Text
stringlengths 259
74.5k
| Label
stringclasses 2
values |
---|---|
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucunun maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucu bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememiştir başvurucu bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası derece mahkemelerince davanın reddine karar verilmiştir kararda başvurucunun uyuşmazlık konusu taşınmazı edindiği tarih itibarıyla taşınmaz için kısıtlılık durumunun mevcut olduğu vurgulanmıştır bu bağlamda mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına rağmen tarihli satış işlemi sonucu taşınmazı edinen başvurucu açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin gerçekleşmediği belirtilmiştir başvurucu nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu sakarya orman bölge müdürlüğüne bağlı adapazarı orman müdürlüğünde avukat olarak görev yapmaktadır başvurucu tarihinde orman bölge müdürlüğüne hitaben yazdığı dilekçeyle kanlıca orman müdürlüğü emrine görevlendirilmesi talebinde bulunmuştur başvurucunun talep dilekçesi orman bölge müdürlüğü tarafından orman genel müdürlüğüne genel müdürlük gönderilmiştir genel müdürlük adapazarı orman müdürlüğüne hitaben gönderdiği tarihli yazı ile başvurucunun görevlendirme talebinin reddedildiğini bildirmiştir söz konusu yazıda ayrıca başvurucunun aynı yöndeki talebine daha önce tarihli başvuru numarası karar tarihi yazı ile cevap verildiği hatırlatılmış aradan çok kısa bir süre geçtikten sonra yeniden talep dilekçesi göndermek suretiyle gereksiz yazışmaya sebebiyet vermesi nedeniyle başvurucunun bu konuda uyarılması ve bundan sonraki her türlü taleplerinde kendi bölge müdürlüğü aracılığıyla başvuruda bulunması gerektiğinin başvurucuya tebliğ edilmesi hususlarına da yer verilmiştir adapazarı orman müdürlüğü başvurucunun tarihli yazıda belirtilen hususlarda uyarıldığına ve buna dair talimatın kendisine tebliğ edildiğine ilişkin olarak düzenlediği tarihli tebliğ tebellüğ belgesini tarihli yazı ekinde ilgili üst makama göndermiştir başvurucu görevlendirme talebiyle yaptığı başvurunun reddedilmesine ve bu başvurusu ile gereksiz yazışmaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle uyarılmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle sakarya mahkemesinde mahkemesi dava açmıştır mahkemesi tarihli kararıyla dava konusu işlemin başvurucunun yazılı olarak uyarılmasına ilişkin kısmını iptal etmiş geçici görevlendirme talebinin reddine ilişkin kısmı yönünden ise davayı reddetmiştir kararın ret hükmüne dair gerekçesinde idarelerin geçici görevlendirme yapıp yapmama konusunda takdir yetkisinin bulunduğu bu konuda belli bir yönde işlem tesis etmeye yargı karan ile zorlanamayacağı dolayısıyla davalı idarenin bu konuda sahip olduğu takdir yetkisi çerçevesinde talebin reddi yönünde tesis ettiği dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir kararın iptal hükmüne dair gerekçesinde ise başvurucunun tarihli dilekçesinin tarihli ve sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında devlet memurlarına sağlanan kurumlarıyla ilgili işlerinden dolayı müracaatta bulunma hakkının kullanılmasından ibaret olduğu ifade edilmiştir aynca başvurucunun talep dilekçelerinin konularının farklı olduğuna da dikkat çekilmiş bu nedenle gereksiz yazışmaya sebebiyet verildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı bu itibarla başvurucunun yazılı olarak uyarılmasına ilişkin işlemin hukuka uygun olmadığı belirtilmiştir davalı idare anılan kararın iptal hükmüne ilişkin kısmına itiraz etmiştir sakarya bölge mahkemesi bölge mahkemesi tarihinde verdiği kararla davalı idarenin itirazını kabul ederek kararın itiraza konu kısmını bozmuş ve davanın başvurucunun yazılı olarak uyarılmasına ilişkin işlemin iptali istemine dair kısmını tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun bendi uyarınca incelenmeksizin reddetmiştir bozma kararının gerekçesinde başvurucunun yazılı olarak uyarılmasına ilişkin işlemin disiplin cezası mahiyetinde olmadığı kişinin mevcut hukuksal durumunu etkileyen kesin sonuç doğuran ve yürütülmesi zorunlu bir başka ifadeyle icrai işlem niteliği taşımadığı dolayısıyla iptal davasına konu edilemeyeceği değerlendirmelerine yer verilmiş ve bu sebeple uyuşmazlığın esasının incelenemeyeceği belirtilmiştir başvurucu anılan karara karşı karar düzeltme yoluna gitmiştir başvurucunun istemi bölge mahkemesinin tarihinde verdiği kararla kararın düzeltilmesi için gerekli yasal sebeplerin bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir karşıoy görüşünde ise başvurucunun yazılı olarak uyarılmasına ilişkin işlemin mükafat ve cezalar klasörüne konulduğuna dikkat çekilmiştir bu itibarla söz konusu yazının başvurucunun hukuksal durumunda bir değişiklik meydana getirmeyeceğinin düşünülemeyeceği nitekim takdire dayalı atamalarda gözönünde bulundurulmasının mümkün olduğu dolayısıyla dava konusu edilebileceği belirtilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur mahkememizin tarihli müzekkeresine sakarya orman bölge müdürlüğü tarafından gönderilen cevap yazısında dava konusu edilen uyan yazısının başvuru numarası karar tarihi kurumun atama işleri klasörü içinde tutulduğu belirtilmiştir ayrıca söz konusu yazının müzekkere cevabı ekinde gönderilen başvurucuya ait özlük dosyası içinde de yer aldığı tespit edilmiştir iv hukuk a ulusal hukuk kanun sayılı kanunun dilekçeler üzerine ilk inceleme kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir dilekçeler a d davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönlerinden sırasıyla incelenir aynı kanunun inceleme üzerine verilecek kararlar kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin üncü fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse üncü maddenin a b ve bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine karar verilir danıştay danıştay beşinci dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısımları şöyledir işlem kamu kudretinin üçüncü kişiler üzerinde ayrıca başka işlemin varlığına gerek olmaksızın doğrudan doğruya çeşitli hukuki sonuçlar doğurmak suretiyle etkisini gösterdiği işlemler olarak tanımlanmaktadır kavramından farklı bir anlam kesinlik ise işlemin uygulanmaya hazır tamam bir işlem olduğunu ifade etmektedir dolayısıyla bir işlemin idari davaya konu olabilmesi için hukuksal sonuç doğuran bir işlem niteliğinde bulunması bir diğer ifadeyle hukuk düzeninde değişiklik meydana getirmesi zorunludur davaya konu olması bakımından idari işlemde aranılan özellikleri taşımayan hazırlık niteliğindeki çalışmaların idarenin iç yapısı ve işleyişiyle ilgili işlemlerin tavsiye mütalaa teklif düşünce gibi bilgi verici veya hazırlığa esas işlemlerin ve üçüncü kişilerin hukukunu henüz etkilemeyen işlemlerin dava konusu olamayacağı açıktır olayda davacı hakkında soruşturma açılması bu soruşturmayla ilgili olarak muhakkik atanması işlemleri birer hazırlık işlemi olup davacının hukukunu etkileyen kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem niteliği bulunmamaktadır nitekim soruşturmanın tamamlanmasını müteakip soruşturmacı tarafından ilgiliye disiplin cezası verilmesini gerektirecek bir fiili bulunmadığı yönünde kanaat bildirilebileceği gibi aksi yönde kanaat bildirilmesi durumunda dahi disiplin cezasının disiplin amiri ya da kurulu tarafından verilebileceği açıktır kaldı ki ilgiliye disiplin cezası verilmesi durumunda da bu hususun disiplin cezasına karşı açılacak davada ileri sürülebilmesi mümkündür başvuru numarası karar tarihi bu durumda davacının hakkında başlatılan soruşturmada görevli müfettişlerin değiştirilmesi yönündeki başvurunun reddine ilişkin işlem davacının hukukunu etkileyen kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem niteliğinde bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar veren mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir danıştay dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısımlan şöyledir dava davalı idare bünyesinde hukuk müşaviri olarak görev yapan davacı tarafından disiplin cezası olmaksızın uyarılması yolundaki işlemler ile uyarma cezasının ve inceleme raporunun iptali istemiyle açılmıştır mahkemesince davacının disiplin cezası olmaksızın yazılı olarak uyarılması ise idarelerin iç işleyişine yönelik ceza niteliği olmayan yazışma niteliğinde olduğundan tek başına hukuki sebepler doğuran davacının durumunda değişiklik yapacak kesin ve yürütülebilir işlemler olmadığından esasının incelenme olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir davacının tutum ve davranışlarında gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği hususunun bildirilmesine ilişkin işlemler her ne kadar kamu görevlilerinin disiplin cezaları dışında ve disiplin cezası niteliği taşımayan bir biçimde yazılı olarak ikaz edilmelerine imkan tanıyan bir düzenleme bulunmaması nedeniyle disiplin cezası niteliği taşımasa da davacının özlük dosyasında bulunan bu işlemin davalı idarenin davacı hakkında takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde dikkate alınabilecek olması karşısında davacının hukuki durumunu etkileyebileceği ve bu nedenle de idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler niteliğinde olduğu açıktır bu durumda uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken davacının tutum ve davranışlarında gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği şeklinde yazılı olarak ikaz edilmesi işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır danıştay dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısımlan şöyledir dava samsun canik telekom müdürlüğünde personel statüsünde tekniker olarak görev yapan davacının tarihinde saat arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediği isnadına ilişkin savunmasını alan canik telekom müdürü nce daha dikkatli ve özenli olması hususunda davacının yazılı olarak uyarılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır samsun mahkemesinin günlü sayılı kararıyla dava konusu yazılı uyarı işleminin bir disiplin cezası olmadığı ve davacının hukuki durumunu etkilemediğinden icrai bir işlem olmadığı muhakkik tayini talebinin reddi işleminin de idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığı gerekçesiyle sayılı yasa maddesi uyarınca davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir uyuşmazlıkta davacının yazılı olarak uyarılmasına ilişkin işlemin disiplin cezası niteliğini taşımadığı açık olmakla birlikte söz konusu işlemin davacının özlük dosyasına konulması ve davalı idarenin davacı hakkında takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde dikkate alınması olasılığı karşısında davacının hukuki durumuna ciddi etkileri görülen dava konusu işlemin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliğinde olduğu anlaşılmıştır bu durumda davanın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemin idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır başvuru numarası karar tarihi b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesi avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir herkes davasının medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar konusunda karar verecek olan bir mahkeme tarafından görülmesini isteme hakkına sahiptir avrupa hakları mahkemesi avrupa hakları mahkemesine göre sözleşmenin maddesinin medeni hukuk alanına giren konularda uygulanabilirliği ilk olarak bir uyuşmazlığın varlığına bağlıdır olarak uyuşmazlık en azından savunulabilir bir şekilde iç hukukta tanınmış olduğu söylenebilecek hak ve yükümlülükler ile ilgili olmalıdır son olarak ise bu hak ve yükümlülükler her ne kadar bizzat madde bu hak ve yükümlülüklere sözleşmeci devletlerin hukuk sistemi içinde belirli bir anlam atfetmese de sözleşme anlamında medeni nitelikte olmalıdır james ve krallık b no uyuşmazlık tespit edilirken görünüşün ve kullanılan dilin ötesine geçilerek her davanın koşullarına göre durumun gerçeklerine yoğunlaşılması gerektiğini belirtmiştir no b no sözleşmenin maddesinin sözleşmeci devletlerin iç hukukunda geçen bir hak için belirli bir anlam öngörmediğini bir hakkın var olup olmadığını karara bağlamada ilke olarak iç hukuka başvurulacağını ulusal mahkemelerin bu konudaki değerlendirmelerinden farklı bir sonuca ulaşılması için de güçlü gerekçelere sahip olunması gerektiğini yetkililerin belli bir başvuran tarafından talep edilen tedbirin kabul edilip edilmemesine karar vermede takdir hakkının kullanıp kullanmadığının dikkate alınabileceğini hatta bu durumun belirleyici olabileceğini bununla birlikte salt bir kanun hükmünün lafzında bir takdir unsurunun bulunmasının bir hakkın varlığını tek başına hükümsüz kılmayacağını benzer durumlarda iddia edilen hakkın yerel mahkemelerce tanınması veya yerel mahkemelerin başvuranın talebinin esasını incelemesi hususunun da gözönüne alınması gerektiğini belirtmiştir b no diğer içtihadı için bkz yusuf bilin b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu minibüs hattı durağında minibüs malikleri adına hizmet akdine bağlı olarak tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı halde çalışmalarının sosyal güvenlik kurumuna bildirilmediğini ileri sürerek anılan dönemde geçen işçilik alacakları için mahkemesinde alacak davası ve sigortalılık çalışmalarının tespitine karar verilmesi talebiyle tarihinde mahkemesinde mahkeme tespit davası açmıştır tespit davasının görüşüldüğü mahkemece tarihli ilk duruşmada hazır bulunan davacı tanığı dinlenmiş resen belirlenen bir diğer tanığın duruşma günü hazır edilmesi talebiyle karakol amirliğine yazılan müzekkere cevabının beklenilmesine karar verilmiştir bu arada cumhuriyet başsavcılığına yazılan tarihli müzekkere ile dolmuş hattının olan gültepe durağı civarında yılları arasında bulunan işyerleri sahip ve çalışanlarının isim ve adreslerinin tespit edilerek duruşmanın bırakıldığı gününden önce mahkemeye bildirilmesi talep edilmiştir tarihli ikinci duruşmada taraflar hazır olmakla birlikte tanık tespiti için yazılan müzekkereye cevap verilmediği görüldüğünden duruşmanın tarihine bırakılmasına bu tarihte yapılan üçüncü duruşmada ise gelmiş olduğu görülen müzekkere cevabında belirlenen tanıkların davetiye ile celplerine karar verilmiştir tarihli dördüncü duruşmada tespit edilen tanıklar adına çıkarılan tebligat alındılarının dönmediği görüldüğünden posta müdürlüğüne müzekkere yazılmasına ve duruşmanın tarihine ertelenmesine karar verilmiş söz konusu tarihte yapılan beşinci duruşmada ise posta müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabının gelmediği görüldüğünden müzekkerenin tekidine ve tanıkların yeniden celbine karar verilmiştir tarihinde yapılan altıncı duruşmada posta müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmekle birlikte tanıklar adına çıkarılan ihzarlar infaz iade edildiğinden tanıkların yeniden celplerine karar verilmiş ve celplerine karar verilen iki tanık tarihli yedinci duruşmada dinlenilerek dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir tarihli dokuzuncu duruşmada bilirkişi raporuna karşı davacı ve davalı vekilinin itirazlarını içeren dilekçeleri tarihli onuncu duruşmada okunmuş ve mahkemece ilgili dava dosyalarının celplerine karar verilerek tarihli on ikinci duruşmada geldiği görülen dava dosyaları doğrultusunda ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir tarihli on üçüncü duruşmada ise ek bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilerek incelemeleri için süre verilmiştir mahkemece tarihli son duruşmada tarih ve sayılı kararla davanın kabulüne davacının davalı işverenler nezdinde tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle gün çalıştığı ve bu çalışmasının sosyal güvenlik kurumuna bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir bahsedilen mahkeme kararı davalı kurum ile biri hariç diğer davalılar tarafından temyiz edilmiştir temyiz incelemesini yapan yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı kararı ve ifadeleri alınan tanıkların anlatımlarının soyut ve yetersiz olduğu toplanan kanıtların hüküm vermeye elverişli olmadığı ilk yargılama aşamasında tespit edilen tanıklar ile araştırma sonucu ulaşılacak tanıkların dinlenmesi ve mahkemesinde görülen işçilik alacağı davasının sonucunun saptanarak delil olarak kullanılması gerektiği gerekçeleriyle söz konusu mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir başvuru numarası karar tarihi bozma kararından sonra yeniden görülen davada mahkeme tarafından tarihli ilk duruşmasında davacı vekili ve davalı kurum dışındaki davalılar vekiline duruşma gününün tebliğ edilemediği gerekçesiyle duruşmanın tarihine ertelenmesine karar verilmiş söz konusu tarihte yapılan ikinci duruşmada ise davalılardan yüksel tebliğ yapılamadığı anlaşıldığından duruşmanın tarihine ertelenmesine karar verilmiştir tarihli üçüncü duruşmada yargıtay hukuk dairesinin bozma ilamına uyulmasına gültepe karakol amirliğince belirlenen tanıkların celplerine ve davacı vekiline davalı işverenlerin hizmetin gerçekleştiği hat ya da bölgede çalıştırdığı şoförlerin isim ve tebligata yarar adreslerini bildirmek üzere süre verilmesine karar verilmiştir tarihinde yapılan dördüncü duruşmada duruşmaya gelen tanıklar dinlenmiş davetiye tebliğine rağmen gelmeyen diğer tanıkların ise celplerine ve davacının işçilik haklarına ilişkin mahkemesinin esas sayılı dosyasının ilgili mahkemesinden istenmesine karar verilmiştir tarihli beşinci duruşmada ise davacı ve davalı kurum vekillerinin mazeretleri kabul edilerek duruşma tarihine bırakılmış ve bu tarihte yapılan altıncı duruşmada celplerine karar verilen tanıkların hazır olmadığı görüldüğünden yeniden celplerine ve tebliğ yapılamayan iki tanığın tebliğe yarar son adreslerinin araştırılması için ilgili emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir tarihinde yapılan yedinci duruşmada celp edilen tanık dinlenmiş ve gelmeyen tanıkların yeniden celplerine mahkemesinin sayılı dosyasının incelenmek üzere istenmesine ayrıca ulaşım koordinasyon merkezi ve dolmuşçular odasına müzekkere yazılmasına karar verilmiştir tarihinde kartal nöbetçi mahkemesine tanık beyanı alınması için talimat yazısı yazılmıştır tarihli onuncu duruşmada ise mahkemesinden gelen dosyanın incelemesinde mahkemesinin de dava konusu dosyanın sonucunu beklediği anlaşıldığından dosyanın iadesine ayrıca kartal mahkemesi ve ulaşım koordinasyonu müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap gelmediği görüldüğünden cevap beklenmesine karar verilmiştir tarihli on birinci duruşmada beklenilen cevapların geldiği görüldüğünden dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir tarihli on ikinci duruşmada bilirkişi raporunu incelemek için taraflara süre verilmiş ve tarihli on üçüncü duruşmada davacı vekilinin itirazları doğrultusunda dosyanın incelenmesine tarihli son duruşmada ise davacının davalı işverenler nezdinde ssk sigorta müdürlüğünde tescil edilmemiş minibüs durağında tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle gün çalıştığı günlük çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine karar verilmiştir mahkemesinin tarih ve sayılı kararı davalı kurum tarafından tarihinde temyiz edilmiş yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiş ve bu karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir b hukuk tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarihli ve sayılı mahkemeleri maddesinin birinci fıkrası şöyledir kanununa göre işçi sayılan kimselerle o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin ç d ve e fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur sayılı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemelerinde şifahi yargılama usulü uygulanır oturumda mahkeme tarafları sulha teşvik eder uzlaşamadıkları ve taraflar veya vekillerinden birisi gelmediği takdirde yargılamaya devam olunarak esas hakkında hüküm verilir tarihinde yürürlüğe giren sayılı kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde bu kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır tarihli ve sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası tarihinde yürürlüğe giren sayılı kanunlara ilişkin ortak geçiş hükümleri kenar başlıklı geçici maddesinin birinci fıkrası şöyledir kanunun yürürlük tarihine kadar tarihli ve sayılı tarihli ve sayılı tarihli ve sayılı bu kanunla mülga tarihli ve sayılı tarihli ve sayılı kanunlar ile tarihli ve sayılı kanunun geçici nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri fiilî hizmet süresi zammı itibarî hizmet süreleri borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir tarihli ve sayılı sosyal sigortalar belgeleri kenar başlıklı maddesinin onuncu fıkrası şöyledir tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir elektrik üretim aşnin eüaş seyitömer termik santralinde işçi olarak çalışan başvurucular hizmet kolunda faaliyette bulunan sendika çalıştıkları kuruma ait işyeri numarası ile üye olma talebinde bulunmuşlardır sendika başvurucuların üyelik taleplerini kabul ederek üyelik başvuru formlarını kuruma göndermiştir eüaş başvurucuların kendi personeli olmadığını belirterek belgeleri iade etmiştir başvurucular üyelik taleplerinin kabulü nedeniyle sendika ile işveren arasında imzalanan ve hâlen yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanmaları gerektiğini ileri sürerek bu sözleşmeden kaynaklanan işçilik alacaklarının tahsili isteğiyle ayrı ayrı dava açmışlardır kütahya mahkemesi yapmış olduğu yargılama sonunda verdiği tarihli kararlarla başvurucuların taleplerini kabul etmiştir mahkeme yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen aynı mahiyetteki çok sayıda dosyayı da emsal göstererek hizmet alım ihalesini alan alt işverenler değişmesine rağmen başvurucuların çalışmaya devam ettiği hizmet alımına konu işin asıl iş niteliğinde olduğu ve bu itibarla asıl işveren ile alt işveren arasındaki hizmet alımının muvazaalı olduğu yönünde bir saptamaya yer vermiştir kütahya mahkemesinin başvuruya konu olan kararları yanında benzer nitelikteki çok sayıda kararı davalı eüaş tarafından temyiz edilmiştir ulusal yargı ağı bilişim sistemi uyap üzerinden temin edilen belgelerden yargıtay hukuk dairesinin tarihinde yapmış olduğu temyiz incelemesi sonucunda başvurucularla birlikte çok sayıda işçi hakkında verilen kabul kararını bozduğu saptanmıştır bozma kararlarında elektrik üretimi yapan davalı şirketin tarihli ve sayılı enerji piyasası düzenleme kurumunun teşkilat ve görevleri hakkında kanunun maddesinde tanınan imtiyazlara sahip olması nedeniyle asıl işin tamamı veya bir kısmını alt işverene devredebileceği tespitinde bulunulmuş ve bu saptamadan hareketle eüaşın hizmet alım usulünde muvazaalı alt işverenlik ilişkisinden bahsedilemeyeceği sonucuna varılmıştır yargıtay bozma kararında ayrıca alt işverenlik hususunun ilk defa sayılı kanunun maddesi kapsamında değerlendirildiğine de işaret etmiştir yargıtay hukuk dairesinin bozma kararları üzerine aralarında başvurucuların da bulunduğu bazı işçiler tarafından açılan davalar kütahya mahkemesine bazı davalar da kütahya mahkemesine tevzi edilmiştir kütahya mahkemesi bozma üzerine yapmış olduğu yargılama sonucunda fazla dosyada direnme kararı vermiş olup bu kararlar da temyiz edilmiştir yargıtay hukuk genel kurulu hgk direnme üzerine yapmış olduğu tarihli inceleme sonucunda davalı kamu tüzel kişiliği ile yapılan hizmet alım sözleşmelerinin içeriği alt işverenlerin değişmesine rağmen çalışan işçilerin değişmemesi alınacak işçilerin unvanlarının şartnamede ayrı ayrı belirtilmesi alt işverenin ücret bordrolarını tutan bir işçi dışında diğer işçileri sevk ve idare eden işçisinin bulunmaması puantaj kayıtlarının eüaş tarafından belirlenen kişilerce tutulması işe alan ve işten çıkaranın eüaş olması davacı ve alt işveren şirket işçilerinin asıl işveren eüaş işçileri ile aynı şekilde ve üretimin her bölümünde çalışması emir ve talimatların eüaş tarafından verilmesi çalışma şartlarının ve yıllık izinlerin eüaş tarafından belirlenmesi alt işveren işçilerinin yapılan iş ve hizmette başvuru numarası karar tarihi eüaş tarafından temin edilen ve yine davalıya ait araçları kullanması gibi nedenleri gözönünde tutarak davalı şirket ile alt işveren arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu ve davacıların asıl işveren şirketin işçisi olduğu gerekçeleriyle direnme kararlarını yerinde bulmuştur hgk özel daire tarafından incelenmeyen diğer temyiz itirazlarının incelenmesi amacıyla dosyaları özel daireye göndermiştir yargıtay hukuk dairesi direnme kararının yerinde bulunması üzerine önüne gelen bu dosyalarda kamu tüzel kişisi olan davalının imzaladığı alt işverenlik sözleşmesinin muvazaa sebebiyle geçersiz ve davacıların da baştan itibaren kamu tüzel kişisinin işçisi olduğu hgk kararıyla kabul edildiğinden uygulama birliği ile hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkeleri uyarınca bu dosyaları onadığını bildirmiştir kütahya mahkemesi ise bozma sonucu önüne yeniden gelen çok sayıda dava arasında başvurucuların dosyasını ele alarak direnme kararı vermiş diğer davalar hakkında ise hgkdan gelecek kararı beklemiştir direnme kararını inceleyen hgk tarihinde alt işverenin işçisi niteliğindeki başvurucular asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağından davanın reddine karar verilmek üzere hükmü bozmuştur kütahya mahkemesi bozma ilamına uyarak her iki davanın reddine karar vermiştir aleyhe olan bu kararlar yargıtay hukuk dairesince tarihinde onanarak kesinleşmiştir nihai kararlar tarihinde tebliğ edilmiş başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk konu hakkında ilgili hukuk için bkz hakan altıncan b no başvurusu hakkında verilen karar v | Violation |
a arka formlan ve eklerinde ifade ekliyle olaylar istanbulun emirgan mahallesi ekinci sokakta bulunan pafta ada ve parsel malikidir karar tarihi ana kattan bir bulunmakta iken amlan bina bir sonucunda tamamen yok bu tarihten itibaren de gayrimenkul bir arsa olarak kabul istanbul ve tabiat koruma kurulunun tarihli ve karan ile mahallesi sokak tapunun pafta ada tescilli koruma grubunun grup olarak eki restorasyon tadilat projesinin uygun tespit kurulca tarihli ve karar eki olarak restorasyon tadilat projesi istanbul belediye belediyesi imar tarihinde ruhsat projesi olarak imar tarihinde ve tarihinde de temel vizesi mezkur bu haliyle ait imar durumuna tarihinde uygulama imar ve tarihli ve kanunu tabi olup meri imar parsel grup gerekli ile olmakla konut restorasyon projesi kurulu onaylanan mezkur konusunda yetkili kurum olan belediyesi imar gerekli belgeleri temin ederek temel daha sonra temel alarak on bir b mi iptal mi belediyesi ve aleyhine ada parseldeki ait tarihli ve ruhsat eklerinin projesinin ve bu koruma kurulu iptali istemiyle tarihinde istanbul idare mahkemesinde dava dava amlan hukuka sebebiyle ait evin ve sahil daha mevcut olmayan ekil ve konut gayrimenkulde tescilli bir uzun duran daha tek bir konut ileri mahkeme mahallinde ve konu de ti bir teknik kurulundan rapor kurulunun tarihli raporunda u hususlara yer ilk olarak durumunu belirleyen ve yok ise temel izlerine plan ulamak bilgiye ifade buna dava temel resimleri olmakla birlikte kurul veya karar tarihi bu sebeple plan bilgi ve projesinde de bilgiye yer iv kurulu yeni olan bina nedeniyle mahallinde incelemede arazide eski bir herhangi bir fiziki bulgu belgeler v istanbul belediyesinin idaresi ve tapu ve tarihli konusu daha zemin ve iki kattan bir mevcut ancak eski mimari ve plansal herhangi bir belge ve fiziki bulgunun mevcut bu eski ve yeni kurulu aynca mahallinde tespitler ile restorasyon tadilat projesini ve fiili durumun restorasyon tadilat projesine uygun tespit maliki olan tarihli ile idareler davaya talebi mahkemenin tarihli ara karan ile kabul olarak reddini mahkeme tarihinde reddine karar kanun ile tarihli ve ve tabiat koruma kanununun ve ortaya ilkeler gerekli usul takip olunarak yer alan parsel daha bulunmakta iken sonucu kaybedilen elde edilen verilere eski haline uygun ihya edilmesi ve yeniden verilen ile bu onayan kurul hukuka mi temyiz edilen karar dairesince tarihinde bozma ilgili incelenmesinden ikamet konuta komu olan emirgan mahallesi pafta ada faaliyette bulunmak verilen izninin ve eki projesi ile bu projeye onay verilmesine dair ve tabiat koruma kurulu hukuka ve nedeniyle ait evin ve iptali istemiyle yerinde ve incelemesi sonucu raporla dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden bodrum zemin kat ve iki normal kaftan bir mevcut yer almakta ise de bu teknikleri ile mimari donemin belirleyen ile yandan mevcut ona tek belirtilen sonucu tescil edilip karar verilmesi karar tarihi ise konusu eski bir herhangi bir fiziki bulgu olmadan sadece ve belgelerin incelenmesi ve sonucunda bir mevcut kanaatine tescil ve daha sonra restorasyon ve projesi onaylanarak koruma grubunun grup olarak bu durumda daha eski bir bahisle koruma kurulunca verilen tescil esas suretiyle restorasyon ve restorasyon tadilat projelerinin ve bu projelere olarak da belediyece verilmesinde hukuka aksi mahkeme mahkeme tarihinde bozma karan dosya delillere eski bir herhangi fiziki bulgu olmadan sadece ve belgelerden uzerinde kattan bir kanaatiyle tescil verildikten sonra restorasyon ve restorasyon tadilat projesinin onaylanarak bu projelere verilmesinin hukuka karar ve davaya konu idari iptal idareler ve temyiz edilen karar daire tarihinde idareler ile karar talepleri de aym dairenin tarihli nihai karar vekiline tarihinde tarihinde bireysel iv ilgili hukuk a ulusal hukuk kanunun maddesi bu kanunun ve tarihi ve kamu korumak ve ve bu alandaki uygulanacak imar belirlemek ve kanunun maddesinin ilgili ve ve imar hususlar esas a yeralan ve tarihi ve muhafaza edilir ve korunur b alam bu kanunun uygun olarak ve ve tarihi uyumu ve karar tarihi c tarihi ve milli dayanan mesire yerlerinin ve gezinti edilir d ve tabiat verilir e bu kanun ve imar olanlar derhal veya h sahil ve turizm ve rekreasyon ile aynlan alanlara toplumun aynlan ve bu husus tapu sicillerine toplumun aynlan bu amar j sahil ancak toplumun dinlenme gezinti ve turizm tesisleri imar uygun olmak ile n imar parseller irin belirlenen kararlan tapu sicillerine o kamu hizmet ve tesislerine aynlan alanlarda verilmez ancak geri ve etkilenme kamu hizmet ve tesislerine alanlarda geremeyen bekri ray gibi imar uygulama uygulanana kadar mare heyetince edilir kanunun maddesi izni itibaren ve eklerine ve bu kanunla belirlenen esaslara denetlenir denetleme ve eklerine ve bu kanunla belirlenen imar bir tutanakla tespit eder kanunun maddesi bu kanunun gerekli ve ve tabiat ile ilgili belirlemek ve faaliyetleri bu konuda ilke ve uygulama alacak ve tespit etmektir kanunun maddesinin ilgili md tarih ve tarihi devirlere ait bilim din ve sanatlarla ilgili bulunan veya tarih ya da tarihi devirlerde sosyal konu bilimsel ve arzdan yer yer veya su ve karar tarihi sit tarih kadar gelen medeniyetlerin urunu olup devirlerin sosyal ekonomik mimari ve benzeri kent ve kent olarak sosyal konu veya tarihi hadiselerin cereyan yerler ve tespiti tabiat ile gerekli koruma ve korunma ve tabiat muhafaza restorasyon fonksiyon ise muhafaza ve restorasyon ileridir korunma ve tabiat veya tarihi evre etkinlik zorunlu olan kanunun maddesinin ilgili gerekli ve tabiat a gerekli tabiat ile uncu sonuna kadar b belirlenen tarihten sonra olup ve ve turizm gerek c sit bulunan kanunun maddesi koruma kurulunun ilke koruma kararlara olarak gerekli ve tabiat koruma ile sit ve bulunulamaz bunlar veya tesisat sondaj veya tamamen yakma veya benzeri iler ve kanunun maddesinin ilgili gerekli maliklerinin tarihinden itibaren ay koruma kurulunca tapu beyanlar hanesine kaydedilir ve belirlenemez tescilli restorasyon ve projeleri ve mimar veya zorunludur bunlardan grup restorasyon ve projelerinin uygulama kalem ileri demir fa ileri ve restorasyon karar tarihi mahalli idareler parselinde ek veya eklenti suretiyle veya yeni edilecek ait koruma kurulunca verilen kararlarda veya projelerinde yapamazlar ancak edilecek fen ve mevzuata kontrol ederler tarihli ve resmi gazetede gerekli esaslan ve denetimine dair yok olan tescilli kenar maddesinin ilgili tescilli herhangi bir yak halinde bulunabilen daha restorasyon projesi her belgesi diger ve bilgiler gibi kaynaklardan yararlanarak kendi parsellerinde daha oturum belgelerin oranda kitle ve mimari yeniden yeni yukanda belgelere bir ve restorasyon ile koruma kurulundan izin gerekmektedir b hukuk avrupa insan haklan ek nolu kenar maddesi her ve mal ve isteme bir kimse ancak kamu yaran sebebiyle ve yasada ve hukukun gene ilkelerine uygun olarak mal ve yoksun yukandaki devletlerin kamu uygun olarak veya vergilerin ya da baka veya para gerekli yasalan uygulama konusunda sahip olduklar hakka hale getirmez avrupa insan haklan mahkemesi arkeolojik sit alam olarak ilan edilmesi sinan ve b no kanunda mutlak bir ve bir sati konusu dikkati bu tadilatlar veya ilgililerin iznini almak zorunda arkeolojik bulunan bir kanundaki de dikkate sonucuna diger taraftan b no da ruhsata bir askeri ve kamu da karan dikkati dayanaktan yoksun karar tarihi v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan dava konusu ve tarihte restorasyon projesinin kurulu belirtmektedir projesi ve iznine uygun olarak bu gerekli bir eski eser ifade konusu ancak bunun gerekli olma buna idari mercilerince iptaline karar verilmesinden bu aynca daireye panoramik ve aym mahalden tarihli ile eski kadastro istanbul isimli iki ciltlik boy kitapta yer alan pafta kadastro dairece dikkate olarak bu ve adil ihlal ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla topum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil da ihlal ileri ise de iptal edilmesi esas ihlali incelenmesi kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas a maddesiyle ekonomik ifade eden ve parayla her mal aym somut olayda ilgili tapuda ve da hususunda herhangi bir karar tarihi b ve maddesinde bir temel hak olarak olan zarar vermemek ve uymak sahibi eyi gibi kullanma ve ondan tasarruf etme onun yararlanma verir mehmet ve digerleri b no malikin kullanma semerelerinden yararlanma ve tasarruf etme yetkilerinden herhangi birinin tekil eder recep tarhan ve afife tarhan b no maddesi ile temas eden diger birlikte ilgili kural ihtiva buna maddesinin birinci herkesin sahip belirtilmek suretiyle yararlanma yer ikinci da yararlanma maddenin ikinci genel olarak hangi belirlenerek aym zamanda yoksun genel de maddenin son ise toplum kurala suretiyle devletin kontrol etmesine ve imkan diger maddelerinde de devlet imkan yer aynca belirtmek gerekir ki yoksun ve recep tarhan ve afife tarhan somut olayda ait arsa ait ruhsat eklerinin projesinin ve bu koruma kurulu iptal edilmesinin tekil diger taraftan ruhsat verilmesinin ilkeleri ve imar belirli uygun dikkate kamu kural incelenmesi gerekir c ihlal maddesi temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu ve ruhuna demokratik topum ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ilkesine olamaz maddesinde bir hak olarak bu kamu yaran ve kanunla bulunulurken temel hak ve genel ilkeleri maddesinin de gerekmektedir anayasaya uygun olabilmesi kanuna kamu yaran ve aynca ilkesi gerekmektedir recep tarhan ve afife tarhan karar tarihi kanunilik ilk incelenmesi gereken kanuna olma bu tespit diger inceleme ihlal sonucuna kanuna yeterince belirli ve kanun gerektirmektedir a b no ford motor company b no necmiye ve digerleri b no somut olayda kanunun ve maddeleri kanunun ve maddeleri ile gerekli esaslan ve denetimine dair ilgili ve belirli bir kanuni ve maddeleri ancak kamu yaran kamu yaran kamu durumlarda vermekle bir kamu yaran ve bu anlamda bir etkin bir kamu yaran devlet takdir yetkisini de beraberinde getiren bir kavram olup objektif bir olmayan bu her somut olay temelinde aynca gerekir nusrat b no yunis b no maddesinde herkesin ve dengeli bir sahip ve kirlenmesini devlet ile bu fen ve buna kamu yaran kabul edilmelidir b no edilecek imar uygun olarak ve bu kapsamda ilgili mevzuat ruhsat hari diger ruhsata suretiyle fen ve uygun olarak kaliteli ve ekonomik olup ruhsata olmayan kamu yaran genel ilkeler ilkesi gereklilik ve olmak ti alt ilkeden istenen gereklilik istenen ama zorunlu yani aym amaca daha hafif bir ile karar tarihi ise bireyin ile istenen makul bir dengenin ifade etmektedir aym mehmet ve digerleri ilkesi halinde elde edilmek istenen kamu yaran ile bireyin haklan adil bir dengenin gerekmektedir bu adil denge olarak am bir tespit edilmesi durumunda anayasa mahkemesi bir taraftan istenen diger taraftan da ve kamu otoritelerinin bulundurarak dikkate arif b no osman b no ilkelerin olaya somut olayda ve gereklilik ilkeleri gerektirecek bir yon uzerinde gereken olup bu itibarla uygulanan tedbirle am ve bir tespiti gerekmektedir hukuka olarak iptal bu uzerinde kalan bir mevcut resmi sabittir bu bir neticesinde tamamen yok kendisinin de bu uygun olarak yeniden ettirmek ifade etmektedir davaya ve kendisini vekil ile temsil iddia ve etkin bir dile getirebilme dikkat diger taraftan konusu derece mahkemeleri de dile mahkemelerce konusu iddialar olarak bu anayasa mahkemesinin kural olarak imar hukukuna kurallan gibi bir belirtilmelidir bu keyfilik veya bariz bir takdir derece mahkemelerine aittir anayasa mahkemesinin bireysel ise iptali somut olayda gerekliklerinin yerine getirilip belirlemekten ibarettir davada derece mahkemelerince bir gerekli eski eser verilebilmesi eski bir fiziki mevcut ancak somut olayda uzerindeki eski eser tespit eden derece mahkemeleri bunun konusu teknikleri ile mimari donemin belirleyen ile bu durumda uygulanan hukuk yorumuna olarak derece mahkemesince ortaya konulan aksine keyfi bunun karar tarihi yer alan genel imar buna konu kanun ve tarihi sebebiyle gereken yer dikkate bu kamu belirli bir takdir yetkilerinin da kabul edilmelidir somut olayda ilgili tarihten sonra tarihinde kendisine bunun uzerine komu birinin maliki iptali talebiyle dava bu dava sonunda da konusu iptaline karar tarihte mevcut iptaline da bu ruhsat verildikten kisa bir sonra dikkate da yandan eski iddia yeniden edilmesi mevzuatta teknikleri ile mimari donemin belirleyen ile tarihte de mevcut dikkate buna derece mahkemelerinin de dikkate ilgili kanun ve konusu eski eser gerekli belgelerin bilebilecek durumda olan konusu veya takdirde iptal aynca on gibi bir surede ileri buna dava devam halde devam eden aleyhine durumunda iptal bunun beklenebilir son olarak iptal edilmesi da gerekir iptal edilmesi bulunan kanunda yer alan dahilinde verilecek izinler baka veya tasarrufu bir olumsuz etkiye yol ortaya aynca verilmesinin idarenin kusurundan ve bu idari ileme iler zarara ileri suren bu giderilmesi idari mercilerinde tam da somut olay varsa idarenin kusurundan kaynaklanan giderimi yoluyla da sonu olarak kamu yaran ile olarak am bir ile kamu yaran gereken adil denge olup maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir karar tarihi b maddesinde alman ihlal c y giderlerinin uzerinde d bir adalet tarihinde karar verildi bakan burhan ustun serdar serruh kaleli hasan tahsin kadir | No violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir sonu elde karar tarihi bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri karar tarihi ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan asil imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una ise uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir sureden beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde ihlal karar verilmesi gerekir karar tarihi kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve y usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi ihlalin ve ortadan irin gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan irin yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan karar tarihi bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar sonu olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ibaret giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine karar tarihi d tazminat taleplerinin reddine e tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m recai akyel | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu dargeçit cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmıştır dargeçit sulh ceza mahkemesince tarihinde başvurucunun tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verilmiştir dargeçit cumhuriyet başsavcılığınca düzenlenen tarih ve sayılı fezleke kamu davası açılmak üzere görevli ve yetkili diyarbakır cumhuriyet başsavcılığına cmk maddesi ile yetkili gönderilmiştir başvurucu ve diğer beş şüpheli hakkında diyarbakır cumhuriyet başsavcılığının cmk maddesi ile yetkili tarih ve sayılı iddianamesi ile hiyerarşik yapısına dâhil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştır diyarbakır ağır ceza mahkemesince cmk maddesi ile görevli tarih ve sayılı karar ile sayılı maddesi ile değişik sayılı terörle mücadele geçici maddesi ve sayılı maddesi ile değişik sayılı adli yargı derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş görev ve yetkileri hakkında maddesi gereğince dava dosyasının görevli ve yetkili ağır ceza mahkemesine devrine karar verilmiştir dava dosyası midyat ağır ceza mahkemesine gönderilmiş olup yargılama anılan mahkemenin sayılı dava dosyasında devam etmektedir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası ile maddesinin ve numaralı fıkraları sayılı maddesi iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu doğumlu olup avusturyada ikamet etmektedir kamuoyunda kürtaj konusunda yoğun tartışmalar yaşanan bir dönemde ankara büyükşehir belediye başkanı melih gökçek davacı tarihinde sosyal medya sitesi twitterdaki gs isimli bir kadın kullanıcıyla aralarında geçen tartışma sonucu sen çok mu kürtaj yaptırdın bu kadar bağırmanın nedeni bu mu şeklinde gsye doğrudan mesaj atmıştır gs de kendi twitter hesabından davacının anılan mesajını herkes tarafından görülecek şekilde paylaşmıştır bu paylaşım üzerine twitterda ve isimli konu başlıkları açılmıştır başvuru numarası karar tarihi başvurucu kendi twitter hesabından ankara yarısından fazlası buna şahit zaten yetmez mi şeklinde paylaşım yapmıştır davacı başvurucunun paylaşımında edepsiz ifadesini kullandığını bu ifadenin çok sayıdaki takipçisi tarafından görüldüğünü ve bu ifade nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğradığını belirterek manevi tazminat davası açmıştır yargılamayı yapan ankara asliye hukuk mahkemesi tarihinde başvurucunun davacıya karşı hakaret eylemini gerçekleştirdiği kanaatine varmış ve davacı lehine tl manevi tazminata hükmederek yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere davanın kısmen kabulüne karar vermiştir başvurucunun bu karara karşı yaptığı temyiz başvurusu yargıtayca tarihinde temyize konu olan tutarın ilgili kanunda öngörülen düzeye ulaşmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk kanun tarihli ve sayılı türk borçlar kanununun sorumluluk kenar başlıklı maddesi şöyledir kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren debu zararı gidermekle yükümlüdür yargıtay kararı yargıtay ceza dairesinin konuyla ilgili tarihli ve sayılı kararı şöyledir konusu somut olayda suça sürüklenen çocuğun twitter isimli sosyal paylaşım sitesinde adlı konu başlığı altında iki adet yorumda bulunduğu ve bu şekilde katılana hakaret ettiği iddiası ile dava açılıp suçun maddı unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir sonuç olarak suça sürüklenen çocuğun yorumlarının yazıldığı yer ve zaman unsurları da gözetildiğinde katılanın onur şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp eleştiri niteliğindedir aksi düşünce suçla korunmak istenen değeri ölçüsüz bir şekilde genişletmek ve ifade özgürlüğünü ön plana çıkaran evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum anlamına gelebilecektir bu itibarla hakaret suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığından düşünceye iştirak edilmemiştir eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan melih gökçek vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden aykırı olarak temyiz davasının esastan reddiyle hükmün onanmasına tarihinde oy birliğiyle karar verildi b uluslararası hukuk uluslararası hukuk kaynaklarının derli toplu verildiği bir karar için koray çalışkan b no kararına bakılabilir v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu ve arkadaşları söke ilçesi köyü ve parsel numaralı taşınmazların yılında köyü tüzelkişiliği adına tespit edilmesi üzerine tarihinde söke kadastro mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açmışlardır söke kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiştir kararın temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilamıyla derece mahkemesinin kararını bozmuştur mahkeme bozma ilamına uyarak tarih ve sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermiştir bu kararın da temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilamıyla derece mahkemesinin kararını bozmuştur bozma kararına uyan mahkeme tarih ve sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermiştir kararın temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilamıyla derece mahkemesinin kararını bozmuştur karar düzeltme talebi aynı dairenin tarih ve sayılı ilamıyla reddedilmiştir söke kadastro mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilen davada yargılama halen devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde asliye hukuk mahkemesinde hd ry ve tc aleyhine açtığı tazminat davasında trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi istemiyle davalılar aleyhine daha önce asliye hukuk mahkemesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı tazminat davasının kabul edildiğini kaza nedeniyle vücudunda meydana gelen uzuv zaafının adli tıp kurumu raporundan sonra ortaya çıktığını belirterek maddi ve manevi zararlarının tazminini talep etmiştir mahkemenin tarih ve sayılı kararıyla toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre başvurucu tarafından açılan ilk davada sakatlık durumunun ortaya çıkmadığı bu durumun tedavi sürecinde ortaya çıktığı bu nedenle başvurucunun maddi tazminat talebinin kabulüne daha önce yürütülen yargılamada manevi tazminata karar verilmesine karşın başvurucunun o tarihte sakat kalma riski taşımadığı ve kaza nedeniyle uğranılan manevi zarar ile sakatlık nedeniyle uğranılan manevi zararın aynı olamayacağı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir temyiz incelemesi sonucunda ise yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamı ile eksik inceleme ve araştırma yapılarak karar verildiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada asliye hukuk mahkemesinin tarih ve sayılı kararına göre başvurucunun trafik kazası nedeniyle yaralandığı ve uzuv kaybına uğradığı doktor tarafından tavsiye edilen operasyonu bilerek ve isteyerek yaptırmadığı yönünde dosyada bir delilin olmadığı sosyal güvencesi bulunmayan başvurucunun maddi gücünün yetersizliği nedeniyle bir operasyon yaptıramamış olmasında ihmalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamı ile mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada ilk kararı temyiz etmeyen davalı tc hakkında bozma öncesinde verilen kararın kesinleştiği mahkemece davalı tc yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerekirken hd yararına yapılan bozma üzerine devam eden yargılama sonucu davalı tcyi kapsar şekilde yeni bir hüküm tesis edildiği gerekçesiyle derece mahkemesinin kararı bozulmuştur karar düzeltme istemi de aynı dairenin tarih ve sayılı ilamı ile reddedilmiştir yargılamaya derece mahkemesinde devam edilmektedir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun usul ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir hâkim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı mülga borçlar kanununun maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs o zararın tazminine mecburdur ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs kezalik o zararı tazmine mecburdur sayılı mülga borçlar kanununun maddesi şöyledir md şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken tarafların sıfatını işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır hakim bu tazminatın ödenmesi yerine diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu tarihinden itibaren türk silahlı kuvvetleri tsk emrinde uzman onbaşı statüsünde görev yapmakta iken tarihinde asker hastanesi baştabipliği tarafından sağ omuz çıkığı ön tanısıyla ileri tetkik ve tedavi için etimesgut asker hastanesi ortopedi bölümüne sevk edilmiştir etimesgut asker hastanesinde tarihinde yatışı yapılarak başvurucu ameliyat edilmiştir hastanenin tarihli sağlık kurulu raporuyla başvurucu başvuru numarası karar tarihi hakkında omuz tamiri ameliyatlısı tanısı konulmuş ve bir buçuk ay hava değişimi raporu tanzim edilmiştir aynı hastanenin tarihli sağlık kurulu raporu ile sağ eklem çıkığı sağ omuz tamiri ameliyatlısı tanısıyla kırk beş gün istirahat raporu tanzim edilmiştir başvurucu gülhane askeri tıp akademisinde gata tarihinde yeniden ameliyat edilmiştir tarihli ve sayılı ameliyat raporunda şöyle denilmiştir sağ omuz içi anatomik yapılar görüldü önceden yerleştirilmiş olan vidaları izlendi ve çıkarıldı başı vidaların sürtünme sonrası oluşturduğu lezyon izlendi düzenlendi bol yıkamayı müteakip portaller çekildi portal girişleri usulüne uygun kapatılarak pansumanı yapıldı omuz askısı uygulanarak ameliyata son verildi başvurucuya tarihli sağlık kurulu raporuyla ameliyatlısı tanısıyla on gün ve tarihli sağlık kurulu raporuyla da sağ omuz hareket kısıtlılığı tanısıyla kırk beş gün hava değişimi raporu tanzim edilmiştir söz konusu raporlar üzerine dağ komanda tugay komando komutanlığının tarihli işlemi ile başvurucunun hava değişimi ve istirahat sürelerinin üç aydan fazla olması nedeniyle tarihinden geçerli olmak üzere uzman erbaşlık sözleşmesi feshedilmiştir belirtilen işlemin iptali istemiyle açılan davada askeri yüksek mahkemesi a birinci dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla davacının istirahat ve hava değişimi ve almasına yol açan rahatsızlığının sayılı kanunun maddesinde belirtilen ilişiğinin kesilmemesini ve izinli sayılmasını gerektirecek mahiyette görev esnasında veya görev dışında görevinden dolayı uğradığı bir kaza sonucu ya da bir meslek hastalığından kaynaklanmadığı göz önüne alınarak kanun hükmünden kaynaklanan bağlı yetki uyarınca sözleşmesinin feshedilerek tsk ile ilişiğinin kesilmesi işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir başvurucu sözleşmesinin feshine ilişkin olan bu karara karşı bireysel başvuruda bulunarak eşitlik ilkesinin ve çalışma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ise de anayasa mahkemesi sayılı başvuruyu tarihli kararıyla konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez bulmuştur diğer yandan başvurucu hakkında gata hastanesi tarafından düzenlenen tarihli raporda başvurucunun sağ omuz eklem hareket kısıtlığı tanısı ile tskda görev yapamayacağı tespit edilmiştir başvurucu askerlik görevi sırasında tarihinde düşerek omzunda tahribat oluştuğu ve rahatsızlığın tedavisiyle ilgili tarihli ameliyatın kusurlu olduğu iddialarıyla maddi ve manevi tazminat ödenmesi istemiyle tarihinde idari başvuru yapmıştır başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine tarihinde tam yargı davası açılmıştır tarihli ve sayılı kararıyla davayı süre aşımı gerekçesiyle reddetmiştir a gerekçesi şöyledir dava dosyasında bilgi ve belgelerin incelenmesinden davacının yılında dağ komando okulu eğitim merkezi komutanlığında p olarak görevli iken komutanlık önüne hastaneye sevk konulu yazmış olduğu dilekçesinde yıl önce düşmem sonucunda meydana gelen omuz çıkmaları ilk başlarda rahatsız etmemekteydi konyada yapmış olduğum askerlik hizmeti sırasında omuz çıkmaları artarak ağrılar fazlalaşınca başvuru numarası karar tarihi konya askeri muayenemi olarak tedavi süreci başladı sonuç olarak ameliyata karar verildi askerlik hizmetini yapmakta iken uzman erbaş seçme sınavına girerek kazandım ve ameliyat olmaktan vazgeçtim ve p olarak okuldaki eğitimimi almaya başladım ama ağrılar şiddetli bir şekilde artmaya başlayınca askeri hastanesine sevkim uygun görüldü şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır dava konusu olayda tazminat isteminin sebebi olan omuz çıkması olayının idari eylemin davacının el yazısı ile komutanlık önüne yazmış olduğu dilekçeden anlaşılacağı yılında meydana geldiği hatta bu sürenin davacının askere sevk edilmeden önceki tarihi de ihtiva edebileceği şüphesini uyandırdığı dikkate alındığında davacının omzunun çıktığı tarihten itibaren omuz çıkma olayı şayet mecburi askerlik hizmetinde bir yıl içinde yetkili makama başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemesinin gerektiği halbuki davacı rahatsızlığını iyi niyet kurallarına aykırı bir şekilde uzman erbaş sınavında saklayarak davalı idareyi kandırdığı rahatsızlığını tedavi ettirmeyerek büyük bir efor sarf edeceği bir eğitim olan komando eğitimine iştirak ederek rahatsızlığın bilerek sebebiyet verdiği bu gerçekler karşısında davacının iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceği rahatsızlığının artmasında asıl sorumluluğun davacıya ait olduğu sonucuna varılmıştır davacı vekili bir yıllık kesin süre geçtikten sonra tarihinde tazminat istemiyle idareye müracaat ettiğinden davada süre aşımı bulunmaktadır her ne kadar davacı hakkında eylem tarihinden yaklaşık dört yıl sonra kesin işlemli rapor tanzim edilmiş ve davacı bu rapor üzerine tarihinde ön karar tesis için idareye müracaat ettikten sonra davasını ikame etmiş ise de anılan raporun geçirilen dava süresini ihya kabiliyeti bulunmadığından süre aşımından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır başvurucunun karar düzeltme istemi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla olayda karar düzeltme sebeplerinin bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir karşıoyda şöyle denilmiştir sürenin zararın ortaya çıktığı tarihten başlatılma zorunluluğu vardır zarar ortaya çıkmadan istenecek bir tazminat konusu olmayacağından dava açma hakkı da olmayacaktır tazminat istenebilmesinin ilk koşulu bir zararın varlığıdır sözleşmeli uzman çavuş olan davacının yaralanması ve devamında yapılan tedavide hata dolayısıyla oluşan rahatsızlığı sağlık durumuna ilişkin raporunun onaylanması ile tespit edilmiştir bu nedenle idari müracaat süresinin onaylanan raporun davacıya tebliğ edildiği tarihten başlatılması gerekmektedir davacı hakkında gata hastanesi sağlık kurulunun raporun hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılamamıştır ancak zorunlu idari müracaat süresinin rapor tarihinden başlatılması durumunda dahi tarihinde davalı idareye yapılan zorunlu müracaatın bir yıllık müracaat süresi aşılmadan yapılmış olduğu davada süre aşımı bulunmadığı kanaatinde olduğumuzdan karar düzeltme kabul edilerek süre aşımı yönünden davanın reddine ilişkin verilen kararın kaldırılması ve davanın esastan görülmesi gerekmektedir bu karar başvurucu vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk anayasanın maddesinin son fıkrası şöyledir kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesinin birinci fıkrası şöyledir başvuru numarası karar tarihi eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların askeri yüksek mahkemesinde dava açmadan önce bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya başka suretle tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde yetkili makama başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri lazımdır bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliği tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir avrupa hakları mahkemesi sözleşmenin maddesinin numaralı fıkrasında ifade edilen hakkın kurucu unsurlarından birinin mahkemeye erişim hakkı olduğunu belirtmiştir krallık b no mahkemeye erişim hakkı sözleşmenin maddesinde yerini bulan güvencelerin doğal bir parçası olup partners b no bu kapsamda numaralı fıkra herkesin kişisel hakları ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını bir mahkeme veya bir yargı yeri önüne çıkarma hakkını güvence altına alır krallık mahkemeye erişim hakkı niteliği gereği devlet tarafından düzenleme yapılmayı gerektirdiğinden mutlak bir hak olmayıp sınırlamalara tabidir göre bu hak sözleşmenin tanımlamaksızın kabul ettiği bir hak olduğundan bir hakkın kapsamını belirleyen çerçevesini çizen sınırlardan başka sınırlamalara da tabi olabilir ancak hiçbir durumda bu sınırlamalar hakkın özünü zedelememelidir krallık ayrıca bu sınırlama meşru bir amaç izlemeli ve kullanılan araçlarla gerçekleştirilmek istenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunmalıdır aksi takdirde bu sınırlama maddenin numaralı fıkrasıyla bağdaşmaz birleşik krallık b no temyize başvurma dava açma gibi usul kurallarına ilişkin kanunlarda birtakım süreler öngörülmesi hukuksal güvenlik ilkesi ve mahkemelerin zamanın geçmesi nedeniyle güvenilirliği kalmayan ve eksik olan kanıtlara dayanarak uzak geçmişte meydana gelmiş olaylar hakkında karar vermelerini istemekle oluşabilecek adaletsizliklerin önüne geçmek gibi önemli ve meşru amaçlara hizmet etmektedir ve b no süre koşulu gibi dava açmaya ilişkin usul koşulları birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise mahkemeye erişim hakkı kapsamında o yorumlardan birinin davayı açmak isteyen kişileri engelleyecek şekilde katı bir şekilde kullanılmaması veya söz konusu koşulların katı bir uygulamaya tabi olmaması gerekir ve cumhuriyeti b no b no kararında süre aşımı nedeniyle davası reddedilen başvuranın mahkemeye hakkının engellenip engellenmediği hususunu değerlendirmiştir söz konusu olayda başvurucu askerlik hizmetini yerine getirirken tarihinde yaşanan bir çatışmada yaralanmış tedavisi uzunca bir süre devam etmiş ve sonunda başvurucunun yılında askerlikle ilişiği kesilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu sonraki yıllarda sürekli baş ağrısından ve baş dönmesinden yakınmış yılında başında belirlenemeyen metal bir cismin olduğu tespit edilmiş yılında gatadaki muayenesinde başvurucunun başında mermi olduğu anlaşılmıştır başvurucu tarihinde tazminat almak amacıyla idareye başvurmuş ancak bu talebi reddedilmiştir bunun üzerine başvurucunun idare aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı davada a söz konusu olayın yaşandığı tarihten itibaren beş yıl içinde dava açılmadığı gerekçesiyle davayı süre aşımı yönünden reddetmiştir anılan kararında davanın temelinde yer alan konunun aslen beş yıllık süre sınırını başvurucunun yaralandığı tarihten itibaren hesaplayan yerel mahkeme kararındaki gerekçelendirme olduğunu ifade etmiş başvurucunun tarihinde kafatasındaki mermiden haberdar olmaması tartışma konusu olmadığından kendisinden beş yıl içinde tazminat davası açmasının beklenmesinin makul olarak değerlendirilemeyeceğine mahkemenin nazarında şahsi yaralanmayla ilgili tazminat davalarında dava açma hakkının tarafların uğradığı zararı gerçekte değerlendirebildiğinde kullanılması gerektiğine hükmetmiş ve süre sınırı hakkındaki katı yorumunun davanın esasının tam olarak incelenmesine engel olması nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır ve ve başvurusunda da başvurusundaki içtihadını sürdürmüştür başvuruya konu olayda başvuranlar yılından yılına kadar çalışma ortamında asbest maruz kalması sebebiyle oluşan hastalık nedeniyle yılında vefat eden bir teknisyenin eşi ve çocuklarıdır olayda hastalığın amyanttan kaynaklandığı yılında belli olmuş ve başvuranların mirasçısı tarihinde işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmıştır federal mahkemesi on yıllık zamanaşımı süresinin zararın ortaya çıktığı andan değil olayın oluş anından itibaren başlayacağını belirterek davacının yılından sonra maruz kalmadığını önceki olaylar açısından ise taleplerin zamanaşımına uğradığına karar vermiştir söz konusu başvuruda zamanaşımına ilişkin kuralların yol açtığı gibi tetikleyici olaylardan ancak yıllar sonra teşhis edilebilen hastalıklardan muzdarip kişilere sistematik olarak uygulanmasının bu kişileri iddialarını mahkemeler önünde ortaya koyma olanağından yoksun bırakma ihtimali bulunduğuna dikkat çekmiştir kişinin belli bir hastalıktan muzdarip olduğunu bilemeyeceğinin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğu durumlarda bu gerçeğin zamanaşımı süresinin hesaplanmasında dikkate alınması gerektiğini belirterek zamanaşımı sürelerinin uygulanmasının başvuranların mahkemeye erişimini söz konusu haklarının özüne halel getirecek derecede kısıtlamış olduğuna karar vermiştir ve v | No violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucuların maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucular bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememişlerdir başvurucular bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmışlardır derece mahkemelerince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir kararda tarihli ve sayılı yatırımların proje bazında desteklenmesi ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununa birtakım hükümler eklendiği vurgulanmıştır bu bağlamda uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılan taşınmazların kamulaştırılması için öngörülen beş yıllık sürenin sayılı kanuna eklenen geçici madde gereğince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir başvurucular nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucuların maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucular bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememişlerdir başvurucular bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmışlardır derece mahkemelerince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir kararda tarihli ve sayılı yatırımların proje bazında desteklenmesi ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununa birtakım hükümler eklendiği vurgulanmıştır bu bağlamda uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılan taşınmazların kamulaştırılması için öngörülen beş yıllık sürenin sayılı kanuna eklenen geçici madde gereğince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir başvurucular nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış ve beyoğlu sulh ceza mahkemesinin tarihli kararıyla tutuklanmıştır başvurucu hakkında cumhuriyet başsavcılığının tarihli iddianamesi ile ağır ceza mahkemesinde kamu davası açılmış dava mahkemenin sayılı dosyasına kaydedilmiştir başvurucu makul sürede mahkeme huzuruna çıkarılmadığını ileri sürerek tarih ve sayılı ceza muhakemesi kanununun vd maddeleri uyarınca tarihinde beyoğlu ağır ceza mahkemesinde maliye hazinesi aleyhine tazminat davası açmıştır mahkemece tarih ve sayılı karar ile davanın reddine karar verilmiştir başvurucunun temyizi üzerine karar yargıtay ceza dairesinin tarih ve sayılı ilâmı ile bozulmuştur beyoğlu adliyesinin kapatılması üzerine yargılamaya ağır ceza mahkemesinde devam edilmiştir bozma kararına uyan mahkeme tarih ve sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir başvurucunun temyizi üzerine karar yargıtay ceza dairesinin tarih ve sayılı ilâmı ile düzeltilerek onanmıştır başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk sayılı maddesi iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucuların maliki olduğu başvuruya konu taşınmazlar ve tarihlerinde onaylanan ölçekli revizyon uygulama imar planlarında kamu hizmeti alanı olarak ayrılmıştır başvurucular bu taşınmazların kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememişlerdir başvurucular bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmışlardır derece mahkemelerince davanın reddine karar verilmiştir kararda belirtilmiştir tarihli ve sayılı kanununun maddesi gereğince ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde davalı belediyece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmesi gerektiği ifade edilmiştir somut olayda ise imar planlarının onaylandığı tarihten itibaren karar tarihi itibarıyla taşınmazların kamulaştırılması için öngörülen beş yıllık sürenin dolmadığı bu nedenle hukuki el atmadan bahsedilemeyeceği belirtilerek tazminat talebi reddedilmiştir karar kanun yolundan geçerek kesinleşmiştir başvurucular nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir tunceli ili merkez atatürk mahallesinde yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında ada ve parsel numaralı taşınmazlar başvurucular ve müşterekleri adına tespit edilmiştir bu tespite yapılan itiraz üzerine tunceli kadastro komisyonu tarihli ek kararı ile ve parsel numaralı taşınmazların ifraz edilerek maliye hazinesi adına ve parsel numaralı taşınmazların ise rp adına tespitine karar vermiştir başvurucular tarihinde kadastro komisyonu kararının iptali ve parsellerin kendi adlarına tescili talebiyle dava açmışlar dava dosyası tunceli kadastro mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir tunceli kadastro mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile parsel numaralı taşınmazın başvurucular adına tapuya tesciline ve parsel numaralı taşınmazların orman niteliğiyle maliye hazinesi adına tapuya tesciline karar vermiştir bu kararın temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih sayılı ilamıyla derece mahkemesinin kararını kısmen bozmuş kısmen onamıştır mahkeme tarih ve sayılı kararı ile bozma ilamına karşı direnerek başvurucuların davalarının kısmen kabulüne karar vermiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur tarafların temyizi üzerine anılan karar yargıtay hukuk genel kurulunun sayılı dosyasına kaydedilmiş olup temyiz incelemesi devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi bkz b no iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi olan olay tarihinde ban ve demokrasi partisi bdp belediye e bakan olup ikamet etmektedir tutuklu olarak ceza infaz kurumunda bulunan bdp milletvekilleri faysal ve selma anayasa mahkemesinin tutukluluk makul tarihli ihlal kararlan tahliyelerinin tarihinde bdp il gelmeleri bina bir grup milletvekillerini toplanan grup yolu olarak ve halay bu esnada grup slogan bdp il bulunan lideri abdullah resmini ve pankartlan bdp il gelen milletvekilleri gruba hitaben konuma konuma sloganlar pankartlar ve ise de dosyada bu bir veya bir mahkeme karan dair bir bilgi herhangi bir bildirim aynca konusu yer belirlenen ve yerler da olay tarihinde milletvekillerini bdp il belirtmektedir cumhuriyet konusu ve sonucunda kanuna ve ve hareketlerine tarihinde iddianame da dahil on dava asliye ceza mahkemesinde mahkeme mahkeme tarihinde kanuna ve ay hapis ve geri hagb karar mahkeme bildirimde ve belirlenen yasa sloganlar ve lideri abdullah ocalan posterleri nedenleriyle kanuna hale kararda da milletvekillerini toplanan grup yer tespit belirtilerek bu suretle kanuna ve ifade hagb itiraz inceleyen agu ceza mahkemesi tarihinde karar tarihinde tarihinde bireysel karar tarihi iv ilgili hukuk a ulusal hukuk tarihli ve ve kanununun maddesinin birinci izin bu kanun ve olarak su belirli amalarla ve sahiptir kanunun maddesinin birinci tarih ve kanunun md kurulu bir bildirim en az saat ve saatleri yerin valilik veya verilir kanunun maddesinin ilgili ve uncu madde uygun bildirim verilmeden veya veya belirtilen gun ve saatten veya sonra e nci maddedeki ve artlara ve nci maddedeki yasak ve veya kanuna kanunun maddesinin birinci kanuna veya veya hareketlerine fiil daha bir gerektiren bir su takdirde bir aydan kadar hapis ile b hukuk ve ilgili hukuk kararlar bkz egitim ve bilim ve digerleri b no ve omer faruk b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip karar tarihi a iddialan ve milletvekillerini bekleyen grupla birlikte bdp il kendisinin herhangi bir slogan ve kendisi delilin sadece ibaret bu da polis ifade mahkemenin bu beyanlara dayanarak karar kendisinin isnat edilen ilgisinin belirterek nedeniyle hagb karan verilmesinin adil ile ve ihlal ileri avrupa insan haklan mahkemesi ve anayasa mahkemesi yer verilerek bildirim sloganlar ve pankartlar nedeniyle de kanuna hale trafik engelleyecek surette yine herhangi bir hagb karan bunun adli sicil ve denetim yeni bir takdirde ifade edilerek izlenen yer b anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no ve bir olarak maddesi incelenmesi ve kenar maddesi herkes izin almadan ve ve sahiptir ve ancak milli kamu ilenmesinin gene ve gene veya hak ve ve kanunla ve uygulanacak ekil art ve usuller kanunda kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ve ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir karar tarihi esas a ay hapis ve denetimli serbestlik tedbiri bir tekil kabul edilmelidir b ihlal yukanda amlan maddesinde belirtilen uygun maddesinin ihlalini tekil edecektir maddesinin ilgili temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu demokratik topum gereklerine ve ilkesine olamaz bu sebeple maddesinde ve somut uygun kanunlar ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum gereklerine uygunluk belirlenmesi gerekir kanunilik kanunun maddesi ile tarihli ve ceza muhakemesi kanununun maddesinin kanunla sonucuna hagb karan verilmesine kamu bir ve bir sonucuna demokratik toplum gereklerine uygunluk genel ilkeler a demokratik toplumda ve anayasa mahkemesi demokratik toplum gerekleri ifadesinden ne daha pek kez ve demokratik toplumun en temel yer almakta olup bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve duyurmak bir araya gelebilme kolektif bir ve ifade etmek isteyen veren bu hak demokrasilerin zorunlu olan ortaya ve dilan karar tarihi canan b no ali ve digerleri b no egitim ve bilim ve digerleri osman erbil bu hak ifade bir anayasal haklar kendine has ve uygulama ve aym zamanda ifade ifade demokratik ve bir toplumdaki ve de dilan canan ali ve digerleri osman erbil egitim ve bilim ve digerleri ve digerleri b no omer faruk olarak toplumsal ve siyasal her bir ve ifadesine dilan canan omer faruk b demokratik toplum gereklerine uygun temel hak ve bir demokratik toplum gereklerine uygun kabul edilebilmesi zorunlu bir toplumsal ve gerekir ki bu ile bu temellenen ilkesinden maddesinde demokratik toplum gereklerine olmama ve ilkesine olmama iki ayn kritere yer olmakla birlikte bu iki kriter bir olup bir bekir b no mehmet ali aydin b no aym aym kamu gibi demokratik bir toplumda bir toplumsal ve istisnai nitelikte gerekir tedbirin zorunlu bir toplumsal kabul edilebilmesi amaca ulamaya en son ve en hafif olarak kendisini gerekmektedir amaca ulamaya olmayan veya istenen amaca nazaran bariz bir agir olan bir zorunlu bir toplumsal birlikte bkz dilan canan sendika bkz egitim ve bilim ve digerleri tayfun cengiz b no adalet mehtap b no grev bkz b no ifade bkz bekir mehmet ali aydin tansel b no anayasa mahkemesinin bir de bireylerin fikirlerini ve yoluyla ifade etme haklan ile maddesinin ikinci belirtilen adil bir dengenin denetlemektir bir olayda ortadan olan bu hak artlan bir denge dilan canan egitim ve bilim ve digerleri adalet mehtap karar tarihi ise istenen ile tedbiri am bir dengesizlik etmektedir diger bir ifadeyle bireyin ile kamunun menfaatleri veya korumak ise diger bireylerin hak ve menfaatleri adil bir dengenin etmektedir dengeleme sonucu bulunulan sahibine terazinin diger kefesinde bulunan kamu menfaati veya diger bireylerin menfaatine nazaran bir tespiti halinde ilkesi bir sorunun edilebilir kamu kullanan ve ederken ve kaynaklanan yarardan daha agir basan gereken bir menfaatin ve dengeleyici somut olgulara dayanarak gerekir birlikte dilan canan sendika bkz egitim ve bilim ve digerleri ifade bekir tansel c maddesi fikirlerin ve baka bir ifade ile bir ortaya konulabilmesi ve ve fikirlerini bir ortaya koyan bireylerin demokratik bir toplumda mevcut itiraz eden ve savunulan siyasi fikirlerin ve diger yasal kendisini ifade edebilme dilan ali ve digerleri egitim ve bilim ve digerleri osman erbil ve digerleri omer d bildirim y ve anayasa mahkemesi bildirim daha karar konusu bildirimin veya diger bir almak yetkililere makul ve uygun tedbir alma genel olarak dokunmaz bildirim etkin dilan canan ali ve digerleri osman erbil derhal tepki verilmesinin durumlarda ve nitelikte ve halinde sadece bildirim nedeniyle bir olarak kabul edilmelidir ali ve digerleri derhal tepki verilmesinin durumlara olarak aynca bkz osman erbil kanunlarda usullere tam olarak tek bama veya ortadan bu ihlal edilmesini dilan canan ali ve digerleri ve digerleri karar tarihi toplanma kaynaklanan kamu tehditlerin halinde yetkili makamlar bu tehditleri bertaraf edecek tedbirleri alabilirler alman bu tedbirlere bu veya bu ilenmesi halinde de cezalar verilebilir dilan canan egitim ve bilim ve digerleri kamu nedeniyle bir demokratik toplumda gerekli karar bir bkz ve digerleri bununla birlikte alman kamu otoritelerinin keyfi da bireyin gerekir dilan canan egitim ve bilim ve digerleri ve digerleri bir araya kamu tehlike ve devletin ve demokrasinin dilan canan osman erbil e etki ve ve bir bulunan bir olaya en hafif kabul edilecek dahi temin eder zira bu tip ya da hagb veya ertelenmesi karan verilerek ceza tehdidi etki potansiyeli osman erbil omer faruk ilkelerin olaya demokratik toplum gereklerine uygun olup tespitinde somut somut olayda bdp milletvekillerini toplanan grup yer milletvekilleri konuma ve toplananlan sonra grup ve ise idareye herhangi bir bildirim milletvekillerinin gruba hitaben konuma ve sonra lideri abdullah nitelikte sloganlar ve liderinin posterleri ile belirtilmekle birlikte bireysel konusu olan derece mahkemesi belirtilen hususlar kanuna bu nedenle atilan sloganlar ve ifadeler nedeniyle uygulanan bir konusu bu hususlar bu incelemenin konusu somut olayda gibi bildirim ve idarece belirlenen alanlar tek bama olmaktan zira somut olayda milletvekillerinin anayasa mahkemesi karan tahliyeleri olup derhal tepki verilmesi gereken haller bu kanuna tespit edilmesi kaybetmemi ve ve karar tarihi hagb karan verilmesi eklindeki tek bama hale getirmez kaybetmesi halinde ve somut ve bu nedenle uygulanan ilgili ve yeterli olarak ortaya gereklidir omer faruk somut olayda ilk derece mahkemesi hagb karan verilmesi nedeniyle mahkeme olup eylem nedeniyle toplumsal etkilenip kamu bozulup hususlan sadece bildirim yerler ve yasa slogan kanunsuz ceza ve hagb karan verilmesine yeterli olarak kabul bkz her ve gunluk belli bir ya da sebep olabilir ve olumsuz tepkilere yol mahkeme konusu belli bir ve kamu herhangi bir tespit yer da mahkemece aynca mahkeme atilan ve ne ortadan ve bu duruma suretiyle ortaya ilk derece mahkemesi verilen hagb ilgili ve yeterli yandan hagb karan verilmesi nedeniyle be denetim bir nedeniyle cezai tehdidi bulunma sonucunu hagb kural olarak gerekli ile dengeyi hagb karan verilen o donemde belediye e bakan olan ve aktif olarak siyasetin yer alan bu nedenle tekrar bir veya kendisinden beklenebilecek olan bir veya ve mahkum durumunda bu ceza da devam etmesi ve sonucunda ceza ihtimali bir nedeniyle be boyunca bir uygulanabilmesi tehdidine maruz kalacak ve herhangi bir ve hagb bir etkisi osman erbil yukandaki belirtilenler mevcut maddesinin ikinci belirtilen gerekli ile aym maddenin birinci haklan adil bir denge ve nedeniyle hagb karan verilmesi eklindeki edilmemi olsa dahi de dikkate maddesinin ikinci yer alan kamu demokratik toplum gereklerine uygun maddesinde ve ihlal sonucuna karar tarihi kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak uzere dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hdllerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir tl manevi tazminat talebinde ve ihlal sonucuna ve ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar bir yeniden asliye ceza mahkemesine karar verilmesi gerekir ve ihlal edilmesi nedeniyle ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararlan net tl manevi tazminat karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl hare ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ve ihlal kabul edilebilir b maddesinde ve ihlal c bir ve ihlalinin ortadan yeniden asliye ceza mahkemesine d net tl manevi tazminat tazminata diger taleplerin reddine karar tarihi e tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin muammer top al dye dye | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucular ankaranın altındağ ilçesi yenidoğan mahallesinde bulunan ada parsel sayılı taşınmazın müşterek sahipleridirler bu taşınmaz başvuruculara murislerinden miras yoluyla intikal etmiştir altındağ belediyesi belediye tarafından imar uygulaması sonucunda başvuruculara ait taşınmaz üzerinde bulunan ve konut olarak kullanıldığı belirtilen yapının imar uygulaması sonucunda toplu konut alanında kaldığı gerekçesiyle yıkımına karar verilmiştir bu karar gereğince bina belediye tarafından yıkılmıştır binanın yıkım tarihi belirtilmemekle birlikte derece mahkemesine sunulan bilirkişi raporundan binanın yılında yıkıldığı anlaşılmaktadır başvuru formu ve eklerinde binanın hangi tarihte yapıldığına ilişkin açık bir bilgi yer almamaktadır ancak başvurucular murisleri tarafından bu binaya ilişkin imar affı müracaatı olduğu belirtilmektedirler başvuru formu ekinde buna ilişkin olarak başvurucuların murisi hö tarafından tarihinde belediyeye yapılan imar affı müracaatına ilişkin başvuru formu ve bu başvuruya istinaden muris tarafından tl ödendiğine ilişkin tarihli makbuz yer almaktadır başvurucular imar uygulaması kapsamında yıkım nedeniyle oluşan zararının tazmin edilmemesi nedeniyle belediye aleyhine tazminat davası açmışlardır ankara asliye hukuk mahkemesi tarihinde davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiştir başvurucular görevsizlik kararı üzerine tarihinde ankara mahkemesinde mahkeme yıkım nedeniyle oluşan zararının tazmini istemiyle tam yargı davası açmışlardır mahkeme tarihinde davanın reddine karar vermiştir kararda başvuruculara ait taşınmazın imar uygulaması sonucunda toplu konut projesi içinde kaldığı ve binanın ruhsatsız olarak inşa edildiğine değinilmiştir kararda ayrıca belediye encümeni tarafından ruhsatsız ve kaçak yapılar için enkaz bedeli ödenmesi yolunda karar alındığı ancak başvurucuların yapı bedelinin tamamının ödenmesini talep ettikleri ifade edilmiştir mahkemeye göre tarihli ve sayılı belediye kanununun maddesi kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması ve yıkılmasına olanak tanımaktadır diğer taraftan tarihli ve sayılı gecekondu kanununun maddesi gereğince de ruhsatsız olan yapının yıkımı nedeniyle başvuruculara yapı bedeli ödenmemesine yönelik idari işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır danıştay dairesi tarihinde kararı onamıştır karar düzeltme isteminin de aynı dairenin tarihli kararıyla reddedilmesi üzerine karar kesinleşmiştir başvuru numarası karar tarihi nihai karar başvurucular vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz durali b no diğer taraftan yıkıma ilişkin ihlal kararları yönünden ihlalin sonuçlarının nasıl giderileceği hususu da avrupa hakları mahkemesinin çeşitli kararlarında tartışılmıştır binanın yıkımı suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna varılan keriman tekin ve b no kararında maddi tazminat yönünden kamulaştırma tazminatı ile ilgili içtihada atıfta bulunularak belirlenen miktara değer kaybına uğrayan tutar eklenip başvuruculara ödenen tutarlar da mahsup edildikten sonra tazminatın belirlenmesi gerektiği açıklanmıştır keriman tekin ve nitekim b no kararında da başvurucunun edindiği gecekondu yönünden ekonomik değerin maddi tazminatın hesabında dikkate alınacağı belirtilmiş bu miktarın da başvurucunun gecekondusunun piyasa değerine göre hesaplanacağı açıklanmıştır ancak somut olay bağlamında başvurucunun bu gecekonduyu satış vaadi sözleşmesiyle satarak bedelini aldığı dikkate alınarak yalnızca zarar gören ev eşyaları yönünden tazminat ödenmesine karar verilmiştir v | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun uzerine imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be surenin kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai uzerine bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava surecinde yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi karar tarihi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla toplum y ay olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una ise uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri karar tarihi ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan irin yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin olarak karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir karar tarihi b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden idare mahkemesine e k d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serruh kaleli hasan tahsin dye dye kadir yusuf sevki hakyemez | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde karar tarihi bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri karar tarihi ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan asil imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna anayasa mn maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir karar tarihi kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanun un maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan karar tarihi bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar sonu olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl har ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine karar tarihi e tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m recai akyel | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi ve egitim surecini mart komando uzman olarak jandarma komando tugay emrine bu atamadan ve komando uzman olur raporu tarihinde pusu dinleme gunu geri donu sevk edilen burada bir gun muahede ve kendisine gun istirahat devam etmesi uzerine tarihinde asker hastanesine sevk amlan hastane organik mental bozukluk tarihinde asker hastanesine sevk edilen bu hastaneden de ambulans askeri tip akademisine gata gata devam eden tedavi sureci boyunca anksiyete ensefalopati organik ruhsal bozukluk muhtelif tarihlerde hava izinleri verilen nihai olarak tarihli raporla turk kuvvetlerinde tsk karar bu raporda organik veya mental bozukluk epilepsi konusu rapora itiraz etmesi uzerine sevk etimesgut asker hastanesi tarihli raporda da raporunda yer alan durumunun kesinlik tarihinde terhis edilen sosyal kurumu adi malul olarak kabul maluliyetin nedeniyle ileri adi malul olarak kabul edilmesine iptali istemiyle askeri idare mahkemesi a nezdinde dava ayim dairesi ret vazife maluliyetin nedeniyle intikal birden ve bu durumun bir tutanak ile tespit ancak agustos intikal faaliyeti ifade bununla birlikte askeri hizmet birden askeri etkisiyle kabul etmenin askeri etkisiyle dair belirtilerek hukuka uygun ret karar kalan ise askeri ileri gelip hususunda incelemesi sonuca ifade ret karar istemi ayim dairesinin tarihli karar tarihi nihai karan tarihinde etmesinin tarihinde bireysel iv ilgili hukuk tarihli ve askeri idare mahkemesi kanununun maddesi veya kurulu bakmakta davalara ait her incelemeleri kendiliklerinden yapabilecekleri gibi tayin edecekleri sure irinde ve her bilgilerin verilmesini ve ilgili diger yerlerden isteyebilirler bu husustaki ilgililerce suresi irinde yerine getirilmesi mecburidir sebeplerin halinde bu sure bir defaya mahsus olmak uzere kanunun maddesinin ilgili bu kanunda aksine bulunmayan hallerde mari kanunu ile hukuk muhakemeleri kanununun delillerin tespitine tarihli ve idari kanununun maddesinin birinci ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta davalara ait her incelemeleri kendiliklerinden yaparlar mahkemeler belirlenen sure irinde ve her bilgilerin verilmesini ve ilgili diger yerlerden isteyebilirler bu husustaki ilgililerce irinde yerine getirilmesi mecburidir v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan askeri ve kabul edilerek askeri yerine getirirken operasyonlara ve yerine bu nedeniyle bu hususlara dikkate ve bu hususlar irdelenmeden karar belirterek adil ile hukuk devleti ilkesinin ihlal iddia b hak arama kenar maddesinin birinci herkes ve yollardan faydalanmak suretiyle mercileri veya olarak iddia ve savunma ile adil sahiptir karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no ispata imkanlar konuma iddia hakkaniyete uygun ilkesinden kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de adil ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas genel ilkeler maddesi herkes iddia savunma ve adil sahiptir amlan maddesinde adil ayn olarak iddia ve savunma birlikte yer verilmesi taraflara iddia ve mahkeme dile getirme da et fidan b no diger yandan maddesine adil ibaresinin eklenmesine de alman adil madde metnine dahil nitekim anayasa mahkemesi de maddesi inceleme a insan haklan mahkemesi adil dahil edilen ilkelerine maddesi yer vermektedir bu itibarla amlan ilkenin adil kapsam ve dahil sonucu ortaya amlan ilkeye uygun bir hakkaniyete uygun mehmet fidan ilkesi usule haklar aym tabi ve taraflardan birinin digerine daha bir duruma iddia ve makul bir mahkeme dile getirme sahip gelir asian b no bu usul her iki da temel olan delilleri sunma b no ilkesi inceleme konusu bir olarak adil olup genel anlamda hakkaniyete uygun bir ilkesi taraflara delili de dahil olmak delillerini sunma inceletme uygun ve etkin gerekir bu anlamda delillere dengesizlik veya hakkaniyetsiz olma iddialan da ceza davalan ile medeni karar tarihi hak ve usul kurallan da dahil olmak ilkesinin adil hukuk devleti bir mustafa b no kural olarak anayasa mahkemesinin herhangi bir davada raporu veya uzman gerekli olup karar vermek bununla birlikte anayasa mahkemesi one ve esasa etkili olan mahiyetinin incelenip ve ispat konusunda taraflardan birinin digerine nazaran bir konuma denetleme ahmet korkmaz b no ilkelerin olaya somut olayda askeri uzman olarak askeri devam ederken ve tedavi sonucunda mental nedeniyle tsk yapamaz hale hususunda ihtilaf ilk derece mahkemesinde taraflan ihtilaf tsk yapamaz hale gelmesine neden olan mental askeri etkisiyle ortaya komando olarak donemde etkisiyle mental ileri a ise mental ve bu etkisi ile meydana kabule yeterli somut dayanak sonucuna askeri olarak kabul komando olarak ve yerine getirirken operasyonlara hususuna olarak idarenin herhangi bir konusu mahkemenin donemde intikal faaliyetinin tespiti olmakla birlikte askerlik hizmeti boyunca operasyonlara gibi bir bu hale komando olarak ve operasyonlara dikkate mental askeri yolunda one temelsiz mental askeri temelsiz bu gelmemektedir bu iddiaya dair daha ve ikna edici bir durumdur bununla birlikte mental askeri kendi de mental sebebinin ortaya incelemeyi askeri ileri bir inceleme bu mahkemeye ve kanunlarla tanman imkan gerekirse incelemesi de suretiyle gereken bir olgudur genel ilkeler da mahkemelerin takdiri bir husus olup bu kural olarak anayasa mahkemesinin yetki alam bununla birlikte yeterli irdelenip ve bu kapsamda karar tarihi taraflardan birinin digerine nazaran bir konuma getirilip denetime somut davada temel iddia askeri olarak kabul edilmesine operasyonlar nedeniyle mental durumuna olarak tespitin inceleme askeri ileri bir inceleme bu konu olan askerlik neden olup hususu sonuca idareye nazaran bir konuma sonucunu bu hale ve imkanlar dahilinde alma sahip olan ayimin ileri iddiaya yeterli yapmadan idareye nazaran bir konuma ve bu durumun ilkesiyle sonucuna bir olarak maddesinde alman hakkaniyete uygun olan ilkesinin ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler mehmet dogan uygun giderim yolunun belirlenebilmesi ihlalin belirlenmesi buna ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile anayasa mahkemesi maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet anayasa mahkemesinin tespit edilen ihlalin giderilmesi yeniden hallerde ilgili usul karar tarihi yenilenmesi kurumundan olarak yenilenmesi sebebinin ve hususunda derece mahkemesinin herhangi bir takdir yetkisi zira ihlal karan verilen hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemesi anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan yeniden ihlalin giderilmesi ve tazminine karar verilmesi talebinde anayasa mahkemesi a usule imkanlar idareye nazaran bir konuma ve bu durumun ilkesini ihlal sonucuna somut ihlalin mahkeme bu durumda ilkesinin ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve nihayet ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden ilgili mahkemeye karar verilmesi gerekir ilkesinin ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar sonucuna tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a adil ilkesinin ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman adil ilkesinin ihlal c bir ilkesinin ihlalinin ortadan yeniden maddesinin birinci e bendinin b alt bendi yetkili idari karar ayim dairesinin tarihli ve ait dava ile ilgilidir karar tarihi d tazminat talebinin reddine e tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan burhan ustun serruh kaleli hasan tahsin kadir hakyemez | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu şirketin yılı hesapları üzerinde yılında yapılan vergi incelemesinde başvurucunun sahte fatura ticareti yapan nak taah ltd sahte fatura aldığı bu sahte belgeleri resmî defterlerine kaydettiği ve anılan sahte faturaları kullanarak haksız yere katma değer vergisi indiriminden yararlanmak suretiyle vergi yol açtığı tespiti yapılmıştır söz konusu incelemeye istinaden başvurucu şirket adına ve dönemleri için vergi cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılmış ve özel usulsüzlük cezası kesilmiştir a ceza davası gölcük cumhuriyet başsavcılığının tarihli iddianamesiyle başvurucu şirketin mesul müdürü tarihli ve sayılı vergi usul kanununa muhalefet suçundan dolayı sayılı kanunun maddesinin b fıkrası ile tarihli ve sayılı türk ceza kanununun maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmıştır gölcük asliye ceza mahkemesince iddianamenin kabul edilmesiyle başlanan kamu davasında yapılan yargılama neticesinde tarihli kararla sanık beraatine hükmedilmiştir kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir dosya içerisinde bulunan soruşturma evrakı iddianame sanık savunması katılan vekilinin beyanı tanık anlatımları bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı içeriği birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar sanık hakkında salt kdv ödemelerini düşürmek amacı ile gerçeği yansıtmayan sahte fatura temin etme ve kullanma olayına bir çok kez gittiği vergi ziyanına sebebiyet verdiği ve sayılı vergi usul yasasına muhalefet ettiği iddiasıyla kamu davası açılmış ise de tanık anlatımlarına binaen sanığın kayıtlara istinaden alındığı gözüken yakıtı gerçekte de almış olduğunun beyan edildiği makine bilirkişisi raporunda toplam tank hacminin litre olduğunun belirtildiği üçlü bilirkişi raporunda ise fatura muhteviyatı malların alındığı ve hizmetlerin görüldüğü anlaşıldığından sanığın sayılı vergi usul kanununun maddesinde yazılı suçu işlemediği sonucuna varıldığının bildirildiği anlaşılmakla sanığa sabit sayılabilecek bir eylem isnadının bu delillerle mümkün olmadığı iddianın sabit olması için tüm şüphe sebeplerinden arınmış tarafsız delillerle sübuta varılması gerektiği savunmanın aksinin kanıtlanamamış olup var olan şüphe sebepleri de sanık lehine yorumlanarak sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli somut her türlü şüpheden uzak ve cezalandırmaya yeterli delil elde edilemediğinden isnat edilen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle atılı suçtan beraatine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir kararın temyiz edilmesi nedeniyle dosya yargıtay ceza dairesinde derdesttir b davası başvurucu şirket tarafından tarihli dilekçe ile cezalı tarhiyata karşı dava açılmış kocaeli vergi mahkemesinin mahkeme tarihli kararıyla davanın özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı kabul edilmiş vergi cezalı tarhiyata ilişkin kısmı ise reddedilmiştir kararın gerekçesinin ret ile sonuçlanan kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi ltd şti hakkında düzenlenen gün ve sayılı vergi tekniği raporunda şirketin yılında sahte fatura kullandığı gerekçesiyle incelemeye alındığı çeşitli tarihlerde yapılan yoklamalarda işyerinde bulunmadığı ve tanınmadığı vergi borçlarını ödemediği ve yılında çok yüksek tutarlar içeren katma değer vergisi beyannameleri verdiği ba bildirimlerinde çelişkili ve hatalı bilgiler yer aldığı sahte fatura kullandığı şirket yetkilisinin faaliyette bulunmadıklarını belirttiği dönemlerde de yüksek tutarlı matrahlar içeren beyannameler vermeye devam ettiği defter tasdik ettiğine ilişkin kayıt bulunmadığı muhtelif tür ve dönemlere ait vergi beyannameleri vermediği gibi tespitlerin yer aldığı ve bu tespitler doğrultusunda mükellefiyetlerinin resen terk ettirildiği görülmektedir buna göre davacının faturalarını kullandığı mükellefin vergi tekniği raporunda tespit edilen ve yukarıda ayrıntılı şekilde belirtilen bu olumsuz özellikleriyle düzenlediği belgelere göre kısa süre içinde çok yüksek tutarlı hasılatlarını elde edebileceği gerçek bir faaliyetinin mevcut olması ekonomik ve ticari hayatın olağan icaplarına uygun düşmemektedir bu ölçekte hasılatı bulunan mükellefin adreslerinde yapılan yoklamada bulunmaması asgari vergisel ödevlerini yerine getirmemesi gibi hususlar dikkate alındığında bu mükellefin düzenlediği belgelerin gerçek bir alım satım ilişkisine dayalı olarak düzenlenmediği sonucu açıkça ortaya çıkmaktadır bu itibarla davacı şirketin bu mükelleften aldığı faturaların gerçeği yansıtmadığı ve içeriği vergilerin hazineye intikal ettirilmemiş olması nedeniyle yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği olarak indiriminin kabulü hukuken mümkün değildir dolayısıyla yasal kayıtlara alınan ve beyannamelere konu edilen ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge niteliği taşıyan bu faturalar içeriği vergilerin indirimlerinin reddi suretiyle salınan vergi cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık görülmemiştir karar temyiz edilmiş ve danıştay dokuzuncu dairesinin tarihli ilamıyla kararın onanmasına hükmedilmiştir karar düzeltme istemi de aynı dairenin tarihli kararıyla tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun maddesinde yazılı karar düzeltme nedenlerinin bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir nihai karar tarihinde tebliğ edilmiştir tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur iv hukuk sayılı maddesinin ilgili kısımları şöyledir resen vergi tarhı vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır aşağıdaki hallerden herhangi birinin bulunması durumunda vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilir başvuru numarası karar tarihi tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa sayılı maddesi şöyledir incelemesinden maksat ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak tespit etmek ve sağlamaktır yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin fiili envanterinin yapılmasına ve beyannamelerde gösterilmesi gereken unsurların da teşmil edilebilir fiili envanterin yapılmasının gerektirdiği ve incelemeyi yapan tarafından tasdik edilen giderler hazinece mükellefe ödenir sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrası şöyledir vergi mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrası ile ikinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir inci maddede yazılı hallerde vergi sebebiyet verildiği takdirde mükellef veya sorumlu hakkında uğratılan verginin bir katı tutarında vergi cezası kesilir vergi uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat olarak uygulanır sayılı maddesinin son fıkrası şöyledir ceza mahkemesi kararları bu kanunun dördüncü kitabının ikinci kısmında yazılı vergi cezalarını uygulayacak makam ve mercilerin işlem ve kararlarına etkili olmadığı gibi bu makam ve mercilerce verilecek kararlar da ceza hâkimini bağlamaz tarihli ve sayılı katma değer vergisi maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir mükellefler yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak aşağıdaki vergileri indirebilirler a kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi sayılı kanunun maddesi şöyledir yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisi alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebilir başvuru numarası karar tarihi katma değer vergisinin fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesine gerek görülmeyen işlemlerde vergi indiriminin nasıl belgelendirileceği maliye ve gümrük bakanlığınca tespit olunur v | No violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun uzerine imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun kararnamelerde dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be surenin kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai uzerine bireysel iv konu ile ilgili hukuk bkz huseyin b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi karar tarihi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla toplum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu karar tarihi uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan karar tarihi ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanun un maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden uzere bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek uzere gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini gereke dava karar verilmesine yer karar sonu olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden uzere ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden uzere yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir karar tarihi dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu sendikası ile türkiye cam çimento ve toprak sanayi sendikası arasında yürütülen dönem toplu sözleşmesi anlaşma sağlanamaması üzerine sendikası tarafından tarihinde greve gidilmiştir grev altı şirketi ve on ayrı fabrikayı ilgilendirmekte ve cam sektörünün tüm alt sektörlerini düz cam otomotiv camı cam ev eşyası şişe cam elyaf ısıya dayanıklı camlar vb kapsamaktadır bakanlar kurulunun tarihli ve sayılı resmî gazetede yayımlanan tarihli kararıyla türkiye şişe ve cam fabrikaları anonim şirketine bağlı işyerlerinde sendikası tarafından uygulanmakta olan grevin genel sağlığı ve millî güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden gün süreyle ertelenmesi kararlaştırılmıştır bu kararın iptal edilmesi için başvurucu sendika tarafından danıştay onuncu dairesine sayılı dosya üzerinden dava açılmış ve yürütmenin durdurulması talep edilmiştir yürütmenin durdurulması talebi danıştay onuncu dairesi tarafından tarihinde oy çokluğuyla reddedilmiştir karar gerekçesinde grev uygulanan iş yerlerinde ülkemizin cam üretiminin gerçekleştirildiği ve davalı başbakanlıkça gönderilen ekonomi bakanlığının millî savunma bakanlığının sağlık bakanlığının ve millî güvenlik kurulu genel sekreterliğinin yazılarında uygulanan grevin genel sağlığı ve millî güvenliği bozucu etkisinin olduğu yönünde görüş bildirdikleri dikkate alındığında başvurucunun ileri sürdüğü hususların erteleme kararının yürütülmesinin durdurulmasını gerektirecek nitelikte başvuru numarası karar tarihi görülmediği belirtilmiştir üye uygulanmakta olan grevin millî güvenliği ve genel sağlığı bozucu nitelikte olduğunu ortaya koyan geçerli ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı ve kararın kanunda öngörülmeyen ekonomik sebeplere dayalı olarak alındığını belirterek karara muhalif kalmışlardır muhalif üyeler a grev hakkının sadece yasada sayılan nedenlere dayanılarak ertelenebileceği ekonomik siyasi veya başka bir gerekçeyle erteleme kararı alınmasının mümkün bulunmadığı b birçok temel hak ve özgürlüğün kullanımının sınırlanmasına veya yasaklanmasına sebep olarak gösterilen millî güvenlik ve genel sağlık kavramlarına ilişkin bir tanım bulunmadığı soyut ve belirsiz olan bu kavramların geniş yorumlanmasının bu gerekçelerle hemen hemen bütün grevlerin ertelenmesine yol açacağı c millî güvenlik kavramının danıştay onuncu dairesinin tarihli ve sayılı genel sağlık kavramının tarihli ve sayılı kararlarında tanımlandığı d anayasal bir hak ve işçi açısından güvence olan grev hakkının kullanılması nedeniyle üretimin bir süre durmasının millî güvenliği genel sağlığı nasıl ve ne şekilde bozduğunun açık ve tereddüde yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması ve bu yapılırken ölçülülük ilkesi ile demokratik toplum gereklerinin dikkate alınması gerektiği şeklinde değerlendirmede bulunmuşlardır başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur bireysel başvuru sonrası gelişmeler yürütmenin durdurulması talebinin reddine ilişkin karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde ret kararına itiraz etmiştir danıştay dava daireleri kurulu tarihinde idari işlemin uygulanması hâlinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle başvurucunun itirazını reddetmiştir reddine ilişkin karara iki üye muhalif kalmıştır muhalif üyeler öncelikle itiraz tarihi itibarıyla altmış günlük erteleme süresinin dolmuş olması nedeniyle sayılı maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmemiş olduğunun ileri sürülebileceğini bununla birlikte grev ertelemesi kararı alındıktan sonra greve devam etme imkânının kalmadığını ve erteleme süresi sonunda taraflarca anlaşma sağlanamaması hâlinde uyuşmazlığın yüksek hakem kurulunca çözümleneceği göz önüne alındığında anayasal bir hak olan grev ve toplu sözleşme hakkının bakanlar kurulu kararı ile fiilen ve hukuken ortadan kaldırıldığını belirtmişlerdir muhalif üyeler bu nedenlerle işlemin uygulanmasının devam etmesi nedeniyle telafisi güç zarar bulunma koşulunun gerçekleştiği diğer koşul olan işlemde açıkça hukuka aykırılık bulunup bulunmadığının incelenerek karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir davanın esasına ilişkin yargılama ise hâlen devam etmektedir b hukuk hakkı ve lokavt kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda uyuşmazlık yüksek hakem kurulunca çözülür uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak yüksek hakem kuruluna başvurabilir yüksek hakem kurulunun kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir başvuru numarası karar tarihi tarihli ve sayılı sendikalar ve toplu sözleşmesi ve lokavtın ertelenmesi kenar başlıklı maddesi şöyledir karar verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt genel sağlığı veya millî güvenliği bozucu nitelikte ise bakanlar kurulu bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir erteleme süresi kararın yayımı tarihinde başlar erteleme kararının yürürlüğe girmesi üzerine maddenin yedinci fıkrasına göre belirlenen arabulucu uyuşmazlığın çözümü için erteleme süresince her türlü çabayı gösterir erteleme süresi içerisinde taraflar aralarında anlaşarak uyuşmazlığı özel hakeme de götürebilir erteleme süresinin sonunda anlaşma sağlanamazsa altı iş günü içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine uyuşmazlık yüksek hakem kurulunca çözülür aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer tarihli ve sayılı yargılama usulü durdurulması kenar başlıklı maddesinin ve numaralı fıkralarının ilgili kısımları şöyledir değişik fıkra danıştay veya idari mahkemeler idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre veya vergi dava daireleri genel kurullarına kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir edilen merciler dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır üzerine verilen kararlar kesindir iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi ss kaynak konut yapı kooperatifi kooperatifin eski yöneticileri olan başvurucular aleyhine tarihinde asliye ticaret mahkemesinin sayılı dosyasında üyelik ve başkanlık görevlerini yerine getirdikleri konut yapı kooperatifinin alt yapı kanalizasyon ve elektrik tesisatlarının imali için dava dışı yüklenici firma ile imzaladıkları sözleşmede işi yapacak firmanın seçiminde basiretli bir yönetici gibi davranmayarak kooperatifi zarara uğrattıkları gerekçesiyle alacak davası açmıştır mahkemece tarihli kararla aralarında hukuki ve fiili bağlantı olduğu gerekçesiyle asliye ticaret mahkemesinde yüklenici firma aleyhine açılan sayılı dosyada davanın birleştirilmesine karar verilmiştir asliye ticaret mahkemesinin tarih ve sayılı kararıyla asıl dava yönünden davanın kabulüne ve birleştirilen asliye ticaret mahkemesinin sayılı dava dosyasının ayrılarak yargılamasına devam edilmesine karar verilmiştir ayrılan davada asliye ticaret mahkemesince tarih ve sayılı kararla başvurucuların kooperatifi zarara sokma kasıtlarının mevcut olmadığı ayrıca kusur ve ihmallerinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir temyiz incelemesi sonucunda ise yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilamıyla başvurucuların yönetici olarak göstermeleri gereken dikkat özen ve sorumluluk gereği olarak dava dışı yüklenici firmanın yaptığı işleri yerinde denetlemeleri kontrol etmeleri gerektiğinde bu konuda uzman ve deneyimli teknik bir eleman görevlendirerek yapılan işlerin yeterlilik ve kalitesini tespit etmeleri gerekirken bu hususlara aykırı hareket ettikleri bir yöneticiden beklenen basireti göstermedikleri ayrıca kooperatifin uğradığı zararın dava dışı yüklenici firmadan halen tahsil edilemediği başvurucuların meydana gelen zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur başvuruculardan ayşe adalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla davanın miktar itibarıyla karar düzeltme parasal sınırının altında kaldığı gerekçesiyle karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmiştir mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tarih ve sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır karar başvuruculara tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi tarih ve sayılı kooperatifler maddesi tarih ve sayılı mülga türk ticaret ve devamı maddeleri başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu işçi alacaklarının tahsili istemiyle tarihinde dava açmıştır mahkemesi tarihli ve sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir davalının temyizi üzerine karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilâmıyla kıdem tazminatı tavanının aşılıp aşılmadığı yönünde değerlendirme yapılmadan hüküm verildiği gerekçesiyle bozulmuştur bozma sonrasında başvurucunun tarihinde feragat dilekçesi sunması üzerine dava mahkemesinin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiştir başvurucu feragat dilekçesi sunmadan önce tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ve maddesinin numaralı fıkrası tarihli ve sayılı mahkemeleri maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası ve maddesi bkz b no iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucular batmanın merkez ilçesi köyü sınırlan içinde bulunan bir kısım tarım arazisinin belirli oranlarda malikidirler başvurucuların maliki oldukları tarım arazilerinde tarihinde anız yakıldığının tespit edildiği gerekçesiyle her bir başvurucu adına maliki oldukları tarım arazisinin büyüklüğüne göre belirlenen tl tl ve tl tutarında idari para cezalan işlemi uygulanmıştır başvurucular tarafından söz konusu idari para cezasına ilişkin işlemlerin iptal edilmesi talebiyle batman mahkemesinde dava açılmıştır başvurucular dilekçelerinde çok sayıda tarım arazisinin yan yana bulunduğuna dikkat çekerek herhangi bir arazide başlayan yangının rüzgarın etkisiyle diğer arazilere sıçradığını kendi arazilerindeki yangının da bu şekilde meydana gelmiş olabileceğini ileri sürmüşlerdir başvurucular aynca ekilen mısırların tarım makinesi yardımıyla hasat edilmesi sırasında bazı mısır koçanlarının makine içine girmeden saman koçanları arasına karışabildiğini bu durumu bilen ve geri kalan mısır koçanlarını bulup satmak isteyen çocukların yöresel bir alışkanlık olarak mısır koçanlarını ateşe verdiklerini ve bu şekilde çıkan yangının kısa sürede yayılabildiğini ifade etmişlerdir batman mahkemesinin ve tarihli kararlarıyla davaların reddine hükmedilmiştir kararların gerekçesinde tarım arazilerinde her zaman gerçekleştirilebilen anız yakma eyleminde anızı bizzat yakan kişinin idare tarafından tespit edilmesi olanağının bulunmadığı anızı bizzat yakan kişinin tespit edilememesi sonucu idari yaptırım uygulanmaması halinde ise tarım arazisinin veriminin yok olmasına çevre kirliliğine ve yangınlara sebebiyet verileceği dolayısıyla anız yakma eyleminin yaptırımsız kalmaması amacıyla anızı yakan kişinin taşınmazın maliki konumunda bulunan başvurucular olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir gerekçeli kararların ilgili kısımlan şöyledir yukarıda anılan mevzuat hükümleri uyarınca tarım alanlarında anız yakılmasının yasak olduğu ancak valiliklerin kontrolü ile anız yakılmaya izin verilebileceği söz konusu izin olmaksızın anız yakılması halinde ise anız yakanlara idari para cezası verileceği anlaşılmaktadır buna göre anız yakılması nedeniyle idari para cezasının anız yakanlara verileceği anlaşıldığından anız yakılan taşınmazın maliki olan davacıya idari para cezası verilip verilemeyeceğinin tespiti gerekmektedir başvuru numarası karar tarihi cezaların şahsiliği ilkesi gereğince idari para cezasına konu olan fiil kim tarafından işlenmiş ise ceza sorumluluğunun da o kişiye ait olması gerekmektedir bununla birlikte tarım arazilerinde her zaman gerçekleştirilebilme olanağı bulunan anız yakma eyleminde anızı yakan kişinin idare tarafından bilinmesine olanak bulunmamaktadır anızı bizzat yakan kişinin tespit edilmemesi halinde idari yaptırım uygulanmaması durumunda tarım arazisinin veriminin yok olmasına çevre kirliliği ve yangınlara sebebiyet veren anız yakma eyleminin yaptırımsız kalacağı açıktır bu nedenle anız yakanlar ifadesinin çocuğunu gönderip anızı çevre tarlalarda başlayan anız yangınının kendi tarlasına geçeceğini bildiği halde hiçbir girişimde bulunmayarak sessiz kalanlar vb tarlasında yakılmasına açık ya da örtülü olarak rıza gösterenleri de kapsadığının kabulü gerekmektedir olayda davacının maliki olduğu ve parsel sayılı taşınmazda bulunan anızın yakıldığının tespit edildiği ve batman il merkezine km ve köy meskun alanı olay mahalline gidildiğinde yakan kişiye ait herhangi bir bulguya rastlanılmadığı görülmekle birlikte davacı tarafından da köy meskun alanında maliki olduğu taşınmazının yakıldığı yönünde herhangi bir ihbar suç duyurusu vb başvuruda bulunulmaması karşısında anızı yakan kişinin ancak suçüstü halinde yakalanabileceği bunun da yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda mümkün olmadığı hususu göz önünde bulundurulduğunda anızı yakan kişinin taşınmazın maliki olan davacı olduğunun kabulü gerekmektedir vurgulamalar anayasa mahkemesince yapılmıştır başvurucuların üzerine diyarbakır bölge mahkemesinin ve tarihli kararları ile mahkeme kararlarının usul ve hukuka uygun olduğu belirtilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir başvurucuların karar düzeltme talebi aynı bölge mahkemesinin ve tarihli kararları ile reddedilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv a ulusal hukuk tarihli ve sayılı çevre kanununun ek maddesinin c bendi şöyledir anız yakılması çayır ve meraların tahribi ve erozyona sebebiyet verecek her türlü faaliyet yasaktır ancak ikinci ürün ekilen yörelerde valiliklerce hazırlanan eylem planı çerçevesinde ve valiliklerin sorumluluğunda kontrollü anız yakmaya izin verilebilir sayılı kanunun maddesinin numaralı bendinin ilgili kısmı şöyledir bu kanunun ek inci maddesinin c bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için türk lirası idari para cezası verilir anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır başvuru numarası karar tarihi b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesi avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme adil yargılanma hakkı kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kendisine bir suç isnat edilen herkes suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır avrupa hakları mahkemesi avrupa hakları mahkemesi suçluluk karinelerine ve ispat yüküne ilişkin olarak ilkeler belirlemiştir göre sözleşmenin maddesinin numaralı fıkrasında korunan masumiyet karinesi a mahkemelerin kişinin suç işlediği varsayımından başlamamalarını b ispat yükünün iddia makamına ait olmasını ve c her türlü şüpheden sanığın yararlandırılmasını gerektirmektedir bu kapsamda ispat yükümlülüğünün iddia makamından savunmaya devredilmesi kural olarak masumiyet karinesi ihlal edecektir b no b no başvurusunda fiili veya hukuki karinelerin her hukuk sisteminde bulunabileceğini sözleşmenin kural olarak bu karineleri yasaklamadığını ifade etmiştir ancak taraf devletlerin ceza kanunlarıyla ilgili olarak bu meselede belli sınırlar içinde kalması gerektiğini vurgulamaktadır göre maddenin numaralı fıkrası sadece mahkemeler tarafından usul kurallarının uygulanması sırasında saygı göstermekten ibaret bir güvence içermemektedir dahası maddenin numaralı fıkrasında geçen hukuka uygun olarak ibaresi iç hukuka referansla yorumlanamaz bu şekildeki bir yorum yasama organının mahkemelerin doğal değerlendirme yetkisini kaldırma ve masumiyet karinesini özünden yoksun bırakma hususunda serbest olması sonucunu doğuracaktır böylesi bir durumun adil yargılanma hakkını ve özellikle masum sayılma hakkını koruma altına almak suretiyle hukuk devletinin temel bir ilkesini güvenceye bağlayan maddenin amaç ve hedefleriyle uzlaştırılması mümkün değildir bu nedenle maddenin numaralı fıkrası ceza kanunlarında düzenlenen hukuki ve fiili karinelere de kayıtsız değildir söz konusu fıkra devletlerin bu karineleri ihtilaf konusu meselenin önemini dikkate alan ve savunma tarafının haklarını gözeten makul çerçevelerle sınırlamasını gerektirir sözleşmeci devletlerin ceza kanunlarına karine davanın konusunun önemi ile savunma tarafının hakları arasında adil bir denge kurma yükümlülüğü altında bulunduklarını ifade etmektedir diğer bir ifadeyle göre başvurulan araç ile ulaşılmak istenen meşru amaç arasında makul bir orantının var olması gerekir b no b no başvurusunda varsayıma dayalı olarak mahkumiyet kararı verilmesinin masumiyet karinesini ihlal ettiğine ilişkin şikayeti değerlendirmiştir olayda yasa dışı yollardan uyuşturucu madde ithal etme ve gümrük kaçakçılığı yapma suçlarından verilen mahkumiyet kararının ilgili gümrük mevzuatında öngörülen kaçak malları mülkiyetinde bulunduran kişinin gümrük kaçakçılığı suçundan sorumlu tutulacağı yönündeki karineye dayandırıldığı ileri sürülerek masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddia edilmiştir yaptığı değerlendirmede başvurucunun başvuru numarası karar tarihi savunma araçlarından tamamıyla mahrum bırakılmadığının ve aleyhine yüklenen karinenin aksi ispat edilemez türden olmadığının altını çizmiştir fransız derece mahkemelerinin karar verirken maddi olayı dikkatli bir şekilde değerlendirdiklerini dava dosyasında bulunan delilleri temel alarak mahkumiyet kararı verdiklerini ilgili mevzuatta yer alan karinelere otomatik bir şekilde dayanmaktan kaçındıklarını belirtmiş ve bu nedenle şikayet konusu olayda masumiyet karinesinin ihlal edilmediği sonucuna ulaşmıştır v | Violation |
a olaylar başvuru dilekçesi ekleri ile başvuruya konu dosya içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir diyarbakır kapatılan devlet güvenlik mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçunu işlediği kanaati ile başvurucunun hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir başvurucu hapis cezasını çekmekte olduğu ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumunda ceza kurumu bulunduğu sırada e g isimli arkadaşı tarafından tarihinde kendisine gönderilen mektup hakkında ceza kurumu disiplin kurulunun tarihli ve sayılı kararı ile imha kararı verilmiştir anılan kararın ilgili kısımları şöyledir hükümlü ahmet e g tarafından gönderilmek istenen mektup mektup okuma komisyonu tarafından sakıncalı bulunarak ceza kurumları ile tevkifevlerinin yönetimine ve cezaların dair tüzüğün maddesi gereğince incelenmek ve gerekli karar alınmak üzere disiplin kurulumuza sevk edildiği anlaşılmıştır yapılan inceleme neticesinde gönderilen mektupta açlık grevi eylemlerini övücü ifadeler içermesi nedeniyle sakıncalı görülerek disiplin kurulu tarafından mektubun ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün maddesine göre imha edilmesine karar verilmiş olup kararın hükümlüye tebliğine tebliğ tarihinden itibaren gün içinde karara ankara hâkimliğine itiraz edebileceğinin hatırlatılmasına karar verildi başvurucu disiplin kurulunun anılan kararına karşı ankara hakimliğine itirazda bulunmuştur ankara hâkimliği tarihli ve sayılı kararı ile başvurucunun itirazını reddetmiştir anılan kararın ilgili kısımları şöyledir yapılan değerlendirme neticesinde şikayete konu olan mektup içeriğinde geçen ifadelerin açlık grevi eylemlerini övücü şiddeti silahlı mücadeleyi çağrı ve teşvik ettiği anlaşıldığından sınırlamanın demokratik bir toplumda gerekli ve oranlı olduğu ifade özgürlüğü ve iletişim özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşıldığından talebin reddine karar vermek gerekmiştir başvurucu hâkimliğinin kararına karşı itiraz yoluna başvurmuş ankara ağır ceza mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir anılan karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi b hukuk tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun maddesi şöyledir bu maddede belirlenen kısıtlamalar dışında kendisine gönderilen mektup faks ve telgrafları alma ve ücretleri kendisince karşılanmak koşuluyla gönderme hakkına sahiptir hükümlü tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup faks ve telgraflar mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon olmayanlarda kurumun en üst amirince denetlenir kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez hükümlü tarafından resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilen mektup faks ve telgraflar denetime tâbi değildir sayılı maddesine dayanılarak çıkarılan tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan tarihli ve sayılı ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün maddesinin numaralı fıkrası şöyledir asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün maddesi şöyledir inci maddeye göre mektup alma ve gönderme hakkı kapsamında hükümlüler tarafından yazılan mektup faks ve telgraflar zarfı kapatılmaksızın bu işle görevlendirilen ikinci müdür başkanlığında idare memuru ve yüksek okul mezunu iki infaz ve koruma memuru tarafından oluşturulan mektup okuma komisyonuna iletilmek üzere güvenlik ve gözetim servisi personeline verilir yapılan incelemeden sonra gönderilmesinde sakınca görülmeyen mektuplar üzerine görüldü kaşesi vurulur zarf içerisine konularak kapatılır ve postaneye teslim edilir resmî makamlara veya savunması için avukatına gönderilenler hakkında inci maddenin dördüncü fıkrası hükmü uygulanır hükümlülere gönderilen ve açılıp incelendikten sonra verilmesinde sakınca olmadığı anlaşılan mektup faks ve telgraflar zarfları ile birlikte verilir ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzüğün maddesi şöyledir mektup okuma komisyonunca mahalline gönderilmesi veya hükümlüye verilmesi sakıncalı görülen mektuplar en geç saat içinde disiplin kuruluna verilir mektubun disiplin kurulu tarafından kısmen veya tamamen sakıncalı görülmesi hâlinde mektup aslı çizilmeden veya yok edilmeden şikâyet ve itiraz süresinin sonuna kadar muhafaza edilir başvuru numarası karar tarihi mektubun kısmen sakıncalı görülmesi hâlinde aslı idarede tutularak fotokopisinde sakıncalı görülen kısımlar okunmayacak şekilde çizilerek disiplin kurulu kararı ile birlikte ilgilisine tebliğ edilir mektubun tamamının sakıncalı görülmesi hâlinde sadece disiplin kurulu kararı tebliğ edilir tebliğ tarihinden itibaren infaz hâkimliğine başvuru için gereken süre beklenir bu süre içinde infaz hâkimliğine başvurulmamış ise disiplin kurulu kararı yerine getirilir hâkimliğine başvurulmuş ise infaz hâkimliği kararının tebliğinden itibaren itiraz süresi beklenir hâkimliği kararına itiraz edilmemiş ise bu karara göre itiraz edilmiş ise mahkemenin kararına göre işlem yapılır hükümlüye yapılacak tebligatta tebliğ tarihinden itibaren gün içinde infaz hâkimliğine şikâyet hakkının kullanılmaması veya infaz hâkimliği kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz edilmemesi hâlinde disiplin kurulu kararının kesinleşerek mektubun sakıncalı görülen kısımlarının okunmayacak şekilde çizilerek verileceği veya tamamı sakıncalı görülen mektubun verilmeyeceği bildirilir kısmen veya tamamen sakıncalı görülen mektuplar iç hukuk veya uluslararası hukuk yollarına başvuru yapılması durumunda kullanılmak üzere idarece saklanır tarihli ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası şöyledir ve tutukluların beslenmesini engelleyenler hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir hükümlü ve tutukluların açlık grevine veya ölüm orucuna teşvik veya ikna edilmeleri ya da bu yolda kendilerine talimat verilmesi de beslenmenin engellenmesi sayılır iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi viranşehir sulh ceza mahkemesinin tarih ve sorgu sayılı kararı ile başvurucunun tutuklanmasına karar verilmiştir başvurucu ve diğer iki şüpheli hakkında viranşehir cumhuriyet başsavcılığının sayılı çocuk koruma kanunu ile yetkili tarih ve sayılı iddianamesi ile müstehcen görüntü içeren ürünlerin üretiminde çocuğu kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava viranşehir asliye ceza mahkemesinin çocuk mahkemesi sıfatıyla sayılı dosyasına kaydedilmiştir viranşehir asliye ceza mahkemesi tarihli duruşmada başvurucunun tahliyesine karar vermiştir mahkemece tarih ve sayılı karar ile başvurucunun müstehcen görüntü içeren ürünlerin üretiminde çocuğu kullanma suçundan yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir karar başvurucu tarafından temyiz edilmiş olup derece mahkemesi kararı yargıtay ceza dairesinin tarih ve sayılı kararı ile onanmıştır başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir cumhuriyet başsavcılığının tarihli iddianamesiyle kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla başvurucu hakkında kamu davası açılmıştır ağır ceza mahkemesinin tarihli kararıyla başvurucunun beraatine karar verilmiştir temyiz üzerine karar yargıtay ceza dairesinin tarihli kararıyla bozulmuş bozmaya uyularak yürütülen yargılamada mahkemenin tarihli kararıyla başvurucunun hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir üzerine ağır ceza mahkemesinin tarihli kararıyla itiraz isteminin reddine karar verilmiştir başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu mardin ili nusaybin ilçesinde askerlik görevini yapmakta iken tarihinde sınır hattındaki tel engellerin güçlendirilmesi sırasında meydana gelen mayın patlaması sonucunda yaralanmıştır bir dizi tedavi sonucunda gata haydarpaşa eğitim hastanesi komutanlığının tarihli heyet raporuyla başvurucunun barışta askerliğe elverişli olmadığı tespit edilmiştir öte yandan başvurucu tarihinde normal süresinde terhis edilmiştir anılan raporun tarihinde onaylanarak kesinleşmesinden sonra tarihinden geçerli olmak üzere başvurucuya altıncı derecede vazife maluliyeti aylığı bağlanmış ve nakdi tazminat ödenmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde idari başvuru yapmadan doğrudan tam yargı davası açmıştır bunun üzerine askeri yüksek mahkemesi tarihli kararıyla dava dilekçesinin görevli idari tevdiine karar vermiştir tarafından altmış gün içinde cevap verilmemesi üzerine başvurucu o tarihinde yeniden dava açmıştır başvurucu özetle vazife malulü aylığı bağlanmasına ve nakdi tazminat ödenmesine karar verilmiş olmasına rağmen ömür boyu sürecek sakatlıkla karşı karşıya olduğunu anılan ödemelerden çok daha fazlasını kazanabilecekken sakatlık nedeniyle bundan mahrum kaldığını belirterek maddi ve manevi zararlarının tazmin edilmesini istemiştir dairesi tarihli ve sayılı kararıyla başvurucunun uğradığı zararı barışta askerliğe elverişsiz olduğuna ilişkin sağlık kurulu raporunun milli savunma bakanlığınca onaylanarak kesinleştiği tarih olan en geç tarihinde öğrendiğini bu tarihten itibaren bir yıl içinde maddi ve manevi tazminat istemiyle davalı idareye başvurması gerekirken anılan süreden sonra doğrudan tarihinde davayı açtığını bu durumda başvurucunun zararı öğrendiği raporun kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde davalı idareye başvurmadığı gerekçesiyle davayı süre aşımı nedeniyle ile reddetmiştir karara katılmayan üye ise özetle başvurucunun askerliğe elverişli olmadığına ilişkin kesinleşen sağlık raporunun başvurucuya tebliğ edilmemesi nedeniyle bir yıllık dava açma süresinin raporun onay tarihi olan tarihinden başlatılamayacağını savunmuştur bu karara karşı yapılan karar düzeltme istemi de aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiştir bu karar tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk anayasa ve kanun hükümleri anayasanın maddesinin son fıkrası şöyledir kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesinin birinci fıkrası şöyledir eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların askeri yüksek mahkemesinde dava açmadan önce bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde yetkili makama başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri lazımdır bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliği tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir şöyledir eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının b numarası karar tarihi yerine getirilmesini istemeleri gereklidir bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir danıştay danıştay onuncu dairesinin tarihli ve sayılı kararı şöyledir bir eylemin ve doğurduğu zarar bazı durumlarda eylemin gerçekleşmesiyle kimi zaman da değişik araştırma ve incelemelerden hatta ceza davalarından sonra ortaya çıkabilmektedir özelikle kamu görevlilerinin idari tasarrufta bulunurken uyulması zorunlu görülen kurallara uymamaları nedeniyle kendilerine izafe edilebilecek nitelikte olmakla birlikte resmi yetkilerin kullanımı sırasında gerçekleştiği için idaresinden de ayrılamayan görev kusurlarından doğan zararın tazmini istemiyle açılacak tam yargı davalarında eylemin zararın kamu görevlisinin kişisel kusurundan mı görev kusurundan mı kaynaklandığının ceza muhakemesi sonucunda belirlenmesiyle ortaya çıkabilmektedir bu nedenlerle sayılı kanun un maddesinde öngörülen ve yıllık sürelerin eylemin idariliğinin ve doğurduğu zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren hesaplanması zorunludur aksi yorumun dava açma yolunun kullanımını güçleştirerek hak arama hürriyetini olumsuz etkileyeceğini belirtmek gerekir anılan yasa hükmünde öngörülen tam yargı davalarının idari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik olması sebebiyle davanın açılabilmesi için eylemin idariliğinin ve yol açtığı zararın ortaya çıkması zorunludur aynı dairenin tarihli ve sayılı kararında şöyle denilmiştir sayılı yargılama usulü kanununun maddesinde idari eylemlerden hakları ihlal edilen ilgililerin idari eylemleri öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve herhalde idari eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gerektiği hükme bağlanmıştır anılan kanun hükmünde idareye başvuru için öngörülen en geç beş yıllık sürenin hangi tarihten itibaren başlatılacağı zaman zaman duraksamalara yol açtığından bu hususun irdelenmesi gerekmektedir tam yargı davaları idari eylem nedeniyle uğranılan zararın tazminini ifade etmektedir bu nedenle tam yargı davasının açılabilmesi için eylemin idariliğinin ve yol açtığı zararın ortaya çıkması zorunludur eylem idarenin işlevi sırasında bir hareketi bir davranışı bir tutumu veya hareketsizliği idari karar ve işlemle ilgisi olmayan başka bir deyişle öncesinde temelinde bir idari karar veya işlem olmayan salt maddi tasarrufları ifade etmektedir söz konusu eylemlerin ve doğurduğu zarar bazen eylemin yapılmasıyla birlikte ortaya çıkarken bazen de çok sonra değişik araştırma inceleme ve hatta ceza yargılamaları sonucu ortaya çıkabilmektedir özellikle kamu görevlilerinin idari bir tasarruf yaparken mevzuatın üstlendiği ödevin ve yürüttüğü hizmetin kural usul ve gereklerine aykırı olarak kendisine izafe edilebilecek boyutta ve biçimde ancak yine de resmi yetki görev ve olanaklardan yararlanarak onları kullanarak hareket ettiği bu nedenle de idaresinden tamamen ayrılmasını önleyen ve engelleyen görev kusurları nedeniyle doğan zararların tazmini istemiyle açılacak tam yargı davalarında eylemin bazen ceza davalarıyla personelin şahsi kusuru sonucu mu yoksa görev kusuru sonucu mu zararın ortaya çıktığının belirlenmesinden sonra saptanabilmektedir başvuru numarası karar tarihi bu itibarla sayılı kanun un üncü maddesinde öngörülen ve yıllık sürenin eylemin idariliğinin ortaya çıktığı tarihten itibaren hesaplanması zorunludur aksi yorumun zarara yol açan eylemin idariliğinin ortaya çıkmasıyla kullanılması mümkün olan dava açma hakkını ortadan kaldıracağı hak arama özgürlüğüyle bağdaşmayacağı açıktır b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir herkes medeni hak ve yükümlülükleri ile ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan kanunla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini istemek hakkına sahiptir avrupa hakları mahkemesi sözleşmenin maddesinin numaralı fıkrasında ifade edilen hakkın kurucu unsurlarından birinin mahkemeye erişim hakkı olduğunu belirtmiştir krallık b no mahkemeye erişim hakkı sözleşmenin maddesinde yerini bulan güvencelerin doğal bir parçası olup partners b no bu kapsamda numaralı fıkra herkesin kişisel hakları ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını bir mahkeme veya bir yargı yeri önüne çıkarma hakkını güvence altına alır krallık mahkemeye erişim hakkı niteliği gereği devlet tarafından düzenleme yapılmayı gerektirdiğinden mutlak bir hak olmayıp sınırlamalara tabidir göre bu hak sözleşmenin tanımlamaksızın kabul ettiği bir hak olduğundan bir hakkın kapsamını belirleyen çerçevesini çizen sınırlardan başka sınırlamalara da tabi olabilir ancak hiçbir durumda bu sınırlamalar hakkın özünü zedelememelidir krallık ayrıca bu sınırlama meşru bir amaç izlemeli ve kullanılan araçlarla gerçekleştirilmek istenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi bulunmalıdır aksi takdirde sınırlama maddenin numaralı fıkrasıyla bağdaşmaz birleşik krallık b no temyize başvurma dava açma gibi usul kurallarına ilişkin kanunlarda birtakım süreler öngörülmesi hukuksal güvenlik ilkesi ve mahkemelerin zamanın geçmesi nedeniyle güvenilirliği kalmayan ve eksik olan kanıtlara dayanarak uzak geçmişte meydana gelmiş olaylar hakkında karar vermelerini istemekle oluşabilecek adaletsizliklerin önüne geçmek gibi önemli ve meşru amaçlara hizmet etmektedir ve b no süre koşulu gibi dava açmaya ilişkin usul koşulları birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise mahkemeye erişim hakkı kapsamında o yorumlardan birinin davayı açmak isteyen kişileri engelleyecek şekilde katı bir şekilde kullanılmaması veya söz konusu koşulların katı bir uygulamaya tabi olmaması gerekir ve cumhuriyeti b no b no kararında süre aşımı nedeniyle davası reddedilen başvuranın mahkemeye hakkının engellenip engellenmediği hususunu değerlendirmiştir söz konusu olayda başvurucu askerlik hizmetini yerine getirirken tarihinde yaşanan bir çatışmada yaralanmış tedavisi uzunca bir süre devam etmiş ve sonunda başvurucunun yılında askerlikle ilişiği kesilmiştir başvurucu sonraki yıllarda sürekli baş ağrısından ve baş dönmesinden yakınmış yılında başında belirlenemeyen metal bir cismin olduğu tespit edilmiş yılında gatadaki muayenesinde başvurucunun başında mermi olduğu anlaşılmıştır başvurucu il ı ı başvuru numarası karar tarihi tarihinde tazminat almak amacıyla idareye başvurmuş ancak başvurucunun bu talebi reddedilmiştir bunun üzerine başvurucunun idare aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı davada söz konusu olayın yaşandığı tarihten itibaren beş yıl içinde dava açılmadığı gerekçesiyle davayı süre aşımı yönünden reddetmiştir anılan kararında davanın temelinde yer alan konunun aslen beş yıllık süre sınırını başvurucunun yaralandığı tarihten itibaren hesaplayan yerel mahkeme kararındaki gerekçelendirme olduğunu ifade etmiş başvurucunun tarihinde kafatasındaki mermiden haberdar olmaması tartışma konusu olmadığından kendisinden beş yıl içinde tazminat davası açmasının beklenmesinin makul olarak değerlendirilemeyeceğine mahkemenin nazarında şahsi yaralanmayla ilgili tazminat davalarında dava açma hakkının tarafların uğradığı zararı gerçekte değerlendirebildiğinde kullanılması gerektiğine hükmetmiş ve süre sınırı hakkındaki katı yorumunun davanın esasının tam olarak incelenmesine engel olması nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır ve ve başvurusunda da başvurusundaki içtihadını sürdürmüştür başvuruya konu olayda başvuranlar yılından yılına kadar çalışma ortamında asbest maruz kalması sebebiyle oluşan hastalık nedeniyle yılında vefat eden bir teknisyenin eşi ve çocuklarıdır olayda hastalığın amyanttan kaynaklandığı yılında belli olmuş ve başvuranların mirasçısı tarihinde işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açmıştır federal mahkemesi on yıllık zamanaşımı süresinin zararın ortaya çıktığı andan değil olayın oluş anından itibaren başlayacağını belirterek davacının yılından sonra maruz kalmadığını önceki olaylar açısından ise taleplerin zamanaşımına uğradığına karar vermiştir söz konusu başvuruda zamanaşımına ilişkin kuralların yol açtığı gibi tetikleyici olaylardan ancak yıllar sonra teşhis edilebilen hastalıklardan muzdarip kişilere sistematik olarak uygulanmasının bu kişileri iddialarını mahkemeler önünde ortaya koyma olanağından yoksun bırakma ihtimali bulunduğuna dikkat çekmiştir kişinin belli bir hastalıktan muzdarip olduğunu bilemeyeceğinin bilimsel olarak kanıtlanmış olduğu durumlarda bu gerçeğin zamanaşımı süresinin hesaplanmasında dikkate alınması gerektiğini belirterek zamanaşımı sürelerinin uygulanmasının başvuranların mahkemeye erişimini söz konusu haklarının özüne halel getirecek derecede kısıtlamış olduğuna karar vermiştir ve v | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi somaki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava soma giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu soma bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli tabloda belirtilen ayn ayn olmak aynca tl vekalet de karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden ekli tabloda belirtilen mahkemelere d tazminat taleplerinin reddine e ekli tabloda belirtilen ayri ayri f tl vekalet g takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz h bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin yusuf sevki hakyemez | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu ve diğer üç davacı tarihinde ankara asliye hukuk mahkemesinde açtıkları davada davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını ancak davalının sözleşmeden doğan sorumluluklarını eksik yerine getirdiğini bu nedenle maddi zarara uğradıklarını bu zararlardan bir kısmını karşılamak zorunda kaldıklarını ayrıca bir diğer davalının komşu parselde yaptığı kazı çalışması nedeniyle binalarının istinat duvarının çöktüğünü belirterek uğradıkları zararların tazminini ve alacaklarının tahsilini talep etmişlerdir ankara asliye hukuk mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile sözleşme gereği davalı tarafa düşen dairenin başvurucu ve diğer davacılar tarafından dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığını ve söz konusu dairenin satış bedelinin yargılama kapsamında talep edilebilir alacak miktarından fazla olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvurucu derece mahkemesinin anılan kararını temyiz etmiş yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmı ile eksik posta pulu ile incelemeye gönderilen dava dosyasının mahkemesine iadesine karar vermiştir söz konusu eksikliğin tamamlanmasının ardından dosya yeniden yargıtaya gönderilmiş inceleme sonunda yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmı ile derece mahkemesi kararının onanmasına hükmetmiş ardından başvurucu tarafından aynı daireye karar düzeltme talebinde bulunulmuştur karar düzeltme talebinin incelenmesi aşaması halen devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi tarih ve sayılı mülga borçlar ve devamı maddeleri iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir mardin ili savur ilçesi köyü ada parsel numaralı taşınmaz tarihinde yapılan kadastro çalışması sonunda maliye hazinesi ve doğan sabahın itirazları da dikkate alınarak malik hanesi boş bırakılmak suretiyle mülkiyetin tespiti amacıyla savur kadastro mahkemesine gönderilmiş yargılama tespite itiraz davası olarak mahkemenin sayılı dava dosyasında başlamıştır maliye hazinesi başvurucular ile murisleri aleyhine savur asliye hukuk mahkemesinde tarihinde açtığı meni müdahale davası sonunda tarih ve sayılı kararla meni müdahale istenen taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenip malik hanesinin boş bırakıldığı tespit tutanağının kadastro müdürlüğünce savur kadastro mahkemesine gönderildiği gerekçesiyle sayılı kadastro kanununun maddesi gereği dava dosyasının savur kadastro mahkemesine devrine karar verilmiş mahkemenin sayılı dava dosyasıyla birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir mahkemece maliye hazinesi ve doğan sabah tarafından bir kısım başvurucular aleyhine açılan dava sonunda tarih ve sayılı kararla taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerden olmadığı ve davalıların zilyetliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine taşınmazın davalılar adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla hüküm bozulmuştur mahkemece bozma kararına uyulmuş olup yargılama savur kadastro mahkemesinin sayılı dava dosyasında devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı kadastro olarak görev kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir başvuru numarası karar tarihi mahkemesi taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi istek üzerine veraset belgesi de verebilir sayılı mahkemelerde görülmekte olan davaların devri ve eksik idari işler hakkında yapılacak işlem kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur sayılı davalarında usul kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hakimi askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir hakim duruşma gününü taraflara tebligat kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder sayılı usulü kenar başlıklı maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz hakim toplanması mümkün olan delilleri inceler ve uncu madde hükmünce işi karara bağlar bu kanunun tatbikinde ayrıca açıklık hallerde basit yargılama usulü uygulanır kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir sayılı ve hakimin takdiri kenar başlıklı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe yeniden dinlenmezler ancak hakim kadastro tutanağındaki beyanla duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir sayılı tebliği kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir başvuru numarası karar tarihi mahkemesi kararları tebligat kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur sayılı giderleri kadastro harcı ve tahakkuku kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi şöyledir kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu yılında kara kuvvetleri komutanlığında muvazzaf subay statüsünde göreve başlamıştır yılında evlenen başvurucu doğumlu bir çocuk sahibidir başvurucu hakkında sıralı sicil üstleri tarafından ve yıllarında olumsuz nitelik işaretlemesi yapılmıştır başvurucu çeşitli tarihlerde on biri aşırı borçlanmadan olmak üzere on sekiz ayrı disiplin cezasıyla cezalandırılmıştır başvurucu başka bir subay ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle iffetsiz olarak nitelendirilen eşinden ayrılması konusunda ve tarihlerinde üstleri tarafından ayrı ayrı üç kez ikaz edilmiştir başvuru numarası karar tarihi eşinden ayrılmaması üzerine başvurucu hakkında iffetsiz bir kimse ile evlilik bağını devam ettirmekte ısrar etmek suçlamasıyla van jandarma asayiş kolordu komutanlığı askeri mahkemesinde tarihinde kamu davası açılmıştır anılan nedenlerle başlatılan tahkikat neticesinde sıralı sicil üstleri tarafından başvurucu hakkında disiplin ve ahlaki durumu dikkate alınarak tarihli ayırma sicili düzenlenmiştir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan subay sicil yönetmeliğinin sicil yönetmeliği maddesi gereğince kara kuvvetleri komutanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonda başvurucunun durumu değerlendirilmiştir komisyon tarihinde ayırma işlemi yapılmasına karar vermiş ve tarihli üçlü kararname ile başvurucu tskdan çıkarılmıştır başvurucu tarihinde ayırma işleminin iptali talebiyle milli savunma bakanlığı aleyhine askeri yüksek mahkemesinde a dava açmıştır başvurucu dava dilekçesinde makul seviyede olan borçlarını ödediğini sağlık sorunları bulunan çocuğunu düşünerek aile bütünlüğünü hemen bozmadığını haksız yere yargılandığı ceza davasının halen devam ettiğini tskdan çıkarılmasını gerektiren bir disiplinsizliği veya kesinleşmiş adli bir cezası mevcut olmadığı halde disiplinsizlik ve ahlaki durumu nedeniyle ilişiğinin kesildiğini tesis edilen ayırma işleminin hukuka aykırı olduğunu başarılarla dolu mesleki sicilinin dikkate alınmadığını ileri sürmüştür öte yandan başvurucu milas asliye hukuk mahkemesinin tarihli kararıyla eşinden boşanmıştır boşanma üzerine van jandarma asayiş kolordu komutanlığı askeri mahkemesi tarihli kararıyla başvurucunun beraatine hükmetmiştir karar gerekçesinde başvurucunun yaşadığı sıkıntılı süreç ve çocuğunun psikolojisini düşünmüş olma ihtimali gözönünde bulundurulduğunda aradan geçen sürenin ısrar unsurunun meydana gelmesine neden olmadığı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı belirtilmiştir başsavcılığı dava konusu işlemin iptali yönünde görüş sunmuştur başsavcılığın tarihli düşünce yazısında ağırlıklı olarak yıllarına ait olan borçların başvurucu tarafından ödendiği halihazırdaki durumun aşırı borçlanma olarak nitelendirilemeyeceği belirtilmiştir ayrıca iffet kavramının subjektif ve zamana göre değişen bir kavram olduğu başvurucunun eşinin iffetsiz olduğu yönünde bir kabule varmanın dava konusu işlemi başlı başına sakatladığı bu hususta açılmış bir kamu davası bulunmasına rağmen davanın sonucu beklenmeden ayırma işlemi tesis edilmesinin yetki gaspını oluşturduğu başvurucunun tarihinde eşinden boşanmasıyla üzerine düşen vecibeyi yerine getirdiği bu nedenlerle ayırma işleminin maddi unsurunun ortadan kalktığı vurgulanmıştır birinci dairesinin daire tarihli kararıyla dava reddedilmiştir kararda başvurucu iffetsiz bir kimse ile evlilik bağını devam ettirmekte ısrar etme suçundan beraat etmiş ise de tarihinde ikaz edilen başvurucunun eşinden ayrılmayacağını tskda bir gelecek düşünmediğini söylediği ve yılından itibaren süreklilik arz eden aşırı borç durumunun bulunduğu belirtilmiştir kararda başvurucunun disiplin durumunun tsknın güvenilirliğini sarsacak derecede kötü nitelik arz ettiği başvurucunun hizmetin gerektirdiği şekilde tavır ve hareketler sergilemediği ve kamu görevlisi olma nitelik ve yeterliliğini yitirdiği vurgulanmıştır karara katılmayan daire üyeleri tarafından kaleme alınan karşıoy yazılarında ise ayırma işlemine yönelik tahkikat sürecinin tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri disiplin kanunu hükümlerine göre yürütülmesi gerektiği hangi hukuk kurallarına göre işlem tesis edileceğinin öngörülemediği hukuki belirlilik ilkesi gözetilmeden tesis edilen dava konusu işlemin yetki şekil ve usul yönünden hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir başvuru numarası karar tarihi karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk anayasa mahkemesi daha önceki kararlarında tskda görev yapan askeri personel hakkında ahlaki nedenlerle ayırma işlemi tesis edilmesine dayanak oluşturan mevzuata gg b no ve benzer durumlara ilişkin uluslararası hukuka yaşar türkmen b no yer vermiştir tarihli ve sayılı askeri ceza kanununun bir kimse ile evlenen veya böyle bir kimse ile yaşayanlar kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenen veya evlilik bağını devam ettirmekte veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmakta veya karı koca gibi herhangi bir kimse ile nikahsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar eden asker kişiler hakkında türk silahlı kuvvetlerinden çıkarma cezasına erbaşlar hakkında rütbenin geri alınmasına hükmolunur v | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz in ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde yap ml incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden adana idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal top al dye dye m | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu ile at ve st arasında kızıltepe noterliğinde düzenlenen tarihli şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile anılan kişiler murisleri olduğunu iddia ettikleri miras kalan taşınmazın satış vaadinde bulunmuşlar başvurucu taşınmazın satış vaadini kabul etmiştir başvurucu maliye hazinesi ve st aleyhine tarihinde kızıltepe sulh hukuk mahkemesinde açtığı davada taşınmazı harici satış sözleşmesi ile satın aldığını tapu malikinin mirasçı bırakmaksızın vefat ettiğini yılından beri malik sıfatıyla taşınmazı kullandığını ileri sürerek taşınmazın adına tescilini talep etmiştir mahkemece tarih ve sayılı kararla tarihinde yapılan keşfe göre taşınmazın değerinin sulh hukuk mahkemesinin görev sınırını aştığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine talep halinde dosyanın kızıltepe asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir dava kızıltepe asliye hukuk mahkemesinin sayılı dosyasında devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi tarih ve sayılı türk medeni kanununun ve maddeleri iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz in ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin yusuf sevki hakyemez | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi davacının babası mehmet sait da aralarında bulunduğu davacılar tarafından gönen asliye hukuk mahkemesi nezdinde tarihinde açılan el atmanın önlenmesi davası mahkemenin sırasına kaydedilerek taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro tespit çalışmalarının başlaması üzerine verilen görevsizlik kararı ile gönen kadastro mahkemesine devredilmiş ve mahkemenin sırasına kaydı yapılmıştır yürütülen yargılama neticesinde verilen tarihli karar temyiz edilmekle yargıtay hukuk dairesinin tarihli kararı ile bozulmuştur bozma sonrası mahkemenin sırasına kaydı yapılan davanın yargılaması neticesinde derece mahkemesince verilen tarihli karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli kararı ile bozulmuştur bozma kararı sonrasında dosyanın sırasına kaydı yapılmış olup mahkemece verilen tarihli karar temyiz incelemesi neticesinde yargıtay hukuk dairesinin tarihli kararı ile bozulmuştur mahkemenin sırasına kaydedilen dosyada verilen tarihli kararı ile davacıların davasının reddine ve taşınmazın orman niteliği ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir derece mahkemesi kararı temyiz edilmekle yargıtay hukuk dairesinin tarihli kararı ile bozulmuştur bozma kararı sonrası gönen kadastro mahkemesinin sırasına kaydı yapılan dosya hâlen derece mahkemesi önünde derdesttir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı kadastro olarak görev kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi istek üzerine veraset belgesi de verebilir sayılı davalarında usul kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hakimi askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir hakim duruşma gününü taraflara tebligat kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder başvuru numarası karar tarihi sayılı usulü kenar başlıklı maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz hakim toplanması mümkün olan delilleri inceler ve uncu madde hükmünce işi karara bağlar bu kanunun tatbikinde ayrıca açıklık hallerde basit yargılama usulü uygulanır kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir sayılı ve hakimin takdiri kenar başlıklı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe yeniden dinlenmezler ancak hakim kadastro tutanağındaki beyanla duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir sayılı tebliği kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi kararları tebligat kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur sayılı giderleri kadastro harcı ve tahakkuku kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi şöyledir kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir muvazzaf subay statüsünde görev yapmakta iken ahlak dışı hareketlerde bulunduğuna dair hava kuvvetleri komutanlığına gönderilen isimsiz eposta üzerine başvurucu hakkında idari tahkikat başlatılmış bu tahkikat sonucunda sıralı sicil üstleri tarafından tarihinde ahlaki durumu nedeniyle türk silahlı kuvvetlerinde kalması uygun değildir ortak kanaatli ayırma sicil belgesi düzenlenmiştir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan subay sicil yönetmeliğinin sicil yönetmeliği maddesi gereğince hava kuvvetleri komutanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonda başvurucunun durumu değerlendirilmiş ve komisyon başvuru numarası karar tarihi tarihli kararı ile başvurucu hakkında ayırma işlemi yapılmasına karar anılan karar tarihinde hava kuvvetleri komutanı tarafından tarihinde genelkurmay başkanınca onaylandıktan sonra milli savunma bakanı başbakan ve cumhurbaşkanı tarafından imzalanan tarihli ve sayılı üçlü kararname ile ayırma süreci tamamlanmıştır başvurucu istihbarat birimindeki görevliler tarafından tarihinde sorgulandığını sorgu esnasında cinsel yaşamına ilişkin ayrıntılı sorular sorulduğunu saatlerce devam eden sorguda kendisine karşı yanıltma metodu uygulanarak baskı yapıldığını sonrasında savunması alınmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ilişiğinin kesildiğini belirterek yürütmenin durdurulması ve ayırma işleminin iptali talebiyle milli savunma bakanlığı aleyhine askeri yüksek mahkemesi birinci dairesinde tarihinde dava açmıştır sunduğu dava dilekçesinde başvurucu ilişik kesme kararında herhangi bir disiplinsizlik eyleminin gösterilmediğini yalnızca özel hayatı yaşama biçimi nedeniyle ilişiğinin kesildiğinin anlaşıldığını sorgu yönteminin mevzuata aykırı olarak aldatıcı biçimde ve baskı altında yapıldığını hukuka aykırı usuller içeren ve göreviyle ilgisi olmayan tamamen özel yaşantısına ilişkin mahrem sorulardan oluşan sorgu neticesinde elde edilen beyanların delil olarak kullanılamayacağını takdirlerle dolu başarılı bir sicile sahip olmasına rağmen bu durumun dikkate alınmadığını tesis edilen ayırma işleminin ölçülülük yönünden hukuka aykırı olduğu gibi sebep ve amaç unsurları yönünden de hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür davalı idare tarafından sunulan savunma dilekçesinde tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri personel kanununun maddesinin disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle ayırma başlıklı b fıkrası uyarınca başvurucunun ilişiğinin kesildiği her askerin ahlaki yaşayışının kusursuz ve lekesiz olması gerektiği ahlak olgusunun yalnızca arzu edilen bir durum değil görevin başarıyla icra edilebilmesi için bir koşul olduğu ifade edilmiştir ayrıca kamu hizmetinin yürütülmesinde zararlı olacak kişilerin idare mekanizmasının dışına çıkarılmasının kaçınılmaz olduğu ve idarenin başvurucu hakkında tesis edilen ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif sınırları içinde kaldığı dava konusu ayırma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir davalı idare tarafından ayrıca tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi kapsamında gizli belge ve bilgiler gönderilmiştir birinci dairesinin tarihli ara kararı ile dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde başvurucu hakkında tesis edilen ayırma işleminin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmediği gerekçeleriyle yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiştir başsavcılığı tarafından sunulan tarihli düşünce yazısında başvurucunun cinsel hayatına ilişkin olarak alınan duyumlar üzerine başlatılan bir idari tahkikat kapsamında elde edilen bulgular ile başvurucunun beyanları dikkate alınarak ayırma işleminin tesis edildiği ancak başvurucunun yaşadığı bu ilişkilerin rıza dışı veya menfaate dayalı olduğunu gösteren bir bilgi veya belgenin dava dosyasında bulunmadığı vurgulanmıştır ayrıca başvurucunun cinsel zafiyeti nedeniyle görevini suistimal ettiğinin ya da askeri disiplini olumsuz etkilediğinin söylenemeyeceği dava konusu işleme dayanak gösterilen ilişkilerin tamamıyla özel hayat sınırları içinde kaldığı ve dış aleme yansımadığı bizzat başvurucu tarafından dile getirilen beyanları içeren istihbarat raporlarına dayanılarak işlem tesis edilmesinin mümkün olmadığı ölçülülük ilkesi gözetilmeden gerçekleştirilen ayırma işleminin hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği belirtilmiştir başvuru numarası karar tarihi birinci dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla dava reddedilmiştir kararda tsknın itibarını sarsacak derecede ahlak dışı hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle başkanlığınca yürütülen tahkikat kapsamında başvurucunun ifadesine başvurulduğu tarihinde ifadesi alınan başvurucunun yaşadığı cinsel birliktelikleri detaylı şekilde anlattığı ve ikrar ettiği başvurucu dışında ifadesine başvurulan diğer askeri personelin de anlatımlarında başvurucunun ahlaka aykırı davranışlarına yer verdiği ve başvurucunun cinsel yaşamına ilişkin ayrıntıları aktardığı geçmiş sicil ve disiplin durumu itibarıyla başarılı bir personel portresi çizmesine karşın başvurucunun iyi ahlak sahibi olmak vasfını taşımadığı tsknın itibarını zedeleyecek tavır ve davranışlar içinde bulunduğunun anlaşıldığı ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif kriterlere göre kullanıldığı ve kamu yaran ile birey yaran dengesinin gözetildiği belirtilmiş tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır kararda aynca herhangi bir soruşturma veya kovuşturma olmasa dahi kamu personeli hakkında disiplin soruşturması yapılabileceği vurgulanmıştır bunun yanında başvurucunun tarihli ifadesinin bir suç isnadıyla ceza soruşturması ya da kovuşturması kapsamında değil disiplin hukuku çerçevesinde değerlendirilmek üzere idari tahkikat kapsamında alınmış olduğu ve başvurucunun bu şekilde tespit edilen ifadesi sırasında iradesinin fesada uğratıldığı yanıltıldığı ya da ifadesinin hukuka aykırı şekilde yasak yöntem ve usullerle alınmış olduğuna dair dosya kapsamında herhangi somut bir bilgi belge ve kanıt bulunmadığı belirtilmiştir karara katılmayan bir üye tarafından kaleme alınan karşıoy yazısında hakkında herhangi bir menfi kanaat bulunmayan ve birçok kez takdir edilmiş olan başvurucunun ne şekilde elde edildiği belli olmayan bir ses kaydına ve kendi ifadesinde yer alan aleniyete kavuşmamış olay ve olgulara dayanılarak işlem tesis edildiği başvurucunun disiplin durumunun ve ahlaki zafiyetinin kamu hizmetinde istihdamını imkansız kılacak derecede olmadığı bu bağlamda orantılı bir yaptırım uygulanması olanağı varken hakkında ayırma işlemi tesis edilmesinin ölçülülük ilkesine uygun olmadığı birey ve kamu yaran arasındaki dengenin gözetilmediği ve dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir başvurucu tarafından yapılan karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiş ve karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur anayasa mahkemesinin tarihli yazısı ile yargılama dosyasına sunulmuş olan ve başvurucunun ayırma işlemine dayanak oluşturan gizli ibareli belgelerin gönderilmesi istenmiştir anayasa mahkemesine tarihinde sunulan söz konusu belgelerin incelenmesinden hava kuvvetleri komutanlığınca istihbarata karşı koyma hassasiyetleri çerçevesinde tarihinde başvurucunun ifadesinin alındığı söz konusu ifade metninde hangi kapsamda başvurucunun ifadesine başvurulduğu hususunun belirtilmemiş olduğu anlaşılmıştır aynı şekilde söz konusu metnin ifadeyi alan kısmı karartılmış olduğundan ifadenin hangi birim tarafından alınmış olduğu tespit edilememiştir anılan ifade metninde başvurucuya bugüne kadar nerelerde görev yaptığı kimlerle çalıştığı sanal ortamda herhangi bir sosyal paylaşım sitesinde üyeliğinin olup olmadığı vasıtasıyla tanıştığı kadınlarla cinsel ilişki yaşayıp yaşamadığı kendisine dinletilen ses kaydında konuşan kadının kim olduğu ve yakınlık derecesinin ne olduğu yurt dışı görevleri esnasında neler yaşadığı hususlarının sorulduğu görülmüştür başvurucunun anılan sorulan yanıtladığı ve özellikle birlikte olduğu kadınlara ilişkin olarak cinsel birliktelik içeren geçmişteki ilişkilerini açıkladığı ve ifade metnini imzaladığı anlaşılmıştır başvuru numarası karar tarihi b hukuk sayılı kanun un işlem tarihinde yürürlükte olan maddesi tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun ve maddeleri tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan türk silahlı kuvvetleri hizmet yönetmeliğinin maddesi sicil yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte olan ve maddeleri iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar tarihinde turk kuvvetleri tsk uzman olarak karar tarihi tarihinde engelli parkurunda spor sol omzunda meydana amasya devlet hastanesinde tedavi alman yirmi bir istirahat raporu istirahatin devam eden bir sure sonra omzundan tekrar ve askeri tip akademisine gata sevk gatada sol omzundan ameliyat edilen tarihinde iki istirahat raporu ile taburcu istanbul motorlu piyade yapmakta iken tarihinde spor esnada omzunda meydana gel en gata egitim hastanesine sevk amlan hastanenin tarihli raporu ile iki hafta istirahat etmesi ve iki ay spar ve egitimlerden karar takip eden devam yeniden egitim hastanesine sevk ve tarihli raporu tekrarlayan omuz eklem ile piyade yapamaz yeniden uygundur karan tarihinde milli savunma bulunarak askeri tesiri ile omzunda meydana gelen sonucu ileri maddi ve manevi tazminini talep diger taraftan ile gata egitim hastanesi tarihli engelli kurulu raporu tanzim bu raporda tekrarlayan opere sol omuz engelli tespit tarihli reddi uzerine tarihinde askeri idare mahkemesi a giren ile maddi ve manevi tazminat istemiyle tam bu tarihinde vazife malulu olarak emekli ayim ikinci dairesi mahkeme tarihli tam sure ret tarihli ve askeri y idare mahkemesi kanununun dava suresine yer verilerek idari eylemlerden haklan ihlal dava bu eylemlerin bildirimi uzerine veya baka suretle tarihten itibaren bir ve her haide eylem tarihinden itibaren be yetkili makama yerine getirilmesini istemelerinin art bu isteklerin veya tamamen reddi halinde ret tarihinden ve gun cevap takdirde bu surenin tarihten itibaren gun tam tarihinde spor omzunun ile ve takip eden meydana gelen bu alti ilk omuz ile tam hak surelerin daha sonraki karar tarihi raporlan ile kesintiye bu noktadan hareketle tarihinden itibaren bir veya her be isinde idareye tazmini istemiyle gerekirken tarihinde uzerine sure belirtilerek ret ret karan ile kalan omuz devam edip ve sonradan tespit edilerek ve artan sure konusunun ifade ret karar istemi mahkemenin tarihli karan ile nihai karan tarihinde etmesinin tarihinde bireysel iv a ulusal hukuk kanun kanunun maddesinin birinci eylemlerden haklan ihlal askeri mahkemesinde dava armadan bu eylemlerin bildirimi uzerine veya baka suretle tarihten itibaren bir ve her halde eylem tarihinden itibaren be irinde yetkili makama yerine getirilmesini istemeleri bu isteklerin veya tamamen reddi halinde bu konudaki tarihinden ve gun irinde cevap takdirde bu surenin tarihten itibaren gun irinde tam tarihli ve idari kanununun maddesinin eylemlerden haklan ihlal idari dava armadan bu eylemleri bildirim uzerine veya baka suretle tarihten itibaren bir her halde eylem tarihinden itibaren be irinde ilgili idareye yerine getirilmesini istemeleri gereklidir bu isteklerin veya tamamen reddi halinde bu konudaki izleyen itibaren veya istek gun irinde cevap takdirde bu surenin tarihten itibaren dava suresi irinde dava onuncu dairesinin tarihli ve karan bir eylemin ve zarar durumlarda eylemin kimi zaman da ve incelemelerden hatta ceza sonra ortaya karar tarihi kamu idari tasarrufta bulunurken zorunlu kurallara nedeniyle kendilerine izafe edilebilecek nitelikte olmakla birlikte resmi yetkilerin idaresinden de dogan tazmini istemiyle tam eylemin kamu kusurundan kusurundan ceza muhakemesi sonucunda belirlenmesiyle ortaya bu nedenlerle kanun un maddesinde ve eylemin ve ortaya tarihten itibaren zorunludur aksi yorumun dava yolunun hak arama olumsuz belirtmek gerekir aman yasa tam idari eylem nedeniyle tazminine sebebiyle eylemin ve yo ortaya zorunludur aym dairenin tarihli ve karan kanununun tam maddesinde idari eylemlerden haklan ihlal idari dava amadan eylemin tarihten itibaren bir ve her eylem tarihinden itibaren be ilgili idareye yerine getirilmesini istemeleri olup bu ihlal eden eylemlerin idare ile illiyet baka bir ifadeyle eylemin tarihten itibaren tam davalan idari eylem nedeniyle tazminini ifade etmektedir bu nedenle tam eylemin ve yo ortaya zorunludur eylem idarenin bir hareketi bir bir tutumu veya idari karar ve ilgisi olmayan baka bir temelinde bir idari karar veya olmayan salt maddi ifade etmektedir konusu eylemlerin ve zarar bazen eylemin birlikte ortaya bazen de sonra inceleme ve hatta ceza sonucu ortaya kamu idari bir tasarruf yaparken ve hizmetin kural usu ve gereklerine olarak kendisine izafe edilebilecek boyutta ve ancak yine de resmi yetki ve olanaklardan yararlanarak onan kullanarak hareket bu nedenle de idaresinden tamamen ve engelleyen kusurlan nedeniyle dogan tazmini istemiyle tam eylemin bazen ceza personelin kusuru sonucu mi yoksa kusuru sonucu mu ortaya belirlenmesinden sonra saptanabilmektedir bu itibarla kanun un maddesinde bir ve be eylemin ortaya tarihten itibaren zorunludur aksi yorumun zarara yo eylemin ortaya olan dava ortadan hak arama karar tarihi b hukuk avrupa insan haklan maddesinin ilgili herkes medeni hak ve ile ilgili ya da cezai alanda kendisine konusunda karar verecek olan kanunla ve bir mahkeme makul bir sure irinde ete uygun ve olarak istemek sahiptir dava kullanmak yasal artlara da mahkemelerin usul uygularken hem adil halel getirecek am hem de yasalar konulan usul ortadan sonucunu am gerekir b no sure gibi dava usul birden fazla yoruma neden olabilecek nitelikte ise mahkemeye o yorumlardan birinin isteyen engelleyecek kati bir veya konusu bir uygulamaya tabi gerekir ve cumhuriyeti b no avrupa insan haklan mahkemesi b no sure nedeniyle reddedilen mahkemeye engellenip hususunu konusu olayda askerlik hizmetini yerine getirirken tarihinde bir tedavisi uzunca bir sure devam ve sonunda askerlikle sonraki ba ve ba bamda belirlenemeyen metal bir cismin tespit ve ga tadaki muayenesinde bamda mermi tarihinde tazminat almak idareye ancak bu talebi bunun uzerine idare aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle davada a konusu tarihten itibaren be dava sure amlan temelinde yer alan konunun aslen be sure smmm tarihten itibaren hesaplayan mahkeme ifade tarihinde mermiden haberdar konusu kendisinden be tazminat beklenmesinin makul olarak mahkemenin yaralanmayla ilgili tazminat dava zaran ve a sure kati yorumunun tam olarak incelenmesine engel nedeniyle mahkemeye ihlal sonucuna karar tarihi v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan omzunun devam operasyonlara bu nedenle daha da gibi tedavi idarenin hizmet kusuru maluliyete neden ve zaran aynca a gizli belgelerin kendisine iki dereceli belirterek adil ihlal ileri b maddesinin birinci herkes ve yollardan faydalanmak suretiyle mercileri veya olarak iddia ve savunma ile adil sahiptir anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no mahkemenin dava dair hukuk kati bir yorumla mahkemeye kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de mahkemeye ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas a ve maddesinin birinci herkesin mercileri veya olarak iddiada bulunma ve savunma sahip mahkemeye maddesinde alman hak arama bir unsurudur diger yandan maddesine ile adil ibaresinin eklenmesine taraf de alman adil madde metnine dahil yorumlayan maddesinin mahkemeye belirtmektedir tur san ve tic ltd ti b no karar tarihi maddesinde alman hak arama bir temel hak diger temel hak ve gereken ve en etkili biridir bu bir mahkeme ve adil giren faydalanabilmesi ilk olarak ortaya koyma gerekir diger bir ifadeyle dava yoksa adil yararlanmak olmaz mohammed b no anayasa mahkemesi bireysel mahkemeye bir mahkeme ve etkili bir karara isteyebilmek ifade en b no somut olayda idari eyleme tam sure reddedilerek incelenmemesi nedeniyle mahkemeye bir b ihlal maddesinin ilgili temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu ilkesine olamaz yukanda amlan maddesinde belirtilen uygun takdirde maddesinin ihlalini tekil edecektir bu sebeple maddesinde ve somut uygun kanun bir sebebe dayanma ilkesine olmama uygun olup belirlenmesi gerekir kanunilik idari eylemden dogan tazmini istemiyle sure reddedilmesine mahkeme kanunun maddesine somut olayda mahkemeye kanuni mevcut dava bir sureye ne hususu benzer nitelikteki anayasa mahkemesi defalar anayasa mahkemesi bu incelemelerinde idari ya da eylemlere davalarda sure en genel ifadesiyle maddesinde hukuk devleti ilkesinin bir olan idari eklinde bir bkz b no fatma altuner b no karar tarihi lojistik nakliyat denizcilik turizm sanayii ve ticaret limited b no genel ilkeler anayasa mahkemesi bireysel mahkemeye engelleyen veya mahkeme hale getiren bir baka mahkeme mahkemeye ihlal ifade en bu nedenle mahkemelerin usul uygularken hakkaniyetine zarar getirecek kati gibi kanunla usul ortadan neden olacak am esneklikten de gerekir b no bu kapsamda mevzuatta dava hukuka olarak veya bu nedenleriyle dava ya da kanun engel mahkemeye ihlal edebilir tur san ve tic ltd ti bu dava ilemeye an da mahkemeye oban b no dava hangi tarihte belirleme ve bu yorumlama esasen derece mahkemelerine aittir bireysel ikincillik ilkesi dava tarihin belirlenmesi anayasa mahkemesinin bir anayasa mahkemesinin bu hususta rol dava hangi tarihten itibaren konusunda derece mahkemelerinin mahkemeye etkisini somut incelemektir ahmet b no bu kapsamda dava dava ya da hak sahibinin dava haberdar ve somut haberdar nedenlerin bir donemde ilemeye dava ilkesini zedeleyebilir bkz oban ilkelerin olaya tam gerekli olan zorunlu idari olarak omzunun ilk olay tarihinin esas mahkemeye ihlal etmektedir somut olayda ile tsk yapan spor omzunun akabinde tedavi devam ve tanzim edilen raporlarla piyade ve engellilik oram tespit edilmesi vazife olarak emekli askeri tesiri ile sonucu yapamaz hale gelmesiyle tazmini idari ise de talebi ret tam da a sure bkz karar tarihi anayasa mahkemesince daha benzer nitelikte da idari eylem nedeniyle tazmini istemiyle tam idarenin tazminle tutulabilmesi ortada idari eylem ve zarar aynca zararla idari eylem illiyet bu eylemin veya yol ya da illiyet eylemden sonra veya ortaya durumlarda dava bu tarihlerden sonra kabul edilmektedir mehmet mar ve nuray mar bireysel konu olayda omuz ilk kez ortaya ve takip eden donemde omuz kaynaklanan raporlan ile ihtilaf ve takip eden muayeneleri ve raporlar omzundaki haberdar mamafih belirten tarihli rapora tedavi yerine sonucuna ve piyade astsubay olarak yapmaya devam bir baka ifadeyle engel tekil edecek boyutta haberdar omuz tedavi devam etmekle birlikte dikkate ileri zaran ancak bildiren raporun tam olarak buna tarihinde rapor sonucu tam neden olan omuz edilemez bu itibarla imkan olay tarihi esas zararla ilgili idari yapmak suretiyle dava beklenmesi bir bu durumda omuz haberdar olmakla birlikte etkileyecek boyutta bir veriye sahip olmayan ilk olay tarihi zarara neden olan eylemi ve zaran kabul edilerek dava on olan idari bir mahkemeye kati bir yorum ve bu yorumun mahkemeye am derecede bu yorumdan hareketle sure reddedilmesi suretiyle mahkemeye sonucuna maddesinde alman adil mahkemeye ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan irin gerekenlere karar tarihi tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak uzere dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya uzerinden karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler mehmet dogan uygun giderim yolunun belirlenebilmesi ihlalin belirlenmesi buna ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile anayasa mahkemesi maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet anayasa mahkemesinin tespit edilen ihlalin giderilmesi yeniden hallerde ilgili usul yenilenmesi kurumundan olarak yenilenmesi sebebinin ve hususunda derece mahkemesinin herhangi bir takdir yetkisi zira ihlal karan verilen hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemesi anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan yeniden ihlalin giderilmesi ve tazminine karar verilmesi talebinde anayasa kanunun bir sonucu sure reddedilmesi nedeniyle mahkemeye ihlal sonucuna somut ihlalin mahkeme bu durumda mahkemeye ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlale yol mahkeme ortadan ve nihayet ihlal sonucuna uygun yeni bir karar verilmesinden ibarettir bu sebeple bir yeniden ilgili mahkemeye karar verilmesi gerekir mahkemeye ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar sonucuna tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir karar tarihi dosyadaki belgelerden tespit edilen tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a adil mahkemeye ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman adil mahkemeye ihlal c bir adil ihlalinin ortadan maddesinin birinci e bendinin b alt bendi yetkili idari karar ayim ikinci dairesinin tarihli ve ilgilidir d tazminat talebinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin muammer top al dye dye | Violation |
başvuru numarası karar tarihi a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu ankara yenimahalle mimar sinan meslek lisesinde öğretmen olarak görev yapmaktadır ve aynı zamanda eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen ankara nolu şube üyesidir olayların geçtiği tarihte milli eğitim bakanlığı tarafından bir ek ders ücret yönetmeliği çıkartılmıştır sendikalar çıkartılan yönetmeliğin öğretmenlerin ek ders ücretlerinde azalmaya neden olacağını iddia etmiştir sen yönetim kurulu tarihli kararı ile nisan tarihinde tüm ülke çapında eylemi adı altında hastaneye gitmek için sevk alınmasına ve işe gitmeyerek bakanlığın ek ders ücretlerine ilişkin uygulamalarını protesto etmek için bazı sendikal faaliyetler düzenlenmesine karar vermiştir başvurucu sen tarafından tarihinde düzenlenen etkinliklere katılması sebebiyle okutmakla yükümlü olduğu iki ders saatinde derse girmemiştir başvurucunun okutmakla yükümlü olduğu halde derse girmemesi sebebiyle tarih ve sayılı ve orta tedrisat muallimlerinin terfi ve tecziyeleri hakkında maddesinin birinci fıkrası uyarınca ücretinin kesimi cezası tesis edilmiştir başvurucu hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali istemiyle ankara mahkemesinde dava açmıştır ankara mahkemesi tarih ve e k sayılı kararı ile davanın reddine karar vermiştir derece mahkemesi başvurucunun kendisine ayrılan ders saatinde okulda olduğu halde derse girmediğinin sabit olduğu kabul edilebilir bir mazereti olmadığı halde başvurucunun derse girmemesi nedeniyle tecziyesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir başvurucu tarafından karar temyiz edilmiş danıştay dairesi tarihli ilamı ile ilk derece mahkemesi kararını onamıştır başvurucunun karar düzeltme istemi de aynı dairenin tarihli ilamı ile reddedilmiş ve tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi ücretlerinin kesilmesi cezası şu hallerde verilir kabule şayan mazereti olmadan derse girmemek veyahut girdiği halde dersten başka bir şeyle meşgul olmak derse gelmeyen veya dershanede dersten başka bir işle meşgul olan muallimin maaşından kesilecek miktarı tayin için dört hafta bir ay itibar olunarak muallimin maaş yekunu bir ay zarfında mecbur olduğu ders adedine taksim olunur ve boş geçen her ders saati için muallimin maaşından bu miktarı ilk alacağı aylığından kesilir mazeret derse girmeyen muallimin mazeretini en çok üç gün zarfında ihbar ve bir hafta içinde de ispat etmesi lazımdır yoksa ceza tatbik olunur danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak başvuru numarası karar tarihi çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucular aleyhine tarihinde eskişehir asliye hukuk mahkemesinde açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında davacı odunpazarı başvuru numarası karar tarihi belediye başkanlığı eskişehir ili merkez orta mahallesinde bulunan ada parselde başvuruculara ait taşınmazın odunpazarı belediye encümeninin tarihli ve sayılı kararı ile kamulaştırılmasına karar verilmesi üzerine söz konusu taşınmazın rıza ile satın alınması için yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını belirterek taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ve odunpazarı belediye başkanlığı adına tapuya tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir başvurucular aleyhlerine açılan davaya karşı sundukları cevap dilekçelerinde uyuşmazlık konusu taşınmazın konumu itibarıyla eskişehirin en merkezi yerinde bulunduğunu tarihi sosyal ve kültürel merkezlere çok yakın olduğunu kamulaştırma bedeli olarak odunpazarı belediyesi kıymet takdir komisyonunca tespit edilen tutarın çok düşük kaldığını esasen yaklaşık değerin tl civarında bulunduğunu belirtmişler taşınmaza gerçek rayiç bedeline uygun bir kamulaştırma bedeli tespit edilmesini istemişlerdir davanın ilk duruşması tarihinde gerçekleştirilmiştir bu duruşmada başvurucular mahkemeye sundukları emsallerimiz konulu dilekçelerinde daha önce kamulaştırmaya konu olan eskişehir ili merkez şarkiye mahallesinde bulunan ada ve nolu parsellerin kamulaştırma bedellerinin tespiti ve idare adına tescili için açılan davalar kapsamında alınan bilirkişi raporlarında bu taşınmazların yılı itibarıyla değerlerinin sırasıyla tl ve tl olarak tespit edildiğini ifade ederek kendi taşınmazlarına çok yakın olan bu yerleri emsal olarak belirtmişler yaklaşık sekiz yıl önce ortaya çıkan tl ve tl değerlerinin görülmekte olan dava tarihi olan yılı esas alındığında tl olarak güncellenip kendi taşınmazlarına uygulanması gerektiğini ileri sürmüşlerdir yargılama sürecinde derece mahkemesince uyuşmazlık konusu taşınmazın ayrıntılı tapu kaydı çevre komşularını gösterir şekilde krokisi taşınmaza emsal olabilecek taşınmazların ayrıntılı tapu kayıtları ve satış bedellerine ilişkin bilgi ve belgeler taşınmazın dava tarihi itibarıyla emsal olarak incelenen taşınmazların ise satış tarihleri itibarıyla imar durumlarına ilişkin eskişehir büyükşehir belediyesi ve şehircilik dairesi başkanlığı ile odunpazarı belediyesi ve şehircilik müdürlüğünün yazıları taşınmaz için en son verilen emlak vergisi beyannamesi sureti taşınmaza ve emsal olarak alınan taşınmazlara ilişkin odunpazarı belediyesi tarafından emlak vergisine esas olmak üzere tespit edilen asgari metrekare değerlerine ilişkin listeler dava dosyasına alınmış taşınmaz mahallinde tarihinde keşif yapılmıştır keşfe katılan bilirkişilerden olan kadastro bilirkişisi tarafından düzenlenen tarihli rapor derece mahkemesine sunulmuş raporda öncelikle uyuşmazlık konusu taşınmazın sınırları pafta örneği ve uydu fotoğrafı aracılığıyla belirlenmiş ardından dava dosyasında yer alan ve uyuşmazlık konusu taşınmaza en az metre en fazla metre mesafede olan emsal taşınmazlara ilişkin fiziki tespitlere yer verilmiştir keşfe katılan diğer bilirkişiler üç inşaat mühendisi ve bir ziraat mühendisi ile bir harita mühendisi tarafından hazırlanan tarihli bilirkişi heyeti raporunda ise taşınmazın değerini belirleyecek etmenler başlıklar halinde incelenmiş bu incelemeye dava dosyasında bulunan tapu sicil müdürlüğünce gönderilen ve resen tespit edilen emsal olabilecek yedi tanesi eskişehir ili orta mahallesinde bir tanesi eskişehir ili bahçelievler mahallesinde bir tanesi eskişehir ili mahallesinde bulunan toplam dokuz adet taşınmazın satışlarına göre bedelleri de dahil edilmiştir bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonucu emsal olabileceği düşünülerek incelemeye alınan dokuz adet taşınmazdan orta mahallesinde bulunan yedi taşınmazın satışları sırasında beyan edilen değerlerinin gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmış ve bahçelievler mahallelerinde bulunan taşınmazların ise emsal olarak başvuru numarası karar tarihi değerlendirilebileceği sonucuna ulaşılmış bu doğrultuda bedeli etkileyebilecek diğer etmenler de dikkate alınarak uyuşmazlık konusu taşınmaz için tl kamulaştırma bedeli hesaplanmıştır bilirkişi raporuna karşı taraflarca itirazda bulunulmuş davacı idarece sunulan tarihli itiraz dilekçesinde bilirkişilerin yeterli açıklama ve emsal araştırması yapmadıkları raporda kamulaştırma bedelinin neye göre tespit edildiğinin belirtilmediği ve resen dikkate alınan taşınmazlar üzerinden değer tespiti yapıldığı hususları itiraz konusu yapılmış bu usulde yapılan tespitin kabul edilemeyeceği ifade edilmiştir bilirkişi raporuna karşı başvurucular da tarihinde sundukları dilekçe ile itirazda bulunmuşlar keşiften önce tarihinde dava dosyasına sundukları uyuşmazlık konusu taşınmazın hemen yanında bulunan ve söz konusu taşınmaz ile aynı usulde kamulaştırılmış olan emsallerin bilirkişi raporunda hiç tartışılmadığını belirtmişlerdir derece mahkemesi dava dosyasına sunulan bilirkişi raporunda hesaplanan kamulaştırma bedeli ile kıymet takdir komisyonunca hesaplanan kamulaştırma bedeli arasında bariz fark bulunduğunu belirtmiş ve tarafların da bilirkişi raporlarına itirazlarını dikkate alarak keşfin tekrarlanması yönünde karar almış ve tarihinde farklı kişilerden oluşan bilirkişi heyeti ile keşfi tekrarlamıştır kez yapılan keşfin ardından bu defa dört inşaat mühendisi bilirkişi ile bir ziraat mühendisi bilirkişiden oluşan heyetçe tarihli yeni bir rapor düzenlenmiştir anılan bilirkişi heyeti raporunda taşınmazın değerini belirleyecek etmenler başlıklar halinde incelenmiş bu incelemeye dava dosyasında bulunan tapu sicil müdürlüğünce gönderilen ve resen tespit edilen emsal olabilecek yedi tanesi eskişehir ili orta mahallesinde bir tanesi eskişehir ili mahallesinde bulunan ve tarihli bilirkişi raporunda da incelemeye alınan taşınmazlar ile eskişehir ili güllük mahallesinde bulunan toplam dokuz adet taşınmazın satışlarına göre bedelleri de dahil edilmiştir bilirkişi heyetince yapılan inceleme sonucu emsal olabileceği düşünülerek incelemeye alınan dokuz adet taşınmazdan tarihli raporda da incelenerek aynı sonuca ulaşılan orta mahallesinde bulunan yedi taşınmazın satışları sırasında beyan edilen değerlerinin gerçeği yansıtmadığı kanaatine varılmış ve güllük mahallelerinde bulunan taşınmazların ise emsal olarak değerlendirilebileceği sonucuna ulaşılmış bu doğrultuda bedeli etkileyebilecek diğer etmenler de dikkate alınarak uyuşmazlık konusu taşınmaz için tl kamulaştırma bedeli hesaplanmıştır taraflar ikinci kez yapılan keşfin ardından düzenlenen bilirkişi raporuna da itirazda bulunulmuşlar davacı idare kayıt tarihli itiraz dilekçesinde bilirkişilerin yeterli açıklama ve emsal araştırması yapmadıklarını raporda kamulaştırma bedelinin neye göre tespit edildiğinin belirtilmediğini resen dikkate alınan taşınmazlar üzerinden değer tespiti yapıldığını ilk bilirkişi heyeti raporundan farklı bir rapor düzenlenmediğini dolayısıyla bu usulde yapılan tespitin kabul edilemeyeceğini ifade etmiştir başvurucular da bilirkişi raporuna tarihinde sundukları dilekçe ile itirazda bulunmuşlar tarihinde dava dosyasına sundukları emsal listesinin yine dikkate alınmadığını bu bağlamda ya ek rapor aldırılmasını ya da sundukları emsal listesinin neden dikkate alınmadığının açıklanmasını istemişlerdir yargılama sonunda eskişehir asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan tl tutarın kamulaştırma bedeli olarak tespitine uyuşmazlık konusu taşınmazın odunpazarı belediyesi adına tapuya tesciline hükmetmiştir kararın ilgili kısımları şöyledir başvuru numarası karar tarihi il mahkememizce mahallinde yapılan keşif sonucu alınan havale tarihli bilirkişi heyeti raporu içeriği gerekçeleri ve özellikle mahkememizce yapılan keşif sonucu alınan havale tarihli bilirkişi heyeti raporunu büyük oranda teyit etmesi ve taşınmazın kamulaştırma tarihi itibarıyla rayiç ekonomik değerini yansıtması ve keza adil ve hakkaniyete uygun olması nedeniyle yeterli kabul ve takdir edilmiştir bunun üzerine davacı tarafa dava konusu taşınmaz için mahkememizce mahallinde yapılan keşif ve alınan havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda kamulaştırma bedeli olarak tespit ve takdir edilen ve mahkememizce de uygun görülen miktarın sayılı kanunun maddesi gereğince davalı taraf adına türkiye vakıflar bankası ta o eskişehir şubesine depo edilmesi hususunda gün süre verilmiş ve davacı tarafça bu konuda gerekli usulü işlemlerin yapılarak dekontun bir suretinin mahkememize sunulduğu müşahade edilmekle aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir il derece mahkemesi kararına karşı davacı idare tarafından temyiz talebinde bulunulmuş başvurucular da temyiz talebine karşı sundukları cevap dilekçelerinde taşınmaz için tespit edilen bedelin gerçek değeri yansıtmadığını yargılama sırasında sundukları emsal olabilecek nitelikteki taşınmazlar yönünden değerlendirme yapılmadığını bu nedenle derece mahkemesi hükmünün bozulması gerektiğini belirtmişlerdir temyiz incelemesi sonucu yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilamı ile onamaya hükmetmiştir derece mahkemesi kararının onanması üzerine başvurucular bu defa karar düzeltme talebinde bulunmuşlar karar düzeltme istemli dilekçelerinde temyiz aşamasındaki itirazlarını tekrarlamışlardır yapılan değerlendirme sonucu başvurucuların karar düzeltme istemleri de yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı ilamı ile reddedilmiştir karar düzeltme talebinin reddine ilişkin ilam başvuruculara tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununun kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili kenar başlıklı maddesinin ilgili kısımları şöyledir kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idare asliye hukuk mahkemesine müracaat eder ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle idare adına tesciline karar verilmesini ister mahkeme idarenin başvuru tarihinden itibaren en geç otuz gün sonrası için belirlediği duruşma gününü taşınmaz malın malikine bildirerek duruşmaya katılmaya çağırır duruşma günü idareye de tebliğ olunur mahkemece belirlenen günde yapılacak duruşmada hakim taşınmaz malın bedeli konusunda tarafları anlaşmaya davet eder tarafların bedelde anlaşması halinde hakim taraflarca anlaşılan bu bedeli kamulaştırma bedeli olarak kabul eder ve ı il b numarası karar tarihi mahkemece yapılan duruşmada tarafların bedelde anlaşamamaları halinde hakim en geç on gün içinde keşif ve otuz gün sonrası için de duruşma günü tayin ederek inci maddede sayılan bilirkişiler marifetiyle ve tüm ilgililerin huzurunda taşınmaz malın değerini tespit için mahallinde bilirkişiler taraflar ve diğer ilgililerin beyanını da dikkate alarak inci maddedeki esaslar doğrultusunda taşınmaz malın değerini belirten raporlarını gün içinde mahkemeye verirler mahkeme bu raporu duruşma günü beklenmeksizin taraflara tebliğ eder yapılacak duruşmaya hakim taraflar veya vekillerini ve bilirkişileri çağırır bu duruşmada tarafların bilirkişi raporlarına varsa itirazları dinlenir ve bilirkişilerin bu itirazlara karşı beyanları alınır tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hakim tarafından gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hakim tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder mahkemece tespit edilen bu bedel taşınmaz mal kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir tescil hükmü kesin olup tarafların bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır ek fıkra md kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faiz işletilir il sayılı kanunun kamulaştırma bedelinin tespiti esasları kenar başlıklı maddesi şöyledir inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın ve nevini b yüzölçümünü c kıymetini etkileyebilecek bütün nitelik ve unsurlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini vergi beyanını tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini j arazilerde taşınmaz mal veya kaynağın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini g arsalarda kamulaştırılma gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerini h yapılarda resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesaplarını ve yıpranma payını ı bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler taşınmaz malın değerinin tespitinde kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kar dikkate alınmaz il il li o başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan asil imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ise uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir karar tarihi kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan irin gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanun un maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden uzere bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek uzere gereken yapmakla mehmet dogan karar tarihi bu derece mahkemesinin gereken ey bir el hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar sonu olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden uzere ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden uzere yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl har ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden uzere gaziantep idare mahkemesine e k karar tarihi d tazminat taleplerinin reddine e tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan burhan ustun serruh kaleli hasan tahsin kadir yusuf sevki hakyemez | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir bakırköy cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında başvuruculardan mustafa dizgin tarihinde gözaltına alınarak aynı tarihte bakırköy sulh ceza mahkemesinin sorgu sayılı kararı ile tutuklanmıştır bakırköy cumhuriyet başsavcılığınca tarihinde başvuruculardan cihat dizgin hakkında tutuklanmasına yönelik yakalama talebinde bulunulmuş bakırköy sulh ceza mahkemesince aynı tarihte değişik sayılı karar ile başvurucunun gıyaben tutuklanmasına karar verilmiştir başvurucular hakkında bakırköy cumhuriyet başsavcılığının tarih ve sayılı iddianamesi ile nitelikli yağma suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava bakırköy ağır ceza mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir mahkemece tarihli duruşmada silivri nolu tipi kapalı ceza kurumunda başka suçtan tutuklu bulunduğu tespit edilen başvuruculardan cihat dizginin tarihli duruşmada hazır edilmesi için anılan kuruma talimat yazılmasına karar verilmiştir mahkemece tarih ve sayılı karar ile başvurucuların nitelikli yağma suçundan ayrı ayrı yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir karar başvurucular tarafından temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi halen devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrasının c ve h bentleri iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucular ardahanın damal ilçesinde bulunan hudut taburu bölük komutanlığında piyade er olarak zorunlu askerlik görevini yapmakta iken tarihinde yaşamını yitiren doğumlu manın kardeşleri ve ebeveynidir a olayla olarak yürütülen ceza soruşturması süreci olayın oluş şekli ve olaya dair yürütülen ceza soruşturması sürecine ilişkin bilgiler anayasa mahkemesinin mehmet mirza b no başvurusu hakkında verdiği kararda yer almaktadır anayasa mahkemesi mehmet mirza başvurusunda başvurucunun yakınının üçüncü kişi ya da kişilerce kasıtlı öldürüldüğü yönündeki şikâyetleri bakımından soruşturmanın etkili yürütülüp yürütülmediğini incelemiş kararda öncelikle başvurucunun oğlunun üçüncü bir kişi tarafından öldürülmüş olabileceğini belirtmekle birlikte bu iddiasını destekleyecek şekilde somut bir veriyi anayasa mahkemesine sunmadığına değinilmiştir anayasa mahkemesi yürütülmüş olan ceza soruşturmasını incelediğinde olayla ilgili olarak resen bir soruşturma başlatıldığını olay yeri incelemesi yapılarak olay yerinin fotoğraflarının çekildiğini olay yeri krokisi çizildiğini ölü muayene ve otopsi işlemleri gerçekleştirildiğini kimyasal ve balistik inceleme raporları temin edildiğini bu konuda tanık beyanlarının alındığını başvurucunun oğluna ait olduğu bildirilen not defterindeki yazılar ile intihar notundakilerin karşılaştırılması suretiyle bilirkişi raporu alındığını tespit etmiştir anayasa mahkemesi tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda olayın cinayet olabileceği şüphesini uyandıran herhangi bir delil elde edilemediğinden ilgili savcılık tarafından olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinde bir sorun görmeyerek olay hakkında etkili bir soruşturma yürütüldüğü sonucuna varmış ve başvurucunun bu iddiası bakımından başvuruyu açıkça dayanaktan yoksun bulmuştur mehmet mirza anayasa mahkemesi aynı başvuruda başvurucunun oğlunun yaşamının kendi eylemine karşı korunmadığına ilişkin iddiasını da askerî yetkililerin mesleki ödevlerine açıkça aykırı davranarak manın ölümüne sebebiyet verdikleri yönünde bir bilgi ya da belge bulunmadığını gözeterek bu konudaki devletin etkili bir yargısal sistem kurma yönündeki pozitif yükümlülüğünün tam yargı davası yoluyla yerine getirilebileceğini belirtmiş ve sözkonusu yargısal yol tüketilmeden yapılan başvuruyu başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez bulmuştur mehmet mirza anayasa mahkemesinin mehmet mirza başvurusunda incelediği olayla ilgili olarak yürütülen ceza soruşturması kapsamında alınan ve askeri yüksek mahkemesinin tarihli tazminat talebinin reddine dair kararın karşıoyuna konu edilen manın asker arkadaşları olan tanık ne ve hknın beyanlarının ilgili kısımları sırasıyla şöyledir ben myi sivastaki acemi birliğimizden itibaren tanırım kendisinin can dostuyum bana bugüne kadar arkadaşlarıyla ailesiyle veya komutanları ile ilgili herhangi bir yakınma veya şikayeti olmadı kendisinin gözleri ağrıyordu ayrıca dizlerinde de ağrı vardı bu nedenle kendisine ağır işler verilmiyordu bu rahatsızlıklarından dolayı sağlık başvuru numarası karar tarihi ocağına ve ardahana hastaneye gitti sivasta iken gözleri için gözlük verdiler dizinden ameliyat olacaktı ancak dağıtım olduğu için orada olamadı ardahan asker hastanesine gittiğinde dizlerindeki problem ile ilgili yeterli derecede ilgilenmediklerini söyledi bakmıyorlar iğne yazıyorlar dedi biz sivasta iken ben ölmek istiyorum öleceğim gibi tuhaf konuşmalar yapıyordu ancak neden böyle bir şey söylediğini sormamıza rağmen söylemiyordu ben onun hareketlerinden veya ruh halinden intihar edebileceği konusunda herhangi bir fikre kapılmadım ben manın can dostu idim kendisini acemi birliği olan sivastaki birliğinden beri tanırım bana herhangi bir probleminden bahsetmedi ancak sivasta iken dizleri ve gözlerinin ağrımasından şikayetçiydi kendisi sivasta iken bildiğim kadarıyla dizlerinden ameliyat olacaktı mr sonuçları gerekiyordu ancak buraya dağıtım oldu burada da dizlerindeki ağrı nedeniyle hastaneye gittiğini biliyorum bazen dizlerinin ağrısından ağlıyordu buradaki komutanlarımız kendisi ile ilgilendi sc bana herhangi bir kimsenin veya rütbelinin ona kötü davrandığı yönünde bir beyanı olmadı herhangi bir baskıya uğradığını düşünmüyorum hatta dizleri ağrıdığı için çavuşlar onu dinlensin diye geri gönderiyordu ancak sivilde iken bir kaç kez intiharı düşündüğünü ancak allah korkusu nedeniyle vazgeçtiğini söyledi ancak ben böyle bir şeye ihtimal vermediğim için herhangi bir kimseye onun daha önce intiharı düşündüğünü söylemedim yürütülen ceza soruşturması kapsamında beyanı alınan bölük komutanı öynin beyanının ilgili kısımları şöyledir ben temmuz tarihinden bu yana hd tb hd komutanı olarak görev yapmaktayım mayı buraya geldiği şubat tarihinden beri tanırım bana memleketinde kazancı olarak çalıştığını maddi problemi olmadığını geldiği gün yaptığım danışmanlık görüşmesinde söyledi celp danışmanlık görüşmemde bir probleminden bahsetmedi ertesi gün revirciye dizleri ağrıdığından dolayı başvurmuş ben sağlık ocağına gönderdim oradan askeri hastaneye sevk edildi askeri hastane de ortopedi uzmanı olmadığından dolayı ardahan devlet hastanesine sevk edildi önce gün istirahat verildi bu kullandı daha sonra şikayetleri devam edince tekrar ardahan devlet hastanesine gitti ancak bu kez istirahat almadı bana kendisi veya herhangi bir kimse sağlık durumu veya diz ağrıları ile ilgili başkaca bir şey söylemedi bana herhangi bir konuda şikayeti veya müracaatı olmadı onu intihara sürükleyebilecek herhangi bir konuda bilgim olmadığı gibi böyle bir izlenim de edinmedim aynı tertip ere sorunlarından dolayı silah vermedim atış yaptırmadım nöbette yazdırmadım ancak mnin psikososyal risk faktörü tarama anketinde böyle bir değerlendirme yoktu psikolojik sorunu ortaya koyabilecek elimde bir bulgu yoktu zaten kendisi gün önce birliğe geldiğinden kendisini derinlemesine tanıma fırsatı bulamadım hastane gidiş dönüşlerinde kendisiyle görüşürdüm benden herhangi bir izin talebi olmadı olsaydı en azından izin verip vermeme veya yönden izne ihtiyacı olup olmadığı konusunda bir değerlendirme yapıp gerekirse bu yolla izne gönderebilirdik bana herhangi bir konuda ailesinden arkadaşlarından veya komutanlarından bir şikayeti olmadığı gibi herhangi bir disiplinsizliğini de görmedim can dostları da bana herhangi bir sıkıntısını bahsetmedi tek bildiğim dizlerinin ağrıdığı idi başvuru numarası karar tarihi sc kendisi kez hastaneye gittiğinde istirahat almadığından ve kendisi nöbete gitmeme yönünde bir talepte bulunmadığından kendisine herhangi bir nöbet olayından muafiyet tanımadık eğer hastane bu yönde bir tespit yapsaydı ve ya istirahat verseydi buna göre bir tedbir alınabilirdi sc benim onunla hiçbir husumetim olmadı zaten hiçbir saygısızlığını görmedim bana olaydan önce askerlikle ilgili herhangi bir problemi yansımadı meyilli olduğu konusunda hiçbir kanaat edinmedim bu olay herkesi olduğu gibi beni de şaşırttı ve üzdü yürütülen ceza soruşturması kapsamında beyanı alınan bölük astsubayı mpnin beyanının ilgili kısımları şöyledir myi geldiği günden beri tanıyorum ben de daha önce sivasta görev yaptığım için m de sivastaki acemi birliğinden geldiği için acemi birliğindeki komutanları ile nasıllar ne yapıyorlar diye muhabbet ettik bir sorunu olup olmadığını sordum o da bana sorunu olmadığını söyledi ertesi gün de mnin de içinde bulunduğu askerlerin tümünü toplayarak herhangi bir sıkıntıları olup olmadığını sordum bildiğim kadarıyla mnin diz ağrıları vardı mden bizzat veya mnin arkadaşlarından herhangi bir sorununun olduğunu duymadım bu askerin intihara teşebbüs edeceğine dair en ufak bir şüphe beslemedim b olaya açılan tam yargı davası süreci konu başvuruda başvurucuların yakınlarının ölümü nedeniyle tam yargı davası açtıkları görülmüştür başvurucular tarihli dilekçeyle zararlarının karşılanması talebiyle milli savunma bakanlığına başvurmuştur tarafından talepleriyle ilgili olarak bir cevap verilmemesi üzerine başvurucular havale tarihli dilekçeyle aleyhine nezdinde tam yargı davası açmıştır dilekçenin çeşitli sebeplerden reddedilmesi üzerine başvurucular tarihinde yeniledikleri dilekçeyi sunmuştur dilekçede başvurucular olayda ağır kusuru ve ihmali bulunduğunu belirterek başvuruculardan mehmet mirza ve zuhriye için ayrı ayrı tl maddi tazminat ayrı ayrı tl manevi tazminat ödenmesi diğer başvurucular için ise ayrı ayrı tl manevi tazminat ödenmesi taleplerinde bulunmuşlardır dairesinin tarihli kararıyla başvurucuların tazminat talebi reddedilmiştir kararın ilgili kısımları şöyledir dava dosyasının incelenmesinden davacılar zuhriye ile mehmet mirza başvurucular oğlu diğer davacıların kardeşi olan müteveffa er manın acemi eğitimini tamamlamasına müteakip tarihinde üncü hudut başvuru numarası karar tarihi emrine katıldığı acemi eğitim merkezinde ve sonraki kıtasında psikososyal risk faktörü tarama anketleri neticesinde herhangi bir risk faktörü tespitine yönelik bir beyanının bulunmadığı bu nedenle de rehberlik ve danışma merkezinden yararlanmadığı müteveffa ardahan inci üncü emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken tarihinde saat saatleri arasında nöbet tutmakta olduğu esnada nöbet yerinden yaklaşık metre kadar uzaklaşıp kendisine zimmetli seri nolu piyade tüfeğinin namlusunu çene altına bitiştirerek silahı ateşlemek suretiyle intihar ettiği jandarma genel komutanlığı kriminal daire başkanlığı tarafından yapılan incelemede müteveffanın sağ el iç sağ el dış ve sol yüz bölgesinde atış artıkları tespit edildiği müteveffanın üzerinde savcı tarafından yapılan aramada bir mektup bulunduğu mektupta ayaklar dizler eller kollar gözler ve bel hepsi küsmüş ve ben de aldım son kararla onların infazının ve de özlem sıkıntı bunalım içindeyim kesinlikle allaha karşı bir isyanım yoktur benim tek isyanım var o da aleme herkes hakkını helal etsin bana bol bol dua edin şeklinde ifadelerin geçtiği intihar nedeniyle yapılan soruşturmada uncu kolordu komutanlığı askeri savcılığının tarihli kararı ile müteveffanın kendisini vurmak suretiyle intihar etmiş olduğu müteveffanın ölümünde uygun nedensellik bağı oluşturabilecek şekilde başkaca bir kimsenin azmettirmesi kararının kuvvetlendirmesi iknası yardımı kusuru ya da ihmali bulunmadığı gerekçesiyle yer olmadığına kararı verildiği davacıların kanuni yakını askerlik hizmetini ifa ettiği sırada tarihinde kişisel sağlık veya yalnızca müteveffanın kendisince bilinebilecek başka nedenlerden dolayı kapıldığı ani bunalım sonucu kendisini vurarak intihar etmiştir müteveffa intihar ettikten sonra üzerinde bulunan mektupta sağlık sorunlarından bahsetmesi nedeniyle askerlik süresince p er manın sağlık sorunlarıyla davalı idarenin ajanlarının yeteri kadar ilgilenip ilgilenmediğine ilişkin dosya kapsamında yapılan incelemede müteveffanın inci p ve aralık tarihlerinde olacak şekilde toplam dört kez viziteye çıktığı hipermetrop astigmat teşhisi ile gözlük verildiği diz rahatsızlığından sivas asker hastanesi tarafından sivas numune hastanesi ortopedi polikliniğine sevk edildiği tarihinde usta birliği olan üncü hd emrine katıldıktan sonra tarihinde katılış muayenesinin yapıldığı katılış muayenesinde dizlerinden rahatsızlığını beyan etmesi üzerine ardahan asker hastanesi ortopedi polikliniğine sevk edildiği tarihinde diz ağrısı şikayeti ile ardahan asker hastanesinden ardahan devlet hastanesine sevk edildiği menüsküslerde eski yırtık ve yaralanma teşhisi ile iki gün yatak verildiği tarihinde yeniden diz ağrısı şikayeti ile ardahan asker hastanesinden ardahan devlet hastanesine sevk edildiği burada ayakta tedavi gördüğü tarihinde aynı şikayetten damal sağlık ocağına başvurması üzerine ağrı kesici iğne yapıldığı müteveffanın gerek acemi birliğinde gerekse usta birliğinde rahatsızlığı sebebiyle bir çok kez hastaneye sevk edilerek tedavisinin yapıldığı anlaşıldığından müteveffanın birlik komutanlarınca davacılarının yakınının sağlık sorunuyla ilgilendikleri anlaşılmaktadır tamamen kendi iradesi ile kendisini vurarak intihar etmesi suretiyle ölümü olayında zararlı sonucu doğuran eylem ile hizmet arasında illiyet bağının bulunmadığı davacılar vekilinin de intihar olayına ilişkin olarak davalı idarenin kusurlu ya da kusursuz sorumluluğunu doğuracak herhangi bir somut delili ortaya koyamadığı davalı idareye yüklenebilecek bir bağının mevcut olmadığı davalı idarenin herhangi bir hizmet kusurunun ya da kusursuz sorumluluk şartlarının mevcut olmadığı değerlendirilerek dava konusu olayda idareye yüklenebilecek hukuki bir sorumluluğunun bulunmadığı tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacıların maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır başvuru numarası karar tarihi kararın karşıoy gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir müteveffanın yükümlülere yoklamalarda uygulanacak sağlık durumu hakkında bilgi formunda genel olarak sağlık durumunu orta ve sağlık sorunu olup olmadığı sorusuna ise biliyorum şeklinde cevap verdiği sivasta acemi eğitimi sırasında arkadaşı per neye ben ölmek istiyorum öleceğim şeklinde beyanının olduğu yine vefatından önce görev yaptığı hd kendisinin can dostu olarak belirlenen per hkya da sivilde iken iki kez intiharı düşündüğünü beyan ettiği görülmüştür sonrasında askeri savcılıkça yapılan soruşturmada şeklinde not yazılmış intihar mektubu bulunduğu ayrıca yine not defterine büyük harflerle dışarda yıllara meydan okurken askerde günlere esir kaldık gülüm not yazdığı tespit edilmiştir bunların yanında sürekli olarak dizlerinden dolayı yakınmalarının olduğu sağlık kuruluşlarına sevkine rağmen sıhhat bulamadığı yönünde şikayetlerinin olduğu ve bu kapsamda ardahan asker yönelik yakınmalarının da olduğuna ilişkin beyanlarının olduğu anlaşılmıştır dava konusu olayda da müteveffanın askerlik hizmetinin başından itibaren intihara yönelik beyanları omasına rağmen yalnızca iki kez psikososyal risk faktörü tarama anketi uygulandığı ve olumsuz bir durum tespit edilmediğinden ileri tetkik ve tedavi için herhangi bir sağlık kuruluşuna sevk edilmediği ancak davacı vekilinin bu iki formdaki el yazılarının birbirinden farklı olduğu ve bu nedenle üstlerince doldurulmuş olduğu dolayısıyla müteveffanın gerçek durumunu yansıtmadığı yönünde iddiaların da olduğu bu durumda müteveffanın sağlık durumuna ilişkin yükümlülere yoklamalarda uygulanacak sağlık durumu hakkında bilgi formu beyanları ile arkadaşlarına biri can dostu olan intihara yönelik beyanları dikkate alındığında psikososyal risk faktörü tarama anketi yanında rehberlik danışma merkezi ve akabinde de hastaneye sevk edilerek yönden muayene edilmesi ve bunun sonucunda bir tedavi uygulanmasına gerekirken bunun yapılmamış olması bir hizmet kusuru olarak değerlendirilmiş ve bu itibarla müteveffanın intihar suretiyle ölümünde idarenin kısmen de olsa hizmet kusuru bulunduğu dolayısıyla davacıların zararlarının müteveffanın müterafik kusuru da dikkate alınarak hizmet kusuru ilkesince karşılanması gerektiği kanaatinde olduğumuzdan aksi yönde değerlendirme ile karara karşı yapılan karar düzeltme talebi de dairesinin tarihli kararıyla reddedilmiştir ret kararı başvuruculara tarihinde tebliğ edilmiş olup başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk hukuk için bkz akkuş ve sefer akkuş b no başvurusu hakkında verilen karar v | No violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla et toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ise uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme kay ihlali ve ortadan yeniden yapmak a ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hdllerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir karar tarihi b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden ankara idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan burhan ustun serruh kaleli hasan tahsin kadir yusuf sevki hakyemez | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu bir devlet okulunda müdür olarak görev yapmakta iken hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucu disiplin yönünden kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziyesine mali yönden zimmetine geçirdiği tlyi ilgili okul hesaplarına yatırmasına adli yönden ise görevini kötüye kullanma ile zimmet suçlarından hakkında kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir başvuru numarası karar tarihi ümraniye milli eğitim müdürlüğü başvurucunun en son müdür olarak görev yaptığı okula gönderdiği tarihli ve sayılı yazıyla başvurucudan anılan tutarların tahsil edilmesini talep etmiştir okul yöneticileri tarafından bu yazının şifahi olarak bildirilmesi üzerine başvurucu talep edilen tutarları ve tarihlerinde banka hesaplarına yatırmıştır zimmet suçlamasıyla açılan dava üsküdar ağır ceza mahkemesinin o tarihli ilamıyla dosya içeriğine göre sanığın üzerine atılı zimmet suçunu işlediği yolunda hükümlendirilmesine yeterli elverişli ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle başvurucunun beraati ile sonuçlanmıştır başvurucu zimmet suçu işlediği gerekçesiyle kendisinden tahsil edilen tutarların yasal faiziyle birlikte iade edilmesi talebiyle tarihinde idareye başvuruda bulunmuş ancak idare tarihli ve sayılı yazısıyla bir dava açılmadığı ve bu yönde bir mahkeme kararı olmadığı gerekçesiyle talebi reddetmiştir başvurucu tarafından anılan ret işleminin iptali istemiyle tarihinde dava açılmış ve mahkemesi tarihli kararıyla süre aşımı gerekçesiyle davayı reddetmiştir gerekçenin ilgili bölümü şöyledir sayılı yargılama usulü kanununun maddesinde özel kanunlarında ayn süre gösterilmeyen hallerde danıştay ve mahkemelerinde dava açma süresinin gün olduğu düzenlemesi ile maddesinde tarafından idari dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılması geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma içinde istenebilir bu başvurma işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır hükmü yer almaktadır dava dosyasının incelenmesinden okul müdürü olarak görev yapmakta iken hakkında açılan disiplin soruşturmasında getirilen teklif doğrultusunda zimmetine geçirdiği tespit edilen tlnin ödenmesi gerektiği aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı hususunda tarih ve sayılı işlemin tesis edildiği davacının talep edilen bedelin büyük bir kısmını tarihinde ödediği davacı hakkında ceza mahkemesinde zimmet suçun açılan davanın üsküdar ağır ceza mahkemesinin tarih sayılı beraatle sonuçlandığı davacının zimmet suçundan açılan davada beraat ettiğinden bahisle ödediği tl bedelin işlemiş faizi olmak üzere bedelin yasal faiziyle birlikte iadesi talebiyle yapılan başvurun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır sayılı kanun uyarınca dava açma süresi olan gün içinde yapılacak idari işlemin geri alınması veya kaldırılmasına yönelik itiraz talebinin kısmen veya tamamen reddi kararının tebliğinden itibaren veya gün içinde cevap verilmeyerek reddi halinde başvurma tarihine kadar geçmiş sürede hesaba katılarak kalan süre içinde dava açılmasının zorunlu olduğu görülmektedir olayda davacıdan zimmetine geçirdiği belirtilen parayı ödemesi gerektiği yolunda tesis edilen tarih ve sayılı işlemin tebliğ tarihi belirtilmemekle beraber davacının tarih ve sayılı işlemi en geç talep edilen bedelin büyük bir kısmını ödediği tarihinde öğrendiği davacı tarafından tarih ve sayılı işlemine karşı tarihinden itibaren gün içinde doğrudan dava açılması ya da aynı süre içinde idareye başvurulması ve verilen cevaba göre kalan süre içinde dava açılması gerektiği halde davacının ceza mahkemesince verilen beraat karan üzerine günlük dava açma ve idareye başvuru süreleri geçtikten çok sonra tarihinde idareye başvurduğu görülmektedir başvuru numarası karar tarihi bu durumda davacı tarafından kendisinden talep edilen bedeli ödediği tarihinden itibaren gün içinde dava açılması veya idareye başvurulması gerekirken bu süreler geçtikten sonra tarihinde yapılan başvuru üzerine tarihinde açılan bu davada süre aşımı bulunmaktadır başvurucu tarafından temyiz edilen karar danıştay dairesinin tarihli ilamıyla onanarak kesinleşmiştir onama kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir dava açma süresi özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde danış tayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür bu süreler a uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlar sayılı kanunun maddesi şöyledir haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre danıştaya idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi kesin cevabı da bekleyebilir bu takdirde dava açma süresi işlemez ancak bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler sayılı kanunun maddesi şöyledir tarafından idari dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılması geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebilir bu başvurma işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihinde terör örgütü üyesi olma suçundan hükümlü olarak kocaeli nolu f tipi kapalı ceza kurumunda kurumu bulunmaktadır kurumu eğitim kurulu eğitim kurulu tarihli kararında ceza kurumları ve tutukevleri kütüphane ve kitaplık yönergesinin maddesi uyarınca bağımsızlık demokrasi sosyalizm için yürüyüş adlı derginin sayısının başvurucuya verilmemesine karar vermiştir eğitim kurulu adı geçen dokümanın bütününde terör örgütü olan dhkpcnin yapmış olduğu terör eylemlerini meşru göstermeye çalışan suç ve suçluyu öven haber fotoğraf ve yorumlara yer verildiğini tespit etmiştir eğitim kurulu kararına karşı başvurucunun kocaeli hakimliğine hakimliği yaptığı şikayet hakimliğinin tarihli kararıyla kabul edilmiş ve başvuru numarası karar tarihi kararın iptaline hükmedilmiştir hakimliği tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun maddesinde süreli ve süresiz yayınların ceza infaz kurumlarına kabul edilip edilmeyeceği konusunda dikkate alınacak kriterlerin belirlendiğini buna göre söz konusu derginin mahkemelerce yasaklanmış olduğuna dair herhangi bir kayıt olmadığı gibi kurum güvenliğini tehlikeye düşüren ya da müstehcen bir içerik de bulunmadığını belirtmiştir kocaeli cumhuriyet başsavcılığı hakimliğinin iptal kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen kocaeli ağır ceza mahkemesi başsavcılık tarafından itiraz yolunda ileri sürülen nedenlerin yerinde olduğu ayrıca usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ve hakimliğinin kararının kaldırılmasına karar vermiştir bu karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan ulusal hukuk kaynakları için bkz halil bayık b no b uluslararası hukuk mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynakları için bkz ahmet temiz b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu aleyhine sigorta şirketi tarafından tarihinde gaziantep ticaret mahkemesinde tazminat davası açılmış anılan mahkeme tarihinde yetkisizliği nedeniyle dosyanın yasal süre içinde müracaat edildiği takdirde kızıltepe asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir yetkisizlik kararı üzerine yargılamaya kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde devam olunmuş anılan mahkeme tarihinde davacı taraf mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediğinden ve bir vekil ile de kendisini temsil ettirmediğinden davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar vermiş tarihli ve sayılı kararı ile de üç ay içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına hükmetmiştir davacı tarafın derece mahkemesinin kararını temyiz etmesi üzerine dosya yargıtay hukuk dairesine gönderilmiş daire tarihli kararı ile inceleme görevinin yargıtay hukuk dairesine ait olduğunu belirterek dosyayı ilgili daireye göndermiştir temyiz incelemesini yapan yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilâmı ile derece mahkemesinin kararını bozmuştur başvurucu bozma ilâmı sonrası tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur kızıltepe asliye hukuk mahkemesince bozma ilâmına uyularak yargılamaya mahkemenin sayılı dosyasında devam edilmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir hâkim yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu aydın bağlı çine faaliyet gösteren yerel bir gazete olan çine madran gazetesinin yayın yönetmenidir gazetenin tarihli nüshasında başvurucu tarafından kaleme alınan basmak başlıklı bir köşe yazısı yayımlanmıştır anılan köşe yazısı şöyledir sayın siz sen şey ben biz onlar öncelikle söze göze dize size bize nasıl desem şunu onu bunu yel dal sel mal aman yaman çelişki köpek bebek çiçek kısaca uzunca esasında örgüt lobi hobi kahrolsun bir türlü başlayamıyorum yazmaya gak kem küm evet evet demeden önce fren vurmak ya da durmak için değil dinlemek ve dinlenmek için başvuru numarası karar tarihi kazasız belasız yolu tamamlamak engellerin takılmak değil aşılmak için olduğunu ispatlamak her şeyden önemlisi yola ve yolculara zarar vermemek için muhterem zatları şer şoförlerin dolmuşuna muhtaç etmemek için frene basıyoruz lütfen emniyet kemerlerinizi takınız çine cumhuriyet başsavcılığında o tarihte üç cumhuriyet savcısı görev yapmaktadır başvurucunun cumhuriyet savcılarının ve ilçe emniyet amirinin ve olan soy isimlerini altına ve üstüne bazı kelimeler yerleştirerek b sel ve ş e hakaret ettiği iddiasıyla ceza soruşturması başlatılmış ve şikâyetçiler tarafından tazminat davaları açılmıştır ceza davası süreci başvurucunun kullandığı ifadeleri hakaret olarak değerlendiren adı geçen cumhuriyet savcıları görev yaptıkları cumhuriyet başsavcılığına müracaat ederek şikâyetçi olmuşlardır müşteki savcı b sel şikayetçi olmayan diğer savcı izinde olduğu için tarihinde başvurucunun ifadesini almış ve aynı tarihte kendisine ve diğer cumhuriyet savcısı ş e hakaret ettiği iddiasıyla başvurucu hakkında çine sulh ceza mahkemesinde kamu davası açılmıştır çine sulh ceza mahkemesi tarihinde kamu davasına konu eylemin basılmış eser yoluyla işlendiği ve asliye ceza mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dava dosyasını çine asliye ceza mahkemesine göndermiştir çine asliye ceza mahkemesi tarihli kararı ile başvurucunun hukuki durumunu ve avrupa hakları sözleşme maddeleri çerçevesinde değerlendirerek şikayetçilere karşı alenen hakaret suçunu zincirleme olarak işlediği kanaatine varmış ve başvurucunun gün karşılığı tl adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar vermiştir mahkemenin gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir katılan bekir sel ve müşteki şükrü in çine cumhuriyet savcısı olarak görev yaptıkları sanığın ise çine madran gazetesi yayın yönetmeni olduğu ve aynı gazetede köşe yazıları yazdığı sanığın tarihli çine madran gazetesinin frene basmak başlıklı köşe yazısında katılan bekir sel in soy ismi olan sel kelimesinin üst paragrafına dal ve alt paragrafına mal müşteki şükrü in soy ismi olan kelimesinin üst paragrafına ve alt paragrafına köpek kelimelerini yazarak müştekilerin şahsını kastederek müştekilerin onur şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte fiil isnat ederek müştekilerin onur şeref ve saygınlığına saldırdığı sanığın köşe yazısında müştekileri kastettiğinin aşikar olduğu bu nedenle sanığın köşe yazısının herhangi bir kişiye yönelik olmadığına dair savunmasına itibar edilemeyeceği sanığın eylemini müştekilere görevlerinden dolayı gerçekleştirdiği hususunun sabit olmadığı bu bakımdan hakkında nitelikli halin uygulanamayacağı anlaşılmıştır tcknın maddesi gereğince hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş olsa bile niteliğinde mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa hem ismi belirtilmiş hem de hakaret açıklanmış sayılır somut olayda ve olarak müştekileri hedef alan köşe yazılarında yukarıda belirtilen ifade özgürlüğünün sınırlarını aşan açıkça hakaret niteliği taşıyan sözcüklerin kullanılması karşısında sanığın savunmalarına itibar edilmemiş atılı suçtan sanığın cezalandırılmasına dair oluşan vicdani kanaate göre türk milleti adına aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir başvuru numarası karar tarihi hukuk davaları süreci şikayetçiler ş ve b sel başvurucu hakkında ayrıca tarihinde çine asliye hukuk mahkemesinde kişilik haklarına saldırı nedeniyle ayrı ayrı tazminat davaları açmışlardır başvurucu ön inceleme duruşmasında cumhuriyet savcısı b sel ile husumetinin olduğunu şikâyet hakkını kullandığını ancak şahısları hedef almadığını bir büyüğünün tavsiyesine uyarak frene bastığını ve söz konusu yazının bu olaydan sonra yazıldığını beyan etmiştir buna karşın başvurucu duruşmada yazıda davacıların isimlerinin yer almadığını ve davacıların hedef alınmadığını eleştirel içerikli bir yazı olduğunu yazının henüz bitmemiş olduğunu okuyucunun anlayışına bırakıldığını hukuka uygunluk sınırları içerisinde eleştiri hakkının kullanıldığını yazının bütünü dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini davacıya yönelik hakarette bulunmasını gerektirecek bir husumetin bulunmadığını ileri sürmüştür çine asliye hukuk mahkemesi tarihli kararlarında davalarının kabulüne davacılar lehine ayrı ayrı tl manevi tazminata kesin olarak karar vermiştir birbirinin benzeri olan kararların gerekçesi şöyledir üzere hukuk davasına konu olan olaya ilişkin aynı zamanda cezai kovuşturma mevcut ise ceza mahkemesince tespit edilecek maddi olgular ve mahkumiyet kararı hukuk hâkimini bağlayıcı niteliktedir buradan hareketle mahkememizce tespit edilen olguların yanında çine asliye ceza mahkemesinin esas karar sayılı ilamında tespit edilen maddi olgular ve mahkûmiyet kararı bir kül halinde değerlendirmeye esas alınmıştır tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalının kaleme aldığı köşe yazısı içeriği davalının duruşmadaki beyanı ceza mahkemesince tespit edilen maddi olgular ve mahkumiyet kararı ile yukarıdaki ayrıntılı açıklamalar doğrultusunda davalının davacıyı doğrudan hedef alarak hakaret eyleminde bulunmak suretiyle davacının kişilik haklarının zedelenmesine ve davacının manevi olarak zarara uğratılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından talep edilen manevi tazminat miktarının da tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak hakkaniyet çerçevesinde kaldığı ve meydana gelen manevi zararın tazmini bakımından tatmin edici ölçü ve nitelikte olduğu kanaatine de varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir çine asliye ceza mahkemesi kararını tarihinde ve çine asliye hukuk mahkemesi kararlarını tarihinde kesin olarak vermiştir anayasa mahkemesine bireysel başvuru tarihinde yapılmıştır başvurucunun cumhuriyet savcısı b hâkimler ve savcılar yüksek kuruluna hsyk şikâyeti başvurucu cumhuriyet savcısı b bizzat müştekisi olduğu duruşmayı yürütmesi nedeniyle tarihinde adı geçen savcıyı şikayet etmiştir hsyk üçüncü dairesi tarihli kararı ile savcı hakkında soruşturma izni vermemiştir kararın ilgili kısmı şöyledir sayılı davaya bakacak hâkim ya da duruşmalarda bulunacak zabıt kâtibi ile ilgili olduğu gibi soruşturmayı yürütecek olan cumhuriyet savcısı ile ilgili olarak savcısının davaya bakamaması ve reddi müessesesine yer verilmediği cumhuriyet savcısının kendisinin bizzat mağdur ya da müşteki durumda olduğu bir soruşturmayı yürütmesinin ve sonuçlandırmasının yasal olarak mümkün bulunduğu çine cumhuriyet sayısına kayden yürütülen soruşturma müştekinin susma hakkını kullandığı çine adliyesinde cumhuriyet savcısı bekir başvuru numarası karar tarihi sel dışında iki adet daha cumhuriyet savcısı görevli bulunmakla birlikte diğer cumhuriyet savcılarından şükrü in de bu soruşturma da müşteki olması özlem ise raporlu olması nedeniyle görevi başında bulunmaması karşısında cumhuriyet savcısı bekir sayılı maddesi ile kendisine verilen gerçeği araştırması ve âdil bir yargılamanın yapılabilmesi için şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almak ve şüphelinin haklarını korumak yükümlülüğüne aykırı davrandığını cumhuriyet savcısı olarak yürüttüğü sonuçlandırdığı ve aynı zamanda müştekilerin de bulunduğu soruşturmada normalin dışında ve taraflı davrandığını gösteren şüpheli tarafından ibraz veya beyan edilip de ısrarla getirilmeyen muhafaza altına alınmayan ya da ileri sürülmeyen bir delilin varlığına işaret eden bir olguya da tesadüf edilmediği başvurucu hakkında açılan diğer davalar başvurucu hakkında tarihinde gelin beyler başlıklı bir yazısından dolayı ve tarihli ile dog ve polis başlıklı başka bir köşe yazısından dolayı çine cumhuriyet savcısı b sel tarafından yargı görevi yapanı etkilemek suçundan iki kez ceza davası açılmıştır başvurucu her iki ceza davasından da beraat etmiştir b hukuk tarihli ve sayılı türk borçlar maddesi şöyledir ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür tarihli ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kimseye onur şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur şeref ve saygınlığına saldıran kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir tarihli ve sayılı ceza muhakemesi maddesi şöyledir cumhuriyet savcısı ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar cumhuriyet savcısı maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür iv | No violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir tasarruf mevduatı sigorta fonuna devredilen egebankın banka genel müdürü ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan başvurucu hakkında kanuna aykırı karar ve işlemleriyle bankayı zarara uğrattığı gerekçesi ile tarihinde şahsi iflas davası açılmıştır asliye ticaret mahkemesinin mahkeme tarihli ve sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla hüküm bozulmuştur başvurucunun karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla süre yönünden reddedilmiştir kararın ilgili kısmı şu şekildedir başvuru numarası karar tarihi davaları maddesi hükmü uyarınca adli tatilde görülebileceğinden temyiz ve karar düzeltme süreleri adli tatilde işlemeye devam eder davalarında temyiz ve karar düzeltme süresi gündür yargıtay ilamı davalı şükrü esat erkuş vekiline tarihinde davalı r z vekiline tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen süre geçtikten sonra karar düzeltme edilmiştir süresinde yapılmayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir sonuç yukarıda nolu bentte açıklanan nedenlerle erkuş ve r z karar düzeltme isteminin süreden reddine nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı a s in sayılan sebeplerden hiçbirine girmeyen karar düzeltme bozma sonrası yapılan yargılama sonunda mahkemenin tarihli ve sayılı kararı ile davanın başvurucu yönünden kabulü ile şahsen iflasına karar verilmiştir kararın hüküm kısmı şöyledir r z ve şükrü esat erkuş hakkında açılan davanın kabulü ile bu davalıların tarihinden iflas tarihine kadar işleyecek değişen oranlarda yasal faiziyle müştereken ve tahsili ile sınırlı olmak üzere şahsen iflaslarına davacı tmsf vekili ile davalı r z vekili ve davalı esat erkuş vekillerinin yüzlerine karşı yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi temyiz üzerine bu defa yargıtay hukuk dairesinin daire tarihli ve sayılı kararıyla başvurucunun temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır dairenin tarihli onama kararında kanun yolu ve süresiyle ilgili olarak tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına kararın tebliğinden itibaren gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi ibaresi yazılmıştır onama kararı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde anılan karara karşı karar düzeltme isteminde bulunmuştur karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla süre yönünden reddedilmiştir karar gerekçesi şu şekildedir mahkemece davalıların şahsi iflası talebi hakkında verilen karara ilişkin dairemizin tarih ve e k sayı ilamı karar düzeltme isteminde bulunan davalılardan r z vekiline tarihinde esat erkuş vekiline ise tarihinde tebliğ edildiği halde karar düzeltme dilekçeleri maddesinde öngörülen günlük yasal süre geçirildikten sonra sırasıyla ve tarihlerinde verilmiştir süresinden sonra yapılan karar düzeltme istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi gün ve esas karar sayılı birleştirme kararında yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla karar düzeltme itirazının reddi gerekmiştir ret kararı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur iv hukuk tarihli ve sayılı ve kanununun tarihli ve sayılı kanun ile değiştirilen maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi ticaret mahkemesince verilen kararlar maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece resen taraflara tebliğ olunur bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir ve temyiz incelemeleri hukuk usulü muhakemeleri kanunu hükümlerine göre yapılır sayılı kanunun maddesinin sayılı kanun ile yapılan değişiklikten önceki hali şöyledir ticaret mahkemesince verilen nihai kararlar tebliğden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir kararlar maddenin son fıkrasına göre alınacak masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece resen taraflara tebliğ olunur sayılı kanuna sayılı kanunun maddesiyle eklenen geçici maddesi şöyledir bölge adliye mahkemelerinin tarihli ve sayılı yargı derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş görev ve yetkileri hakkında kanunun geçici nci maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında kesinleşinceye kadar ve kanununun bu kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun maddesinin numaralı fıkrasının ilgili kısmı şöyledir hüküm türk milleti adına verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar ç hüküm sonucu yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın kısmının iadesi varsa kanun yolları ve süresini sayılı kanunun geçici maddesi şöyledir bölge adliye mahkemelerinin tarihli ve sayılı adli yargı derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş görev ve yetkileri hakkında kanunun geçici nci maddesi uyarınca gazete de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar sayılı kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar sayılı kanunun tarihli ve sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki ila üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur bu kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar sayılı kanunun bu kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır tarihli ve sayılı mülga hukuk usulü muhakemeleri kanununun dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir temyiz süresi on beş gündür temyiz süreleri ilamın usulen taraflardan her birine tebliği ile işlemeye başlar sayılı mülga kanunun maddesinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi yargıtay kararlarına karşı tefhim veya tebliğden itibaren gün içinde sebeplerden dolayı karar düzeltilmesi istenebilir sayılı mülga kanunun geçici maddesi şöyledir bölge adliye mahkemelerinin tarihli ve sayılı yargı derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemelerinin kuruluş görev ve yetkileri hakkında kanunun geçici nci maddesi uyarınca resmi gazetede ikin edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar hukuk usulü muhakemeleri kanununun tarihli ve sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki ila üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihinde anayasayı ihlal suçundan hükümlü olarak tekirdağ nolu f tipi kapalı ceza kurumunda kurumu bulunmaktadır kurumu eğitim kurulu eğitim kurulu tarihli kararında tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun maddesinin numaralı fıkrası uyarınca başvurucuya gelen özgür gelecek isimli haftalık gazetenin sayılı nüshasının başvurucuya verilmemesine karar vermiştir eğitim kurulu adı geçen dokümanda kurumu idaresi hakkında asılsız ve gerçek dışı iddialar içeren haber ve yazılara yer verildiğini tespit etmiş fakat somut olarak hangi bölümlerin bu nitelikte kabul edildiğini belirtmemiştir eğitim kurulu kararına karşı başvurucunun tekirdağ hakimliğine hakimliği yaptığı şikayet hakimliğinin tarihli kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir başvurucu hakimliğinin ret kararına karşı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen tekirdağ ağır ceza mahkemesi hakimliğinin kararının usul ve başvuru numarası karar tarihi yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir bu karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan ulusal hukuk kaynaklan için bkz halil bayık b no b uluslararası hukuk mevcut başvurunun değerlendirilmesi sırasında gözönünde bulundurulan uluslararası hukuk kaynaklan için bkz ahmet temiz b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi beyoğlu cumhuriyet başsavcılığınca terör örgütü propagandası yapma sayılı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde başvurucunun ifadesi alınarak serbest bırakılmıştır beyoğlu cumhuriyet başsavcılığı tarihli ve sayılı kararı ile başsavcılığın görevsizliğine soruşturma dosyasının görevli ve yetkili cumhuriyet başsavcılığına cmk maddesi ile yetkili gönderilmesine karar vermiştir cumhuriyet başsavcılığı cmk maddesi ile yetkili tarihinde başvurucu ve diğer şüpheliler hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş aynı tarihte sayılı karar ile sayılı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçundan başsavcılığın görevsizliğine soruşturma dosyasının görevli ve yetkili beyoğlu cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesine karar vermiştir başvurucu ve diğer yirmi altı şüpheli hakkında beyoğlu cumhuriyet başsavcılığının tarihli ve sayılı iddianamesi ile sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava beyoğlu asliye ceza mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir beyoğlu adliyesinin kapatılması üzerine yargılamaya devam eden asliye ceza mahkemesi tarihli ve sayılı kararı ile başvurucu müdafiinin de bulunduğu duruşmada kovuşturmanın ertelenmesine itiraz yolu açık olmak üzere karar vermiştir başvurucu tarafından itiraz kanun yoluna başvurulmayan hüküm asliye ceza mahkemesince verilen karar tarihi itibarıyla kesinleşmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri maddesinin birinci fıkrası tarihli ve sayılı yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve basın yayın yoluyla suçlara dava ve cezaların ertelenmesi hakkında geçici maddesinin numaralı fıkrasının b bendi iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle ilgili olaylar olup kamu sendikalan konfederasyonuna kesk egitim ve bilim ayhan erkal egitimsen hatay bakam dursun soydan ve yusuf ise hatay kurulu a konu olaydan durum hatay tarihli ve karar ile alanlardan olan caddesi ulus m kafe ulucami kadar olan alanda hatay il emniyet emniyet idari itirazlan nedeniyle yapan hatay sulh ceza mahkemesine mahkeme tarihli yukanda belirtilen alanlarda etkinliklerin baka alanlara valilik vatandalar ve merkezine bimer bu taleplerde konusu ve diger etkinliklerden provokasyon durumunda elim meydana gelebilme ihtimalinin maddi egitim faaliyet dershanelerdeki egitimlerinin olumsuz ifade aym konusu taleplerde cami ve kiliselere ibadet gelen ibadetlerini ortamda yerine getiremedikleri ve hataya gelen turistlerin gerginlikten olumsuz etkilendiklerine de yer emniyet uzerine konuya bulmak sivil toplum temsilcileri semavi dinlerin temsilcileri cadde ile kamu kurum ve yetkililerinin buyuk belirtilen alan nedeniyle ve sanat faaliyetlerinin icra alanlar olarak istediklerini ifade valilik da belirtilen yer verilen karar belediye kere anons edilmek suretiyle ilan ilan metninde yasaklanan uzerinde adet ibadethane adet egitim kurumu ve ve bu hafta sonlan karar tarihi bu ifade aynca valilik karan yerel radyolar tvler gazeteler ile odalar sendikalar siyasi partiler ve ayn ayn konusu tarihinde valilik karan dava uzerine hatay idare mahkemesi tarihinde iptal hatay idare mahkemesinin bu karan idare temyiz temyiz incelemesini yapan dairesi karar ve nihayetinde karan bu nedenle alman karar konusu olay tarihinde b konu olaya bilgiler karar tarihinde saat da bir grup suriyenin ayn el arap kobani protesto etmek caddesi uzerinde pankart ve ve sloganlar atarak m kafe amlan tarihte saat konusu alanlarda eylem bilgisi uzerine emniyet birimleri de gerekli tedbirleri saat emniyet grup to ve mc ile ve eylem alanlar belirterek grubun eyleme devam etmemesi ikazda grup dikkate ve m kafe kadar devam emniyet grubu saat istenen yerin valilik karan ile bu tur ve ses cihazlarla da kez grup uyanlan dikkate grup saat m kafe sonra oturma eylemi konusu grup oturma eylemini saat ve grup yer alan ve da her birine tarihli ve kabahatler kanununun maddesi emre bahisle tl idari para idari para itiraz inceleyen hatay sulh ceza hakimlik tarihlerde itirazlan kesin olarak hakimlik anayasaya herkesin dokunulmaz devredilmez temel hak ve sahip ve kanaatlerini resim veya baka yollarla tek bama veya toplu olarak veya yayma kararda milli kamu kamu gibi anayasada belirtilen bu ifade hakimlik ve yasaklama yasaklama hukukun himaye hakimlik kanunun maddesinde yetkili makamlar adli nedeniyle ya da kamu kamu veya genel karar tarihi hukuka uygun olarak verilen emre hareket eden idari para belirterek yerinde karar bireysel iv ilgili hukuk mevcut ulusal ve hukuk derli toplu kararlar bkz egitim ve bilim ve digerleri b no erus ve digerleri b no avrupa insan haklan mahkemesi mevcut benzer olan b no tarihinde karara devlet memuru ve kesk olan adana adliyesi egitimsen burada bir ve konusu kendi talep daha yerlere olarak valilik ihlal edecek adliye merdivenleri bu kanunun maddesine tl idari para itirazlan mahkemece devletlerin korumakla aym zamanda bu hakka yasaya nitelikte getirmekten da vurgu ve kamu bir vermeleri yapma ile yerel kamu koruma dengeyi ilk derece mahkemesinin konusu dengelemeyi gibi ve de dikkat gereken bir para verilmesi bir sendikaya tiye olan herkesi korkusuyla avrupa insan haklan maddesi ile al man ve yapma kullanmaktan niteliktedir kanunun maddesinin imkan bir sosyal gereksinime ilgili ve yeterli ile ve maddesi demokratik bir toplumda gerekli olarak sonucuna v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan ve nedeniyle idari para ile ve ihlali ileri sendikal ve karar tarihi ceza hukuku idarece kanun ve bu nedenle sendika olan keyfi cezalar verilen bu nitelikte ve verilen bu etkinlikler baski iddia yasal eylem ve adli ve idari bu sonucu verilen idari cezalar iptal edilmekte beraatle idari makamlar bu nedenlerle kanuna idari para vererek sendika tek tek itiraz verilen mahkeme kararlan da kesin bu konuda temyiz incelemesi bu durumun mahkemelerin kararlar vermesine ve yol bu nedenlere dayanarak adil da ihlal ileri aynca sendika tl dikkate verilen idari para nitelikte iddia yine muhalif bu belirterek ilkesinin ihlal ileri egitimsen kari iptal hatay idare mahkemesinin iptaline idare mahkemesince bozmaya uyma karan ve egitimsen temyiz edilen bu temyiz incelemesinin tarihte derdest somut olayda toplanma iddia edilen ulusal veya kamu kamu ilenmesinin ve gibi anayasa mahkemesinin dikkatine ihlali veya kamu somut olaylar devletin bir grubun aym yerde toplanma bildiriminde nedenine olarak gibi talep edilen yerinde daha ciddi sebep veya talep edilen yerin olarak gruplan tahrik edebilecek nitelikte bir yer gibi nedenlerle de izin iznin tabi veya tamamen karar ifade neticesinde uygulanan idari para ve konusu nedeni veya vermek mesaj ile belirterek konusu idari para toplanma halel getirecek nitelikte ifade bununla birlikte kamu otoritesinin izin bir one idari nitelikte para adli sicil da bir miktar nedeniyle mali durumlan am bir ve idari para nedeniyle ne gibi bir zarara konusunda somut olgular ileri karar tarihi sulh ceza itirazda da bir zarara bir itirazda verilen idari para konusu bildirisinde ifadeler veya bir nedeniyle emrine nedeniyle belirtilerek bu eklinde b anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no kollektif eylemler nedeniyle mesleki koruma ile sendika bkz tayfun cengiz b no aym bkz b no bu nedenle ve incelenmesi ve kenar maddesi herkes izin almadan ve ve sahiptir ve ancak milli kamu gene ve gene veya hak ve ve kanunla ve uygulanacak ve usuller kanunda kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ve ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas a ve sadece sonraki de hak uzerinde etkisi osman erbil b no sendika olarak bkz egitim ve bilim ve digerleri bu sebeple kolluk kuvvetleri herhangi bir olsa bile daha sonra idari para ile ve bir kabul edilmelidir karar tarihi b ihlal yukanda amlan maddesinde belirtilen yerine maddesinin ihlalini tekil edecektir maddesi temel hak ve ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere olarak ve ancak kanunla bu demokratik toplum gereklerine ve ilkesine olamaz bu sebeple maddesinde ve somut uygun kanunlar ilgili maddesinde belirtilen nedenlere dayanma ve demokratik toplum gereklerine uygunluk belirlenmesi gerekir kanunilik kanunun maddesinin kanunla sonucuna kanunun maddesine kanunilik bkz egitim ve bilim ve digerleri idari para maddesinin ikinci yer alan sebeplerden kamu bir ve bir sonucuna demokratik toplum gereklerine uygunluk genel ilkeler a demokratik toplumda ve anayasa mahkemesi daha pek kez demokratik toplum gerekleri ifadesinden ne kolektif bir ve ifade etmek isteyen veren ve demokrasilerin zorunlu olan ortaya ve ferhat b no dilan canan b no ali ve digerleri b no egitim ve bilim ve digerleri osman erbil bu hak ifade bir olup ve aym zamanda ifade ifade demokratik ve bir toplumdaki ve de dilan canan ali ve digerleri osman erbil egitim ve bilim ve digerleri ve digerleri b no omer faruk b no karar tarihi olarak toplumsal ve siyasal her bir ve ifadesine dilan canan omer faruk b demokratik toplum gereklerine uygun temel hak ve bir demokratik toplum gereklerine uygun kabul edilebilmesi zorunlu bir toplumsal ve gerekir bekir b no mehmet ali b no aym aym kamu gibi demokratik bir toplumda bir toplumsal ve istisnai nitelikte gerekir tedbirin zorunlu bir toplumsal kabul edilebilmesi amaca ulamaya en son care ve en hafif olarak kendisini birlikte bkz dilan canan sendika bkz egitim ve bilim ve digerleri tayfun cengiz adalet mehtap b no grev bkz b no ifade bkz bekir mehmet ali tansel b no anayasa mahkemesinin bir de bireylerin fikirlerini ve yoluyla ifade etme haklan ile maddesinin ikinci belirtilen adil bir dengenin denetlemektir bir olayda ortadan olan bu hak artlan bir denge dilan canan egitim ve bilim ve digerleri adalet mehtap ise istenen ile tedbiri am bir dengesizlik etmektedir kamu kullanan ve ederken ve kaynaklanan yarardan daha basan gereken bir menfaatin ve dengeleyici somut olgulara dayanarak gerekir birlikte dilan canan ferhat sendika bkz egitim ve bilim ve digerleri ifade bekir tansel c toplanma hakki maddesi fikirlerin ve baka bir ifade ile bir ortaya konabilmesi ve ve fikirlerini bir ortaya koyan bireylerin kullanma niyetinde olan veya toplanma dilan canan ali ve digerleri egitim ve bilim ve digerleri osman erbil ve digerleri omer karar tarihi d toplanma kaynaklanan kamu tehditlerin halinde yetkili makamlar bu tehditleri bertaraf edecek tedbirleri alabilirler alman bu tedbirlere bu veya bu halinde de cezalar verilebilir dilan canan egitim ve bilim ve digerleri kamu nedeniyle bir demokratik toplumda gerekli karar bir bkz ve digerleri bununla birlikte alman tedbirlerin veya olarak edilemez alman toplanma kamu otoritelerinin keyfi kari da bireyin gerekir dilan canan egitim ve bilim ve digerleri ve digerleri ilkelerin olaya somut olayda hatay alanlarda bkz konusu kamu ve devletin hizmetlerini ibadet eden taleplerini ve turistik niteliklerini dikkate alarak ve uygulamalarda belli bir takdir sahip gerekir egitim ve dershanelerin olarak alanlarda egitim ve da egitim hizmetlerinin ideal olumsuz etkileyebilir yine turistlerin olarak alanlarda ve turistleri gibi ibadethanelerin alanlarda ve de ibadetini yerine getiren olumsuz etkilemesi olabilir bu sebeple mevcut konu olan benzer bir toplumsal bir oranda demokratik bir toplumda gerekli kabul etmek gerekir bununla birlikte anayasa mahkemesi daha kanunun maddesinde yer alan emre kabahatinin edilmesinde riski egitim ve bilim ve digerleri eldeki anayasa mahkemesi de bu hususu dikkatli bir kanunun maddesi yetkili merciler verilen emrin kamu kamu veya genel emre kanunda kabahatin uygulanma somut olayda bulunup ve kabahatin neler meselesi anayasa mahkemesinin ilgi buna yetkili mercinin emir ya da bu emre anayasal bir hakka bu anayasa mahkemesinin ilgi egitim ve bilim ve digerleri karar tarihi bir kimse emre nedeniyle ve anayasa mahkemesi temel hak ve bir kabul ise anayasa mahkemesinin bundan sonra ilk husus emre nedeniyle kamu bozulup bozulma tehlikesinin bulunup ya da boyle bir tehlikenin ortaya egitim ve bilim ve digerleri anayasa mahkemesi uygun olarak bir emre tek bama temel hak ve yeterli kabul edemez hakka olan ve emrin olan kamu kamu genel veya bozulma tehlikesinin da kamu kullanan yetkili mercilerin ceza polis veya derece mahkemelerinin gerekir dilan canan yine mevcut gibi eylemlerine veya nedeniyle bir zarar tehlikesinin durumlarda kamu ve belirli bir kadar gerekir egitim ve bilim ve digerleri bir veya nedeniyle somut olayda gibi ilke olarak cezai bir da gerekir kamu veya bozulma tehlikesinin ortaya ilgili ve yeterli bir ile temel haklara her kamu gucu eylem ve temel hak ve ihlal edebilir somut olayda idarece provokasyon ihtimali maddi faaliyeti dershanelerdeki egitimlerinin olumsuz ibadet gelen ibadetlerinin ortamda yerine ve turistlerin olumsuz etkilenecekleri belli alan olarak belirlenmesinin ortaya zararlan bununla birlikte valilik belirtilen kamu somut olayda ortaya veya bu tehlikenin inceleme konusu olayda ne ortaya olarak polis ve hakimlik herhangi bir diger bir ifadeyle idare ve derece mahkemeleri valilik ifade egitimi turistleri tedirgin kamu veya bozma tehlikesi ortaya somut olayla olarak ortaya bundan baka kolluk veya idare bir da alti mevcut maddesinin ikinci belirtilen gerekli ile aym madde haklan adil bir denge olarak verilen idari para bir toplumsal ihtiyaca ilgili ve yeterli bir ortaya maddesi ve bir olaya surece en hafif kabul edilecek dahi karar tarihi temin eder zira idari para cezalan verilmesi gibi etkiye neden olabilir erus somut olayda sendika nazara uygulanan para benzer veya etki kabul edilmelidir idari para verilmesi nedeniyle ve demokratik toplum gereklerine uygun bir olarak kanaatine buna maddesinde alman ve ihlal karar verilmesi gerekir kadir bu kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ilgili ile esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir maddi tazminat olarak para iadesine karar verilmesi talebinde ve ihlal sonucuna ve ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar bir yeniden hatay sulh ceza karar verilmesi gerekir yeniden aynca tazminata gerek dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir karar tarihi a ve ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ve ihlal kadir ve c bir ve ihlalinin ortadan yeniden uzere hatay sulh ceza d d diger taleplerinin reddine e tl har ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu surenin sona tarihten tarihine kadar sure yasal f g bir adalet tarihinde karar verildi bakan burhan ustun serruh kaleli hasan tahsin kadir yusuf sevki hakyemez karar tarihi alanlar olan yerde idari para nedeniyle ve ihlal mahkememiz ve demokratik toplum gereklerine uygun olarak kanaatine maddesinde alman ve ihlal karar nedenlerle karara vatandalar merkezi ne bimer ve hatay ile edilerek ekonomik ve sosyal nedenlerle durumda olan hatay ili antakya merkez caddesinin belli bir eskiden beri olan etkinliklerin baka alanlara talep ve diger toplumsal etkinliklerden zaman zaman olaylan meydana ve boyle olunca da maddi ifade aynca bu egitim egitimlerinin olumsuz yine turistik bulunan bu mevcut olan cami ve kiliseye ibadet gelen ibadetlerini ortamda yerine getiremedikleri ve gelen turistlerin gerginlikten olumsuz etkilendikleri ifade valilik sivil toplum ve semavi dinlerin temsilcileri cadde ile kamu kurum ve yetkililerinin bir dizi anayasa mahkemesine sunulan belgelerden belirtilen alan nedeniyle ve sanat faaliyetlerinin icra alanlar olarak talep hatay tarih ve karan ile talepte belirtilen amlan alman karar belediye ti defa anons edilmek suretiyle ilan ilan metninde yasaklanan adet ibadethane adet egitim kurumu ve ve bu hafta sonlan bu ifade aynca valilik karan yerel radyolar tvler gazeteler ile odalar sendikalar siyasi partiler ve ayn ayn de tarihinde egitimsen amlan iptali istemiyle dava konusu davada hatay idare mahkemesince iptaline karar ise de temyiz incelemesi dairesi mahkeme ve nihayetinde karar alman karar konusu tarih mevcut ve kamu sendikalan konfederasyonuna kesk egitim ve bilim egitimsen bundan baka ayhan erkal hatay bakam dursun soydan ve yusuf ise karar tarihi hatay kurulu ve sonraki haberdar da devletler toplanma sadece korumakla aym zamanda bu makul olmayan getirmekten da bununla birlikte veya yani bir anlamda hem ve hem de ile ilgi ve olmayan de ve kamu korumak bildirim yahut yer gibi ekil il idaresi kanununun maddesinde il huzur ve tasarrufa emniyetin kamu ve kolluk yetkisinin valinin ve konusu kurala valilik bahsi yapabilmek gereken karar ve tedbirleri alacak bu hususta alman ve ilan olunan karar ve tedbirlere uymayanlar ise madde kanunun maddesinde il genel kurulu veya idare kurullan yahut en buyuk amirleri yetkiye istinaden ittihaz ve usulen veya ilan olunan karar ve tedbirlerin tatbik ve muhalefet eden veya veya riayet etmeyenlerin mahalli amir kabahatler kanununun maddesi ifade aym kamu ve veya can ve mal emniyetini tehlikeye toplumsal ba halinde vali kamu alman ve ilan olunan karar ve tedbirlere ti aydan bir kadar hapis kurala kabahatler kanununun emre kenar maddesinde de yetkili makamlar adli nedeniyle ya da kamu kamu veya genel hukuka uygun olarak verilen emre hareket eden idari para ve bu cezaya emri veren makam karar yer kabahatler kanununun maddesinde bu kanunda yer alan toplum genel ahlaki genel ve ekonomik korumak ifade ve maddesinde kabahat kanunun olarak uzere kabahatler hukuku devlet toplum genel genel ve ekonomik korumak bireylere yapma veya yapmama eklindeki tek olarak dikte etmekte ve ihlal edilmesi halinde kabahatler hukukunda bir nedeni konusu bir normu ihlal bu sonucuna salt bir normun ihlal nedeni normun ihlal edilmesiyle ortaya bulunan ve toplum bozabilecek veya tehdit edebilecek nitelikteki fiillerin meydana gelmesinin bir eylem veya eylemsizlik hallerinin kabahat olarak nitelendirilmesi ve sebebi toplum kimi durumlarda bir eylem veya eylemsizlik kamu bozulma karar tarihi ihtimalini tehlikesini kabahat olarak buradaki kamusal yarar konusu tehlikenin ortaya ihtimalinin somut konu olayda sendikalara bir emir gibi sendikal faaliyetlere veya engellemeye olarak da bir emir aynca emir sendikal faaliyetlerin veya ile de ilgili idari para yasaklanan yerde yapmak suretiyle kamu bozulma tehlikesini ortaya nedeniyle mevcut temel alman hukuki genel bir yasaklama tedbiri olarak kamu veya somut olayda ortaya ifade ancak konusu kabahat bir somut tehlike soyut tehlike y eylemin yetkili emrine baka bir kabahat fiili bu sebeple de aynca somut bir veya tehlikenin gerek bu kapsamda somut olayda ve ile ibadethanelere gelen ibadetlerinin etkilenme derecesinin egitim egitim hangi surette etkilendiklerinin cadde uzerinde bulunan meydana gelen zarar ve son olarak gelen turistlerin ne etkilendiklerinin somut olarak tespitinin da bir meydana gerek soyut olarak emre ile kabahatin kabul edilmesi gerekir nedenlerle yasalarla idareye bir mekanlarda yasaklama yetkisi ve bu halinde idari para ile toplumsal bir mevcut konusu olarak faaliyetlerin neden veya kamu herhangi bir bulunmasa bile yetkili emirlerine hareket etmeleri tek bama bir ve toplumsal bir bununla birlikte uygulanan para idari nitelikte bir ceza adli sicil miktar uzerinde olmayacak bir dikkate ve da bu nedenle konu demokratik toplum gereklerine uygun maddesinde ve ihlal karar verilmesi mahkememizin aksi dye kadir | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucuların maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucular bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememişlerdir başvurucular bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmışlardır derece mahkemelerince uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir kararda tarihli ve sayılı yatırımların proje bazında desteklenmesi ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanunla tarihli ve sayılı kamulaştırma kanununa birtakım hükümler eklendiği vurgulanmıştır bu bağlamda uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılan taşınmazların kamulaştırılması için öngörülen beş yıllık sürenin sayılı kanuna eklenen geçici madde gereğince bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlayacağı ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya karan kesinleşmeyen davalara da bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir başvurucular nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu cumhuriyet başsavcılığınca cmk maddesi ile yetkili yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmıştır ağır ceza mahkemesi cmk maddesi ile görevli tarih ve sorgu sayılı kararı ile başvurucunun tutuklanmasına karar vermiştir başvurucu ve diğer beş şüpheli hakkında cumhuriyet başsavcılığının cmk maddesi ile yetkili tarih ve sayılı iddianamesi ile örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmak suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli sayılı dosyasına kaydedilmiştir ağır ceza mahkemesince cmk maddesi ile görevli tarih ve sayılı kararlar ile sayılı dava dosyalarının aynı mahkemenin sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine yargılamanın sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar verilmiştir mahkemece yapılan yargılama sonunda tarih ve sayılı karar ile toplam dokuz sanık hakkında hüküm kurulmuş başvurucunun suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan ay hapis örgüt faaliyeti çerçevesinde uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan yıl ay hapis ve tl adli para cezası ile cezalandırılmasına ayrıca tahliyesine karar verilmiştir başvurucunun temyizi üzerine karar yargıtay ceza dairesinin tarih ve sayılı ilâmı ile bozulmuştur ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli kapatılması üzerine dava dosyası mahkemenin tarih ve sayılı kararı ile görevli ve yetkili anadolu ağır ceza mahkemesine gönderilmiştir anadolu ağır ceza mahkemesince yapılan yargılama sonunda tarih ve sayılı karar ile başvurucunun suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan beraatine uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan yıl hapis ve tl adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir karar başvurucu tarafından tarihinde temyiz edilmiş olup dava dosyası temyiz incelemesi için henüz yargıtaya gönderilmemiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrası tarih ve sayılı ceza muhakemesi maddesinin numaralı fıkrasının a bendi iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucunun maliki olduğu başvuruya konu ankara ili yenimahalle ilçesi yuva mahallesi ada parsel numaralı taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planıyla tarihinde sağlık alanı vasfıyla kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucu bu taşınmazı tarihinde satış yoluyla edinmiştir başvurucu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tarihinde ankara mahkemesinde mahkeme tam yargı davası açmıştır ankara büyükşehir belediyesince tarihinde onaylanan imar planı değişikliğiyle taşınmazın vasfı özel sağlık alanı olarak değiştirilmiştir mahkeme tarihinde davanın reddine karar kararda taşınmazın sağlık alanı olarak kamu hizmetine ayrıldığı fakat ankara büyükşehir belediyesince tarihinde onaylanan imar planı değişikliğiyle taşınmazın vasfının özel sağlık alanı olarak değiştirildiği vurgulanmıştır buna göre taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkına yönelik kısıtlamaların imar planı değişikliği sonucu ortadan kalktığı başvurucunun taşınmazı kullanabilme imkanına kavuştuğu belirtilmiştir diğer taraftan taşınmazın kamu hizmeti alanına ayrılma durumunun kalkması nedeniyle taşınmazın kamulaştırılması zorunluluğunun bulunmadığı ifade edilmiştir başvurucunun anılan karara yönelik istinaf talebi ankara bölge mahkemesi dava dairesinin tarihli kararıyla kesin olarak reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucu vekiline tebliğ edilmiştir başvurucu nihai kararın tebliği üzerine tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | No violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu eğitim ve bilim emekçileri sendikası sen üyesi bir kamu görevlisidir sen yönetim kurulunun tarihli kararı ile ve mart tarihlerinde tüm ülke çapında grevi adı altında işe gelmeme eylemi yapılmasına karar verilmiştir başvurucu bahsi geçen tarihlerde işe gelmemiştir başvurucunun görev yaptığı tarsus milli eğitim müdürlüğü eyleme katılan tüm sendika üyeleri hakkında yürüttüğü idari soruşturma sonucunda tarihli kararı ile mart tarihlerinde mazeretsiz olarak göreve gelmediği gerekçesiyle başvurucuyu uyarma cezası ile cezalandırmıştır başvurucunun söz konusu karara yapmış olduğu itiraz mersin valiliğinin tarihli kararı ile reddedilmiştir başvurucu hakkında verilen disiplin cezasının iptali istemiyle tarihinde idare mahkemesine iptal davası açmış mersin mahkemesinin tarihli kararı ile dava reddedilmiştir derece mahkemesinin gerekçesi şöyledir hukukunda kamu görevlilerinin sendika kurma ve sendikalara üye olma haklarının anayasa ve kanunlarla güvence altına alındığı nitekim kamu görevlilerinin sendikal haklarını düzenlemek amacıyla özel kanun niteliğindeki sayılı kamu görevlileri sendikaları kanununun çıkarıldığı bu bağlamda kamu görevlilerinin sendikal örgütlenme hakları var olmakla birlikte kamu görevlilerine grev hakkı tanınacağına ilişkin bir hüküm bulunmaması ve iç hukukumuzda da bu doğrultuda yasal düzenlemelerin yapılmamış olması karşısında kamu görevlilerinin grev hakkından söz edilmesi mümkün değildir bununla birlikte grev yapma hakkı ile ilgili olarak her ne kadar maddesinde bu hak açık bir şekilde ifade edilmemiş ise de bu hakkın tanınması ve amacına uygun bir şekilde kullanılması hiç kuşkusuz en önemli sendikal haklardan bir tanesini teşkil etmekle birlikte sendika üyelerinin haklarını korumak için gerçekleştirilen eylem ve bu eylemin sonuçları ile ulaşılmak istenilen amaç arasında hakkaniyete uygun bir dengenin gözetilmesi başvurulan yöntemin ulaşılmak istenilen amaç ile orantılı olması gerektiği gibi söz konusu eylemin başka kişi veya kişilerin temel hak ve hürriyetlerine zarar verecek veya engelleyecek nitelikte olmaması gerekmektedir bu durumda davacının mart tarihlerinde iki gün süreyle kesintisiz işe gitmediği bu durumun ise kamu hizmetinin devamlılığı ve sürekliliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiği gibi bu süre zarfında öğrencilerin temel hak ve hürriyetleri arasında yer alan eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakıldıkları birlikte değerlendirildiğinde davacının tespit edilen fiiline uygun olarak geçmiş hizmetleri de gözetilmek suretiyle tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır başvuru numarası karar tarihi başvurucu derece mahkemesinin kararına itiraz etmiş adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile derece mahkemesinin kararı onanmıştır bölge mahkemesi kararının ilgili kısmı şöyledir kamu görevlilerinin ekonomik sosyal ve mesleki hak ve menfaatlerinin ve bu kapsamda özlük ve parasal haklarının çalışma koşullarının korunması iyileştirilmesi geliştirilmesi bu konulara dikkat çekilmesinin ve kamuoyu oluşturulmasının sağlanması amacıyla ve başka seçeneklerinin bulunmaması durumunda üyesi bulundukları sendikaların aldıkları kararlar uyarınca işi bırakma eylemlerine katılmaları nedeniyle disiplin cezaları ile cezalandırılmalarının demokratik bir toplumda gerekli olduğundan söz edilemeyeceği anlaşılmakta ise de uyuşmazlık konusu olayda davacının görevine gelmemesi nedeninin ve eğitim kanunu teklifinin geri çekilmesini sağlamak tbmm genel kurulunda görüşülerek yasalaşmasını engellemek olduğunun çekişmesiz olması karşısında dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır açıklanan nedenlerle itirazın reddine başvurucunun karar düzeltme istemi de adana bölge mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir bölge mahkemesinin ilamı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiş ve başvurucu tarihinde anayasa mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı devlet memurları eylem ve hareketlerde bulunma yasağı kenar başlıklı maddesi şöyledir memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya görevlerine gelmemeleri veya görevlerine devlet hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması sonucunu doğuracak eylem ve hareketlerde bulunmaları yasaktır sayılı cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır c aylıktan kesme memurun brüt aylığından arasında kesinti yapılmasıdır aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır b özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek sayılı maddesi şöyledir amirleri tarafından verilen uyarma kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir başvuru numarası karar tarihi mercileri itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır kabulü hâlinde disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir danıştay dava daireleri kurulunun tarih esas ve karar sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir uyuşmazlıkta davacının üyesi bulunduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak tarihinde gün göreve gelmeme eyleminin sayılı devlet memurları kanununun maddesi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespiti önem taşımaktadır sayılı türkiye cumhuriyeti anayasasının maddesinin son fıkrasında göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz ek cümle usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır hükmü yer almıştır avrupa hakları kurma ve toplantı özgürlüğü nün düzenlendiği maddesinde herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak dernek kurmak ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu bu hakların kullanılmasının demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak ulusal güvenliğin kamu emniyetinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği bu maddenin bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel olmadığı kuralına yer verilmiştir avrupa hakları mahkemesi tarihli kaya ve seyhan türkiye kararında application no eğitimsen üyesi öğretmenlere tarihinde çağrısına uyarak parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı öğretmenlere verilen disiplin cezasının bir sosyal ihtiyaca tekâbül etmediği ve bu nedenle bir toplumda gerekli olmadığı sonucuna varmış bunun sonucu olarak bu davada başvuranların maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle avrupa hakları sözleşmesinin maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir bu durumda davacının sendikal faaliyet gereği tarihinde göreve gelmeme eyleminin özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sendikal faaliyet kapsamında bir gün göreve gelmemek fiilinin mazeret olarak kabulü gerektiğinden disiplin suçu teşkil etmeyen eylem nedeniyle davacıya sayılı kanunun maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir batman ili köyünde yılında yapılan kadastro çalışmaları sonunda parsel numaralı taşınmaz hisselerle halil özdemir toy ve sabriye toy adlarına tespit edilmiştir tevfik şeker hüseyin şevki yiğit ve maliye hazinesi tarihinde batman tapulama mahkemesine başvurarak tespite itiraz etmişlerdir batman tapulama mahkemesi tarih ve sayılı kararla kadastro tespitine itirazın öncelikle tapulama komisyonunca incelenmesi gerektiği halde bu inceleme yapılmaksızın dava açıldığı gerekçesiyle itirazın incelenmesi için dosyanın silvan tapulama müdürlüğüne iadesine karar vermiştir tapulama komisyonu tarihinde tespite itirazların reddine taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar vermiştir maliye hazinesi tarihinde batman kadastro mahkemesinde halil özdemir mirasçıları sabriye durmaz ve toy tacettin tunç aleyhine açtığı davada parsel numaralı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek maliye hazinesi adına tescilini talep etmiştir mahkemece tarih ve sayılı kararla davanın reddine taşınmazın tespit gibi davalıların mirasçıları adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla eksik araştırma ve incelmeye dayalı hüküm kurulduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında halil kandemir müdahil davacı olarak yargılamaya katılmıştır mahkemece tarih ve sayılı kararla davanın reddine taşınmazın tespit gibi davalıların mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir davacı maliye hazinesi ve müdahil davacının temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla mirasçılara düşen pay miktarlarının hesaplanmasında hata yapıldığı hükmün bu haliyle yasa kurallarına uygun ve denetime açık olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur başvuru numarası karar tarihi mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda tarih ve sayılı ilamla davanın reddine taşınmazın davalıların mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır karar düzeltme istemi aynı dairenin tarih ve sayılı ilamıyla reddedilmiştir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür tarih ve sayılı kadastro tespitine itiraz kenar başlıklı maddesi fıkrası şöyledir tutanağı düzenlendikten sonra kadastro ekibi çalışma alanında işlerini bitirinceye kadar tespitlere itiraz edilebilir kadastro teknisyenliğine veya kadastro müdürlüğüne yapılır bu durumda itirazla ilgili tutanak veya ekleri en geç on gün içinde kadastro komisyonuna intikal ettirilir sadece uygulanan belgelerin geçerliliği hakkında yapılabilir bir belgeye dayanmayan itirazlar incelenmez edenin ilan süresi içinde dava açma hakkı saklıdır sayılı olarak görev kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar kadastroya veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi istek üzerine veraset belgesi de verebilir sayılı davalarında usul kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir hakimi askı süresi içinde açılacak davalar ve kadastro müdürü tarafından mahkemeye tevdi olunacak taşınmaz mallara ait kadastro tutanakları ve mahalli hukuk mahkemelerinden devredilen işler hakkında dava dosyası açar başvurusunu beklemeksizin kadastro tutanakları ile uyuşmazlığın çözümlenmesine etkili olabilecek kayıt ve diğer bilgileri ilgili dairelerden getirtir hakim duruşma gününü taraflara tebligat kanunu hükümlerine göre resen tebliğ eder sayılı usulü kenar başlıklı maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları şöyledir başvuru numarası karar tarihi mahkemesinde gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılır taraflardan hiç biri gelmez ise dosya işlemden kaldırılmaz hakim toplanması mümkün olan delilleri inceler ve uncu madde hükmünce işi karara bağlar bu kanunun tatbikinde ayrıca açıklık hallerde basit yargılama usulü uygulanır kadastro mahkemeleri adli tatile tabi değildir sayılı ve hakimin takdiri kenar başlıklı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir tutanaklarında beyanlarına başvurulan kişiler bu beyanlarına gerekçe gösterilerek itiraz edilmedikçe yeniden dinlenmezler ancak hakim kadastro tutanağındaki beyanla duruşma sırasında topladığı deliller arasında çelişki görürse bunu gidermek için tutanakta beyanlarına başvurulan kimseleri tanık sıfatıyla yeniden dinleyebilir kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir sayılı tebliği kanun yollarına başvurma ve ilamların infazı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemesi kararları tebligat kanunu hükümlerine göre resen taraflara tebliğ olunur sayılı giderleri kadastro harcı ve tahakkuku kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi şöyledir kanun gereğince resen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderler ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanır iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir tarihinde askere sevk edilen başvurucunun zorunlu askerlik hizmetini yaptığı sırada hastalanması üzerine tarihinde tedavisine başlanmış tarihli raporla verilen iki aylık hava değişimi süresi sonunda ankara gülhane başvuru numarası karar tarihi askeri tıp akademisinin gata tarihli sağlık kurulu raporu ile başvurucu hakkında tüberküloz tanımlanmamış tanısı konulmuş ve askerliğe elverişli değildir kararı verilmiştir afyonkarahisar devlet hastanesince düzenlenen tarihli sağlık kurulu raporunda başvurucunun zorlukla ayağa kalktığı ve ayakta durma pozisyonu elde ettiği yardım olmaksızın yürüyemediği bulgularına yer verilmiş geçirilmiş tüberküloz teşhisi ile engel oranının olduğu belirtilmiştir başvurucu yaşadığı sağlık sorununun askerlik görevinin sebep ve tesiriyle meydana geldiğini belirterek vazife malulü sayılması ve aylık bağlanması talebinde bulunmuştur sosyal güvenlik kurumu vazife malullüğü tespit kurulunun tarihli kararıyla başvurucunun talebi hastalığın görevi nedeniyle ve etkisiyle meydana gelmediği gerekçesiyle reddedilmiştir başvurucu vazife malullüğü aylığı bağlanmaması işleminin iptali talebiyle askeri yüksek mahkemesinde dava açmıştır başvurucu dilekçesinde askere gitmeden önce afyonkarahisar sağlık müdürlüğü verem savaş dispanseri tarafından yapılan taramada tüberküloz olmadığının tespit edildiğini bunun üzerine askere sevk edildiğini acemi birliğinde iken komando seçimi amacıyla sevk edildiği kayseri asker hastanesince yapılan muayene sonucunda askerliğe elverişli olduğunun tespit edildiğini belirtmiştir başvurucu askerlik hizmetine devam ederken başlayan öksürük ateş hâlsizlik ve gece terlemesi şikâyetlerinin artması üzerine sevk edildiği elazığ asker hastanesi tarafından tarihli raporla tüberküloz teşhisi konulduğunu usta birliğine katıldıktan sonra izin kullanmadığını birlik dışına dahi çıkmadığını idarenin gerekli hijyen ve sağlık tedbirlerini almaması sonucu hastalandığını hastalığın oluşmasında hiçbir kusur ve kastının bulunmadığını ifade etmiştir üçüncü dairesince yapılan yargılama dosyasına sunulan savcılık görüşünde başvurucunun sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş olan maluliyetinin askerlik hizmetinin sebep ve tesiriyle meydana gelip gelmediği hususunda yetkili bir sağlık kuruluşundan rapor alınması gerektiği bildirilmiştir anılan dairenin tarihli kararıyla davanın reddine hükmedilmiştir kararın gerekçesinde dairesinin tarihli ve sayılı kararında yer verilen gata göğüs hastalıkları ana bilim dalı öğretim üyelerinin hazırladığı tıbbi kanaat raporuna atıf yapılmıştır kararda özetlendiği şekliyle raporda çocukluk çağında vücuda alınan tüberküloz basillerinin bağışıklık sistemi tarafından kontrol altında tutulabildiği ve uzun süre vücudun çeşitli yerlerinde hastalık oluşturmadan kaldığı daha sonra henüz kesin olarak bilinemeyen nedenlerle özellikle bağışıklık sisteminin baskılandığı durumlarda bu basillerin aktif hâle geçerek hastalık yaptığı türkiyede hastanın da dâhil olduğu yaş grubunu kapsayan erişkin tip akciğer tüberkülozunun çoğu zaman bu şekilde ortaya çıktığı ayrıca yaşamın herhangi bir döneminde hasta kişilerle uzun süreli ve yakın temas sonucu basilin alınması ile tüberküloz hastalığının oluşabildiği görüşlerine yer verilmiştir kararının gerekçesinde benzer uyuşmazlıklarda gazi üniversitesi tıp fakültesi öğretim üyelerine yaptırılan bilirkişi incelemelerine de atıf yapılmıştır kararda özetlendiği şekliyle söz konusu bilirkişi raporlarında tüberkülozlu hastalarda hastalığın ne başvuru numarası karar tarihi şekilde ortaya çıktığının ve dünyada günümüz koşullarında ayırt edilemediği hastanın tüberküloz basilini çok önceki yıllarda örneğin çocukluğunda almış olabileceği gibi tüberküloz hastası olan bir koğuştan da almış olabileceği hastalığın oluşumunda bir dış etken olarak askerliğin sorumlu tutulmaması gerektiği davacının diğer askerlerle aynı koşullarda askerlik yaptığı da bilindiğine göre tüberküloz hastalığından askerlik hizmetinin sorumlu tutulmaması gerektiği yönünde kanaat bildirilmiştir ayrıca kararına dayanak aldığı tıbbi kanaat ve bilirkişi raporlarından hareketle hastalığın belirli bir zaman diliminde oluştuğunu davacının maluliyetine neden olan rahatsızlığın oluşumunda somut bir olayın gerçekleşmediğini aynı koşuldaki her askerin aynı şekilde etkilenmesi hâli dışında kişinin bünyesinin zayıf olması nedeniyle meydana çıkabilecek rahatsızlıkların vazifeden kaynaklanmış olduğunun kabulünün tarihli ve sayılı türkiye cumhuriyeti emekli sandığı kanununun öngördüğü esaslara uygun olmadığını belirtmiştir kararda sonuç olarak davacının askerlik hizmeti sırasında malul olduğu anlaşılmakla birlikte maluliyetinin oluşumunda görevin neden ve etkisinin ortaya konulamaması nedeniyle tesis edilen işlemin hukuka uyarlı olduğu dava dosyasında hastalığın bizzat askerlik vazifesinin sebep ve tesiriyle oluştuğuna dair herhangi bir bilgi ve bulguya rastlanılmadığından durumun ayrıca bilirkişi marifetiyle tespitine gerek görülmediği ifade edilmiştir karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk sayılı kanunun vazife malullüğü aylığı kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir muvazzaf yedek ve gönüllü erlerin silah altında bulundukları esnada veya celp ve terhislerinde serbest sevkler dahil sevkleri sırasında yedek subay okulu öğrencilerinin gerek okulda gerek okuldan evvelki hazırlık kıtasında vazife malulü olmaları halinde kendilerine öğrenim durumlarına göre sayılı devlet memurları kanununun maddesinde tespit edilen giriş derece ve kademe tutarlarının daha önce devlet memuriyetinde bulunmuş olanlardan kazanılmış hak aylıkları veya emekli keseneğine esas aylıkları sözü edilen giriş derece ve kademe tutarının üzerinde olanlara bu aylıkları emeklilik gösterge tablosunda karşılığı olan derece ve kademe tutarının üzerinden aylık bağlanır tarihli ve sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununun vazife malûllüğü kenar başlıklı maddesi şöyledir bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa üncü maddenin birinci fıkrasının c bendi kapsamında sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır inci maddede belirtilen malûllük sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa buna vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir başvuru numarası karar tarihi tarihli ve sayılı mülga askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi şöyledir daireler veya daireler kurulu bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapabilecekleri gibi tayin edecekleri süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler bu husustaki kararların ilgililerce süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir sayılı mülga kanunun maddesinin ilgili kısmı şöyledir bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yargılama usulü kanunu ile hukuk usulü muhakemeleri kanununun bilirkişi keşif delillerin tespitine ilişkin hükümleri uygulanır v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu aleyhine tarihinde haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve tazminat istemiyle kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde dava açılmıştır kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarihli duruşmada davacı vekilinin bilirkişi incelemesi talebinin başvurucu hakkında kızıltepe asliye ceza mahkemesinin sayılı dosyasında görülen ceza davasının neticelenmesinden sonra düşünülmesine karar vermiştir kızıltepe asliye ceza mahkemesinin sayılı dosyası tarihinde kesinleşmiştir kızıltepe asliye hukuk mahkemesince tarihli duruşmaya kadar asliye ceza mahkemesinin kararı beklenmiştir tarihinde yapılan duruşmada kızıltepe asliye ceza mahkemesinin kararı okunmuş ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir tarihli duruşmada bilirkişi raporu okunmuş ve taraf vekillerine tebliğ edilmiştir kızıltepe hukuk mahkemesinin sayılı dava dosyasındaki yargılama halen devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi tarih ve sayılı borçlar maddesi tarih ve sayılı markaların korunması hakkında kanun hükmünde ve maddeleri tarih ve sayılı mülga türk ticaret maddesi iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri karar tarihi b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir karar tarihi kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri kanunun maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hdllerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin karar tarihi belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir el hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir karar tarihi a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden izmir idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m | Violation |
a olaylar başvuru form ve ekleri ile ulusal yargı ağı projesi uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler doğrultusunda tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucunun tarihinde polis memurları tarafından darbedilmesi sebebiyle şikayetçi olması üzerine beyoğlu cumhuriyet başsavcılığı tarafından aynı tarihte soruşturma başlatılmıştır yürütülen soruşturma kapsamında başvurucuya sağlık raporu aldırılmış görev belgeleri temin edilerek ve teşhis işlemi yaptırılarak şüpheli polis memurlarının kimlikleri tespit edilmiş şüpheli ifadeleri ve tanık beyanları alınmıştır başvuru numarası karar tarihi beyoğlu cumhuriyet başsavcılığının tarihli ve sayılı iddianamesi ile üç polis memuru hakkında işkence kişiyi hürriyetinden yoksun kılma hakaret suçlarından bir polis memuru hakkında ise görevi kötüye kullanma ve hakaret suçlarından cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır ağır ceza mahkemesinin tarihli ve sayılı kararıyla üç polisin yaralama ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hapis cezasına ve cezanın ertelenmesine ve hakaret suçundan beraatine bir polis memurunun ise görevi kötüye kullanma ve hakaret suçlarından beraatine hükmedilmiştir anılan karar yargıtay ceza dairesinin tarihli ve e sayılı kararıyla üç polis tarafından işlenen suçun işkence olduğu gözetilmediği ve diğer polisin eyleminin kamu görevlisinin suçu bildirmeme suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan karar verildiği gerekçesiyle bozulmuştur bozma sonrasında yargılamaya devam edilen ağır ceza mahkemesinde yapılan tarihli celsede başvurucu yargılamanın çok uzun sürdüğünü belirterek davaya katılmaktan vazgeçtiğini beyan etmiştir mahkeme tarihli ve sayılı kararıyla üç polis memuru hakkında işkence suçunu işledikleri gerekçesiyle yıl ay hapis cezasına hükmetmiştir bir polis memuru hakkında ise kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçunu işlediğinden bahisle ay hapis cezası öngörmüş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hüküm sanık vekilinin itirazının reddi üzerine kesinleşirken mahkumiyet hükümleri yönünden sanıkların temyiz istemi üzerine dosyanın temyiz önünde derdest olduğu anlaşılmaktadır başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı türk ceza kanununun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan yıla kadar hapis cezasına hükmolunur sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir ana iştigal konusu çelik üretimi yapmak olan başvurucu şirket demir cevherini saf çelik hâline getirmek için gerekli karbonu edinmek üzere ihtiyaç duyduğu kok kömürünü ithal ettiği taş kömürünü işlemek suretiyle elde etmektedir başvurucu şirket ayrıca taş kömüründen kok kömürü elde edilirken ortaya çıkan kok gazını elektrik ve buhar üretiminde veya doğrudan eritme işlemlerinde kullanmaktadır başvurucu şirket böylelikle elektrik enerjisi ve gaz ihtiyacını kendi imkânlarıyla karşılamaktadır karadeniz ereğli belediyesi belediye başvurucu şirketin bu şekilde elektrik ve hava gazı tüketmiş olması nedeniyle tarihli ve sayılı belediye gelirleri kanununun ila maddelerinde düzenlenen hükümlere dayanarak başvurucu şirketten elektrik ve hava gazı tüketim vergisini ödemesini istemiştir başvurucu şirket bu talep üzerine elektrik ve kok gazı tüketiminin vergilendirilmesiyle ilgili olarak ve yıllarına ait dönemler için çeşitli tarihlerde ihtirazi kayıtla belediyeye beyannameler vermiş ve bu beyannamelere istinaden belediyece farklı dönemlere ilişkin elektrik ve hava gazı vergisi tahakkuk ettirilmiştir tahakkuk tutarlarının bir kısmı elektrik tüketimine bir kısmı ise kok gazı tüketimine ilişkin olup anılan tahakkuk tutarları farklı tarihlerde belediyeye ödenmiştir başvurucu şirket ve yıllarında zonguldak vergi mahkemesinde mahkeme elektrik ve hava gazı tüketim vergisi tahakkuklarının terkini ve ödenen vergilerin iadesi istemiyle davalar açmıştır mahkeme farklı tahakkuk dönemlerine ilişkin açılan söz konusu davalara ilişkin olarak yine farklı tarihlerde vermiş olduğu kararlarla davaların reddine karar vermiştir kararların aynı mahiyetteki gerekçelerinde başvurucu tarafından üretilen kok gazı ve elektrik enerjisinin başvurucunun kendi imalatında kullandığı girdileri oluşturmakta olduğu ve bu enerjinin başvurucunun ürettiği mal ve hizmetlerin üretim maliyetine yansıdığı gerçeğine işaret edilmiştir mahkemece kendi tesislerinde ürettiği elektrik enerjisini yine kendi tesislerindeki üretim açısından girdi olarak kullanan başvurucunun elektrik ve kok gazı enerjisinin tamamını tükettiği anlaşılmıştır mahkemeye göre bu nedenle mükellef yönünden tarihli ve sayılı vergi usul kanununun maddesinde belirtilen vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği anlaşılmıştır mahkemeye göre sayılı kanun ile gerek satın alma yoluyla karşılanan gerekse kendi imkânlarıyla üretilmiş bulunan elektrik ve hava gazı tüketiminin vergilendirilmesi amaçlanmaktadır mahkeme müesseselerin ürettiği elektriği tüketmesi hâlinde bu vergiden muaf olacağı yolunda herhangi bir düzenlemenin bulunmadığını vurgulamıştır iv mahkeme nezdinde açılan esas sayılı davada kok gazı üretilen bir işletme yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu tesis edilen bilirkişi başvuru numarası karar tarihi raporunda kok gazının şehirlerdeki hava gazı fabrikalarında üretilen gazla aynı nitelikte bulunduğu ve bilimsel açıdan aralarında fark bulunmadığına işaret edildiğine dikkat çekilmiştir başvurucu şirket tarafından temyiz edilen kararlar danıştay dokuzuncu dairesince ve tarihlerinde onanmıştır onama kararlarında temyize konu kararların usul ve kanuna uygun oldukları belirtilmiştir başvurucu şirketin karar düzeltme talepleri de aynı dairenin ve tarihlerinde reddedilmiştir nihai kararlar başvurucu şirket vekiline sırasıyla ve tarihlerinde tebliğ edilmiştir başvurucu şirket anılan kararlar hakkında sırasıyla ve tarihlerinde bireysel başvurularda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk mevzuat hükümleri sayılı kanunun konu kenar başlıklı maddesi şöyledir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı tüketimi elektrik ve havagazı tüketim vergisine tabidir sayılı kanunun mükellef ve sorumlu kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir elektrik ve havagazı tüketenler elektrik ve havagazı tüketim vergisini ödemekle mükelleftirler sayılı kanunun maddesinin tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile değiştirilmeden önceki ikinci fıkrası şöyledir elektrik veya havagazını dağıtan kuruluşlar satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumludurlar sayılı kanunun maddesinin sayılı kanunun maddesi ile değişik ikinci fıkrası şöyledir tarihli ve sayılı elektrik piyasası kanununa göre elektrik enerjisini tedarik eden ve havagazını dağıtan kuruluşlar satış bedeli ile birlikte bu verginin de tahsilinden ve ilgili belediyeye yatırılmasından sorumludurlar organize sanayi bölgelerinde tüketilen elektrik enerjisinin vergisini organize sanayi bölgeleri tüzel kişiliklerine elektriği temin eden kuruluş öder sayılı kanunun kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir aşağıdaki yazılı yerlerde ve şekillerde tüketilen elektrik ve havagazı vergiden müstesnadır başvuru numarası karar tarihi doğrudan doğruya elektrik ve havagazı üreten dağıtım ve istihsal müesseselerinde sayılı kanunun matrah kenar başlıklı maddesinin sayılı kanunun maddesi ile değiştirilmeden önceki hâli şöyledir verginin matrahı tüketilen elektrik ve havagazının satış bedelidir matraha gider vergileri dahil edilmez sayılı kanunun maddesinin sayılı kanunun maddesi ile değişik hâli şöyledir verginin matrahı elektriğin iletimi dağıtımı ve perakende satış hizmetlerine ilişkin bedelleri hariç olmak üzere elektrik enerjisi satış bedeli ile havagazının satış bedelidir matraha vergi fon ve paylar dahil edilmez sayılı kanunun nispet kenar başlıklı maddesi şöyledir elektrik ve havagazı tüketim vergisi aşağıda gösterilen nispetlerde alınır a ve istihsal taşıma yükleme boşaltma soğutma telli ve telsiz telgraf ve telefon işlerinde tüketilen elektriğin satış bedeli üzerinden yüzde b a bendi dışında kalan maksatlar için tüketilen elektriğin satış bedeli üzerinden yüzde c havagazının satış bedelinden yüzde sayılı kanunun beyan ve ödeme kenar başlıklı maddesi şöyledir elektrik enerjisini tedarik eden veya havagazını dağıtan kuruluşlar tahsil ettikleri vergiyi tahsil tarihini ayın nci günü akşamına kadar belediyeye bir beyanname ile bildirmeye ve vergiyi aynı sürede ödemeye mecburdurlar elektrik ve havagazı işleri bütçesi içinde yer alan belediyeler bu hükümden müstesnadır tarihli ve sayılı resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren türkiye elektrik üretim anonim şirketi ve türkiye elektrik dağıtım anonim şirketi dışındaki kuruluşlara elektrik enerjisi üretim tesisi kurma ve verilmesi esaslarını belirleyen yönetmelik tanımlar kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir bu yönetmelikte adı geçen otoprodüktör kendi faaliyet alanlarının enerji ihtiyacını karşılamak üzere bu yönetmeliğin üncü maddesinin g bendinde belirtilen şartları taşıyan üretim tesisi kurup elektrik üreten tüzel kişileri ifade eder başvuru numarası karar tarihi verme esasları kenar başlıklı maddesinin ilgili kısmı şöyledir üretim tesisi kurup işletme izni aşağıda belirtilen esaslar gözönüne alınarak verilir değişik k otoprodüktör otoprodüktör grubu şirketler faaliyet gösterdikleri bölge içerisinde teaş tedaş bağlı ortaklıkları veya görevli şirketler ile enerji satış anlaşması imzalarlar otoprodüktör otoprodüktör grubu şirketler teaş tedaş bağlı ortaklıklar veya görevli şirketler enerji alışverişi konusunda enerji mahsuplaşması yaparlar mahsuplaşılan enerji için taraflar bakanlıkça belirlenen otoprodüktör enerji satış fiyatı üzerinden karşılıklı olarak fatura düzenlerler danıştay danıştay dokuzuncu dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir dosyanın incelenmesinden davacı şirket tarafından bizzat kendi tesislerinde üretilerek yine kendi tesislerinde üretim yapmak amacıyla kullanılan elektrik enerjisinin elektrik tüketim vergisi matrahının enerji ve tabii kaynaklar bakanlığınca belirlenen otoprodüktör enerji satış fiyatı esas alınarak hesaplandığı davalı belediye başkanlığı tarafından ise tedaşın üçüncü şahıslara uyguladığı satış fiyatının matraha esas alındığı ve böylece iki farklı fiyat arasındaki farka isabet eden elektrik tüketim vergisinin davacı şirketten istenildiği anlaşılmaktadır sayılı belediye gelirleri kanununun maddesinde belediye sınırları ve mücavir alan içinde elektrik ve havagazı tüketiminin elektrik ve havagazı tüketim vergisine tabi olduğu maddesinde ise verginin matrahının tüketilen elektriğin satış bedeli olduğu hükme bağlanmıştır yukarıdaki kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden genel olarak elektriğini kendisi üretmeyip tüketeceği elektriği tedaştan satın alan kişi ve kurumlar açısından elektrik tüketim vergisinin matrahının tedaşın satış fiyatı olduğu açıktır ancak kendi tesislerinde ürettiği elektrik enerjisini yine kendi tesislerindeki üretim açısından girdi olarak kullanan otoprodüktör şirketlerin tükettikleri elektrik enerjisinin matrahının ne olacağı sorusu uyuşmazlığın özünü oluşturmaktadır türkiye elektrik üretim anonim şirketi ve türkiye elektrik dağıtım anonim şirketi dışındaki kuruluşlara elektrik enerjisi üretim tesisi kurma ve verilmesi esaslarını belirleyen tanımlar başlıklı maddesinde otoprodüktörün kendi faaliyet alanlarının enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere bu yönetmeliğin maddesinin g bendinde belirtilen şartları taşıyan üretim tesisi kurup elektrik üreten tüzel kişileri ifade ettiği aynı bendin paragrafında otoprodüktör otoprodüktör gurubu şirketlerin faaliyet gösterdikleri bölge içinde teaş tedaşa bağlı ortaklıklar veya görevli şirketler ile enerji satış anlaşması imzalayacakları otoprodüktör veya otoprodüktör gurubu şirketlerin teaş tedaşa bağlı ortaklıklar veya görevli şirketlerin enerji alışverişi konusunda enerji mahsuplaşması yapacakları mahsuplaşılan enerji için tarafların bakanlıkça belirlenen otoprodüktör enerji satış fiyatı üzerinde karşılıklı olarak fatura düzenleyecekleri hükme bağlanmıştır başvuru numarası karar tarihi yukarıdaki yönetmelik hükümlerinin incelenmesinden ürettikleri elektrik enerjisini tedaşa veya kendi konumlarındaki otoprodüktör firmalara veren şirketlerin bu satış veya mahsuplaşmaları bakanlıkça belirlenen otoprodüktör enerji satış fiyatı üzerinden fiyatlandıracaklarına ilişkin hükmü ile otoprodüktör şirketlerin tedaşa elektrik satış fiyatlarının genel olarak tedaşın üçüncü şahıslara sattığı fiyattan farklı ve daha düşük bir fiyata satacakları düzenlenmek suretiyle üçüncü şahıslara tedaş tarafından yapılan satışlar ile otoprodüktör firmalarca tedaşa yapılan satışlara ilişkin fiyatlar birbirinden ayrılmıştır yukarıdaki yönetmelik hükümleri ile otoprodüktör firmaların ürettikleri elektrik enerjisini tedaşa hangi fiyattan satacakları düzenlenmiş olmakla birlikte kendi faaliyet alanlarının enerji ihtiyacını karşılamak üzere üretim tesisi kurup elektrik enerjisi üreten otoprodüktör şirketlerin tükettikleri bu elektriğin alış fiyatının ne olması gerektiği hakkında bir düzenleme bulunmamaktadır davacı şirket tükettiği elektriği tedaştan satın almayıp kendi tesislerinde ürettiğinden ürettiği elektriğin kendisi açısından alış fiyatı ürettiği elektriğin birim maliyet fiyatına isabet etmektedir bu fiyata yakın bir fiyat enerji ve tabii kaynaklar bakanlığınca otoprodüktör enerji satış fiyatı olarak belirlendiğinden bu tip firmalar açısından elektrik tüketim vergisine esas alınacak matrahın yükümlü şirketin ürettiği elektriğin maliyet fiyatına en yakın değer olan otoprodüktör firmaların tedaşa enerji satış fiyatı olarak enerji ve tabi kaynaklar bakanlığınca belirlenen fiyat olması vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu yolundaki genel vergi hukuku prensibi ile hak ve nesafet ilkelerine uygun düşeceğinden aksi yöndeki vergi mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün maddesi şöyledir her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır bir kimse ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir yukarıdaki hükümler devletlerin mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez avrupa hakları mahkemesi içtihadında vergi yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahaleler sözleşmeye ek nolu protokolün maddesinin ikinci paragrafında öngörülen mülkiyetin kullanımının kontrolüne ilişkin üçüncü kural kapsamında değerlendirilmektedir bu paragrafta yer alan kuralın taraf devletlere vergi koyma ve vergilerin ödenmesini sağlamak için gerekli gördüğü kanunları çıkarma konusunda açık bir yetki tanıdığını kabul etmiştir b no göre mülkiyet hakkını güvence altına alan sözleşmenin anılan maddesinin ilk ve en önemli koşulu kamu makamları tarafından mülkiyet hakkına yapılan herhangi bir müdahalenin hukuka dayalı olması gerekliliğidir b başvuru numarası karar tarihi no bu maddenin birinci paragrafının ikinci cümlesi devletlere yalnızca hukukun öngördüğü koşullar dâhilinde mülkiyetten yoksun bırakma yetkisi vermiş ikinci paragraf ise devletlere ancak hukuk kuralları uygulanarak mülkiyeti kamu yararına kontrol etme yetkisi tanımıştır hukuka dayalı olma ilkesini yalnızca bu maddede yer alan hükümlerden çıkarmamaktadır kararlarda sıklıkla demokratik bir toplumun temel ilkelerinden biri olan hukukun üstünlüğü ilkesinin bütün maddeleri için geçerli olduğu ifade edilmektedir göre hukukilik ilkesi müdahalenin ilk olarak iç hukukta bir temelinin olması gerektiği anlamına gelmektedir b no geçen hukuk ya da hukuka aykırı terimlerine sadece iç hukuka atıfta bulunmakla kalmayıp aynı zamanda bu terimlerin hukukun üstünlüğü ile ilgili olduğunu belirtmektedir buna göre uygulanan iç hukuktaki düzenlemelerin hukukun üstünlüğü ilkesiyle de uyumlu olması gerektiği ifade edilmektedir james ve krallık b no hukuka dayalı olma ilkesi ayrıca iç hukukta uygulanan kanun hükümlerinin yeterli derecede erişilebilir belirli ve öngörülebilir olmasını da içermektedir b no b no cumhuriyeti b no öte yandan b no kararında iç hukuktaki düzenlemelere aykırı olan bir müdahalenin de hukukilik ölçütünü karşılamadığını kabul etmiştir bununla birlikte herhangi bir usule aykırılığın müdahalenin hukukiliğiyle uyumsuz kabul edilemeyeceği belirtilmiştir bu bağlamda hukukun doğru biçimde uygulanması ve yorumlanması konusunda sınırlı bir yetkisi olduğunu ve ulusal mahkemelerin yerine geçme gibi bir sorumluluğu olmadığını ancak bu kararların açık bir keyfîlik veya bariz takdir hatasından yoksun olmaması gerektiğini vurgulamıştır sonuç olarak somut olayda iç hukukta öngörülen kamulaştırma usulüne aykırı davranıldığını tespit ederek mülkiyet hakkının ihlaline karar vermiştir vergi yoluyla mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerin de yeterince ulaşılabilir öngörülebilir ve belirli bir hukuka dayalı olması gerektiğini belirtmektedir ve krallık b no bu bağlamda kararına konu olayda taşınmaz satışının vergi değerinin altında yapılması nedeniyle ön alım hakkının kullanılması söz konusudur ne zaman kullanılacağı belirli olmayan bu yetkinin öngörülemez biçimde kişiye özgü ve keyfî olarak uygulandığını ayrıca müdahalenin dayandığı hukuki düzenlemenin keyfîliğe karşı yeterli güvenceler içermediği sonucuna varmıştır v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucular mülkiyetlerinde bulunan mardin ili kızıltepe ilçesi ülker köyündeki parsel numaralı taşınmazlarına yb tarafından yapılan haksız müdahalenin sonlandırılması ve müdahale sebebiyle uğradıkları zararın giderilmesi istemiyle tarihinde kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde müdahalenin meni davası açmışlardır bu dava mahkemenin sayılı dosyasına kaydedilmiştir mahkeme tarihli ve sayılı kararla mahkemenin sayılı dosyası ile sayılı dosya arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle söz konusu dosyanın sayılı dosya ile birleştirilmesine karar vermiştir kızıltepe asliye hukuk mahkemesinin sayılı dosyasında tarihinde başvuruculara karşı tapu iptal ve tescil davası açılmıştır kızıltepe asliye hukuk mahkemesi sayılı dosyada tarihli duruşmada sayılı dosyanın sonucunun beklenmesine karar vermiştir kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarihli ve sayılı kararla başvuruculara karşı açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar vermiştir temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilamla kararın bozulmasına hükmetmiştir bozma ilamı sonrası yargılama halen devam etmektedir kızıltepe asliye hukuk mahkemesi tarih ve sayılı kararla sonucunu beklediği mahkemenin sayılı dosyası hakkında yargıtayca verilen bozma kararını da dikkate alarak başvurucuların davasının reddine karar vermiştir bu karar temyiz edilmiş olup temyiz incelemesi yargıtay hukuk dairesinin sayılı dosyasında halen devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi tarih ve sayılı türk medeni maddesi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu hava kuvvetleri komutanlığı emrinde muvazzaf astsubay olarak görev yapmakta iken tsknın itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle hakkında idari tahkikat başlatılmış bu tahkikat sonucunda sıralı sicil üstleri tarafından türk silahlı kuvvetlerinde kalması uygun değildir ortak kanaatini içeren tarihli ayırma sicil belgesi düzenlenmiştir tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan astsubay sicil yönetmeliğinin sicil yönetmeliği maddesi gereğince hava kuvvetleri komutanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonda başvurucunun durumu değerlendirilmiş ve komisyon tarihli kararı ile başvurucu hakkında ayırma işlemi yapılmasına karar vermiştir anılan karar tarihinde hava kuvvetleri komutanı tarafından onaylandıktan sonra genelkurmay başkanının onayına sunulmuş genelkurmay başkanınca da hava kuvvetleri başvuru numarası karar tarihi komutanlığı kararı doğrultusunda işlem yapılmasının uygun görüldüğü belirtilmiştir bunun üzerine hazırlanan sayılı kararnamenin tarihinde milli savunma bakanı tarafından onaylanmasıyla başvurucunun tsk ile ilişiği kesilmiştir başvurucu istihbarat birimindeki görevliler tarafından tarihinde sorgulandığını sorgu esnasında cinsel yaşamına ilişkin ayrıntılı sorular sorulduğunu sonrasında savunması alınmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin ilişiğinin kesildiğini belirterek yürütmenin durdurulması ve ayırma işleminin iptali talebiyle milli savunma bakanlığı aleyhine askeri yüksek mahkemesi birinci dairesinde tarihinde dava açmıştır sunduğu dava dilekçesinde başvurucu ilişik kesme kararında herhangi bir disiplinsizlik eyleminin gösterilmediğini yalnızca özel yaşam biçimi nedeniyle ilişiğinin kesildiğinin anlaşıldığını sorgu yönteminin mevzuata aykırı olarak aldatıcı biçimde ve baskı altında tutularak yapıldığını hukuka aykırı usuller içeren ve göreviyle ilgisi olmayan tamamen özel yaşantısına ilişkin mahrem sorulardan oluşan sorgu neticesinde elde edilen beyanların delil olarak kullanılamayacağını başarılı bir sicile sahip olmasına rağmen bu durumun dikkate alınmadığını tesis edilen ayırma işleminin ölçülülük yönünden hukuka aykırı olduğu gibi sebep ve amaç unsurları yönünden de hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür davalı idare tarafından sunulan savunma dilekçesinde tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri personel kanununun maddesinin disiplinsizlik ve ahlaki durum sebebiyle ayırma başlıklı b fıkrası uyarınca başvurucunun ilişiğinin kesildiği her askerin ahlaki yaşayışının kusursuz ve lekesiz olması gerektiği ahlak olgusunun yalnızca arzu edilen bir durum değil görevin başarıyla icra edilebilmesi için bir koşul olduğu ifade edilmiştir ayrıca kamu hizmetinin yürütülmesinde zararlı olacak kişilerin idare mekanizmasının dışına çıkarılmasının kaçınılmaz olduğu ve idarenin başvurucu hakkında tesis edilen ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif sınırları içinde kaldığı dava konusu ayırma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir davalı idare tarafından ayrıca tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi kapsamında gizli belge ve bilgiler gönderilmiştir birinci dairesinin tarihli ara kararı ile dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde başvurucu hakkında tesis edilen ayırma işleminin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmediği gerekçesiyle yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiştir başsavcılığı tarafından sunulan tarihli düşünce yazısında başvurucunun geçmiş mesleki safahatı itibarıyla yalnızca bir defa disiplin cezası ile cezalandırıldığı mesleki sicil ortalamalarının çok iyi seviyede olduğu hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı vurgulanmıştır ayrıca özel hayatın gizliliği kapsamında kalması gereken bilgilerin ayırma işlemine esas alınamayacağı bu bağlamda başvurucunun disiplin ve sicil durumu gözetilmeden ve ikaz dahi edilmeden tabi tutulduğu ayırma işleminde ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği belirtilmiştir birinci dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla dava reddedilmiştir kararda tsknın itibarını sarsacak derecede ahlak dışı hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle başkanlığınca yürütülen tahkikat kapsamında başvurucunun ifadesine başvurulduğu tarihinde ifadesi alınan başvurucunun yaşadığı cinsel birliktelikleri detaylı şekilde anlattığı ve ikrar ettiği başvurucu dışında başvuru numarası karar tarihi ifadesine başvurulan diğer askeri personelin de anlatımlarında başvurucunun ahlaka aykırı davranışlarına yer verdiği ve başvurucunun cinsel yaşamına ilişkin ayrıntıları aktardığı başvurucunun iyi ahlak sahibi olmak vasfını taşımadığı ve tsknın itibarını zedeleyecek tavır ve davranışlar içinde bulunduğunun anlaşıldığı ayırma işleminde takdir yetkisinin objektif kriterlere göre kullanıldığı ve kamu yararı ile birey yararı dengesinin gözetildiği belirtilmiş tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır kararda ayrıca başvurucunun tarihli ifadesinin bir suç isnadıyla ceza soruşturması ya da kovuşturması kapsamında değil disiplin hukuku çerçevesinde değerlendirilmek üzere idari tahkikat kapsamında alınmış olduğu ve başvurucunun bu şekilde tespit edilen ifadesi sırasında iradesinin fesada uğratıldığı yanıltıldığı ya da ifadesinin hukuka aykırı şekilde yasak yöntem ve usullerle alınmış olduğuna dair dosya kapsamında herhangi somut bir bilgi belge ve kanıt bulunmadığı belirtilmiştir karara katılmayan bir üye tarafından kaleme alına karşıoy yazısında kişinin kendi ifadesine dayanılarak hakkında olumsuz bir işlem tesis edilmesinin hukuken mümkün olmadığı tarihli ifadenin başvurucunun özel hayatı dahil tüm yaşantısını sorgulayan bir çerçeveyi kapsadığı böylesi bir ifadenin alınış tarzı nedeniyle işlemin hukuken şüpheli hale geldiği genel mahiyette ve geniş bir zaman kesitini kapsayacak şekilde alınması nedeniyle ifadenin hukuken geçerli olmadığı hususunun daima gündemde kalacağı ayırma işlemine esas alınan tek dayanağın başvurucunun somut bilgi belge ve olgularla desteklenmeyen soyut ifadesi olduğu ayrıca başvurucunun sicil notu ortalamasının mükemmel seviyede olduğu bu hususlar dikkate alınmadan tesis edilen dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu şeklinde değerlendirmelere yer verilmiştir başvurucu tarafından yapılan karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ve sayılı kararıyla reddedilmiş ve karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir tarihinde bireysel başvuruda bulunulmuştur anayasa mahkemesinin tarihli yazısı ile yargılama dosyasına sunulmuş olan ve başvurucunun ayırma işlemine dayanak oluşturan gizli ibareli belgelerin gönderilmesi istenmiştir anayasa mahkemesine tarihinde sunulan söz konusu belgelerin incelenmesinden hava kuvvetleri komutanlığınca istihbarata karşı koyma hassasiyetleri çerçevesinde tarihinde başvurucunun ifadesinin alındığı söz konusu ifade metninde hangi kapsamda başvurucunun ifadesine başvurulduğu hususunun belirtilmemiş olduğu anlaşılmıştır aynı şekilde söz konusu metnin ifadeyi alan kısmı karartılmış olduğundan ifadenin hangi birim tarafından alınmış olduğu tespit edilememiştir anılan ifade alma işlemi sırasında başvurucuya bugüne kadar nerelerde görev yaptığı kimlerle ikamet ettiği sosyal yaşantısının nasıl olduğu sosyal çevresini kimlerin oluşturduğu ortamında sosyal paylaşım sitelerinden hangilerine üyeliklerinin bulunduğu vasıtasıyla veya yüz yüze tanıştığı kadınlardan ilişki yaşadıklarının kimler olduğu bu kadınların tsk hakkında bilgi almaya yönelik herhangi bir girişimlerinin olup olmadığı grup halinde cinsel birliktelikler yaşayıp yaşamadığı hususlarının sorulduğu görülmüştür başvurucunun anılan soruları yanıtladığı ve özellikle birlikte olduğu kadınlara ilişkin olarak cinsel birliktelik içeren geçmişteki ilişkilerini açıkladığı ve ifade metnini imzaladığı anlaşılmıştır soruşturma konusu olaylara ilişkin olarak başvurucu dışındaki kişilerin de ifadelerinin alınmış olduğu bu kişilerden başvurucu hakkında bildiklerini anlatmalarının istendiği görülmüştür başvuru numarası karar tarihi b hukuk sayılı kanunun işlem tarihinde yürürlükte olan maddesi tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri hizmet kanununun ve maddeleri tarihli ve sayılı türk silahlı kuvvetleri disiplin kanununun geçici maddesinin numaralı fıkrası tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanan türk silahlı kuvvetleri hizmet yönetmeliğinin maddesi sicil yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte olan ve maddeleri iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde kızıltepe belediye başkanlığı aleyhine kızıltepe asliye hukuk mahkemesinde mahkemesi sıfatıyla açtığı davada kanundan ve toplu iş sözleşmelerinden doğan alacaklarının ödenmesini talep etmiştir mahkeme tarih ve sayılı kararla ücret ve diğer işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar vermiştir davalının temyizi üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla toplu iş sözleşmelerinin gönderilmesi için dava dosyasının yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir eksik hususların tamamlanmasından sonra dosya yargıtaya gönderilmiş olup yargıtay hukuk dairesinin tarih ve sayılı ilamıyla hüküm onanmıştır başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri ekonomisi ilkesi kenar başlıklı maddesi şöyledir yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür sayılı kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde bu kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır tarih ve sayılı mahkemeleri maddesinin birinci fıkrası şöyledir kanununa göre işçi sayılan kimselerle o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin ç d ve e fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur sayılı maddesinin birinci fıkrası şöyledir mahkemelerinde şifahi yargılama usulü uygulanır oturumda mahkeme tarafları sulha teşvik eder uzlaşamadıkları ve taraflar veya vekillerinden birisi gelmediği takdirde yargılamaya devam olunarak esas hakkında hüküm verilir sayılı maddesi şöyledir kanunda sarahat hallerde hukuk muhakemeleri usulü kanunu hükümleri uygulanır başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli tabloda belirtilen ayn ayn olmak aynca tl vekalet de karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir karar tarihi b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden ekli tabloda belirtilen mahkemelere d tazminat taleplerinin reddine e ekli tabloda belirtilen ayri ayri f tl vekalet g takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz h bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir mardin ili derik ilçesi dumanlı köyünde yılında yapılan kadastro çalışmaları sonunda ve parsel numaralı taşınmazlar başvurucu mehmet aziz öktenin murisi ramazan ökten ve başvurucu süleyman ökten adına tespit edilmiştir bu tespit üzerine tarihinde aa tarafından derik kadastro mahkemesinde süleyman ökten ve ramazan ökten aleyhine kadastro tespitine itiraz davaları açılmıştır yargılama sırasında başka davalılar davalara katılmışlar ve derik ilçesi dumanlı köyü ve parsel numaralı taşınmazlar da dava konusu yapılmıştır derik kadastro mahkemesi tarihli ve sayılı kararıyla davanın reddine ve parsel numaralı taşınmazların süleyman ökten adına parsel numaralı taşınmazın bir hissesi ramazan ökten bir hissesi süleyman ökten adına parsel numaralı taşınmazın ramazan ökten adına tapuya tesciline karar vermiştir kararın temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilâmıyla derece mahkemesinin kararını bozmuştur bozma üzerine dava derik kadastro mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir derik kadastro mahkemesi tarihli duruşmada ve parsel numaralı taşınmazlara ilişkin davaların ayrı dosyalar halinde yürütülmesine karar vermiş bunun üzerine anılan taşınmazlara ilişkin davalar derik kadastro mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir derik kadastro mahkemesi tarihli ve sayılı kararıyla davanın reddine dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar vermiştir bu kararın temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarihli ve sayılı ilâmıyla derece mahkemesinin kararını bozmuştur bozma üzerine dava derik kadastro mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiş olup yargılama halen devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi bkz güher ergun ve tosun tayfun ergun b no başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle ilgili olaylar tarihinde yitiren mynin my ilk ikinci ve emine yurtsever diger mynin emine yurtsever ise olan my saat demokrasi partisi hadep kocaeli il kocaeli polisler yakalanarak bu olayla ilgili olarak kocaeli polisler saat olay ve yakalama pkk lideri abdullah italyada hadep kocaeli il bulunan bir partili grevi ankara nolu devlet mahkemesi tarihinde hadepin genel merkezi ile il ve binalan arama karan kocaeli il polisler ankara nolu devlet mahkemesinin arama karan saat hadep kocaeli il yere kocaeli il emniyet polislerin olay yerine sonraki bu karar kuvvetlerle adreste faaliyet hadep gidilerek uygun olarak polis parti arama ve bu hususta mahkeme cevap veren ve sesine parti rbye ancak ve grevi ile ilgili olarak eylemlerini ve apk kimlikleri gerekirse direneceklerini beyan ikna edici beyanlar anlayan eylemci grup bu kez viva serok apo pkk kahrolsun f devlet turu ve olarak slogan atarak eylemlerine devam ikazlara parti zor suretiyle ise de parti bulunan masa dolap ve malzemelerin suretiyle barikat ancak tarihlerde buna benzer olaylarda deneyim kazanan karar tarihi kuvvetlerimiz barikat yaralamak demir ve tahta olunarak ve kuvvet kullanmak suretiyle ancak iyi niyet eylemci grup yakalanmamak ellerindeki demir ve tahta sopalarla kanunun zor yetkisiyle eylemci grup tek tek zor suretiyle etkisiz hale ve bina bekleyen polis bindirilmek ancak pkk ve ele abdullah ocalan ile devletini protesto etmek toplanan grubu sopa ve yumruklu maruz bu polis memurunun olay yerinde ve sonra izmit devlet hastanesine my saat bir rapor tanzim dr rapor harici muayenesinde kol bacak ve omuzlar ve genital ve mevcut olup durumu bildirir doktor raporudur bu muayenesinden sonra kocaeli emniyet my durumunun polislere ifade bunun kocaeli il emniyet myyi tarihinde bir memur izmit devlet hastanesine kocaeli il emniyet tarihli beyan eden mynin muayene ve tedavisinin izmit devlet hastanesine ifade kocaeli il emniyet tarihli mynin hastaneye saat sevk hususunda ise herhangi bir bilgi formu ve eklerindeki bilgi ve belgelere my tarihinde izmit devlet hastanesine da kocaeli tip hastanesine sevk formu ve eklerine my aym saat kocaeli tip hastanesinde akut aort tromboz ameliyata ancak mynin yitirmesi tarihinde cumhuriyet da muayene ve otopsi harici muayenede mynin neredeyse pek travmatik yara ve kan tespit tespit edilen yerler mynin sol ayak tabam da harici muayeneye mynin sol ayak tespit edilen cm harici muayenede mynin ayak da bir tespit aynca mynin iki otopsi adli tip kurumu ihtisas kurulunca tarihli raporun ilgili karar tarihi my hastane muayene ve otopsi dikkate olaydan evvel aktif ve hareketli olmakla beraber hipertansiyonla kronik kalp damar olay sonucu husule gelen ve kanamalar ile kaburga plevrada ve uzanan cilt yeni ve tedavi olaydan sonra kronik kalp damar inzimam eden gene ve ile ileri olay ile bir illiyet ile olunur formu ve ekleri kocaeli cumhuriyet diger olaya polisin ifadesinin olayla ilgili olarak aynca bir ifadesine kocaeli cumhuriyet tarihinde mynin olan isabet yurtseverin ifadesini isabet yurtsever ifadesinde kocaeli tip hastanesinde saat hastaneye vaziyette olan sana ne diye partinin irinde bilahare de iken bana vurdular ikence diye cevap isabet yurtsever aynca bel baka bir olup ifade kocaeli cumhuriyet olay neticesinde elde verileri kocaeli emniyet on polis iddianame kocaeli cumhuriyet tarihli iddianameye olay hadep kocaeli il bulunan ifadeleri bir polislerce olarak bir polislerden kasten muamele bir ise bina ve sonra polislerden herhangi bir muamele iddianamede mynin neden olan darp ve cerhin polisler yoksa kimlikleri saptanamayan sivil mi ya da somut olayda zor kullanma yetkisinin ve veya polislerin neticelenen bu olaya sadece dahil olma takdir ve mahkemeye ait belirtilerek tarihli ve turk ceza kanununun ve maddeleri ile maddesinin ikinci talep kocaeli cumhuriyet tarihinde dokuz polis memuru ise yer karar kocaeli cumhuriyet tarihli iddianamesinin kabul edilmesi kocaeli agu ceza mahkemesinde kamu yer karar tarihi kocaeli agir ceza mahkemesi ve ifadesini ifadeleri alman genel olarak yukandaki tutanaktakine benzer olay kocaeli il bulunan ifadeleri olay hadep kocaeli il bulunan parti arbedede polislerin coplarla ve sopalarla kendilerine iken polislerin hem parti hem de nezarethanede kendilerini bununla birlikte ifadeleri alman bu myye eden polisin ya da polislerin kim net olarak ifade kocaeli agir ceza mahkemesi olay gunu ve tv ile uzerinde herhangi bir etiketi bulunmayan bir kasetten elde edilen kocaeli agir ceza mahkemesi bu olup tespit edebilmek ayn bir raporu daha ait dikkate alarak kamera ancak konusu tespit sonucuna kocaeli agir ceza mahkemesi elde bu verileri yedi polisin ayn ayn ay hapis ile tecziye edilmesine diger dokuz polisin ise beraatine tarihinde karar kocaeli agir ceza mahkemesi ile ilgili olarak arama uzere olan kocaeli emniyet personelinin olay gunu hadep kocaeli il eylemcilere tepki nedeniyle toplanan halk da kocaeli agir ceza mahkemesi bina tertibat alan emniyet bir parti yukan kata emniyet grevinin kilitli nedeniyle giremediklerini dikkate uzerine bir sure bekleyen emniyet daha sonra girmeye girmeye emniyet barikatla ifade kocaeli agir ceza mahkemesi bulunan amaya emniyet demir ve muhtelif ebat ve boylarda sopayla bunun uzerine emniyet zor bunun neticesinde her iki taraf bu yaralananlar emniyet zor kullanma copun sira arbede ellerine demir ve sopalan da kocaeli agir ceza mahkemesi bitiminde eylemcilerin bina eylemcilerin ekip ve bindirilmeleri galeyana gelen polis yararak eylemcilere ifade kocaeli agir ceza mahkemesi ile ilgili olarak aynca alman muayeneden almanlardan m ynin ertesi gun uzerine izmit devlet hastanesine sonra da kocaeli tip hastanesine ancak karar tarihi amlan kanaatine varan kocaeli agir ceza mahkemesi mynin nezarethaneye sonraki darp ve cerh sebebi ile hususunda iddianamede da dikkate alarak somut olayda tespit edilmesi gereken hususun illiyet kurulan eylemin parti polis yoksa binadan belirlenmesi ifade kocaeli agir ceza mahkemesi kamera parti polis ile eylemciler ve bu her iki taraftan da yaralananlar polislere mynin de sy ifade aynca alman raporunda galeyana gelen eylemciler mynin alarak myde mevcut olup bilinmeyen ile yol etkili eylemlerin parti meydana sonucuna kocaeli agir ceza mahkemesi yukandaki tespitler halledilmesi gereken diger bir hususun ise sorumlu tutulup kocaeli agir ceza mahkemesi aksi ispatlanamayan savunmalara bir barikat kurulan bir girmeyerek bu tertibat bir ise ilk giren ekibin eylemcileri zor kullanarak etkisiz hale getirmesini kanaatine kocaeli agir ceza mahkemesi bu durumda mynin neden olan muhtelif etkili eylemlerin ilk giren ekip meydana sk it st bot ve tcnin ilk giren ekip buna bu zor meydana sonucuna kocaeli agir ceza mahkemesi diger synin arama bina giren emniyet bamda onlan sevk ve idare eden olup giren bu emrindeki kullanma emir ve talimat hususunun da keza kalan diger bizzat girip eylemcilere ve bu arada kabule yeterli ve her uzak somut ve net delil elde kanaatine kocaeli agir ceza mahkemesi bu sonucunda somut olayda kasten darp ve cerh veya etkili eylem hareketinin mynin bilmeleri ve etmeleri olmayan myde mevcut tansiyonla birlikte kronik kalp damar harekete eklenmesi sonucu meydana sonucuna kocaeli agir ceza mahkemesi neden olan bu hareketin yetkili bir merci verilen emrin ancak bu kocaeli agir ceza mahkemesi bunlan ve ceza tayinine diger dikkate alarak parti eylemcilerle giren sk it st bot ve tcnin ayn ayn ay hapis ile tecziye edilmesine karar kocaeli agir ceza mahkemesi bakam ise parti eylemcilerle giren kanunun maddesi ile maddesinin ve maddesinin ikinci karara muhalif mahkeme bu mahkumiyet karan verilen daha fazla hapis ile tecziye edilmesi gelmektedir karar tarihi mahkeme ve kavramaktan uzak ve bir karar ikence sonucu olaydan sonra nezarethaneye gece hastaneye belirterek karan temyiz karar aynca olan polisler da temyiz ceza dairesi ifadesi esas alman tarihli celse mahkeme bakam olarak ile duruma bakan imzalayan diger herhangi bir inceleme tarihinde karar bozma karan devam eden kocaeli agu ceza mahkemesi ceza dairesi ifadesini tekrar ve tarihinde kocaeli agu ceza mahkemesi gibi ancak parti eylemcilerle giren sk it st bot ve tnin karara muhalif kalan mahkeme kanunun maddesi ile maddesinin ve maddesinin ikinci sonucuna bu her birinin ay gun hapis ile tecziye edilmesine karar kocaeli agu ceza mahkemesi kalan diger ise kararda gibi beraatine karar karar mahkum olan polisler ile temyiz temyiz ceza dairesi tarihinde beraat eden polislere mahkumiyet karan verilen polislere ise karar ceza dairesi dosya delillere ve ve aksi ispatlanamayan meydana getirilen ve neden olan hangi ya da meydana kesin ve halde beraatleri yerine karar verilmesi yasaya bozma karan kocaeli agu ceza mahkemesi tarihinde direnme karan tarihinde genel olarak hususlan yineleyerek temyiz talebinde aynca amlan olay nedeniyle ile ikence ve muamele ihlal tarihinde avrupa insan haklan mahkemesine direnme karan temyiz taleplerini inceleyen ceza genel kurulu tarihinde direnme karar ilgili latince in pro olarak ifade edilen ve masumiyet sursuzluk karinesinin bir olan ilkesi ceza hukukunun evrensel nitelikteki ilkelerinden biridir bir temel karar tarihi surun yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine olaylar ve iddialar aleyhine yorumlanarak tesis edilemez ceza mahkumiyeti bir kesin ve bir ispata bu ispat ve turlu bir olanak vermemelidir de olsa bir ceza en olan vermektir maddesinde yer alan benzeri bir objektif sorumluluk terk edilmesi nedeniyle yer suru yasada bir olarak yeni sur teorisinde bir hareketi yapan bu hareketin her sorumlu tutulmamakta bir kusursuz sorumluluk prof dr turk ceza hukuku gene s z vd objektif sorumluluk yerine olarak kombinasyonuna yani netice sebebiyle surlara yer netice sebebiyle sur maddesi fiilin kastedilenden daha veya bir neticenin sebebiyet vermesi halinde bundan sorumlu tutulabilmesi irin bu netice en taksirle hareket etmesi gerekir buna failin bir eylemde daha veya bir sonucun meydana gelmesi halinde sorumlu tutulabilmesi irin netice en taksirle hareket gerekmektedir fail bu sonucun meydana gelmesinden taksirle bile sorumlu objektif bir sonucu olarak sadece nedensellik bulunuyor neticeden sorumlu irin yeterli bu bilgiler somut olay olay maktulun de irinde eylemci grubun kendilerine uzerine zor yaralanmalar bu meydana gelen maktul dosyadaki sonucu esasen maktulun sonra polis kordonunu ajan halk darp edilmesi savunma ise sivil polislerin parti kilitli girdikten sonra irinde bulunanlara bu bina kendilerine bir eylemlerinin ifade bir da emniyet kendilerine iddia etmektedir kocaeli mahkemelerce arama yerine getirmek irin birimlerden emniyet kocaeli emniyet personelin iddianamede olarak ve dosya mahkeme olan arama uzerine bu kilitli giren emniyet ile maktulun de irinde eylemci grup sabit ise de maktulun hangi veya eylemi nedeniyle belirlenememesi katzlan da gene maddi belirlemeye kendilerine emniyet ifade karar tarihi etmelerine bu konusunda kesinlik bir de aman polis polis nezarethanede polislerce kendilerine muamelede ilk raporda belirtilen bulgular ile otopsi ve muayene belirlenen bulgular belirgin gibi pek olgunun bunun da aleyhine mahkumiyet aman olgulardan pek ok sorumlu ortaya bu sorumlu ilkesi yandan yasal olarak zor kullanma yetkisi bulunan maktule olarak bu yetkiyi somut olayda kesin olarak belirlenmemi kalan olgunun aleyhe yorumla ortaya sonuctan sorumlu kabul etmenin objektif sorumluluk terk eden tcynin ve ruhuna da bu itibarla ilkesi beraatlerine kara verilmesi karar veren yerel mahkeme direnme usu ve yasaya olup karar verilmelidir ceza genel kurulunun amlan karan kocaeli agir ceza mahkemesi zor kullanma yetkisinde yasal nedeniyle meydana kanaatine ise de direnme karan y ceza genel kurulu verilen kararlara zorunlu belirterek tarihinde ayn ayn beraatine karar kocaeli agir ceza mahkemesi aynca neden olan tespit edilerek yasal takdir ve kocaeli cumhuriyet duyurusunda karar amlan temyizi ceza dairesi y ceza genel kurulu uyulurken bozma de zorunlu belirterek y ceza genel kurulu ile uyumlu olmayan ilk derece mahkemesi tarihinde karar bu bozma karan kocaeli agir ceza mahkemesi tarihinde parti eylemcilerle giren polislerin ceza genel kurulu belirtilen beraatine karar tarihinde amlan karan temyiz ile ikence ve muamele ihlal bireysel tarihinde karara ile neticelenen olayda hem maddi hem de usul ihlal karar vererek lehine toplam euro manevi tazminata yurtsever ve b no ikence ve muamele ihlal ise aynca incelenmesine gerek kanaatine yurtsever ve karar tarihi maddi ihlal mydeki parti toplanan halk ikna edici bir verinin dosyada mydeki nedeninin parti tespit edilen ve ciddiyetinin mutlaka gerektirecek bir zorunluluk sebebiyle ortaya daha fazla mynin sure uygun hemen belirlemeye imkan veren herhangi bir bilgi ve belgenin vurgu yurtsever ve usul ihlal ile ilgili olarak ise kocaeli cumhuriyet delilleri toplamak ve etkin hareket etmemesine bu polislerin ifadelerinin olaydan sonra ve uzun belli bir donem olarak olayla ilgili olabilecek diger belli vurgu yurtsever ve ihlal karan kocaeli agir ceza mahkemesine tarihinde bir dileke bu olay ihlal karan belirterek temyiz incelemesinde bu durumun dikkate ve talep ulusal y sistemi uyap bu kocaeli agir ceza mahkemesince tarihinde sistemi y ceza dairesi y ileri y ceza dairesi tarihinde ilk derece mahkemesi karar onama tarihinde haberdar olan tarihinde bireysel iv ilgili hukuk a ulusal hukuk kanunun maddesi her kim bir kimseyi kasten seneden seneye kadar hapis mahkum olur kanunun maddesi kati kastiyle darp ve cerh veya bir fiilden telefi nefis husule inci maddede beyan olunan ahvalde sekiz uncu maddede ahvalde on ve nci maddede muharrer ahvalde on be seneden olmamak muvakkat hapse olur karar tarihi telefi nefis failin fiilinden evvel mevcut olup da failce ahvalin birlemesi veyahut failin iradesinden hari ve ile gelirse inci maddede beyan olunan ahvalde seneden uncu maddede muharrer ahvalde yedi seneden ve nci maddede ahvalde fail on seneden olmamak hapis ile kanunun maddesinin tarihteki hali cebriye imaline memur olanlar ve ve ihzar memuriyetlerini icrada ve bulunan amirin emrini infazda kanun ve tayin ahvalden baka surette bir kimse muameleye veya cismen eza verecek hale eder yahut ol kimseyi darp ve cerh eyler ise bir aydan seneye kadar hapis ve muvakkaten memuriyetten mahrumiyet bu fiillerin ise o eden cezaya bir kanunun maddesinin birinci kanunda baka olan ahvalin hukuku amme hapis ve hapis yirmi sene yirmi seneden olmamak muvakkat hapis on be sene seneden ziyade ve yirmi seneden az hapis veya seneden ziyade hapis ammeden mahrumiyet birini on sene seneden ziyade olmamak hapis veya hapis veya ammeden muvakkaten mahrumiyet ve para sene bir aydan ziyade hafif hapis veya otuz liradan ziyade hafif para fiillerde iki sene bundan evvelki beyan olunan cezalan kabahatlerde ay ortadan kalkar kanunnun maddesinin tarihteki hali mahkemeler ve meclisler reis ve ve sair biri maznun bulunan kimselere irin ikence ederse seneye kadar hapis ve veya muvakkaten memuriyetten mahrumiyet olur bunu maiyet memurlan bulunan amirlerinin emir ve dahi cezadan kurtulamaz olunan kimse bundan fail nci madde ile ve ikence bir uzvun katz veya amelden veya diger daimi bir mucip madde mucibince karar tarihi b hukuk a insan haklan kenar maddesi taraflar kendi yetki bulunan herkesin bu birinci hak ve kenar maddesinin ilgili herkesin yasayla korunur maddesi hi kimse veya ya da muamele veya cezaya tabi tutulamaz alan maddenin en maddeleri yer ve bu maddenin a konseyini demokratik temel birini ifade etmektedir ve b no makbule kaymaz ve b no maddesinde alman muamele da demokratik en temel b no b no kamu ilenen ve muamele olarak ulusal mahkemelerce tercih edilen uygun kabul etmektedir bununla birlikte eylemin ciddiyeti ile verilen ceza bir durumunda kendisinin belirli bir sahip ve bu gibi durumlara edebilmesi ifade etmektedir ve b no ve maddelerinin ihlal ileri kendisinin olduksa belirtmektedir fail ya da faillerinin cezai ile devletlerin ifade etmektedir bu kendi yetkisinin devletlerin belirlenmesiyle sorumluluk hukukun ilgili kurallan ve ilkeleri dikkate gereken kendi devletlerin ulusal mahkemelerin takdir yetkisine sahip bireysel ceza hukuk ceza hukuku ya da masumiyet konusunda kararlar vermenin kendi yetki ifade giuliani ve b no karar tarihi v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan ve emekli bir olan hadep kocaeli il ile birlikte polisler iddia hem alma hem de sonra polis merkezinde agu ve muameleler sonucu polislerin hadep kocaeli il yakalamaktan ziyade eziyet etmek ve etmek iddia tarihli muayenesinde olmayan kaburga gibi bir sonraki gun hastanede muayenede tespit edilmesinin alma sonra da ikence ileri aynca hastaneye bu iddialarla somut olayda ile ikence ve muamele maddi ihlal ileri cumhuriyet olaya derhal el maddi ortaya ve muhtemel faillerin tespit edilerek etkili bir ileri son derece on ve bir delillerin gerekli ciddiyet ve titizlikle yetkililerin ivedilikle hareket olay yerinde herhangi bir inceleme polislere ait telsiz temin delillere etki etmesinin gerekli olan tedbirlerin olaya eden polisler de polis diger gelen polis dava keza hastaneye da iddia eksikliklerin da mahkemenin makul yokken ilk balarda gizli karar ciddi delil kamera hareketsiz olarak bir bahsedilmesine bu kim tespit edilmesine taleplerinin yerine nedeni bakaca bir kurumdan talep etmelerine yerel mahkemelerce bu taleplerinin aynca uzun uzun adeta bir yerel mahkemelerce polisler beraat karan verilmesi duyurusunun uzun nedeniyle bir duyurusunda zaman zaten bu nedenle bakaca tespitine herhangi bir iddia son olarak ihlal y ceza dairesinin bunu dikkate almadan onama karan polisler herhangi bir disiplin gibi bu herhangi bir disiplin da bu iddialarla ile ikence ve muamele usul ihlal ileri karar tarihi ihlal karan verilerek belli bir miktar tazminata ise de hukuktaki ceza devam ve yetersiz de olsa bir donemde ancak anayasa mahkemesine beraat etmesinden sonra ihlal olay dava temyiz derdest iken ihlal yerine getirilmesi y ceza dairesine iseler de ihlal dikkate bu gibi olaylarda tek bama yeterli belirterek devam incelenmesi akabinde ise konu olay ve bu olay nedeniyle lehine toplam euro manevi tazminata ifade anayasa mahkemesinin vefa serdar somut olayda statusunun devam edip vefa serdar verilen kari genel olarak formundaki b anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no somut olayda olumu ile neticelenen olay kamu devam ederken ile ikence ve kotu muamele ihlal bireysel ise mynin olumu ile neticelenen olayda hem maddi hem usul ihlal karar ve lehine toplam euro manevi tazminata ikence ve kotu muamele aynca bir inceleme ise gerekli bu olaya kanan polisler kamu kocaeli agir ceza mahkemesinde devam ederken kocaeli agir ceza mahkemesinde kamu kesinlemesi bireysel ile ikence ve kotu muamele maddi ve usul ihlal ileri aynca ihlal y ceza dairesi dikkate olaya kanan diger sureleri nedeniyle herhangi bir ifade somut olayda ile ikence ve kotu muamele ihlal iddialan bu sebeple konu ihlal anayasa mahkemesince tekrar ele kanaatine somut olayda anayasa mahkemesince esas incelenmesi gereken meselenin ihlal dikkate iddialarla ilgili sonucuna bu sebeple somut ihlal sonraki sure esas usul kanaatine karar tarihi maddi ve manevi kenar maddesinin birinci ve herkes koruma ve sahiptir kimseye ve eziyet kimse insan haysiyetiyle bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz hali yakalama ve tutuklama yerine getirilmesi bir tutuklu veya bir ayaklanma veya veya hallerde yetkili emirlerin silah kanunun cevaz zorunlu durumlarda meydana gelen birinci maddesinin ilgili devletin temel ama ve temel hak ve al hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle surette siyasal ekonomik ve sosyal engelleri ve gerekli kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas hak ve ve tarihinde imzalanan tarihli ve kanunla millet meclisi ve onay belgesinin tarihinde avrupa konseyi genel sekreterine tevdi edilmesiyle bakanlar kurulunun tarihli ve karan ile avrupa insan haklan komisyonuna bireysel tarihli ve karan ile de zorunlu yetkisi boylece bulunan temel hak ve alma kabul ve yetkisi bulunan bireylere hukuken nitelikte ihlal karan verebilecek bir mahkemeye yapabilme ve digerleri b no ile alman temel hak ve etkili bir verilen ihlal hukukta gibi yerine getirilmesi ile olabilir verilen ihlal hukukta gibi yerine getirilmemesi ile alman temel hak ve uygulamada etkili bir gelir ve digerleri alman temel hak ve uygulamada etkili bir incelenmesi ise anayasada temel hak ve karar tarihi herhangi birinin ihlal bireysel yoluyla incelemeye yetkili olan anayasa mahkemesinin girer aksinin anayasa ve ortak koruma alam yer alan temel hak ve bireysel yolu ile etkili bir ile bu sebeple verilen bir ihlal gereklerinin yerine getirilip anayasa mahkemesince incelenmelidir ve digerleri bununla birlikte yukanda da anayasa mahkemesince olan bu inceleme batan itibaren yeniden eklinde verilen ihlal gereklerinin yerine getirilip ile ilgili bir inceleme somut olayda kocaeli agir ceza mahkemesinin tarihli beraat temyiz incelemesinin bir donemde tarihinde ihlal karan bunun uzerine tarihinde ceza dairesine bir ihlal temyiz incelemesinde dikkate talep y ceza dairesi ise tarihinde ilk derece mahkemesi karar bu durumda ihlal dikkate polisler verilen beraat incelenmesi gerekir bu incelemeye yurtsever ve da fail ya da faillerin cezai ile devletlerin ilkeye dikkat gerekir amlan da bu ilkeye vurgu ve ceza hukuku ya da masumiyet konusunda kararlar vermenin kendi yetki ifade yurtsever ve konusu olayda maddi ihlal karar m ynin ve ciddiyetinin mutlaka gerektirecek bir zorunluluk sebebiyle ortaya daha fazla sonucuna konusu bina toplanan halk dosyada ikna edici bir delil bina toplanan halk kamu kanaatine yukanda da uzere devletlerin incelemektedir incelemede ihlal sonucuna ollime neden olan eylemin kamu bilinmesi yeterli olabilir incelemede olaya kanan kamu kim ve bu eylemlerinin neler tek tek belirlenmesi gerekli olmayabilir nitekim somut olayda mynin kamu eylemiyle nedensel bulunan yaralanmalar sonucunda kanaatine ancak bu kamu kim ve bu myye hangi eylemlerde myye bulunan kamu ihlal karan yeterli ceza genel kurulu ise parti eylemcilere eden yedi polis mahkumiyet temyiz incelemesini yaparken ilkesine vurgu ve bu ilkenin ceza hukukunun evrensel karar tarihi nitelikteki ilkelerinden biri ceza genel kurulu bir temel yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine ceza mahkumiyetinin bir kesin ve bir ispata y ceza genel kurulu somut olay ise parti emniyet ile mynin de eylemci grup ancak mynin hangi veya eylemi nedeniyle parti kendilerine emniyet ifade etmelerine bu hangi kesin bir y ceza genel kurulu aynca bir polis ve nezarethanede de kendilerine muamelede ileri ve ilk raporda belirtilen bulgular ile otopsi ve muayene belirlenen bulgular belirgin dikkate alarak somut olayda pek olgunun ifade y ceza genel kurulu bunlan dikkate alarak ortaya sorumlu ilkesi ile uyumlu sonucuna ve ilk derece mahkemesi karar formu ve ekleri incelenmesi neticesinde olay parti eylemci gibi fazla polisin de ve bu iki grup bir arbede bununla birlikte olay parti bulunan myye eden veya muamelede bulunan polis ya da polislerin kim konusunda bir kesinlik bu durumda parti eylemcilere eden polisler ceza hukukunun en temel ilkelerinden biri olan ilkesine beraat karan verilmesinin somut makul kocaeli agu ceza mahkemesinin y ceza genel kurulu karan polisler beraat karan vermesinin ve bu beraat y ceza dairesince verilen ihlal gereklerinin yerine eklinde kanaatine konusu olayda usul ihlal de karar usul ihlal ile ilgili olarak kocaeli cumhuriyet delilleri toplamak ve etkin hareket etmemesine bu polislerin ifadelerinin olaydan sonra ve uzun belli bir donem olarak olayla ilgili olabilecek diger belli vurgu yurtsever ve kocaeli cumhuriyet ve etkin bir hareket etmeyerek polislerin ifadelerini olaydan sonra ihlal ile uzun ve belli bir donem olarak ihlal beraat eden polisler ceza sonucunu baka gerekli baka bir ve ihlal sonraki bu hususlan veya yenilemesi somut olayda verilen ihlal gereklerinin yerine getirilmesi bu herhangi bir sorun karar tarihi konusu olayda son olarak olayla ilgili olabilecek diger hususunun belli kocaeli agir ceza mahkemesi ceza genel kurulu sonra ise tarihinde mynin neden olan tespit edilerek yasal takdir ve kocaeli cumhuriyet duyurusunda bkz bu husus ile ilgili olarak duyurusunda zaten bu nedenle bakaca tespitine herhangi bir iseler de bu hususa herhangi bir belgeyi yahut nedeniyle bir yer dair karan anayasa mahkemesine ibraz aynca polislere herhangi bir disiplin ileri iseler de bu konu ile ilgili olarak herhangi bir da karan yetkili idareye bu dikkate talep ederek ancak olumlu bir netice ortaya koyan herhangi bir bilgi ve belgeyi anayasa mahkemesine bu hususlar birlikte somut olayda verilen ihlal gereklerinin yerine sonucuna konusu olayda usul ihlal karar verilmesi gerekir a y usul ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman usul ihlal c giderlerinin d bir adalet tarihinde karar verildi bakan burhan ustun serdar serruh kaleli hasan tahsin kadir | No violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu türk silahlı kuvvetleri deniz kuvvetleri komutanlığından koramiral rütbesi ile emekli olmuş bir subaydır başvurucunun güney deniz saha komutanı olarak görev yaptığı dönemde taraf gazetesinin tarihli nüshasında cuntanın gayrimüslimler üzerinden bitirmeye yönelik mart tarihli kafes eylem planı yönelik korkunç planları gözler önüne serdi cunta denizdeki ergenekon cuntası tepesinde üç amiral var denizci subayı tutuklatan kaos planı tarihli nüshasında cephaneliği cuntanın azınlıklara yönelik eylemlerde kullanacağı mühimmat korkunç talimat tekst notlarında denizaltındaki katliam planları da yer aldı kaos planı hedefte cuntanın cephaneliği tarihli nüshasında ait ortaya çıkartılmamış cephanelikler tarihli nüshasında çözüldü cunta göründü cuntayı deşifre eden gelişmeler cuntayı ele verdi manşet ve başlıkları altında başvurucunun adı ve fotoğrafları kullanarak yayınlar yapılmıştır aynı dönemde yeni şafak gazetesinin tarihli nüshasında amiral çökertilen cuntanın hükümeti düşürmek için planladığı kafes operasyonundan iki emekli amiral çıktı sağdıç paraf balansçı paşanın sarsacak kirli plan kuvvetleri yapılanan cuntanın tarihli nüshasında suikast planlayarak hükümeti yıkmayı hedefleyen cuntanın hazırladığı kafes planı için hazırladığı ekler ve notlar dehşet senaryosunun uygulama aşamasına geldiğini gösterdi kuvvetleri cuntanın hazırladığı kafes planındaki ayrıntılar dehşete düşürüyor tarihli nüshasında girdiler tarihli nüshasında üç paşaya suikast sorgusu tarihli nüshasında karıştıracak kaos planı eylem planı soruşturmasında sıra dışı cunta yapılanmasının tepe yönetiminin sorgulanmasına geldi manşet ve başlıkları altında başvurucunun adı ve fotoğrafları kullanılarak yayınlar yapılmıştır başvurucu hakkında yapılan yayınlarda kullanılan anlatımlar ve dilin kendisini peşinen mahkum etme amacı güttüğünü iddia ve soruşturma aşamasındaki gerçek dışı ve asılsız suçlamaların kanıtlanmış gerçeklermiş gibi kaleme alındığını ve başvuru konusu yayınlarda kişilik haklarına saldırı niteliğinde yorum ve değerlendirmelerin bulunduğu iddiasıyla tarihinde taraf gazetesi aleyhine asliye hukuk mahkemesinde ve tarihinde yeni şafak gazetesi aleyhine asliye hukuk mahkemesinde tazminat davası açmıştır başvuru numarası karar tarihi taraf gazetesi aleyhine asliye hukuk mahkemesinde ve yeni şafak gazetesi aleyhine asliye hukuk mahkemesinde açılan tazminat davaları asliye hukuk mahkemesinin esas sayılı dava dosyasında birleştirilmiştir asliye hukuk mahkemesi tarihli kararı ile davayı reddetmiştir mahkemenin gerekçeli kararının ilgili kısmı şöyledir asıl dava ve birleştirilen davadaki haberlerin bu ölçütler çerçevesinde değerlendirildiğinde öncelikli olarak davacı tarafın da davasına temel dayanak yaptığı haberlerin gerçeğe uygun olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekir celbedilen maddesi ile soruşturma esas nolu iddianamesinin incelenmesinde davacının numaralı şüpheli olarak iddianamede yeraldığı ve hakkında silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan ağır ceza aleyhinde kamu davası açıldığı dava konusu edilen haberlerin tümünün iddianamede yer aldığı görülmektedir doğal olarak davacının iddianamede yer alan eylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediği iddia edildiği gibi ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olup olmadığı yapılacak yargılama sonucunda belirlenecektir ancak emsal yargıtay kararlarında da önemle vurgulandığı üzere yayının somut gerçeği değil yayının yapıldığı andaki görünen gerçeği yansıtması önemlidir yayının yapıldığı anda mevcut ve bu haliyle yayına konu edilen olguların sonradan ortaya çıkan gerçekliğe uygun düşmemesi halinde yayını yapan basın sorumlu tutulamaz asıl dava ve birleştirilen davada yapılan yayınlar bu çerçevede değerlendirildiğinde yayınların iddianamede ileri sürülen hususları kamuoyuna aktarmaktan ibaret olduğu ve esas itibariyle görünen gerçekliğe uygun olduğu kanaatine varılmıştır dava konusu yayınların hukuka uygun olup olmadığı yönündeki bir diğer ölçüt ise gerçeğe uygun yayınların haber niteliği taşıması gerektiğidir yayının haber niteliği taşıyabilmesi için ise öncelikle kamusal yarar sağlayacak ve toplumsal ilgiyi çekecek nitelikte ve bunun yanında güncel olması gerekmektedir dava konusu haberler bu çerçevede değerlendirildiğinde haberlerin kamu yararı sağlayacağı toplumsal ilgi uyandıracağı ve güncel olduğu yönünde herhangi bir şüphe bulunmamaktadır bu bağlamda irdelenmesi gereken diğer ölçütler de gerçeğe uygun haberlerin yayınlanmasında nesnel ölçülere uyulması ve haberin veriliş biçimi yönünden ölçülülük bulunması gerektiğidir öneminin çok üzerinde abartılıp sunulan haberin içeriği ve gerekliliğiyle uygun düşmeyen ibareler içeren gereğinden büyük ve önemli bir mizanpaj içinde verilen yayın hukuka aykırı kabul edilmelidir davacının deniz kuvvetleri komutanlığı güney deniz saha komutanı olarak görev yapan bir koramiral olması ve dava konusu haberlerde kamuoyuna aktarılan olayların ülkemiz açısından önemi gözönüne alındığında haberlerin veriliş biçimi açısından herhangi bir aşırılığın da söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır temyiz üzerine yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilamı ile ilk derece mahkemesinin kararı onanmıştır yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilamı ile başvurucunun karar düzeltme talebi reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir bu ilam başvurucu vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvuru numarası karar tarihi bireysel başvuru tarihinde yapılmıştır b hukuk tarihli ve sayılı türk borçlar başlıklı maddesinin şöyledir ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür iv | No violation |
a olaylar başvuru dilekçesi ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu hakkında üçüncü kez alkollü araç kullanmaktan dolayı jandarma komutanlığınca tarihinde tutanak tutulmuştur başvurucu aleyhine ehliyetinin geri alınması için adana sulh ceza mahkemesine tarihinde dava açılmıştır adana sulh ceza mahkemesi tarihli kararı ile başvurucunun ehliyetinin yıl süreyle geri alınmasına karar vermiştir başvurucu hakkında ayrıca sarıçam kaymakamlığının tarihli kararıyla alkol veya uyuşturucunun etkisi altındayken araç kullandığı gerekçesiyle tl idari yaptırım kararı verilmiştir başvurucu sarıçam kaymakamlığının idari yaptırım kararının iptali için adana sulh ceza mahkemesine itirazda bulunmuştur adana sulh ceza mahkemesi tarihli kararı ile sarıçam kaymakamlığının tarihli idari yaptırım kararının iptaline karar vermiştir mahkeme kararını tarihinde itiraz edenin kullandığı motosiklette yolcu olarak bulunduğu motosikleti kendisinin kullanmadığı ve dolayısıyla itirazın yerinde olduğu anlaşılmakla adana valiliği sarıçam kaymakamlığınca düzenlenen karar numaralı idari yaptırım kararının iptaline karar vermek gerekmiş biçiminde gerekçelendirmiştir söz konusu karar tarihinde kesinleşmiştir sonuç olarak mevcut olayda başvurucu hakkında jandarma tarafından düzenlenen aynı tutanağa dayanarak adana sulh ceza mahkemesince yıl ehliyetin geri alınması kararı verilmişken adana sulh ceza mahkemesi tarafından anılan tutanağa dayalı olan idari yaptırım kararının iptaline karar verilmiştir başvurucu adana sulh ceza mahkemesinin tarihli ehliyetinin yıl süreyle geri alınması kararına karşı tarihinde itiraz etmiştir başvurucu mahkemeye itiraz dilekçesi ile birlikte kendi kanıtlarını ve adana sulh ceza mahkemesinin tarihli kararını da sunmuştur adana asliye ceza mahkemesi tarihinde itirazı konu kararda gösterilen gerekçeye göre usul ve yasaya aykırı bulunmadığı gerekçesiyle kesin olarak reddetmiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiş ve bireysel başvuru tarihinde yapılmıştır b hukuk tarih ve sayılı karayolları trafik uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı kenar başlıklı maddesinin fıkrası şöyledir tespit sonucunda promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında fiili bir suç oluştursa bile türk lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı olarak uygulanır alkollü olarak araç kullanma nedeniyle sürücü belgesi geri alınan kişiye son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde ikinci defasında türk lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri iki yıl süreyle üç veya üçten fazlasında ise türk lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır sürücü belgelerinin herhangi bir nedenle geçici olarak geri alınmış olması hâlinde belirtilen süreler geçici alma süresinin bitiminde başlar başvuru numarası karar tarihi iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucular millî eğitim bakanlığına bağlı kadrolu öğretmen olup olay tarihinde başvuruculardan mehmet güçlü aynı zamanda eğitim merkezi müdürlüğü ramazan erdem de okul müdürlüğü görevini yürütmektedir olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre yöneticilik görevlerinin yürütülebilmesi yönünden herhangi bir üst sınır öngörülmemekte disiplin veya yetersizlik gibi haklı sebeplerle görevden alınma durumu hariç yöneticilik görevinin emeklilik tarihine kadar sürdürülmesi mümkün olmaktadır ancak tarihinde yürürlüğe giren kanuni değişiklikle millî eğitim bakanlığına bağlı okul ve kurum müdürlüklerine atama yapılmasına ilişkin usul esaslar değiştirilmiştir tarihli ve sayılı resmî gazetede yayımlanan millî eğitim bakanlığının teşkilat ve görevleri hakkında sayılı kanun hükmünde kararnamenin khk maddesinin sekizinci fıkrasında okul ve kurum yöneticiliği görev süresi dört yıl olarak öngörülmüştür öte yandan tarihli ve sayılı kanunun maddesiyle sayılı khkya eklenen geçici maddenin numaralı fıkrasıyla da bu ana kuralın mevcut yöneticilere uygulanması sağlanmış ve dört yıldan fazla süredir yöneticilik yapanların bu görevlerine son verilmiştir başvurucuların müdürlük görevi kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dört yıllık süreyi doldurmuş olmaları sebebiyle kanun gereğince kendiliğinden sona ermiştir başvurucuların müdürlük görevinin sona ermesi sebebiyle ek ders ücreti ve maaş farkı gibi mali haklarında azalma meydana gelmiştir başvurucular müdürlük görevlerinden alınmalarına neden olan işlemin iptali istemiyle malatya mahkemesinde mahkeme dava açmışlardır başvurucular dava dilekçelerinde kanun koyucunun yetki gaspı yaparak idarenin görev alanında olan atama işlemini kanun hükmüyle yaptığını ve kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı davrandığını ileri sürmüşlerdir başvurucular ayrıca kanun ile yöneticilik görevine son verilmesi suretiyle hak arama hürriyetinin ihlal edildiğini belirtmiş son olarak özlük ve mali haklarının da kısıtlandığını ifade etmişlerdir başvurucular bu gerekçelerle söz konusu yasal düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu iddia etmiş ve anayasa mahkemesine başvurulmasını derece mahkemesinden talep etmişlerdir mahkeme esasını incelemeksizin davayı reddetmiştir mahkeme davacıların görevine son verilmesinin doğrudan kanun ile gerçekleştirildiğini vurgulamış ve ortada idari davaya konu olabilecek bir işlemin bulunmadığını ifade etmiştir başvurucular bu karara karşı malatya bölge mahkemesinde bölge mahkemesi itiraz yoluna başvurmuşlardır bölge mahkemesi mahkeme kararını onamıştır başvurucuların karar düzeltme istemi bölge mahkemesinin tarihli kararlarıyla reddedilmiştir nihai karar tarihinde başvurucular vekiline tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi iv hukuk a ulusal hukuk sayılı khknın maddesinin numaralı fıkrasının olay tarihinde yürürlükte bulunan hâli şöyledir okul ve kurum müdürleri yazılı sözlü olarak yapılacak okul veya kurum müdürlüğü sınavında başarılı olmak kaydıyla hizmet süreleri performans ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifi üzerine vali tarafından atanır bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle düzenlenir sayılı kanunun maddesiyle değiştirilen sayılı khknın maddesinin numaralı fıkrası şöyledir okul ve kurum müdürleri millî eğitim müdürünün teklifi üzerine müdür başyardımcısı ve yardımcıları ise okul veya kurum müdürünün inhası ve millî eğitim müdürünün teklifi üzerine vali tarafından dört yıllığına görevlendirilir bu görevlendirmelerin süre tamamlanmadan sonlandırılması süresi dolanların yeniden görevlendirilmesi ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir bu fıkra kapsamındaki görevlendirmeler özlük hakları atama ve terfi yönünden kazanılmış hak doğurmaz sayılı kanunun maddesiyle eklenen sayılı khknın geçici maddesinin numaralı fıkrası şöyledir bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla halen okul ve kurum müdürü müdür başyardımcısı ve yardımcısı olarak görev yapanlardan görev süresi dört yıl ve daha fazla olanların görevi ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer görev süreleri dört yıldan daha az olanların görevi ise bu sürenin tamamlanmasını takip eden ilk ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer b uluslararası hukuk avrupa hakları mahkemesi avrupa hakları sözleşmesinin sözleşme maddesinin numaralı fıkrasının medeni hak ve uyuşmazlıklar kolunun uygulanabilirliğine ilişkin içtihadını cumhuriyeti b no kararında toparlamıştır kararın ilgili kısımları şöyledir başvuru numarası karar tarihi medeni kol bağlamında maddenin uygulanabilir olması için sözleşmede korunup korunmadığından bağımsız olarak ulusal hukukta tanınan en azından savunulabilir bir temeli bulunan bir hak ile ilgili bir uyuşmazlık olması gerektiğini tekrarlar uyuşmazlık samimi ve ciddi olmalıdır uyuşmazlık sadece bir hakkın gerçek varlığıyla değil hakkın kapsamı ve uygulanma şekliyle de ilgili olabilir son olarak yargılamanın sonucu söz konusu hak için doğrudan belirleyici olmalıdır ancak hafif bağlantılar ya da uzak sonuçlar maddenin devreye girebilmesi için yeterli olmaz hakkın varlığıyla ilgili olarak ulusal hukukun ilgili hükümlerinin ve ulusal mahkemelerin bunlara ilişkin yorumlarının başlangıç noktası olması gerektiğini tekrarlar maddenin numaralı fıkrası hak ve yükümlülükler için taraf devletin maddi hukukunda herhangi bir somut içerik garanti etmez taraf devletin ulusal hukukunda yasal bir temeli bulunmayan maddi bir hakkı maddenin numaralı fıkrasının yorumu yoluyla türetmeyebilir bu çerçevede ulusal kanun koyucu tarafından ihdas edilen hakların maddi veya usule ilişkin ya da alternatifli olarak bu ikisinin bir kombinasyonu da olabileceğini gözlemler ulusal hukukta tanınan ve mahkemeler kanalıyla icra ettirilebilme usul güvencesiyle desteklenmiş bir maddi hakkın bulunduğu hallerde maddenin numaralı fıkrası bağlamında hakkın var olduğu hususunda şüphe yoktur kanun hükmünün lafzının otoritelere takdir yetkisi bahşetmesi tek başına hakkın varlığını dışlayan bir unsur olarak görülemez gerçekte madde başvurucunun hakkına müdahale sonucunu doğuran takdir yetkisine dayalı kararlara ilişkin davalara da uygulanır ancak madde ulusal kanun koyucu tarafından herhangi bir hak bahşetmeksizin mahkemelerde ileri sürülmesi mümkün olmayan belli avantajlar sağladığı hallerde uygulanmaz aynı durum bir kimsenin ulusal mevzuattaki haklarının bunların tanınacağına dair basit bir umut ile sınırlı olduğu ve hakkın tanınmasının bütünüyle otoritelerin takdirine ve keyfiyetine bağlı bulunduğu haller yönünden de geçerlidir ulusal mevzuatın bir kişinin maddi bir hakkını tanıdığı fakat şu veya bu sebeple bu hakkın mahkemeler aracılığıyla tespitini veya icra edilmesini temin edecek yasal araçlar öngörmediği haller de olabilmektedir bu durum örneğin ulusal hukukta yargısal muafiyet öngörüldüğü hallerde söz konusu olur buradaki muafiyet maddi hakkı güçlendirmekten ziyade ulusal mahkemelerin hakkın tespiti yetkisine yönelik getirilen bir kısıtlama olarak görülmektedir bazı durumlarda ulusal hukuk bireyin öznel bir hakkını tanımamasına karşın işlemin keyfi olduğu veya yetki aşımı içerdiği ya da usul hataları bulunduğu yolundaki iddialarını inceletmek için dava açma hakkı bahşetmektedir bu durum kamu otoritelerinin bir avantajı veya ayrıcalığı tanımak veya buna ilişkin isteği reddetmek hususunda mutlak takdir yetkisini haiz olduğu ve kanunun kişiye bu hakla ilgili olarak tanıdığı mahkemelere başvuru hakkının kullanımı üzerine mahkemelerin bu işlemi hukuka aykırı bularak iptal edebildiği hallerde önem taşır böyle bir durumda maddenin numaralı fıkrası avantaj ya da ayrıcalığın bir kere tanınmakla medeni bir hakka vücut vermesi koşuluyla uygulanabilir hakkın medeni karakteri ile ilgili olarak öncelikle işçi ve işveren arasında akdedilen iş sözleşmesine dayalı alelade özel hukuk kapsamındaki istihdam ilişkilerinin her iki taraf sırasıyla sözleşmede kararlaştırılan hizmeti sunan ve bu hizmet alımı karşılığında sözleşmede kararlaştırılan ücreti ödeyen taraflar açısından medeni hak doğurduğunu gözlemler başvuru numarası karar tarihi devlet dahil kamu tüzel kişisi ile kamuda çalışanı arasındaki istihdam ilişkisi de yürürlükteki ulusal mevzuata göre özel kişiler ile kamu hizmeti yürüten bir kamu kurumu arasındaki ilişkiyi düzenleyen iş hukuku hükümlerine dayalı olabilir öte yandan özel sektöre uygulanabilir iş hukuku hükümleri ile kamu hizmetine uygulanabilir belli hükümlerin bileşiminden oluşan karma sistemler de bulunabilir ve diğerleri içtihadında üretilen kriterlere göre kamu hizmetlerinde istihdam edilen kamu çalışanlarıyla ilgili olarak iki koşul gerçekleşmedikçe taraf devlet önünde başvurucuyu maddede yer alan korumanın kapsamı dışına çıkarmak bakımından başvurucunun kamu görevlisi statüsüne dayanamaz birincisi devlet kendi ulusal hukukunda söz konusu görev veya kamu çalışanı kategorisi için dava yolunu kapalı tuttuğunu açık bir biçimde düzenlemelidir dava yolunun kapalı hale getirilmesi objektif temele dayalı bir devlet yararı ile haklılaştırılmalıdır dava yolunun kapalı tutulmasının haklılaştırılabilmesi için bir işveren olarak devletin ilgili kamu görevlisinin kamu gücünün kullanımına katıldıklarını veya kamu görevlisi ile devlet arasında özel bir güven veya sadakat bağının var olduğunu ileri sürmesi yetmez devletin aynı zamanda söz konusu somut uyuşmazlığın konusunun kamu gücünün kullanımına ilişkin olduğunu veya özel bağı tartışmaya açtığını gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır bu yüzden devlet ile kamu görevlisi arasındaki ilişkinin özelliği olağan iş uyuşmazlıklarının aylık ikramiye ve diğer özlük haklarına ilişkin ihtilaflar gibi maddenin garantilerinin dışında bırakılması bakımından kural olarak haklı bir temel olarak görülemez esasında maddenin uygulanacağı yönünde bir karinenin varlığı kabul edilmelidir ulusal hukuka göre kamu görevlisinin dava açma hakkının bulunmadığını ve kamu görevlisinin maddenin kapsamının dışında tutulmasının haklı bir temelinin bulunduğunu göstermek taraf devletin yükümlülüğündedir ve diğerleri kararında ortaya konulan kriterler kamu görevlileriyle ilgili olarak kamu hizmetine alınma ya da atama derece veya terfi naklen atanma göreve son verme dahil olmak üzere oldukça farklı türde uyuşmazlığa uygulanageldiğini vurgulamaktadır kamu çalışanı icra memurunun disiplin soruşturması sonucu kamu görevinden ihraç edilmesine ilişkin başvuruyu incelediği kararında b no daha açık bir şekilde aylık ikramiye ve diğer özlük hakları ile ilgili uyuşmazlıkların olağan iş uyuşmazlıklarının testi kapsamında maddenin uygulanması gereken örneklerinden ibaret olduğuna karar vermiştir kararında b no kararındaki maddenin uygulanabilirliği karinesinin kamu görevinden çıkarılmaya ilişkin davalarda da uygulanacağına karar vermiştir bir mahkeme başkanının atama işleminin yargısal denetimi ile ilgili bir davada da maddenin uygulanabilir olduğuna karar vermiştir b no maddenin yükselmeyi veya bir kadroda bulunmayı garanti etmediğini kabul etmekle birlikte atama ve yükselme süreçlerinde adalet ve gözetilmesi ve kamu hizmetine girmede eşit muamele görme hakkının ulusal mahkemeler bunların varlığını tanıdığı ve başvurucu tarafından bu bağlamda ileri sürülen hususları incelediği sürece ulusal hukukta tanınan bir hak olarak görülebileceğini belirtmektedir başvuru numarası karar tarihi v | No violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu askerlik vazifesini yapmak üzere o tarihinde birliğine katılmıştır başvurucu tarihinde şüphesiyle asker hastanesine sevk edilmiş yapılan muayene sonucunda sağ akut diz a cl ön tanısıyla mr tetkiki için devlet hastanesine sevkedilmiştir başvurucunun o tarihinde yapılan muayenesinde dizindeki ödemin çözülmesinin beklenmesi için kendisine yedi gün istirahat verilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarihinde derince asker hastanesine başvurmuş ön çapraz bağ tanısı ile gölcük asker hastanesine sevk edilmiş burada sağ diz ön çapraz bağ ameliyatı yapılarak kendisine üç ay hava değişimi verilmiştir bundan sonra kütahya ve gölcük asker hastaneleri ile gata komutanlığı tsk rehabilitasyon merkezinde başvurucunun tedavisine devam edilmiştir başvurucu hakkında tedavi sürecinin sonunda gata asker hastanesi sağlık kurulunun tarihli raporu ile sağ diz eklem çıkığı ve sağ diz eklem kısıtlılığı teşhisi ile askerliğe elverişli değildir kararı verilmiştir başvurucu tarihinde sosyal güvenlik kurumuna başvurarak kendisine vazife malullüğü aylığı bağlanmasını talep etmiş ancak başvurusu maluliyetinin neden ve ne tesiriyle meydana geldiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir başvurucunun ret işleminin iptali istemiyle açtığı davada üçüncü dairesi tarihli ve sayılı kararında dava konusu işlemde belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar vermiştir başvurucu tarihli dilekçesi ile kararın düzeltilmesini istemiş tarihli dilekçesinin ekinde koşu yaparken dizinin dönmesi sonucu hastaneye sevk edildiğine ilişkin eğitim doktrin komutanlığınca verilen tarihli yazıyı ve tarihli dilekçesinin ekinde de olaya ilişkin tanık beyanlarını üçüncü dairesine ibraz etmiştir üçüncü dairesi tarihli kararıyla başvurucunun ibraz ettiği belgelerin davanın esasını etkileyebilecek nitelikte olduğundan bahisle karar düzeltme istemini kabul ederek usule ilişkin işlemlerin tamamlanmasına karar vermiştir üçüncü dairesi tarihli ara kararıyla davacının koşu yaparken dizinin döndüğüne dair bilginin nereden ve nasıl temin edildiğine dair bilginin ve buna ilişkin varsa kaydın gönderilmesini istemiş eğitim doktrin komutanlığının tarihli dilekçesi ile bilgi edinme başvurusu üzerine düzenlenen belgede yer alan bilginin ilgilinin kendi beyanı ve birlikte eğitim gördüğü erlerin ifadesi doğrultusunda verildiği olayın ne şekilde ve nasıl meydana geldiğine ilişkin bilgi belge tutanak veya kaydın bulunmadığı bildirilmiştir a üçüncü dairesi tarihli ara kararıyla piyade eğitim alay komutanlığından başvurucunun koşu sırasında düştüğü yönünde ifade veren üç erin komutanlıkta askerlik yapıp yapmadıkları ile askerlik hizmeti yapmış iseler başvurucu ve bu kişilerin hangi bölük veya bölüklerde askerlik hizmetini yaptıklarının bildirilmesini istemiş ifade verenlerin başvurucu ile aynı dönemde ve aynı komutanlıkta askerlik hizmeti yaptığı komutanlıkça bildirilmiştir üçüncü dairesi tarihli ara kararıyla gülhane askeri tıp akademisi hastanesinden başvurucunun askerliğe elverişsiz hale gelmesine neden olan rahatsızlığının sağ diz ön çapraz bağ ameliyatı ile ilgisinin veya bu rahatsızlığının devamı olup olmadığı ile sakatlığın koşu sırasında istem dışı dizin ters dönmesine bağlı olarak meydana gelmesinin mümkün olup olmadığı hususlarına ilişkin sağlık kurulu raporunun gönderilmesini piyade eğitim alay komutanlığından ise ifade sahiplerinin ve başvurucunun mart tarihi itibarıyla hangi birlikte görevli oldukları ile aynı tarihlerde koşu eğitimi yaptırılıp yaptırılmadığının veya bu koşunun yaptırılmasının mümkün olup olmadığının bildirilmesini istemiştir başvuru numarası karar tarihi gülhane askeri tıp akademisi komutanlığı askeri tıp fakültesi ve eğitim hastanesi baştabipliğince düzenlenen tarihli ek raporda başvurucunun askerliğe elverişsiz olmasının nedeninin geçirdiği sağ diz ön çapraz bağ lezyonu olduğu bu durumun maruz kalınan diz travmasına bağlı olarak gelişebileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir komutanlıkça da başvurucu ile ifade sahibi erlerin aynı bölükte askerlik hizmeti yaptıkları belirtilmiş diğer yandan mart tarihinde koşu eğitimi yaptırılıp yaptırılmadığı tespit edilememiş ise de sağlık muayenesinde koşu yapar kararı alan erlere eğitim maksatlı koşular yaptırıldığı benzer bir çalışmanın yapılmış olabileceği yönünde cevap verilmiştir üçüncü dairesi tarihli ve sayılı kararıyla davanın reddine karar vermiştir karar gerekçesi şöyledir üncü dairesinin tarih ve gensek esas sayılı kararı ile davacının km koşu yaparken dizinin döndüğüne dair bilginin nereden ve nasıl temin edildiğinin bildirilmesi ve olayın bu şekilde meydana geldiğine dair bir kayıt varsa gönderilmesi istenilmiş kk eğitim ve doktrin komutanlığının tarihli yazısı ile davacının km koşu sırasında dizinin döndüğüne dair bilginin ilgilinin birlikte eğitim gördüğü acemi erlerin ifadeleri doğrultusunda yazıldığı bunun haricinde olayın nasıl meydana geldiğini gösterir bir tutanak herhangi bir kayıt tespit edilmediği bildirilmiştir dairesinin tarihli ara kararı üzerine tarihli yazısı ile acemi birliğinde beden eğitimi ve spor yönergesi gereği erlere temel beden eğitimi konularının verildiği ve m koşunun da bu kapsamda olduğu ancak tarihinde m koşu yaptırılıp yaptırılmadığının tespit edilemediği bildirilmiştir gata asker hastanesinin tarihli ek raporunda davacının rahatsızlığının sağ ön çapraz bağ lezyonu olduğu bu rahatsızlığın diz travmasına bağlı olarak gelişebileceği belirtilmiştir dava konusu uyuşmazlığın maluliyetin vazifenin sebep ve tesiri ile oluşup oluşmadığı noktasında odaklandığı anlaşılmaktadır her ne kadar davacı askerlik vazifesini yaparken düz koşu sırasında dizinin ters dönmesi sonucu sakatlandığını beyan etmiş ve davacının spor esnasında dizinin döndüğü beyanlarına atıfta bulunularak davacının bu beyanı davacı hakkında düzenlenen geçirilmiş yine davacı tarafından kararın düzeltilmesi aşamasında yaralanmanın m koşu esnasında meydana geldiğine dair eğitim ve doktrin komutanlığının tarihli yazısı ve yukarıda sözü edilen tanık beyanları ibraz edilmiş ise de davacının iddia ettiği gibi tarihinde davacının koşu sırasında dizinden sakatlandığına dair tarihinde ilk muayenesinin yapıldığı revir kaydında herhangi bir bilgi yer almamaktadır per tarih ve sayılı yazısı ile de davacının iddia ettiği gibi bir olay meydana geldiğine ilişkin olarak herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı bildirilmiştir kara kuvvetleri eğitim ve doktrin komutanlığının tarihli yazısında tarihli yazılarındaki davacının tarihindeki m koşu sırasında yaralandığına dair ibarelerin davacının müracaatında eklediği tanık beyanlarına dayanılarak yazıldığı bunun dışında başka bir bilgi ve belge bulunmadığı belirtilmiştir davacının ibraz ettiği tanık beyanları incelendiğinde tanıkların farklı yerlerde ifade verdikleri ifadelerinin hemen hemen aynı cümlelerle yazıldığı dikkate alındığında ifadelerinin de ciddi ve inandırıcı olmadığı değerlendirilmiştir başvuru numarası karar tarihi tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davacının soyut iddiası dışında davacının beyanlarını destekler nitelikte davacının maluliyetinin askerlik hizmetinin sebep ve tesiri ile meydana geldiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmaması sebebiyle maluliyetin oluşumunda askerlik hizmetinin sebep ve tesirinin bulunmadığı vazife malullüğü aylığı bağlanabilmesi için sayılı kanunun öngördüğü koşulların yönünden oluşmadığı davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine varılmıştır karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvurucu tarafından aynı olay sonucu sakat kaldığından bahisle uğradığını ileri sürdüğü maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle açılan davada a dairesi tarihli ve sayılı kararıyla başvurucuya tl maddi ve tl manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir kararın ilgili kısmı şöyledir davacının yaralanmasının asliye hukuk mahkemesinde açılan dava esnasında milli savunma bakanlığınca savunma kapsamında talep edilmesi üzerine gönderilen antalya piyade eğitim tugay komutanlığının tarihli yazısında belirtilen davacının burdur askerlik görevini ifa ettiği sırada tarihinde acemi birliğinde düz koşu yaparken dizinin dönmesi sonucu ambulans ile eğitim gördüğü binbaşı maruf kışlası içerisindeki birinci basamak muayene merkezine seva edilerek hakkında bir gün yatak istirahatinin uygun görüldüğü müteakiben asker hastanesine sevk edildiğine ilişkin kayıt tedavi sürecinin bu tarihten sonra devam etmesi ve dosyadaki diğer belgeler dikkate alınarak tarihinde eğitim maksatlı olarak yapılan düz koşu esnasında meydana geldiği kanaatine varılmıştır söz konusu idareye atfı kabil kusur bulunmamakla birlikte zararlı sonuç ile hizmet arasında illiyet bağı bulunduğundan zararın davacı üzerinde bırakılmayarak topluma yayılması hakkaniyet gereği olduğundan meydana gelen zararın olayın düz koşu esnasında meydana gelmesi olayın oluş biçimi dikkate alınarak rahatsızlığın meydana gelmesinde davacının bünyesel durumu da dikkate alınarak davalı idarece kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince karşılanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiş karara karşı karar düzeltme kanun yoluna başvurulmamıştır başvurucu vazife malulü sayılması istemiyle açtığı davada verilen karara karşı tarihli dilekçesi ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur üçüncü dairesi tarihli ve sayılı kararıyla yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar vermiştir karar gerekçesi şöyledir her ne kadar davacı daha önce dosyada yazılı beyanları bulunan tanıklara ilaveten mücahit isimli bölük çavuşunun da tanık olarak dinlenmesini talep etmiş ise de tanıkların yazılı beyanları tarih ve ek sayılı kararında tartışılmış değerlendirilmiştir yargıda yazılılık ilkesi esas olup mahkeme huzurunda tanık dinlenmesine ilişkin bir usul hükmü bulunmamaktadır davacının nci dairesinde davacı hakkında görülen maddi ve manevi tazminat istemli e karar sayılı dava dosyası getirtilerek incelenmiş dosyada piyade s tarafından imzalanmış tarihli yazıda ercan birliğimizdeki acemi eğitimi döneminde mart tarihinde düz koşu esnasında dizinin dönmesi sonucu ambulans ile alay komutanlığı birinci basamak muayene merkezine müteakiben hastane servisi ile asker hastanesine sevk edilmiştir söz olay ilk kaza raporu düzenlemeyi gerektirmediği için olay tespit tutanağı ilk kaza raporu başvuru numarası karar tarihi kaza raporu hazırlanmamıştır ibarelerine yer verildiği görülmüş yapılan araştırmada söz konusu yazıda imzası olan s ın olay tarihinde burdur inci paklığında görevli olmadığı olaydan yaklaşık iki yıl sonra ocak temmuz tarihleri arasında söz konusu birlikte görev yaptığı kasım tarihli yazısından anlaşılmıştır davacı tarafından olaya ilişkin tutanağın mehmetçik bulunduğunun belirtildiği dikkate alınarak söz konusu tutanak mehmetçik istenmiş tsk mehmetçik vakfının tarihli yazısı ekinde p s b tarafından imzalanmış kisaca cereyan tarzi başlıklı fotokopi tutanak gönderilmiştir söz konusu tutanakta mart o tarihinde temel beden eğitimi saatinde bulunduğu takım içerisinde ısınma koşusu yaparken dizinin dönmesi sonucunda rahatsızlığını beyan etmiştir akabinde eğitim alanına ambulans revire sevk edilmiştir ibarelerine yer verildiği görülmüştür yapılan araştırmada s b ın mart o tarihi itibariyle inci paklığında olduğunu ancak davacının takımında değil aynı bölükte farklı takımda görevli olduğunu bahsedilen olaya şahit olmadığını per ercan hiç görmediğini olayı yılında veya mehmetçik gelen yazı üzerine öğrendiğini bunun üzerine araştırma yapıp vizite defterini kontrol edip tutanak tanzim ettiğini beyan ettiği tuzla piyade okul komutanlığının tarihli yazısından anlaşılmıştır tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davacının ileri sürdüğü sayılı kanunun üncü maddesi kapsamında yeni delil olmadığı ve yargılamanın yenilenmesini gerektirecek nitelik taşımadığı sonuç ve kanaatine b hukuk tarihli ve o sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununun geçici maddesinin ilgili kısmı şöyledir düzenleme yapılıncaya kadar a tarihli ve sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrasında belirtilenlerden bu kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil sayılı kanuna göre vazife veya harp malulü sayılması gerekenlerin ve türk silahlı kuvvetleri görevlendirildiği tarihte uzun vadeli sigorta tabi olarak çalışmayanlardan kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil sayılı kanuna göre harp malulü sayılması gerekenlerin kendileri ile bunların dul ve yetimlerine bağlanacak aylıklar hakkında bu kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur tarihli ve sayılı türkiye cumhuriyeti emekli sandığı kanununun mülga maddesinde malullük şu şekilde tanımlanmıştır her ne sebep ve suretle olursa olsun vücutlarında hasıl olan veya düçar tedavisi imkansız hastalıklar yüzünden vazifelerini duruma giren iştirakçilere malul denir ve bu kanunun malullüğe ait hükümleri uygulanır sayılı kanunun mülga maddesinde vazife malullüğü ve vazife malulü şu şekilde tanımlanmıştır üncü maddede yazılı malullük a vazifelerini sırada vazifelerinden doğmuş olursa b vazifeleri dışında kurumların verdiği her hangi bir kuruma ait başka işleri yaparken bu işlerden doğmuş olursa c kurumların menfaatini korumak bir iş yaparken o işten doğmuş olursa maksadın ilgili kurumlarca kabul edilmesi şartıyla ç fabrika ateye ve benzeri işyerlerinde işe başlamadan evvel iş sırasında veya işi bitirdikten sonra o işyerinde husule gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusundan ileri gelen kazadan doğmuş olursa buna vazife malullüğü ve bunlara da vazife malulü denir başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrası şöyledir muvazzaf yedek ve gönüllü erlerin silah altında bulundukları esnada veya celp ve terhislerinde serbest sevkler dahil sevkleri sırasında yedek subay okulu öğrencilerinin gerek okulda gerek okuldan evvelki hazırlık kıtasında vazife malulü olmaları halinde kendilerine öğrenim durumlarına göre sayılı devlet memurları kanununun maddesinde tespit edilen giriş derece ve kademe tutarlarının daha önce memuriyetinde bulunmuş olanlardan kazanılmış hak aylıkları veya emekli keseneğine esas aylıkları sözü edilen giriş derece ve kademe tutarının üzerinde olanlara bu aylıkları emeklilik gösterge tablosunda karşılığı olan derece ve kademe tutarının üzerinden aylık bağlanır tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi şöyledir daireler kurulu asker kişilerle ilgili aşağıda yazılı uyuşmazlıklara ve davalara bakar a birden fazla dairenin görevine eden davalar b askeri yüksek daireleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıkları c bakanlar kurulu kararlarına karşı açılan davalar d danıştaydan alınan düşünceler üzerine uygulanan eylem ve işlemler hakkında açılan davalar e askeri yüksek mahkemesi başkanının veya başsavcının yahut dairelerin prensibe eden hususlarda daireler kurulunda görüşülmesini uygun gördükleri davalar e bendinde yazılı olan yetkinin başkan tarafından kullanılması davanın açılması sırasında başsavcı tarafından kullanılması esas hakkında düşünce verilmeden önce olur bu yetkinin başsavcı tarafından kullanılması halinde dava dosyası ilgili dairece ayrıca bir karar verilmesine mahal kalmaksızın daireler kuruluna tevdi olunur sayılı kanunun maddesi şöyledir daireler ile daireler kurulundan verilen kararlar hakkında aşağıda yazılı sebepler dolayısıyle yargılamanın iadesi istenebilir a zorlayıcı sebepler veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması b karara esas olarak alınan belgenin sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da yargılamanın iadesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması c karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün kesin hüküm halini alan bir bozularak ortadan kalkması d bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyan ve ihbarda bulunduğunun hükümle tahakkuk etmesi e lehine karar verilen tarafın karara etkisi olan bir hile kullanmış olması j vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler huzuru ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması g çekilmeye mecbur olan başkan veya üyenin katılması ile karar verilmiş olması h tarafları ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir karar verilmesine sebep olabilecek bir madde yokken aynı daire veya diğer daireler yahut daireler kurulu tarafından evvelki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması ı kararın haklarını ve ana hürriyetleri korumaya dair sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının avrupa hakları mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması başvuru numarası karar tarihi birinci fıkranın ı bendi kapsamına giren kararlar hakkında yargılamanın iadesi avrupa hakları mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu yılında uzman erbaş olarak eğirdir dağ komando okulu eğitim komutanlığı bünyesinde göreve başlamıştır görevine devam ederken kulağındaki işitme kaybı nedeniyle hakkında uzman erbaş olarak görev yapamaz kararı alınan başvurucu yılında adi malul olarak emekli edilmiştir başvurucu emekli edilmesine sebep olan işitme kaybının görevi esnasında katıldığı çatışmalar ve çatışmalarda meydana gelen havan atışları patlamalar nedeniyle oluştuğunu belirtmek suretiyle vazife malulü olarak emekli edilmesi için başvuruda bulunmuştur başvurucunun bu talebi dosyasında mevcut bilgi ve belgeler uyarınca işitme başvuru numarası karar tarihi kaybının görevi nedeniyle meydana gelmediği gerekçesine yer verilerek vazife malullüğü tespit kurulunun tarihli kararıyla reddedilmiştir başvurucu söz konusu işlemin iptali için askeri yüksek mahkemesi nezdinde dava açmıştır başsavcılığı tarafından uyuşmazlığa ilişkin bildirilen tarihli görüşte özetle meselenin teknik ve özel bilgiyi içeren tıbbi bir değerlendirmeye ihtiyaç duyduğu bu bağlamda başvurucunun işitme kaybının askerlik hizmetinin tesiri ile ortaya çıkıp çıkmadığı konusunda tıbbi bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu incelemenin sonucuna göre karar verilmesi gerektiği bildirilmiştir üçüncü dairesi mahkeme öncelikle başvurucunun görevi nedeniyle işitme kaybı yaşadığı yönündeki iddiasını belge ya da tutanağa dayandırmadığını belirlemiştir tarihinde görev yapılan komando tabur komutanlığı tarafından işitme kaybına ilişkin yazılı bir belge verilmişse de bu yazının rahatsızlığın o tarihte oluştuğuna dair bir tespit olmadığını ifade eden mahkeme ilk kez yılında tespit edilen işitme kaybının yıllarında düzenlenen sağlık kurulu raporlarında da yer almadığını vurgulamıştır sonuç olarak işitme kaybının görev nedeniyle oluşmadığına kanaat getiren mahkeme davanın reddine hükmetmiştir ret kararına karşı yapılan karar düzeltme istemi mahkemenin tarihli ilamıyla reddedilmiştir başvurucu nihai kararı tarihinde tebellüğ etmesinin ardından tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv tarihli ve sayılı mülga askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesi şöyledir daireler veya daireler kurulu bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yapabilecekleri gibi tayin edecekleri süre içinde lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler bu husustaki kararların ilgililerce süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir haklı sebeplerin bulunması halinde bu süre bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir sayılı mülga kanunun maddesinin ilgili kısmı şöyledir bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yargılama usulü kanunu ile hukuk usulü muhakemeleri kanununun bilirkişi keşif delillerin tespitine ilişkin hükümleri uygulanır tarihli ve sayılı yargılama usulü kanununun maddesinin birinci fıkrası şöyledir danıştay ile idare ve vergi mahkemeleri bakmakta oldukları davalara ait her çeşit incelemeleri kendiliklerinden yaparlar mahkemeler belirlenen süre içinde lüzum evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler bu husustaki kararların ilgililerce süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucular samsun ili ilçesi çatalarmut mahallesi parsel sayılı taşınmazın müşterek maliklerindendir taşınmaz tapuda ev ve tarla niteliğiyle kayıtlıdır bu başvuru numarası karar tarihi taşınmaz üzerinde başvuruculara ait bodrum zemin ve birinci kattan oluşan üç katlı bir bina bulunmaktadır başvurucuların beyanına göre binanın ilk iki katı yılında yapılmış üçüncü katı ise yılında tamamlanmıştır belediyesi belediye tarafından yapılan denetimde taşınmaz üzerinde yer alan yapının kaçak olarak inşa edildiği tespit edilmiştir belediye encümeninin tarihli kararıyla para cezasına ve kaçak yapının yıkımına karar verilmiştir belediye tarafından yılında yapılan yeni bir denetimde taşınmaz üzerinde bodrum ve zemin kattan oluşan binanın var olduğu ilaveten birinci katın inşasına da başlandığı tespit edilmiş ve bina kaçak olarak yapıldığından inşaat durdurularak mühürlenmiştir belediye encümeninin tarihli kararıyla tarihli ve sayılı kanununun maddesi gereğince kaçak olarak yapıldığı tespit edilen ve heyelan bölgesinde olması nedeniyle ruhsata bağlanması da hukuken mümkün olmayan yapının yıkımına aynı kanunun maddesi kapsamında başvurucu halim alper hakkında tl idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir samsun büyükşehir belediye meclisinin tarihli kararıyla başvurucuların taşınmazının da içinde bulunduğu alanda yol genişletme çalışması karan alınmıştır büyükşehir belediye encümeninin tarihli kararıyla bu alanda bulunan taşınmazların kamulaştırılmasına karar verilmiştir büyükşehir belediyesince taşınmaz üzerindeki yapının kaçak olmasına rağmen yıkım kararının belediye tarafından yerine getirilmediği tespit edilerek tarihli yazıyla başvuruculara binayı tarihine kadar yıkmaları ihtar edilmiştir tarihinde de yıkım işlemi büyükşehir belediyesince gerçekleştirilmiştir başvurucuların sunmuş oldukları belgeler incelendiğinde yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi alınmadan kullanılan bu yapının elektrik ve su aboneliklerinin yapılmış olduğu başvurucu halim alper adına düzenlenen elektrik ve su faturalarının bulunduğu görülmüştür belediye tarafından bu binaya ilişkin emlak vergisi bildirimlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır başvurucular büyükşehir belediyesi aleyhine ilk olarak adli yargıda tazminat davası açmışlardır samsun asliye hukuk mahkemesince davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle tarihinde dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir kararın kesinleşmesi üzerine açılan tam yargı davasında samsun mahkemesi mahkeme tarihinde davanın reddine karar vermiştir kararda kaçak olarak inşa edilen yapının yıkımının sayılı kanunun maddesi kapsamında idare açısından bir hak ve sorumluluk olduğu vurgulanmıştır sonuç olarak tarihli ve sayılı büyükşehir belediyesi kanununun maddesi kapsamında verilen yetki çerçevesinde başvuruculara bildirim yapılarak binanın yıkılmasının hizmet kusuru olarak değerlendirilemeyeceği yapının yıkımı nedeniyle oluşan zararın idare tarafından tazmin edilmesinin hukuken mümkün olmadığı belirtilip davanın reddine karar verilmiştir başvurucuların itirazı samsun bölge mahkemesinin tarihli kararıyla reddedilmiştir başvurucuların karar düzeltme istemlerinin de aynı bölge mahkemesinin tarihli kararıyla reddedilmesi üzerine karar kesinleşmiştir başvuru numarası karar tarihi nihai karar başvurucular vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk a ulusal hukuk sayılı kanunun kapsam kenar başlıklı maddesi şöyledir belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak planlar ile inşa edilecek resmi ve özel bütün yapılar bu kanun hükümlerine tabidir sayılı kanunun yapı ruhsatiyesi kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrası şöyledir bu kanunun kapsamına giren bütün yapılar için maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir sayılı kanunun ruhsat alma şartları kenar başlıklı maddesi şöyledir yapı ruhsatiyesi almak için belediye valilik bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir dilekçeye sadece tapu istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge mimari proje statik proje elektrik ve tesisat projeleri resim hesapları veya yoksa ebatlı kroki eklenmesi gereklidir belediyeler veya valiliklerce ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir eksik veya yanlış olduğu takdirde müracaat tarihinden itibaren gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir sayılı kanunun yapı kullanma başlıklı maddesi şöyledir yapı tamamen bittiği takdirde tamamının kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye valilik bürolarından nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir mal sahibinin müracaatı üzerine yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir belediyeler valilikler mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun kullanma izni alınmamış yapılar kenar başlıklı maddesi şöyledir bitme günü kullanma izninin verildiği tarihtir kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar ancak kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir sayılı kanunun ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar kenar başlıklı maddesi şöyledir bu kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur durdurma yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır bu tebligatın bir muhtara bırakılır bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi yapısını ruhsata uygun getirerek veya ruhsat alarak belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister ruhsata aykırılık olan yapıda bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa mühür belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir aksi takdirde ruhsat iptal edilir ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir sayılı kanunun büyükşehir belediyesinin imar denetim yetkisi kenar başlıklı maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir büyükşehir belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilir belirlenen imara aykırı uygulama ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde büyükşehir belediyesi tarihli ve sayılı kanununun ve nci maddelerinde belirtilen yetkilerini kullanma hakkını haizdir b uluslararası hukuk keriman tekin ve b no kararına konu olay başvuruculara ait yılında yaptırılan konutun bir okul inşaatı sırasında zarar görmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir bu olayda derece mahkemeleri konutun ruhsatsız olduğu gerekçesiyle başvurucuların tazminat taleplerini reddetmiştir avrupa hakları mahkemesi tarafından özellikle ruhsatsız olarak yapılmış olsa da kamu makamlarınca bu yapının yıktırılmadığı veya yıkımı yönünde bir işleme de girişilmediğine dikkat çekilerek tapuya tescil edilen konut yönünden başvurucuların avrupa hakları sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün maddesinin birinci paragrafında ifade edilen anlamda mülk teşkil edebilecek menfaatlerinin olduğu belirtilmiştir keriman tekin ve başvuruyu genel ilke niteliğindeki mülkiyetten barışçıl yararlanma hakkına ilişkin birinci kural çerçevesinde incelemiş keriman tekin ve müdahalenin kanuni dayanağının başvuru numarası karar tarihi çevreyi korumak yönünde bir meşru amacı içerdiğini kabul etmiştir keriman tekin ve ancak göre somut olayın koşullarında oluşan maddi zarara rağmen başvurucuların tazminat taleplerinin reddedilmesi başvurucuların mülkiyet hakkı kapsamındaki menfaatleri ile kamunun yararı arasındaki adil dengeyi bozmuş başvuruculara aşırı ve olağan dışı bir külfet yükletilmesine yol açmıştır bu gerekçelerle başvurucuların mülkiyet haklarının ihlaline karar vermiştir keriman tekin ve benzer şekilde kk b no kararında da başvurucunun askeri güvenlik bölgesi içinde ruhsatsız olarak yapılan binanın yıkımına ilişkin şikayetini incelemiştir özellikle bu alanda bina yapılamayacağına dair düzenlemenin öngörülebilir olduğuna ve nitekim binanın yapımından kısa bir süre sonra da yıkım ile ilgili idare tarafından işlemler yapıldığına vurgu yapmıştır bu alanda kamu makamlarına tanınan geniş takdir yetkisi de dikkate alındığında başvurucuya şahsi olarak aşırı bir külfet yüklenmediğini belirterek müdahaleyi ölçülü bulmuştur v | No violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir mardin ili derik ilçesi köyünde yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında parsel numaralı taşınmaz fa adına tespit görmüş başvurucuların murislerinin tespite yaptığı itiraz mardin tapulama müdürlüğü tarafından reddedilmiş bu karardan sonra başvurucuların murisleri derik tapulama hâkimliğinde tarihinde fa aleyhine kadastro tespitine itiraz davası açmışlardır derik tapulama hâkimliği tarih ve sayılı karar ile hâkimlerin davadan çekinmeleri nedeniyle merci tayini için dosyanın yargıtaya gönderilmesine karar vermiştir yargıtay hukuk dairesi tarih sayılı ilâmıyla kızıltepe tapulama mahkemesini davaya bakmak için görevlendirilmiştir kızıltepe tapulama mahkemesi tarih ve sayılı kararı ile tespitin iptaline dava konusu taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar vermiştir anılan kararın temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmıyla derece mahkemesinin kararını bozmuştur bozma ilâmı üzerine dava kızıltepe tapulama mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir kızıltepe tapulama mahkemesi ve sayılı kararıyla mahkemenin görevsizliğine dosyanın derik tapulama mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir anılan kararın temyiz edilmesi üzerine yargıtay hukuk dairesi tarih ve sayılı ilâmıyla merci olarak belirtilen mahkemenin fiili ve hukuki nedenin kalkmasından sonra bile dava dosyası hakkında yetkisizlik kararı veremeyeceği gerekçesiyle derece mahkemesinin kararını bozmuştur bozma ilâmı üzerine dava kızıltepe tapulama mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir kızıltepe kadastro mahkemesinin kapatılması ve dava dosyalarının mardin kadastro mahkemesine devredilmesinden sonra dava dosyası mardin kadastro başvuru numarası karar tarihi mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiş olup yargılama hâlen devam etmektedir başvurucular tarihinde bireysel başvuruda bulunmuşlardır b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi bkz b no iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu tarihinde işlediği iddia edilen hırsızlık suçu nedeniyle aynı tarihte gözaltına alınmış ve tarihinde tutuklanmıştır başvuru numarası karar tarihi bursa cumhuriyet başsavcılığı tarihli iddianamesi ile başvurucunun hırsızlık suçundan cezalandırılması için bursa asliye ceza mahkemesine kamu davası açmıştır bursa asliye ceza mahkemesinin tarihli kararı ile başvurucunun hırsızlık suçundan yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve başvurucu aynı tarihte tahliye edilmiştir temyiz üzerine ilk derece mahkemesinin kararı yargıtay ceza dairesinin tarihli ilamı ile onanmış ve aynı tarihte kesinleşmiştir b hukuk tarih ve sayılı türk ceza maddesinin numaralı fıkrasının b bendi iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu ili üsküdar ilçesine bağlı bulgurlu mahallesi ada parsel sayılı maliye hazinesi hazine adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerinde başvuru formu ve eklerinde belirtilmeyen bir tarihte tek katlı bir gecekondu inşa ettirmiştir başvurucu bu taşınmazda bulunan gecekondusu için tarihinde tarihli ve sayılı ve gecekondu mevzuatına aykırı yapılara uygulanacak bazı ve sayılı kanununun bir maddesinin değiştirilmesi hakkında kanun kapsamında imar affı başvurusu yapmıştır milli emlak müdürlüğü tarafından tarihinde bu taşınmaz için anılan kanuna göre tapu tahsis belgesi düzenlenerek başvurucuya verilmiştir anılan tapu tahsis başvuru numarası karar tarihi belgesi tapu müdürlüğü tarafından tarihinde taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine işlenmiştir üsküdar belediyesince belediye bu taşınmazın bulunduğu yerde tarihli ölçekli planı yapılmıştır belediyenin tarihli plan tadilatında anılan taşınmaz konut alanı olarak ayrılmış ve bu taşınmazın üzerinde beş kat yükseklikte bina yapılabilmesine izin verilmiştir belediye bu hususları tarihinde kadıköy emlak müdürlüğüne bildirmiştir başvurucu tarihinde hazine aleyhine üsküdar asliye hukuk mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açmıştır dava dilekçesinde başvurucunun tapu tahsis belgesinin mevcut olup uzun bir süreden beri bu taşınmazı zilyetliğinde bulundurduğu belirtilerek tapu verilmesi koşullarının oluştuğu iddia edilmiştir bu arada taşınmazın konumuna ilişkin bilgiler değişmiştir buna göre taşınmaz yeni kurulan ataşehir ilçesine bağlı örnek mahallesi ada parsel olarak tapuda tescilli bulunmaktadır mahkeme taşınmazın bulunduğu ilçe ve mahallenin değiştiğini gözeterek tarihinde yetkisizlik kararı vermiştir yetkisizlik kararı sonrası dava dosyası kadıköy asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir yapılan yargılama sırasında tarihinde taşınmaz toplu konut devredilmiştir başvurucunun tarihli talebi üzerine de yargılamaya davalı olarak dahil edilmiştir mahkeme mimari ve kadastro alanında uzman teknik bilirkişiler eşliğinde dava konusu taşınmazın başında tarihinde keşif icra etmiştir bilirkişilerin tarihli raporunda taşınmazın imar durumunun konut olarak belirlendiği ve düzenleme ortak payı düşüldükten sonra yüzölçümlü alanın başvurucu tarafından kullanıldığı taşınmazın değerinin ise tl olduğu belirtilmiştir başvurucu bilirkişi raporunda belirtilen taşınmaz bedelini mahkemece gösterilen banka şubesine depo etmiştir yapılan yargılama neticesinde mahkeme tarihinde hazine yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine yönünden açılan davanın ise kabulüne karar vermiştir mahkeme davanın kabulüyle birlikte taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile payının başvurucu adına tesciline depo edilen taşınmaz bedelinin ise davalı ödenmesine karar vermiştir kararın gerekçesinde başvurucunun taşınmazın bir kısmının zilyedi olup kendisine tapu tahsis belgesi verildiği belirtilmiştir mahkeme bu doğrultuda başvurucunun tahsis belgesi verilmesi için gerekli ücreti ödediğini ve taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde şagil işgalci olarak gösterildiğini tespit etmiştir mahkeme ayrıca tapu tahsis belgesinin verildiği tarihten bu yana da başvurucunun zilyetliğinin devam ettiğine dikkati çekmiştir mahkemeye göre sayılı kanun ile öngörülen tescil için gerekli bütün koşullar tamamlanmış olup tescile kanuni bir engel de bulunmamaktadır karar davalı tarafından temyiz edilmiştir temyiz dilekçesinde dava konusu taşınmazın yapılan imar planı tadilatında meslek lisesi alanında kaldığı belirtilmiştir yargıtay hukuk dairesi daire tarihinde bu durumun belediye başkanlığından sorulması için dosyanın mahalline iadesine karar vermiştir derece mahkemesinin tarihli yazısıyla taşınmazın imar planında konut alanında kalıp kalmadığı ve herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilip edilmediği ataşehir belediye başkanlığından sorulmuştur belediye başkanlığının tarihli yazısıyla dava konusu taşınmazın tarihli ve ölçekli uygulama imar planı tadilatında meslek lisesi alanı olarak ayrıldığı bildirilmiştir dairenin tarihli ve sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir daire ilk olarak tapu tahsis belgesinin bir mülkiyet başvuru numarası karar tarihi belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel bir hak sağlayan zilyetlik belgesi olduğunu vurgulamıştır kararda ayrıca tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için gerekli koşullar sıralanmıştır buna göre a hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesi mevcut olmalıdır b tahsise konu yerde tarihli ve sayılı kanununun maddesi uyarınca imar uygulama planı veya sayılı kanun uyarınca ıslah imar planı yapılmış olmalıdır c tapu tahsis belgesi gereğince başka bir yerden tahsis yapılmamış olmalıdır d tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması gerekmektedir e tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliğinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılmalıdır f tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri uzman bilirkişiler aracılığıyla saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olmalıdır g yedinci ve son olarak ise imar parsellerinin oluşturulması sırasında taşınmazdan düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediği belirlenerek kesilmiş ise uygulanan oran saptanmalıdır daire ancak bu koşulların gerçekleşmesi durumunda tahsis miktarında düzenleme ortaklık payı oranında yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilebileceğini belirtmiştir bozma ilamında somut olayda dava konusu taşınmazın meslek lisesi olarak ayrıldığına vurgu yapılmıştır daireye göre taşınmazın bu imar durumu nedeniyle tescil kararı verilmesi mümkün değildir tahsis belgesine dayalı olarak oluşturulan imar parselinin ancak konut alanında kalmış olması durumunda tescile karar verilebileceği belirtilmiştir daire sonuç olarak tapu tahsis belgesine dayalı tescil davasında lüzumlu olan diğer koşullar gerçekleşmiş ise de belirtilen koşulun gerçekleşmediği gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiği sonucuna varmıştır başvurucunun karar düzeltme talebi aynı dairenin tarihli ilamıyla reddedilmiştir bozma ilamı sonrası dava dosyasının devredildiği anadolu asliye hukuk mahkemesi tarihinde davalı hazine yönünden açılan davanın husumet yönünden davalı yönünden açılan davanın ise esastan reddine karar vermiştir ayrıca yapılan yargılama giderleri davacıya yükletilmiş tl tutarındaki vekalet ücretinin de davalı yararına olmak üzere davacıdan alınmasına karar verilmiştir başvurucunun temyiz ettiği hüküm dairenin tarihli ilamıyla düzeltilerek onanmıştır daire yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hükmü düzeltmiştir daireye göre dava konusu taşınmaz yargılama sırasında devredilmiştir ayrıca bu taşınmazın bulunduğu yerde davanın devamı sırasında imar planı değişikliği yapılmış çekişmeli taşınmaz meslek lisesi alanı olarak ayrılmıştır daire davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirtmiştir nihai karar başvurucu vekiline tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b numarası karar tarihi iv hukuk a ulusal hukuk mevzuat hükümleri tarihli ve sayılı türk medeni kanununun maddesi şöyledir taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur miras mahkeme kararı cebri icra işgal kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır ancak bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır sayılı kanunun tapu verme kenar başlıklı maddesi şöyledir a bu kanun hükümlerine göre hazine belediye il özel idaresine ait veya vakıflar genel müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine tapu tahsis belgesi verilir tapu tahsis belgesi ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder sayılı kanunun tapu tahsis belgesi verilen gecekondular kenar başlıklı maddesi şöyledir tapu tahsis belgesi verilen gecekondular hakkında aşağıdaki uygulamalar yapılır a değişik md bu kanun gereğince arsa tahsis edilecek kimselerin kendisinin veya eşinin veya reşit olmayan çocuğunun oturduğu belediye ve mücavir alan sınırı içinde ev yapmaya müsait arsaya veya bir eve veya apartmanın bağımsız bir bölümüne veya bir bölümü iş yeri olarak kullanılan bir yapıya sahip bulunmaması gerekir b değişik md hazine belediye il özel idarelerine ait veya vakıflar genel müdürlüğünün idaresinde olan veya bu kanun uyarınca mülkiyetlerine geçen arsa veya araziler üzerinde ıslah imar planları ile meydana getirilen imar parselleri içinde hak sahiplerine yapılarının işgal ettiği arazi de dikkate alınarak ıslah imar planında getirilen ölçülere uygun şekilde arsa veya hisse tahsis edilir gecekondusu muhafaza edilemeyen hak sahiplerine aynı bölgede veya diğer gecekondu ıslah veya önleme bölgesinde başka bir arsa veya hisse verilir tahsis edilen arsa veya hissenin bedeli tarih ve sayılı kanun veya tarih ve sayılı kanuna göre tespit edilir c md imar planları belediye veya valiliklerce mümkün olduğu kadar fiili durum dikkate alınarak ve yapılanma şartları da belirlenerek yapılır veya belediye veya valiliklerce yeminli özel teknik bürolara yaptırılır en geç ay içinde belediye meclislerince kabul edilenler belediye meclislerince büyük şehir yönetiminde ilçe belediye meclislerince kabul edilenler ilçe belediye meclislerince il idare kurullarınca kabul edilenler valilikçe tasdik edilerek yürürlüğe girer bu planların tescili de ay içinde ivedilik ve öncelikle yapılır planı olan yerlerde mevcut imar planları gerektiği takdirde ıslah imar planları şeklinde yeniden düzenlenir yargı danıştay altıncı dairesinin tarihli ve sayılı ilamının ilgili kısımları şöyledir b numarası karar tarihi dava davacının sayılı yasaya göre hak sahibi olduğunu iddia ettiği adresindeki gecekondusunun bulunduğu taşınmaz ile bitişiğindeki aynı adada babasından intikal eden sayılı yerde bulunan gecekondunun bulunduğu taşınmazın yol olarak ayrılmasına ilişkin onay tarihli ölçekli revizyon planında değişiklik yapılarak konut alanına ayrılmasına yönelik plan değişikliği talebinin reddine ilişkin günlü sayılı işlem ile onay tarihli ölçekli revizyon planı ve onay tarihli ölçekli revizyon nazım planının iptali istemiyle açılmış mahkemesince davacının henüz tapusunun bulunmadığı tapu tahsis belgesi alabilmek amacıyla sayılı yasa uyarınca yaptığı başvuru neticesinde tasarruf edilen gecekondudan hareketle ve onun dışında da herhangi bir farklı iptal nedeni ileri sürülmeksizin dava konusu plan tadilatı talebinin reddine ilişkin işlem ile ölçekli revizyon planı ve ölçekli revizyon nazım planının iptalini istediği anlaşıldığından dava konusu işlemin davacının kişisel meşru ve güncel bir menfaatini etmediği gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu sayılı kararında sayılı yargılama usulü kanununun maddesinin fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi danıştay altıncı dairesinin tarihli ve sayılı ilamının ilgili kısımları şöyledir dosyanın incelenmesinden mülkiyeti belediyeye ait uyuşmazlık konusu parsel üzerinde davacı tarafından yapılan gecekondu nedeniyle sayılı yasa uyarınca imar affı başvurusunda bulunulduğu anılan gecekondu için tapu tahsis belgesi verilmesi talebinin reddine dair işlemin mahkemesinin günlü sayılı kararı ile iptal edildiği bu karar üzerine davacı tarafından açılan davada uyuşmazlık konusu parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tescili yolundaki asliye hukuk mahkemesince verilen günlü sayılı kararın yargıtay hukuk dairesinin günlü sayılı kararı ile bozulduğu davacının taşınmaz ile mülkiyet ilişkisinin olmadığı dava dilekçesinde belediye yararı gereğince plan değişikliği yapıldığı yargı kararının etkisizleştirilmesinin amaçlandığı öne sürülerek görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır uyuşmazlık konusu olayda görülmekte olan davanın mülkiyet ilişkisinden hareketle imar planı değişikliği işleminin iptali istemiyle açıldığı ancak yukarıda sözü geçen karar uyarınca davacının taşınmazla henüz mülkiyet ya da mülkiyet benzeri ilişki içerisinde olmadığı davacının tapu kaydının iptali ve tescili istemiyle adliye mahkemesinde açılan dava hakkında bozma kararı üzerine verilecek kararın sonucuna göre davacı adına taşınmazın kaydının tesciline ilişkin davanın reddedilmesi durumunda davacının dava açma ehliyeti taşımayacağı hususu göz önünde bulundurularak taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi halinde ise dava konusu plan değişikliği işleminin şehircilik ilkeleri planlama esasları ve kamu yararına uygun olarak yapılıp yapılmadığının gerekirse yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak açıklığa kavuşturulmasından sonra bir karar verilmesi gerekmektedir b uluslararası hukuk avrupa hakları mahkemesi içtihatlarında mülkiyet hakkının kapsamı konusunda mevzuat hükümlerinden ve derece mahkemelerinin bunlara ilişkin yorumundan bağımsız olarak özerk bir yorum esas alınmaktadır b no b no b no b no mülkiyet hakkına ilişkin avrupa hakları sözleşmesine sözleşme ek nolu protokolün maddesinin mülkiyeti elde etme hakkını koruma altına başvuru numarası karar tarihi almadığını kabul etmektedir ve kk b no fener rum erkek lisesi b no mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasının ancak müdahalenin sözleşmeye ek nolu protokolün maddesinin anlamı kapsamında bir mülk ile ilişkili olması durumunda ileri sürülebileceğini belirtmektedir buna göre alacak haklarını da içeren mevcut mülk veya mal varlığı yanında mülkiyet hakkının elde edilebileceği yönündeki en azından bir meşru beklenti de mülkiyet hakkı kapsamında değerlendirilebilir no lihtenştayn prensi almanya b no pine valley ltd ve b no krallık b no ve b no bununla birlikte içtihatlarına göre temelsiz bir hak kazanma beklentisi veya sadece ulusal hukukta mülkiyet hakkı kapsamında savunulabilir bir iddianın varlığı meşru beklentinin kabulü için yeterli değildir ve cumhuriyeti kk b no hukukun ne şekilde yorumlanacağına ve uygulanacağına dair bir uyuşmazlık olduğunda ve bu bağlamda başvurucu tarafından ileri sürülen iddiaların ulusal mahkemelerce kesin olarak reddedildiği durumlarda meşru bir beklentinin bulunduğu sonucuna varılamaz b no içtihatlarında sıklıkla her ne kadar anlaşılabilir olsa da basit beklenti ile daha somut nitelikte olması ve hukuki bir düzenlemeye ya da iç hukukta yerleşik ve istikrarlı bir yargı kararına dayanması gereken meşru beklenti arasındaki fark vurgulanmaktadır bozcaada rum ortodoks kilisesi kk b no tapu tahsis belgesi verilen taşınmazların kamu malı niteliğinde olduğunu dolayısıyla bu taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet hakkının kazanılması mümkün olmadığı için başvurucuların tahliye edilinceye kadar uzun süre taşınmazı kullanmalarının mülkiyet hakkının kazanılmasına gerekçe olamayacağını kabul etmektedir mahkeme tapu tahsis belgesi ile mülk sahibi olmanın koşulları olduğundan bu belgenin koşullu bir hak sağladığını ve bu koşulların oluşup oluşmadığının ise derece mahkemeleri tarafından değerlendirilebilecek bir husus olduğunu ifade etmektedir buna göre tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu kaydı alınmasının bazı şartları bulunmaktadır göre bu şartların yerine getirilmemesi sebebiyle tapu kaydı verilmemesi halinde başvurucu bu taşınmazla ilgili olarak nolu ek protokolün maddesi anlamında mülkün varlığını iddia edemez b no kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkün edinildiği halde çeşitli gerekçelerle kişilerin elinden alındığının iddia edildiği şikayetler yönünden de benzer bir yorum yapmaktadır bu bakımından mülkiyet hakkının kapsamını belirlerken iç hukuktaki düzenlemeler ile yargısal uygulamaları gözeterek sonuca varmaktadır buna göre mera orman gibi alanların kazandırıcı zamanaşımı yoluyla kazanılamayacağı yönündeki türk hukukundaki düzenlemeler nedeniyle başvurucuların bu taşınmazların mülkiyetini elde etmelerini sağlayabilecek bir meşru beklentinin doğmasının mümkün bulunmadığı kabul edilmiştir sarısoy ve kk b no kadir kk b no nane ve no bölükbaş ve b no kk b no bununla birlikte b no kararında farklı bir duruma işaret edilmiştir başvurucunun açtığı kadastro tespitine itiraz davasında başvuru numarası karar tarihi derece mahkemelerinin zilyetliğe dayalı olarak mülk edinmeyi sağlayan kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin başvurucu lehine gerçekleştiği yönündeki tespitine dikkati çekmiştir ancak buna rağmen sonradan yani kazandırıcı zamanaşımı koşulları gerçekleştikten sonra dava konusu taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak ilan edilmesi nedeniyle özel mülke konu olamayacağı gerekçesiyle başvurucunun davası reddedilmiştir yine iç hukuktaki düzenlemelere ve derece mahkemelerinin tespitlerine yer verdikten sonra sayılı kanunun maddesindeki mülk edinmeyi sağlayan kazandırıcı zamanaşımı koşulları gerçekleştikten sonra verilen idari ve yargısal kararlarla mülkiyetin kaybettirildiği sonucuna varmıştır mahkeme mülkün değeriyle orantılı makul bir tazminat da ödenmediğini gözeterek ölçülü olmadığı gerekçesiyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve ekleri ile başvuruya konu yargılama dosyası içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi mardin ili savur ilçesi şenocak köyü parsel numaralı taşınmaz yılında yapılan kadastro çalışması sonunda maliye hazinesi adına tespit edilmiştir başvurucu anılan taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla maliye hazinesi aleyhine tarihinde savur kadastro mahkemesinde kadastro tespitine itiraz davası açmıştır yargılama savur kadastro mahkemesinin sayılı dava dosyasında devam etmektedir b hukuk tarih ve sayılı hukuk muhakemeleri maddesi ile tarih ve sayılı kadastro maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci fıkrası maddesinin birinci üçüncü ve dördüncü fıkraları maddesinin birinci ve ikinci fıkraları maddesinin birinci fıkrası ve maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi iv | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihinde kocaeli nolu tipi kapalı ceza kurumunda hükümlü olarak bulunmaktadır başvurucu kırıkkale f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda silahlı terör örgütüne üye olma suçundan malatya ağır ceza mahkemesinin tarihli ve sayılı kararı ile müebbet hapis cezası nedeniyle hükümlü olarak kalmakta iken kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları ile iletişiminin engellenmesine ve taleplerinin karşılanmamasına dikkat çekmek amacıyla tarihinde süresiz ve dönüşümsüz olarak açlık grevine başlamıştır başvuru numarası karar tarihi başvurucunun kırıkkale ceza kurumundan kırşehir ceza kurumuna nakli sırasında iki mektubu ve çalındığına ilişkin şikayeti üzerine kırıkkale cumhuriyet başsavcılığınca tarihinde yapılan inceleme sonucunda adı geçenin ceza infaz kurumunda kaldığı süre içerisinde çeşitli kurum ve kuruluşlara bir takım dilekçeler ve mektupla gönderdiği dilekçelerinin uyap üzerinden ilgili yerlere gönderildiği mektuplarının ise mektup okuma komisyonunca incelendikten sonra sakıncalı görülmeyenlerin ilgililerine gönderildiği sakıncalı olanların ise disiplin kurulu kararı ile alıkonulduğu gerekçesiyle herhangi bir işlem yapılmasına gerek bulunmadığına karar verilmiş ve bu karar başvurucuya tebliğ edilmiştir ceza tevkif evleri genel müdürlüğünün başvurucunun başvuruya konu kurum uygulamalarından dolayı yaptığı şikayetleri hakkında tarihinde yaptığı inceleme sonucunda ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzükün maddesinin numaralı fıkrası gereğince işlem yapıldığı kurum uygulamalarında mevzuata bir aykırılık görülmediği ve idarenin uygulamalarına karşı hakimliğine başvuruda bulunulabileceğine karar verildiği görülmüştür kırıkkale ceza kurumu disiplin kurulu başkanlığı başvurucu hakkında açlık grevine başlaması nedeniyle disiplin soruşturması başlatmıştır disiplin kurulu başkanlığının tarihli ve sayılı kararı ile tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun maddesinin numaralı fıkrasının g bendi gereğince başvurucunun ay süre bazı etkinliklere kültürel ve spor etkinlikleri katılmaktan alıkoyma ile cezalandırılmasına karar verilmiştir başvurucu anılan karara karşı kırıkkale hakimliğine itiraz etmiştir başvurucu istinabe yoluyla alınan savunmasında cezaevinde kendisine karşı olumsuz tutum takınıldığı eşyalarının verilmediği bu konuda avrupa hakları mahkemesine mektup gönderdiğini ancak kaybolduğunu kaybolan dilekçesine ilişkin olarak başvurduğunu işlem gördüğünü idare uygulamalarında spor ve kültürel etkinlikten mahrum bırakıldığını kendisinin rahatsızlığının bulunduğunu ancak hastaneye sevk zamanında yapılmadığını ilaçlarının zamanında getirilmediğini uygulamaların kasıtlı ve amaçlı olduğunu şahsına karşı özel politikalar uygulandığını cezaevi idaresinin mektuplarını yerlerine ulaştırmadığını dilekçelerinin engellendiğini bu nedenlerle kendisine disiplin cezası verilmesinin etik ve ahlaki değerinin olmadığını beyan etmiştir kırıkkale hakimliği tarihli ve sayılı kararı ile başvurucunun itirazının reddine karar vermiştir kararın gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir hükümlünün ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde hükümlünün cezaevi yönetmelik ve kurallarına olarak açlık grevine gitmiş olduğu bu disiplin cezasını gerektirdiği bu nedenle verilen disiplin cezasının yerinde olduğundan hükümlünün başvurucunun hakimliğinin kararına yaptığı itiraz kırıkkale ağır ceza mahkemesinin tarihli kararı ile usul ve yasaya uygun bulunarak reddedilmiştir karar tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarihli ve sayılı hakimliği kanununun hakimliğince şikayet üzerine verilen kararlar kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir başvuru numarası karar tarihi şikayet başvurusu üzerine infaz hakimi duruşma yapmaksızın dosya üzerinden bir hafta içinde karar verir ancak gerek gördüğünde karar vermeden önce şikayet konusu işlem veya faaliyet hakkında resen araştırma yapabilir ve ilgililerden bilgi ve belge isteyebilir ayrıca ceza infaz kurumu ve tutukevi ile ilgili cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır ek cümle disiplin cezasına karşı yapılan şikayet üzerine infaz hakimi hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra kararını verir ek cümle hükümlü veya tutuklu savunmasını hazır bulunmak ve vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir ek cümle hakimi gerekli görmesi durumunda hükümlü veya tutuklunun savunmasını ceza infaz kurumunda da alabilir sayılı kanunun maddesi şöyledir hükümlü hakkında kurumda düzenli bir yaşamın sürdürülmesi güvenliğin ve disiplinin sağlanması bakımından kanun tüzük yönetmelikler ile idarenin uyulmasını emrettiği veya gerekli kıldığı davranış ve tutumları kusurlu olarak ihlal ettiğinde eyleminin niteliği ile ağırlık derecesine göre kanunda belirtilen disiplin cezaları uygulanır suç oluşturan eylemlerden dolayı açılan kamu davası disiplin soruşturması yapılmasını ve cezanın uygulanmasını engellemez sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrasının g bendi şöyledir bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezası hükümlünün bir aydan üç aya kadar süreyle kurumun kültürel ve spor etkinliklerine katılmaktan yoksun bırakılmasıdır bazı etkinliklere katılmaktan alıkoyma cezasını gerektiren eylemler şunlardır d açlık grevine katılmak tarih ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzükün maddesinin numaralı fıkrası şöyledir kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç örgütleri mensuplarının örgütsel amaçlı olarak haberleşmelerine neden olan kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan ve yanlış bilgileri tehdit ve hakareti içeren mektup faks ve telgraflar hükümlüye verilmez hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez iv | No violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun uzerine imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be surenin kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai uzerine bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava surecinde yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve onu tasarruf edemediklerine ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir neden de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendilerine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi somaki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet dogan maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava soma giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu soma bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli tabloda belirtilen ayn ayn olmak aynca tl vekalet de karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden ekli tabloda belirtilen mahkemelere d tazminat taleplerinin reddine e ekli tabloda belirtilen ayri ayri f tl vekalet g takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz h bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye engin celal muammer top al dye dye m | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucuların maliki olduğu başvuruya konu taşınmazlar ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucular bu taşınmazların kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememişlerdir başvurucular bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazların rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası açmışlardır derece mahkemelerince davanın reddine karar verilmiştir kararda başvurucuların uyuşmazlık konusu taşınmazları edindikleri tarih itibarıyla taşınmazlar için kısıtlılık durumunun mevcut olduğu vurgulanmıştır bu bağlamda mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına rağmen tarihleri arasında gerçekleşen satış işlemleri sonucu taşınmazları edinen başvurucular açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin gerçekleşmediği belirtilmiştir başvurucular nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuşlardır iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu hükümlü olarak osmaniye nolu t tipi kapalı ceza kurumunda kurumu kalmakta iken tarihinde tekirdağ nolu f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumuna nakledilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucunun kurumunda bulunduğu sırada kurumu müdürlüğünce tarihli işlemle başvurucunun gelini ve iki kızının tarihli açık görüş sırasında ziyaret düzenini bozdukları infaz koruma memurlarının görevlerini yapmalarına engel oldukları diğer ziyaretçiler arasında korku ve paniğe neden oldukları belirtilerek altışar ay süre ile ziyaretten men edilmelerine karar verilmiştir söz konusu karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir karar içeriğinde başvurucunun yakınlarının bebeklerine ait bir cam biberonu cihazından geçirmek istedikleri infaz koruma memurunun bunu engellemeye yönelik uyarısı üzerine orada bulunan infaz koruma memurlarıyla tartıştıkları olayın daha fazla büyümesine meydan verilmeyerek ziyaretçilerin başvurucuyla görüşmelerinin sağlandığı ancak görüş bitiminden sonra başvurucunun yakınlarının tekrar agresif tavırlar sergiledikleri ve infaz koruma memurlarına hepinizin allah belasını versin geri zekalılar sizinle görüşeceğiz şu bayram da bir geçsin hepinize bunun hesabını tek tek soracağım size kendi çöplüğünüzde rahat vermeyeceğim şeklinde sözler sarfettikleri belirtilmiştir başvurucu söz konusu ziyaretten men kararının iptali için osmaniye hakimliğine hakimliği müracaat etmiştir başvurucu dilekçesinde üç aylık bebeğin biberonunun kurumuna alınmaması yüzünden tartışma çıktığını bu tartışmayı bu düzeyde cezalandırmanın insani ve vicdani olmadığını belirtmiştir hakimliği tarafından duruşma açılmış ve tarihli duruşmada başvurucunun beyanları alınmıştır başvurucu söz konusu beyanında başvuru dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmiştir hakimliğinin tarihli kararıyla başvurucunun talebi reddedilmiştir karar gerekçesinde başvurucunun yakınları hakkında verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu ve kararda bir isabetsizliğin bulunmadığı belirtilmiştir başvurucu bu karara karşı osmaniye ağır ceza mahkemesine itirazda bulunmuştur mahkemenin tarihli kararıyla başvurucunun itirazı reddedilmiştir nihai karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv a ulusal hukuk tarihli ve sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun hükümlüyü ziyaret kenar başlıklı maddesinin ilgili kısımları şöyledir hükümlü belgelendirilmesi koşuluyla eşi üçüncü dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile vasisi veya kayyımı tarafından haftada bir kez ve ayrıca kuruma kabullerinde zorunlu haller dışında bir daha değiştirilmemek üzere ad ve adreslerini bildirdiği en fazla üç kişi tarafından yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun ziyaret ve görüşlerde uyulacak esaslar kenar başlıklı maddesinin ilgili kısımlan şöyledir kapalı ve açık ceza infaz kurumlarına ziyaret veya görüşe gelen heyet ve özel kişiler kurum güvenliğini tehlikeye sokacak davranışlarda bulunamaz kurum için alınan ve uygulanan yasal ve tedbirlerin değiştirilmesini isteyemezler kurumun düzen ve güvenliğini hükümlülerin sağlığını bozabilecek nitelikteki eşya ve maddeler ile her türlü iletişim araçları ve taşıma izin belgesi olsa da silahlar kuruma sokulamaz ziyaret ve görüşlerde hükümlülere para kıymetli evrak ve eşya verilemez konusu suç teşkil etmemekle birlikte ceza infaz kurumlarına sokulması yasak olar her türlü eşya çıkışta sahibine verilmek üzere idare tarafından muhafaza altına alınır ziyaret ve görüşlerde kurallara uymayan heyet ve kişilerin ziyaret ve görüşmeleri sürdürmelerine derhal son verilir suç oluşturan davranışlar ilgili ve makamlara bildirilir görüşme hakkına sahip özel kişilerin kurum güvenliğinin korunması amacıyla alınan tedbirlere aykırı davranışları ve istekleri nedeniyle görüşme hakları kurumun en üst amirince bir aydan bir yıla kadar kısıtlanabilir mevzuatın avukatlar bakımından getirdiği hükümler saklıdır tarihli ve sayılı gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ceza kurumlarının yönetimi ile ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında tüzükün maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir ziyaret ve görüşlerde kurallara uymayan heyet ve kişilerin ziyaret ve görüşmeleri sürdürmelerine derhal son verilir suç oluşturan davranışlar ilgili ve makamlara bildirilir görüşme hakkına sahip kişilerin kurum güvenliğinin korunması amacıyla tedbirlere aykırı davranışları ve istekleri nedeniyle görüşme hakları kurumun en üst amirince bir aydan bir yıla kadar kısıtlanabilir mevzuatın avukatlar bakımından getirdiği hükümler saklıdır tarihli ve sayılı gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hükümlü ve tutukluların ziyaret edilmeleri hakkında ziyaret yönetmeliği maddesinin birinci fıkrasının o bendi şöyledir ziyaret ve görüşlerde kurallara uymayan heyet ve kişilerin ziyaret ve görüşmeleri sürdürmelerine derhal son verilir suç oluşturan davranışlar kurum idaresince tutanakla tespit edilerek ilgili ve makamlara bildirilir görüşme hakkına sahip özel kişilerin kurum güvenliğinin korunması amacıyla alınan tedbirlere aykırı istek ve davranışları nedeniyle görüşme hakları ceza infaz kurumunun en üst amirince bir aydan bir yıla kadar kısıtlanabilir b uluslararası hukuk avrupa haklan sözleşmesinin sözleşme özel ve aile hayatına saygı hakkı kenar başlıklı maddesi şöyledir başvuru numarası karar tarihi herkes özel ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir il avrupa haklan mahkemesine göre özel hayata saygı hakkı özel bir sosyal hayat sürdürmeyi yani kişinin sosyal kimliğini geliştirme hakkı anlamında bir özel hayatı güvence altına almaktadır bu yönü ile birlikte değerlendirildiğinde bahsi geçen hak ilişki kurmak ve geliştirmek üzere çevresinde bulunanlarla temas kurma hakkını da içermektedir b no oleksandr b no b no göre hükümlü ve tutuklular sözleşme kapsamında kalan temel hak ve hürriyetlerin tamamına kural olarak sahiptirler krallık b no göre suçun mahiyeti haklı gösteriyorsa bir tutuklunun özel bir hapishane rejimine veya sınırlayıcı ziyaret düzenlemelerine tabi tutulması onun sözleşmenin maddesi kapsamındaki hakkına müdahale teşkil eder ancak kendiliğinden bu hakkın ihlali anlamına gelmez b no ceza infaz kurumunda tutulmanın kaçınılmaz sonucu olarak suçun önlenmesi ve disiplinin sağlanması gibi güvenliğin ve düzenin korunmasına yönelik kabul edilebilir gerekliliklerin olması durumunda mahkumların sahip olduğu haklara sınırlama getirilebileceğini kabul etmiştir ancak bu durumda dahi hükümlü ve tutukluların haklarına yönelik sınırlamalar makul ve ölçülü olmalıdır silver ve krallık b no v | No violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu adlı sitesinin genel yayın yönetmeni ve sarı basın kartı sahibi bir gazetecidir adı geçen site türk ve dünya borsalarının ve sermaye piyasalarının canlı olarak takibinin yapıldığı sermaye piyasalarına ilişkin haberlerin geçtiği çok sayıda gazeteci ve yazarın köşe yazılarının periyodik olarak yayımlandığı bir sitesidir tarihinde adı geçen sitesinde menkul kıymetler borsasında hisseleri işlem gören bir dizi şirketin hissedarları yönetim kurulu üyeleri ve aynı zamanda bir aracı kurumun sahipleri olan iki kişi hakkında müştekiler bir haber yer başvuru numarası karar tarihi almıştır söz konusu habere göre müştekiler geçmişte manipülasyon suçundan yargılanmış ve mahkum olmuşlar ancak davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle mahkumiyet kararı kesinleşmemiştir haberde müştekilerin bu kez de asliye ceza mahkemesinde tarihli ve sayılı sermaye piyasası kanununa muhalefet dolandırıcılık silahlı terör örgütüne silah sağlama silahlı terör örgütüne üye olma suç işlemek amacıyla örgüte üye olma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından yargılandıkları dile getirilmiştir haberin geri kalan bölümünde müştekilerin son zamanlarda satın aldıkları şirketler hakkında bilgiler verilmiş bu kişilerin lüks içinde yaşadığı ve servetlerinin kaynağının merak edildiği iddia edilmiştir haklarında düzenlenen iddianameye göre müştekiler gerçekte sayılı kanuna muhalefet manipülasyon ticareti ve sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyecek yalan yanlış mesnetsiz şekilde içeriden öğrenenlerin bilgi verme haber yayma yorum yapma suçlarını işlemek amacıyla örgüt kurma örgüte üye olma ve örgüt üyesi olmamakla birlikte kurulan örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçlarından yargılanmaktadırlar müştekiler haberde yer alan bilgilerin doğru olmadığı çarpıtıldığı ve bu sebeple itibarlarının zedelendiği bu haber nedeniyle edilmiş şirketlerinin hisselerinin değerinin azaldığı iddiası ile başvurucu hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardır hakaret ve fiyatları etkileme suçlarından cezalandırılması için sulh ceza mahkemesine başvurucu hakkında ceza davası açılmıştır göre haberlerde yer alan ve müştekilerin yargılandığı ceza davası devam etmektedir ve başvurucunun asıl amacı müştekilere ait şirketlerin hisselerinin düşmesi için sürekli asılsız haber üretmektir yapılan haberler neticesinde müştekilere ait şirketin hisselerinin değeri beklenmedik ve ani bir şekilde düşmüştür savcıya göre başvurucu kendi veya birileri yararına borsada lehe işlem sağlamaya yönelik hareket etmektedir göre haberde yer alan bilgiler nedeniyle müştekilere yönelik yayın yoluyla hakaret ve fiyatları etkileme suçları oluşmuştur başvurucu ceza mahkemesindeki savunmasında haberde yer alan bilgilerin doğru olduğunu belirttikten sonra müştekilerin geçmişte yargılandıkları davanın iddianamesini ibraz etmiştir b ayrıca müştekilerin haber tarihinde yargılandıkları davaya ilişkin bilgilerin yer aldığı ve ulusal yargı ağı bilişim sisteminden uyap alındığını iddia ettiği bir evrakı mahkemeye ibraz etmiştir başvurucu haberde yer alan suçların tam olarak iddianame ile örtüşmese bile uyap bilgileri ile aynı olduğunu ve bu durumun mahkemece uyap üzerinden araştırılabileceğini belirtmiştir yapılan yargılama sonucunda başvurucunun hakaret suçundan iki kez ay gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir başvurucu diğer suçlamalardan beraat etmiştir mahkeme gerekçesinde gerçekte silahlı terör örgütüne silah sağlama ve üye olma suçlarından yargılanmadıkları halde haberde bu suçların yer almış olmasının müştekilerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğuna karar vermiştir mahkemeye göre gazeteci olan başvurucu doğru haber yapma yükümlülüğüne aykırı davranmıştır mahkeme haberin geri kalanı hakkında bir değerlendirme yapmamıştır sulh ceza mahkemesinin kararına karşı yapılan itiraz asliye ceza mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir kararı tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi iv a ulusal hukuk tarihli ve sayılı türk ceza kanununun hakaret kenar başlıklı maddesinin ilgili kısımları şöyledir bir kimseye onur şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden kişi üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır fiilin mağduru muhatap alan sesli yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur tarihli ve sayılı ceza muhakemesi kanununun hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kenar başlıklı maddesinin numaralı fıkrası şöyledir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık beş yıl süreyle denetim süresine tabi tutulur b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesinin maddesi şöyledir herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir bu hak kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi için gerekli olan bazı formaliteler koşullar sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir avrupa hakları mahkemesi ve ve b no başvurularında şikayet konusu beyanda bulunan kişinin aleyhine açılmış olan davaya yanıt verme konusunda aşılmaz güçlüklerle karşı karşıya bırakılması hakkındaki endişelerini dile getirmiştir davasında ulusal yargılamaları yürüten yüksek mahkemeye göre milli kurumları karalamakla suçlanan bir kişinin gerçeği ispat hakkı bulunmamaktadır başvurucunun kendisi hakkında açılan söz konusu hakaret davasında gerçeği ispatlamasına ve iyi niyetini ortaya koymasına izin verilmediğine dikkat çekmiştir göre başvurucu tarafından ileri sürülen olgusal iddiaların birçoğunun gerçekte olup olmadığı yerel mahkemelerin atacağı adımlarla ortaya çıkarılabilir ve başvurucu makul bir çerçevede iyi niyetini ortaya koymaya çalışabilir başvurucu hakkındaki mahkumiyet kararının sözleşmenin maddesini ihlal ettiği sonucuna varmıştır daha yakın tarihli ve b no davasında hakaret suçundan yapılan yargılama sırasında gazeteci olan başvuruculara iddialarını gerekçelendirebilecek bir savunma yapma olanağı verilmemiş olmasını eleştirmiştir mevcut başvuruda başvurucuların suçlanmasının sebebi fas kralının itibarının ve haklarına zarar veren bu makaledir hakaret suçunu düzenleyen olağan hukuk kurallarının aksine yabancı bir devlet başkanına hakaret suçlamasından kurtulabilmeleri için başvuruculara iddialarını gerekçelendirebilecekleri bir savunma yapma olanağı verilmemişti başvuruculara savunma yapma olanağının tanınmaması kişinin haklarının ve itibarının korunması ihtiyacı karşısında söz konusu kişi bir devlet veya hükumet başkanı olsa dahi orantısız bir önlem oluşturacaktır il başvuru numarası karar tarihi b no davasında bir hakaret davası sanığının ispat yükünü yerine getirirken bir beyanın doğruluğunu kanıtlayan savcı gibi hareket etmesinin beklenmemesi gerektiğini ortaya koymuştur nihai bir mahkumiyet kararı prensip olarak bir kişinin suç işlemiş olduğuna dair yadsınamaz bir kanıt oluşturur bununla birlikte maddenin fıkrasında yer alan masumiyet karinesinin gereksinimleri göz önüne alınsa bile hakaret davalarında suç teşkil eden davranış iddialarını kanıtlama biçimini bununla sınırlandırmak apaçık bir mantıksızlık olacaktır basında çıkan iddialar ceza yargılamalarında öne sürülen iddialarla eşit mevkiye konulamazlar ve b no davasında bir basın suçundan dolayı hapis cezası verilmesinin gazetecilerin ifade özgürlüğüyle ancak istisnai hallerde bağdaşabileceğini bu hallerin başında da nefret söylemi ya da şiddete tahrik halleri gibi başka temel hakların ciddi biçimde zarar görmüş olduğu durumların geldiğini ifade etmiştir göre klasik hakaret davalarında hapis cezası verilmesi doğası itibarıyla kaçınılmaz olarak caydırıcı bir etki effect yaratmaktadır göre yaptırım korkusundan kaynaklanan caydırıcı etkinin gazetecilerin ifade özgürlüğü alanındaki faaliyetleri üzerindeki etkisi açıktır bu sebeple başvurucuların ifade özgürlüğü hakkına yönelik müdahale haklı gerekçelere dayanıyor olsa bile romanya mahkemeleri tarafından başvurucular hakkında hükmedilen cezai yaptırımın ve gazetecilikten bir yıl süreyle men cezasının niteliği ve ağırlığı bakımından güdülen meşru amaçla orantısız olduğuna kanaat getirmiş bu nedenle de sözleşmenin maddesine yönelik bir ihlal tespitinde bulunmuştur daha yakın tarihli bir kararında ve b no mevcut davaya benzer davalarda izlenmek üzere sözleşmeye taraf devletlere daha açık bir yol göstermiştir mahkeme bir yayın sonucunda maddi ya da manevi zarara uğramış bir kişinin yanlış bilgiler yayınlayan gazeteci aleyhine en azından özel hukuk kapsamında bir dava açılabileceğini kabul edebilir bireyin zarar gördüğü kabul edilse bile mahkeme mevcut davadaki gibi ciddi cezai yaptırımlarla birlikte tazminat ödenmesini mevcut davanın koşullarında çekişme halindeki ifade özgürlüğünü de dikkate alarak orantısız bulmaktadır v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucunun maliki olduğu başvuruya konu taşınmaz ölçekli revizyon uygulama imar planında kamu hizmeti alanına ayrılmıştır başvurucu bu taşınmazın kamulaştırılması istemiyle belediyeye başvurmuş fakat bu yoldan bir sonuç elde edememiştir başvurucu bunun üzerine imar planında kamu hizmeti alanına ayrılan taşınmazın rayiç bedelinin ödenmesi istemiyle belediye aleyhine tam yargı davası derece mahkemelerince davanın reddine karar verilmiştir kararda başvurucunun uyuşmazlık konusu taşınmazı edindiği tarih itibarıyla taşınmaz için kısıtlılık durumunun mevcut olduğu vurgulanmıştır bu bağlamda mülkiyet hakkının geçmişte belirli bir süre engellenmiş olması durumunun eski malikler açısından gerçekleşmiş olmasına rağmen tarihli satış işlemi sonucu taşınmazı edinen başvurucu açısından kısıtlılık halinden kaynaklanan ve tazminatı gerektirir mağduriyetin gerçekleşmediği belirtilmiştir başvurucu nihai kararın tebliği üzerine bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk konu ile ilgili hukuk için bkz hüseyin ünal b no v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu kırk beş yıla yakın süredir gazetecilik yaptığını yirmi yılı aşkın süredir de adıyaman ilinin gerger ilçesinde süreli olarak yayımlanan gerger fırat sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü olduğunu ifade etmektedir adı geçen gazetede ağırlıklı olarak adıyaman ilindeki güncel siyasi ve ekonomik meselelere ilişkin haberler ve köşe yazıları yayımlanmaktadır başvurucu ortalama üç ayda bir yayımlanan ve yaklaşık abonesi olan gazetede yer alan haberlerin yine sahibi olduğu alan adı ile yayında bulunan sitesine aktarılarak sanal ortamda da gazetecilik faaliyetini yürüttüğünü belirtmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu tarafından tarihinde o dönemde milletvekili mm müşteki hakkında oğul m m sen nesin başlıklı bir yazı kaleme alınmış ve bu yazı bahsi geçen sitesinde de yayımlanmıştır yazı şöyledir m m sen dönek misin inek misin sen nesin dönek misin inek misin dün eski akit gazetesi başyazarı ve küçük bir kıza tecavüzle yargılanıp hapis yatan azgın boğa misali h tv ekranında yüzüne karşı ne demişti oğul mm sen dönek misin yoksa inek misin demişti tüm türkiye dinlemişti oğul mm gerçekten sen nesin önce belediyesi sonra fazilet partisi ardından hadep genel başkan yardımcılığı şimdi de adalet ve kalkınma partisi peki bütün bunlar neyin nesi oğul mm sen nerelisin kahtalı mı yoksa ağrı yerli misin musun yerin safin yoksa sözde akpdesin özde bdpde misin belki de hiç birisinde değilsin dün boşta gezerdin ama bugün tbmmde vekilsin daha dün bir bugün iki demeden kırkın çıkmadan açtın ağzını yumdun gözünü dün tayyip erdoğan başvuru numarası karar tarihi adıyaman da akpde başvuruda bulunan yüzlerce aday adayının üstünü çize çize haci bedir ailesini elinin tersiyle ite ite size yer açtı sırada vekil adayı yaptı seçtirip meclise attı siz ne yaptınız bir çuval inciri ettiniz liderinizin erdoğan ı arkadan vurdunuz ona adeta büyük ihanet ettiniz sözlerinizle erdoğan ı yerden yere vurdunuz ona vizyonsuz beyinsiz dediniz senin bu yaptıkların dostluğa arkadaşlığa ahbaplığa ve siyasi etiğe ve ahlaka uyar mı durup dururken bu sözler neyin nesi bu sözleri dün mü söyledin yoksa bugün mü sözlerini inkar etmiyorsun ama bu sözleri bugün söylediğini adeta ima ediyorsun peki dün mü bugün mü dün erdoğan kötüydü de bugün mü iyi oldu yoksa dün siz yanlış tınız da bugün mü doğru oldunuz atalarımız ne demiş geçmişte yaptıklarımız söylediklerimiz geleceğin teminatıdır demek ki yıllar önce h sizi çok iyi tahlil etmiş ve onun için oğul m dönek misin inek misin demişti bir gün önce liderin erdoğan ı vizonsuz beyinsizlikle suçlayıp yerden yere vuruyorsun ertesi günde havar havar edip erdoğan dan bin defa özür dilerim diyorsun ben cahillik ettim bağışla beni erdoğan diyorsun dün cahildin yoksa bugün bilgin mi oldun belki de çoban deyimiyle dün dündür bugün bugündür deyip geçiştiriyorsun peki sen nesin mi misin başvuru numarası karar tarihi rengini safını belli et halk rahat etsin yoksa sen renksiz misin ya da çok renkli misin ama senin dününe ve bugününe baktığımızda manzaraya uyan tanım ve h in yıllar önce yüzüne karşı söylediği dönek misin sözüne tıpa tıp uyduğunu görüyoruz acaba erdoğan bu işe ne der tanıdığım partisine hiç oy vermediğim ama dar günde safında yer alıp desteklediğim tayip erdoğan m m bu sözlerini asla yutmaz sineye çekmez ve patlatır o hokkalı şamarı m yüzüne vurur m m istediği kadar yalvarıp yakarsın hepsi boş erdoğan onu alt etmek bir yana ağır cezaya cezalandırır oğul m m pirinin oğluna döndün artık seni kabul etmez muhammedde seni tanımaz arada bir derede çaresiz ve susuz kaldın sen sen ol niyetin tek olsun yerin ve safin net olsun bir bu yanda bir o yanda durarak bu dünyada dostsuz öbür dünyada cennetsiz meleksiz ve imansız kalırsın müşteki anılan köşe yazısında yer alan bazı ifadelerin hakaret niteliğinde olduğunu ileri sürerek suç duyurusunda bulunmuş gerger cumhuriyet başsavcılığınca tarihli iddianame ile başvurucu hakkında sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan kamu davası açılmıştır gerger sulh ceza mahkemesi tarihli kararı ile başvurucu hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasında başvurucunun üzerine atılı eylemin tarihi işlenme yöntemi ve temel şekli itibarıyla gerektirdiği cezanın süresine göre tarihli ve sayılı yargı hizmetlerinin etkinleştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapılması ve basın yayın yoluyla suçlara dava ve cezaların ertelenmesi hakkında kanun kapsamında kalması nedeniyle sanık hakkındaki kovuşturmanın ertelenmesine karar vermiştir anılan karar tarihinde kesinleşmiştir müşteki tarihli dilekçe ile bahsi geçen köşe yazısında yer alan bazı ifadelerin hakaret niteliğinde olması nedeniyle kişilik haklarının zedelendiğini ileri sürerek başvurucu aleyhine manevi tazminat davası açmıştır anadolu asliye hukuk mahkemesi tarihli kararıyla davanın kısmen kabulü ile tl manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiştir kararın gerekçesi şöyledir taraf teşkili yapılmış davaya dayanak yapılan adlı internet sitesinin sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü ve eser sahibi tarihli başvuru numarası karar tarihi yayını ile internet sitesi üzerinden oğul mm sen nesin inek misin nesin senin dününe ve bu güne baktığımızda manzaraya uyan tanım ve h in yıllar önce yüzüne karşı söylediği sözünü tıpatıp benzediğini görüyoruz bir çuval inciri ettiniz artık seni kabul etmez muhammed de seni tanımaz içerikli yazı yazdığı yazılan yazıdaki yazının davacı ben m m yi kast ettiği olay sebebiyle gerger sulh ceza mahkemesin esas sayılı kararı ile hakaret suçundan soruşturma açıldığı karar sonucunda eylemi sabit görülerek süresine göre sayılı ceza kapsamında sanık hakkında kovuşturmanın ertelenmesine karar verildiği maddesi gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir olayda davacının kişilik haklarına saldırı olduğu sabittir hakim manevi tazminatın takdirinde olayın oluş şekli tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak davacıyı tatmin edebilecek davalıyı da caydırıcı nitelikte bir miktar karar verebilir somut olayda mahkememizce manevi tazminatın hükmedilmesi uygun görülmüş olup fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir başvurucunun temyizi üzerine karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilamı ile onanmıştır başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk tarihli ve sayılı türk borçlar kanununun maddesi şöyledir kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir hakim bu tazminatın ödenmesi yerine diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir b uluslararası hukuk avrupa hakları sözleşmesinin maddesi şöyledir herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir bu hak kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi için gerekli olan bazı formaliteler koşullar sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir avrupa hakları mahkemesine göre ifade özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardandır ifade özgürlüğüne ilişkin kararlarında ifade özgürlüğünün toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel şartlardan birini teşkil ettiğini yinelemektedir göre maddenin paragrafı saklı tutulmak üzere ifade özgürlüğü sadece toplum tarafından kabul gören zararsız veya ilgisiz kabul edilen bilgi ve fikirler için değil incitici şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerlidir bu yokluğu halinde demokratik bir toplumdan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir maddede güvence altına alınan bu hakkın bazı istisnalara tabi olduğunu ancak bu istisnaların dar yorumlanması ve bu hakkın sınırlandırılmasının ikna edici olması gerektiğini vurgulamıştır krallık b no van no b no ve başvuru numarası karar tarihi demokratik bir toplumda basının oynadığı temel rolün altını birçok kez çizmiştir göre her ne kadar başkalarının şöhret ve haklarının korunmasıyla ilgili olarak bazı sınırları aşmaması gerekse de basının görev ve sorumluluklarının bilincinde olarak kamu yararını ilgilendiren her konuyu iletme görevi vardır basının böyle konularda bilgi ve fikir yaymadan ibaret olan görevine kamunun bu fikir ve bilgileri alma hakkının da eklendiğini hatırlatmıştır göre bu görevi olmasa basın vazgeçilmez kamusal gözetleyici rolünü oynayamaz tromso ve b no pedersen ve b no van no radio b no davasında basın özgürlüğünün kapsamının demokrasi ile yakın ilişkisinin doğal sonucu olarak bir dereceye kadar abartıya ve hatta kışkırtmaya izin verecek şekilde geniş yorumlanması gerektiğini belirtmiştir mahkeme görev ve sorumlulukların ifade özgürlüğünün doğasından kaynaklandığını yineler madde tarafından kamusal yararlara ilişkin meselelerin aktarılması için gazetecilere sağlanan güvencenin şartı gazetecilik etiğine uygun olarak onların kesin ve güvenilir bilgi sağlamak konusunda iyi niyet sahibi olmalarıdır örneğin bkz blade tromso and ve b no ne var ki basın özgürlüğü belli dereceye kadar abartmaya hatta kışkırtmaya izin verir bkz özellikle and bir gazete makalesinde hakaret içerdiği iddia edilen beyanlara karşı bir kimsenin itibarının korunması hakkını özel yaşam kapsamında görmektedir b no göre kamusal bir tartışma bağlamında ve yayımlanan yazılar nedeniyle eleştirilmiş olsa bile bir kişinin itibarı kişisel kimliğinin ve manevi bütünlüğünün bir parçasını oluşturur b no axel springer b no ifade özgürlüğü ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin çatışması halinde şöhret ve itibarı söz konusu olan kişi bir siyasetçi ise ilke olarak ifade özgürlüğü lehine bir değerlendirme yapmaktadır b no kararında politikacıların kendilerine yöneltilen ağır eleştirilere tahammül etmek durumunda olduğunu vurgulamıştır basın özgürlüğü halka siyasal liderlerinin düşünce ve davranışlarını tanıma ve onlar hakkında fikir oluşturma imkanı verir daha genel olarak siyasal tartışma özgürlüğü sözleşmeye hakim olan demokratik toplum anlayışının tam da merkezinde yer alır bir siyasetçiyle ilgili eleştirilerin kabul edilebilir sınırları özel bir şahısla ilgili eleştiri sınırına göre daha geniştir bir siyasetçi özel şahıstan farklı olarak her sözünü ve eylemini bilerek ve kaçınılmaz bir biçimde gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açar siyasetçi kendisine yönelik eleştirilere karşı daha geniş bir hoşgörü göstermek zorundadır v | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu hikmet yıldırım ile diğer başvurucuların murisi tarihinde tapu iptali ve tescil davası açmıştır elbistan asliye hukuk mahkemesinin e sayılı dosyasına kaydedilen davaya başvurucu fidan demir başvurucu zeynep tarihlerinde müdahil olmuşlardır mahkeme tarihli kararı ile başvuru numarası karar tarihi davanın kabulüne karar vermiştir karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilamı ile bozulmuştur bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir anılan karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ilamı ile bozulmuştur bozma üzerine mahkemenin sayılı dosyasına kaydedilen davada yargılama devam etmektedir iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde karar tarihi bunun uzerine imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be surenin kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai uzerine bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz huseyin ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava surecinde yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu yaran kanunla topum olamaz anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin karar tarihi diger taraftan asil imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya huseyin una huseyin una imar konu edilen tapuda maddesi tekil huseyin una bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi huseyin una anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir huseyin una bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul huseyin una somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve karar tarihi esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan irin gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin mahkeme durumlarda kanun un maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir el hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya karar tarihi olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar sonu olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal ancak somut olayda ihlale yol idari eylem ve ileme kanun yolu sonra bireysel ilgili mahkemenin yeniden yoluyla tespit edilen ihlali ve ortadan bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl har ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal c bir ihlalinin ortadan yeniden istanbul idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine karar tarihi e tl han ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin hakyemez | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar vergi idaresince a banka nezdinde donem vergi incelemesi sonucunda ve tarihli vergi inceleme raporlan bu raporlarda personele ek haklar bu sebeple sigorta fonksiyonu ana finansman ise ve bankadan paylan menfaatlerin bir banka finanse bu bankaca menfaatlere olarak ifade bunun banka esas maa ve ikramiye dikkate bundaki ise her bir elde menfaatin net belirlenmesi rapora banka esas yararlananlar olup ise sadece buna etmektedir iv olarak muhtelif mahiyetinde bu ise tarihli ve gelir vergisi kanununun maddesinde artlan nedeniyle kanaatine vergi idaresince raporlardaki tespitler bu uzerinden gelir vergisi kesilerek beyan edilip vergi gelir vergisi tarhiyatlan aynca bu paylan belgelerde damga vergisi eksik de damga vergisi tarh vergilendirme ekli tablonun f bu tarhiyatlara ekli tablonun e vergi mahkemelerinde dava sonunda davalar reddedilerek ve sona erdiren nihai kararlar ekli tablonun b belirtilen tarihlerde ekli tablonun c tarihlerde anayasa mahkemesine bireysel karar tarihi iv ilgili hukuk ilgili hukuk bkz turkiye a b no turkiye a b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan vakfa vergiye tabi ve belirli olmayacak bir vergi tarh ve tahakkuk ettirilmesinden bu ve adil ihlal ileri b konusu ile ilgili ilkeler daha anayasa mahkemesi tarihli kararda ortaya turkiye a buna her ne kadar adil da ihlal ileri de ilgili buna anayasa mahkemesince vakfa olarak kabul edilip hususunun kural olarak kamu takdirinde ancak tarihten vergi incelemesinin kadar banka vakfa vurgu anayasa mahkemesi konu edilen vergilendirme bu vergiye tabi beklemenin kabul turkiye a olarak vakfa vergilendirilmesine vergilendirme donemi bir kanuni vakfa vergi tahsil edilmesi nedeniyle maddesinde alman ihlal karar vergi vanlan vergi cezalan aynca ise turkiye somut da amlan kararda ilkelerden gerektirir bir durumun konu vergileme bir kanuni sonucuna maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir karar tarihi c kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan b no ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet ihlalin idari eylem ve durumlarda kanun un maddesinin anayasa mahkemesi her somut dikkate alarak gerekenlere idari eylem ve ileme kanun yollan varsa ve bu yollar sonra bireysel incelenmesi sonucu ihlal tespiti yeniden yoluyla ilgili mahkemenin tespit edilen ihlali ve ortadan durumlarda bir ihlali ve ortadan yeniden yapmak ilgili mahkemeye derya ve digerleri b no buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir ise derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek gereken yapmakla mehmet dogan karar tarihi bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet yeniden karar verilmesi ve maddi tazminat talebinde vergilendirme ile ilgili idari ihlal sonucuna idare yol ihlale olarak etkili bir hukuk yolunun mevcut ancak davalar ihlalin giderilmemi bu durumda somut ihlalin idari tespit edilmekle birlikte yeniden yoluyla derece mahkemelerinin ihlali ve ortadan yeniden hukuki yarar bir yeniden uzere ekli tablonun e belirtilen mahkemelere karar verilmesi gerekir yeniden uzere yetkili karar verilmesinin ihlal yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir avukat yasin onay temsil edilen tl vekalet a mehmet temsil edilen tl vekalet avukat bahar temsil edilen tl vekalet tolga temsil edilen tl vekalet avukat mesut mutlu temsil edilen tl vekalet a zerrin deniz temsil edilen tl vekalet avukat medar acar temsil edilen tl vekalet avukat ban cantosun temsil edilen tl vekalet a levent temsil edilen tl vekalet karar verilmesi gerekir diger taraftan dosyadaki belgelerden tespit edilen ekli tablonun belirtilen har bedellerinin her bir ayn ayn karar verilmesi gerekir a kamuya belgelerde kimliklerinin gizli taleplerinin reddine karar tarihi b ihlal kabul edilebilir c maddesinde alman ihlal d bir ihlalinin ortadan yeniden ekli tablonun e yer alan mahkemelere e avukat yasin onay temsil edilen tl vekalet avukat mehmet temsil edilen tl vekalet avukat bahar temsil edilen tl vekalet tolga temsil edilen tl vekalet avukat mesut mutlu temsil edilen tl vekalet avukat zerrin deniz temsil edilen tl vekalet avukat medar acar temsil edilen tl vekalet avukat levent temsil edilen tl vekalet f ekli tablonun belirtilen bedellerinin her bir ayn ayn g takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz h bir adalet tarihinde karar verildi bakan engin recep | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu tarihinde afganistanda askerlik görevi sırasında rahatsızlanması üzerine ilk müdahalenin ardından ambulans uçakla ankara gülhane askeri tıp akademisi gata komutanlığı beyin ve sinir cerrahisi bölümüne sevk edilmiş burada bir süre tedavi olduktan sonra hava değişimine gönderilmiştir başvuru numarası karar tarihi hava değişim bitimini müteakip gatada yapılan muayenesi sonrasında düzenlenen tarihli rapor ile başvurucu hakkında sifon ve kaynaklanan arter anevrizması tanısıyla askerliğe elverişli değildir kararı verilmiş söz konusu rapor tarihinde onaylanarak kesinleşmiştir diğer taraftan başvurucunun tedavisi devam etmekte iken terhis tarihinin gelmesi nedeniyle tarihinde başvurucu hakkında normal terhis işlemi tesis edilmiştir başvurucunun müracaatı üzerine tarihinde göztepe eğitim ve araştırma hastanesince özürlü sağlık kurulu raporu düzenlenmiş ve başvurucunun oranında vücut fonksiyon kaybına uğradığı tespiti başvurucu vücut fonksiyon kaybına askerlik görevini ifa ettiği afganistandaki tıbbi müdahalenin sağlık hizmetlerinin ve hastane koşullarının yetersiz oluşunun da etkili olduğu iddiasıyla tarihinde idareye başvurarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de başvurusu altmış günlük yasal süre içinde cevap verilmemek suretiyle reddedilmiştir başvurucu aynı taleple tazminat davası açmış askeri yüksek mahkemesi dairesi tarihli ve sayılı kararıyla davayı süre aşımı yönünden reddetmiştir karar ile alınmış olup kararın ilgili kısmı şöyledir dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda davacının tarihinde afganistanda görev sırasında rahatsızlandığı geçirmiş olduğu sak nedeniyle nato hastanesinde ilk müdahalesinin yapıldığı müteakibinde ambulans uçakla ankara gata komutanlığı beyin ve sinir cerrahisi bölümüne nakil edildiği bu hastanede yapılan tedavi sonrasında tsk rehabilitasyon merkezine sevk edildiği tedavisinin burada da ay kadar sürdüğü ve davacının bu süreçte toplam ay süre ile hava değişimine gönderildiği hava değişim sürelerinin bitimini müteakip ankara gata komutanlığı askeri hastanesinde yapılan muayenesi sonrası aynı hastane tarafından düzenlenen tarih ve sayılı rapor ile sifon ve kaynaklanan arter anevrizması tanısı ile askerliğe elverişli değildir kararı verildiği söz konusu raporun şubat tarihinde onaylanarak kesinleştiği haziran tarihinde ise davacının başvurusu üzerine göztepe eğitim ve araştırma hastanesince özürlü sağlık kurulu raporu düzenlendiği ve geçirilmiş arter tanısı ile vücut fonksiyon kaybına uğradığının tespit edildiği bunun üzerine maddi ve manevi tazminat talebiyle tarihinde davacı vekili tarafından davalı idareye müracaat edildiği günlük yasal sürede cevap verilmemesi üzerine tarihinde bu davanın açıldığı anlaşılmıştır açıklanan olayda süre yönünden bir değerlendirme yapıldığında elverişsizlik raporunun düzenlendiği ve terhis işlemlerine başlandığı tarih itibariyle davacının zararını öğrendiği anlaşılmakla birlikte mahkememizin yerleşik içtihatlarında da benimsendiği üzere davacının lehine yorum yapılarak zarardan raporun onay tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabulünün gerektiği zararın rapor onay tarihinde kesin bir biçimde öğrenilmiş olması sebebi ile sonradan bu kesinliği ede mahiyetteki yeni birtakım işlemlerin yapılmış muhatabına bildirilmiş başvuru süresini ve dolayısıyla dava açma süresini etkilemeyeceği askerliğe elverişsizlik raporunun tsk sağlık komutanlığına başvurulmak suretiyle tarihinde öğrenilmiş olmasının yine davacının başvurusu üzerine göztepe eğitim ve araştırma hastanesi tarafından düzenlenen ve onay tarihli elverişsizlik raporunda geçirilmiş olarak tanımlanan rahatsızlıktan başvuru numarası karar tarihi kaynaklı olduğu belirtilen tarihli özürlü sağlık kurulu raporunun zararı öğrenme ve dolayısıyla dava açma süresine bir etkisinin bulunmadığı sayılı kanununun maddesinin amir hükmü ve mahkememizin istikrar kazanmış olan içtihatları uyarınca davacının tarihinden itibaren bir yıl içerisinde müracaatta bulunmasının gerektiği davacının ise bu bir yıllık süre geçtikten sonra tazminat istemli tarihli dilekçesiyle davalı idareye müracaat ettiği bu şekilde bir yıl içinde yetkili makama müracaat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır karşıoy gerekçesi şöyledir dava konusu olayda davacının askerliğe elverişli olmadığına ilişkin kesinleşen sağlık kurulu raporunun davacıya tebliğ edilip edilmediğinin dosyadaki belgelerle anlaşılamadığı davacı vekilinin beyanlarına göre daha sonra davacının babası aracığıyla yılı başlarında bir rapor temin edildiği bunun onay tarihinin okunmadığı müteakiben yazılı müracaatları üzerine tarihli tsk sağlık yazısı ile söz konusu raporun tarihinde davacıya ulaştığı dosyada bu iddiaların aksini ortaya koyan herhangi bir belge de olmadığı davacı vekilinin beyanlarının doğru olması durumunda yani kesinleşen raporun davacıya tebliğ edilmemesi durumunda ilk olarak yılı başlarında temin edilen raporla davacının zararını sebebiyle birlikte öğrenmiş olacağı kabul edilerek tarihinde idareye yapılan zorunlu müracaat yıl içinde ve zımni ret sonrasında tarihinde açılan davanın süresinde olacağı değerlendirildiğinden davacı vekilinin raporun tebliğ edilmediğine ilişkin iddiaları araştırılmadan davanın süresinde açılmadığı yönünde tesis edilen sayın çoğunluk kararına katılamadık karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk anayasanın maddesinin son fıkrası şöyledir kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür tarihli ve sayılı askeri yüksek mahkemesi kanununun maddesinin a bendi şöyledir kesin işlem yapmaya yetkili makamlarca tesis edilen idari işlemlerin geri alınması kaldırılması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açmak için belli olan süre içinde istenebilir bu müracaat işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurur altmış gün içinde cevap verilmez ise istek reddedilmiş sayılır reddi üzerine dava açma süresi başlar ve müracaat tarihine kadar geçmiş olan süre de hesaba katılır sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir askeri yüksek mahkemesinde dava açma süresi her çeşit işlemlerde yazılı bildirim tarihinden itibaren kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde altmış gündür sayılı kanunun maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi şöyledir eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların askeri yüksek mahkemesinde dava açmadan önce bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya başka suretle tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde yetkili makama başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri lazımdır bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliği tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası başvuru numarası karar tarihi açabilirler iv | Violation |
a olaylar başvuru dilekçesi ekleri ile başvuruya konu dosya içeriğinden tespit edilen ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu başvuru tarihlerinde ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumunda hükümlü olarak bulunmaktadır diyarbakır gümrük müdürlüğü yurt dışından gelen kolilerin kontrolü esnasında yayının yasak olabileceğini değerlendirerek yayınları diyarbakır cumhuriyet başsavcılığına göndermiştir diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı kitaptan hakkında toplatma ve yasaklama kararı bulunduğunu tespit ederek hakkında karar bulunmayan üç kitabın tarihli ve sayılı terörle mücadele maddesi ile görevli cumhuriyet savcılığına gönderilmesine karar vermiştir cumhuriyet savcılığının sayılı maddesi ile görevli sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunmak beşinci kitap kitap ve konuşmalar belgeler zafer kazanan tarzın özdilidir isimli pkk terör örgütü lideri abdullah öcalan tarafından yazılan iki ayrı kitaba ilişkin yaptığı inceleme sonucunda kitaplarda sürekli terör örgütünün propagandasının yapıldığı terör örgütünden ve terör örgütü mensuplarının yaptığı eylemlerden övgüyle bahsedildiği terör örgütünün bundan sonra izleyeceği yolun nasıl olması gerektiğinin belirtildiği ve bu bağlamda kitapların sayılı maddesine ve tarihli ve sayılı basın maddesine muhalefet ettiği değerlendirilerek her iki kitaba el konulmasına ve toplatılmasına karar verilmesi talep edilmiştir diyarbakır nolu hâkimliği sayılı maddesi ile görevli cumhuriyet savcılığının değerlendirmesiyle aynı yöndeki gerekçelerle tarihli ve değişik sayılı kararı ile anılan kitaplara el konulmasına ve toplatılmasına karar vermiştir hâkimliğin anılan kararından sonra evrak cumhuriyet savcılığına gönderilmiş ve soruşturma sayılı soruşturma başlatılmıştır cumhuriyet savcılığı soruşturma sonucunda tarihli kararı ile kitapların yurt dışından geldiği ve kitapların kim tarafından basıldığının tespit edilemediği kitapların gönderildiği kişinin olaydan bilgisi olmadığına dair savunmasına karşı bir delil olmadığı gerekçesiyle olayla ilgili kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir diyarbakır cumhuriyet başsavcılığı karar ile birlikte diyarbakır nolu hâkimliğinden sayılı maddesi ile görevli kitapların müsaderesini talep etmiştir hâkimlik tarihli ve değişik sayılı kararı ile kitapların müsaderesine karar vermiştir kitaplar tarihinde yakılarak imha edilmiştir anılan kitaplardan devrim manifestosu kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunma isimli kitabın nolu hâkimliğinin tarihli ve sayılı kararı ile toplatılmasına ve el konulmasına ilişkin kararına karşı yapılan bireysel başvuru konusunda anayasa mahkemesi abdullah öcalan b no kararında maddesinde tanımlanan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir bunun üzerine diyarbakır başvuru numarası karar tarihi sulh ceza hâkimliği tarihli ve değişik sayılı kararı ile diyarbakır nolu hâkimliğinin tarihli toplatma ve el koyma kararının kaldırılmasına karar vermiştir başvurucuya gelen derginin yılı ve sayıları ile gazetenin aralık ocak şubat mart nisan mayıs ve haziran tarihli toplam kırk bir nüshasında diyarbakır nolu hâkimliğinin tarihli kararı ile el konulmasına ve toplatılmasına karar verilen kitabın bazı bölümleri yayımlanmıştır ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli kapalı ceza kurumu eğitim kurulu eğitim kurulu anılan kitabın bölümlerinin yayımlandığı dergi ve gazetenin ilgili sayfalarının başvurucuya verilmesini uygun görmemiştir kararların ilgili kısımları şöyledir kurumumuzda yukarıda isimleri yazılı gelen dergi gazete incelenmek üzere ceza kurumumuz eğitim kuruluna gelmiştir derginin gazetenin incelenmesi neticesinde sayfalar arası abdullah öcalanın yazdığı diyarbakır nolu hakimliğinin tarih ve sayılı el konulması ve toplatılmasına kararı bulunan kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunmak beşinci kitabın sayfalarından birebir alıntılar olduğu tespit edilmiş olup söz konusu dergi gazete sahibi hükümlülerin dilekçesi ile talep etmesi halinde derginin gazetenin sayfalarının çıkarılarak kendisine verilmesine herhangi bir talebi olmaması halinde derginin kütüphane deposuna kaldırılmasına sayılı kanunun ile tüzükün maddeleri gereğince karara tebliğ tarihinden itibaren gün içerisinde sincan hakimliğine itiraz edebileceğinin tebliğine oy birliği ile karar verilmiştir eğitim kurulunun yukarıda belirtildiği şekilde verilen kararları başvurucuya ayrı ayrı tebliğ edilmiş ve başvurucu kararlara karşı sincan hâkimliğine batı hâkimliği ayrı ayrı şikâyette bulunmuştur şikâyetleri inceleyen hâkimlik değişik tarihli ve sayılı kararları ile başvurucunun şikâyetlerinin reddine karar vermiştir kararların ilgili kısımları şöyledir yapılan incelemede ankara nolu f tipi yüksek güvenlikli ceza kurumu eğitim kurulunun tarihli ve sayılı kararı ile daha önce diyarbakır nolu hakimlik tarafından el konulması ve toplatılması kararı bulunan ve terör örgütü sözde lideri abdullah öcalan tarafından kürt sorunu ve demokratik ulus çözümü kültürel soykırım kıskacında kürtleri savunmak beşinci kitap isimli kitabın sayfalarından birebir alıntılar olduğu gerekçesi ile derginin gazetenin sayfalarının çıkarılarak hükümlüye verilmesine karar verilmiştir sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin hakkında kanunun hükümlü mahkemelerce yasaklanmamış olması koşuluyla süreli ve süresiz yayınlardan bedelini ödeyerek yararlanmak hakkına sahiptir düzenlemesi yer almaktadır kanundaki bu düzenlemeye göre hükümlünün adına gelen yayınlardan yararlanabilmesi için yayının mahkemelerce yasaklanmamış olması şarttır eğitim kurulu kararına konu yazının da yasaklanmış bir kitaptan alındığı anlaşılmış olup kanundaki düzenleme gözetildiğinde eğitim kurulunun kararında hukuka aykırılık sözkonusu değildir bu nedenle şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir başvurucu hâkimliğinin ret kararlarına karşı ayrı ayrı itiraz yoluna başvurmuştur inceleyen sincan ağır ceza mahkemesi ankara batı ağır ceza mahkemesi hâkimliğinin kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle başvurucunun itirazlarının ayrı ayrı reddine karar vermiştir bu kararlar başvurucuya ayrı ayrı tebliğ edilmiştir başvuru numarası karar tarihi başvurucu süresinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk anayasa mahkemesinin tarihli ve sayılı kararında belirtilmiştir iv | Violation |
formu ve eklerinde ifade ekliyle olaylar karar tarihi maliki konu revizyon uygulama imar kamu hizmeti bu istemiyle belediyeye fakat bu yoldan bir elde bunun imar kamu hizmeti aynlan bedelinin istemiyle belediye aleyhine tam derece mahkemelerince karar verilmesine yer kararda tarihli ve proje desteklenmesi ile kanun ve kanun dair kanunla tarihli ve kanununa bu uygulama imar umumi hizmetlere ve resmi kurumlara aynlan be kanuna eklenen madde bu maddenin tarihten itibaren ve bu maddenin tarihten ancak karara veya karan davalara da bu madde nihai bireysel iv ilgili hukuk konu ile ilgili hukuk bkz in ona b no v inceleme gereke mahkemenin tarihinde incelenip a iddialan imar kamu hizmeti tekil bu sebebiyle gibi ihlaline yol ifade bunun dava yasal geriye nedeniyle adil ilkesi ve hak arama ihlal de ileri b hakla maddesi herkes ve miras sahiptir bu haklar ancak kamu y la kanunla toplum olamaz karar tarihi anayasa mahkemesi hukuki nitelendirmesi ile olay ve hukuki tavsifini kendisi takdir eder tahir canan b no adil ilkesi ve hak arama ihlal ileri ancak somut olayda ilkesinin ihlaline yol muamelenin diger taraftan imar kamu hizmeti alam olarak sebebiyle maliki gibi ve ondan tasarruf ihlali kabul edilebilirlik dayanaktan yoksun ve kabul karar verilmesini gerektirecek baka bir nedeni de ihlal kabul edilebilir karar verilmesi gerekir esas anayasa mahkemesi aym konu ile ilgili daha ve uygulanacak ilkeleri ortaya ona imar konu edilen tapuda maddesi tekil ona bu uygulama imar kamu hizmeti alam olarak tekil kabul konusu sebebiyle yararlanmaya genel kural incelenmesi ona anayasa mahkemesi tarihli ve imar kanunu ile kanuna eklenen maddeye olan kanunilik aynca kamu hizmetine tahsis edilmesine kamu bir ona bununla birlikte anayasa mahkemesinin tarihli ve karan ile amlan madde iptal bu uygulama imar itibaren be fazla sure imar kamu hizmetine aynlan ve herhangi bir tazminat da olarak am bir kanaatine bu sebeple ile kamunun yaran gereken adil dengenin aleyhine ve kabul ona somut da ait uygulama imar kamu hizmeti be akm bir beri ve kendisine herhangi bir tazminat da dikkate bu ilkelerden gerektirir bir durumun konusu sonucuna karar tarihi maddesinde alman ihlal karar verilmesi gerekir kanunun maddesi tarihli ve anayasa mahkemesinin ve usulleri maddesinin ve esas inceleme sonunda ihlal ya da karar verilir verilmesi halinde ihlalin ve ortadan gerekenlere tespit edilen ihlal bir mahkeme ihlali ve ortadan yeniden yapmak dosya ilgili mahkemeye yeniden hukuki yarar bulunmayan hallerde lehine tazminata veya gene mahkemelerde dava yolu yeniden yapmakla mahkeme anayasa mahkemesinin ihlal ihlali ve ortadan dosya karar verir anayasa mahkemesinin mehmet dogan b no ihlal sonucuna ihlalin ortadan belirlenmesi hususunda genel ilkeler buna bireysel bir temel hak ve ihlal karar takdirde ihlalin ve ortadan edilebilmesi temel kural eski hale getirmenin yani ihlalden duruma bunun ise devam eden ihlalin ihlale konu veya ve yol ortadan varsa ihlalin sebep maddi ve manevi giderilmesi aynca bu uygun diger tedbirlerin gerekmektedir mehmet dogan anayasa mahkemesi ihlalin ve idarenin veya yasama yerine tesis edemez anayasa mahkemesi ihlalin ve gerekli tesis edilmesi karan ilgili mercilere mehmet dogan ihlalin ve ortadan gerekenlere ihlalin belirlenmesi gerekir buna ihlal idari eylem ve veya yasama kaynaklanabilir ihlalin belirlenmesi uygun giderim yolunun belirlenebilmesi mehmet dogan ihlalin mahkeme durumlarda kanunun maddesinin ile maddesinin a bendi kural olarak ihlali ve ortadan yeniden bir ilgili mahkemeye mehmet dogan karar tarihi buna anayasa mahkemesince ihlalin tespit hallerde yenilenmesinin hususundaki takdir derece mahkemelerine ihlalin tespit eden anayasa mahkemesine derece mahkemeleri ise anayasa mahkemesinin ihlal ihlalin gidermek uzere gereken yapmakla mehmet dogan bu derece mahkemesinin gereken ey bir temel hak veya ihlal veya idari makamlar bir temel hak veya olarak ihlali tespit edilen derece mahkemesi sonraki ise anayasa mahkemesi tespit edilen ihlalin gidermek gereken yapmak mehmet maddi ve manevi tazminat talebinde somut olayda ait imar kamu hizmeti tazminat derece mahkemeleri dava sonra giren kanun maddesini dava karar verilmesine yer karar olarak temeli olan imar kamu hizmetine idari bir idari bir nedeniyle ihlal bu durumda ihlalinin ortadan yeniden hukuki yarar buna yeniden ise kanunun maddesinin ihlalin ve ortadan bu kapsamda derece mahkemelerince gereken ihlal sonucuna uygun olarak tazminata ibarettir tazminat belirlenmesi hususu ise bu konuda derece mahkemelerinin takdirindedir bu sebeple bir yeniden uzere ilk derece mahkemesine karar verilmesi gerekir yeniden uzere yetkili karar verilmesinin ihlal sonucu yeterli bir giderim tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekir dosyadaki belgelerden tespit edilen tl ve tl vekalet toplam tl giderinin karar verilmesi gerekir a ihlal kabul edilebilir b maddesinde alman ihlal karar tarihi c bir ihlalinin ortadan yeniden idare mahkemesine d tazminat taleplerinin reddine e tl ve tl vekalet toplam tl giderinin f takiben hazine ve maliye tarihinden itibaren ay gecikme halinde bu sona tarihten tarihine kadar sure yasal faiz g bir adalet tarihinde karar verildi bakan dye dye burhan ustun serdar hicabi dursun dye dye hasan tahsin yusuf sevki hakyemez | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvurucu tesis grup müdürlüğü bünyesinde taşeron firma tarafından işletilen işyerinde kaloriferci olarak çalışmakta iken tarihinde başvuruda bulunmuştur başvurucunun sayılı şikayet içeren dilekçesi şöyledir merhaba ismim nur ben samsun grup müdürlüğünde taşeron firmaya bağlı ısı merkezinde vardiyalı çalışıyorum ben arkadaşım geçen sene ihalede biz asgari ücretin yüzde yol ve yemek verilecekti fakat olmadı asgari ücretten verdiler verilen aylıklar hiç birbirini tutmadı her ay farklı verildi bu sene de ocak ayında ihale başvuru numarası karar tarihi bizi söylediler ayn olacakmış ihale fakat şartnamesi geçen sene ile aynı olacakmış ama geçen sene ve bu sene yemekhanede çalışan yüzde asgari ücretin üstünde verdiler bu senede aynısı olacakmış ama bize yok bizim iş risk faktörü var bile belirli bir bedelden ödemesi lazım ama ödemiyor yapılan şartname tamamen idare ve taşeron firmayı koruyor bizi ise düşünen yok de biz listede vardiyalı olduğumuz halde sabah ve akşam arası gösteriyor bu nasıl adalettir bizim iyileştireceklerine aksine kötüleşiyor de başka ve eüaş ta bizim gibi çalışanlar bizden fazla alıyorlar ihale şartnamesi bizden farklımı çifte standart size soruyorum müfettiş geliyor yedirip içirip yolluyorlar bize yok biz şikayet edersek tehdit ediyorlar bizi tamamen amele yerine koyuyorlar ve ve iyileştirilmesini ve şartnameye yansımasını istiyorum lütfen şurda ay kaldı lütfen erken cevap yazınız yazılan şikayet dilekçesinin ardından tarihinde tarihli ve sayılı kanununun maddesinin numaralı fıkrasının e bendi uyarınca haklı fesih şartları oluştuğundan bahisle başvurucunun iş akdi sona erdirilmiştir bunun üzerine başvurucu iş akdinin fesih edilmesinin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesi istemiyle dava samsun mahkemesi tarihli ve sayılı kararıyla feshin geçersizliğine ve başvurucunun işe iadesine karar vermiştir kararın gerekçesinin ilgili yerleri şöyledir davacı işyerindeki iş şartlan ve diğer çalışanlarla olan arasındaki sosyal eşit hale getirilmesi asıl maksatlı talebini e gizli olarak göndermiştir ve söz konusu müracaatta çalışma beğenmediğini belirtmekle işyerindeki kontrol ve denetimlerle ilgili müfettişlerle işverenini şikayet niteliğinde ve de titizlikle yerine getirilmesi için ve eüaş ta bizim gibi çalışanlar bizden fazla alıyorlar onların ihale şartnamesi bizden farklımı çifte standart size soruyorum müfettiş geliyor yedirip içirip yolluyorlar bize yok biz şikayet edersek tehdit ediyorlar bizi tamamen amele yerine koyuyorlar ve iyileştirilmesini ve şartnameye yansıtılmasını istiyorum lütfen şurada ay kaldı lütfen erken cevap verin şeklinde yazı yazdığı söz konusu yazının üzerine muhatabı olan tarafınca gerekli soruşturma yapılırken davalı ve bu arada diğer şirkete de bildirilmiş olduğu anlaşılmaktadır davalı taraf söz konusu yazıyı iş akdinin devamının mümkün kılmayacak şekilde maddesindeki haklı sebep kabul edilerek bu hususta ayrıntılı savunması alınmadan iş akdinin fesih edildiği görülmektedir davacının kabul edilen feshe sebep gösterilen eylemi işveren açısından haklı sayılabilecek sadakati bağlılığı ortadan kaldırabilecek bir sebep değildir çünkü ekonomik durumunun sosyal durumunun düzeltilmesi aynı işyerinde benzer şartlarda haklarına kavuşma maksatlı gizli sayılabilecek nitelikte ve de işin kısa kalan ihale şartnamesine yakın dönemde ele alınması varsa yapılabileceklerin yapılması için kanunen kurulmuş işçilerin de müracaat edebileceği e sadece dikkati çekmek için ağırlanıp gerekli titizlik gösterilmeden işlemsiz geri gidildiği hususunda işverence duyulduğunda kabul edilmez olan cümlelerle fakat hakaret sayılmayacak nitelikte bildirilmiştir günlük hayatta bu tür işin önemini belirten yazışmalar denetim ve kontrol makamına bildirilebilmektedir davacının da yaptığı bunu gizli fakat açık sözlerle yardım mahiyetindedir davalı tarafın yapacağı iş davacının usulünce bu konudaki savunmasını alıp geçerli sebep kabulü halinde iş akdinin feshi olmalıydı fakat davalı kurum bu konuda savunmasını almadan sayılı maddesinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri başlıklı e maddesine göre iş akdini sonlandırmıştır fesih şekli geçerli değildir geçerli sebep olsa bile sayılı kanunun maddesi gereğince fesih sebebinin açık ve net olarak belirtilmemesi ve de yazılı olarak savunmasının alınmaması sebebi ile geçersiz sayılması gerekmektedir başvuru numarası karar tarihi karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararıyla bozulmuş ve aynı ilamda işin esasına geçilerek davanın reddine karar verilmiştir kararın gerekçesinin ilgili kısımları şöyledir mahkemece söz konusu başvuru yardım mahiyetinde olduğu değerlendirilerek haklı fesih nedeni olarak kabul edilmemiştir işveren hakkındaki şikayeti yasal sınırlar içerisinde kaldığı sürece hak arama özgürlüğü olarak nitelendirilebilir ancak şikayet hakkı kullanılırken hakaret ve sataşma içerikli beyanlarda bulunulmaması gerekir davacı işçi tarafından yapılan başvuru içeriğindeki müfettiş geliyor yedirip içirip yolluyorlar bize bıraktıkları yok biz şikayet edersek tehdit ediyorlar bizi tamamen amele yerine koyuyorlar şeklindeki beyanlar işverene yönelik hakaret ve sataşma içermektedir bu duruma göre fesih haklı nedene dayalıdır hal böyle olunca feshin haksız olduğu kabul edilerek davacının işe iadesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır nihai karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk sayılı kanunnun haklı nedenle derhal fesih hakkı başlıklı maddesinin il numaralı fıkrasının b e bentleri şöyledir ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri b işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması yahut işveren hakkında şeref v haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve bulunması e işverenin güvenini kötüye kullanmak hırsızlık yapmak işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir başvurucu tarihinde doğan bir kız çocuğunun annesidir ve çocuğun velayeti başvurucuda bulunmaktadır çocuğun babası tarihinde çocuk ile aralarında şahsi ilişki kurulması talebiyle ümraniye aile mahkemesinde dava açmıştır babanın talebi üzerine mahkemenin tarihli kararıyla tatil döneminde baba ve çocuğun görüşmelerini teminen çocuğun tarihinde saat tarihi saat kadar babasına verilmesine karar verilmiştir başvurucu çocuğun babasına çocuğun altını değiştirdin mi şeklinde mesaj göndermiş bu mesaja karşılık olarak çocuğun babası ise başvurucuya ben ikincisini başvuru numarası karar tarihi çocuğun halası değiştirtti ben memelerini yiyorum diye şeklinde bir telefon mesajı göndermiştir başvurucu tarihli dilekçesiyle aile mahkemesine müracaat etmiş ve söz konusu telefon mesajından bahisle babanın çocuğuna böyle sözler söylemesinin uygun olmadığını belirtmiştir ayrıca çocuğun sekiz gün süreyle aralıksız olarak anneden ayrı kalmasının çocukta travma yaratacağını iddia etmiş ve şahsi ilişki kurulmasına dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir ümraniye aile mahkemesinin tarihli ara kararıyla başvurucunun dilekçesindeki iddiaların ciddiyeti çocuğun psikolojik durumu dikkate alınarak tarihli şahsi ilişki kurulmasına dair kararın tedbiren kaldırılmasına şahsi ilişki konusunun uzman bilirkişi raporu alındıktan sonra yeniden değerlendirilmesine hükmedilmiştir aile mahkemesi bünyesinde görev yapan uzman psikolog tarafından hazırlanan tarihli raporda taraflar arasında devam eden bir çatışmanın olduğu aralarındaki anlaşmazlığın çocuk üzerinden sürdürüldüğünün anlaşıldığı belirtilmiştir çocuğun rapor tarihinde üç yaşını tamamlamış olduğu bakımının davalı anne tarafından sağlandığı çocuğun davacı babayla düzensiz aralıklarla biraraya geldiği bu nedenle babayı baba olarak tanımakla birlikte henüz güven ilişkisi geliştiremediğinin saptandığı ifade edilmiştir taraflar arasındaki anlaşmazlık dikkate alındığında çocuğun babasıyla görüşmelerinde davalı annenin yanlarında bulunmasının bir fayda sağlamayacağı ancak çocuğun yaşının küçük olması ve babayla henüz güven ilişkisinin kurulamamış olması nedeniyle sekiz yaşına gelinceye kadar güven duyduğu bir başka yetişkinin gözetiminde önce yarım gün daha sonra tam gün yatılı olmayacak şekilde kademeli olarak ilişkisinin uygun olacağı sekiz yaşından sonra ise yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulabileceği görüşü bildirilmiştir bunun yanı sıra raporda babanın yazdığı mesaj içeriği ile ilgili olarak mesajda geçen sözlerin eğitsel açıdan yanlış bir yaklaşım olmakla birlikte kültürel olarak normalleşmiş bir sevme biçimi olabileceği gibi istismar belirtisi de olabileceği çocuğun yaşı gereği kendini sözel olarak ifade etmekte yetersiz olması nedeniyle tek seferlik görüşmede bu konuda sağlıklı bilgi almanın mümkün olmadığı belirtilmiş ve değerlendirme yapılamadığı bildirilmiştir ancak bu konu bakımından çocuğun üniversitesi adli tıp ana bilim dalı tarafından takibe alındığı buranın raporunun dikkate alınması gerekeceği ifade edilmiştir mahkemenin tarihli duruşmasında babaya söz konusu telefon mesajı gösterilmiştir davacı baba annenin çocuğun altını değiştirdin mi şeklindeki mesajına karşılık olarak mesaj yazdığını çocuğun altını kız kardeşinin değiştirdiğini memelerini yiyorum şeklinde değil memişlerini yiyorum şeklinde mesaj çektiğini çocuğun iyi olduğunu onunla oynadığını anlatmak için bu şekilde mesaj yazdığını belirtmiştir mahkemenin tarihli duruşmasında baba ile çocuk arasında kararda belirtilen tarihlerde pazar günleri üç saat süreyle davalı annenin de bulunduğu bir ortamda şahsi ilişki kurulmasına tedbiren karar verilmiştir çocuk hakkında babanın uygun olmayan sözler söylediği isnadı üzerine çocuk istismarı şüphesi konusunda üniversitesi tıp fakültesi çocuk ruh sağlığı ve hastalıkları ana bilim dalında görevli uzmanlar tarafından çocuk hakkında takibe başlanmış ve ayrıca beş seanslık oyun terapisi yapılmıştır anılan kurum uzmanı tarafından hazırlanan tarihli bu tarihte çocuk üç yaş iki aylıktır bilirkişi raporunda çocukta anneden ayrılık kaygısı saptandığı annenin söylemleri uyarınca babanın çocuğuna duygusal ve cinsel istismara uyan yaklaşımlar sergilediğinin anlaşıldığı çocuğun babasıyla anne eşliğinde görüşmesinin uygun görüldüğü bildirilmiştir başvuru numarası karar tarihi aynı birim tarafından verilen tarihli bu tarihte çocuk beş yaşındadır bilirkişi raporunda ise çocukta anneden ayrılma kaygısı bulunduğu velayetinin annesinde kalmasının çocuğun ruhsal ve bedensel gelişimi bakımından uygun olacağı kanaati bildirilmiştir söz konusu raporda çocukla yapılan görüşmede çocuğun babasıyla ilgili kötü hareketler yapıyor annemden uzaklaştırıyor ben onun yanında sıkılıyorum şeklinde ifadelerde bulunduğu belirtilmiştir aile mahkemesi bünyesinde görev yapan sosyal hizmet uzmanı tarafından hazırlanan tarihli inceleme raporunda şu tespitler yer almıştır taraflar arasında anlaşmazlık ve çekişme bulunduğu çocuğun beş yaşında olduğu fiziksel gelişiminin yaşına uygun olduğu annesini çok sevdiği babasını tanıdığı ancak uzun zamandır görmemesi nedeni ile bir güvensizlik ve yabancılaşma hissettiği belirtilmiştir gözlemlendiği kadarıyla babanın eğitimli düzenli bir aile yaşantısı olan sosyal ilişkileri iyi kızını saf ve temiz duygularla seven bir profilde olduğu bildirilmiştir taraflar arasında çok ciddi anlaşmazlık bulunduğundan çocuğun annesinin yanında babası ile görüşmesinin çocuğa bir yarar sağlamayacağı bununla birlikte çocuğun anneden ayrılarak uzun süre görmediği ve güvenmediği baba ve onun akrabalarının yanında yatılı kalmasının veya başka bir şehre tatile gitmesinin de şu aşamada çocuğun psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebileceği kanaati ifade edilmiştir buna göre çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasının önemli olduğu ancak baba ile yakınlaşıp kaynaşabilmesi için şahsi ilişkinin ilk üç aylık sürede ayda iki kez hafta sonu yatılı olmayacak şekilde ve bir uzman görevli eşliğinde gerçekleştirilmesinin uygun olacağı yatılı ilişki hususunda ise sonraki aşamalarda durumun yeniden değerlendirilmesi gerekeceği görüşü önerilmiştir mahkemenin tarihli kararıyla dava usulden reddedilmiştir karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli kararıyla bozulmuştur bozma üzerine anadolu aile mahkemesinde yapılan yargılamada tarihli duruşmada çocuk ile babası arasında nasıl şahsi ilişki kurulması konusunda tereddüde mahal verilmeyecek ve her iki tarafın kaygılarını giderecek şekilde detaylı heyet raporu alınmasına karar verilmiştir bu doğrultuda mahkemece üniversitesi tıp fakültesi adli tıp ana bilim dalında görevli üç adli tıp uzmanı ve iki çocuk psikiyatrisi uzmanı hekimlerden oluşan beş kişilik heyetten bilirkişi raporu aldırılmıştır söz konusu heyet tarafından hazırlanan tarihli bilirkişi raporunda çocuğun babası ile kuracağı şahsi ilişkide yatılı olmaksızın sadece gündüz saatlerinde saat ile sınırlı olmak kaydıyla annesi veya çocuğun güven duyduğu bir kişi refakatinde görüştürülmesinin uygun olacağı görüşü bildirilmiştir bunun yanı sıra mahkemece tanık beyanları dinlenmiştir davacı babanın eşi mevcut evliliğinden bir kızı ve önceki evliliğinden bir oğlu olduğunu davacı babanın her iki çocuğa da çok iyi babalık yaptığını çocuklarını davacıya gözü kapalı emanet edebileceğini belirtmiş ve davacının iddia edildiği gibi çocuğa yönelik olumsuz davranışlarının olmadığını ifade etmiştir başvurucunun tanıkları ise babanın çocuğa maddi olarak hiçbir yardımının olmadığını nafaka ödemediğini sorumsuz bir kişilikte olduğunu beyan etmişlerdir davacı babanın başvurucuya yönelik hakaret içeren söylemlerde bulunduğunu gayriahlaki kelimeler söylediğini belirtmişlerdir başvuru numarası karar tarihi mahkemece tarihli duruşmada müşterek çocuğun da beyanı alınmıştır duruşma tutanağında çocuğun babasının yüzüne dik dik baktığı sırtını döndüğü göz göze gelmek istemediğinin gözlemlendiği belirtilmiştir ayrıca çocuğun babasıyla kalmak istemediğini annesini sevdiğini babasını sevmediğini beyan ettiği ifade edilmiştir anadolu aile mahkemesinin tarihli kararıyla davanın kabulüne ve çocukla baba arasında ilk altı ay süreyle yatılı olmaksızın altı aydan sonra ise yatılı olacak şekilde kararda belirtilen tarihlerde şahsi ilişki kurulmasına hükmedilmiştir mahkeme kararının gerekçesinde dosya içerisindeki tüm veriler değerlendirildiğinde çocuk ile baba arasında şahsi ilişki kurulmasının her iki tarafın da menfaatine olduğu ifade edilmiştir tarafların temyizi üzerine söz konusu karar yargıtay hukuk dairesinin tarihli kararıyla düzeltilerek onanmış ve çocuğun babayla yatılı olmaksızın kararda belirtilen tarihlerde saat ile saat arasında kişisel ilişki kurmasına karar verilmiştir yargıtay kararının gerekçesinde dosya içerisinde bulunan raporlar ve çocuğun üstün menfaati gereği çocuk ile baba arasında bu aşamada yatılı kişisel ilişki kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiştir tarafların karar düzeltme istemi aynı dairenin tarihli kararıyla reddedilmiştir bu karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv a ulusal hukuk tarihli ve sayılı türk medeni kanununun maddesi şöyledir ana ve babadan her biri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir b uluslararası hukuk avrupa hakları mahkemesine göre ebeveyn ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin konu edildiği davalarda çocuğun menfaatlerinin diğer tüm hususlardan üstün tutulması gereklidir mahkemeye göre bu menfaatin iki yönü bulunmaktadır olarak çocuğun üstün menfaati sağlıklı bir ortamda gelişmesinin sağlanmasını içermektedir bu nedenle avrupa hakları sözleşmesinin maddesi hiç bir koşulda ebeveynin çocuğun sağlığına ve gelişimine zarar verebilecek davranışlarını korumaz olarak çocuğun üstün menfaatlerine aykırı olmadıkça ailesi ile bağlarını sürdürmesi çocuğun hakkıdır bu bağlamda çocuğun aile bağları ancak istisnai durumlarda koparılabilir ve aile bağlarının koptuğu durumlarda çocuğun üstün menfaati kişisel ilişkinin sürdürülmesi ve koşullar uygun olduğunda ailenin yeniden bir araya gelmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınmasını gerektirir b no kararlarında aile bağlarının sürdürülmesi konusunda kamu makamlarına düşen yükümlülüğün mutlak olmadığı her olayın özel koşullarına bağlı olarak alınacak tedbirlerin nitelik ve kapsamının farklılaşabileceği belirtilmiştir göre kamu makamlarınca konuyla ilgili tüm tarafların hukuki menfaatlerinin gözetilmesi özellikle çocuğun üstün menfaati dikkate alınarak tarafların menfaatleri arasında adil bir denge kurulması gerekmektedir mp ve b no başvuru numarası karar tarihi v | No violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve ulusal yargı ağı bilişim sistemi uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvurucunun murisi ad tarihinde vefat etmiştir aralarında başvurucunun da bulunduğu davacılar ortak miras bırakanları zilyedi olduğu bir kısım taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak kızı olan ile damadı mpye satış suretiyle temlik ettiğini ancak gerçekte bağış yapıldığını kadastroca bu taşınmazların demre ilçesi kapaklı köyü ada başvuru numarası karar tarihi ve numaralı parseller olarak tespit edildiğini ileri sürmektedirler bu iddia kapsamında demre asliye hukuk mahkemesinde mahkeme tarihinde davalı gösterdikleri kırk altı kişi aleyhine açtıkları davada anılan taşınmazların tapu iptali ve tescilini olmadığı takdirde taşınmazların bedellerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir taşınmazlardan ada parsel numaralı taşınmazın dava dışı adına diğerlerinin davalılardan adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır yargılama sırasında davalılardan aa ve aa davayı kabul etmişler diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır dava konusu taşınmazların keşif sonucu belirlenen değeri üzerinden eksik yatırılan harç davacı tarafça tamamlanmıştır mahkeme tarihli kararı ile parselin taraflarla ilgisi bulunmayan adına kayıtlı olduğu diğer taşınmazların ise dava tarihine kadar davalı tarafından kullanıldığı ve bu konuda herhangi bir ihtilaf yaşanmadığı kadastro tespitine davacılar tarafından itiraz edilmediği gerekçeleriyle parsel yönünden husumet yokluğundan diğer parseller yönünden esastan davanın reddine karar vermiştir mahkeme kendilerini ayrı ayrı vekille temsil ettiren davalılar ve lehlerine nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmetmiştir anılan karar davanın esastan reddedilmesi ve kendilerini vekille temsil ettiren davalılar yararına ayrı ayn vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek davacılar tarafından temyiz edilmiştir yargıtay hukuk dairesinin daire tarihli kararıyla hüküm onanmıştır onama kararında dava konusu tarihinde kadastro tespitinin ise yılında yapıldığı miras bırakanın tarihinde öldüğü bu durumda kadastro öncesi nedene dayalı olarak talepte bulunulduğu sayılı kanun un maddesine göre davanın yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı aynı zamanda kayıt maliki olmayan kişilerin davayı kabul yönündeki beyanlarına da itibar edilemeyeceği her ne kadar mahkemece esastan inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmiş ise de ret kararı belirtilen gerekçelerle ve sonucu itibariyle doğru olduğundan gerekçesiyle davacıların temyiz itirazlarının yerinde olmadığı açıklanmıştır dairenin tarihli kararı ile karar düzeltme talebi reddedilmiştir nihai karar başvurucu vekiline tarihinde tebliğ edilmiş başvurucu tarihinde süresi içinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a kanun hükümleri tarihli ve sayılı hukuk muhakemeleri kanununun maddesinin ilgili kısmı şöyledir yargılama giderleri şunlardır vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti başvuru numarası karar tarihi sayılı kanunun maddesinin ve numaralı fıkraları şöyledir kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini bunlar arasında paylaştırabileceği gibi müteselsilen sorumlu tutulmalarına da karar verebilir tarihli ve sayılı avukatlık kanununun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir avukatlık ücreti avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrası şöyledir avukatlık ücretinin takdirinde yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır sayılı kanunun maddesi şöyledir yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz b tarife hükümleri tarihli ve sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin maddesinin numaralı fıkrası şöyledir müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin maddesinin numaralı fıkrası şöyledir tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti yedinci maddenin ikinci fıkrası dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir c yargıtay yargıtay hukuk dairesinin ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir avukatlık asgari ücret tarifesinin maddesi hükmüne göre ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek avukatlık ücretine hükmolunur hükmü uyarınca ret sebebi aynı olan ve kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine tek vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekirken başvuru numarası karar tarihi her biri yararına ayrı ayrı avukatlık ücretine karar verilmiş olması isabetsiz ise de bu husus yargılamanın yeniden yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün ve bentleri yerinden çıkartılarak yerine tl vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar bbb aa ç ve m a verilmesine ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle düzeltilerek onanmasına yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan reddinde ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek ret sebebi ayrı olan vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur hükmünü amirdir somut olayda dava tek bir nedenden dolayı reddedildiği dolayısıyla yukarıda anılan madde uyarınca tüm davalılar lehine tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği halde her bir davalı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir dosya içeriğine mahkeme kararında belirtilip yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı rd ve arkadaşları vekilinin sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir ancak avukatlık asgari ücret tarifesinin maddesinde alan ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek avukatlık ücretine hükmolunur şeklindeki düzenleme ve davanın sayılı yasanın maddesinde belirlenen yıllık hak düşürücü süre gözetilerek aynı nedenle reddedilmesine göre davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her davacı açısından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün açıklanan nedenlerle düzeltilerek onanmasına yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir dava ikrah ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile miras payları oranında mirasçılar adlarına tescil isteğine ilişkindir mahkemece muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir kabule göre de her davalı için ayrı hukuksal nedene dayanılarak dava açıldığından davalılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretinin davalılara ödenmesi şeklinde hüküm kurulması da doğru değildir yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa isteğine ilişkindir b numarası karar tarihi kabule göre de ret sebebi ortak olan ve davayı avukat aracılığıyla izleyen davalılar yararına avukatlık asgari ücret tarifesinin maddesi uyarınca tek avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde her davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti tayini suretiyle davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir davacının diğer temyiz itirazına gelince davacı davalılar lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek hükmü temyiz etmiştir avukatlık asgari ücret tarifesinin müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı açıklanmıştır davalılar tarihinde ölen e t mirasçılarıdır dava konusu taşınmaz halen muris adına kayıtlı olup miras elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir davacı tüm tapu maliklerine husumet yönelterek katkı payı alacağı isteğinde bulunmuştur mahkemece ret sebebinin ortak olması davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmolunması gerekirken yargılamada kendisini vekille temsil eden davalı s t j ve davalı e t kendilerini ayrı vekille temsil ettirdiklerinden bahisle ayrı ayrı iki vekalet ücretine hükmedilmesi yanlış ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir asıl davada davacı şirket ada parsel sayılı taşınmazın paydaşları olan davalılar ve ho aleyhine tmknın maddesine dayalı olarak tescil ikinci kademede tmknın maddesince tazminat isteminde bulunmuştur asıl davada davalılar ho ve başkanlığı yönünden davanın ret sebebi davanın esasına ilişkin olup tektir bu durum avukatlık asgari ücret tarifesinin maddesinde birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilir şeklinde düzenlenmiştir o halde davalılara yönelik asıl davanın ret sebebi ortak olduğundan ayrı ayrı vekalet ücretine doğru olmamıştır yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın yılında kesinleşen orman tahdidi içinde kalan devlet ormanı olduğu ormanların imar ihya veya kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır ancak avukatlık asgari ücret tarifesinin gereği ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı idareler lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür başvuru numarası karar tarihi yargıtay hukuk dairesinin tarihli ve sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir dava imar parselinin iptali ve kadastral duruma dönülmesi isteğine ilişkindir ne aynı komşu parselde paydaş olan davalılar fatma ve üzeyirin eldeki davanın niteliği itibariyle zorunlu dava arkadaşı konumunda ve müteselsil sorumluluk içerisinde bulunmaları ve de haklarındaki davanın ret sebebinin ortak olması karşısında avukatlık asgari ücret tarifesinin maddesi dikkate alınarak anılan davalıların vekiline tea vekalet ücreti tayini yerine herbiri için ayrı ücret tayini doğru değildir v | Violation |
a olaylar başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ve uyap aracılığıyla erişilen bilgi ve belgeler çerçevesinde olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi başvurucu diyarbakır devlet güvenlik mahkemesi cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tarihinde gözaltına alınmıştır başvurucu ve diğer otuz dört şüpheli hakkında diyarbakır devlet güvenlik mahkemesi cumhuriyet başsavcılığının tarih ve sayılı iddianamesi ile yasa dışı terör örgütünün kurucusu ve üyesi olmak suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmış dava diyarbakır nolu devlet güvenlik mahkemesinin sayılı dosyasına kaydedilmiştir devlet güvenlik mahkemelerinin kapatılması üzerine yargılamaya diyarbakır ağır ceza mahkemesinin cmk maddesi ile görevli sayılı dosyası üzerinden devam edilmiştir mahkemece tarih ve sayılı karar ile başvurucu hakkında her ne kadar yasa dışı terör örgütü üyesi olmak suçundan kamu davası açılmışsa da yapılan yargılama sonucunda başvurucunun eyleminin dışı terör örgütüne yardım ve yataklık etmek suçunu oluşturduğu ve bu suça ilişkin zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir karar başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur b hukuk tarih ve sayılı mülga türk ceza maddesinin birinci fıkrasının numaralı bendi maddesinin ikinci fıkrası ve maddesi iv | Violation |
başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir başvuru numarası karar tarihi doğumlu olan başvurucu olay tarihinde devrimci sendikaları konfederasyonu türkiye genel hizmetler sendikası nolu şube yönetim kurulu üyesidir başvurucu ile sendikası yönetim kurulu üyesi fenin de aralarında bulunduğu yedi kişi günü saat sıralarında büyükşehir belediyesi şirketinde çalışan işçinin yürüttüğü park bahçe ve yeşil alanların bakım ve onarımı hizmetine ilişkin ihalenin dt firmasına verilmesini ve bu firmanın çalışan işçileri işten çıkaracağı ya da taşerona devredeceği iddiasıyla taşeron sistemini protesto amacıyla gösteri yapmıştır göstericiler konak ilçesi cumhuriyet bulvarı vakıflar bölge müdürlüğü ile akbank önünde bulunan mobil elektronik sistem entegrasyonu mobese direkleriyle ve bellerine karşılıklı olarak zincir bağlamak suretiyle araç yolunu vapur istikametinde kapatmışlardır eylem sırasında aralarında anılan sendikanın şube yöneticilerinin de bulunduğu kişilik grup kaldırımda ve yol üzerinde toplanmıştır eylem sırasında sireni açık bir şekilde yaklaşan özel bir ambulansın geçmesi için gruptan yolu açmaları istenmiştir yaklaşık üç dakika bekletilen ambulansın üzerine grup içinden iki kişi çıkarak zinciri ambulansın tepesinden atlatmış ve ambulansın geçişine bu şekilde imkân verilmiştir grup üyeleri o sırada alkışlı protesto yapmış ve akabinde emniyet yetkilileri demir kesme makası ile olay yerine intikal etmiştir bunun üzerine sendikanın nolu şube başkanı ikazı ile birlikte yolu zincirle kapatan şahıslar kilitleri çözmeye başlamış ve yol tamamen trafiğe açılmıştır göstericiler zincirlerle birlikte olay yerinden ayrılmışlardır gösteri yapılacağına dair idareye önceden bildirim yapıldığına ilişkin olarak dosyada herhangi bir bilgi mevcut değildir olay tutanağına göre zincirleme eylemi sırasında yol tek yönlü olarak vapur iskelesi istikametinde yaklaşık dakika boyunca araç trafiğine kapalı kalmıştır protesto eylemi saat emniyet kuvvetlerinin herhangi bir müdahalesi olmadan kendiliğinden sona ermiştir başvurucuya eylem sırasında yolu trafiğe kapattığı gerekçesiyle tl trafik idari para cezası verilmiştir başvurucu tarihinde para cezasını ödemiştir başvurucu tarihinde para cezasına itiraz etmiştir emniyet müdürlüğünün itirazı inceleyen sulh ceza hâkimliğine hâkimlik gönderdiği tarihli yazısında başvurucunun şehir merkezinin en önemli ana arterlerinden olan cumhuriyet bulvarını araç trafiğine kapatanlar arasında olduğunun tespit edildiği ve bu nedenle kendisine trafik idari para cezası kesildiği belirtilmiştir hâkimlik tarihinde itirazı kesin olarak reddetmiştir hâkimlik ret kararında başvurucu hakkında tarihli ve sayılı karayolları trafik kanununun maddesine göre trafik idari para cezasının düzenlendiğini başvuru numarası karar tarihi belirttikten sonra anılan kanun maddesinde kara yolu yapısı üzerine trafiği güçleştirecek tehlikeye sokacak veya trafiğin akışında engel yaratacak trafik işaretlerinin görünmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey atmak dökmek bırakmak vb hareketlerde bulunmak kara yolu yapısı ve güvenlik tesisleri ile trafik işaretlerine zarar vermek yerlerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak gibi fiillerin yaptırım altına alındığını ifade etmiştir hâkimlik başvurucunun şehir merkezinin önemli arterlerinden olan cumhuriyet bulvarının araç trafiğine kapatarak yürüyüşe geçen topluluk içinde bulunduğunun tespit edildiğini belirtmiştir bu nedenle başvurucuya verilen idari para cezasında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığına karar vermiştir derece mahkemelerinin başvurucu tarafından sunulan kararlarına göre sulh ceza hâkimliğinin d kk hakkında sulh ceza hâkimliğinin d hakkında verdiği kararlarla aynı olaya ilişkin kesilen idari para cezaları iptal edilmiştir sulh ceza hâkimliği kknın anayasa ve avrupa hakları sözleşmesi sözleşme ile güvence altına alınan demokratik hakkını kullanmış olduğunu protesto yürüyüşü yapan topluluk içinde yer aldığına sayılı kanunun maddesine aykırılık meydana getirdiğine ve demokratik hakkını kullanırken şiddet veya terör eylemlerinde bulunduğuna dair dosyada tutanak dışında somut delil bulunmadığını ifade etmiştir sulh ceza hâkimliği de kastının trafiği engellemek veya güçleştirmek olamayacağını belirtmiştir her iki hâkimlik de kararlarında toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının anayasa ve uluslararası sözleşmelerde teminat altına alındığını belirtmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk sayılı kanunun maddesi şöyledir karayolu yapısı ve trafik işaretleri ile ilgili olarak a karayolu yapısı üzerine trafiği güçleştirecek tehlikeye sokacak veya engel yaratacak trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey koymak atmak dökmek bırakmak ve benzeri hareketlerde bulunmak b karayolu yapısını trafik işaretlerini ve karayoluna ait diğer yapı ve güvenlik tesislerini üzerlerine yazı yazarak çizerek veya başka şekillerde bozmak yerlerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak yasaktır meydana gelen tehlike ve engeller ilgili kuruluşlar ve zabıtaca ortadan kaldırılır bozukluk ve eksiklikler yolun yapım ve bakımından sorumlu derhal giderilir zarar karşılıkları ve masrafları sorumlulara ödetilir değişik fıkra md bu madde hükmüne uymayanlara para cezası verilir başvuru numarası karar tarihi b uluslararası hukuk avrupa hakları mahkemesinin trafik akışının engellendiği olaylara ilişkin başvurularda verdiği kararlar şu şekilde özetlenebilir b no kararına konu olayda sendika üyesi ve kamyon şoförü olan başvurucu sendikanın aldığı salyangoz eylemi kararı çerçevesinde on altı sürücü ile birlikte sabah saat itibaren otoyolu üzerinde kortej hâlinde saatte km hızla giderek trafiği yavaşlatmıştır bir müddet göstericilere eşlik ve eskortluk eden polis başvurucunun da aralarında bulunduğu üç sürücünün arabalarını tamamen durdurması ve geçişi bloke etmesi üzerine onları trafiği engellemek suçundan yakalamış saat bu kişilerin eylemine son vermiştir açılan davada başvurucu suçlu bulunmuş ay hapis ve avro para cezasına çarptırılmış hakkındaki hapis cezası ertelenmiştir başvurucuya yapılan müdahalenin kamusal düzenin bozulmasının engellenmesi başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması bakımından meşru amaç güttüğünü tespit ettikten sonra kamuya açık bir yerde düzenlenen her gösterinin rahatsızlık doğurabileceğini ancak barışçıl bir gösteri söz konusu olduğunda yetkililerin bu durum karşısında hoşgörü göstermesi gerektiğini belirtmiştir bununla birlikte otoyol trafiğinin bloke edilmesinin her gösterinin yol açabileceği rahatsızlığın ötesine geçtiğini belirterek başvurucunun yargılanmasını ve belirtilen cezaya çarptırılmasını gösteri yürüyüşü yapma hakkı ile kamu düzeninin korunması arasındaki dengenin sağlanması açısından orantılı bularak sözleşmenin maddesinin ihlal edilmediğine karar vermiştir b no kararında da yılı yasama seçimlerine ilişkin oy pusulalarının yeniden sayım olasılığı bulunduğu gerekçesiyle imhasının engellenmesi için düzenlenen protestoda şehir merkezinde bulunan bir köprünün altı şeridi de köprü üzerine kapıları kilitli altı araç park edilerek kapatılmıştır ambulanslar dışında hiçbir aracın bu barikattan geçişine izin verilmemiştir saat başlayan eylem polisin arabaları çekmesiyle son bulmuş ve trafik normale dönmüştür başvurucu park kurallarının ihlali nedeniyle macaristan forinti para cezasına çarptırılmıştır ayrıca başvurucu hakkında kamu işlerinin aksaması suçundan ceza soruşturması yapılmış ve soruşturma sonucunda başvurucunun otuz gün kamu hizmeti yapmasına hükmedilmiştir başvurucunun köprüyü bloke etmesinin barışçıl toplantının neden olduğu karışıklığın üzerinde bir karışıklık yarattığı gerekçesine dayanan yerel mahkemenin değerlendirmesinden ayrılmayı gerektiren bir husus görmemiştir kişinin gösteri yapma biçiminde ortaya koyduğu siyasi içerikli görüşünü açıklama niyeti ile bunu yaparken gösterdiği davranışları karşılaştıran kişinin davranışının orantısız olduğunu ve sürücüler açısından belirgin bir rahatsızlık yarattığını tespit etmiştir son olarak başvurucunun davranışının yerel mahkemeler tarafından ceza kanununun ihlali olarak kabul edilmesinin sözleşmenin maddesi bağlamında haksız bir müdahale teşkil etmediği sonucuna ulaşırken başvurucunun gösteriye katılma ya da gösteri düzenleme nedeniyle değil trafiği engellediği gerekçesiyle suçlu bulunduğuna dikkat çekerek sözleşmenin maddesinin ihlal edilmediğine karar vermiştir ve b no kararında tarihinde hükûmetin tarım politikalarını protesto etmek amacıyla ziraat odası tarafından üç büyük otobanın yakınındaki üç farklı yerde başvuru numarası karar tarihi gösteri yapılmasına karar verilerek belediyeden gerekli izinler alınmıştır tarihinde gösteriler başlamış tarihinde öğle saatlerinde üç otoban da göstericiler tarafından bloke edilmiştir blokaj otobanlardan birinde günü saat diğer ikisinde ise tarihinde öğle vakti sona ermiştir litvanya hükûmeti otobanların bloke edileceğine ilişkin önceden bir bildirim bulunmadığını göstericilerin neden olduğu blokajın gümrük kapılarından polonyaya geçişleri engellediğini ağır yük taşıtlarının ve araçların kuyruklar oluşturduğunu belirtmiştir yerel mahkemece başvuruculardan bir kısmı ayaklanma organize etme bir kısmı da ayaklanma sırasında kamu düzenini ciddi derecede bozma suçlarından gün hapis cezasına mahkûm edilmiş ve bu ceza bir yıl süreyle ertelenmiştir başvurucuların davranışlarının ayaklanma şeklinde değerlendirilerek cezalandırılmalarında litvanya makamlarınca kamu düzeninin korunması ve başkalarının haklarının korunması ile toplanma özgürlüklerinin gereklilikleri arasında adil bir denge kurulduğunu bu kararın olay ve olguların kabul edilebilir bir değerlendirmesine dayandığını belirterek gerekçelerin ilgili ve yeterli olduğuna dolayısıyla sözleşmenin maddesinin ihlal edilmediğine karar vermiştir yukarıda yer verilen ve aynı kararda bkz kararında başkalarının hak ve özgürlüklerinin doğrudan etkilendiği eylemlere ilişkin daha önce verdiği kararlara kısaca yer verilmiş olup kararlar özetle şu şekildedir steel ve krallık b no kararında birinci başvurucu keklik avını avcıların önüne geçmek suretiyle engellemiştir başvurucu da kişilik grupla birlikte sürekli olarak inşaat alanına girerek ve makinelerin üzerine çıkarak yol yapımını geciktirmiş engellemeye çalışmıştır ve kk b no kabul edilemezlik kararında greenpeace eylemcileri balina avını engellemek üzere botlarını norveçin münhasır ekonomik bölgesindeki deniz canlılardan yasal şekilde yararlanan balina avcılarının önlerine manevra yaparak avcıları uzaklaşmaya zorlamışlardır lucas birleşik krallık kk b no kabul edilemezlik kararında da nükleer bir denizaltının elde tutulmasını protesto etmek amacıyla donanma üssüne giden yolu bir grupla birlikte yola oturmak suretiyle yolu kapatan başvurucunun somut olayda eylem barışçıl da olsa trafik akışının kesintiye uğratması yolu kapatma niyetiyle hareket eden bir grubun yaptığı geniş protestonun bir parçası olarak araç sürücüleri de dâhil birçok kişiye ciddi anlamda rahatsızlık verebileceği ve birçok kişiyi endişeye sevk edebileceği yola oturarak tehlikeli bir durum ortaya çıkarmış olması dikkate alınarak para cezasıyla cezalandırılmıştır söz konusu kararlarda uygulanan yaptırımların steel ve krallık kararında saat gözaltı ve avın engellenmesinden dolayı gün hapis cezası ile otoyol yapımının engellenmesi suretiyle protesto edilmesinden dolayı saat göz altı ve gün hapis cezası ve kararında gün gözaltı ve ödenmemesi hâlinde hapis cezasına çevrilebilir para cezası ve bir botun müsaderesi krallık kararında saat gözaltı ve sterlini para cezası başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması meşru amacı çerçevesinde orantılı olduğuna karar verilmiştir steel ve krallık ve ve kararlarına konu olaylara ilişkin olarak başvurucuların seçtiği protesto yönteminin avcıları yasal faaliyetlerini terk etmeye zorladığına dikkat çekerek bu protesto şeklinin siyasi fikirlerin ya da kamuoyu ilgisini çeken konuların ifade edilmesi ya da barışçıl toplantılarla aynı derecede bir korumadan yararlanamayacağını belirtmiştir söz konusu kararlarda ulaşılan sonuçlara ve kararına konu olayda ulaşılması gerektiğini zira başvuru numarası karar tarihi yukarıda anılan steel ve krallık ile ve kararlarındakinin aksine protestonun hedefindeki kişilerin değil eylemin amacı ile doğrudan bağlantısı olmayan kişilerin özel ve ticari araçların hak ve özgürlüklerinin engellendiğini ifade etmiştir v | No violation |
başvuru formları ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir a hendek olayları anayasa mahkemesinin ayşe çelik b no kararında hendek olaylarına ilişkin arka plan bilgisi şu şekilde verilmiştir türkiyede uzun süredir devam eden pkknın neden olduğu şiddetin ve terör olaylarının sona erdirilmesi amacıyla hükûmet tarafından yılının sonlarından itibaren demokratik açılım adı verilen bir süreç başlatılmıştır çözüm süreci olarak da isimlendirilen ve yaklaşık üç yıl devam eden süreçte şiddet ve terör olayları önemli ölçüde azalmıştır güvenlik güçlerinin daha sonra yayımlanan raporlarına bakılırsa bu dönemde pkk terör örgütü bazı şehirlerde silah ve mühimmat yığınağı yapmış yılının ortalarından itibaren terör ve şiddet bu kez şehirlerde baş göstermiştir başvuru numarası karar tarihi şırnakın cizre silopi ilçeleri hakkârinin yüksekova ilçesi diyarbakırın silvan sur ve bağlar ilçeleri mardinin dargeçit nusaybin ve derik ilçeleri ile muşun varto ilçesinde pkk terör örgütü tarafından cadde ve sokaklara hendekler kazılarak barikatlar kurulmuş ve buralara patlayıcılar yerleştirilerek bu yerleşim yerlerinin bir kısmında öz yönetim adı altında hâkimiyet kurulmaya çalışılmıştır yaklaşık on ay süren şiddet olayları daha sonra hendek olayları olarak isimlendirilmiştir hendek operasyonları türk silahlı kuvvetleri ve emniyet genel müdürlüğünce pkk mensuplarına karşı ortak olarak gerçekleştirilen başta sur cizre ve nusaybin olmak üzere on bir şehirde yürütülen askerî operasyonlardır güvenlik güçleri anılan yerlere halkın giriş ve çıkışını engellemek isteyen terör örgütü mensuplarına operasyon düzenlemiş ve çatışmaya girmiştir bu operasyonların gerçekleştirildiği bölgelerin bazılarında sokağa çıkma yasakları uygulanmış ve bazıları geçici süreyle askerî güvenlik bölgesi ilan edilmiştir bu kapsamda terör örgütü üyelerinin yakalanarak halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla anılan il ve ilçelerin bir kısmında sokağa çıkma yasakları ilan edilmiş fakat güvenlik güçlerince yürütülen operasyonların sona ermesinin ardından söz konusu yasaklar kaldırılmıştır aylarca devam eden bu operasyon ve çatışmalar sırasında yaşanan kayıpların büyüklüğü konusunda yılının mayıs ayında bazı resmî görevlilerin açıklamalarına göre en az terörist öldürülmüş güvenlik görevlisi de şehit olmuş ayrıca üzerinde güvenlik görevlisi de yaralanmıştır açık kaynaklarda yer alan resmî olmayan ve doğrulanmamış bazı açıklamalara göre üzerinde sivil hayatını kaybetmiş üzerinde sivil ise yaralanmıştır buna ilave olarak en az bin kişinin çatışma bölgelerinden başka bölgelere göç etmek zorunda kaldığı ileri sürülmüştür kesin rakamların yer aldığı resmî bir açıklama bulunmadığı gibi bu konuda güvenilir ve bağımsız herhangi bir rapor da anayasa mahkemesinin bilgisine sunulmamıştır b başvurucuların verdiği bildiri tarihinde akademisyenin imzasıyla ve yıllarında türkiyenin doğusu ve güneydoğusunda terörle mücadele kapsamında yürütülen ve yukarıda kısaca özeti verilen çatışma ve operasyonlar sırasındaki sokağa çıkma yasaklarının ve çatışmaların sona erdirilmesi çağrısı yapan bir bildiri yayımlanmıştır barış akademisyenler bildirisi veya bu suça ortak olmayacağız bildirisi olarak isimlendirilen bildirinin yayımlanmasını takip eden hafta içinde imzacı akademisyenlere destek olmak amacıyla gelen yeni imzalarla birlikte bildirinin nihai imzacı sayısı aşmıştır değişik üniversitelerde görev yapan başvurucular da bildiriye imza atan akademisyenler arasındadır yurt içinden ve yurt dışından akademisyen ve entelektüellerin imza attığı bildiri metni türkçe ve olmak üzere iki dilde hazırlanmıştır bildirinin tam metni şöyledir bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız türkiye cumhuriyeti vatandaşlarını ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak yaşam hakkı özgürlük ve güvenlik hakkı işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir başvuru numarası karar tarihi bu kasıtlı ve planlı kıyım kendi hukukunun ve taraf olduğu uluslararası antlaşmaların uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir devletin başta kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını hükümetin kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz yayımlanmasından sonra kamuoyunda bildiriye yönelik sert eleştirilerde bulunulmuştur akademisyenler hakkında ceza soruşturmaları başlatılarak kamu davaları açılmış ve bazı üniversiteler akademisyenlerin işine son vermiştir akademisyenlerin bir kısmı olağanüstü hâl kanun hükmünde kararnameleri khk ile kamu görevinden ihraç edilmiş bir kısmı çalıştıkları üniversitelerin yönetimlerince işten çıkarılmıştır akademisyenler hakkındaki disiplin işlemleri çeşitlilik göstermektedir bunlardan bir kısmı istifaya davet edilmiş veya emekli edilmiş diğer bir kısmı ise üniversite öğretim üyeliğinden veya kamu görevinden çıkarılması talebiyle yükseköğretim kuruluna sevk edilmiş görevden uzaklaştırılmış veya idari göreve son verilmesi işlemine maruz kalmıştır eldeki verilere göre çok sayıda akademisyen istifa etmiştir anayasa mahkemesine sunulan belgelere göre bildiri nedeniyle gözaltına alınan ve tutuklanan akademisyenlerin de olduğu anlaşılmaktadır başvurunun görüşüldüğü tarih itibarıyla imzacı akademisyenden hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan ceza davası açılmıştır bunların bir kısmı hakkında ceza davaları devam ederken geri kalanlar değişen miktarlarda hürriyeti bağlayıcı cezalar ile cezalandırılmıştır c başvurucular hakkındaki yargılamalar zübeyde füsun üstel uzun bir süre marmara üniversitesi fransızca kamu yönetimi bölümünde öğretim üyeliği daha sonra da galatasaray üniversitesi siyaset bilimi bölümü başkanlığı yapan başvurucu zübeyde füsun üstel bildirinin yayımlanmasından sonra emekli olmuştur başvuru numarası karar tarihi bildirinin yayımlanmasından sonra başvurucu hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan soruşturma başlatılmış ve cumhuriyet başsavcılığının tarihli iddianamesi ile ceza davası açılmıştır başvurucunun da aralarında bulunduğu akademisyenlerin başvuruya konu bildiriyi imzalamaları nedeniyle silahlı terör örgütünün sorumlusu ve faili olduğu şiddet olayları karşısında silahlı terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yaptıkları ileri sürülmüştür ağır ceza mahkemesi tarihli kararı ile başvurucunun terör örgütünün propagandasını yapma suçundan sonuç olarak yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirilmediğinden başvurucu hakkında erteleme hükümlerinin uygulanmamasına karar vermiştir derece mahkemesi karar gerekçesinde kısa adı pkk olan terör örgütü hakkında bazı genel bilgiler vererek bildirinin yayımlandığı dönemin şartlarına eğilmiştir gerekçenin ilgili kısmı şöyledir terör örgütünün devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik faaliyetlerde bulunmak anayasal düzeni ve türkiye üniter yapısını bozmak ve bu amaca yönelik olarak bu güne kadar aralıksız sürdürdüğü silahlı terör faaliyetleri ile binlerce sivil ve güvenlik gücünün ölümüne sebep olmak ve halen bu eylemlerine devam ederek bu haliyle çok sayıda vahim sayılacak eylemler gerçekleştirmek suretiyle terör faaliyetlerinde bulunmak olan ana amacı dikkate alındığında suç tarihi olan tarihinde ülkemizin bir bölümünde yaşanan ve ülkemizi şiddet sarmalının içine sokmaya çalışan ve çatışmaları şehir merkezlerine taşımayı amaçlamak suretiyle yılının ikinci yarısı içerisinde doğu ve güneydoğu bölgesindeki belirli ilçe merkezlerine sızdırdığı teröristlerin yollara bombalı tuzaklarla barikatlar kurup aynı zamanda içerisine patlayıcılar yerleştirilmiş barikatlar oluşturup hendekler kazarak sözde öz yönetim adı altında işgal eylemleri gerçekleştirdikleri işgal edilen bu yerlerde yaşayan halktan evini terk etme imkanı bulamayanları rehin alan teröristlerin kadın çocuk yaşlı insanları kendisine kalkan olarak kullanmak suretiyle eylemlerde bulunarak bazı yerleşim yerlerinde devlet idaresinden bağımsız öz yönetim adı altında terör örgütü hakimiyetinde bölgeler yaratmayı amaçladığı açıktır yılının ikinci yarısında ülkemizin doğu ve güneydoğu bölgesindeki bazı ilçe merkezlerinde terör örgütünün yapmış olduğu terör eylemleri nedeniyle yaşanan olaylar sonucunda bahse konu terör eylemlerinin ülkemiz açısından yaşattığı anlaşılması için örnekleme yoluyla bir takım istatistiki veriler aşağıda belirtilmiştir yılının ikinci yarısında başlayıp yılının ikinci yarısında biten ve yaklaşık bir yıl süren yaşanan bu terör olaylarında asker polis ve korucu olmak üzere güvenlik görevlisi şehit edilmiştir sivil vatandaşımız hayatını kaybetmiştir güvenlik güçleri tarafından hendek ve barikat kaldırılmıştır bahse konu ilçe merkezlerinde yaşanan terör eylemleri sonucunda devletin vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak için almış olduğu sokağa çıkma yasağı kararı sonucunda kişi doğrudan etkilenmiştir başvuru numarası karar tarihi bahse konu ilçe merkezlerinde terör örgütünden kaynaklı yaşanan terör eylemleri sonucunda devletin vatandaşlarının can güvenliğini sağlamak için almış olduğu sokağa çıkma yasağı kararı sonucunda öğrenci eğitim hakkından mahrum kalmıştır terör örgütünün yaşanan bu eylemler ve bu eylemlerin sonucunda ortaya çıkan sonuçlar ile konuya uluslararası mahiyet kazandırma niyetinde olduğu ve ülkemizi uluslararası kamuoyu nezdinde küçük düşürme ve hatta ülkemize bu olaylar sonucunda uluslararası örgütler tarafından müdahale sonucunu doğuracak bir ortamı arzu ettiği açıktır derece mahkemesi iç güvenlik harekatı düşük yoğunluklu çatışma uluslararası olmayan silahlı çatışma iç karışıklık kavramları etrafında bildirinin yayımlandığı tarihte devam eden çatışmaların iç hukuka uygun olarak yapıldığı değerlendirmesini yapmış ve şunları ilave etmiştir aksinin kabulü halinde devletin vatan toprağında terör örgütünün şiddet içeren eylemlerine kayıtsız kalması ve vatandaşlarına sahip çıkmaması gibi bir sonuç doğacağı aşikardır yaşanan bu süreçte sözde barış çağrısı yapan ve sivillerin zarar görmemesini isteyen kişilerin devletten terörle mücadele etmemesinin ve terör örgütünün şiddet içeren eylemlerine kayıtsız kalmasını beklemesinin ve yine devletin tamamen iç hukuka ve uluslararası hukuka uygun eylemlerini katliam kasıtlı ve planlı kıyım olarak nitelendirmesinin çelişki içerdiği açıktır derece mahkemesine göre pkknın varoluş amacı bir kısım ülke toprağını devlet idaresinden ayırıp bağımsız ayrı bir devlet kurulmasını sağlamaktır pkk yılının ikinci yarısında doğu ve güneydoğu bölgelerindeki belirli ilçe merkezlerine bazı teröristleri sızdırmış özyönetim adı altında işgal eylemleri gerçekleştirmiş yollara bombalı tuzaklarla barikatlar kurmuş ve hendekler kazmıştır mahkeme teröristlerin çatışma bölgesinde yaşayan halkın bir kısmını rehin aldıklarını ve kendilerine kalkan olarak kullandıklarını buna karşın güvenlik güçlerinin vatandaşların zarar görmemesi için azami gayret sarf ettiğini sokağa çıkma yasağının ise zorunlu olarak ilan edildiğini ifade etmiştir mahkeme terör örgütünün bulabildiği tüm araçları kullanarak kamuoyuna çatışmaları güvenlik güçlerinin sivil vatandaşlara karşı sebepsiz öldürme ve imha eylemi olarak tanıttığını terör örgütü ile destekçilerinin güvenlik güçlerini saldırgan olarak gösterdiğini ve olayların gerçek sorumlusu olan teröristleri akladığını belirtmiştir cumhuriyet savcılığı iddianamesinde bir üst düzey tarihinde yaptığı aydın ve demokratik çevreler öz yönetimlere sahip çıksın şeklindeki bir çağrı üzerine başvuruya konu bildirinin imzalandığını ileri sürmüştür derece mahkemesine göre iddianamede ileri sürülen söz konusu çağrı talimat mahiyetindedir ve iki ay kadar sonra yargılamaya konu edilen bildiri yayımlanmıştır mahkeme bildiride olayların sorumlusunun devlet olduğu algısının yaratılarak yalnızca devlete çağrı yapıldığını aynı mahiyette bir çağrının terör örgütüne yapılmasının düşünülmediğini belirtmiş ve bunun sanığın sözde aydın barışçı demokrat sorumluluk sahibi ve tarafsız akademisyen kimliği ile bağdaşmadığı kanaatine de ulaşmıştır mahkeme açıklamalarına şu şekilde devam etmiştir sanığın bu bildiriyle silahlı terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek bu tarz yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde terör örgütü propagandasını yaptığını bilmemesi bu bildirinin silahlı terör örgütünün başvuru numarası karar tarihi propagandasında bir araç olarak kullanılacağını düşünmemesi de hiç bir şekilde tarafsız barış yanlısı sözde aydın akademisyen kimliği ile bağdaşmamaktadır nihayetinde yayımlanan bildiride silahlı terör örgütünün yaşanan bu süreçte sorumluluğunun olduğu bu sürece ve olaylara neden olduğu ve terör örgütünün eylemlerinin yaşanan ölümlere sebebiyet verdiği yönünde hiç bir tespit eleştiri veya görüş bildirmemesi de sanığın aslında silahlı terör örgütü koruma ve kollama saiki içinde hareket ettiğini açıkça ortaya koymaktadır mahkeme daha sonra başvurucunun bildiriyi bu platform için açılan mail adresine eposta göndermek suretiyle imzaladığını tespit etmiş ve nihai değerlendirmelerini şöyle yapmıştır terör örgütünün eylemlerini kamuoyunun dikkatinden kaçırmak ve olayların tek sorumlusunun devlet güvenlik güçleri olduğunu anlatmak amacı taşıyan bildirinin içeriğinde katliam işkence sürgün kasıtlı ve planlı kıyım gibi kavramların bilinçli olarak seçilerek kullanıldığı nazara alındığında sanığın terör örgütünün doğu ve güneydoğudaki bazı yerleşim birimlerinde örgüt militanları tarafından yollara barikatlar kurulması hendekler kazılması ve bombalı tuzaklar yerleştirilmesi ve sözde özyönetim adı altında işgal eylemleri gerçekleştirmesi ve özellikle sivil vatandaşlar açısından bölgeyi yaşanmaz hale getirmesi bu yerde yaşayan ve evini terk edemeyenleri rehin olarak alan ve canlı kalkan olarak kullanan teröristlere karşı yasanın verdiği yetki ve sorumlulukla azami gayret göstererek mücadele eden güvenlik güçlerinin operasyonlarını orada yaşayan sivillere karşı yapılıyormuş gibi göstermeye çalışması eyleminin terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek mahiyette olduğu sanığın terör örgütünün propagandasını yapmak suçunu işlediği sanığın bildiriyi elektronik ortamda imzalaması ve isminin barış için akademisyenler platformu isimli internet sitesinde yayımlanacağını bilmesi nedeniyle suçu basın ve yayın yoluyla işlediği sabit olduğundan cezasında sayılı yasanın cümle gereğince oranında artırım yapılmasına karar verilmiştir sanığın muvafakatı bulunmadığı anlaşıldığından hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin kanunen uygulanmasına yer olmadığına yine sanığın savunmaları dikkate alındığında işlediği suçtan dolayı herhangi bir pişmanlığının bulunmadığı ve ayrıca mahkememizce pişmanlık göstermeyen kişiliği gözetildiğinde suç işlemekten çekineceğine dair kanaat oluşmadığı anlaşılmakla tcknın maddesinde yer alan erteleme hükümlerinin takdiren uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir bölge adliye mahkemesi ceza dairesi tarihinde başvurucunun istinaf talebinin reddine karar vermiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur garip başvurucu garip lisans ve lisansüstü öğrenimini köln üniversitesi ekonomi bölümünde tamamlamış olan alman vatandaşı bir akademisyendir avrupada çeşitli üniversitelerde akademik faaliyetlerde bulunduktan sonra yılında van yüzüncü yıl üniversitesi genel sosyoloji ve metodoloji ana bilim dalında öğretim üyesi olarak görev yapmaya başlamıştır başvurucu hakkında başvuruya konu bildiriye imza attığı gerekçesiyle van cumhuriyet başsavcılığınca terör örgütü propagandası yapma suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştır başvuru numarası karar tarihi van sulh ceza hâkimliğinin tarihli kararı ile başvurucunun yurt dışına çıkmama şeklinde adli kontrol altına alınmasına karar verilmiştir başvurucu hakkında yürütülen soruşturma van cumhuriyet başsavcılığının tarihli yetkisizlik kararı ile cumhuriyet başsavcılığına gönderilmiştir cumhuriyet başsavcılığı başvurucu hakkındaki soruşturmayı diğer akademisyenler hakkında yürütülen soruşturma dosyası ile birleştirmiştir başvurucuyla ilgili soruşturma yaklaşık iki yıl sürmüş ve bu süre zarfında hakkındaki yurt dışı çıkış yasağı kaldırılmamıştır soruşturma dosyasında aynı koşullardaki aşkın sayıda türk ve yabancı akademisyen hakkında işlem yapılmasına ve yabancı uyruklu olmasına rağmen hakkında yurt dışı yasağı uygulanan tek akademisyenin başvurucu olduğu ileri sürülmüştür cumhuriyet başsavcılığı bildiriye imza atan tüm akademisyenler hakkında soruşturma sayılı dosya üzerinden soruşturma yapmakta iken daha sonra her bir akademisyen hakkında ayırma kararları vererek ayrı iddianameler düzenlemiştir başvurucu hakkında da terör örgütü propagandası yapma suçlamasıyla tarihinde iddianame düzenlenmiştir başvurucu hakkında düzenlenen iddianame ağır ceza mahkemesi tarafından kabul edilmiştir mahkeme yapılan yargılama neticesinde tarihinde başvurucunun isnat edilen suçtan neticeten yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hagb karar vermiştir mahkeme birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesi ile aynı gerekçelere dayanmıştır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur yasemin gülsüm acar başvurucu özyeğin üniversitesinde sosyal psikoloji alanında öğretim görevlisi olduğu sırada bildiriyi imzalamıştır başvurucu hakkında da terör örgütü propagandası yapma suçlamasıyla tarihinde iddianame düzenlenmiştir ağır ceza mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde tarihinde başvurucunun isnat edilen suçtan neticeten yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılmıştır mahkeme birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesi ile aynı gerekçelere dayanmıştır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesinin tarihli kararı ile reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur ayda rona aylin altınay cingöz üniversitesi fakültesi bölümünde öğretim görevlisi olan başvurucu on altı yıllık akademisyendir bildirinin tarihinde yayımlanmasından sonra başvurucu tarihinde bildiriye desteğini geri çektiğini üniversitesi fakültesi dekanlığına iletmiştir başvurucunun bildiriden desteğini çektiğini bildirmesi üzerine idari soruşturma ceza verilmemesi ile sonuçlanmıştır başvuru numarası karar tarihi buna karşın cumhuriyet başsavcılığı tarafından tarihli iddianame ile başvurucunun terör örgütünün propagandasını yapma suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmıştır ağır ceza mahkemesince yapılan yargılama neticesinde tarihli ikinci duruşmada başvurucunun isnat edilen suçtan neticeten yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek başvurucu hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılmıştır mahkeme birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesi ile aynı gerekçelere dayanmıştır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur canan özbey başvurucu canan özbey siyaset bilimi alanında doktora öğrencisidir başvurucu bildirinin metnini görmediğini türkçe metnini imzaladığını belirtmiştir başvurucu hakkında tarihinde ceza davası açılmıştır ağır ceza mahkemesince yapılan yargılama neticesinde tarihinde başvurucunun isnat edilen suçtan neticeten yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek başvurucu hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılmıştır mahkeme birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesi ile aynı gerekçelere dayanmıştır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur melda tunçay melda tunçay kimya profesörü iken marmara üniversitesinden emekli olmuştur başvurucu hakkında terör örgütü propagandası yapma suçlamasıyla tarihinde iddianame düzenlenmiştir ağır ceza mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde tarihinde başvurucunun isnat edilen suçtan neticeten yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılmıştır birinci başvurucunun yargılandığı mahkemeden farklı bir mahkemede yargılanan başvurucu hakkında ilk derece mahkemesi birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesine benzer gerekçelere dayanmıştır bu mahkeme de bildirinin terör örgütünün eylemlerini kamuoyunun dikkatinden kaçırma ve olayların tek sorumlusunun devlet güvenlik güçleri olduğunu anlatma amacı taşıdığını kabul etmiştir buna göre bildiride terör örgütüne yönelik operasyonlar sivillere karşı yapılıyormuş gibi gösterilmeye çalışılmıştır bu nedenle de bildiriyi imzalayan sanığın eylemi terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek mahiyette terör örgütüne destek amaçlı olduğu açıktır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesinin kararı ile reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur başvuru numarası karar tarihi önder üniversitesi boğaziçi üniversitesi ve mimar sinan üniversitesinde görev yapan başvurucu uzun süre ulusal gazetelerde köşe yazarlığı da yapmıştır başvurucu önder hakkında tarihinde ceza davası açılmıştır ağır ceza mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde tarihinde isnat edilen suçtan başvurucunun yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılmıştır mahkeme birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesi ile aynı gerekçelere dayanmıştır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur nazlı ökten başvurucu galatasaray üniversitesi sosyoloji bölümünde öğretim üyesi iken bildiriyi imzalamıştır cumhuriyet başsavcılığınca açılan ceza davası ağır ceza mahkemesinde görülmüştür yapılan yargılama neticesinde tarihinde başvurucunun isnat edilen suçtan neticeten yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılmıştır mahkeme birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesi ile aynı gerekçelere dayanmıştır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur zübeyde gaye çankaya eksen galatasaray üniversitesi felsefe bölümünde öğretim üyesi iken bildiriyi imzalayan başvurucu hakkında açılan ceza davası ağır ceza mahkemesinde görülmüştür yapılan yargılama neticesinde tarihinde başvurucunun neticeten yıl ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirilerek hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılmıştır mahkeme birinci başvurucunun mahkûmiyet gerekçesi ile aynı gerekçelere dayanmıştır hagb kararına yapılan itiraz ağır ceza mahkemesince reddedilmiştir ret kararı başvurucuya tarihinde tebliğ edilmiştir başvurucu tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur iv hukuk a ulusal hukuk mevzuat tarihli ve sayılı terörle mücadele kanununun terör örgütleri kenar başlıklı maddesi tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile değiştirilmiştir maddenin propaganda suçunu düzenleyen ikinci fıkrasının değişiklikten önceki hâlinin ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi terör örgütünün propagandasını yapan kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır sayılı kanunun maddesinin propaganda suçunu düzenleyen ikinci fıkrasının tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile değiştirilen ve somut olayda başvurucular hakkında uygulanan hâlinin ilgili kısmı şöyledir örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır anılan değişikliğin gerekçesi şu şekildedir şiddeti teşvik edici nitelikte olmayan açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek içeriğinde şiddete başvurmayı cesaretlendirici ifadeler yer almayan ya da kişileri silahlı isyana teşvik edici nitelikte olmayan açıklamalar nedeniyle bireylerin terörle mücadele kanununun nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde cezalandırılmasını ifade özgürlüğüne aykırı bulmaktadır yapılan düzenlemeyle maddenin ikinci fıkrasında yer alan suçun unsurları yeniden belirlenmekte maddeye cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde ibaresi eklenerek suçun kapsamı standartlarına uyumlu hale getirilmektedir tarihli ve sayılı türk ceza işlemek amacıyla örgüt kurma kenar başlıklı maddesinin tarihinde yürürlüğe giren ilk hâlinin örgüt propagandasına ilişkin numaralı fıkrası şöyledir örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrasında tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile değişiklik yapılmış veya amacının ibaresi madde metninden çıkartılmıştır maddenin numaralı fıkrasının değişiklikten sonraki hâli şöyledir örgütün propagandasını yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrasında tarihli ve sayılı kanunun maddesi ile bir kez daha değişiklik yapılmıştır maddenin numaralı fıkrasının değişiklikten sonraki nihai hâli şöyledir örgütün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır başvuru numarası karar tarihi söz konusu değişikliğin gerekçesi şöyledir maddede yapılan değişiklikle terörle mücadele kanununun nci maddesinde yapılan düzenlemeye paralel olarak örgüt propagandası suçunun unsurları yeniden belirlenmekte ve hangi fiillerin propaganda suçunu oluşturacağı hususu daha somut hale getirilerek standartlarıyla uyum sağlanmaktadır sayılı kanunun maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propaganda yapan kişinin bir yıldan beş yıla kadar hapisle cezalandırılması suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde cezanın yarı oranında artırılması öngörülmüştür sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrasında da benzer bir düzenlemeye gidilerek suç örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapan kişinin bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırılacağı suçun basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde de cezanın yarı oranında artırılacağı ifade edilmiştir görüldüğü üzere sayılı kanunun maddesinin numaralı fıkrasında amaç propagandası metinden çıkarılmıştır yargıtay yargıtay ceza dairesinin tarihli ve e k sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir tarih ve sayılı kanunun maddesi ile sayılı kanunun maddesinin fıkrasında yapılan değişiklik sonucu terör örgütünün propagandası suçunun oluşabilmesi için örgütün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da teşvik edecek şekilde yapılması zorunlu kılınmıştır toplantı veya gösteri yürüyüşünde olsun veya olmasın yazı veya sözler atılan slogan taşınan pankart veya giyilen üniforma ile verilen mesajın şiddete çağrı tahrik ve teşvik edici ya da silahlı direnişe ve isyana davet şeklinde veya insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir nefret yaratarak şiddetin doğmasına uygun bir ortamı kışkırtacak nefret söylemi olup olmadığı değerlendirilmeli doğrudan veya dolaylı şiddete çağrı var ise sanığın kimliği konumu konuşulan yer ve zaman gibi açık ve yakın tehlike testi bakımından analize tabi tutulmalıdır bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde ceza mahkemesinin esas sayılı dosyasında devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak suçundan verilen hükmün tefhimi sonrasında biji serok apo şeklinde terör örgütünün cebir şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini öven meşru gösteren ya da teşvik eden içerik taşımayan slogan attığı kabul edilen eylemde olayın meydana geldiği yer ve muhatap kitle de dikkate alındığında propaganda suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yargıtay ceza dairesinin tarihli ve e k sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir sanıklar ve hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarına gelince başvuru numarası karar tarihi a özgürlüğü tc anayasasının ve avrupa hakları ve temel özgürlüklerin korunmasına dair sözleşmenin maddesi ile teminat altına alınmıştır özgürlüğünün kullanımına meşru bir müdahale için kanunlarda öngörülmüş olması güvenlik toprak bütünlüğü kamu emniyeti kamu düzeninin sağlanması ve suçun işlenmesinin önlenmesi sağlığın korunması ahlakın başkalarının şöhret ya da haklarının korunması gizli tutulması kaydıyla alınmış bilgilerin açıklanmalarının engellenmesi ve yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanmasına ilişkin değerlerden bir veya bir kaçını korumaya yönelik olmalıdır demokratik bir toplumda gerekli bulunmalıdır özgürlüğü terörle mücadele kapsamında en çok müdahale ve sınırlamaya maruz kalan temel haklardandır nitekim sayılı terörle mücadele kanununun maddesindeki propaganda yasağı bu duruma örnek teşkil etmekle birlikte kanun koyucu maddede zaman zaman yaptığı değişikliklerle özgürlüğü genişletmiştir bu amaçla tarih ve sayılı kanunun maddesi ile yapılan değişiklik sonucu terör örgütünün propagandası suçunun oluşabilmesi için örgütün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da teşvik edecek şekilde yapılması zorunlu kılınarak sınırlamanın uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır ancak aynı kanunun maddesinin fıkranın b bendinde ise toplantı ve gösteri yürüyüşünde gerçekleşmese dahi terör örgütünün üyesi veya destekçisi olduğunu belli edecek şekilde ait resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması atılması cihazları ile yayın yapılması örgütüne ait amblem resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi şeklindeki fiil ve davranışlar propaganda suçundan cezalandırılacaktır bu düzenleme ile kanun koyucu herhangi bir unsurun varlığına bağlı olmaksızın bu suçun oluşacağı kabul edilmek suretiyle ifade özgürlüğü parametrelerini dışlayan tipe uygun eylem tanımlaması yapmıştır tc anayasasının maddesine göre usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz usulüne göre yürürlüğe konmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konularda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır temel hak ve hürriyetlere ilişkin avrupa hakları sözleşmesine ekli protokoller türkiye büyük millet meclisince onaylanmıştır anayasal düzenleme karşısında ifade özgürlüğüne ilişkin avrupa sözleşmesinin maddesi bir iç düzenleme şekline dönüşmüştür avrupa hakları mahkemesi de kişinin hakkı ile toplumun çıkarı ve özellikle kişinin temel ifade özgürlüğü hakkı ve demokratik toplumun terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı kendini korumaya ilişkin meşru hakkı arasında bir denge kurulması ihtiyacını beraberinde getirmektedir zana v türkiye devletlerin terör ile mücadelesinin zorluklarına vurgu yaparak müdahalenin acil bir toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hedeflenen meşru amaca uygun olup olmadığı devlet yetkililerince ileri sürülen gerekçelerin ilgili ve yeterli bulunup bulunmadığı ortaya konulmalıdır başvuru numarası karar tarihi terör ile mücadele kendine özgü bir takım zorlukları barındırdığından devletler bu mücadelede daha geniş bir takdir marjına sahip olduğu kabul edilmekle birlikte terör ile mücadele de bir hukuk rejimidir uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerin ihmal edilebileceği bir alan değildir toplantı veya gösteri yürüyüşünde olsun veya olmasın yazı veya sözler atılan slogan taşınan pankart veya giyilen üniforma ile verilen mesajın şiddete çağrı tahrik ve teşvik edici ya da silahlı direnişe ve isyana davet şeklinde veya insanda saldırgan duygular oluşturacak biçimde anlamsız bir nefret yaratarak şiddetin doğmasına uygun bir ortamı kışkırtacak nefret söylemi olup olmadığı değerlendirilmeli doğrudan veya dolaylı şiddete çağrı var ise sanığın siyasi kimliği konumu konuşulan yer ve zamanı gibi açık ve yakın tehlike testi bakımından analize tabi tutulmalıdır özgürlüğü sadece memnuniyetle karşılanan zararsız veya önemsiz sayılan insanların kayıtsız kalabileceği bilgi ve fikirler için değil aynı zamanda demokratik toplumu şekillendiren çoğulculuğun hoşgörünün ve geniş fikirliliğin doğasında bulunan bir gereklilik olarak saldırgan şok eden rahatsızlık veren veya ayrılık yaratabilen fikirler içinde uygulanabilmelidir bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde tarihinde gerçekleştirilen toplantı ve gösteri yürüyüşünde gruba yönelik sanık ın okuduğu basın açıklaması metni ile sanık ın taşıdığı pankartın terör örgütlerinin cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek övecek ya da teşvik edecek nitelikte olmadığı söz konusu basın açıklaması metni ve pankart içeriğinin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği halde yasal olmayan gerekçeyle propaganda suçundan mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırı hükümlerin bu sebeplerden dolayı bozulmasına tarihinde oybirliğiyle karar verildi yargıtay ceza dairesinin tarihli ve e k sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir önceki karardaki ilkelere aynen yer verilmiştir bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde sanığın nevruz etkinlikleri sırasında bulunduğu araç camından dışarıya sarkarak terör örgütü lehine sloganlar attığı daha sonra içinde bulunduğu topluluğun cebir ve şiddete başvurmadan kendiliğinden dağıldığı olayda propaganda suçunun oluştuğu gerekçesiyle mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de atılan sloganların terör örgütlerinin cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek övecek ya da teşvik edecek nitelikte olmadığı bu sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği halde yasal olmayan gerekçeyle propaganda mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırı olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı bozulmasına tarihinde oybirliğiyle karar verildi yargıtay ceza dairesinin tarihli ve e k sayılı kararının ilgili kısmı şöyledir başvuru numarası karar tarihi terör örgütünün propagandası suçunun oluşumu için faaliyetleri devam eden bir terör örgütünün cebir şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemleri teşvik edecek şekilde yapılması gereklidir dairemizin uygulamaları ve avrupa hakları mahkemesinin yerleşik içtihatlarına göre kullanılan yazı sözler veya araçların şiddet bir araç olarak görülüyorsa kişiler hedef gösterilip kanlı bir intikam isteniyorsa benimsenen düşünceler için şiddete başvurmanın meşru bir yol olduğu ileri sürülüyorsa saldırgan duygular uyandıracak biçimde anlamsız bir nefret yaratarak şiddetin doğmasına uygun ortamı kışkırtıyorsa özgürlüğünün sınırlandırılması makul görülebilecektir somut olayda çeşitli sendikalar ve legal sivil toplum kuruluşlarının yasal izin alarak organize ettiği cebir veya şiddete başvurmaksızın sonlanan mayıs gösterisinde mahir hüseyin ulaş kurtuluşa kadar savaş şeklinde atılan sloganın şiddeti çağrıştırsa bile toplumda bilinen ve kalıplaşmış sözlerden olduğu izinli ve olaysız gösteride atıldığı ulusal güvenlik ve kamu düzeni üzerindeki potansiyel etkisinin sınırlı olduğu ve ciddi bir tehlike yaratmadığı gibi diğer sloganlarla birlikte değerlendirildiğinde genelinde hükümet eleştiri mahiyetinde ifadeler içerdiği vahamet arz eden eylemlerin sanığın doğum tarihinden önce gerçekleştiği gözetildiğinde silahlı terör örgütü olduğu kabul edilen ile toplantıyı organize eden legal dernekler arasında örgütsel bağlantıyı gösterir hiyerarşik ilişkiyi sanığın tespit etme olanağının bulunmamasına göre silahlı terör örgütünün propagandası kastı ile hareket ettiği savunmasının aksi sabit olmadığından yerel mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmediğinden yapılan yargılama sonunda sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle b uluslararası hukuk tarihli avrupa konseyi terörizmin önlenmesi sözleşmesinin terörizmin önlenmesi sözleşmesi giriş bölümünün ilgili kısmı şöyledir avrupa konseyinin üye devletleri ve imzacılar olarak terörizmi önlemek için etkin önlemler almayı ve özellikle terör suçlarını işlemeyi alenen tahrike terörist saflara katmaya ve eğitime karşı mukabelede bulunmayı arzu ederek bu sözleşmenin mevcut ifade özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin ilkeleri değiştirme niyetinde olmadığını kabul ederek terörist eylemlerin doğası veya koşulların gereği olarak halkı sindirmek veya bir hükümeti veya uluslararası örgütü bir eylemi yerine getirmeye veya yerine getirmekten başvuru numarası karar tarihi kaçınmaya haksız olarak zorlamak veya bir ülkeyi veya uluslararası bir örgütü ciddi biçimde istikrarsız hale getirmek veya temel siyasal anayasal ekonomik ve toplumsal yapılarını yıkmak amacını güttüklerini hatırda bulundurarak aşağıdaki hususlarda anlaşmışlardır terörizmin önlenmesi sözleşmesinin terör suçunun işlenmesine alenen teşvik kenar başlıklı maddesi şöyledir bu sözleşmenin amaçları açısından bir terör eylemini işlemeye alenen teşvik terör suçunun işlenmesini kışkırtmak niyetiyle böyle bir eylemin dolaylı olsun veya olmasın terör suçlarını savunarak bir veya birden fazla suçun işlenmesi tehlikesine yol açacak bir mesajın kamuoyuna yayılması veya başka bir şekilde erişilebilir hale getirilmesi anlamına gelir her bir taraf paragrafta tanımlandığı şekilde yasadışı olarak ve kasten işlendiği durumlarda terörizm suçunu işlemeyi alenen teşviki ulusal mevzuatı açısından cezai suç olarak ihdas etmek üzere gerekli olabilecek tedbirleri alacaktır v | Violation |