorgulama veya sorgulatma ve savunma tedbir haklan maddesindeki aleyhinde beyanda bulunan sorguya ihlal karar verilmesi gerekir c diger ihlal iddialan sorgulama ihlal karar sonucunun adil diger kabul edilebilirlik ve esas aynca bir inceleme gerek d kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve kanunun maddesinin ilgili ve inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak uzere dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya uzerinden karar verir ihlalin tespit edilmesi talebinde anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler mehmet dogan uygun giderim yolunun tespit edilebilmesi ihlalin belirlenmesi buna ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile anayasa mahkemesi maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi anayasa mahkemesinin tespit edilen ihlalin giderilmesi yeniden hallerde ilgili usul yenilenmesi kurumundan olarak yenilenmesi sebebinin ve derece mahkemesinin herhangi bir takdir yetkisi zira ihlal karan verilen hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemesi anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek uzere gereken yapmakla mehmet dogan anayasa mahkemesi dinlenmemesi ve neden ortaya bu dengeleyici savunma nedenleriyle sorgulama ihlal karar bu durumda sorgulama ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden uzere istanbul ceza mahkemesine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a sorgulama ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman adil sorgulama ihlal c bir sorgulama ihlalinin ortadan yeniden uzere istanbul ceza mahkemesinin yerme bakmakla mahkemeye d tl ve tl vekalet toplam tl giderinin e takiben ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar gecen sure yasal faiz karar tarihi f bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar serruh kaleli dye dye hasan tahsin kadir
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle ilgili olaylar olup ankara devlet tiyatrosu tarihi yirmi sekiz yapan bir tiyatro karar tarihi tarihinde sadece devlet tiyatrosu tiye bir grup olan internet sitesinde disiplin konu olan sanat ve kurulunun elde ettim bir kaleme konusu yetki bu nedenle sonsuz ve bu kara muamele tavan devlet eliyle bankamatik basma ve siyasete servis edildi kadrosuz alan siyasi irade yasa irin performans da aym sonsuz ve keyfi irinde yerini alacak beri yukanda gizli keyfi uygulamamak irin bin takla mahkeme kararlan irin eklinde ifadeler yer konusu kurumun huzur ve bozmaya disiplin kurulunun tarihli ve idari hizmet ve maddeleri delaletiyle tarihli ve devlet memurlan kanununun maddesinin b bendinin alt bendi amlan kararda sanat ve kurulu bilgilerin kanuna bir eklindeki eylemi nedeniyle ifadesinde yer alan bilgilerde bireysel bir karara edecek net bir yer bu hususta bir yer y yer alan ifadelerin smmm ve ithamlar eylemin kurumun huzur ve bozmaya disiplin ile ve ifadelerin ve eylemin internet yoluyla dikkate ceza indirimine yer karar disiplin tarihinde itiraz tarihinde reddedilmesi disiplin iptali talebiyle ankara idare mahkemesinde mahkeme dava mahkeme tarihinde iptaline karar mahkeme kanunun maddesine devlet tiyatro opera ve balesinin sanatkar olarak personeli tarihli ve devlet tiyatrosu kanunun tarihli ve devlet opera ve balesi genel kanunun tarihli ve kanun ile bu kanunlarda kanun karar tarihi amlan maddenin son bulunmak suretiyle devlet tiyatrolan olarak yapmakta olan kanun kanunun ilgili idari ile yapmakta olan sanatkar memur nedeniyle kanun ve yine bu kanun uygun olarak idare ile imzalanan idari ifade aym kanunun maddesinin a ve c kurumda yapan ve aktrislerin devlet tiyatrolan sanatkar memurlan ve idari mali haklan ve bu kanun kalmak ve devlet memuru niteliklerine halel gelmemek sanatkar hizmete hizmete devam ile sair ve idari yer kanunun maddesine de disiplin ilerinin bir iv kanun sanatkar memur ile yapmakta olan ve disiplin ileri kanunun ilgili tabi disipline ilerinin bir ile emredici bir kanun yer idarenin ile imzalamakta idari disiplin koymak suretiyle disiplin ilerinin tabi boylelikle idari belirtilen disiplin kanunun maddesi ifade bu idare idari disiplin ise de kamu disiplin konu olacak eylemlerinin neler ve bu eylemler hangi idari ile belirlenmesinin kanuna ve disiplin kanuni bir sonucuna idarenin karara itiraz etmesi ankara idare mahkemesi idare mahkemesi tarihinde idare mahkemesinin ve reddine karar ret kanunun maddesine sanatkarlarla esas ve ilkelerinin ancak birinci dairesinin tarihli ve ve dairesinin tarihli ve da gibi amlan kanun engel kanunda sanatkar memur kanun bu kapsamda kanunun bu yana devlet tiyatrolan genel idare sanatkar memur faaliyetini de karar tarihi idare mahkemesi kanunun ek maddesi dahil personel personel esaslara bakanlar kurulu maddesinde olarak ilgili kurumun kanunun maddesinin a bendinin ve alt bentlerinde belirtilen da yer kararda kanun sanatkar memur idareye sanatkar memurlarla yapma yetkisi ifade bu durumda idarenin kanun sanatkar memur istihdam belirli nitelikleri belirlemeye bu konuda yapmaya da yetkili kanunda yine kanunla verilen yetkinin kaynaklanan yetkisini ortadan sonucuna idari dava daireleri kurulunca verilen tarihli ve da aym belirtilen karar gerekesinde bu yetkiye dayanarak personelin kendileri ile yapmak suretiyle belirleyen idarenin aym hizmet bu tabi disiplin da kanuna yapmak suretiyle belirlemesinde hukuka kararda aksi takdirde kanunun maddesi ile kurulan disiplin kurulunun personeli cezai yapamaz hale yine kararda verilen hizmet ve maddeleri delaletiyle ancak kanunun maddesinin b bendinin alt bendi belirtilerek disiplin salt hizmet olarak de belirtilen durum ilk derece mahkemesinin iptal hukuki isabet sonucuna idare mahkemesince esas incelemesi sonucunda reddine karar kararda kanunun maddesinin b bendinin alt bendinde huzur sukun ve bozma nm gerektiren eylemler belirtilerek konusu ifadelerin ileri smmm ve kurumun huzur ve bozacak ifade bu nedenle ile ve bu ceza eylemin internet yoluyla ceza indirimine gidilmemesinde hukuka ret karan tarihinde tarihinde bireysel iv a ulusal hukuk kanunun maddesinin ilgili karar tarihi devlet verilecek disiplin ile her bir disiplin gerektiren fiil ve haller b memura ve kusurlu ile bildirilmesidir huzur sukun ve bozmak aym kanunun tiyatro opera bale sanatkarlan ve orkestra teknik personeli ek maddesinin ilgili devlet tiyatro opera ve balesinin stajyer uzman memurlar uzman memurlar sanatkar olarak personeli bu kanun kendi girinceye kadar tarihli ve kanun tarihli ve kanun tarihli ve kanun ile bu kanunlarda kanun devam olunur ancak a tarihli ve kanunun nci maddesi ile tarih ve kanunun uncu maddesinde idari limitleri tutarlara stajyerler sahne uzman memurlar sanat uzman memurlar sanatkar memurlar d devlet tiyatro opera ve balesinin a bendinde tespit edilen personelin kalan personeli devlet kanununun kanunun maddesiyle eklenen ek nci maddesi hari ve turizm sanatla ilgili merkez ve birimlerine olarak orkestra koro ve topluluk ve ile stajyerleri da bu madden in b ve d yer alan halen da buna yeniden kanunun maddesi prim tedavi ve askerlik izin yaz tatili tiyatrosu kendi yolluk inceleme seyahati ve disiplin sanatkar ve trup getirme ve tiyatronun ve bir belirtilir karar tarihi b idari hizmet ilgili ile devlet tiyatrolan genel imzalanan idari hizmet maddesi yasa ve ilgili maddeleri ve ile devlet gene mevcut veya kararname genelge karar ve tam olarak uymak aksi takdirde disiplin donemi kanun kararname ve veya yeniden bu mevzuatla takdirde yeni mevzuat aym maddesinin ilgili devlet yasalarla belirlenen kamu niteliklerinin ve kurum ve kurum ile kurumun ve kurumu amirlerini ve ya da bulunmak amirlerine gelmek ya da verilen emirleri dinlememek kuruma tahrik etmek kurum aleyhine yapmak ya da ya da deme vermek gibi bulunamazlar bu disiplin aym disiplin maddesinin ilgili verilecek disiplin ile her bir disiplin gerektiren fiil ve haller bulunmayan hallerde kanunun maddesinde belirtilen disiplin uyarma ve daha dikkatli ile bildirilmesidir ve kusurlu ile bildirilmesidir a eser oynanmakta iken sahneye saniyeye kadar geciktirmek karar tarihi b provaya dakikadan fazla ge gelerek gecikmesine ve neden olmak c kurumun haber televizyon ve gelmemek d oyun olan makyaj mizansen oyun metninde yapmak ya da neden olmak e oyun bajama saatinden z saat bulunmamak f prova oyun ve yada yetkilinin izni olmadan g prova ciddiyetini ve bozacak bulunmak h oyun ve provalarda dekor makyaj malzemesi uygulama sebep olmak ve prova oyun antresinden denetlememek nedeniyle ve oyun sebebiyet vermek selama gidilirken izin almadan gene saptanan ararlar yolculuk yapmak saptanan yerler kalmak ve yerlerde ve yolculukta ciddiyet ve onuru ile bulunmak c ilgili karan dairesinin tarihli ve konu olayda devlet idare olarak yapan devlet tiyatrolan genel toplam sekiz adet reji pozisyonu girmek ve reji asistanlan ile ilgili maddesinde belirtilen artlan reddi maddesinin ile master doktora olup ders tez ve tiyatro sanat alam ile ilgili olanlar ekleyen tarihli bakan olurunun iptali talebiyle bir dava ilgili kanun sanatkarlarla esas ve ilkelerinin nitekim birinci dairesinin tarihli ve da belirtilen konuda yapma ifade ancak birinci daire da gibi amlan kanun engel esasen kanunun bu yana devlet tiyatrolan genel sanatkar memur faaliyetini de karar tarihi v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a ifade ihlal iddia iddialan ve disiplin kurulunun kanunun kanun dikkate kanun disipline ancak ilgili idarenin idari hizmet dayanarak disiplin ve bu suretle adil ihlal ileri mahkeme emsal dikkate ve ifade kendisine disiplin verilmesi nedeniyle ifade de ihlal iddia anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no bir olarak ifade incelenmesi dayanak ve yayma kenar maddesinin ilgili herkes ve kanaatlerini resim veya baka yollarla tek veya toplu olarak ve yayma sahiptir bu resmi haber veya fikir almak ya da vermek de kapsar bu kamu ve yayma etinin uygulanacak ekil art ve usuller kanunla a kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ifade ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir b esas internet eposta grubunda ifadeler nedeniyle ile bu ifade bir karar tarihi ihlal yukanda amlan maddesinde belirtilen uygun maddesinin ihlalini tekil edecektir maddesinin ilgili temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu demokratik topum gereklerine ve ilkesine olamaz bu sebeple maddesinde ve somut uygun kanunlar ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum gereklerine uygunluk belirlenmesi gerekir buna somut olayda kanuni bulunup incelenecektir genel ilkeler hak ya da bir konusu gereken husus yetki veren bir kanun mevcut olup maddesi bir kanunilik kabul edilebilmesi kanuni bir zorunludur kanunilik artma baka dikkat kararlar bkz arslan b no sevim akat ki b no hayriye b no hak ve kanunilik ilk olarak ekli bir kanunun gerekli bir yasama olarak kanun millet meclisinin tbmm iradesinin ve tbmm anayasada kanun yapma usullerine uyularak bu temel hak ve bir egitim ve bilim ve digerleri b no fakat kanunilik aym zamanda maddi bir de gerektirir ve bu noktada kanunun bu kanunilik ve ile ifade eden garanti metin ve partisi b no egitim ve bilim ve digerleri belirlilik bir yol bir ifade eder temel kanuni ve kapsam belirli ve hukuksal gerekir metin ve partisi bir kanuni hangi veya olgulara hangi hukuksal ve bu kamusal makamlar bir yetkisinin belirli bir kesinlik ortaya bu durumda bireylerin hak ve bu tanzim etmeleri hale gelebilir boylece hukuk kamu kullanan keyfi olur a aym aym aym hayriye karar tarihi korunan hukuki ile ihlalin neden hukuki aym nedeniyle idari ve cezalar adli ve cezalara arz eder kanunilik ilkesinin aym boyut ve idari da mahiyetine uygun bu yasama agir ile ekonomik ve teknik ve artlan ve cezalarda kanunilik ilkesinin idari daha esnek gerekmektedir buna bu ilkenin daha esnek idari de kanun metninde ve cezalara olarak genel bir yetinilmesi yeterli konusu da belirli gerekir bu kanun bireylerin hangi somut fiil ve olguya hangi hukuksal veya sonucun belirli bir ve kesinlikte verecek nitelikte aym aym aym ilkelerin olaya somut olayda tiyatro olan kanun idari hizmet kanunun ek maddesine verilen idari hizmet maddeleri ve maddesinin kanunun maddesine bununla birlikte kanunun ek maddesinde devlet tiyatro opera ve balesinin sanatkar olarak personeli bu kanun esaslan kendi kanunlan girinceye kadar kanun kanun kanun ile bu kanunlarda kanun devam kanunun maddesinde de prim tedavi ve olum askerlik izin yaz tatili devlet tiyatrosu kendi yolluk inceleme seyahati ve disiplin sanatkar ve trup getirme ile tiyatronun ve ilerinin bir olup amlan kanunun girmesinden bu yana konusu bu uygulanacak olan kanunlarda disiplin ileriyle ilgili hususlar ve disiplin genel bir diger taraftan idari hizmet disipline ve bu hususlarda kanunun maddesine kanunda durumunda olan disiplin kanunun halde idari nitelikteki sonucu kanunun disiplin uygulanmak suretiyle buna disiplin kanunun aksi amlan kanun boylece disiplin hususlar kanun ile ile oysa yukanda da idari ve cezalar daha esnek gerekse de ve cezalarda karar tarihi kanunilik ilkesi alanda temel ilkelerin kanunla ve kanunla ifade etmektedir bu bir yasal ile ve teknik konulara belirlenmesi konusunda yetki verilmesi kanuni ilkesine kanunilik ilkesinin daha esnek disiplin sue ve da kanunla belirlenmeli ve kanun bireyler belirli bir ve kesinlikte aym bu ilk derece mahkemesinin bozan ve esastan reddeden idare mahkemesinin karan amlan kararda da somut olayda idare mahkemesinin birlikte kanunun engel belirtilen ve konu olaylar bkz disiplin reji pozisyonu giren bir sahne idare oysa somut olayda mesele disiplin verilmesine olup sue ve ilkesi ele gerekmektedir somut olayda kanunun ilgili maddesinde bkz amlan kanunun olup kanun koyucunun kanunun iradesine idari amlan kanuna bu nedenle konusu olayda disiplin ileriyle ilgili olarak bir ceza konusu ile kanunun disiplin kanunilik sonucuna yukanda yer verilen tespitler konu kanunilik konusu diger riayet edilip aynca gerek nedenlerle maddesinde ifade ihlal karar verilmesi gerekir b makul ihlal iddia iddialan disiplin kurulunun yasal karar verme karar ve makul belirterek makul ihlal ileri anayasa mahkemesi ferat b no makul ya da veya eksik icra ya da icra tarihinden bireysel olarak tazminat komisyonuna getirilmesine yolu olma sunma ve yeterli giderim kapasitesinin bulunup inceleyerek bu yolun karar tarihi amlan kararda amlan yolunun mali ve nedenleriyle ekli ihlal makul bir sunma kapasitesinden mahrum ve tazminat imkan bu baka telafi olanaklan nedenleriyle potansiyel olarak yeterli giderim sahip hususunda ferat bu anayasa mahkemesi ilk olan ihlal ilgili sunma ve yeterli giderim kapasitesi tazminat komisyonuna yolu incelenmesinin bireysel ikincil ile sonucuna vararak nedeniyle kabul edilemezlik karan ferat mevcut konusu karardan gerektiren bir durum bu nedeniyle kabul edilemez karar verilmesi gerekir c kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir karan verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak uzere dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya uzerinden karar verir bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin dogan b no ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan karar tarihi ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile anayasa mahkemesi maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan ihlal tespiti ile nedeniyle iki kez verilen ikramiyelerinden birinden ve kendisine ilk derece mahkemesinin iptal karan kesintinin idare mahkemesi karan ile geri halinde iadesi ile tl maddi ve manevi tazminat talebinde anayasa mahkemesi disiplin uygulanmak suretiyle ifade kanunilik nedeniyle ifade ihlal karar bu nedenle ihlalin idarenin bununla birlikte disiplin iptali istemiyle reddedilmesi ve davada ihlalin giderilememesi nedeniyle ihlalin aym zamanda mahkeme da bu durumda ifade ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu sebeple bir yeniden ankara idare mahkemesi karar verilmesi gerekir bu idare mahkemesince ihlal sonucuna uygun olarak disiplin iptali talebinin reddine mahkeme ortadan karar verilmesi gerekmektedir ifade ihlal edilmesi nedeniyle ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararlan net tl manevi tazminat karar verilmesi gerekir y karar verilmesi nedeniyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl hartan giderinin karar verilmesi gerekir a makul nedeniyle kabul edilemez karar tarihi ifade ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ifade ihlal c bir ifade ihlalin ortadan yeniden ankara idare mahkemesine kurul d net tl manevi tazminat diger tazminat taleplerinin reddine e tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu ona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin recep dye dye
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucuların maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucular bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememişlerdir başvurucular bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmışlardır derece mahkemelerince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir kararda tarihli ve sayılı yatırımların proje bazında desteklenmesi ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununa birtakım hükümler eklendiği vurgulanmıştır bu bağlamda uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılan taşınmazların kamulaştırılması için öngörülen beş yıllık sürenin sayılı kanuna eklenen geçici madde gereğince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir başvurucular nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir bir askeri kurumda sivil memur olarak görev yapmakta iken başvurucunun tarihinde kendisinden sorumlu yedek subaya hakarette bulunduğu ve onu tehdit ettiği iddiası ile hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır soruşturma sonucu başvuru numarası karar tarihi başvurucunun eyleminin kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirdiği sonucuna varılmıştır bununla birlikte başka bir hakaret ve silahla tehdit olayı nedeniyle tarihli işlemle başvurucuya üç yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildiğinden olayda tekerrür hükümleri uygulanarak bir derece ağır ceza olan memuriyetten çıkarma disiplin cezası uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır başvurucu söz konusu istemle milli savunma bakanlığı yüksek disiplin kuruluna ydk sevk edilmiştir başvurucu tarihinde yazılı savunma vermiş aynca ydk önünde sözlü savunma yapmak istediğini de belirtmiştir ydk başvurucunun da önceden haberdar olduğu tarihinde toplanmıştır ancak başvurucu hastalanması nedeniyle sözlü savunma yapamayacağını belirtmiş ve buna ilişkin tarihli doktor raporunu ydkya faks ile iletmiştir ydk başvurucunun yokluğunda tarihinde toplanarak başvurucunun devlet memurluğundan çıkarılmasına karar verilmiştir başvurucu diğer iddialarının yanında özellikle ydk önünde sözlü savunma yapamamasının hukuka aykırı olduğu ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hata yapıldığı iddialarıyla askeri yüksek mahkemesi nezdinde iptal davası açmıştır başvurucu davasında tarihinde gerçekleşen fiil için tarihinde verilen disiplin cezasının dikkate alınamayacağını bu nedenle tekerrür uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür dairesi tarihli kararıyla davayı reddetmiştir ret gerekçesinde konuya ilişkin mevzuat hükümlerine yer verilmesinin ardından disiplin hukukundaki tekerrür uygulaması şartlarının ceza hukukundan farklı olduğu ve önemli olan noktanın cezanın tebliği veya uygulanması değil suçun işlenmesi olduğu vurgulanmıştır devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmeden önce başvurucunun yazılı savunmasının alındığının altı çizilmiştir sonuç olarak tarihli ve sayılı devlet memurları kanununun maddesi uyarınca davaya konu disiplin cezası verilmesine sebep olan fiilin özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde işlenmesi nedeniyle tekerrür hükmü uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak ret gerekçesi oluşturulmuştur ret karan ile alınmıştır karara katılmayan iki üye davaya konu eylemin tarihinin başvurucunun ilk kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulandığı tarihten önce olması nedeniyle olayda tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağını dolayısıyla memurluktan çıkarma cezasının hukuka aykırı olduğu görüşünü savunmuşlardır başvurucunun karar düzeltme istemi de aynı dairenin tarihli kararıyla başkan ve aynı üyelerin oylarıyla ve reddedilmiştir başvurucu nihai karan tarihinde tebellüğ etmesinin ardından tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a mevzuat sayılı kanunun disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır d kademe ilerlemesinin durdurulması fiilin ağırlık derecesine göre memurun bulunduğu kademede ilerlemesinin yıl durdurulmasıdır kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır amirine maiyetindekilere iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek e devlet memurluğundan çıkarma bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktı r disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının uygulamasında bir derece ağır ceza verilir sayılı kanunun disiplin cezalarının bir süre sonra özlük dosyasından silinmesi kenar başlıklı maddesinin ilk fıkrası şöyledir disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir devlet memurluğundan çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olan memur uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından sene diğer cezaların uygulanmasından o sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini isteyebilir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan türk silahlı kuvvetlerinde görevli devlet memurları disiplin kurulları ve disiplin amirleri yönetmeliğinin ve maddeleri sayılı kanunun yukarıda alıntısı yapılan ve maddeleri ile koşut hükümler içermektedir b yargı kararları danıştay sekizinci dairesi tarihli ve sayılı kararı ile tekerrür hükümleri uygulanarak tesis edilen ilişik kesme işleminin iptaline dair ankara mahkemesinin tarihli ve sayılı kararını onanmıştır hükmünün gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir olayda davacının tekerrüre esas alınan eylemleri olan kasım tarihleri arasında göreve gelmeme tarihli ve tarihli bir gazetede yayınlanan yazının ve günlü disiplin kurulu kararıyla disiplin cezalarına konu edildiği davacıya disiplin cezası verildikten sonra işlenmiş ve başvuru numarası karar tarihi tekerrüre esas alınmış bir disiplin suçu bulunmadığından anılan eylemlerin birbirleri açısından tekerrür ettiğinden söz edilemeyeceği dolayısıyla bu disiplin cezalarının verilip usulüne uygun olarak davacıya tebliğ edilmesinden sonra davacının işleyeceği yeni disiplin suçlarında bu cezalara dayanılarak tekerrür hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu bu durumda koşulları oluşmadığı halde disiplin suçunun tekerrür ettiğinden bahisle görevinden çekilmiş sayma cezası verilmesinde ve davacının üniversitedeki görevinden kesilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı danıştay dairesi tarihli ve sayılı kararıyla tekerrür hükümleri uygulanarak tesis edilen devlet memurluğundan çıkarma işleminin iptali için açılan davayı reddeden ankara mahkemesinin tarihli ve sayılı kararını bozmuştur bozma gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir davacının eski görev yeri olan basın yayın ve halkla başkanlığındaki görevinden tarihinde ayrıldığı ve tarihine kadar görevlendirildiği milletvekili hizmetleri başkanlığı emrindeki yeni görevine başlamadığı hususu tutulan tutanaklarla sabit olmakla birlikte tekerrüre esas alınan ilk disiplin cezasının ikinci disiplin cezasına ilişkin eylem tarihi olan tarihlerinden sonra tarihli ve sayılı yazıyla davacıya tebliğ edildiği dolayısıyla ilk disiplin cezasının ikinci disiplin cezası açısından tekerrüre esas alınması imkanı bulunmadığından davacının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle devlet memurluğundan çıkarma statüsü gereği cezanın sözleşme feshi olarak uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır danıştay dairesi tarihli ve sayılı kararıyla tekerrür hükümleri uygulanarak tesis edilen devlet memurluğundan çıkarma işleminin iptali için açılan davayı reddeden manisa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararını bozmuştur bozma gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir aynı fiil nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için davacının ikinci fiilinin birinci disiplin cezası tesis edilerek davacıya tebliğ edildikten sonraki bir tarihte gerçekleşmiş olması gerekmektedir oysa uyuşmazlıkta farklı tarihlerde işlendiği ileri sürülen aynı fiil nedeniyle iki soruşturmanın aynı anda devam ettiği ve davacının ikinci fiilinin birinci fiili nedeniyle disiplin cezası verilmeden ve davacıya henüz tebliğ edilmeden önce gerçekleştiği görüldüğünden tekerrür hükümlerinin uygulanmasının şartları oluşmamıştır bu durumda davacı hakkında şartları oluşmadığı halde tekerrür hükümleri uygulanarak verilen devlet memurluğundan çıkarma cezasında hukuka uyarlık davayı reddeden mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu yılında yapılan kadastro çalışmalarında yol vasfı ile tespit dışı bırakılan dava konusu taşınmazı yirmi yıldan fazla süredir kullanmakta olduğunu zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın adına tapuya tescili talebiyle tarihinde kapatılan hafik asliye hukuk mahkemesinde mahkeme tescil davası açmıştır başvuru numarası karar tarihi mahkeme tarihli ve sayılı kararı ile davanın kabulüne karar vermiştir davalıların temyizi üzerine anılan karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamı ile davanın yargıtay ve daire uygulamalarıyla kabul edilen iki yıllık makul süre içinde açılmadığı ve taşınmazın tespit dışı bırakıldığı tarihinden dava tarihine kadar yirmi yıllık sürenin de geçmediği gerekçesiyle bozulmuştur bozma ilamının ilgili kısmı şöyledir mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır dava konusu taşınmazın bitişiğinde bulunan ada sayılı parsel tarihinde yapılan kadastro sırasında davacı yahya özay adına tespit ve tescil edilmiştir davacıya ait parselin kadastro tespiti tarihinde yapıldığına göre dava konusu taşınmazın da aynı tarihte paftasında yol olarak bırakıldığının kabulü gerekir kural olarak paftasında yol olarak ya da tespit dışı bırakılan bir taşınmaz için kadastrodan önceki zilyetlik kadastro tespitiyle kesintiye uğrayacağından kadastrodan sonra başlayacak zilyetliğe eklenmez kadastro tespitinin yapıldığı tarihten itibaren taşınmazın yeniden ilgilisi tarafından aralıksız çekişmesiz malik sıfatıyla ve yıllık süreyle kullanılması gerekir yargıtay ve daire uygulaması gereğince kadastro tespitinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl ve daha aşağı makul sayılacak bir süre içerisinde paftasında yol ya da tespit harici bırakılan taşınmaz için dava açılmış ise kadastrodan önceki zilyetliğin hesaba katılması kabul edilmektedir somut olayda dava konusu ve paftasında yol olarak bırakılan taşınmaz tarihinde paftasında yol olarak gösterilmiş dava ise tarihinde açılmıştır yani paftasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren yaklaşık yıl aylık bir süre geçtikten sonra davanın açıldığı belirlenmiştir şu halde paftasında yol olarak bırakılan taşınmazın tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihine kadar yıllık kazanma süresi geçmediğinden ve dairece kabul edilen makul sayılabilecek süre de aşılmış bulunduğundan davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna yargıtay bozma ilamına uyan mahkeme tarihli ve sayılı kararı ile bozma ilamındaki gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir başvurucu tarafından temyiz edilen söz konusu karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamı ile onanmıştır başvurucunun karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı ilamı ile reddedilmiştir nihai karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı kadastro kanununun maddesi şöyledir günlük ilan süresi geçtikten sonra dava açılmayan kadastro tutanaklarına sınırlandırma ve tespitler kesinleşir kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararlan kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtlan işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz başvuru numarası karar tarihi kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın taşınmazı tescil tarihinden itibaren yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrası şöyledir tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta kuru toprakta dönüme kadar olan ve dönüm dahil bir veya birden fazla taşınmaz mal çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmı şöyledir kamunun ortak kullanılmasına veya bir kamu hizmetinin görülmesine ayrılan yerlerle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerden yol meydan köprü gibi orta malları ise haritasında gösterilmekle yetinilir tarihli ve sayılı türk medeni kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi o taşınmazın tamamı bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir mülkiyet birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir mahkemece paftasında yol olarak tespit harici bırakılan fen bilirkişi raporunda ada parsel sayılı taşınmazın doğu hududunda ve kırmızı renkle gösterilen dava konusu taşınmaza ilişkin davacı tarafından makul süre geçtikten sonra dava açıldığı ve bu nedenle kadastro tespitinden önceki zilyetlik süresinin hesaba katılamayacağı kadastro tespitinden sonra da davacının yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresini doldurmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır davacı kadastro sırasında adına tespit edilen ada parsel sayılı taşınmazın doğusunda kalan ve hakkında tutanak düzenlenmeyerek haritasında gösterilmekle yetinilen yolun adına tescili istemiyle kadastrodan önceki nedenlere dayanarak dava açmıştır türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesi uyarınca herkes yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır anayasamızın maddesi uyarınca temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir sayılı kadastro kanununun maddesinde kadastro sırasında haklarında tutanak düzenlenen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkı yıl ile sınırlanmış ise de kadastro sırasında haklarında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan herhangi bir yasa hükmü bulunmamaktadır davacı kadastro sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümü yönünden dava açtığına göre mahkemece işin esasına girilip neticesine göre bir karar verilmek gerekirken yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir yargıtay hukuk genel kurulunun tarihli ve sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi sayılı kadastro kanunu maddesi hükmüne göre yollar paftasında gösterilmekle yetinilir dava konusu taşınmaz kadastro işlemi sırasında hukuksal niteliği belirlenerek yol olması nedeniyle tespit dışı bırakılmıştır kadastro veya tapulama dışı bırakılma işlemi taşınmazın geometrik durumu belirlenmediğinden bir tespit işlemi değil ise de görevlilerce bir yerin tescile tabi olmadığı saptanarak hukuksal durumunun belirlenmiş olması nedeniyle öncelikle bir kadastro veya tapulama işlemidir tespit dışı bırakılan bir taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediğinden paftasının düzenlenmesi ile işlemin tamamlandığının kabulü gerekir tespit dışı bırakılan yerlerle ilgili mülkiyet uyuşmazlıklarında mülkiyeti kazanma koşullarının hangi tarih esas alınarak inceleneceği ve zilyetliğin hangi tarihte başlamış sayılacağı hususlarının belirlenmesi önemli ve zorunludur tespit dışı bırakılan yer hakkında komisyon veya mahkeme kararıyla bir belirleme yapılmamış ve kadastro tutanağı düzenlenmeden pafta düzenlenmesi suretiyle hukuksal durumu belirlenerek tespit dışı bırakılma işlemi tamamlanmış ise paftasının düzenlendiği tarih kazanma süresinin ve koşullarının hesaplanmasında esas alınmalıdır paftasında yol olarak gösterilen bir yerin tapuya tesciline karar verilebilmesi için paftanın düzenlendiği ve terk edildiği tarihten itibaren yıldan fazla süre ile tasarruf edilmiş olması gerekir somut olayda dava konusu taşınmaz davacı adına tespit edilen ada parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağına göre tarihinde yapılan kadastro sırasında paftasında yol niteliği ile tespit dışı bırakılmıştır sayılı kadastro kanununun maddesine göre çalışma alanı sınırı içinde veya bitişiğindeki taşınmaz mallar ile dışında toplu olarak bulunan taşınmaz mallardan kadastro tutanağı düzenlenmeyen yerlerin kadastroya tabi olması yolunda iddia vaki olursa bu kanun gereğince tahdit ve tespiti yapılarak tutanak düzenlenir ve iddia sebepleri açıklanarak kadastro komisyonuna tevdi edilir bu maddedeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere bu çeşit taşınmazlara yönelik olarak açılacak davalarda herhangi bir süre öngörülmemiştir o halde özel daire bozma ilamında davanın makul sürede açılmadığına ilişkin belirleme isabetli olmadığından yerel mahkemenin bu yöne değinen direnme kararı yerindedir yargıtay hukuk genel kurulunun tarihli ve sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir mahkemece davanın tespit tarihinden sonraki yıllık makul süre içerisinde açılmadığı gibi tespit tarihinden sonra yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığı ve davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen davacılar vekilinin temyizi üzerine özel dairece yukarıda yazılı gerekçeyle hüküm bozulmuş yerel mahkemece önceki gerekçelerle ilk kararda direnilmiştir direnme yoluyla hukuk genel kurulu önüne gelen uyuşmazlık kadastro işlemen sırasında tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanarak dava açılmasını sınırlayan bir sürenin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır hemen belirtmek gerekir ki türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesi uyarınca herkes yargı mercileri önünde hak arama özgürlüğüne sahip olup bu özgürlüğün en yaygın kullanılma şekli dava açma hakkıdır yine anayasanın maddesi uyarınca temel hak ve hürriyetler özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir öte yandan ayni haklar yasal kısıtlama yok ise nitelikleri gereği her zaman ve herkese karşı ileri sürülebilirler sayılı kadastro kanununun maddesinde yalnızca başvuru numarası karar tarihi hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup gerek sayılı kanunda gerekse sayılı türk medeni kanununun tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açılmasını sınırlayan bir süre düzenlenmesi bulunmamaktadır nitekim aynı ilkeler yargıtay hukuk genel kurulunun gün ve k sayılı kararında da kabul edilmiştir hukuk genel kurulundaki görüşmeler sırasında kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan yerler hakkında tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılarak dava açılması halinde söz konusu davanın tespit harici bırakılma tarihinden itibaren makul bir süre içerisinde açılması gerektiği makul sürenin yargıtayın yerleşik kararları ile kabul edilip uzun yıllar boyunca istikrarlı bir şekilde uygulandığı aksi takdirde bir süre kısıtlaması olmaksızın aradan uzun yıllar geçtikten sonra açılan davalarda sağlıklı sonuca ulaşılamayacağı bu nedenle makul süre uygulamasının yerinde olduğu belirtilerek direnme kararının onanması gerektiği dile getirilmiş ise de bu görüş çoğunluk tarafından benimsenmemiştir o halde hukuk genel kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi tunceli merkez atatürk mahallesinde yürütülen kadastro çalışmalarında tunceli kadastro komisyonunun tarihli ek kararı ile başvuru konusu olan ada parsel numaralı taşınmaz maliye hazinesi adına tespit edilmiştir bu durum üzerine başvurucu ve hak sahibi olduğunu iddia eden kişiler kadastro komisyonunun tespitine itiraz etmişlerdir reddedilmesi üzerine başvurucu tarihinde tunceli kadastro mahkemesinin sayılı dosyasında kadastro tespitine itiraz davası açmıştır tunceli kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararıyla sayılı dosyanın tarih ve sayılı kararıyla sayılı dosyanın tarih ve sayılı kararıyla sayılı dosyanın tarih ve sayılı kararıyla sayılı dosyanın tarih ve sayılı kararıyla sayılı dosyanın aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine ve yargılamanın bu dosya üzerinden yürütülmesine karar vermiştir yargılama tunceli kadastro mahkemesinin sayılı dava dosyasında devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi bkz b no iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir ordu ve geliştirme vakfı melet km arasının ve melet dere ağızlarının temizlenmesi ve malzeme çekilmesi için kendisine tahsisini talep etmiş ve ordu encümeninin tarihli ve sayılı kararı ile bu alanlar bir yıllığına tahsis edilmiştir başvuru numarası karar tarihi tarihli ve sayılı kararıyla melet malzeme alım hakkının ila tarihleri arasında tl bağış karşılığında başvurucuya devredilmesine karar vermiştir bu karar doğrultusunda ile başvurucu arasında aynı yılın ağustos ve kasım aylarında protokol ve ek protokol imzalanmış bu protokoller ve tarihlerinde ordu valisince uygun bulunmuştur protokol ile belirlenen bedel adına düzenlenen çeklerle ödenmiş başvurucu şirkete özel gelir müdürlüğü tarafından farklı tarihlerde tutanakla maden sevk fişleri teslim edilmiştir başvurucu protokol hükümleri çerçevesinde faaliyete başlamış ve özel genel sekreterliğinin talebiyle tarihli ve sayılı maden kanununun maddesi gereğince çıkarılan malzeme bedelinin devlet hakkı olarak ordu özel hesabına yatırmıştır encümeni tarihli sayılı kararıyla başvurucu şirketin protokol hükümlerine aykırı davrandığı gerekçesiyle alandaki faaliyetlerinin durdurulmasına ve konunun araştırılarak rapor hazırlanması için bir komisyon kurulmasına karar vermiştir özel genel sekreterliğinin tarihli kararıyla başvurucu şirketin faaliyetleri geçici olarak durdurulmuştur özel genel sekreterliğinin tarihli kararıyla defterdar yardımcısı mk tarafından hazırlanan raporda başvurucu şirketin sözleşme ile kendisine verilen hakkı kötüye kullandığı işletme ruhsatı olmadan faaliyet gösterdiği basiretli bir iş adamı gibi davranmadığı belirtilerek sayılı kanunun ve tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan maden kanununun a grubu madenleri uygulama yönetmeliğinin yönetmelik maddesi gereğince stokta bekletilen malzemeye el konulmasına karar verilmiştir bu karar doğrultusunda tarihinde malzemeye el konulmuştur encümeninin tarihli sayılı kararıyla değişik komisyonlar tarafından yerinde yapılan incelemelerde başvurucu şirketin sözleşme ile kendisine verilen hakkı kötüye kullandığı amir hükümlere rağmen ruhsat almadan faaliyet gösterdiği ve basiretli bir iş adamı gibi davranmadığı belirtilerek başvurucuya çıkarılan malzeme bedelinin beş katı tl ceza uygulanmasına karar verilmiştir öte yandan ruhsatsız faaliyet sonucunda çıkarıldığı ileri sürülen malzemenin miktarı dikkate alınarak başvurucu hakkında sayılı kanunun maddesi uyarınca kesilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada ordu sulh ceza mahkemesi tarihli değişik esas sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunan idari yaptırım kararının kaldırılmasına karar verilmiştir kararın gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir konu maddi olay ile yukarıda yer alan yasal hükümlerin birlikte değerlendirilmesi sonucu ordu encümenince melet malzeme alımının valisinin de başkanı olduğu tahsis olunup buradan malzeme alımının da ile encümeninin başkanı olan ordu valisince uygun bulunan protokol ve ek protokol hükümlerine göre işletim hakkının muteriz şirkete tarihleri arasında tahsis olunduğu ancak daha sonra protokol hükümlerine aykırı davranıldığı gerekçesiyle encümenince şirketin faaliyetlerinin geçici olarak durdurulup defterdar yardımcısınca hazırlanan rapora göre şirket hakkında protokol hükümlerine aykırı davranıp mahallinden ruhsatsız olarak a grubu maden alındığı gerekçesiyle idari para cezasının uygulandığı ancak öncelikli olarak sayılı yasam maddesi ve maden kanununun ı a grubu madenleri uygulama eliği hükümlerine göre idari para cezasının uygulanabilmesi için yönetmeliğin maddesine göre bu tutanakta üretimin yapıldığı yer üretimi yapan kişi taşıyan aracın plakası aracı kullanan kişi tartılması mümkün ise sevk edilen maden cinsi ve miktarı ya da yaklaşık miktarı tespit edilir bir tespit başvuru numarası karar tarihi yapılmasının gerektiği fakat iptale konu idari yaptırım kararı öncesinde böyle bir tespitin yapılmadığı kaldı ki böyle bir tespitin yapılmadığının da ordu özel tarihli yazısında da karşı tarafça kabul olunduğu ve muteriz şirketin beyanları ile sunduğu belgelere itibar olunarak cezanın uygulandığı bu yönüyle muteriz hakkında uygulanan idari yaptırım kararının dayanağını teşkil edecek bir tespit tutanağı olmayıp idari para cezasının olaya uygun olup olmadığını denetleyecek olan itiraz sulh ceza mahkemesinin ve ağır ceza mahkemesinin bu durumu tespit etmesinin mümkün olmayıp ceza hukukunda hakim prensip olan şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca bu yönüyle idari para cezasının iptalinin gerektiği ayrıca maden kanununun la grubu madenleri uygulama yönetmeliğine göre ruhsat verme yetkisinin il özel idaresinde olup il özel idaresi organlarının özel yasasına göre encümeni ve vali olup taraflar arasında yapılan tahsis protokol ek protokol hükümlerinin il encümeninin başkanı sıfatıyla vali tarafından onaylandığı protokol ve ek protokolün imzalanması aşamasında itiraz eden şirketin ruhsatının olmamasının ruhsat vermeye yetkili özel ve vali tarafından bilinmemesinin mümkün olmadığı yine vakfının tarih karar sayılı toplantısında mühendislik aş toplantı tarihi itibarıyla her hangi bir sıkıntı yaratmadıkları gerekçesiyle vakıf ile şirket yapılan protokol hükümlerim göre işlem yapılıp malzeme alımına rıza gösterildiği kaldı ki muteriz şirket tarafından araziden malzeme alım sıralarında tarihli ödeme formu ile ordu özel a grubu madenler için sevk fişlerinin düzenlenip vakfı hesabına ödeme yapıldığı gibi özel idare sevk irsaliyelerinin muteriz şirket tarafından zimmetli il özel idaresi müdürlüğüne teslim olunması ve ordu valiliği özel genel tarih sayılı yazısında sayılı yasanın maddesine göre hesaplanan bedelin nisan ayı sonuna kadar özel hesabına yatırılması istemine ilişkin yazının içeriği de dikkate alındığında burada çalışıldığının yetkili organlarca işletmenin faaliyetlerinin durdurulması öncesinde bilindiği ve daha sonra muteriz şirketin protokol hükümlerine aykırı davranılıp ruhsatsız malzeme alındığı gerekçesiyle idari para cezasının uygulanmasının iyiniyet kurallarıyla da bağdaşmayacağı taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise esasen protokol hükümlerinin uygulanmasından kaynaklanıp bu uyuşmazlığın da türk borçlar kanununda yer alan sözleşmeler hukukuna göre çözümlenmesinin gerektiği tüm bu açıklamalar ışığı altında uygulanan idari yaptırım kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla karara karşı yapılan itiraz ordu ağır ceza mahkemesinin tarihli değişik esas sayılı kararı ile reddolunarak karar kesinleşmiştir başvurucu malzemeye el konulması işleminin iptali ordu mahkemesinde iptal davası açmış mahkeme tarihli kararıyla davayı görev yönünde reddetmiş danıştay dairesinin tarihli bozma kararı sonrasında davayı tekrar esastan ele almıştır mahkeme tarihli ve tarihli kararıyla davanın reddine karar vermiştir kararın gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir bakılan davada davacı şirket tarafından ordu encümenince melet malzeme alımının ordu valisinin de başkanı olduğu vakfına tahsis olunup vakfı ile encümeninin başkanı olan ordu valisince uygun bulunan protokol ve ek protokol hükümlerine göre buradan malzeme alım hakkının tarihleri arasında taraflarına devredildiği vakfına şekli anlamda işletme ruhsatı verilmemesinin idarenin takdirinde olduğu maden çıkarma faaliyeti ile ilgili bütün işlemlerin vakfı adına özel bir hasılat kira sözleşmesi türü olan sözleşmesi niteliğindeki protokoller karşılığında ve özel bilgisi dahilinde yapıldığına ilişkin bilgi ve belgeler davacı tarafça dosyaya sunulmuş ise de a grubu madenlerin il özel idaresince ihale yolu ile ruhsatlandırılacağı ve ihale sonrası işletme ruhsatı ve izni alan kişilerce maden üretim ve sevkiyatının yapılabilmesi olanaklı olup bu konuda davacı şirkete verilen bir işletme ruhsatı ve işletme izninin olmaması karşısında başvuru numarası karar tarihi mahallinden ruhsatsız olarak çıkarılan ia grubu malzemeye idarece el konulabileceği sonucuna varılmıştır diğer yandan sayılı maden kanununun maddesi ve maden kanununun ia grubu madenleri uygulama yönetmeliği hükümlerine göre çıkarılan malzemeye el konulabilmesi için üretimin yapıldığı yer üretimi yapan kişi taşıyan aracın plakası aracı kullanan kişi tartılması mümkün ise sevk edilen maden cinsi ve miktarı ya da yaklaşık miktarını tespit eden bir tutanak düzenlenmesi gerekmekte ise de el konulan malzemenin işletme ruhsatı ve izni olmadan çıkarılarak stoklanması nedeniyle sözkonusu durum dava konusu işlemi sakatlar nitelikte asli bir şekil eksikliği olarak görülmemiştir bu durumda davacı şirketin maden işletme ruhsatı almadan faaliyet gösterdiğinden bahisle melet çıkarılan ve bayadı köyü kurul mevkiinde stokta bulunan la grubu malzemeye sayılı maden kanununun maddesi uyarınca el konulmasına ilişkin olarak tesis olunan tarih ve sayılı dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamıştır bahsedilen karar danıştay dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla onanmış aynı dairenin tarihli ve sayılı karar düzeltme talebini ret kararı ile kesinleşmiştir kesinleşen karar başvurucuya tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk sayılı kanunun tarihli ve sayılı kanunla değişik maddesinin somut başvuruya konu davada uygulandığı dönemde şöyledir üretilen madenin sevk fişi ile sevkiyatı zorunludur konveyör ve boru hattı ile sevkiyat ocak ve tesis mesafesi nakil güzergahının durumu cevherin tüvanan konsantre yarı mamul ve mamul olarak taşınması göz önüne alınarak sevk fişi kullanımı ile altın gümüş platin gibi kıymetli metallerin entegre tesislerinde ve zenginleştirme tesisleri ile bu tesislerden elde edilen ürünlerin sevk fiş kullanımı ve denetimi ile ilgili hususlar yönetmelikle belirlenir ruhsat sahibi tarafından sevk fişi olmaksızın maden sevk edildiğinin idare amirliklerince tespit edilmesi halinde söz konusu madenin ocak başı satış bedelinin üç katı tutarında para cezası verilir denetim ve inceleme sonucunda yaptığı üretim ve sevkiyatı bildirmediği tespit edilen ruhsat sahiplerine ödenmesi gereken devlet hakkına ilaveten bildirilmeyen için hesaplanacak devlet hakkının on katı tutarında para cezası verilir ruhsat veya işletme izni olmadan üretim faaliyetinde bulunulduğunun tespiti halinde üretilen madene idare amirliklerince el konulur bu kişilere bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak başı satış bedelinin beş katı tutarında para cezası uygulanır bu şekilde maden çıkartılması sevk edilmesi devlet malına karşı işlenmiş fiil sayılır bu fiili işleyenler takibat yapılmak üzere ilgili makamlara bildirilir el konulan madenler idare amirliklerince satılarak bedeli özel idareye aktarılır amaç taşımayan ve köylülerin kendi zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak üzere köy muhtarının yazılı izni ile üretilip sevk edilen yapı hammaddeleri için bu madde hükmü uygulanmaz harç ve devlet hakkı alınmaz sayılı kanun un tarihli ve sayılı kanunla değişik maddesinin birinci fıkrası şöyledir herhangi bir sebeple hükümden düşmüş terk edilmiş veya taksir edilmiş alanlar ihale yolu ile aramalara açılır ilanı resmi gazetede yayımlanır başvuru numarası karar tarihi sayılı kanuna tarihli ve sayılı kanunla eklenen ek maddesi şöyledir maden ruhsat sahiplerinin ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları sözleşmelerinde bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak kanunu iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari mali ve hukuki sorumluluklar aittir ancak bu durum ruhsat sahibinin maden kanunundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz yönetmeliğin maddesinin somut başvuruya konu davada uygulandığı dönemde ilgili kısımları şöyledir a grubu madenler il özel idaresince ihale yolu ile ruhsatlandırılır özel idaresinin tabi olduğu mevzuata göre yapılır özel mülkiyet içerisinde bulunan a grubu maden sahaları ihale edilemez yönetmeliğin maddesinin somut başvuruya konu davada uygulandığı dönemde ilgili kısımları şöyledir a grubu maden ruhsatı almak için ihale sonrası gerekli bedellerin yatırılmasını veya özel mülkiyetindeki alan içinde de talebin uygun bulunmasını takiben en geç on beş gün işletme ruhsatı talep harcı yıllık işletme ruhsat harcı ile teminatı yatırılarak ek e uygun hazırlanmış taahhütnameyi bir ay içerisinde de ek uygun olarak hazırlanmış işletme projesini valiliğe vermek zorunludur gerekli izinlerin alınmasını takiben ek işletme ruhsatı verilir alınmış izinler ruhsata işlenir yönetmeliğin maddesinin somut başvuruya konu davada uygulandığı dönemde ilgili kısımları şöyledir ruhsat olmadan a grubu bir madenin üretilip sevk edilmesinin gene müdürlüğün veya mülki amirin yetkilendirdiği kişiler tarafından tespit edilmesi halinde durum bir tutanak ile tespit edilir bu tutanakta üretimin yapıldığı yer üretimi yapan kişi taşıyan aracın plakası aracı kullanan kişi tartılması mümkün ise sevk edilen maden cinsi ve miktarı ya da yaklaşık miktarı tespit edilir üretilen madene mülki idare amirliğince el konulur bu kişilere bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak başı satış tutarının beş katı miktarında idari pare cezası uygulanır bu şekilde maden çıkartılması sevk edilmesi devlet malına karşı işlenmiş fiil sayılır bu fiili işleyenler adli takibat yapılmak üzere ilgili makamlara bildirilir el konulan madenler mülki idare amirliğince satılarak bedeli il özel idaresine aktarılır kuralları yer almıştır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu yılında hava kuvvetleri komutanlığında subay olarak göreve başlamıştır evli değildir hava kuvvetleri komutanlığına gelen isimsiz bir ihbar üzerine bazı askeri personel hakkında hava kuvvetleri komutanlığı daire başkanlığı tarafından karşı koyma zafiyeti konusunda idari tahkikat başlatılmıştır hava kuvvetleri komutanlığı tarafından anayasa mahkemesine sunulmuş belgelere göre karşı koyma zafiyeti kapsamında ilgili askeri personelin ifadeleri alınmıştır tutanaklarında ifadeyi alan ve ifadeyi yazan kısmı ve ifadelerin bazı bölümleri karartılmıştır başvurucuya bugüne kadar nerelerde görev yaptığı kimlerle kaldığı sorulmuş ve ifade tutanağıyla kayıt altına alınmıştır ayrıca bugüne kadar il başvuru numarası karar tarihi üzerinden veya yüz yüze tanışmak suretiyle birlikte olduğu bayanların kimler olduğu sorulmuştur başvurucunun imzalamış olduğu tarihli ifade tutanağında veya sosyal çevresinden tanıştığı bazı bayanlarla ilişkisi olduğunu söylediği belirtilmiştir tahkikat sonucunda hazırlanan raporda başvurucunun davranışlarının tsknın itibarını sarsacak nitelikte ahlak dışı davranış kapsamında olduğu belirtilerek tskdan ayırma işlemi tesis edilmesi teklifi getirilmiştir bu teklif doğrultusunda başvurucu hakkında tarihinde tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri personel kanununun maddesi uyarınca tskdan ayırma işlemi tesis edilmiştir başvurucu tskdan ayırma kararına karşı askeri yüksek mahkemesinde iptal davası açmıştır başvurucu dava dilekçesinde psikolojik baskı altında ifadesinin alındığını ifade tutanağını okumadan imzaladığını belirtmiştir başvurucu ifade tutanağının hukuka aykırı şekilde elde edilen delil olduğunu bu delillerin disiplin soruşturması dosyasına dahil edilmesinde özel bir kasıt bulunduğunu ileri sürmüştür başvurucu çok başarılı çalışmaları olduğunu özel yaşamına ait unsurların kurum disiplin ve düzenini tehdit eden bir yönü bulunmadığını iddia etmiştir ayrıca başvurucu sorgusu sırasında kamera ile görüntülü kayıt yapılmasına rağmen söz konusu kaydın idare tarafından imha edilmiş olduğunu bu durumun dahi söz konusu sorgulamanın hukuka aykırı olduğunu kanıtladığını belirtmiştir oybirliğiyle davayı reddetmiştir göre başvurucuya isnat edilen davranışlar tsknın itibarını sarsacak nitelikte ahlak dışı davranış kapsamındadır ve bu nedenle başvurucunun tskdaki görevini devam ettirmesi uygun değildir ayrıca başvurucunun ifadesinin usulsüz ve hukuka aykırı şartlarda alındığı iddialarını da reddetmiştir kararında başvurucunun ifadesinin ceza soruşturması kapsamında değil disiplin soruşturması çerçevesinde alındığı iradesinin fesada uğratıldığına dair kanıt bulunmadığı belirtilmiştir başvurucunun söz konusu karara karşı karar düzeltme istemi de reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir başvurucu vekili tarafından tarihinde bireysel başvuru yapılmıştır iv a ulusal hukuk sayılı kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan maddesi tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun ve maddeleri tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan subay sicil yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte olan disiplinsizlik ve ahlakı durum nedeniyle ayırma kenar başlıklı ve maddeleri b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme özel ve aile hayatına saygı hakkı kenar başlıklı maddesi şöyledir herkes özel ve aile hayatına konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik kamu güvenliği ülkenin ekonomik refahı düzenin korunması suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir li başvuru numarası karar tarihi kamu makamlarının özel hayata saygı hakkına keyfi bir şekilde müdahale etmelerinin önlenmesi sözleşmenin maddesi ile sağlanan güvenceler kapsamında yer almaktadır avrupa hakları mahkemesi devletin özel hayata saygı hakkı kapsamında bulunan bir menfaate müdahale ettiğini tespit ettiğinde maddenin ikinci fıkrasında belirtilen koşulları incelemektedir buna göre kamu makamlarının müdahalesinin yasal bir dayanağı olup olmadığı anılan fıkrada yer alan meşru amaçlara dayalı olup olmadığı demokratik bir toplumda gerekli ve öngörülen amaçla orantılı olup olmadığı araştırılmaktadır benzer yöndeki kararı için bkz krallık b no de souza b no ayrıca kararlarına göre sözleşmenin maddesi açıkça usul şartları içermemekle birlikte anılan maddeyle güvence altına alınan haklardan etkili bir şekilde yararlanılabilmesi için müdahaleyi doğuran karar alma sürecinin bu maddeyle korunan hak ve özgürlüklere gerekli saygıyı sağlayacak nitelikte ve adil olması gerekir bu şekildeki bir süreç başvurucunun maddedeki haklarını deliller ve kanıtlama konuları dahil adil şartlarda savunabileceği usule ilişkin etkili güvencelerden yararlandırılmasını gerektirir göre bu şekildeki güvencelerin amacı maddede yer alan haklara keyfi şekilde müdahalede bulunulmasını önlemek müdahalenin gerekçelendirilmesini sağlamaktır benzer yöndeki kararı için bkz b no tp ve krallık b no göre gerek negatif yükümlülükler gerekse pozitif yükümlülükler bakımından söz konusu usule ilişkin etkili güvencelerin sunulması gerekmektedir benzer yöndeki kararı için bkz krallık b no b no abdulaziz ve krallık b no gerek negatif yükümlülük alanındaki usule dair güvencelere örnek olması ve gerekse anayasa mahkemesi önündeki mevcut başvuruyla benzerlikler içermesi bakımından smith ve krallık b no kararı incelenmelidir bu davada başvurucular kraliyet hava kuvvetlerinde görevli personeldir ve eş cinsel olmaları nedeniyle görevlerine son verilmiştir başvuruculardan bayan smith hemşire olarak bay grady ise pilot olarak görev yapmıştır görevden alınmaları işlemine karşı açtıkları davada verilen kararda her ikisinin de sicil ve görev performansının mükemmel derecede olduğu herhangi bir disiplinsizliklerinin bulunmadığı belirtilmiştir başvurucular kraliyet hava kuvvetleri polisi karşı koyma ve güvenliğin sağlanması konularında görevlidir tarafından sorgulanmışlardır bu sorgulama sırasında sorgulama yapılmasının amacı açıklanmış eş cinsel olanların silahlı kuvvetlerde çalıştırılmayacağı yönündeki devlet politikası hatırlatılarak başvurucuların karşılaşacağı sonuçlar belirtilmiştir başvuruculara hiç bir şey söylemek zorunda olmadıkları ancak konuşmaları halinde söyleyecekleri şeylerin aleyhe delil olarak kullanılabileceği uyarısı yapılmıştır bunun yanı sıra başvurucuların talepleri üzerine avukatlarıyla görüşerek hukuki yardım almalarına müsaade edilmiştir bayan smithin sorgusu sırasında bir kadın soruşturmacı da görüşmelere katılmıştır ayrıca görüşmelere başlanmadan önce bayan smithe bazı soruların utanmasına sebep olabileceği eğer böyle hissederse bunu belirtebileceği hatırlatılmıştır bayan smith sorgudan önce bir avukatla görüşmüş ve avukatı hiç bir şey söylememesi bazı basit sorulara cevap verebileceği yönünde tavsiyede bulunmuştur bay talebi üzerine de avukatının ve yine kraliyet hava kuvvetlerinde pilot olarak görev yapan bir personelin objektif gözlemci olarak sorgulama sürecine katılması sağlanmıştır smith ve krallık başvuru numarası karar tarihi her iki başvurucunun özel hayata saygı hakkına müdahalede bulunulduğu tespitini yapmıştır müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığını incelerken özel hayata saygı hakkının cinsellik ve mahremiyet hakkı gibi yönleri söz konusu olduğunda kamu makamlarının takdir yetkisinin daha dar tutulması gerektiğini bu alanlara yönelik müdahaleler için özellikle ciddi nedenlerin varlığının şart olduğunu vurgulamıştır smith ve krallık demokratik toplumda gereklilik unsuru yönünden müdahale için gösterilen gerekçeleri incelediği sırada her iki başvurucu yönünden sorgulama sürecini değerlendirmiştir göre sorgulama süreci son derece müdahaleci nitelikteydi başvurucuların özel hayatlarının en mahrem yönlerine cinsel hayatlarına aile ilişkilerine dair çok ayrıntılı sorular sorulmuştur sorgu tarzı oldukça saldırgan ve müdahalecidir hatta hükumet görüşünde de bayan smithe sorulan üvey kızıyla cinsel ilişkisi olup olmadığı sorusunun savunulacak bir tarafı olmadığı belirtilmiştir smith ve krallık ayrıca eş cinselliğin silahlı kuvvetlerden erken ayrılabilmek için bahane olarak kullanılıp kullanılmadığını anlamak amacıyla sorgulama yapıldığı belirtilmişse de söz konusu soruşturmaya kadar başvurucular cinsel yönelimlerini gizli tutmuşlardır ve görevden ayrılmak istemedikleri açıktır bu nedenle sorgulamanın devam ettirilmiş olmasının makul bir gerekçesi bulunmamaktadır hükumetin sorgulamanın devam ettirilmesiyle ilgili olarak ileri sürdüğü tıbbi riskler veya güvenlik riskleri disiplinle ilgili sebeplerin de somut olayda mevcut olmadığını bu yüzden başvurucuların cinsel yönelimlerini kabul etmelerine rağmen sorgu sürecinin devam ettirilmesi konusunda hükumetin ikna edici ve ciddi gerekçeler ortaya koyamadığını vurgulamıştır smith ve krallık o v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir ekli numaralı listede belirtilen başvuruculardan mahmut özdemir nihat oğuz ve veysel öztürk dışındakiler pkk terör örgütüyle ilgili terör suçlarından tutuklu ya da hükümlü olarak adı geçen üç başvurucu ise başka suçlardan hükümlü olarak muhtelif yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında bulunmaktadır adalet bakanlığı ceza kurumları ve tevkifevleri genel müdürlüğü verilerine göre tarihi itibarıyla ülkemizde bulunan ceza infaz kurumunun kapalı ceza infaz kurumu niteliğindedir kapalı ceza infaz kurumundan f tipi olmak üzere toplam yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumudur somut olayda başvurucular tekirdağ ve nolu sincan nolu ankara nolu bolu ve edirne f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumları ile eskişehir h tipi kırklareli e tipi bafra t tipi balıkesir tipi nolu t tipi bingöl m tipi kayseri nolu t tipi burdur e tipi silivri nolu kapalı ceza kurumları ve elazığ nolu yüksek güvenlikli ceza kurumunda bulunmaktadır başvurucuların ücretini ödeyerek abone oldukları ya da satın aldıkları dergi ve gazete gibi süreli yayınların çeşitli nüshaları infaz kurumu eğitim kurullarının aldıkları kararlar uyarınca başvuruculara teslim edilmemiştir başvuruculara teslim edilmeyen süreli yayınlar özgürlükçü demokrasi demokrasi demokratik ulus yeni demokratik ulus özgür gündem özgür halk azadiya welat diz çökmeyenlerin gazetesi ve atılım isimli gazeteler ile isimli derginin ve yılları arasına yayımlanmış tek ya da çeşitli nüshalarıdır başvuru tarihlerinde başvuruculara teslim edilmeyen bu süreli yayınlar hakkında verilmiş bir toplatma ya da elkoyma kararı bulunmamaktadır başvuru numarası karar tarihi kurumu eğitim kurullarınca alınan bu kararların bir bölümünde ilgili süreli yayınlarda ağırlıklı olarak pkk terör örgütü ve liderleri ile üyelerini öven bunların sözleri ile eylemlerine yer verilen ve terör örgütü propagandası teşkil eden içerikler bulunduğu belirtilmiş dolayısıyla ceza infaz kurumunun güvenliği ile mahkûmun ıslahı amaçlarının gerçekleştirilmesine engel olacağı gerekçesiyle söz konusu yayınların başvuruculara teslim edilmemesine karar verilmiştir kurumu eğitim kurullarınca alınan söz konusu kararların sayıca daha fazla olan diğer bölümünde ise ilgili yayınların genel olarak pkk terör örgütü ve liderleri ile üyelerini öven bunların sözleri ile eylemlerine yer verilen ve terör örgütü propagandası niteliğinde olduğu belirtilen sakıncalı kısımlarının ilgili yayının hangi sayfalarında bulunduğu açıkça belirlenmiş buna rağmen ceza infaz kurumunun güvenliği ile mahkûmun ıslahı amaçlarının gerçekleştirilmesine engel olacağı gerekçesiyle söz konusu yayınların tamamının başvuruculara teslim edilmemesine karar verilmiştir anılan kararlardaki gerekçelerin ilgili kısmı şöyledir yasadışı terör örgütünün görüş amaç ve eylem sürecinin gerçek ve mekanlarla ayrıntılı olarak anlatıldığı terör örgütüne ait açıklamaların bizzat alıntılandığı örgütün faaliyetleri meşru gösterilerek kişilerin kanunsuz eylemlere özendirildiği terör örgütü propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerine dair görsel haberlerin yapıldığı örgüte ait amblem resim veya işaretlerin yer aldığı devlete meydan okuma ve devlete karşı yapılan kanunsuz eylemleri doğru bir öz güven hareketiymiş gibi göstererek topluma kin ve nefret duyguları aşılayarak suç işleme ve kanunlara uymama konusunda tahrik ettiği toplumda infial yaratacak söylemlerde bulunulduğu ve toplumu kutuplaştırdığı gayri meşru eylemleri meşru gibi gösterdikleri suçu ve suçluyu öven suç işlemeye teşvik eden ifadeler yer aldığından terör örgütlerinin sözde üst düzey yöneticilerinin mensuplarının açıklamalarının bu gazete vasıtasıyla örgüte müzahir şahıslara iletildiği tabanına talimatlar verildiği örgüt tabanının bu şekilde bilinçlenmesinin sağlandığı ceza infaz kurumlarındaki arasında örgütsel dayanışmayı artırıcı ibareler taşıdığı kurumlarda örgütsel faaliyeti artırarak disiplinsizliğe yol açmak suretiyle kurum güvenliğini tehlikeye düşürecek haberler yapıldığının tespit edildiği örgütün sözde liderlerinin açıklamalarına yer verildiği örgüt propagandası yapıldığı üyelerini öven yücelten ifadelere yer verildiği tespit edilmiştir başvurucular anılan kararlara karşı infaz hâkimliklerine şikâyette bulunmuştur başvurucuların şikâyetleri ilgili infaz hâkimlikleri tarafından benzer gerekçelerle reddedilmiştir başvurucular ret kararlarına karşı ağır ceza mahkemelerine itiraz etmiş ancak bu itirazlar ilgili ağır ceza mahkemeleri tarafından infaz hâkimliği kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir nihai kararlar başvuruculara tebliğ edilmiştir başvurucular süresinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk ulusal hukuk için bkz kaptan b no cengizhan b no başvuru numarası karar tarihi uluslararası hukuk için bkz ahmet temiz b no v
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz in ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde yap ml incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden gaziantep idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal top al dye dye m
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir mardin ili kızıltepe ilçesi otluk köyünde yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ve parsel numaralı taşınmazlar abdülkerim aydoğan ve müşterekleri adına tespit edilmiştir başvurucuların murisi sarıdağ ve müşterekleri tarafından abdulkerim aydoğan ve müşterekleri aleyhine tarihinde kızıltepe tapulama mahkemesinin ve esas numaralı dosyalarında kadastro tespitine itiraz davaları açılmıştır kızıltepe tapulama mahkemesince tarihinde esas sayılı dava dosyası ile esas sayılı dava dosyasının birleştirilmesine karar verilmiş ve yargılamaya esas sayılı dava dosyası üzerinden devam edilmiştir maliye hazinesi dava konusu taşınmazların hazineye ait olduğunu ileri sürerek tarihinde davaya müdahil olmuştur dava dosyası yılında mardin kadastro mahkemesine devredilmiş olup yargılamaya mardin kadastro mahkemesinin esas sayılı dava dosyasında devam edilmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı kadastro olarak görev kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi istek üzerine veraset belgesi de verebilir sayılı davalarında usul kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hakimi askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir hakim duruşma gününü taraflara tebligat kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder sayılı usulü kenar başlıklı maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir başvuru numarası karar tarihi mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz hakim toplanması mümkün olan delilleri inceler ve uncu madde hükmünce işi karara bağlar bu kanunun tatbikinde ayrıca açıklık bulunmayan hallerde basit yargılama usulü uygulanır kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir sayılı ve hakimin takdiri kenar başlıklı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe yeniden dinlenmezler ancak hakim kadastro tutanağındaki beyanla duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir sayılı tebliği kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi kararları tebligat kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur sayılı giderleri kadastro harcı ve tahakkuku kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi şöyledir kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu hükümlü olarak ümraniye t tipi kapalı ceza kurumunda kurumu bulunmaktadır başvuru numarası karar tarihi başvurucu ceza sisteminde sivil toplum derneğine demek tarihinde bir mektup göndermek istemiştir on üç sayfadan oluşan mektubun ilgili kısımları şöyledir zindanlara atılma tarih boyunca egemenlerin en temel cezalandırma ve iktidar araçlarından biri olmuştur uygarlık tarihi boyunca farklı versiyonlarla bu sistem çağdan çağa uygulamaların biçim ve yöntemi değişkenlik gösterse de tasfiye yabancılaştırma pasif düşünce belleksizliğe mahkum etme vasıfsız durumda bırakma söz ve eylem gücünden kopartılarak etkisizleştirme vb gibi olgular hep politikaların özünü oluşturmuştur sosyal düzlemde bireyi toplumsal bağlarından koparan soyutlayıp yozlaştırmayı amaçlayan bu mekanlarda insanın kendisi ile olan yargısı ve kavgası nasıl yaşaması gerektiği noktasında kendini arama ve anlama uğraşı içerisinde olmayı zorunlu kılar bana nasıl ulaştığınızı bilmiyorum cezaevlerine duyarlı kılınması açısından yüksek değer biçtiğimi belirtmeliyim elimden geldiğince sorularınızı cevaplayacağım önce kendimi tanıtmakla başlayayım iyi halli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim örgüt elemanı olduğum gerekçesiyle o dönemin meşhur gayrettepesinde ilk defa her türlü kötü baskı işkenceye orada maruz kaldım tanık oldum serbest kalınca sivil polislerin takibine maruz kaldım sürgün hayatı yaşadım adalet duygumu hiçbir zaman kaybetmedim geçmişte yaşadığım tanık olduğum her türlü hukuksuzluk beni güçlendirdi seviyemi yükseltti zamanı iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum yıldır içerdeyim bu süre zarfında gerek kendim arkadaşlarım sayısız hak ihlallerine maruz kaldık özellikle f tiplerinde sistematik olarak haklarımız ihlal edildi verilen disiplin cezalarına itirazlarımız bile toplu itiraz yapıldığı gerekçesiyle ekstradan disiplin cezaları verildi arkadaşlarımız davranışlarla zorla hücrelere konuldu kimi zaman arkadaşlarımıza işkence yaptıklarına da şahit olduk toplatma kararı rağmen sakıncalı bulunarak içeriye verilmeyen kitaplarımız oldu gelen mektuplar ayn uygulamaya tabi tutuldu revire çıktığımızda hepsi olmasa da kimi doktorların olumsuz yaklaşımlarına maruz kaldık örneğin çoğu zaman hiç muayene edilmeden bir şeyin tarzında söylemlerle azarlandık personel yetersizliği yer olmaması vb gerekçelerle sosyal faaliyetlere çıkma hakkımız engellendi yapılan tetkikler ve sonuçları bildirilmiyor hastaların sevkten tutalım teşhis tetkik ve tanının daha erken konularak tedavilerine öncelik verilmesi yatırılan hastaların refakat bulundurulmasının kolaylaştırılması hapsetmeye alternatif onarıcı ve sosyal entegrasyonun geliştirilmesi ve teşvik edilmesi tahliye sonrası maddi ve manevi desteğin sunularak ayakta kalmasının sağlanması eğitimsel açıdan imkanların arttırılarak kaynakların çeşitlendirilmesi herkes için eşit normların uygulandığı ekolojik dengenin korunarak tüm canlıların yaşam bulduğu bütün halkların kendi rengiyle barış içinde eşit ve özgürce yaşadığı güzel bir ülke olması dileğiyle kurumu disiplin kurulu başkanlığının disiplin kurulu tarihli sakıncalı mektup değerlendirme kararıyla mektubun alıkonulmasına karar kararda mektubun içeriğinde türkiye cumhuriyeti devletinin kurum ve kuruluşlarını karalayan yalan ve yanlış ifadeler olduğu gerekçesine yer verilmiştir başvurucu tarafından disiplin kurulu kararına karşı anadolu hakimliğine hakimliği yapılan itiraz tarihli kararla reddedilmiştir karar gerekçesinde disiplin kurulu kararının yasaya uygun olduğu belirtilmiştir başvurucu tarafından hakimliğinin kararına karşı anadolu ağır ceza mahkemesine yapılan itiraz tarihli kararla reddedilmiştir karar başvuru numarası karar tarihi gerekçesinde hakimliği kararının usul ve yasaya uygun olduğuna ilişkin değerlendirmeye yer verilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk anayasa mahkemesi daha önceki kararlarında hükümlü ve tutukluların gönderdiği veya kendilerine gönderilen mektupların denetlenmesine dayanak oluşturan mevzuata yer vermiştir ahmet temiz b no v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu hakkında beyoğlu cumhuriyet başsavcılığının tarihli iddianamesi ile sahte çek düzenlediği iddiasıyla resmi evrakta sahtecilik suçundan cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır beyoğlu ağır ceza mahkemesi ağır ceza mahkemesi tarihli karar ile başvurucunun diğer sanık olan eşi ile birlikte başkasına ait çek koçanını alıp çok sayıda çeki imzalayarak tedavüle soktuğu gerekçesiyle yıl ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir başvuru numarası karar tarihi karar başvurucunun bildirdiği adreste tebliğ edilemediğinden tarihli ve sayılı resmi gazetede ilan edilmiştir tarihli ve sayılı türk ceza kanununun yürürlüğe girmesi nedeniyle tarihli uyarlama yargılaması sonucunda tarihli ve sayılı mülga türk ceza kanunu hükümlerinin başvurucunun lehine olduğu belirtilerek yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ve bu karar tarihli ve sayılı tebligat kanununun maddesi uyarınca tebliğ edilerek ilk karar kesinleştirilmiştir başvurucu kesinleşen karar nedeniyle tarihinde yakalanarak hakkındaki hükmün infazına başlanmıştır başvurucu hükmün infazı aşamasında kesinleştirme işleminin geri alınması ve tahliye isteminde bulunmuş ancak beyoğlu ağır ceza mahkemesi tarihinde talebi reddetmiştir olan beyoğlu ağır ceza mahkemesi ağır ceza mahkemesi tarihli karan ile talebin temyiz niteliğinde olduğunu belirterek dosyanın yargıtaya gönderilmesine ve hükmün infazının durdurulup başvurucunun tahliyesine karar vermiştir yargıtay ceza dairesi tarihli karar ile başvurucuya yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle temyiz istemini süresinde bulmuş ve inceleme tarihine kadar dava zamanaşımı dolmuş olduğundan tarihli karan bozarak kamu davasının düşmesine karar vermiştir başvurucu hakkındaki kamu davası düşme ile sonuçlanmış olmasına rağmen ilk derece mahkemesinin usule aykırı kesinleştirme işlemi nedeniyle hükmün infazına başlanıp ay gün süreyle haksız olarak ceza infaz kurumunda tutulduğunu belirterek tl maddi ve tl manevi tazminat istemiyle dava açmıştır anadolu ağır ceza mahkemesi tarihli karar ile hakkında düşme karan verilen kişilerin tazminat isteyemeyecekleri gerekçesiyle davayı reddetmiştir mahkeme bu gerekçenin yanı sıra ceza mahkemesinin kanıtlarını da göstermek suretiyle suçun işlendiğini tespit ettiğini ve mahkumiyete ilişkin kararın daha sonra yargıtay temyiz incelemesinde usulsüz tebligat nedeniyle bozulup inceleme tarihine kadar dava zamanaşımı dolduğundan kamu davasının düşmesine karar verilmesinin mahkeme kararına dayalı hapis cezasının infazını haksız hale getirmeyeceğini de belirtmiştir hüküm temyiz edilmiş ve yargıtay ceza dairesinin tarihli kararıyla onanmıştır nihai kararın başvurucuya tebliğine ilişkin herhangi bir belge ve bilgi bulunmadığından başvurucunun karan öğrendiğini bildirdiği tarihi esas alınarak başvurunun süresi içinde olduğu kabul edilmiştir iv hukuk sayılı mülga türk ceza kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir bir kimse resmen memur olmadığı halde uncu maddede gösterilen suretlerle resmi bir varakada sahtekarlık yaparsa iki seneden sekiz seneye kadar ağır hapis cezalandırılır sayılı kanunun maddesinin ilgili kısmı şöyledir bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır sayılı kanunun dava zamanaşımı kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası e beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya para cezasını gerektiren sekiz yıl geçmesiyle düşer tarihli ve sayılı ceza muhakemesi kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir türk ceza kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde davanın düşmesine karar verilir ancak soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa gerçekleşmesini beklemek üzere durma kararı verilir bu karara itiraz edilebilir sayılı kanunun tazminat isteyemeyecek kişiler kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişilerden aşağıda belirtilenler tazminat isteyemezler c genel veya özel af şikayetten vazgeçme uzlaşma gibi nedenlerle kovuşturmaya yer olmadığına veya davanın düşmesine karar verilen veya kamu davası geçici olarak durdurulan veya kamu davası ertelenen veya düşürülenler tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun koşulu kenar başlıklı maddesi şöyledir mahkumiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamaz v
No violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucular ili maltepe ilçesinde bulunan paylı mülkiyete konu bir taşınmazın hisseli maliklerindendir söz konusu taşınmaz belirtilen yerleşim yerine ilişkin olarak hazırlanan onay tarihli ölçekli nazım imar planında ve onay tarihli ölçekli uygulama imar planında akaryakıt istasyonu alanı olarak ayrılmıştır başvuru numarası karar tarihi başvurucular ve paydaşları imar mevzuatı yönünden gerekli ruhsat işlemlerini tamamladıktan sonra taşınmazı tarihinde imzalanan kira sözleşmesi ile akaryakıt istasyonu olarak işletilmek üzere petrol ürünleri alım satım işi ile iştigal eden bir şirkete kiracı şirket kiraya vermişlerdir kira sözleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere düzenlenmiştir aynı muhitte akaryakıt istasyonu işletmekte olan başka bir şirket davacı şirket tarafından belirtilen yerleşim yerine ilişkin nazım ve uygulama imar planlarının başvurucuların hissedarı olduğu parsel sayılı taşınmazın akaryakıt istasyonu alanı olarak ayrılmasına dair kısımları yönünden iptali istemiyle büyükşehir ve maltepe belediyelerine davalı idareler karşı idare mahkemesinde dava açılmıştır mahkemesinde mahkeme görülen bu davaya kiracı şirket davalı idareler yanında müdahil sıfatıyla katılmıştır mahkeme tarihli kararıyla dava konusu imar planlarını iptal etmiştir kararın gerekçesinde akaryakıt istasyonlarına ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca tarihinden sonra yapılan başvurularla açılmak ve işletilmek istenen akaryakıt satış istasyonlarının mesafe koşuluna uymalarının zorunlu olduğu belirtilmiştir yerinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen rapora istinaden akaryakıt istasyonlarına ilişkin olarak mevzuat hükümleri uyarınca belirlenmiş mesafe koşulları dikkate alınmadan tesis edildiği anlaşılan dava konusu imar planlarında dava konusu parsel yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı ifade edilmiştir karar davalı idarelerin ve müdahilin temyiz yoluna başvurması üzerine danıştay altıncı dairesinin daire tarihli kararıyla bozulmuştur bozma kararının gerekçesinde nazım imar planına karşı açılan davanın süresinde olmadığı tespit edilmiştir uygulama imar planının da süresinde dava konusu edilmeyen nazım imar planına uygun olması karşısında ilk derece mahkemesince bu husus gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken dava konusu planların iptali yolunda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmediği belirtilmiştir davacı şirket bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna gitmiştir daire tarihli kararıyla karar düzeltme istemini kabul etmiş ve ilk derece mahkemesi kararını onamıştır planlarına ilişkin yargılama süreci bu şekilde kesinleştikten sonra davacı şirket bu kez mevcut imar durumuna aykırı olduğu gerekçesiyle kiracı şirket adına düzenlenen gayrisıhhi müesseselere ait ruhsatların iptali ve akaryakıt istasyonunun faaliyetinin durdurulması talebiyle tarihinde belediyeye başvurmuş başvurusu cevap verilmemek suretiyle reddedilmiştir davacı şirket zımni ret işleminin iptali istemiyle mahkemesinde dava açmıştır anılan mahkemenin dava konusu zımni ret işleminin iptali yönündeki tarihli kararı gereğince kiracı şirketin çalışma ruhsatı iptal edilmiştir başvuruculardan sema tarihinde büyükşehir belediyesine başvurmuş ve taşınmazına ilişkin imar planının iptali talebiyle herhangi bir dava açılıp açılmadığının dava açıldıysa mahkeme ve dosya esas numarası bilgilerinin ne olduğunun ve davanın sonucunun tarafına bildirilmesini istemiştir büyükşehir belediyesi tarihli cevap yazısında taşınmaza ilişkin imar planlarının yargı kararı ile iptal edildiğini bu sebeple söz konusu parselin plansız hale geldiğini ancak taşınmaza ilişkin yeniden planlama süreci başlatıldığını ve bu sürecin devam ettiğini adı geçen başvurucuya bildirmiştir başvuru numarası karar tarihi söz konusu yazı tarihinde adı geçen başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv a ulusal hukuk tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda üçüncü şahısların davaya katılması davanın ihbarı hallerinde hukuk usulü muhakemeleri kanunu hükümleri ancak davanın ihbarı danıştay mahkeme veya hakim tarafından resen yapılır tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun yargılamaya hakim olan ana başlıklı bölümünde yer alan maddesinde hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiştir anılan madde şöyledir davanın tarafları müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler bu hak a yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını b açıklama ve ispat hakkını c mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut açık olarak gerekçelendirilmesini içerir sayılı kanunun ve şartları kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir taraflardan biri davayı kaybettiği takdirde üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir sayılı kanunun bulunulan kişinin durumu kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir dava kendisine ihbar edilen kişi davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir sayılı kanunun müdahale kenar başlıklı maddesi şöyledir üçüncü kişi davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla tahkikat sona erinceye kadar müdahil olarak davada yer alabilir sayılı kanunun müdahilin durumu kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir müdahale talebinin kabulü halinde müdahil davayı ancak bulunduğu noktadan itibaren takip edebilir müdahil yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebilir onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabilir başvuru numarası karar tarihi b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesi avrupa haklan sözleşmesinin sözleşme maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir herkes davasının medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar konusunda karar verecek olan bir mahkeme tarafından görülmesini isteme hakkına sahiptir avrupa hakları mahkemesi avrupa haklan mahkemesi sözleşmenin maddesinin numaralı fıkrasının açık bir biçimde mahkeme veya yargı erişim hakkından söz etmese de maddede kullanılan terimler bir bütün olarak bağlamıyla birlikte dikkate alındığında mahkemeye erişim hakkını da garanti altına aldığı sonucuna ulaşıldığını belirtmiştir krallık b no göre mahkemeye erişim hakkı sözleşmenin maddesinin numaralı fıkrasında mündemiçtir bu çıkarsama sözleşmeci devletlere yeni yükümlülük yükleyen genişletici bir yorum olmayıp maddenin numaralı fıkrasının birinci cümlesinin lafzının sözleşmenin amaç ve hedefleri ile hukukun genel prensiplerinin gözetilerek birlikte okunmasına dayanmaktadır sonuç olarak sözleşmenin maddesinin numaralı fıkrası herkesin medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili iddialarını mahkeme önüne getirme hakkına sahip olmasını kapsamaktadır krallık adil yargılanmanın bir unsurunu teşkil eden mahkemeye erişim hakkının mutlak olmadığını doğası gereği devletin düzenleme yapmasını gerektiren bu hakkın belli ölçüde sınırlanabileceğini kabul etmektedir ancak bu sınırlamaların kişinin mahkemeye erişimini hakkın özünü zedeleyecek şekilde ve genişlikte kısıtlamaması ve zayıflatmaması gerektiğini ifade etmektedir göre meşru bir amaç taşımayan ya da uygulanan araç ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi kurmayan sınırlamalar sözleşmenin maddesinin birinci fıkrasıyla uyumlu olmaz sefer yılmaz ve meryem b no b no march b no göre iç hukuktaki başvuru yollarına erişimi engelleyen bir kanunun bulunmaması maddenin numaralı fıkrasındaki gerekliliklerin yerine getirilmesi bakımından her zaman için yeterli olmayabilir hukuk devleti ilkesinin demokratik toplumdaki işlevi gözönünde bulundurulduğunda kanun koyucu tarafından temin edilen erişimin derecesinin aynı zamanda bireylerin mahkeme hakkının güvenceye bağlanması bakımından yeterli olması gerektiği anlaşılmaktadır erişim hakkının etkili olabilmesi için bireyin hakkına müdahale teşkil eden eylem ve işleme karşı argümanlarını dile getirebileceği açık ve pratik fırsatlara sahip olması gerekir b no idari yargıda ihbar müessesesini incelediği menemen minibüsçüler b no kararına konu olayda valilik tarafından belli kategorideki araçlara sigorta yaptırmak kaydıyla geçici güzergah yetki belgesi verilmesini öngören bir düzenleyici işlem çıkarılmıştır bu düzenleyici işlem hattında faaliyet gösteren menemen minibüsçüler odasını doğrudan ilgilendirmektedir menemen yolcu otobüsleri motorlu taşıtlar kooperatifi tarafından söz konusu düzenleyici işleme karşı valilik aleyhine açılan dava üzerine idare mahkemesi başvuru numarası karar tarihi düzenleyici işlemi iptal valilik kararı temyiz etmiştir menemen minibüsçüler odası temyiz safhasında müdahale dilekçesi vermiştir danıştay tarihinde başvurucunun müdahale talebini kabul ettikten kısa bir süre sonra ilk derece mahkemesi kararını onamıştır valilik tarihinde başvurucunun araçlarına izin veren yeni bir düzenleyici işlem çıkarmış ise de bu işlem de tarihinde idare mahkemesince iptal edilmiştir tarihinde başvurucuya taşımacılık faaliyetine son vermesi hususu tebliğ edilmiştir sayılı kanunun davanın ihbarı usulüyle ilgili olarak hukuk usulü muhakemeleri kanununa atıfta bulunan maddesinin özellikle davanın dava konusu uyuşmazlık nedeniyle menfaati etkilenen üçüncü kişilere bildirilmesinin mahkeme tarafından resen yapılmasını öngördüğüne işaret etmiştir menemen minibüsçüler anılan maddenin açık lafzına rağmen mahkemenin başvurucuyu ihtilaf konusu uyuşmazlıktan haberdar etmediğini vurgulamıştır göre sonuç olarak başvurucu ilk davada ilk derece safhasında yargılamaya katılamaması nedeniyle dinlenilme imkanından mahrum kalmıştır temyiz nedenlerinin sınırlı sayı kuralına tabi olması nedeniyle başvurucu esasa ilişkin itirazlarını danıştayda da ileri sürememiştir davaya ilişkin ise sayılı kanunun maddesine uyulmaması nedeniyle başvurucu uyuşmazlıkla tamamen irtibatsız kalmıştır asıl taraf olarak valiliğin kararı temyiz etmemesi sebebiyle başvurucu danıştayda sınırlı da olsa iddialarını öne sürme imkanı bulamamıştır menemen minibüsçüler bu çerçevede başvuruyu değerlendiren ulusal mahkemelerin sayılı kanunun maddesindeki gereklilikleri yerine getirmede başarı sağlayamamalarının başvurucuyu hak ve yükümlülüklerini doğrudan etkileyen uyuşmazlıkla ilgili olarak dinlenilmekten alıkoyduğu ve başvurucunun mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşmıştır menemen minibüsçüler v
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz in ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden ankara idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin yusuf sevki hakyemez
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir arkadaş olan maktul ile başvurucu tarihinde ayvalık sarımsaklıdaki g barda karşılaşmışlardır başvurucu ve maktul anılan bara cihazından geçerek girmişlerdir başvurucu çağırdığı ticari taksi ile evine gitmek üzere ayrılmış maktul ise kendi aracıyla ayrılmıştır taksi şoförü eynin beyanının ilgili kısmı şöyledir olay tarihi itibarıyla daha önceden tanıdığım ve ile yanındaki kişileri başvuru numarası karar tarihi gece saat civarlarında g bara getirdim yaklaşık yarım saat dakika sonra beni taksi durağından tekrar aradılar g bara giderek ve cyi aldım bu sırada c ölen ve e de diskodan çıkıyorlardı metre kadar gittikten sonra cnin içinde bulunduğu araç selektör yaktı ben durdum aracı e kullanıyordu ile c görüştü daha sonra araçtaki benim aracımdakiler cnin bulunduğu araca bindiler ben de durağa döndüm yaklaşık dakika kadar sonra el kadar silah sesi duydum ancak gidip bakmadım kolluğa yazılan yazıya verilen cevapta tarihinde anılan bara silahla bir kimsenin girmediği belirtilmiştir burhaniye cumhuriyet başsavcılığının tarihli ve sayılı iddianamesiyle başvurucunun kasten insan öldürme olası kasıtla yaralama ve ruhsatsız silah taşıma suçlarını işlediği iddiasıyla aynı yer ağır ceza mahkemesine kamu davası açılmıştır burhaniye ağır ceza mahkemesi tarihli ve sayılı kararıyla başvurucunun kasten öldürme suçundan on beş yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir mahkeme olası kasıtla yaralama ve ruhsatsız silah taşıma suçlarına ilişkin olarak ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir dosya kapsamındaki tüm bilgi belge tutanak otopsi raporu mağdura ait rapor bilirkişi raporları ve mağdur katılan sanık ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde maktul c a ile sanık ünalın arkadaş oldukları olay tarihinde sanık ve maktulün beraber ayvalık sarımsaklı da ki barda dosya kapsamında beyanlarına başvurulan bir kısım tanıklar ile birlikte eğlendikleri bardan çıktıktan sonra küçükköy beldesi mahallesi millet caddesi üzerinde saat sıralarında maktul ile sanık arasında hesap ödenmesinden dolayı tartışma çıktığı ve bu tartışma esnasında sanık yanında taşıdığı ayvalık adli emanetinin sırasında kayıtlı ruhsatsız silah ile maktul c ye el ateş ettiği ve akabinde olay yerinden kaçtığı sol uyluk üst dış yandan sol kasıktan sağ uyluk üst ve sağ uyluk arka üstten olmak üzere mermi çekirdeğinin isabet ettiği maktulün balıkesir devlet hastenesinde hayatını kaybettiği adli tıp kurumu bursa grup başkanlığı morg dairesinin protokol nolu otopsi raporunda da belirtildiği üzere maktulün ölümünün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmalarına bağlı av ile av yaralanmaları neticesinde gelişen kanamaya ve şok sonucu meydana geldiği otopsi bulgularında kişinin vücuduna sol uyluk üst dış yandan sol kasıktan sağ uyluk üst ve sağ uyluk arka üstten olmak üzere toplam dört adet ateşli silah mermi çekirdeği isabet etmiş olduğu ve numara ile tariflenen sol kasıktan no ile tariflenen sağ uyluk arka üstten giren mermilerin yukarıda tariflenen trajeleri boyunca büyük damar yaralanmalarına yol açtığından müstakilen ve müştereken ölümcül nitelikte olduklarını no ile tariflenen sol uyluk üst dış yan ve no ile tariflenen sağ uyluk üst giren mermileri ise sadece derin adele seyirle vücudu terkettiklerinden hayati tehlike yapmaksızın basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaralanmalara yol açtığı jandarma genel komutanlığı bursa bölge kriminal laboratuvar amirliğinin tarih uzmanlık numaralı uzmanlık raporunda incelemek için gönderilen adet el seri nolu silahın sayılı yasaya göre atışa elverişli ve evsafı haiz vahim nitelikte olmayan ateşli silah olduğu ve olay yerinde bulunan dokuz adet başvuru numarası karar tarihi kovan ve bir adet mermi çekirdeği gömleği parçasının inceleme konusu el seri nolu silahtan atıldıklarının tespit edildiği anlaşılmıştır her ne kadar sanık aşamalardaki savunmalarında silahın kendisine ait olmadığını silah taşımadığını silahın maktule ait olduğunu ve olay anında maktulün silah çıkardığını ve tartışma esnasında maktulün elindeki silahın patladığını kendisinin kesinlikle silaha dokunmadığını ateş etmediğini olayın kaza olduğunu maktulün kendi kendini vurduğunu ileri sürmüş ise de sanık in olay sonrasında maktulü ve olay esnasında yaralanan mağduru olay yerinde terk ederek hemen olay yerinden kaçması ve olaydan sonra uzunca bir süre geçtikten sonra sekiz gün sonra güvenlik güçlerine teslim olması diğer sanık ünün de olayda kullanılan silahı başka bir yere atarak onun da kaçması ve diğer sanık ile aynı gün teslim olması maktule ait otopsi raporunda belirtilen hususlarda birlikte dikkate alındığında sanık in kendisinin ateş etmediğini maktulün kendi kendini vurduğunu diğer mağdur cnin de nasıl yaralandığını bilmediğini savunduğu bil olayda yardım etmek yerine hemen olay yerini terk ederek uzunca bir süre kaçması diğer sanık nün de aynı şekilde uzun bir süre kaçması ve silahı başka bir yere atması karşısında sanığın bu yöndeki savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmiş ve bu sebeple sanığın bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir maddi kabul karşısında sanık in maktül c a kasten öldürmek suçundan eylemine uyan maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiş sanık in aşamalardaki beyanlarında maktul ile hesap ödeme yüzünden tartıştıklarını ve bu tartışma esnasında maktulün kendisine küfür ettiğini küfürlü konuştuğunu beyan etmesi ve dosya kapsamı itibarı ile alınan beyanlardan sanığın bu yöndeki savunmasını çürütecek her türlü şüpheden uzak kesin somut delil elde edilememesi nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanık in eylemini maktulden kaynaklanan haksız tahrikin etkisi altında gerçekleştirdiğinin kabulü gerekmiş ve bu sebeple sanık in cezasından tck maddesi gereğince indirim yapılmasına sanığın duruşmalardaki iyi hali lehine takdiri indirim sebebi kabul edilerek gereğince cezasından oranında indirim yapılmasına başvurucunun temyizi üzerine yargıtay ceza dairesi tarihli ve sayılı ilamıyla kasten insan öldürme suçu yönünden anılan mahkeme kararının onanmasına diğer suçlara ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının ise itiraz yasa yoluna tabi olması nedeniyle mahallinde değerlendirme yapılmak üzere inceleme dışı bırakılmasına karar vermiştir nihai karar başvurucu vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı türk ceza kanununun ve maddeleri iv
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar tarihleri tc ziraat emekli tabi olarak daha sonra bu bir sure sosyal sigortalar kurumuna ssk tabi olarak sonra olarak prim ssk tarihi karar tarihi anayasa mahkemesi tarihli ve karan ile tarihli ve sosyal tabi olarak hizmetlerin kanunun maddesinde yer alan son tc emekli tabi emekliye aynlan ve ibaresini ve maddelerine iptal bu karar tarihli resmi gazetede olup tarihi tarihli sosyal kurumundan sgk emekli tabi olarak hizmet kendisine emekli ikramiyesi talep sok tarihli talebini bu anayasa mahkemesinin iptal geriye sgk aynca kanun koyucu bu konuda yeni tarihli ve kanunun maddesi ile tarihli ve cumhuriyeti emekli kanununun maddesinin birinci son bu kanun veya kanunun maddesi gerektiren ahmakta iken emekliye aynlan ve eklinde bu tarihi ise kanunun maddesi tarihi olarak sgkya konusu iptal girmesinden yeni bir emeklilik ikramiyesinin tarihinde ankara idare mahkemesinde mahkeme talebinin reddine idari iptali ve bahse konu emekli ikramiyesinin yasal faiziyle birlikte kendisine istemiyle dava mahkeme tarihinde ile dava konusu iptaline karar mahkemece emekli tarihte bulunan dikkate hesaplanacak emekli ikramiyesi tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sgk karar sgk tarihli ile lehine mahkeme karan emekli ikramiyesinin tarihine bu aynca hesaplama sonucu tl emekli ikramiyesi ve tl faiz banka temyiz edilen karar dairesince daire idare mahkemesi hakimlerinden biri tarihinde karar istemi de daire tarihinde tarihinde bireysel bozma uyan mahkemece tarihinde ile dava konusu iptaline karar mahkemece emekli tarihte bulunan dikkate hesaplanacak emekli ikramiyesi tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sgk karar temyiz edilen karar ankara idare mahkemesi idari dava dairesince tarihinde karar tarihi nihai vekiline tarihinde iv ilgili hukuk konu ilgili hukuk bkz ferda b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan emekli ikramiyesinin tarihindeki esas nedeniyle ihlal ileri ikramiye tarihlerinin de emekli tarihin esas kaybetmesine yol b konu olayda uygulanacak ilkeler anayasa mahkemesinin ferda karan ile ortaya ferda emekli ikramiyesi mevcut derece mahkemelerince kabul bu maddesi tekil ferda enflasyon eklindeki yararlanmaya birinci kural incelenmesi gerekir ferda anayasa mahkemesi kanun koyucunun bir hak olarak veya kamu borcu haline ge nedeniyle alacakta veya hakka konu bedelde meydana gelen bir halinde ihlaline karar mehmet ve digerleri b no akel san ve tic a b no ferda bu anayasa mahkemesi mahkemelerce alacak veya enflasyon am ihlal karar abdulhalim b no ve ticaret ltd ti b no emekli ikramiyesi suretiyle derece mahkemelerince anayasa mahkemesinin iptal kararlan da emekli ikramiyesinin karar bu yandan ikramiye tarihindeki esas talebinin somut bir temele hesaplama ve esaslan takdir derece mahkemelerine ait ferda bununla birlikte karar tarihi emekli tarihi emekli ikramiyesine hak tespit ettikleri nitekim ikramiyenin da bu tarihteki ancak bu ikramiye sgkya tarihinden itibaren yasal faiz bkz istatistik kurumu verilerine hak tlnin agustos enflasyon tldir bu durumda gereken tl emekli ikramiyesi agustos tuik verileri enflasyon tldir yukandaki verilere tl telafi edecek fark tldir buna derece mahkemelerince tarihinden itibaren yasal faiz iletilmesine karar olup bu tl faiz bu durumda uygulanan yasal faize hak tarihten bu yana enflasyonun diger bir bile daha az bir miktara enflasyon olarak emekli ikramiyesine hak tarihten tarihe kadar yirmi enflasyon oranlan dikkate konusu belirtilen olarak am ve bir bu sebeple konusu kamunun yaran ile gereken adil dengeyi aleyhine sonucuna benzer bkz ferda maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir c kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ve inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan irin yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir karar tarihi miktara emekli ikramiyesinin talebinde ihlal sonucuna ihlali nedeniyle zarar bedelidir bu bedelinin ise tl yukanda bkz belirtilen tutardan tl faiz de mahsup maddi zararlan net tl maddi tazminat karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl hantan giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c net tl maddi tazminat tazminata diger taleplerin reddine d tl giderinin e takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz f bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin recep dye dye recai akyel
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar ile eden mal ve hizmet gd ve vergi raporu bu rapora vergi gd ve ve sahte faturalar vergi dairesi vergi idaresi tarihli ile vergi raporu gd ve mal ve hizmet ait sahte belirtilerek bu isabet eden katma vergilerinin kdv tenzil edilmesi aksi takdirde olumsuz listesine amlan olumsuz listesine girmemek ivin vergi idaresine tarihlerde ihtirazi beyannameleri bu beyannameler vergi idaresince kdv damga vergisi ve gecikme faizi tahakkuk ve vergi karar tarihi ihtirazi verilen beyannameleri uzerine vergi idaresince tahakkuk ettirilen vergilerin gecikme faizlerinin ve vergi iptali talebiyle ve tarihlerinde vergi mahkemesinde vergi mahkemesi davalar dava ihtirazi beyannamelerinin vergi idaresinin uzerine mal ve hizmet sahte somut tespit ilkesine eklerle ilgili vergi incelemesi ilgili beyannameyi vermeme durumunda olumsuz listesine dahil olmak durumunda vergi mahkemesi ve tarihli tarihli ve katma vergisi kanununun maddesinde yasal sureler sonra verilen kdv konulan ihtirazi beyannameler uzerinden tahakkuk ettirilen vergiye bir etkisinin davalan edime idare mahkemesi ve tarihli vergi mahkemesi idare mahkemesi beyan olunan matrah uzerinden tarh olunan vergiye dava kabul ancak ihtirazi verilen beyannamelerle ilgili kanun dikkati kararda mal ve hizmet olumsuz listesinde yer beyannamesi vermek durumunda idare mahkemesi sonu olarak bir inceleme ve olup kendisi ve fatura her incelenerek ortaya konulmadan kod listesinden verilen beyannameleri uzerine tahakkukta ve kesilen cezada hukuka kanaatine idarenin karar istemini tarihinde kabul eden idare mahkemesi bozma ilk derece mahkemesi beyanname verme suresi sonra verilen beyannameye konulan ihtirazi beyanname uzerinden tahakkuka etkisi gibi dava vermesinin idare mahkemesi da yaparak idarece izahat istenmesinin belirtilen durumu bozma ve vergi ile tahakkukun hukuki isabet sonucuna nihai kararlar ve tarihlerinde ve tarihlerinde bireysel iv ilgili hukuk a ulusal hukuk mevzuat tarihli ve vergi usul kanununun maddesinin ilgili karar tarihi a vergi bu kanunda vergi kanunu tabiri kanun ile bu kanun tabi vergi resim ve hare ifade eder vergi kanunlan aft ve ruhu ile ifade eder hallerde maksat kanunun yeri ve diger maddelerle olan tutularak vergilendirmede vergiyi olay ve bu olaya muamelelerin gerek mahiyeti kanunun maddesinin birinci vergi incelemesinden maksat gereken vergilerin tespit etmek ve kanunun maddesinin ikinci beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar tarh edilen vergilere karl dava bu kanunun vergi ait mahfuzdur tarihli ve idari kanununun maddesinin vergi mahkemelerinde vergi dogan tarh edilen vergi resim ve ile benzeri mali ve zam ve dava konusu edilen tahsil durdurur ancak net maddenin vergi tahsil devam eder bu yeniden ileme ile ihtirazi verilen beyannameler tahsilat durdurmaz bunlar istenebilir kanunun maddesinin ilgili vergiye tabi hesaplanan katma vergisinden bu kanunda aksine faaliyetlerine olarak vergileri indirebilirler a kendilerine teslim ve hizmetler hesaplanarak fatura ve benzeri vesikalarda katma vergisi kanunun maddesinin ilgili yurt veya ithal olunan ve hizmetlere ait katma vergisi alt veya benzeri vesikalar ve makbuzu aynca ve bu vesikalar kanuni kaydedilmek indirilebilir karar tarihi kanunun maddesinin ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar katma vergisi beyannamelerini vergilendirme kadar ilgili vergi dairesine vermekle vergi dava daireleri kurulunun tarihli ve ilgili vergi usu kanununda vergilendirmenin beyana gereken durumlarda veya verginin ya da ihtirazi bildirilmesin bir beyanname ile bildirilmesi gereken tespit eklinden ya da gereken vergi muafiyet veya istisna dogan vergi yaratmaktan vergi belirtilen zamanda verilen beyannameye rekince ve kanununu kanunu ile tarihte giren kanununun maddesinin ilk kez ifadesini verilen beyannameler tarh edilen vergilere karl dava tahsil bunlar kurala beyannamelerinin rekince ile verilmesi konusundaki duraksama son verilen vergi beyannamesine beyannamede hesaplanan verginin ya da bir tahakkuk ettirilmemesi istenerek konusunu nedenin yapan idare kabul edilmemesi halinde beyanname tarh edilen verginin ihtirazi konulan dava konusu edilebilmesini noksan beyanda ve verginin ger tahakkuk etmesini vergi dava daireleri kurulunun tarihli ve ilgili beyannamenin verilmesi sonra verilen bu beyannamenin kanuni yo ve sadece ceza kesilmesini verilen beyannamelere etkileyici bir bu kanuni sonra verilen beyannameye kanuni ancak verilen beyannamelere hukuksal sonucun da olanak yoktur vergi dava daireleri kurulunun tarihli ve ilgili vergi usu kanununun maddesinin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar tarh edilen vergilere karl dava kanununun karar tarihi maddesinin bendinde de ihtirazi verilen beyannameler ile tahsilat arzlan tahsil yer verilmekle ihtirazi beyan tahakkuk ettirilen vergilere dava kabul verilen vergi beyannamesine ihtirazi beyannamede hesaplanan verginin ya da bir tahakkuk ettirilmemesi istenerek ihtirazi konusunu nedenin yapan idare kabul edilmemesi halinde beyanname tarh edilen verginin ihtirazi konulan dava konusu edilebilmesini noksan beyanda ve verginin ge etmesini bu nedenle ihtirazi ancak beyanname verme verilen beyannamelere konulabilir beyan vergilere ait ihtirazi beyannamenin vergi zamanlarda verilmesi beyanname verme sonra verilen beyannameye konulan ihtirazi beyanname tahakkuka etkisi gibi dava arma vermesi de bu durumda beyanname verme sonra ihtirazi beyannamesi verilmesi tahakkuk eden vergiye dava bulunmamakta olup mahkemece dava ve savunma ekli beyanname ve eki belgelerde beyannamenin ihtirazi herhangi bir ibare ve yolunda yerinde birlikte reddi yolundaki sonucu itibariyle isabetsizlik dokuzuncu dairesinin tarihli ve ilgili vergi usu kanununun maddesinde vergi beyan vergilerin tahakkuk fiji ile tarh ve tahakkuk aym kanunun vergi ve ile ilgili a vergi ve ruhu ile ifade hallerde vergi maksat kanun yeri ve diger maddelerle olan tutularak b de vergilendirmede vergiyi olay ve bu olaya muamelelerin mahiyetinin esas da bu maddenin son olan ise iktisadi ticari ve teknik icaplara uymayan veya normal ve mutad olmayan bir durumun iddia halinde bunu iddia eden tarafa ait kanunun maddesinin ikinci ise beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar tarh edilen vergilere dava kurala katma vergisi kanununun maddesinin katma vergisinin bu kanunda aksine tarh bu birlikte beyan olunan matrah tarh olunan vergiye dava ise de kanunun maddesinin bendinde yer alan ve ihtirazi karar tarihi verilen beyannamelerle ilgili kural dikkate ihtirazi verilen beyannamelere da dava beyan ettikleri matrah irin ihtirazi bir beyanname verilen bir donem irin daha sonra ilk beyan edilen bilgileri ikinci bir beyanname vermeleri ve verecekleri bu beyannamelere ihtirazi kayu koyarak dava kendiliklerinden yeni bir beyanname vermeleri konusu olmakla birlikte idarenin sonucu ikinci bir beyanname durumlarla da hatta verilen beyannameye dava arma tutan ihtirazi idarece izin aksi halde beyannamenin kabul turkiye cumhuriyeti uncu maddesinde vergi resim ve benzer mali kanunla konulup veya yer yetkileri ve eylem ve kanunda vergi idaresine kestirilememesi nedeniyle giderek daha yetkiler verilmekteyse de idare bu yetkisini hukukun gene ilkelerini anayasa ve ve ruhunu ve idari gelenekleri dikkate almak hukukun irin yeterli o adalete ve hakkaniyete de uygun gerekir vergilendirme yetkisinin temel hak ve olan ilgisi nedeniyle bireylerin devlet haberdar ve buna yapabilmeleri hukuk bir hukukunda hukuktan olarak idarenin tek irade hukuki yeterli olsa da vergi beyannamesi vermek gibi hukuk irade uzerine vergi tarh ve tahakkuk ettirilmesi idari tesis durumlarda hukuk irade her turlu iradeyi bozucu etkenlerden uzak olarak konusu halinde bu beyana tesis edilen idari hukuka uygun edilemez olayda ise idarece yasada belirtilen tarhiyat ve vergi incelemesine olup mal ve hizmet olumsuz listesinde yer beyannamesi vermek durumunda bu durumda bir inceleme ve olup kendisi ve fatura her incelenerek ortaya konulmadan kod listesinden verilen beyannameleri uzerine tahakkukta ve kesilen cezada hukuka reddeden vergi mahkemesi yasal is abet dokuzuncu dairesinin tarihli ve ilgili davada katma er vergisi beyannamelerini veren daha sonra ihtirazi konulmadan ikinci bir beyanname daha vererek ilk beyannamede yer alan indirime konu beyannameden aleyhine olan bu durumun kendi iradesiyle ortaya iddia edilse de ticari bir bu bir eylemde ikinci beyannamelerin iradeyle edilemez sahte idarenin gereken olumsuz tespitler var ise bunu bir vergi incelemesi ve vergi inceleme raporuyla ortaya koyarak gerekirse resen tarhiyat yaparak bunu etmesidir oysa bu ile karar tarihi indirimleri verilen ikinci beyannamelerin iradeye gibi buna beyannamelerde ihtirazi bu beyan uzerine vergiye dava edilmesi de bu durumda bir inceleme ve olup kendisi ve fatura her incelenerek ortaya konulmadan ile verdirilen beyannameleri uzerine vergilemede isabet anayasa mahkemesi karan anayasa mahkemesinin tarihli ve ilgili beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar uzerinden tarh edilen vergilere dava itiraz konusu mahkemeye na ve da adil bir turk vergi sisteminde benimsenen tarh beyannameye bu tarh beyan etmekte ve idare beyan edilen bu matrah uzerinden tarhiyat konusu kural ile kendi dava nitekim kendi dava hukuki yarar da konusu yer bu kanunun vergi ait mahfuzdur vergi bu belirtilmektedir uygulamada ortaya ve tarihli kanun un maddesinin olarak ihtirazi verilen beyannamelere dava de diger konusu kural gelirinin istisna muafiyet vb nedenlerden vergiye tabi olup konusunda iddia ve bir ileri ancak ile birlikte mahkemeye ve hak arama bir uygulamada hangi tur beyannamelere ihtirazi kanuni suresi veya kanuni suresinden sonra verilen beyannamelere ihtirazi konulup dava sorunu ise itiraz konusu kuralla ihtirazi ile ilgilidir somut olayda da gibi ihtirazi uygulamada ortaya ve beyannamesi olarak beyannamelere konulup konulabilse dahi dava itiraz konusu kanuni olan kanun un maddesinin yorumundan yandan kanun un maddesinin ihtirazi verilen beyannameler uzerine tahsilat davalar ibaresiyle beyannameler herhangi bir herne kadar kanuni suresinden sonra verilen beyannamelere ihtirazi konulup hususunun neden anayasa ya ileri ise de herhangi bir mahkemeler neden hukukunun he karar tarihi zaman olup bu durumun anayasal bir sorun konusu kaid ki hukuk sistemi mahkemeler hukuki yollara yer b hukuk avrupa insan haklan ek nolu kenar maddesi her ve mal ve isteme bir kimse ancak kamu yaran sebebiyle ve yasada ve hukukun gene ilkelerine uygun olarak mal ve yoksun yukandaki devletlerin kamu uygun olarak veya vergilerin ya da veya para irin gerekli yasalan uygulama konusunda sahip olduklar hakka hale getirmez avrupa insan haklan mahkemesi vergi yoluyla ek nolu maddesinin ikinci kural bu paragrafta yer alan taraf devletlere vergi koyma ve vergilerin gerekli kanunlan konusunda bir yetki kabul b no diger taraftan her ne kadar ek nolu maddesinde olarak usule edilmese de bu maddenin keyfi korunmak kanun veya keyfi ya da makul olmayan savunma ve sorumlu makamlar etkin bir ortaya koyabilme belirtmektedir bu ise uygulanan b no b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan ve mal ve hizmet olumsuz listesinde kod listesi yer nedeniyle vergi idaresince uyan beyannameleri vermek zorunda ihtirazi verilen bu beyannameler vergi ve gecikme faizi tahakkuku ile kesilen vergi vergi mahkemesinde konusu beyannamenin kanuni sonra bahisle olarak reddedilmesinden ve adil ihlal ileri karar tarihi mahkemeye dokuzuncu dairesi ile vergi dava daireleri kurulunun kararlan hukuki sarsacak nitelikte ve bu giderecek yeterli hukukta kendi dava hukuki yarar kanunun maddesinin konusu amlan mahkemeye ve hak arama bir son olarak kanuni sonra verilen beyannamelere ihtirazi konulup hususundaki anayasal bir sorun ifade b kenar maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil da ihlal ileri iseler de vergilendirme ilgili ihlali incelenmesi kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas a ve ile ihtirazi beyannameler tarh ve tahakkuk sonucu kdv ve damga vergisi ile bu vergilere ait gecikme faizi ve vergi tekil hususu anayasa mahkemesinin vergi ve benzeri mali ile sosyal prim ve belirlemeye ve almaya dikkate devletin kamu kontrol veya yetkisi incelenmesi kabul arif b no narsan plastik san ve tic ltd ti b no somut olayda da veya kural incelenmesi gerekmektedir karar tarihi b ihlal maddesi temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu ve ruhuna demokratik toplum ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ilkesine olamaz maddesinde bir hak olarak bu kamu yaran ve kanunla bulunulurken temel hak ve genel ilkeleri maddesinin de gerekmektedir anayasaya uygun olabilmesi kanuna kamu yaran ve aynca ilkesi gerekmektedir recep tarhan ve afife tarhan b no kanunilik ilk incelenmesi gereken kanuna olma bu tespit diger inceleme ihlal sonucuna kanuna yeterince belirli ve kanun gerektirmektedir turkiye a b no ford motor company b no necmiye ve digerleri b no konusu olayda kanun ile tarihli ve damga vergisi kanunu kdv ve damga vergileri tarh ve tahakkuk kanunun maddesine de vergi bu vergi mahkemesinde davalar ancak derece mahkemelerince vergi idaresince bildirim beyannamelere ihtirazi kanunun maddesine olarak dava davalar bu beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar tarh edilen vergilere dava somut olayda dikkate alan anayasa mahkemesi hukukun dair maddesindeki gereklilikleri konusunda takip edilen ve olup sorgulayarak sonuca benzer bkz arif b no arna vergi ve benzeri mali ile sosyal prim gerekli tedbirlerin ve bu kapsamda gerekli ve uygun kanun koyucunun geni bir takdir yetkisi diger bir bu karar tarihi geni takdir yetkisi vergilerin tahsilini almak hem gerekli vergisel ihdas etmek hem de gerekli tasarruflarda bulunmak vergi koruma uygulamak da kamu hizmetlerinin vergilendirme surecinin belirli bir dahilinde ve gerekmektedir bu usuller vergi dogan hak ve daha dikkatli takip etme getirilmektedir a bu somut olayda vergi idaresi kdv gerektiren bir mal veya hizmet olarak beyannamesi istenmesi vergi bu itibarla konu olayda vergi tahakkuku ve tahsili ile vergi kesilmesi kamu bir genel ilkeler son olarak kamu istenen ile bu makul bir olup ilkesi gereklilik ve olmak uzere ti alt ilkeden istenen gereklilik istenen zorunlu yani aym amaca daha hafif bir ile ise bireyin ile istenen makul bir dengenin ifade etmektedir aym mehmet ve digerleri b no ilkesi halinde elde edilmek istenen kamu yaran ile bireyin haklan adil bir dengenin gerekmektedir bu adil denge olarak am bir tespit edilmesi durumunda anayasa mahkemesi bir taraftan istenen diger taraftan da ve kamu otoritelerinin bulundurarak dikkate osman b no maddesi usule bir etmemektedir bununla birlikte anlamda korunabilmesi bu madde anayasa mahkemesinin da ifade uzere sahibine kanun veya keyfi ya da makul olmayan savunma ve sorumlu makamlar etkin bir ortaya koyabilme bekir b no bu ise uygulanan surecin b no karar tarihi ilkelerin olaya somut olayda veya sorgulamaya herhangi bir olgu konusu buna olup sonuca vergi idaresi konu olayda gecikme faiziyle birlikte kdv ve damga vergisi ile vergi kesmek yerine da bu ancak beyannamelere konusu indirim ihtirazi ihtirazi beyannameleri vergi idaresince tahakkuk ettirilen vergilerin gecikme faizinin ve kesilen vergi iptali istemiyle davalar ancak vergi mahkemesi kanunun maddesinde yasal sonra verilen kdv konulan ihtirazi beyanname tahakkuk ettirilen vergiye bir etkisinin davalan idare mahkemesi ise kanunun maddesinin ikinci olarak beyanname verme sonra verilen beyannameye konulan ihtirazi beyanname tahakkuka etkisi gibi dava vermesinin de reddi sonucuna delillerin ve hukuk yorumu kural olarak derece mahkemelerinin takdir yetkisinde olup keyfi veya bariz bir takdir anayasa mahkemesinin bireysel bu takdir yetkisine konusu olamaz bununla birlikte derece mahkemelerinin maddesinde gereklilikleri ve bu sahibine olarak am bir gerekir kanunun maddesinin ikinci yer alan ve beyan ettikleri matrahlar ile bu matrahlar tarh edilen vergilere dava mezkur kural turk vergi sisteminin beyan kendi tespit ettikleri aym diger bir beyana vergilendirme bu sistemde her kendi vergisinin bizzat kendisi idare de beyan edilen bu matrah tarhiyat a hukuki bir ihtilaf kendi bir hata gerekir buna her ne kadar en iyi hesaplayabilecek olan kendileri olsa da durumlarda gelirlerinin istisna ve muafiyet gibi nedenlerden vergiye tabi olup konusunda a bu itibarla hukuki bir konularda kural olarak verdikleri beyannamelere ihtirazi koymak suretiyle dava aksi takdirde keyfi veya hukuka ileri etkin bir itiraz sahibine am bir olur karar tarihi nitekim kanunun maddesinde yer verilen ihtirazi konularak verilen beyanname dava kabul boylece vergilendirmede aleyhine hukuka yol ve matrah hukuken ihtirazi kurumu ve daha sonra kanuni konu yine bu beyana dayanan tarhiyat dava konusu kurala bir istisna bu beyana dayanan vergilerde vergi beyannamesine ihtirazi beyannamede hesaplanan verginin ya da bir tahakkukuna ihtirazi konusunu nedenin yapan idare kabul edilmemesi halinde beyanname tarh edilen verginin ihtirazi konulan dava konusu edilebilmesini vergi dava daireleri kurulunun tarihli ve karan somut olayda da beyannameleri verilmesinin vergi idaresinin bu bu kapsamda vergi idaresince kanunun maddesinin ikinci resen tarhiyat yoluna kdv beyannamesinde yer alan indirim bir teslim ya da hizmet tespit bu indirim kalemlerinin suretiyle istenmektedir yandan sonra verilen beyannamesine ihtirazi koyarak dava isteyen durumlan sonra beyanname dava isteyen arz etmektedir beyanda bulunan yukanda da kabul ve vergi ziyama yol fiilden bu halde dava bu haliyle ancak faydalanma bir irade ihtirazi koyan dava de hukuken gerekir bunun nedeni iradesinin ve hala ya da vergi idaresinin talebine konu olan hususun hukuken hale gelmesini istemesidir somut olayda ise herhangi bir kabul etmemekle birlikte konu sahte ve bu nedenle de konusu indirim iddia etmektedir bu durumda verilen beyannamelere ihtirazi konularak dava ileri kurumunun kaynaklanan bir da aym sonra verilen beyannameleri bu durumda idari bir yorumla dahil edilmesi gereken bir ya da indirimlerinden gereken bir ileri veya fark edilmesi vergi bu durumun hukuken isteyebilmelidir idari yorumun aksi bir ve bu hukuken gerekir somut olayda konu sahte ve bu nedenle de konusu indirim bu durumu vergi mahkemeleri konusu yapabilmeleri ihtirazi koyma hukuki bir bu kullanmak yerine resen tarhiyat beklemeleri de ileri karar tarihi ancak vergi idaresinin beyannamesi vermeye ve belirtilmelidir vergi idaresi olumsuz yol uygulamakla ihtar somut olayda vergi idaresinin ihtar kod listesine diger bilinebilir hale ticari bitmesi ve tacirlerin muhasebe bir unsur olan vergi iadelerinin gibi riskli vergi idaresinden kanunda yani incelemeye sevk edilme ve vergi inceleme raporu ya da takdir komisyonu olarak vergi tarhiyat beklemeleri uygun olmayabilir ki bu halde vergi raporu uzerine adli ve da tabi tutulabileceklerdir aynca tarhiyat uzerine dava halinde gecikme faizi bu reddine hesaplanacak ve daha fazla gecikme faizi bu sebeple beyannamesi vermeyi tercih etmektedir bunun da idarenin uzerine beyannamesi verilmesine vergilendirme dava hukuki denetim kalan bir alan yol vergilendirme idarenin takdir yetkisinin geni bir ancak bu geni takdir yetkisi vergilendirme yoluyla kamu gerekliliklerine ortadan diger taraftan resen vergi incelemesinin matrah takdirinin ve buna olarak vergi ne zaman da belirli buna olarak idari ve sure boyunca vergiyi da aleyhine durumunda da vergi ilgili doneme normal vade tarihinden surecin tarihe kadar dava suresini de gecikme faizi konusu olabilecektir konusu olayda mal ve hizmet sahte fatura tespitler kendilerinin de kod listesine serbest iradelerini beyannameleri vermek durumunda bu ileme davalar vergi mahkemelerince esaslan bu durumda sahte ileri faturalarda mal ve hizmetlerin ve olup durum somut olarak ortaya olarak tekil eden vergilendirme yoluyla denetlenebilmesi sahip derece mahkemelerinin kanunun maddesinin ikinci hukuk beyannamesine ihtirazi dava eklinde surecin hukuka olarak iddia ve etkin bir sonucuna yol buna somut olayda usul olarak am bir ile kamu yaran gereken adil dengenin aleyhine sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan b no ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan yeniden karar verilmesi talebinde karar tarihi ihtirazi verilen beyannameleri vergilendirmeye ve kesilen reddedilmesinin nedeniyle ihlal somut ihlalin mahkeme bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve nihayet ihlal uygun yeni kararlar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden vergi mahkemesine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl harem petrol turizm sanayi ltd tl harem da turizm ithalat ve organizasyon sanayi ve ltd ayn ayn tl vekalet ise karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden vergi mahkemesine d tl harem petrol turizm sanayi ltd tl harem da turizm ithalat ve organizasyon sanayi ve ltd ayri ayri tl vekalet ise karar tarihi e takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz f bir adalet tarihinde karar verildi bakan bakanvekili bakanvekili arslan burhan ustun engin serdar serruh kaleli recep hicabi dursun celal muammer topal m hasan tahsin kadir yusuf sevki hakyemez
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle ilgili olaylar olan ile bir kamu kurumunda avukat olarak ile donemde op isimli bir ilgili kamu karar tarihi itibaren serbest avukat olarak op isimli bu donemde de giresun barosuna ve giresun cumhuriyet kendisi pek op bir tarihinde yer karar bu karara tarihli itiraz tam derecesinde vermeye derecesinde ile taciz etmekten op ibarelerine yer amlan ifadeler op hakaret talebiyle sonucunda hakaret istemiyle iddianame u ifade devlet memuruyken ceza mahkemesinde ve kendisine ceza verildi konusu sigorta bu dosyada kurumu ben savundum keza da bu olaylardan kendisi milletini seven biri rumuzu ile veya benzeri rumuzlar ile ile etti kez geldi bu ve sindirmek tespit etti ve sue duyurusunda bulunan kadar konu koridorlarda ederek gezmem ve omzumun ve meslegim ile boyutlara kurumca tahkikat yeri geldi haftada iki kez savunma zorunda ancak hepsinden benim yapmam olarak kazan hedef taciz etmek sindirmek ve verdi psikolojisinin bun a etmesi sure boyunca taciz dair su bulundum deli takipsizlik verildi yani adalet beni emekli olduktan sonra bile halen bu kurumda mevcuttur isim ve bu sosyal celbedilebilir kimin kimi taciz ben devleti temsil ettim kendisi benim temsil yerine getirmemi engellemek platforma ve ziyadesi ile taciz etti sue da neticesiz ve olmam nedeniyle sert ifadeler olabilirim bu da boyunca taciz neticesidir giresun asliye ceza mahkemesinde sonunda tarihli kararla bulunarak hakaret tl adli para geri hagb karar ilgili mera beni ben olarak taciz etmektedir zamanda sahte isimli ve beni etmektedir benim olayda herhangi bir hakaret sadece niteleme olarak boyle bir kelime giresun cumhuriyet sgkdan ve hukuk mahkemelerinden celplerini istiyorum seklinde beyanda karar tarihi ve dosya mera giresun cumhuriyet olarak yer ay dosyada ise yer konusu ada karar takipsizlik mera konusu takipsizlik karz havale tarihli itiraz yazarak dosyaya ibraz konusu itiraz katzlan kast ederek op tam derecesinde vermeye derecesinde ile taciz etmekten op ile yazarak katzlan a hakarete ki savunma ve olmak dahi bu kelimenin kimseye onur ere ve bu kelimelerle rencide kelimenin ve maddesinde yer alan hakaret sabit olmakla hakaret yoluna ve amlan karara giresun agir ceza mahkemesince tarihinde ret karan tarihinde tarihinde bireysel iv ilgili hukuk a ulusal hukuk kanun tarihli ve turk ceza kanununun hakaret kenar maddesinin ve bir kimseye onur ere ve rencide edebilecek nitelikte somut bir veya olgu isnat eden veya suretiyle bir kimsenin onur ere ve aydan iki kadar hap is veya para ile fiilin muhatap alan sesli veya bir iletiyle ilenmesi halinde belirtilen cezaya y maddi ve manevi koruma ve ile hak arama ve dengenin hukuk dairesinin tarihli ve tarihli ve kararlan diger bir deyimle hak arama anayasa maddesinde herkes ve yollardan faydalanmak suretiyle mercileri veya olarak iddia ve savunma ile adil sahiptir eklinde yer hak arama bu olup gerek karar tarihi mercileri gerekse yetkili kurum ve suretiyle kendilerine zarar verenlere yasal ve isteme hak ve yetkilerine sahiptir anayasa nm hak arama yine temel haklar ve maddesinde herkesin dokunulmaz devredilmez temel hak ve sahip belirtildikten maddesinde de herkesin maddi ve manevi koruma ve sahip da hak arama ile durumlarda hukuk bu iki aym zamanda koruma daha az olan daha gereken yarar o olayda ve o an irin kabul edilecektir hak arama diger gibi salt irin bu kullanamaz bu hukuken korunabilmesi ve yerinde kabul edilebilmesi edilenin veya sorumlu gerektirecek yeterli mevcut da zorunlu emare ve da olsa yeterlidir bunlara dayanarak da aym olay gibi hallerde uygun kabul edilmelidir aksi halde hak arama sonucuna b hukuk ilgili hukuk kaynaklan bkz koray b no avrupa insan haklan mahkemesine maddi olgular ile dikkatli bir gidilmelidir maddi olgular ispatlanabilirse de b no ispat etmenin yerine getirilmesi bir talep ve boyle bir avrupa insan haklan maddesinde korunan temel bir olan sahibi olma ihlal belirtmektedir bununla birlikte bir durumlarda dahi kendisini destekleyen bir olgusal temel olmayan am yeterli bir olgusal temele sahip olup ifade b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan derecesinde verme ifadesini hakaret kendisi veren bir psikolojik durumunu nitelemek buna amlan ibare hakaret kabul edilerek karar tarihi maruz derece mahkemelerince delillerin takdiri ve ciddi hataya olup mahkeme maddesinde temel hak ve ilkesine dileke ziyadesiyle kullanmak suretiyle kendisini taciz delillerin ve dinlenmemesi nedeniyle ilkesi taciz edici ile kendisinin manevi zarar dikkate nedeniyle de maddi ve manevi koruma ile hak arama ihlal b anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no bir olarak maddesi incelenmesi bu incelemede ifadelere nedeniyle hak arama ilgili maddelerinin de dikkate gerekir ve yayma kenar maddesinin ilgili herkes ve kanaatlerini resim veya baka yollarla tek veya toplu olarak ve yayma sahiptir bu resmi haber veya fikir almak ya da vermek de kapsar bu veya hak arama kenar maddesinin birinci herkes ve yollardan faydalanmak suretiyle mercileri veya olarak iddia ve savunma ile adil sahiptir temel hak ve kenar maddesinin birinci anayasa ile hak ve ihlal edilen herkes yetkili makama geciktirilmeden isteme sahiptir bilgi edinme ve kamu kenar maddesinin birinci vatandalar ve ikamet eden kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve yetkili makamlara ve millet meclisine ile sahiptir karar tarihi kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ifade ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas a itiraz ifadeler nedeniyle tl adli para ve hagb karan konusu mahkeme karan ile ifade bir b ihlal yukanda amlan maddesinde belirtilen uygun maddesinin ihlalini tekil edecektir maddesinin ilgili temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu demokratik toplum gereklerine ve ilkesine olamaz bu sebeple maddesinde ve somut uygun kanunlar ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum gereklerine uygunluk belirlenmesi gerekir kanunilik kanunun maddesinin kanunla sonucuna adli para ile veya bir ve bir ama sonucuna demokratik toplum gereklerine uygunluk genel ilkeler a demokratik toplumda ifade anayasa mahkemesi ifade demokratik toplum gerekleri ifadesinden ne daha pek kez ifade haber ve bilgilere fikirlerine ve kanaatlerinden ve bunlan tek bama veya birlikte karar tarihi yollarla serbeste ifade edebilmesi anlatabilmesi savunabilmesi aktarabilmesi ve yayabilmesi gelir muhalif olanlar da dahil olmak her arala payda ve konusunda ikna etme abalan ve bu demokratik gereklerindendir toplumsal ve siyasal her bir ve serbeste ifadesine bu itibarla ve yayma demokrasinin bekir b no mehmet ali b no tansel b no b demokratik toplum gereklerine uygun temel hak ve bir demokratik toplum gereklerine uygun kabul edilebilmesi zorunlu bir toplumsal ve bir gerekir ki bu ile bu ara temellenen ilkesinden maddesinde demokratik toplum gereklerine olmama ve ilkesine olmama iki ayn kritere yer olmakla birlikte bu iki kriter bir paralan olup bir bekir mehmet ali aym aym ifade demokratik bir toplumda bir toplumsal ve istisnai nitelikte gerekir tedbirin zorunlu bir toplumsal kabul edilebilmesi amaca ulamaya en son are ve en hafif olarak kendisini gerekmektedir amaca ulamaya olmayan veya istenen amaca nazaran bariz bir agu olan bir zorunlu bir toplumsal birlikte bkz bekir mehmet ali tansel anayasa mahkemesinin bir de bireylerin fikirlerini ifade yoluyla ifade etme haklan ile maddesinin ikinci belirtilen amalar adil bir dengenin denetlemektir bir olayda ortadan olan bu hak artlan bir denge bkz bekir hakan yigit b no ise istenen ama ile tedbiri am bir dengesizlik etmektedir diger bir ifadeyle bireyin ile kamunun menfaatleri veya korumak ise diger bireylerin hak ve menfaatleri adil bir dengenin etmektedir dengeleme sonucu bulunulan sahibine terazinin diger kefesinde bulunan kamu menfaati veya diger bireylerin menfaatine nazaran bir tespiti halinde ilkesi bir sorunun edilebilir kamu kullanan ve ederken ifade kaynaklanan yarardan daha agu basan gereken bir menfaatin ve dengeleyici karar tarihi somut olgulara dayanarak gerekir birlikte bkz bekir tansel hakan yigit buna ifade bir zorunlu bir toplumsal ya da zorunlu bir toplumsal birlikte demokratik toplum gereklerine uygun bir olarak c bireyin ve devletin bireyin ve ve manevi bir ve maddesinin birinci cihaner b no devlet bireyin ve keyfi olarak etmemek ve b no adnan oktar b no bekir b no devletin pozitif bir olarak yetki bulunan bireylerin maddi ve manevi koruma gerek kamusal ve diger bireylerin gerekse kendisinin eylemlerinden kaynaklanabilecek risklere koruma devlet bireyin maddi ve manevi her tehlikeden tehditten ve korumakla serpil ve digerleri b no devletin maddi ve manevi konusu pozitif etkili mekanizmalar kurmak bu kapsamda gerekli usule sunan ve bu suretle ve idari bireylerin idare ve olan etkili ve adil bir karar vermesini temin etmek da b no d hak arama hak arama maddesinin birinci hak arama hak arama toplumsal dayanaklardan biri bireyin adaleti bulma elde etme ve giderme yoludur soyut ve somut koruyup hukuksal olanaklan bu konuda yollardan yararlanma hak arama hukuk devletinin ve demokrasinin biridir aym hak arama kendisi bir temel hak diger temel hak ve gereken ve en etkili biridir aym yandan ve maddeleri birlikte hak arama sadece idari ve duruma millet meclisine da siyasi ali abbas yalman b no karar tarihi e haklar dengeleme mevcut benzer ve ilgili diger maddelerinde alman hak arama ile olarak maddesinde alman ifade ile maddesinin birinci koruma alman maddi ve manevi koruma ve adil bir dengenin gerekir bu soyut bir ali abbas yalman maddi ve manevi koruma ve ile hak arama olarak ifade durumlarda haklar dengeleme mevcut olaya uygulanabilecek olan kriterlerden hak arama veya da olsa emarelerin hak arama zarar vermek hak arama kamu getirilmesiyle ilgili konularda iv hak arama hedef alman taraflar konusuyla veya da olsa ilgisinin bulunup ve olup v hak arama ifadeler ve hedef alman etkileri ali abbas yalman f maddi olgular ile fark yandan dava konusu maddi veya olarak nitelendirilmesi bu noktada maddi olgular ile dikkatli bir gidilmelidir maddi olgular ispatlanabilse de kadir b no cihaner b no ancak bir tamamen durumunda bile somut unsurlarla yeterince desteklenip desteklenmemesine tespit edilmelidir somut unsurlarla desteklenmiyorsa olabilir cem b no g ifade y gerekesi konusu olay temel ekseni derece mahkemelerinin neden olan ifade demokratik toplum gereklerine uygun bir ortaya koyup ifade olarak karar tarihi veya anayasa mahkemesince ortaya konulan kriterleri bir ile maddesini ihlal edecektir ilkelerin olaya konusu olayda gerek gerek bkz bir derecesinde verme ve derecesinde eklindeki ifadeleri kendisi bulan derece mahkemelerinden kendisi ispat etmek ilgili idari ve adli makamlardan getirtilmesi talebinde de derece mahkemesi kendisi konusundaki iddialan herhangi bir bu derece mahkemeleri konusu ifadelerin sebep ileri konusunda herhangi bir baka bir ifadeyle derecesinde verme ve derecesinde eklindeki ifadelerinin olgusal bir temelinin olup tespit etmeksizin amlan ifadelerin hakaret sonucuna ilk derece mahkemesine itiraz ve savunmada olmak dahi kelimesi ve hi kimseye kelimesinin turk dil kurumu alma durumu kelimesinin ise yoldan olan eklindedir eklindeki ifadeyi kendi olmayan bir tutumunu yani vermesini betimlemek hak arama hedef alman ifadelerin taraflar konusuyla veya da olsa ilgisinin durumlarda ifadelerde belli makul bkz derece mahkemelerinin itiraz ve savunmada olmak dahi kelimesinin ve hi kimseye eklindeki kabul edilemez somut olay konusu ifadenin hakaret taraflar ileri olgulardan olarak ele somut olayda derece mahkemeleri maddi ve manevi koruma ve ile hak arama ile olarak ifade bir denge kurma ancak davaya konu itiraz yer verilen ifadeleri ile ileri olgularla birlikte bir baka ifadeyle konu olay derece mahkemeleri derecesinde verme ve derecesinde eklindeki ifadelerin olgusal bir temelinin bulunup konusunda bir karar tarihi bu sebeple derece mahkemelerinin karar ifade demokratik bir toplumda bir toplumsal ilgili olmakla birlikte yeterli bir maddesinde ifade ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve y usulleri kanunun maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir karan verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hdllerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no anayasa mahkemesince bir temel ihlal sonucuna ihlalin ve ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkelere yer ihlalin tespiti ile birlikte yeniden itiraz ifadeler nedeniyle derece mahkemeleri hakaret tl para ile ve hagb karan verilmesinin demokratik toplum gereklerine uygun ve bu nedenle ifade ihlal sonucuna somut ihlalin mahkeme bu durumda ifade ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve nihayet ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden giresun asliye ceza mahkemesine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl giderinin karar verilmesi gerekir karar tarihi a ifade ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ifade ihlal c bir ifade ihlalinin ortadan yeniden giresun asliye ceza mahkemesine e k d tl giderinin e takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz f bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi hava kuvvetleri komutanlığı emrinde muvazzaf subay statüsünde görev yapan başvurucu hakkında eşine ve kendisine yönelik birtakım iddialarla ilgili ihbarda bulunulması üzerine istihbarata karşı koyma kapsamında idari tahkikat başlatılmıştır tahkikat sonucunda başvurucu tarihinde personeli güvenlik açısından belirli bir dönem takip ve kontrol altında tutmayı amaçlayan bir tedbir olan personel güvenlik incelemesi kapsamına alınmıştır söz konusu işleme gerekçe olarak başvurucunun ve eşinin ahlaki durumu ile memuriyet nüfuzunun kötüye kullanması gösterilmiştir başvurucu söz konusu işlemin iptali talebiyle askeri yüksek mahkemesinde tarihinde dava açmıştır dava dilekçesinde başvurucu kapsamına alınmasına neden olarak gösterilen tüm iddiaların gerçek dışı olduğunu ve memuriyet nüfuzunu kötüye kullanma suçlamasıyla hakkında yapılan yargılama sonucunda beraat ettiğini belirtmiştir aynca eşinin sivil memur olarak çalıştığı ve bekar olduğu dönemde askeri personel ile cinsel yakınlaşma içinde olduğuna dair iddialar içeren ses kayıtlarının ve ihbar mektuplarının dedikodudan ibaret olduğunu somut hiçbir bilgi ve belgeye dayanmadığını belirtmiştir başvurucu eşinin ahlaki durumuna ve siyasi eylemlere katıldığına yönelik mesnetsiz iddialar doğrultusunda tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür üçüncü dairesinin tarihli kararıyla davanın reddine hükmedilmiştir kararda tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun maddesinde aranan şartlan muhafaza etmediği hususunda ciddi duyum ve emare bulunan personelin ilgili yönergede düzenlenen kapsamına alınabileceği ifade edilerek başvurucu ile eşinin uygunsuz eylemlerinin bulunduğu ahlaki durumlarının zafiyeti taşıdığı ve türk silahlı kuvvetlerinin tsk itibarını zedelediği yönünde elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda söz konusu işlemle ilgili olarak kullanılan takdir yetkisinde hukuka aykırı bir durumun olmadığı şeklinde değerlendirmelere yer verilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk anayasa mahkemesinin daha önceki kararlarında tskda görev yapan askeri personel hakkında ahlaki nedenlerle disiplin işlemleri tesis edilmesine dayanak oluşturan mevzuata ve benzer durumlara ilişkin uluslararası hukuka yer verilmiştir gg b no tevfik türkmen b no yaşar türkmen b no mehmet çakır b no sayılı kanunun maddesi şöyledir silahlı kuvvetlerde askeri eğitim ile beraber ahlak ve maneviyatın yükseltilmesine ve milli duyguların kuvvetlendirilmesine bilhassa itina olunur cumhuriyete sadakat vatanını sevmek iyi ahlaklı olmak üste itaat hizmetin yapılmasında sebat ve gay ret cesaret ve atılganlık icabında hayatını hiçe saymak bütün başvuru numarası karar tarihi silah arkadaşları ile iyi geçinmek birbirlerine yardım intizam severlik yapılması men edilen şeylerden kaçınmak sıhhatini korumak sır saklamak her askerin esas vazifesidir v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen üyesi bir kamu görevlisidir sen yönetim kurulunun tarihli kararı ile ve mart tarihlerinde tüm ülke çapında grevi adı altında işe gelmeme eylemi yapılmasına karar verilmiştir başvurucu bahsi geçen tarihlerde işe gelmemiştir başvurucunun görev yaptığı tarsus milli eğitim müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleri hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonucunda tarihli kararı ile mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuyu uyarma cezası ile cezalandırmıştır başvurucunun söz konusu karara yapmış olduğu itiraz mersin valiliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir başvurucunun karar düzeltme istemi de adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir bölge mahkemesinin ilamı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır başvuru numarası karar tarihi c aylıktan kesme memurun brüt aylığından arasında kesinti yapılmasıdır aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır b özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek sayılı maddesi şöyledir amirleri tarafından verilen uyarma kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir mercileri itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır kabulü hâlinde disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle başvuru numarası karar tarihi tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır iv
Violation
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz in ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin yusuf sevki hakyemez
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile bakanlık görüşünde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda hükümlü olarak bulunmaktadır başvuru numarası karar tarihi başvurucu okuma ihtiyaçlarının tam olarak karşılanmadığına ve yanlarında bulundurabilecekleri kitap sayısının arttırılmasına yönelik olarak ankara hâkimliğine şikâyette bulunmuştur ankara hâkimliği tarihli kararında ceza kurumları kütüphane ve kitaplık yönergesinin maddesine dayanarak hükümlülere yeterince kitap okuma imkânı verildiği ve verilen kitapların da yenisi ile değiştirilme olanağının bulunduğu gerekçesiyle şikayeti reddetmiştir anılan karara karşı yapılan itiraz ankara ağır ceza mahkemesinin tarihli kararıyla reddedilmiştir başvurucu bu kararı kendisine tarihinde yapılan tebliğ ile öğrenmiştir anayasa mahkemesine bireysel başvuru tarihinde yapılmıştır c hukuk tarih ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında ve sanat etkinliklerine katılma ifade özgürlüğü kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir ifade özgürlüğü çerçevesinde gerçekleştirebilecekleri yayın etkinlikleri kurumda çalışma esaslarını düzenleyen hükümlere ve bu husustaki koşullara bağlıdır sayılı yararlanma kenar başlıklı maddesi şöyledir ceza infaz kurumlarında kurumun büyüklüğüne göre kütüphane veya kitaplık oluşturulur kütüphanelerde veya kitaplıklarda verilen derslere kaynaklık edecek kitapların yanı sıra olanaklar ölçüsünde hükümlülerin boş zamanlarını değerlendirmelerini okuma alışkanlığı edinmelerini ve kültür bakımından ufuklarını geliştirmelerini sağlayacak kitaplar da bulundurulur hükümlüye kurum kütüphanesinden yararlanma imkânı verilir bu hizmet gezici kitaplıklarla da yerine getirilebilir sayılı veya süresiz yayınlardan yararlanma hakkı kenar başlıklı maddesi şöyledir hükümlü mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir resmî kurumlar üniversiteler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla bakanlar kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler tarafından çıkartılan gazete kitap ve basılı yayınlar hükümlülere ücretsiz olarak ve serbestçe verilir eğitim ve öğretimine devam eden hükümlülerin ders kitapları denetime tâbi tutulamaz kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber yazı fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez adalet bakanlığının tarihli ceza kurumları kütüphane ve kitaplık veya koğuşa verilecek yayın ve süresi başlıklı maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi veya koğuşta okunmak üzere kütüphane ve kitaplıklarda bulunan süreli ve süresiz yayınlar hükümlü ve tutuklulara zimmetle verilir verilecek yayın sayısı kütüphane ve kitaplık hizmetlerini aksatmayacak oda veya koğuş düzenini bozmayacak şekilde oda veya koğuştaki hükümlü ve tutuklu mevcudu ile kütüphane veya kitaplıkta bulunan yayın sayısı dikkate alınarak eğitim kurulu kararıyla belirlenir verilen yayınlar en çok günün sonunda kütüphane veya kitaplığa iade edilir bu sürenin bitiminde sürenin uzatılmasını isteyenlere yayın adedine yayına gösterilen ilgiye ve faydalanma maksadına göre kütüphane veya kitaplık sorumlusu tarafından ek süre verilebilir iv
No violation
a olaylar başvuru dilekçesi ekleri ile başvuruya konu dosya içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihlerinde ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda hükümlü olarak bulunmaktadır diyarbakır gümrük müdürlüğü yurt dışından gelen kolilerin kontrolü esnasında on yedi adet yayının yasak olabileceğini değerlendirerek bunları diyarbakır cumhuriyet başsavcılığına göndermiştir diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı on yedi kitaptan on dört tanesi hakkında toplatma ve yasaklama kararı bulunduğunu tespit ederek hakkında karar bulunmayan üç kitabın tarihli ve sayılı terörle mücadele tmk maddesi ile görevli cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar vermiştir cumhuriyet savcılığının tmk madde ile görevli sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri kitap kitap ve konuşmalar belgeler zafer kazanan tarzın özdilidir isimli pkk terör örgütü lideri olan abdullah öcalan tarafından yazılan iki ayrı kitaba ilişkin yaptığı inceleme sonucunda kitaplarda sürekli terör örgütünün propagandasının yapıldığı terör örgütünden ve terör örgütü mensuplarının yaptığı eylemlerden övgüyle bahsedildiği terör örgütünün bundan sonra izleyeceği yolun nasıl olması gerektiğinin belirtildiği ve bu bağlamda kitapların sayılı maddesine ve tarihli ve sayılı basın maddesine muhalefet ettiği değerlendirilerek her iki kitaba el konulmasına ve kitapların toplatılmasına karar verilmesi talep edilmiştir diyarbakır nolu hâkimliği tmk madde ile görevli cumhuriyet savcılığının yaptığı değerlendirmeyle aynı yönde gerekçelerle tarihli ve değişik sayılı kararı ile anılan kitaplara el konulmasına ve bu kitapların toplatılmasına karar vermiştir hâkimliğin anılan kararından sonra evrak cumhuriyet savcılığına gönderilmiş ve sayılı soruşturma başlatılmıştır cumhuriyet savcılığı soruşturma sonucunda tarihli kararı ile kitapların yurt dışından geldiği ve kitapları basanın tespit edilemediği kitapların gönderildiği kişinin olaydan haberdar olmadığına dair savunmasının aksine bir delil bulunmadığı gerekçesiyle olayla ilgili kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı karar ile birlikte diyarbakır nolu hâkimliğinden tmk madde ile görevli kitapların müsaderesini talep etmiştir hâkimlik tarihli ve değişik sayılı kararı ile kitapların müsaderesine karar vermiştir kitaplar tarihinde yakılarak imha edilmiştir anılan kitaplardan devrim manifestosu kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunma isimli kitabın nolu hâkimliğinin tarihli ve sayılı kararı ile toplatılmasına ve bu kitaplara el konulmasına ilişkin kararına karşı yapılan bireysel başvuru konusunda anayasa mahkemesi abdullah öcalan b no kararında başvuru numarası karar tarihi maddesinde tanımlanan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir bunun üzerine diyarbakır sulh ceza hâkimliği tarihli ve değişik sayılı kararı ile diyarbakır nolu hâkimliğinin tarihli toplatma ve el koyma kararının kaldırılmasına karar vermiştir başvurucuya gelen demokratik dergisinin yılı sayısı ile özgür gündem gazetesinin şubat tarihli toplam üç nüshasında diyarbakır nolu hâkimliğinin tarihli kararı ile el konulmasına ve toplatılmasına karar verilen kitabın bazı bölümleri yayımlanmıştır ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumu eğitim kurulu eğitim kurulu anılan kitabın bölümlerinin yayımlandığı dergi ve gazetenin ilgili sayfalarının başvurucuya verilmesini uygun görmemiştir kararların ilgili kısımları şöyledir kurumumuzda yukarıda isimleri yazılı gelen dergi gazete incelenmek üzere ceza kurumumuz eğitim kuruluna gelmiştir derginin gazetenin incelenmesi neticesinde sayfalar arası abdullah öcalanın yazdığı diyarbakır nolu hakimliğinin tarih ve sayılı el konulması ve toplatılmasına kararı bulunan kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunmak beşinci kitabın sayfalarından birebir alıntılar olduğu tespit edilmiş olup söz konusu dergi gazete sahibi hükümlülerin dilekçesi ile talep etmesi halinde derginin gazetenin sayfalarının çıkarılarak kendisine verilmesine herhangi bir talebi olmaması halinde derginin kütüphane deposuna kaldırılmasına sayılı kanunun ile tüzükün maddeleri gereğince karara tebliğ tarihinden itibaren gün içerisinde sincan hakimliğine itiraz edebileceğinin tebliğine oy birliği ile karar verilmiştir eğitim kurulunun yukarıda belirtilen kararları başvurucuya ayrı ayrı tebliğ edilmiş ve başvurucu kararlara karşı sincan hâkimliğine ayrı ayrı şikâyetçi olmuştur şikâyetleri inceleyen hâkimlik değişik tarihli ve sayılı kararları ile başvurucunun şikâyetlerinin reddine karar vermiştir kararların ilgili kısımları şöyledir yapılan incelemede ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumu eğitim kurulunun tarihli ve sayılı kararı ile daha önce diyarbakır nolu hakimlik tarafından el konulması ve toplatılması kararı bulunan ve terör örgütü sözde lideri abdullah öcalan tarafından kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunmak beşinci kitap isimli kitabın sayfalarından birebir alıntılar olduğunun tespit olunduğu talep edilmesi halinde gazetenin derginin sayfalarının çıkarılarak kendisine verilebileceğine karar verilmiştir sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun hükümlü mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanmak hakkına sahiptir düzenlemesi yer almaktadır kanundaki bu düzenlemeye göre hükümlünün adına gelen yayınlardan yararlanabilmesi için yayının mahkemelerce yasaklanmamış olması şarttır eğitim kurulu kararına konu yazının da yasaklanmış bir kitaptan alındığı anlaşılmış olup kanundaki düzenleme gözetildiğinde eğitim kurulunun kararında hukuka aykırılık söz konusu değildir bu nedenle şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir başvurucu hâkimliğin ret kararlarına karşı ayrı ayrı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen sincan ağır ceza mahkemesi hâkimliğinin kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurucunun itirazlarının ayrı ayrı reddine karar vermiştir bu kararlar başvurucuya ayrı ayrı tebliğ edilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk anayasa mahkemesinin tarihli ve b no sayılı kararında belirtilmiştir iv
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu olayların geçtiği tarihte ankara üniversitesinde profesör ve rektör yardımcısı olarak görev yapmaktadır aynı üniversitede görevli diğer bir profesör olan kişinin üye olduğu bir elektronik ileti gurubunda üniversite yönetiminin eleştirmiştir eleştirileri şu şekildedir kaldırılması ile ilgili birkaç soru daha önce turnikelerin kaldırılması öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından defalarca istenmiş olduğu ve bu konudaki rahatsızlıklar dile getirildiği halde yönetim neden hep sessiz kaldı şimdi birdenbire kaldırılmasının nedenini yönetim bize açıklayabilir mi bu hareket bir seçim yatırımı mı soruların cevaplanması umudu ile başvurucu eleştirilerine cevap olarak onun elektronik ileti hesabına tarihinde şu içerikli bir elektronik ileti göndermiştir ilginç mesajınızı kişiliğinizin aynası olarak algılıyorum hani bazı insanlar vardır ne yapılırsa yapılsın aşağılık duygularının yansısı olarak tepki verirler ya sizinki de öyle bir şey bu iş seçim yatırımı değildir sizin kime oy vereceğiniz de kimsenin umurunda değil inanın biz yönetim olarak yapılması gerekeni yapılması gerektiği zamanda yapıyoruz başvurucunun yalnız kendisine göndermiş olduğu elektronik iletiyi tarihinde elektronik ileti gurubuna atarak guruba dâhil tüm üyelerin görmesini sağlamıştır başvurucu aleyhine tarihinde ankara asliye hukuk mahkemesinde tazminat davası açmıştır ankara asliye hukuk mahkemesi tarihinde verdiği cevapta davacıya iltifatta bulunulmamıştır tartışmaya tarafların mensubu olduğu akademik camianın seviyesine uygun veya orta halli insanların anlayışına uygun şekilde iştirak edilmemiş tereddüde yer bırakmayacak şekilde davacının girdiği tartışmadaki düşüncelerin aşağılık duygularının yansıdığı kişiliğin aynası olarak görülerek hakaret edilmiştir kişi arasında özel yazışmada cevap olarak gönderilmemiş aksine ankara üniversitesi öğretim mensubu kişiye açık haberleşme sitesine gönderilmiştir tasvip edilmeyen bir düşünceye veya açıklamaya hakaretle cevap verilmiştir üniversitede öğretim üyesi olan bir kimseye veya ünvanı olmayan herhangi bir kimseye rektör yardımcısı bir akademisyen tarafından aşağılık duygusu taşıdığı ithamı o kişiyi üzer ve kişilik haklarını ihlal eder tarafların ekonomik durumu dikkate alınarak maddesine göre manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir gerekçesi ile başvurucunun davacıya tl manevi tazminat ödemesine karar verilmiştir temyiz üzerine karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilamı ile onanmıştır b hukuk tarih ve sayılı türk borçlar kenar başlıklı maddesi şöyledir ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren debu zararı gidermekle yükümlüdür başvuru numarası karar tarihi iv
No violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu kültür ve edebiyat alanında aralarında büyük türkçe de bulunduğu birçok eserin yazarıdır bir dönem radyo ve televizyon üst kurulu üyeliği de yapmış olan başvurucu olay tarihinde ulusal ölçekte yayın yapan anadoluda vakit gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır başvurucu o tarihinde gazetede hsykda son sirtaki başlığı ile bir yazı kaleme almıştır yazıda o dönem hakimler ve savcılar yüksek kurulu hsyk üyesi olan ali suat ertosunun davacı bazı davalara el attık biçimindeki sözleri ile yılındaki referandumun hemen öncesinde hsyk tarafından yapılan tasarruflar eleştirilmiştir başvurucu tarafından anadoluda vakit gazetesinde tarihinde yayımlanan yazı şöyledir aslında son tango denilmesi beklenirdi fakat bu iki kişiyle oynanan modern atin dansından çok belki kökü ta bizansa dayanan bizim kasap havasına da benzeyen yunan arnavut karışımı bir dans daha fazla yakışır malum kuruma hsyk herkesin malumu onun güya seçilmiş ekibi de çok maruf en biri de ertosundur bu senenin adli ve idari yargı yaz kararnamesi uyarınca ilk ses ondan çıktı gazete haberlerine göre bazı davalara el attık demiş bazı davaların hangileri olduğu cümlenin malumu türkiyenin karanlık geçmişini deşifre eden dokunulmazlara konulan ergenekon davası başta geliyor hsyk şu anda son kararını veren bir kurum bir ay sonra başka bir hsyk olacak bu hırs neden bu giderayak iş bitirme pişkinliğinin sebebi ne burayı stratejik bir yer olarak gören ideolojici ve alevici kesimler kurulu kendi yandaşları ile doldurdular bu kadar tesadüf de olamaz dedirtecek gerçek bir kadrolaşma suyun başını tutunca yargıyı belirlemek normal bir hal oluyor bu yüzden türkiye yargısının adalet temelli değil temelli tarafgirlikle olması kaçınılmazlaşıyor yargının bağımsızlığı hsyknın sürekli ve ağır vurgusu fakat tarafsızlık mevzu bahis olunca biz ideolojiden yang tarafız deniliyor o kutsal ideoloji türkiyenin oligarşik sisteminin hükümranlığına hizmet ediyor prensip şu söz konusuysa adalet teferruattır bu ülkenin türkiyede yargının resmi sloganı olduğuna inanmamak için bir sebep yoktur son zamanlara kadar yüksek yargı kurumlarının başları açılış konuşmalarında şatafatlı törenlerde bu hususun altını hep ısrarla çizmişlerdir ülkede adalet ihtiyacının tavan yapması bu ile paralel yürümüştür sonunda o raddeye gelmiştir ki hsyknın yapısının değiştirilmesi daha demokratik bir seçim mekanizmasının oluşturulması şart olmuştur hsyk eğer mutedil davransa idi ideolojik ve ayrımları ayyuka çıkarmadan işlerini yürütse idi belki de yapısının değiştirilmesi gerekmeyebilirdi fakat son yıllarda hsyk dayanarak suç işleyenlerin göz diktiği tek merci haline geldi bu beklentiler kurulu iyice yordu ve yıprattı hele internete düşen ses kayıtları kurul içinde dönenleri herkesin gözünün önüne serdi vatandaş gördü ki mahkumlarla hakimler sarmaş dolaş anayasa mahkemesi ile aynı kaderi paylaşan seçilmiş üyeleri anayasa mahkemesi üyeleri kadar basiret gösteremediler anayasa mahkemesi referandumu engelleyecek yaklaşımları benimsemediğini göstererek tavrını ortaya koydu bir bakıma başvuru numarası karar tarihi chp ile yollarını ayırdı hsyk ise giderayak hala iş bitirmeye çalışıyor hsykda son sirtaki oyun ağırdan başlıyor ve sürekli hızlanıyor bizim bozuk denilen sazdan aparılmış yunan sazı buzukinin ritmine kendini kaptıran birbirlerinin omuzlarına el atmış üyeler baş döndürücü bir hızla son oyunlarını oynuyorlar son figür hsyknın mevcut üyelerinin eyvah makamında kıçlarını olacağa benziyor davacı bahsi geçen köşe yazısında yer alan bazı ifadelerin hakaret niteliğinde olduğu iddiasıyla kişilik haklarının zedelendiğini ileri sürerek tarihinde başvurucu aleyhine manevi tazminat davası açmıştır ankara sulh hukuk mahkemesi tarihli kararıyla tl manevi tazminata hükmetmiştir mahkeme kararının gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir davacı yazı tarihinde hakimler ve savcılar yüksek kurulunun üyelerinden biridir dava konusu yazı anayasa değişikliğinden önceki hsyknın ve bu kurulun üyelerinin davacının adı da zikredilmek suretiyle davacının şahsı hedef alınarak kamuoyu nezdinde saygınlığını azaltan kişilik haklarıyla mesleki itibarını rencide eden halk nezdinde onur ve şerefinin aşağılanarak kamuoyunda küçük düşürülmesine yol açan bir yazıdır davalı okuyucuya toplumu ilgilendiren olayları bildirirken ve her türlü siyasi konu hakkında kamu yararı ile ilgili fikir alışverişinde bulunurken davacı hakkında eleştirilerde bulunmuştur ancak davacının son figür hsyknın mevcut üyelerinin eyvah makamında kıçlarını olacağa benziyor şeklinde kullandığı ibare ile basın aracılığı ile belli bir makam sahibi bir şahsa eleştiri sınırlarının aşılarak hakaret edildiği saygınlığının gölgede bırakıldığı ve davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı açıktır eleştiri olay veya durumun kişisel düşünce açıklamalarıdır oysa olayımızda davalı eleştiri yaparken hukuka aykırı olarak eleştiri sınırlarını aşmıştır derece mahkemesi kararı yargıtay tarafından tarihinde onanmıştır onama kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv a ulusal hukuk olay tarihinde yürürlükte olan tarihli ve sayılı mülga türk borçlar kanununun maddesi şöyledir şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken tarafların sıfatını işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır hakim bu tazminatın ödenmesi yerine diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme maddesi şöyledir herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir bu hak kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi için gerekli olan bazı formaliteler koşullar sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir avrupa hakları mahkemesine göre ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardandır ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında ifade özgürlüğünün toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel başvuru numarası karar tarihi şartlardan birini teşkil ettiğini yinelemektedir göre maddenin ikinci paragrafı saklı tutulmak üzere ifade özgürlüğü sadece toplum tarafından kabul gören zararsız veya ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil incitici şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerlidir bu yokluğu halinde demokratik bir toplumdan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir maddede güvence altına alınan bu hakkın bazı istisnalara tabi olduğunu ancak bu istisnaların dar yorumlanması ve bu hakkın sınırlandırılmasının ikna edici olması gerektiğini vurgulamıştır krallık b no van hannover almanya na b no ve demokratik bir toplumda basının oynadığı temel rolün altını birçok kez çizmiştir göre her ne kadar başkalarının şöhret ve haklarının korunmasıyla ilgili olarak bazı sınırları aşmaması gerekse de basının görev ve sorumluluklarının bilincinde olarak kamu yararını ilgilendiren her konuyu iletme görevi vardır basının böyle konularda bilgi ve fikir yaymadan ibaret olan görevine kamunun bu fikir ve bilgileri alma hakkı eklendiğini hatırlatmıştır göre bu görevi olmasa basın vazgeçilmez kamusal gözetleyici rolünü oynayamaz ve b no pedersen ve b no van na radio b no kararında basın özgürlüğünün kapsamının demokrasi ile yakın ilişkisinin doğal sonucu olarak bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini belirtmiştir mahkeme görev ve sorumlulukların ifade özgürlüğünün doğasından kaynaklandığını yineler madde tarafından kamusal yararlara ilişkin meselelerin aktarılması için gazetecilere sağlanan güvencenin şartı gazetecilik etiğine uygun olarak onların kesin ve güvenilir bilgi sağlamak konusunda iyi niyet sahibi olmalarıdır örneğin bkz blade and ve b no ne var ki basın özgürlüğü belli dereceye kadar abartmaya hatta kışkırtmaya izin verir bkz özellikle and kişisel şeref ve itibara yapılan müdahaleleri sözleşmenin özel ve aile yaşamına konuta ve haberleşmeye saygı hakkı kenar başlıklı maddesi kapsamında değerlendirmektedir göre kişisel itibarın korunması hakkı sözleşmenin maddesi tarafından korunan özel yaşama saygı hakkının bir parçasıdır ve b no b no axel springer ag almanya b no aynı şekilde gazete makalesinde hakaret içerdiği iddia edilen beyanlara karşı bir kimsenin itibarının korunması hakkı da b no eleştirel bir gazete makalesine karşı kişinin korunmadığı iddiası da kk b no özel yaşam kapsamında görülmüştür kamusal bir tartışma bağlamında ve yayımlanan yazılar nedeniyle eleştirilmiş olsa bile bir kişinin itibarı kişisel kimliğinin ve manevi bütünlüğünün bir parçasını oluşturur özgürlüğü ve başkalarının şöhret ve itibarlarının korunmasının çatışması halinde eğer şöhreti söz konusu olan kişi kamu görevlisi ise dengeleme sırasında bu kişinin üstlendiği kamu görevi gözönüne alınmalıdır bununla birlikte kamu görevlilerinin siyasetçilerde olduğu gibi her türlü söylemlerini yakın denetime açtıkları da söylenemez kamu görevlilerinin görevlerini hakkıyla yerine getirebilmeleri için kamu güvenine sahip olmaları gerekir ki bu da ancak onları asılsız suçlamalara karşı korumakla sağlanabilir başvuru numarası karar tarihi b no b no göre kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirirken performanslarını etkilemeye ve kamuoyunun bu kişilere olan güvenine zarar vermeyi amaçlayan aşağılayıcı ve hakaret içerikli saldırılara karşı korunmaları zorunludur b no bununla birlikte kendilerine idari yetkiler verilmiş kamu görevlilerine de kamusal konum doktrininin uygulanmasını uygun görmüş belirli yetkileri kullanan kamu görevlilerinin kendilerinin sözleri ve eylemlerine getirilen eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermeleri gerektiğini belirtmiştir b no v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen üyesi bir kamu görevlisidir sen yönetim kurulunun tarihli kararı ile ve mart tarihlerinde tüm ülke çapında grevi adı altında işe gelmeme eylemi yapılmasına karar verilmiştir başvurucu bahsi geçen tarihlerde işe gelmemiştir başvurucunun görev yaptığı tarsus milli eğitim müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleri hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonucunda tarihli kararı ile mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuyu uyarma cezası ile cezalandırmıştır başvurucunun söz konusu karara yapmış olduğu itiraz mersin valiliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir başvurucu ilk derece mahkemesinin kararına itiraz etmiş adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı onamıştır başvurucunun karar düzeltme istemi de adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir bölge mahkemesinin ilamı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır c aylıktan kesme memurun brüt aylığından arasında kesinti yapılmasıdır başvuru numarası karar tarihi aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır b özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek sayılı maddesi şöyledir amirleri tarafından verilen uyarma kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir mercileri itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır kabulü hâlinde disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük başvuru numarası karar tarihi olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu adlı internet sitesinin sahibidir adı geçen site türk ve dünya borsalarının ve sermaye piyasalarının canlı olarak takibinin yapıldığı sermaye piyasalarına ilişkin haberlerin geçtiği çok sayıda gazeteci ve yazarın köşe yazılarının periyodik olarak yayımlandığı bir internet sitesidir adı geçen internet sitesinde borsa aşde hisseleri işlem gören bir dizi şirketin hissedarı yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda bir aracı kurumun sahiplerinden olan müştekiler ile diğer bazı kişiler hakkında birtakım haberler yer almıştır söz konusu haberlerin bir kısmında müştekilerin adı geçmemektedir müştekilerin adının geçtiği bir kısım haberde ise sermaye piyasası kurulu spk borsa aş ve kamuyu aydınlatma platformu kap verilerine yer verilerek bazı analizler ve yorumlar yapılmıştır söz konusu haberlere göre müştekiler ve diğer bazı kişiler borsada usulsüz işlemler ve manipülasyon yapmaktadırlar haberlerde müştekilerin sahipleri olduğu şirketin son zamanlarda satın aldığı şirketler hakkında bilgiler verilmiş müştekilerin yatırımcıları mağdur ettiği kendilerinin ise lüks içinde yaşadığı ve servetlerinin kaynağının merak edildiği iddia edilmiştir haberlerde ayrıca gerek müştekiler hakkında gerek başka şahıslar hakkında spkya ve savcılığa yapılan suç duyurularına spk tarafından yapılan işlemlere ve bazı ceza yargılamalarına yer verilmiştir müşteki yukarıda bahsi geçen haberlerde yer alan bilgilerin doğru olmadığı çarpıtıldığı ve bu sebeple itibarının zedelendiği bu haberler nedeniyle borsa aşye edilmiş şirketlerinin hisselerinin değerinin azaldığı iddiası ile adı geçen internet sitesinde yer alan kırk üç haber içeriğine müştekiler mç ve mn de aynı iddiayla anılan internet sitesinde yer alan on dokuz haber içeriğine erişimin engellenmesi talebinde bulunmuşlardır sulh ceza hâkimliği ve tarihli kararları ile erişimin engellenmesi taleplerinin kabulüne karar vermiştir hâkimliğin anılan kararlara ilişkin gerekçesi şöyledir dosya içindeki internet çıktıları incelendiğinde ismiyle açılan sayfalarda yatırımcıları etkileyecek nitelikte yalan ve yanlış beyanlar bulunduğu bu haliyle talep edenin kişilik haklarının ihlal edildiği yazıların kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve talep eden vekilinin dilekçesine konu bölümdeki içeriğe erişimin engellenmesine dair talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur başvurucu anılan karara itiraz etmiş itiraz dilekçesi ile erişimi engellenen haberlerde yer alan iddiaların doğruluğuna yönelik açıklamalarını sunmuş ve dayandığı delilleri dilekçe ekine eklemiştir sulh ceza hâkimliği sulh ceza hâkimliğinin kararlarını usul ve yasaya uygun bularak tarihinde başvurucunun itirazlarını reddetmiştir başvuru numarası karar tarihi ret kararları başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk ulusal ve uluslararası hukuk kuralları için bkz ali kıdık b no kararı v
Violation
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir bingöl ili genç ilçesi çevirme köyü parsel numaralı taşınmaz başvurucuların murisi adına tespit edilmiştir bu tespit üzerine tarafından tarihinde başvurucuların murisine karşı kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır genç kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararıyla davanın kabulüne karar vermiştir kararın temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı kararıyla derece mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmiştir bozma üzerine dava genç kadastro mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilerek yeniden görülmeye başlanmıştır yapılan yargılama sonrasında genç kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiştir bu kararın da temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmıyla derece mahkemesi hükmünün bozulmasına karar vermiştir bozma kararı sonrası yapılan yargılamada genç kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmıyla derece mahkemesi hükmünün bozulmasına karar vermiştir genç kadastro mahkemesinin kapatılması üzerine dosya bingöl kadastro mahkemesine devredilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk bkz b no başvuru numarası karar tarihi iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucuların kardeşi ve babası olan halil aslan tarihinde öldürülmüş ve siverek cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda tarihli iddianameyle şüpheliler ra ve hakkında siverek ağır ceza mahkemesinin sayılı dosyasında kamu davası açılmıştır siverek cumhuriyet başsavcılığının tarihli iddianamesiyle ise şüpheli hakkında siverek ağır ceza mahkemesinin sayılı dosyasında kamu davası açılmıştır siverek ağır ceza mahkemesinin tarihli kararıyla aralarında hukuki ve fiili bağlantı olduğu gerekçesiyle davaların birleştirilmesine ve yargılamanın sayılı dava dosyasında yürütülmesine karar verilmiştir sonrasında tarihli iddianameyle başvuru numarası karar tarihi kasten insan öldürme kasten yaralama taksirle yangına sebebiyet verme ruhsatsız silah bulundurma suçlarını işlediği iddiasıyla şüpheli hakkında kamu davası açılmış mahkemenin tarihli kararıyla bu dava mahkemenin sayılı dava dosyasında birleştirilmiştir siverek cumhuriyet başsavcılığının tarihli ek iddianamesiyle şüpheli hakkında tehdit suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır mahkemenin tarihli kararında meydana gelen olay şöyle özetlenmiştir sanık ra bakkal dükkanında hırsızlık olayı gerçekleşmesi üzerine bu şahısların hırsızlık olayını kimin gerçekleştirdiği hususunda yaptıkları araştırma sonucunda şüphelendikleri müşteki da kardeşi ca bu hırsızlık olayını gerçekleştirebileceğini düşündüklerini günü saat sıralarında sanık ve kardeşi müşteki da ile yolda karşılaştıkları ve konuşmak için hırsızlık olayının meydana geldiği dükkana geldikleri dükkanda hırsızlık olayı ile ilgili olarak müşteki d a ile sanıklar ra ve konuştukları müşteki hırsızlık olayını kendisinin gerçekleştirmediğini ancak yapmış olabileceğini ifade ettiği bunun üzerine da ile yi yüzleştirmek için dükkana getirdikleri bu kişilerin tartıştıkları bu sırada olay yerine sanık geldiği sanık da içeri çektiği dükkan içinde sanıkların da tekme tokat ve ele geçirilemeyen saplarla vurdukları bu sırada m a müşteki da silah almaya gidiyorum seni öldüreceğim demek suretiyle dükkandan ayrıldığı bu sırada müşteki da babası veysi aslan ı arayarak olayı anlattığı veysi aslan ın da siverekte olan kardeşi halil aslan ı arayarak olay yerine gitmesini istediği maktul halil aslanın yanında tanık sk olduğu halde saat sıralarında olayın geçtiği dükkana geldiği maktulün dükkana geldiği sırada sanık da dükkana dönmüş olduğu maktul ile sanıkların müşteki da hırsızlık yapıp yapmadığı hususunda tartışmaya başladıkları bir müddet sonra tartışmanın kavgaya dönüştüğü sanıklardan ra ve maktul halil aslanı dövmeye başladıkları kavga sırasında maktul halil aslanın ya tokat attığı bunu gören ra maktulü kastederek vurun öldürün gibi sözler söylediği ra sözünden etkilenen sanık manın dükkanın kapısının yanına çekilerek dükkandan ayrıldığı sırada getirdiği ruhsatsız tabanca ile halil aslan ı hedef gözeterek ateş ederek öldürdürdüğü maktül halil aslanın vurulmasından sonra bu sanıkların hep birlikte maktulü sürükleyerek dükkan dışına çıkardıkları olay muhalinden uzaklaşmak istedikleri dükkanın indirerek uzaklaştıkları sırada elektriğe bağlı olarak çalışan sobanın bu sanıkların telaşı sonucu devrildiği ve dükkan içerisinde dışarısı ve çevre için tehlike arz etmeyecek şekilde bir kısım dükkan eşyasının yanmasına sebebiyet verdiği bu yangının gelen itfaiye görevlilerince söndürüldüğü olaydan sonra kaçan ve yakalama emirlerine rağmen ra ve yakalanıp savunmalarının alınamadığı olay yerinde ele geçirilen kovan ve merminin teslim ettiği tabancadan atıldığının tespit edildiği her ne kadar sanık maktulü kendisinin ateş ederek öldürdüğünü beyan etmiş ise de bu beyanı kardeşini adama öldürme suçundan cezalandırmadan kurtarmaya yönelik olduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır mahkemenin tarihli kararıyla sanıklar ra ve hakkında kasten insan öldürme kasten yaralama taksirle yangına sebebiyet verme tehdit tarihli ve sayılı ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet suçları yönünden açılan kamu davalarının ayrılmasına karar verilmiştir sanık manın halil aslanı öldürdüğü müşteki daya karşı kasten yaralama suçunu işlediği kabul edilerek yaklaşık yıl ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına taksirle yangına sebep olma suçundan beraatine karar verilmiştir diğer sanık manın ise halil aslanın kasten öldürülmesine yardımcı olduğu müşteki daya karşı kasten yaralama suçunu işlediği suç üstlenme suçunu işlediği gerekçesiyle yaklaşık on bir yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına taksirle yangına sebep olma suçundan ise beraatine karar verilmiştir başvuru numarası karar tarihi temyiz üzerine yargıtay ceza dairesinin tarihli kararıyla aynı müteveffa ve mağdura yönelik öldürme ve yaralama suçunun failleri olarak yargılanan ve aralarında menfaat çatışması bulunan sanıklar ve manın ayrı ayrı müdafiler tarafından temsil edilmeleri gerekirken aynı müdafi tarafından temsil edilmeleri suretiyle tarihli ve sayılı avukatlık kanununun maddesi ile tarihli ve sayılı ceza muhakemesi kanununun maddesine aykırı karar verildiği genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçu yönünden verilen beraat kararının da bu nedenle irtibatlı olduğu belirtilerek hüküm bozulmuştur bozmaya uyularak yürütülen yargılamada mahkemenin tarihli kararıyla hakkında kasten insan öldürme kasten yaralama taksirle yangına sebebiyet verme tehdit sayılı kanuna muhalefet suçları yönünden açılan kamu davalarının ayrılmasına sanık manın beraatine sanık ra hakkında açılan davanın ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir sanık manın halil aslanı öldürdüğü müşteki daya karşı tehdit ve kasten yaralama suçlarını işlediği ruhsatsız silah bulundurma suçunu işlediği kabul edilerek yaklaşık yıl ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir diğer sanık m anın ise halil aslanın kasten öldürülmesine yardımcı olduğu müşteki daya karşı kasten yaralama suçunu işlediği ayrıca suç üstlenme suçunu işlediği gerekçesiyle yaklaşık on bir yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir temyiz üzerine hüküm yargıtay ceza dairesinin tarihli kararıyla sanık yönünden onanmıştır diğer sanık manın kasten öldürmeye yardım etmek suçunu işlediği yönünde her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı müstakil olarak kasten yaralama suçunun işlendiği genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulmadığı bu suçla ilgili dava zamanaşımı süresi içinde karar verilebileceği belirtilerek hüküm bozulmuştur mahkemece bozmaya uyularak yürütülen yargılamada tarihli kararla sanıkların genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçundan beraatine karar verilmiştir ise kasten yaralama suçundan ay gün hapis cezasıyla cezalandırılmıştır karar temyiz edilmiş olup inceleme devam etmektedir öte yandan ayırma kararı sonrasında mahkemenin tarihli kararıyla beraatine karar verilmiş temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir iv tarihli ve sayılı türk ceza kanununun kasten öldürme kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir bir insanı kasten öldüren kişi müebbet hapis cezası ile cezalandırılır sayılı kanunun kasten yaralama kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi bir üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır v
Violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihi itibarıyla silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği iddiasıyla kocaeli nolu f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumunda tutuklu olarak bulunmaktadır başvuru numarası karar tarihi posta yoluyla gönderilmiş olan jine adlı derginin dergi yılı sayısı kocaeli nolu f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumu eğitim kurulunun eğitim kurulu tarihli ve sayılı kararı gereğince başvurucuya teslim edilmemiştir kararın ilgili kısımları şöyledir dergide yasa dışı terör örgütünün sözde lideri öcalanı ve örgütü övücü meşrulaştırıcı ifade yorum ve resimler vardır yukarıda belirtilen nedenlerden ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun maddesinin bendinde geçen kuruma gelen her türlü yayının kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber yazı fotoğraf ve yorumları kapsayan nitelikte olup olmadığına karar vermek ve ayrıca ceza kurumları ile tutukevleri kütüphane ve kitaplık yönergesinin maddesinin a bendinde geçen mahkemece yasaklanmış hiçbir yayın kuruma kabul edilemez yine maddesinin b bendinde geçen mahkemece yasaklanmamış olsa bile kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğü veya müstehcen haber yazı fotoğraf ve yorumları kapsadığı eğitim kurulu kararıyla tespit edilen hiçbir yayın kuruma kabul edilmez hükmüne binaen yayınların arşive kaldırılmasına adı geçen hükümlü ve tutuklulara verilmemesine karar verilmiştir başvurucu bu karara karşı kocaeli hakimliğine hakimliği itirazda bulunmuştur başvurucunun itirazını inceleyen hakimliği tarihli ve sayılı kararıyla itirazı reddetmiştir kararın gerekçesinin ilgili bölümü şöyledir taleple ilgili olarak csavcısından yazılı görüş istenilmiş csavcısı yasal olmayan itirazın reddine karar verilmesi mütalaasında bulunmuştur edenin dilekçesi eğitim kurulu kararına yönelik karar ve ekleri bir bütün halinde inceleyip değerlendirildiğinde kitabın içindeki resimlerde ellerinde silahlar olduğu pkk ya yönelik övücü yazılar olduğu anlaşıldığından itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir başvurucunun anılan ret kararına karşı yaptığı itiraz kocaeli ağır ceza mahkemesinin tarihli ve değişik sayılı kararında eğitim kurulu kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle reddedilmiş anılan karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvurucu tarihli dilekçesi ile bulunduğu ceza infaz kurumundan tarihinde tahliye edildiğini belirterek adres bildiriminde bulunmuştur b başvuruya konu dergi jine adlı dergi merkezi diyarbakırda bulunan yerel ve süreli kısmen türkçe kısmen de kürtçe yayımlanan siyasi bir dergidir derginin başvuruya konu numaralı sayısının ilgili kısımları incelenmiştir derginin merhaba yoldaşlar başlığı ile başlayan ve editör tarafından kaleme alınan giriş yazısında yılında yakalanan ve yargılama sonrasında mahkum olup cezaevinde bulunan abdullah öcalanın bir komplo sonucunda on dört yıldır esaret ve tecrit altında bulunduğu ve ölümü göze alarak birleşmiş olan milyonlarca kişinin iradesi olduğu bu komplonun kadın mücadelesinin ve özgürlük tutkusunun yükseltilmesiyle boşa çıkacağı anılan kişiye uygulanan tecrit kürt halkına dayatılan kimliksizlik dilsizlik ve teslimiyeti başvuru numarası karar tarihi aşmak için hapishanelerde on binlerce kişinin açlık grevine başladığı altmış sekiz gün süren açlık grevinin kürt halk önderi sayın abdullah öcalan ın çağrısıyla sonlandırıldığı böylece açlık grevlerinin bütün dünya kamuoyunda bir kez daha abdullah öcalan ın misyonunu ortaya çıkardığı cezaevlerinde bu eylemlere katılan yoldaşlara selam ve sevgilerin gönderildiğine dair haber ve görüşlere yer verilmiştir yazıda kürt halkına dayatılan asimilasyon ve soykırım politikalarını boşa çıkaracak iradenin kadınlarda olduğu belirtilerek kadınlardan yaşamlarının saatini mücadeleye ayırmaları ve ibadet edercesine mücadeleyi yükseltmeleri gerektiği yükseltilmesi istenen söz konusu mücadelenin ise kürt halkının aönün daracık bir odadan çıkartılıp özüne kavuşturulması olduğu ifade edilen yazı öcalan a özgürlük soykırıma son direnişe devam diyerek sesimizi yükseltelim sloganı ile sonlandırılmıştır aö tarafından kaleme alındığı değerlendirilen derginin ila sayfalarında hakikat avcısı başlığı altında kendi resmi de verilmiştir yazıda kendini kürtlere ilişkin birçok ilke çıkış yaptıran kişi konumunda gören yazar yarım kalan bu çıkışların hepsinin özgür yaşamın olmazsa olmazları olduğunu cezaevindeki yaşamı ile kürtlerin yaşamı arasında bir bağ kurarak kendinin özgür olabilmesi için kürtlerin yaşamının da özgür olması gerektiğini ancak kürtlerin yaşamı etrafında duvar örülmemiş zifiri karanlık bir zindandan farksız olduğunu ifade ederek bunun bir hakikat olduğunu iddia etmiştir yazıda bir kürt bireyinin kendini dışarıda özgür sanarak yaşaması büyük bir yanılgı denilerek ahlaklı ve onurlu bir kürt için yaşamın kesinlikle yirmi dört saatinde varlık ve özgürlük savaşçısı olmakla mümkün olduğu ileri sürülmüştür yazı cezaevlerinin ıslah evleri olmayıp topluma karşı ahlaki ve iradi görevlerin yetkince yerine getirilmesinin de öğrenildiği yerler olduğu aynı hususların dağlara çıkmış özgürlük savaşçıları için de geçerli olduğu özgürlük gerillası olmanın topluma ilişkin ahlaki ve politik görevlerin en üst düzeyde yerine getirildiği bu bilinç ve ahlaki görev içinde olarak özgürleşmenin öz savunmaya ilişkin gerekleri yerine getirmek anlamına geldiği belirtilmiştir derginin sayfasında ba tarafından kaleme alınan öcalan a özgürlük soykırıma son başlıklı yazı gelinen aşamada büyük direnişler ve kahramanlıklarla dolu otuz yıllık özgürlük mücadelemizin devrim sürecini yaşadığına büyük bedel ve acılarla yüklü bir halkın tarihini yiğit evlatlarının kanlarıyla yeniden ve özgürce yazdığına ve inşa ettiğine tanıklık etmektedir halkımız demokratik özgür sistem inşasını devrimci halk savaşı çizgisinde başarıyla tamamlamaya doğru götürmektedir cümlesiyle başlamaktadır bu devrim sürecinde kahramanca şahadete ulaşan rojin jin ve mehmet gibi kişilerin şahsında yılının bütün şehitleri saygıyla anılmış bunlara layık olmaya çalışılacağı ifade edilmiştir derginin sayfasında er tarafından kaleme alınan demokratik özerklikte öz savunma boyutu başlıklı yazıda kürt özgürlük hareketinin öz savunma boyutu ele alınmış ve bunun ilkelerine yer verilmiştir yazıda savunma ve öz savunma kavramları tanımlanarak kürdistan tarihi açısından bunun en örgütlü en görkemli ve en kutsal savunmasının türk devletinin yürüttüğü tüm zamanların en acımasız inkar ve imha saldırısına karşı ağustos te başlayan öz savunma olduğu o günden bugüne yürütülen tüm inkar imha ve soykırım hareketlerinin halkın soylu direnişi ve kahraman kadın ve erkek evlatları olan gerillaların meşru savunmasıyla püskürtüldüğü ve bunların sonuçsuz bırakıldığı ifade edilmiştir başvuru numarası karar tarihi yazının devamında öz savunma ile demokratik özerk kürdistanın çıkarlarının en üst düzeyde korunacağı bunun tarihten gelen bir hak olduğu ve uluslararası sözleşmeler ile bm tarafından da kabul edilen bir hak olduğu ilan edilen demokratik özerk kürdistanın türk devleti tarafından tanınana kadar öz savunmanın en başta da gerillanın rolünü etkin bir şekilde sürdüreceği belirtilmiştir yazıda demokratik özerk kürdistan ın öz savunma esaslarına göre kurulacağı sömürgeci işgalin sürdüğü ve demokratik özerklik statüsünün kabul edilmediği koşullarda öz savunmanın koşulları on beş madde halinde sayılmıştır bunlardan bazıları şöyledir hpg kürdistan halkının bugünkü öz savunmasının en temel örgütlü gücüdür gerilla güçleri demokratik özerk kürdistan çıkarlarına yönelik dıştan ve içten gelecek her türlü saldırılara karşı kürdistan fedai savunma gücü olarak sorumluluklarını yerine getirir hpg demokratik özerk kürdistan ın öz savunmasını özellikle şehir kasaba ve köyler başta olmak üzere her yerleşim yerinde kendisine bağlı yerel birlikleri örgütleyerek yapar demokratik özerk kürdistan statüsü kabul edilmeyip türk devleti ile savaş içerisinde olduğumuz sürece hiçbir kürdistanlı genç sömürgeci türk ordusuna askerlik yapamaz her kürdistanlı genç demokratik özerk kürdistan ı savunmak üzerindeki tehdit ve saldırıları bertaraf etmek için meşru savunma güçleri içinde yer almayı bir yurtseverlik ahlaki sorumluluk ve ulusal görev olarak kabul eder demokratik özerk kürdistan statüsü türkiye cumhuriyeti tarafından tanınıncaya kadar kürdistan da bulunan sömürgeci türk ordusu polis ve emniyet güçleri gayri meşru güçleri olarak görülür demokratik özerk kürdistan statüsünün kabul edildiği durumda ise öz savunma ilkeleri altı madde halinde belirtilmiştir derginin sayfasında tarafından kaleme alınan hücre hücre özgürlük başlıklı yazıda önderliğe uygulanan tecrit kürt halkına dayatılan kimliksizlik dilsizlik ve teslimiyeti aşmak için cezaevlerinde yapılan açlık grevleri anlatılmakta açlık grevlerinin zindan direniş tarihi açısından yeni bir sayfa açtığı on binlerce arkadaşın bedenleri üzerinde hücre hücre yükseldiği ve bunun bir yaşam biçimi haline geldiği belirtilmiştir yazıda direniş geleneğinin yıllarda başladığı bu direniş geleneğinin dağda zindanda köyde sokakta binlerce şehit ve gazisiyle özgürlük tarihi yazılmaya devam ettiği ifade edilmiştir yazının devamında direnişin her aşamasında olduğu gibi zindan direnişçiliğinde de tarih yazan aönün bütün kazanımların temelini kadında kazanım olarak gördüğü ve mücadelenin her aşamasında kadına değer verdiği bu değerin bir ifadesi olarak kürt kadınının özgürlük mücadelesine başladığı ve bu mücadelenin dağda kırda şehirde ve zindanda da devam ettiği yılından itibaren zindanların kadın için de bir direniş alanına dönüştüğü belirtilerek bu direnişe örnek olarak sema yüce çanakkale cezaevinde iken tarihinde bedenini ateşe veren ve tarihinde hayatını kaybeden gösterilmiştir derginin sayfasında şehitlerle diyalog başlıklı yazıda aö ile bir kadın arasında yapılmış bir konuşmaya yer verilmiştir yazıda bir kadın militanın nasıl olması gerektiği üzerinde durulmuştur varını yoğunu kül edecek kadar cesaretli zilanlar olduğu halde erkeklerin düşmanla burun buruna geldiğinde bile en ufak bir plan yapamadığı bu yüzden onlarca gerillanın harcandığı oysa on tane fedaiyi göze alıp bir şehrin içine girilse binlerce düşmanın kesin olarak yerle bir edileceği belirtilerek nasıl bir militan olunacağının işaretleri verilmiştir anılan dergide kürtçe olarak kaleme alınmış olan bir yazının bulunduğu sayfasında aönün de içinde yer aldığı bir toplantı resmi sunulmuştur başvuru numarası karar tarihi derginin kürtçe olarak kaleme alınmış bir diğer yazının bulunduğu sayfasında sıra halinde patika yolda ellerinde silahlı vaziyette yürüyen çok sayıda terör örgütü mensubu kadının resmi yer almıştır derginin sayfasında ise yine yüzleri maskeli kişilerin silahlı eğitimini konu alan bir resim bulunmaktadır derginin ila sayfalarında rojda fırat tarafından kaleme alınan dağlarda bir aşiret kızıl başlıklı makalede on yedi yıldır kürdistan dağlarında gerillacılık yapan rojin arkadaşın resmi de verilerek gerillaya katılımı aldığı eğitim yaşam şekli ve katıldığı eylem anlatılmıştır yazıda rojinin dağa ve doğaya olan sevgisinin onu gerilla olmaya sevk ettiği kürt özgürlük mücadelesinde katılımı ile hareketin en önde üyelerinden biri konumuna geldiği kürdistan dağlarında on yedi yıldır gerilla olduğu hala o dağlardan kopamadığı çocukken evinden dışarıya adımını atamayan bir kürt kadınının bugün düşmanına karşı elinde silah dağ dağ dolaşıp mevziden mevziye koştuğu ve bunun büyük bir devrim olduğu kadınları bu dağlara getiren ve onu pkkya aşık eden kişinin önder apo olduğu ifade edilmiştir yazının devamında rojinin bir kez daha dünyaya gelse yine de pkkda bir kadın gerilla olarak gerillacılık yapacağını belirttiği tek hayalinin ise önderlikle amed surlarında halkı karşılamak ve cudi dağı nda nuh gemisine gitmek olduğu ifade edilerek yazı sonlandırılmıştır c hukuk tarihli ve sayılı hakimliği kanununun hakimliklerinin görevleri kenar başlıklı maddesi şöyledir hakimliklerinin görevleri şunlardır hükümlü ve tutukluların ceza infaz kurumları ve tutukevlerine kabul edilmeleri yerleştirilmeleri barındırılmaları ve giydirilmeleri beslenmeleri temizliklerinin sağlanması bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması amacıyla muayene ve tedavilerinin yaptırılması dışarıyla ilişkileri çalıştırılmaları gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikayetleri incelemek ve karara bağlamak hükümlülerin cezalarının infazı müşahadeye tabi tutulmaları açık cezaevlerine ayrılmaları izin sevk nakil ve tahliyeleri tutukluların sevk ve tahliyeleri gibi işlem veya faaliyetlere ilişkin şikayetleri incelemek ve karara bağlamak hükümlü ve tutuklular hakkında alınan disiplin tedbirleri ve verilen disiplin cezalarının kanun tüzük veya yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu iddiasıyla yapılan şikayetleri incelemek ve karara bağlamak ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının kendi yetki alanlarına giren ceza infaz kurumları ve tutukevlerindeki tespitleri ile ilgili olarak düzenleyip ettirdikleri raporları inceleyerek varsa şikayet niteliğindeki konular hakkında karar vermek kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak kanunlarda başka bir yargı bırakılan konulara ilişkin hükümler saklıdır sayılı kanunun hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir şikayet başvurusu üzerine infaz hakimi duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir ancak gerek gördüğünde karar vermeden önce şikayet konusu işlem veya faaliyet hakkında resen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır ek cümle disiplin cezasına karşı yapılan şikayet üzerine infaz hakimi hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir ek cümle başvuru numarası karar tarihi hükümlü veya tutuklu savunmasını hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir ek cümle hakimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir tarih ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanun un süreli veya süresiz yayınlardan yararlanma hakkı kenar başlıklı maddesi şöyledir hükümlü mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanma hakkına sahiptir resmi kurumlar üniversiteler kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla bakanlar kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler tarafından çıkartılan gazete kitap ve basılı yayınlar hükümlülere ücretsiz olarak ve serbestçe verilir eğitim ve öğretimine devam eden hükümlülerin ders kitapları denetime tabi tutulamaz kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber yazı fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez tarih ve sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ceza kurumlarının yönetimi ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzükün eğitim kurulunun görev ve yetkileri kenar başlıklı maddesinin numaralı fırkasının ı bendi şöyledir eğitim kurulu aşağıda sayılan işleri yapmakla görevli ve yetkilidir ı kuruma gelen her türlü yayının kurum güvenliğini tehlikeye düşüren müstehcen haber yazı fotoğraf ve yorumları kapsayan nitelikte olup olmadığına karar vermek tarihli adalet bakanı oluru ile yürürlüğe giren ceza kurumları kütüphane ve kitaplık yönergesi kuruma kabul edilmeyecek yayınlar kenar başlıklı maddesi şöyledir a mahkemelerce yasaklanmış olan b mahkemelerce yasaklanmamış olsa bile kurum güvenliğini tehlikeye düşürdüğü veya müstehcen haber yazı fotoğraf ve yorumları kapsadığı eğitim kurulu kararıyla tespit edilen hiçbir yayın kuruma kabul edilmez iv
No violation
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen üyesi bir kamu görevlisidir sen yönetim kurulunun tarihli kararı ile ve mart tarihlerinde tüm ülke çapında grevi adı altında işe gelmeme eylemi yapılmasına karar verilmiştir başvurucu bahsi geçen tarihlerde işe gelmemiştir başvurucunun görev yaptığı tarsus milli eğitim müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleri hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonucunda tarihli kararı ile mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuyu uyarma cezası ile cezalandırmıştır başvurucunun söz konusu karara yapmış olduğu itiraz mersin valiliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir başvurucu ilk derece mahkemesinin kararına itiraz etmiş adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı onamıştır başvurucunun karar düzeltme istemi de adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir bölge mahkemesinin ilamı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır c aylıktan kesme memurun brüt aylığından arasında kesinti yapılmasıdır başvuru numarası karar tarihi aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır b özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek sayılı maddesi şöyledir amirleri tarafından verilen uyarma kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir mercileri itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır kabulü hâlinde disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük başvuru numarası karar tarihi olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır iv
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu muşun merkez ilçesine bağlı sütlüce köyünde bulunan parsel sayılı yüzölçümlü arsa niteliğindeki taşınmazın malikidir başvurucu bu taşınmazın başvuru numarası karar tarihi üzerinde iki dükkan üç mesken ve bir bodrumdan oluşan beş katlı bir yapıya ilişkin olarak muş belediyesinden tarihinde ruhsat almıştır başvurucuya ait söz konusu taşınmazdan vangölü elektrik dağıtım aş vangölü edaş tarafından enerji nakil hattı geçirilmiştir başvurucu kamulaştırmasız el atma sebebiyle müdahalenin önlenmesi ve ile yılları arasında yoksun kalınan kira gelirleri için ecrimisil tazminatı ödenmesi istemiyle tarihinde muş asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır dava dilekçesinde enerji nakil hattı yüzünden başvurucunun yıllarca mağdur edildiği ve kira gelirinden de yoksun kaldığı belirtmiştir başvurucu beş yıllık ecrimisil tazminatı karşılığı olarak tl tazminat talebinde bulunmuştur mahkeme tarihinde dava konusu taşınmazın başında uzman bilirkişiler eşliğinde keşif yapmıştır keşif sonucu kadastro uzmanı teknik bilirkişi tarafından düzenlenen tarihli raporda bu taşınmaz üzerinde bir katlı betonarme ev olduğu ve enerji nakil hattının evin üstünden geçtiği belirtilmiştir ve mülk alanında uzman kişilerden oluşturulan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen tarihli raporda ise dava konusu taşınmaz için beş kat yapı ruhsatı alınmış olmasına rağmen enerji nakil hattının arsa üzerinden geçmesi nedeniyle inşaat yapılamadığı belirtilmiştir raporda dava konusu taşınmaz üzerinde beş katlı bina yapılması durumunda beş yıllık kira geliri karşılığının tl olduğu hesaplanmıştır raporda ayrıca dava konusu taşınmaz için irtifak bedeli de hesaplanarak gösterilmiştir başvurucu ıslah dilekçesi vererek tazminat talebini bilirkişi raporu doğrultusunda arttırmıştır mahkeme tarihinde davanın kabulüne karar vermiştir kararın gerekçesinde yapılan keşif ve kadastro uzmanı teknik bilirkişinin raporuna göre dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın elektrik hattı çekmek suretiyle el atıldığı belirtilmiştir mahkeme bu sebeple başvurucunun beş kat üzerinden yapı ruhsatı almasına ve inşaat projesini de bitirmesine rağmen inşaatı yapamadığını vurgulamıştır mahkeme sonuç olarak el atmanın önlenmesine ve müdahaleli alanda bulunan davalıya ait yüksek gerilim tellerinin yıkılmasına yıkım masraflarının da davalı idare tarafından karşılanmasına karar vermiştir mahkeme ayrıca ile yılları arası döneme ilişkin ecrimisil bedeli olarak toplam tl tutarındaki tazminatın dava tarihi olan tarihinden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalı vangölü alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir davalı idare tarafından temyiz edilen karar yargıtay hukuk dairesi tarafından tarihinde bozulmuştur kararın gerekçesinde dava konusu taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığının mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı belirtilmiştir daire bu sebeple el atmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığını vurgulamıştır ancak ecrimisil yönünden ise taşınmaz üzerinde daha önceden var olan ve kullanılan tek katlı konut dışında yeni bir bina yapılmadığına işaret edilmiştir daireye göre tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununun maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre bedel talep etmenin mümkün olmayıp ecrimisil talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir başvurucunun karar düzeltme talebi daire tarafından tarihinde reddedilmiştir başvuru numarası karar tarihi bu karar başvurucu vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur bozma kararına uyan mahkeme tarihinde davanın kısmen kabulüne ve kısmen ise reddine karar vermiştir mahkeme davalı idarenin dosyaya konulan rapor ve krokide gösterilen alana yapılan müdahalesinin önlenmesine müdahaleli alanda bulunan davalıya ait yüksek gerilim tellerinin yıkımına ve yıkım masraflarının da davalı kurum tarafından karşılanmasına karar vermiştir bununla birlikte başvurucunun talep etmiş olduğu ecrimisil tazminatının ise reddine karar verilmiştir kararın gerekçesinde ise yargıtay dairesinin bozma kararına atıfta bulunulmuştur taraflarca temyiz edilen karar daire tarafından tarihinde onanmıştır mahkemece karar düzeltme yoluna gidilmediğinden hükmün tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir başvurucu el atmanın önlenmesi ve yıkım kararının icrası için tarihinde muş dairesinde ilamlı icra takibi başlatmıştır dairesi tarihinde kararın uygulanması için vangölü edaşa muhtıra göndermiştir bu arada özelleştirme yüksek kurulunun tarihli karan ile vangölü edaş özelleştirme kapsam ve programına alınmış tarihinde de bu şirket bütünüyle özel bir şirkete satılmıştır iv hukuk a ulusal hukuk sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrası şöyledir taşınmaz malın mülkiyetinin kamulaştırılması yerine amaç için yeterli olduğu takdirde taşınmaz malın belirli kesimi yüksekliği derinliği veya kaynak üzerindi kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı kurulabilir sayılı kanunun maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir taşınmaz malın değerinin tespitinde kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kar dikkate alınmaz kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde bu kamulaştırma sebebiyle taşınmaz mal veya kaynakta meydana gelecek kıymet düşüklüğü gerekçeleriyle belirtilir bu kıymet düşüklüğü kamulaştırma bedelidir tarihli ve sayılı yargıtay birleştirme büyük genel kurulu kararının ilgili kısmı şöyledir usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola şahsın esas itibariyle gayrimenkulünü yola amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmaya hakkı olduğuna ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının başvuru numarası karar tarihi devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir taşınmaz malın tarım arazisi niteliğinde kabulü ile olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin edilmesinde taşınmazın niteliği tamamının yüzölçümü geometrik durumu ve kanal güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle daimi irtifak hakkı ve gelir kaybı hesaplanarak geçici irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde üzerinde bulunan ve taşınmaz mala bahçe niteliği vermeyen ağaçlara değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir kamulaştırma kanununun maddesinin son fıkrasında kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesisinde kamulaştırma nedeniyle taşınmaz malda meydana gelecek değer düşüklüğünün kamulaştırma bedeli olarak hesaplanması öngörülmüştür geçici irtifak kamulaştırmasında ise taşınmazda devamlı bir değer kaybı söz konusu olmayıp irtifak hakkı süresince mahrum kalınan gelir kaybı olduğu gözetilerek buna göre daimi ve geçici irtifak hakkı karşılıklarının hesaplanması gerekirken daimi irtifak hakkı için gelir kaybı geçici irtifak hakkı içinde değer düşüklüğü hesaplanması doğru görülmemiştir b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün mülkiyetin korunması kenar başlıklı maddesi şöyledir her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır bir kimse ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir yukarıdaki hükümler devletlerin mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip olduklar hakka halel getirmez kamulaştırmasız el atma ile ilgili avrupa hakları mahkemesi kararları için bkz şevket karataş b no kamulaştırmasız el atma sebebiyle kanunilik ölçütü yönünden mülkiyet hakkının ihlaline karar verilen halil b no kararında ayrıca yeterli bir tazminata hükmedilmesi çerçevesinde dosya kapsamındaki bilirkişi raporları arasındaki farklılıkların giderilmemesi sebebiyle gerekli usuli güvenceleri temin eden yargısal işlemleri sağlama yükümlülüğüne yeterli ölçüde uyulmadığından ihlal sonucuna ulaşmıştır halil yine kamulaştırma yapılmaksızın irtifak hakkı tesisinin şikayet edildiği kahyaoğlu ve b no kararında da kamulaştırmasız el atmanın mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığı başvuru numarası karar tarihi belirtilmiş ayrıca tazminat miktarının yargıtay tarafından taşınmazın değerinin si ile sınırlı kabul edilmesinin müdahaleyi ölçüsüz de kıldığı sonucuna varılmıştır kahyaoğlu ve diğer taraftan b no kararında başvurucunun el konulan mülkünden sekiz yılı aşkın bir süre yararlanamaması sebebiyle mülkiyet hakkının ihlaline karar verilmiştir b no kararında da bir suç isnadı kapsamında başvurucunun taşınmazına konulan tedbirin hükümden sonra gerek de kalmadığı halde on bir ay daha uygulanmaya devam edilmesi ölçüsüz bir müdahale olarak görülmüştür b no kararında başvurucunun taşınmazından geçici olarak kullanmasının ve tasarruf etmesinin önüne geçen bir tedbirin uygulanması mülkiyet hakkına müdahale olarak görülmüştür başvuruyu mülkiyetten barışçıl yararlanmaya ilişkin birinci kural çerçevesinde incelemiş ve müdahaleye konu tedbirin yirmi dört yıldır devam etmiş olduğuna dikkat çekerek başvurucunun mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin ölçülü olmadığına karar vermiştir ihlalin tespit edildiği bir başvuruda taraf devletin ihlali gidermek ve ihlalden önceki duruma mümkün olduğunca dönülmesini sağlayacak sekilde ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırmak yükümlüğünün bulunduğunu hatırlatmaktadır adil giderim b no göre ihlalin doğası eski hale getirmeye in müsaitse bunu yerine getirmek görevi taraf devlete düşmektedir dolayısıyla kimi durumlarda tespit edilen ihlalin niteliği itibarıyla eski hale getirmenin benimsenmesinin müsait olamayabileceğine dikkati çekmektedir adil giderim b no eski yunan kralı ve adil giderim b no hukukun ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırmaya olanak tanımaması ancak kısmen giderebilmesi durumunda sözleşmenin maddesi gereğince mağdura uygun göreceği bir telafiyi sağlama yetkisinin bulunduğunu kabul etmektedir adil giderim b no eski yunan kralı ve kararında eski hale getirme kapsamında başvurucunun kazanç kayıplarının da karşılanması gerektiğini belirtmiştir b no kararına konu olayda başvurucuların kamulaştırılan taşınmazlarına karşılık olarak bir daire verilmesi öngörülmüş ancak bu daire aradan on altı yıl geçmesine rağmen verilememiştir derece mahkemeleri ile yılları arası dönem için başvurucu yararına maddi tazminat ve ayrıca manevi tazminat verilmesine hükmetmişler ancak başvurucuların taşınmazlarından yararlanamama durumunun devam ettiğini ve bu sürenin uzunluğuna dikkati çekerek müdahalenin ölçülü olmadığına karar vermiştir giderim yönünden ise oğullarının evinde kalan başvurucuların kira kaybı iddiasını kanıtlayamadıklarını belirtmiş ancak başvurucuların uzun bir süre boyunca dairelerinden yararlanamadıkları gerekçesiyle başvuruculara maddi tazminat ödenmesine karar vermiştir v
Violation
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu gazeteci olup twitterda yer alan müstear adlı sosyal medya hesabının sahibidir ve anılan hesapta gerçek gündem ismi altında gazetecilik faaliyeti yürütmektedir başvurucu aynı zamanda türkiye büyük millet meclisi dönem milletvekilidir ulusal ölçekte yayın yapan radikal gazetesinin tarihli nüshasında paralel operasyon hakimi selam dosyasında var başlıklı bir haber yayımlanmıştır haber şöyledir sulh ceza hakimi un selam dosyasında yasa dışı dinleme yaptığı iddiasıyla gözaltında bulunan polislerin dosyasını yorgunluktan değil yoğunluktan alamadığını açıkladı hakim ayrıca selam dosyasındaki dinleme kararlarında imzasının olduğunu da itiraf etti önceki gün tutuklanan ve diğer polislerin tutuklama kararına da imza atan hakim gözaltına alınan terörle mücadele şube polisleri savcılıkça sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti ancak sulh ceza hakimi un yorgunum dediği gerekçesiyle dosyayı kabul etmediği iddia edilmişti bunun üzerine de dosya rs ve bakan çocuklarını tahliye eden sulh ceza hakimi e verilmişti yorgunum dediği iddia edilen sulh ceza hakimi radikale yaptığı açıklamada yorgunum yoğunum dedim diğer polislerin dosyasına bakıyordum hak kaybı olmasın diye bir başka hakimin de bakmasını talep ettim yoğun olduğum için bakamadım bilgi kirliliği var lütfen siz doğrusunu yazın dedi selam tevhidi selam terör örgütü kapsamında yapılan soruşturmada yasa dışı dinleme yaptığı ifade edilen tem şube polisleri de gözaltında tutuluyor savcılık tarafından tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen polislerin dosyasına sulh ceza hakimi bakacaktı ancak yoğun olduğu gerekçesiyle selam dosyasında yasa dışı dinleme yaptığı ileri sürülen polislerin dosyasına bakamadı radikalin edindiği bilgiye göre selam dosyasında bulunan yakın telefon dinleme ve takip kararında sulh ceza hakimi un da imzası vardı bu iddiayı a sorduğumuzda ise kabul ediyorum ben selam soruşturmasında dinleme kararı verdim diyerek dinleme kararlarına imza attığını kabul etti başvurucu bu haberi gerçek gündem ismi altında paralel hakimi dinlemelerde var başlığı ve temmuz soruşturmasının hakiminden ilginç itiraf yorumuyla birlikte sosyal medya hesabında paylaşmıştır haberde ismi geçen hâkim müşteki tarafından başvurucunun sosyal medyada anılan haberi paylaştığı url hesabına erişimin engellenmesi talep edilmiştir sulh ceza hâkimliği tarihinde haber içeriğine erişimin engellenmesine karar vermiştir gerekçeli karar şöyledir haber içeriklerinin talep edenin olumsuz etkilenerek kişilik hakları ve itibarının ihlal edildiği görülmekle talebin haklı olduğu anlaşıldığından tarih ve sayılı yasanın maddesi ile değişik sayılı yasanın maddesi uyarınca talebin kabulü ile söz konusu habere erişimin engellenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur başvuru numarası karar tarihi başvurucunun anılan karara itirazı sulh ceza hâkimliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk ulusal ve uluslararası hukuk kuralları için bkz ali kıdık b no kararı v
Violation